Çok güzel yazmış ama bu saatten sonra mevcut politikalardan dönemezler, seçime kadar ne pahasına olursa olsun devam edilecektir.
Printable View
https://www.ekonomim.com/gundem/turk...-haberi-691403
Türkiye Ekonomi Modeli'nden dönüş yok
Erdoğan, 14 Mayıs'tan sonra da Türkiye Ekonomi Modeli'nin süreceğini açıkladı.
https://www.ekonomim.com/is-dunyasi/...-haberi-691406
Özelde kapandı, kamuda damlıyor
Krediye erişimin durma noktasına geldiği piyasalarda bayram öncesi nakit krizi yaşanıyor. Kredi maliyetlerini yüzde 40'lara çıkaran özel bankalar 2-3 ay üzeri çekleri kabul etmiyor. İhracatçıların yoğun olarak başvurduğu TL reeskont kredilerinin döviz rezervlerine katkısı da ilk iki ayda en düşük seviyede.
-Şartları sıkılaştırılan reeskont kredilerinin döviz rezervlerine katkısı Ocak 2022'de 1,5 milyar dolar, Şubat 2022'de 1,3 milyar dolarken; bu yılın ilk iki ayında sırasıyla 123,7 milyon dolar ve 551 milyon dolarda kaldı.
TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat:
-"kredi vermemek için direnen bankaların paranın maliyetini hesaplayamadığı için böyle bir tutum içinde olduklarını dile getirdi"
-Piyasayı "İçinde havası biriken düdüklü tencereye" benzeten Fayat, "Piyasa mı patlayacak yoksa kur mu? Herkes şu an bu soruyu soruyor. Endişeyle izliyoruz. Herkesten aynı şikayeti alıyoruz, finansmana erişmek artık mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Kerim Rota'nın yazısı:
https://www.perspektif.online/5-yil-once-10-yil-sonra/
"Kamu Faiz Ödemeleri"
https://www.perspektif.online/wp-con...ri-endeksi.png
"2013 ile 2018 arasında yüzde 50 artan faiz ödemeleri sonraki beş yılda neredeyse sekiz katına çıktı. 2013'te ödediğimiz 100 TL faiz, 2018'de 148 TL'ye yükselmişti. 2023'te ise bu tutar 1.130 TL ye çıkacak. Böylece kamu faiz ödemeleri enflasyondan arındırılmış olarak beş yılda iki katından fazla artmış olacak.2022 yılında Hazine'den ve TCMB'den Kur Korumalı Mevduata ödenen tutarlar da bu hesaba dahil edilmiş olsaydı 1.130 olan endeks 1.500'e ulaşacaktı.
Borç Stoku
Son beş yılda belki de çok bozulmayan tek tablo borç stokunun milli gelire oranı oldu. 2018 birinci çeyrek sonunda yüzde 28,1 olan borcun milli gelire oranı 2022 sonunda yüzde 31,7 oldu.
Bunun en önemli nedenleri; hızla artan enflasyondan devletin vergi gelirleri yoluyla kısa dönemde faydalanması, faizler üzerinde yoğun bir finansal baskılama uygulanması ve TCMB rezervleriyle kurların da baskılanması. Maalesef bu iyileşme de geçici olacak ve bu oran tekrar yükselecek.
Ancak bu oran aslında şimdiden bile yanıltıcı. Nasıl KKM ödemeleri faiz harcamalarına dahil edilmiyorsa, borç stokuna dahil edilmeyen gizli bir yükümüz var. O da iç borcun henüz ödenmeyen faizleri.
https://www.perspektif.online/wp-con...borc-stoku.png
Uzun yıllar iç borcun yüzde 50'si civarında seyreden bu tutar, son iki yılda hızla artarak iç borcun 1,3 katına ulaştı. Bunun en önemli nedeni enflasyona endeksli tahvillerin faizlerinin (enflasyon farklarının) vadede ödenecek olması. Bu nedenle borç stokumuza yansımayan faizler kartopu gibi birikerek önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkacak
Bugün iç borcun ödenmemiş faizleri stokun yüzde 130'una, tutarı ise 2,7 trilyon TL'ye ulaştı. Bu oran 2018'deki gibi borç stokunun yüzde 60'ı seviyesinde kalabilseydi ileride ödenecek faiz yükümüz 1,5 trilyon TL daha az olacaktı. Bu 1,5 trilyon TL fark, kamu borcunun üçte birinden yüksek bir tutar.
