TUİK başkanı atandıktan sonra çok kısa sürelerde görevden alındığını biliyoruz.
Enflasyon düşük açıklandığında sadece bütçedeki en büyük kalem olan personel giderleri düşmüyor. (Ki gerçeğe göre açıklansa;
biz başta Afrika olmak üzere diğer müslüman ülkelere nasıl yardım yapacağız. Dünyada İslam lideri ülke olmak harcama da gerektiriyor.
Ülkedeki ümmet kardeşimiz olan Suriyelilerin, Iraklıların, Afganların kendi ülkerlerindeki laik rejiminden kaçan 5-8 milyon aşırı muhafazakarları hem ülke içinde hem de kuzey suriyede, Irakta nasıl besleyeceğiz, nasıl onlara insani amaçlı gıda, eğitim, sağlık, güvenlik harcamaları götüreceğiz. Ülkemiz çevremizdeki dış düşmanlara karşı dünyada en çok silahlanan ilk 3-5 deyiz diye biliyorum. Bunlar çakıl taşı ile ödenmiyor ki. Bir kurşun kaç para bilen var mıdır?
Ülkede ve dünyada İslam bilincini yerleştirmek için uğraşan Diyanetin dev personeli ve yatırım bütçesi için de kaynak gerekiyor.
Ülkedeki dünyada bütçeden tek kuruş çıkmadan en büyük ve tek olmak için yolcu-hasta garantisi ile yapılan havaalanları, şehir hastaneleri için milyarlarca dolar kaynak bulmak lazım.
Bu kaynaklar nerden bulunacak. Elbette, emekli-çalışan memur-işçi vatandaş da elini taşın altına sokacak. Özetle iki günlük dünyada bunları yapılmayıp tüm parayı vatandaşla paylaşılsa daha mı iyi olacaktı.
Tamam, satın alama gücü düşüyorsa (fakirleşme yaşanıyorsa) bunun hiç mi olumlu yanı yok.
Bakınız son günlerde ucuz işçilikten ülkeye yatırım yağıyor. Çin ile aynı asgari ücret verirken jeopolitik konumumuzla işsizliğe alternatif çözümler çıkıyor.
Yani TUİK e fazla yüklenmemek lazım.
Yanlız oğlum anlattı. Bazı kötü niyetli öğretmenler derste (20 yıl vatan hasretiyle Paris'te yaşayan) Vahdettin için İstanbul'un anahtarının teslim töreninde, neymiş, İngiliz komutanın ileride sarayda bizimle çay teklifine memnuniyetle kabul dileklerini aktardığını neden anlatırlar anlamam. Bunlar incelikten habersizler....