NOT:
MUHASEBE UYGULAMASI FARKLILIĞI:
Bankaların bilançolarına yazdığı faiz gelirine karşın devletin borç stokunda bir yükseliş olmamış. Faizin hepsi arada ödenmiştir diye düşünebilir, ama öyle bir şey de yok. Bankaların yazdıkları faiz gelirinin neredeyse hepsi henüz tahsil edilmemiş faizlerden oluşuyor.
Ama;devletin borç stoku özel şirket veya bankalardan farklı bir şekilde muhasebeleşiyor. Devletin ilk borçlandığı tutar borç stokuna ekleniyor; faizleri ise ödendiği zaman faiz gideri olarak yazılıyor. Dolayısıyla borcun ödenmemiş faizi borç stokunu yükseltmiyor. Bu muhasebe tekniği kuponlu tahviller ve döviz cinsi borçlanmada önemli bir sorun yaratmıyor. Döviz veya dövize endeksli tahvillerde dövizin fiyatı arttıkça alınan ilk borç miktarına etki ettiği için borç stoku otomatik artıyor. Kuponlu tahvillerde ise genelde 3 veya 6 aylık sıklıklarla faiz ödendiği için borç stokundaki tutar ile gerçek borç arasında önemli bir fark oluşmuyor.
Ancak enflasyona endeksli tahvillerde ödenecek enflasyon farkının hepsi, tahvilin vadede ödenecek anapara tutarına ilave ediliyor. Böylece aslında borç stoku artmadan ileride ödenecek faiz yükü kartopu gibi birikiyor.
Mesela,Mayıs 2031 vadeli tahvil örneğine bakalım. Varsayalım ki bugünden itibaren 2031'e kadar yıllık %20 enflasyon oluşsun. O zaman vadeye kadar tahvilin fiyat grafiği aşağıdaki gibi olacak.
https://www.perspektif.online/wp-con...22/04/res7.jpg
Böylece 2021 yılında 100 TL'ye ihraç edilmiş olan tahvilin fiyatı, vadeden bir gün önce 832 TL'ye yükselmiş olacak. O güne kadar da borç stokunda bu tahvile ait borç sadece 100 TL olarak görünecek. Vade günü geldiğinde Hazine yatırımcıya 100 TL anapara ve 732 TL enflasyon farkı ödeyecek. 10 yıllık enflasyonla biriken borcun o gün geri ödenmesi ile devletin bir anda faiz giderleri artacak. Bu da o zaman daha çok borçlanma ya da daha çok vergi ile finanse edilmeye çalışılacak.
Enflasyon yükseldikçe borç stoku artmadan da aslında gelecek yıllara ve nesillere aktarılan faiz yükü artıyor. Enflasyonun %60'lara dayandığı bugünlerde biraz sorumluluk duygusu olan karar vericilerin bu ihraçları hızla azaltmaları veya daha kısa vadeli ihraç yapmaları beklenirdi.
Ama bu sorumluluk duygusu bir yana, Hazine "muhasebe mucizesi" faktöründen faydalanarak ,gelecekteki yükü iyice ağırlaştırarak,kağıt üzerinde bugün için faiz geliri elde etmiş.Nasıl!..
İşte bu faiz geliri, enflasyona endeksli tahvillerin "yeniden" ihracından elde ediliyor. Hazine, bırakın sorumlu bir şekilde gelecek nesillere sahip çıkmayı, 2019'dan bu yana bu muhasebe mucizesinden bir "cinlik" yaparak kısa vadeli olarak faydalanmayı tercih ediyor.
Hazine borç stokunda ihraç fiyatı olan 100 TL'den takip edilen enflasyona endeksli tahvili, belli bir süre sonra aynı vade ve kuponla yeniden ihraç ediyor. Örneğin ihraçtan 1 yıl sonra enflasyonla şişerek piyasa fiyatı 160 TL'ye gelmiş tahvili bankalara 160 TL'den satıyor. Hazine bu satışı yaptığı anda borç stokuna 100 TL ilave ederken, 60 TL de "faiz geliri" elde ediyor. Tabii ki vade geldiğinde hem bugün gelir olarak yazdığı 60 TL'yi hem de vadeye kadar bunun üstüne birikecek enflasyon farkını ödeyecek.
Böylece Hazine borçlanırken bugün yüklü faiz geliri yazıyor, ancak gelecek nesillere acısı sonradan çıkacak yüklü faiz giderlerini de miras bırakıyor.
Kısa vadede rahatlama yaratıp uzun vadede felakete yol açan finansal mühendislik uygulamalarının bir örneğini enflasyona endeksli tahvil ihraçlarında da görüyoruz.
Bu şekilde hazinenin kağıt üzerinde elde ettiği faiz gelirleri;2019 yılında 10.9 milyar tl,2020 yılında 32.8 milyar tl,2021 yılında 41.2 milyar tl iken 2022 yılının sadece ilk 2 ayında 28.1 milyar tl.
Kılıçlar gelir se KKM kalkacak dedi bu borsayı sahlandırır demedi demeyin onun dısında borsa enflasyon bazlı gider gitse ... ama bilançolar güzel görünmüyor ... hisse bazlı bakmalı mesela tedarikciler ya da telekom hisseleri vs ...
Wednesday April 19 2023 Actual Previous Consensus
09:00 AM
GB
Inflation Rate MoM MAR 0.8% 1.1% 0.5%
09:00 AM
GB
Inflation Rate YoY MAR 10.1% 10.4% 9.8%
Sayın Deniz Hocam
Hazine borç stokunda ihraç fiyatı olan 100 TL'den takip edilen enflasyona endeksli tahvili, belli bir süre sonra aynı vade ve kuponla yeniden ihraç ediyor. Örneğin ihraçtan 1 yıl sonra enflasyonla şişerek piyasa fiyatı 160 TL'ye gelmiş tahvili bankalara 160 TL'den satıyor. Hazine bu satışı yaptığı anda borç stokuna 100 TL ilave ederken, 60 TL de "faiz geliri" elde ediyor. Tabii ki vade geldiğinde hem bugün gelir olarak yazdığı 60 TL'yi hem de vadeye kadar bunun üstüne birikecek enflasyon farkını ödeyecek.
demişsiniz benim aklıma takılan soru Hazine 1 yıl sonra 1 önceki tarihli tahvil mi ihraç ediyor yani mesela 2023 de 2021 başlangıç tarihli tahvil mi ihraç ediyor o kısmı anlayamadım
Evet,daha önce ihraç edilmiş tahvili yeniden ihraç ediyor.Hazine piyasaya üzerinde 100 TL yazan tahvili,üzerine enflasyon farkı 60 TL de eklenmiş olarak piyasa değeri 160 TL'ye yükselmiş olarak, bu piyasa değerinden ihraç ediyor.Tahvilin üzerinde 100 TL yazdığı için Hazinenin borcu 100 TL artmış gözüküyor,ama nakit 160 TL girişi olduğu için aradaki fark 60 TL kadar Hazine kağıt üzerinde kar yazmış oluyor.Ama bu tahvil vadesi gelince Hazine bu örnekte 832 TL ödeyecek ve 732 TL faiz gideri olmuş olacak,yani bugün günü kurtarır gözükmek için kağıt üzerinde bilançoda kar yazarken,geleceğe korkunç bir ödeme yükü birikiyor.
https://twitter.com/AhmetBeyefendi/s...212984833?s=20
Altın'da da fiyat makası oluştu.
Fiziki gram altınınız varsa şu an Kapalıçarşıda 1345 TL'ye satabilirsiniz. Bankadaki altınınıza ise banka 1233 TL değer biçiyor.
https://www.reuters.com/legal/us-sup...es-2023-04-19/
US Supreme Court gives Turkey's Halkbank another chance to avoid charges
ABD Yüksek Mahkemesi, Halkbank'a ABD'de cezai kovuşturma açılabilmesine olanak sağlayan alt mahkeme kararını iptal etti.Manhattan merkezli 2. ABD Temyiz Mahkemesi'ne Halkbank'ın davayı reddetme teklifini yeniden gözden geçirme emri verdi.
Yüksek Mahkeme, bankanın, yabancı ülkelere karşı açılan davalarda Amerikan mahkemelerinin yargı yetkisini sınırlayan Yabancı Egemen Dokunulmazlıklar Yasası (FSIA) adlı 1976 ABD yasası kapsamında korunduğu yönündeki görüşünü reddetti. Ancak mahkeme üyelerinin çoğunluğu, 2. Daire'nin bankanın 'örf ve adet hukuku' ilkeleri kapsamında dokunulmazlığı olup olmadığını tam olarak değerlendirmediğini tespit etti.
YORUM:Dava sonuçlanmadı,yüksek mahkeme "eksik soruşturma" kararıyla dosyayı temyiz mahkemesine geri gönderdi.Temyiz mahkemesi dosyayı yeniden inceleyecek ve bir karar verecek,sonrasında karara itiraz olursa muhtemelen yüksek mahkemenin önüne tekrar gelecek.En az 1 yılllık bir süreç.
https://www.reuters.com/business/aer...es-2023-04-17/
ABD tarafında, seçim arifesinde ilginç gelişmeler.
Simdi secim arifesi, vurup oldurmeyelim, bize olusu degil, hasta da olsa dirisi lazim demislerdir.
Merkez Bankası net döviz rezervleri
*BİN 19.04.2022 Çarşamba
Dış varlıklar 2,332,321,859
Dış yükümlülükler 533,779,994
Bankalar döviz mevduatı 1,634,726,089
Kamu döviz mevduatı 282,222,846
NET DÖVİZ REZERVİ(TL) -118,407,070
1USD 19.3806
NET DÖVİZ REZERVİ(USD) -6,109,567
Altın rezervi 36,625,961
Swap ile merkez bankasına 57,349,000
emanet gelen para
Swap hariç net rezerv(altın dahil) -63,458,567
Swap hariç net rezerv(altın hariç) -100,084,528
(+)36.625,961 milyar dolar altın varlık;(-)100.084,528 milyar dolar döviz yükümlülük=(-)63.458,567 milyar dolar merkez bankası net döviz rezervi
Son 1 haftada çok dikkat çekici bir gelişme olmuş,merkez bankası bugüne kadar yapmadığını yapmaya başlamış,döviz fiyatlarını tutmak için altın rezervlerini de dolara çevirip satmaya başlamış.Merkez bankasının net altın rezerv miktarı 1 hafta içinde(12-19 Nisan periyodunda) 23.593,33 milyon troy ons altından 18.503,1 milyon troy ons altına düşmüş....
Bayramdan sonra seçime kadar 3 hafta var,merkez bankası dövizi tutmak için çok zorlanacak,çünkü yüksek enflasyona rağmen uzun süre dövizin fiyatı sabit tutulunca üzerinde büyük basınç birikti ve rekor kıran dış ticaret açığına ilave olarak,piyasadan da seçimler sonrası döviz fiyatının böyle kalamayacağı beklentisiyle ,çok yüksek döviz talebi var.
https://www.cnbc.com/2023/04/20/eu-l...egulation.html
EU lawmakers approve world's first comprehensive framework for crypto regulation
Uğur Gürses'in yazısı
https://ugurses.net/2023/04/20/evdek...e-manevralari/
Evdeki gümüşler ve bir takım muhasebe manevraları
-Merkez Bankası'nın egemen olduğu bankalararası piyasada döviz kuru düşük olmasına karşın arzı kısıtlı ise döviz miktarı "tayınlanarak" arz ediliyorsa karaborsa kaçınılmaz olur. Zira arz-talep dengesi ve fiyat burada kendini bulur.
Merkez Bankası'nı yönetenler kurumu öyle bir duruma soktular ki; deneyimsizlik sermayesi ile ama içi boş bir cesaret ve özgüvenle giriştikleri süreçte büyük bir çaresizlik içinde kaldılar.
Resmi kurlarla serbest piyasa kurları arasındaki fark şimdi yüzde 6'da.
Türkiye kambiyo serbestisine geçtiği 1989'dan bu yana böyle bir tablo ile karşılaşmamıştı.
Öyle bir tuhaf da durum var ki; ihracatçılar kazandıkları dövizin yüzde 40'ını yüzde 6 düşük kurdan Merkez Bankası'na satarken, ithalatçılar ise yüzde 6 pahalıya satın alıyor. Kazanan yok. Hane halkı için de geçerli bu. Yüzde 6 daha pahalıya satın alan ithalatçının maliyeti nihai olarak üretime, oradan da hane halkının sofrasına zam olarak yansıyacak.
-Gelelim deneyimsiz merkez bankacıların son birkaç ayda yaptıklarına.
Malum her borç alınan nakit döviz eritildi, swaplarla brüt rezervler şişkinmiş gibi gösterildi.
Sistemdeki dövizlerin büyük bölümü Merkez Bankası'na aktığı ve buradan satışlarla sisteme girdiği halde, döviz kuru tutulamıyor.
-Bankanın son 2 haftada kaybettiği rezerv ise 4 milyar dolar. Bu da Hazine'nin yurtdışı borçlanma ile getirdiği 2.5 milyar dolarlık girişi de içeriyor.
-Zurnanın zırt dediği yerdeyiz. Sıra evdeki gümüşlere gelmiş belli ki;
Mart başından bu yana iki gelişme var.
Birincisi, durmadan likit dövizleri sattıkları için her yeni gün likit dövize ihtiyaç duyuyorlar. Kullanılabilir likit döviz rezervleri eridikçe Merkez Bankası mart başından bu yana hem altın satışına başladı hem de kasalarındaki yabancı para efektifleri döviz hesaplarına geçirmeye başladı.
Merkez Bankası 3 Mart haftasından başlayarak 14 Nisan haftasına kadar tam 2.8 milyar dolarlık (43 ton) altın sattı.
-Yine 3 Mart haftasından itibaren kasalarında bulunan 2.7 milyar dolarlık yabancı para efektifleri dövize çevirdi. Yani muhabir bankaları nezdindeki döviz hesaplarına geçirdi.
-Toplamda ise tam olarak 5.5 milyar dolarlık varlığı likit dövize çevirdi.
Buna bir nevi "evdeki gümüşleri satmak" denilse yanlış olmaz.
-Her an, hemen kullanılabilir likit döviz şu demek; muhabir banka hesaplarında ya da para piyasasında kısa vadeli depo ya da Fed gibi merkez bankalarındaki vadesiz hesaplarda her an çekilebilir, transfer edilebilir döviz demek.
Altın, efektif, IMF SDR tahsisatı gibi varlıklar hemen anında likite çevrilebilir durumda değildir. Örneğin 43 ton altını hemen satıp likide etmek kolay değil. Hem piyasayı düşürmeden hem de en az 2 gün alacak bir teslimat-ödeme süreci var.
Neden bu yola başvuruyorlar? Likit dövizler eridiği ve kritik bir seviyeye düştüğü için.
-Merkez Bankası'nın bilançosunda dikkat çeken ikinci nokta ise yine aynı haftadan itibaren, altın değerleme esaslarını değiştirerek, altın fiyatı hangi gün ya da seansta yüksekse o değeri esas alarak altın rezervlerinin döviz karşılığını yüksek göstermeye girişilmiş olmasında.
Yıllardan beri izlenen uygulamada -3 Mart 2022 haftasına kadar-, Merkez Bankası altın rezervlerinin haftalık olarak değerlemesini yaparken, dolar cinsi değerinin hesabında, Londra piyasasında haftanın son iş gününden bir önceki günün (Perşembe) sabah seansındaki (A.M. fixing) değeri esas alıyordu. Bu kural harfi harfine uygulandı.
3 Mart haftası ve izleyen haftalarda ise şuna tanık oluyoruz; haftanın son iş gününden bir önceki günün sabah seansı yerine, son işgünündeki değerler alınmaya başlıyor.
Madem bilanço Cuma günkü vaziyeti gösteriyor, bu durumda Cuma günkü Londra altın değerinin alınması da normal diye düşünülebilir. Ancak Merkez Bankası yöneticileri, sabah seansı yüksekse sabahı (A.M.), öğleden sonra seansı yüksekse öğleden sonraki seans değerlerini (P.M.) almayı tercih etmişler. Eskisi gibi belirlenmiş sabit bir sistem yok, "takla prensibi" esas alınmış.
Peki ne mi olmuş? Eskiden olduğu gibi Perşembe sabah seansı yerine Cuma gününün sabah ya da öğleden sonrası seansının hangisi yüksekse o değerini alarak; Merkez Bankası altın rezervleri 3 Mart haftası 248 milyon dolar, 10 mart haftası 784 milyon dolar, 17 mart haftası 765 milyon dolar daha yüksek gösterilmiş. 13 Nisan haftası ise 145 milyon dolar çıkıyor.
Thursday April 20 2023 Actual Previous Consensus
05:30 PM
TR
Central Government Debt MAR TRY4.487T TRY4.211T ®
Şubat ayında 4.211 trilyon TL olan merkezi yönetim borcu Mart ayında 276 milyar TL artarak 4.487 milyar TL'ye yükseldi.Borç stokunun 1.688,5 trilyon TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 2.798,5 trilyon TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşuyor.
https://tradingeconomics.com/turkey/government-debt
TL borç stok yapısının dağılımı:
SABİT DEĞİŞKEN TÜFE'YE ENDEKSLİ TOPLAM
Kasım 2022 687,399 269,468 395,942 1,352,809
Aralık 2022 722,770 271,697 397,662 1,392,129
Ocak 2023 775,202 273,630 399,592 1,448,425
Şubat 2023 821,225 284,782 399,055 1,505,062
Mart 2023 924,764 362,324 401,398 1,688,487
https://www.ekonomist.com.tr/haberle...oyluyor--40594
Gümüş araştırma raporuna göre geçen sene güçlü talep ve arzın değişmemesiyle küresel gümüş piyasasındaki açık 237.7 milyon onsla rekor seviyeye çıktı.
Raporda, 2023 yılında küresel gümüş talebinin 1 milyar 167 milyon ons ve küresel gümüş açığının 142.1 milyon ons olabileceği öngörülerine de yer verildi
Forum üyelerinin Ramazan Bayramı'nı kutlar;sağlıklı,huzurlu,mutlu nice bayramlar dilerim.
Deniz bey değerli yorumlarınız bilgilendirmeleriniz için çok teşekkürler kaleminize yüreğinize sağlık sizin ve tüm forum arkadaşlarımızın sevdikleriyle beraber huzurlu bir bayram gecirmesi dileklerimle
Başta Deniz hocam'ın ve başlığa katkı sunan arkadaşlarımızın bayramını en içten dileklerimle kutlarım.
Saygılarımla.
Deniz bey,
İyi günler ve hayırlı bayramlar dilerim.
Emekleriniz için de çok teşekkür ederim.
Tüm forumdaşların Ramazan bayramını kutlar sağlıklı mutlu huzurlu nice bayramlar dilerim.
https://yetkinreport.com/2023/04/20/...-sorgulayalim/
Karadeniz doğal gazı: küçümsemeyelim, abartmayalım, sorgulayalım
Bu arada Türkiye'de doğalgaz giyatlarında indirim olacakmış...
https://pbs.twimg.com/media/FuMdrTaW...jpg&name=large
ABD'de de doğalgaz son 1 senede 10 dolar'dan, 2,06 dolara düştü.
Avrupa'da ise 346 dolardan, 38 dolara düşerken;
Türkiye'de son 1.5 senede konutta %216,sanayide %998,santrallerde %1330 zamlandı.
Friday April 21 2023 Actual Previous Consensus
10:30 AM
DE
HCOB Manufacturing PMI Flash APR 44 44.7 45.7
10:30 AM
DE
HCOB Services PMI Flash APR 55.7 53.7 53.3
11:00 AM
EA
HCOB Manufacturing PMI Flash APR 45.5 47.3 48
11:00 AM
EA
HCOB Services PMI Flash APR 56.6 55 54.5
04:45 PM
US
S&P Global Manufacturing PMI Flash APR 50.4 49.2 49
04:45 PM
US
S&P Global Composite PMI Flash APR 53.5 52.3
Yüksek doğalgaz tüketimimiz vardı. Ukrayna savaşı enerjinin tedariğin önemini ortaya koydu.
Sonuç olarak stratejik olarak önemli bir yatırım. Tek çekincem biz bir şeyleri çabuk yapmak isteyince maliyet katlanıyor. Atatürk havalimanını erken kapatmak için üstüne para vermiştik.
https://www.sozcu.com.tr/2019/ekonom...u-5532174/amp/
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Emekleriniz, değerli yazılarınız için teşekkür ederim. Sizin ve bütün forum üyelerinin bayramını kutlarım.
Deniz bey başta olmak üzere tüm topik mensuplarının bayramı kutlu olsun.
Sevdiklerinizle birlikte sağlık ve neşe içinde , kazasız belasız geçsin inşallah.
Hayırlı bayramlar sevgili Deniz Hocam ve değerli forumdaşlarSM-G991B cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
https://www.reuters.com/world/europe...ts-2023-04-22/
Russia announces 'reciprocal' expulsion of more than 20 German diplomats, RIA reports
https://www.dw.com/tr/rusya-20den-fa...tti/a-65407885
Rusya, 20'den fazla Alman diplomatı sınır dışı etti
Yirmiden fazla Alman diplomatın sınır dışı edildiğini açıklayan Rusya Dışişleri Bakanlığı, bunun Almanya'nın Rus diplomatları sınır dışı etmesine karşı misilleme olduğunu bildirdi.
Almanya'nın tutumunu "en sert şekilde" kınadıklarını belirten Rus Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Berlin'i "Tüm alanlardaki Rus-Alman ilişkilerine açıkça zarar vermekle" suçlayarak, Rusya'nın "Berlin'in düşmanca tutumuna gereken tepkiyi" verme kararı aldığını kaydetti
Almanya ve Rusyanın ilişkilerinin gerginleşmesi ve karşılıklı diplomatları sınır dışı etmesinin nedeni:
Alman Savunma Bakanı Pistorius'ın "Rus topraklarına yönelik Ukrayna saldırıları kabul edilebilir," demesi
https://pbs.twimg.com/media/FuVS5yNW...jpg&name=large
Rusya'nın ise buna çok öfkelenmesi,Medyedev'in "Rusya'ya saldırmak isteyen Almanlar, Berlin'deki geçit törenimiz için hazır olmalı"
şeklinde sert tepki vermesi.
https://pbs.twimg.com/media/FuVS6bAX...jpg&name=small
Almanya, Polonya ve Slovakya’ya konuşlandırdığı Patriot hava savunma sistemini geri çekiyor
Bu arada Alman Parlamentosu Savunma Komitesi Başkanı Marie-Agnes Strack-Zimmermann, basına yaptığı açıklamada ülkenin savunma ekipmanlarının sonsuz sayıda olmadığı gerekçesiyle savunma sistemlerinin geri getirilmesi önerisine destek verdi.
https://tr.euronews.com/2023/04/21/a...i-geri-cekiyor
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Forumda veya kamuya/herkese açık paylaşım alanlarında entellektüel birikimi ile her türlü düşük düzey atağa rağmen hitap seviyesini hem de uzun yıllar koruyup paylaşımlarına devam etmek herkesin başarabileceği bir iş değil. Bunun için artık tek tek adını yazmaya ihtiyaç duyulmadığını düşündüğüm forumdaşlara kendi adıma teşekkür ederim. Benim gibi sabrı görece az olanlara da forum ortamının insicamını bozmadıkları/korudukları için yine teşekkür ederim. Gücün, ezberletilmiş tekrar eden hataların görece kirletemediği güzel bir başlık yıllardır devam ediyor, kolay değil.
Toplumun ve toplum adına konuştuğunu iddia eden bizlerin sıkça yaptığı bir hata var. Bu hata az sonra yazacağım cümlelerle de doğrulanan, bir tarafıyla sanki hatasını kendi üzerinden gerçekleştiren bir kehanet gibi.
Temsiliyetler her zaman asıllarının üstünde “yükselirler”, onlardan rol çalar ve onların varlıklarını tüketirler. Bu her şeyde böyledir. Temsili yerine asılı görmek, ona itibar etmek şimdiye kadar kolay değildi ama başta AI olmak üzere mülkün sanal ve çoğul olarak yeniden üretilmeye başlandığı çağımızda bu giderek daha imkanlı hale geliyor. Pozitif bilimlerde daha sık rastladığımız ve ondan da önce eski bir alışkanlık olarak temsiller üzerinden düşünme ezberimiz, makinalara karşı en zayıf yanlarımızdan. Öyle ki matematikle varolma mücadelemizin bir sonucu olarak öğrendiğimiz yöntemler iş ekonomik-sosyal dünyaya gelince sıkça hataya düşürüyor bizi. Oysa pre-modern dönemin tek tipleştirerek oluşturduğu toplumsal/siyasal kavramlar geçerliliğini yitireli çok oldu, bizim gibi geçen yüzyılların kötü birer mirası olarak üzerimize bulaşmış arkaik kalıntıları üzerinde debelenip bir üst seviyeye geçememiş ve giderek çölleşen toplumsal/akademik/entellektüel alana sahip bölgelerde bu kavrayamamışlık ilerleyen zamanlarda giderek daha çok yakıcı olacak gibi görünüyor maalesef. Geçmekte olan ilk çeyreğe bakınca, dünya üzerinde beliren bu yüzyılın ayrımları giderek belirginleşiyor. Şimdiden bakınca dahi, önceki yüzyıldan kalan (belki biraz daha öncesinden) temsillere maruz kalan toplumların hali ortada. Toplumlar, sınıflar ve dahi devletler tek kavramla, tek kelimeyle tanımlanamayacak kadar grift ve çeşitliler. Doğada olan da bu, her ne kadar biz layıkıyla göremesek de.
https://www.bloomberg.com/news/artic...uverify%20wall
Turks Skip Banks, Head to Ancient Bazaar to Dump Their Liras
Turkey's tightened grip over financial markets has put Istanbul's 15th-century Grand Bazaar back at the center of the nation's commercial activity, as one of history's first shopping malls becomes a refuge for modern currency traders seeking to escape the reach of President Recep Tayyip Erdogan's government.
The shift has made the covered maze of antique shops, jewelry boutiques, trinket-selling stalls and leather dealers home, also, to a new parallel exchange rate for the Turkish lira. As restrictions on local banks intensify in the weeks left before a high-stakes election, that parallel rate has gotten more entrenched.
"Whatever you do, don't hold Turkish liras," said a veteran gold and currency trader at the bazaar, who like others requested anonymity to avoid possible repercussions for speaking freely about economic troubles. "Even buying feta cheese is a better investment."
The micromanagement of the formal exchange market has led lenders to cede more sales of dollars to the bazaar and its hundreds of exchange bureaus. In the narrow arched alleyways where shopkeepers have plied their trade for more than half a millennium, Erdogan's last-ditch efforts to smother bets against the lira don't have the same bite.
Corporate Demand
Foreign-currency transactions at the bazaar are legal and largely unregistered, making it difficult to estimate daily turnover. But exchange bureaus say business is booming, mostly due to corporate clients.
Massive four-wheeled safe boxes make their way through the Grand Bazaar accompanied by security guards, carrying what tenants say are dollars for major firms including state-run energy importer BOTAS, the market's biggest buyer of foreign exchange. Traders say companies' demand for hard currency is what's driving up bid prices. Botas didn't immediately respond to a request for comment on Wednesday.
The opportunity to buy and sell dollars outside restrictions placed on the banks comes at a price. The greenback is available at the Grand Bazaar at a more than 5.2% premium to the interbank rate, according to data compiled by Bloomberg.
As of 11:45 a.m. in Istanbul on Thursday, the lira was trading at 20.4550 per dollar at the bazaar, compared to the official rate of 19.4063. Turkish markets close at 12.40 p.m. on Thursday for the Eid holiday.
Long viewed by Turks as a barometer of national economic health, the lira has been hobbled by years of unconventional policies championed by Erdogan, Turkey's longest-serving ruler. It's increasingly vulnerable now that citizens are set to decide whether or not he'll run the country for the next five years.
Volatility Rises
Erdogan's main rival for the presidency, Kemal Kilicdaroglu, is backed by a six-party opposition bloc that promises a return to economic orthodoxy. No matter who wins, traders are bracing for a harrowing period ahead.
One-month implied volatility on the lira has surged to the highest in the world, a reflection of options traders buying protection against the possibility of wild swings around the May 14 vote.
The spread in the dollar-lira pair at the bazaar versus the banks has been growing for much of this year as the central bank stepped up measures to keep the lira under control before the vote. But the divergence has taken off recently after policymakers verbally requested that lenders limit their dollar purchases, a decision that could eventually restrict foreign-exchange sales.*
Even outside the bazaar, the Turkish currency's slow-motion depreciation has started to gather pace. The frequency of brief gyrations in the lira " especially in early trading hours " has picked up, suggesting authorities are having a harder time mitigating demand for dollars.
"There's a wide expectation that the lira will weaken sharply after the elections," said another Grand Bazaar gold and foreign-exchange trader. "Coupled with the central bank regulations, which bar purchasing dollars, this has caused rising demand in the spot market here."
Piyasanın en büyük döviz talep eden firması BOTAŞ'ın, merkez bankası yerine kapalıçarşıdan döviz toplamaya çıkması şaşırtıcı....
Finansallaşma, kriz ve regülasyon
Ensar Yılmaz
.........
Bu son olayların da gösterdiği gibi, finansın mantığı büyük oranda “yıkıcı yaratıcılık” üzerine kuruludur. Bunca finansal inovasyonun ve bunca zihinsel emeğin neden olduğu sadece risk dağıtımı ve reel firmalara finansman sağlamak değildir. Finansal firmalar büyük oranda kendi riskli işlemlerini finanse etmektedirler. Risk dağıttığı ifade edilen türev piyasalarda (emtialar dahil) sözleşmeye konu olan malların sadece %5’i el değiştirmektedir.
Bu yanıyla, finans istikrar yaratmadığı gibi, bunun kümülatif bir değeri de yoktur. Keynes’in kendi döneminde dahi finansın kumara çok yatkın olduğunu belirtmesi oldukça önemlidir. Ben de buna, şu cümle ile katkıda bulunmak isterim, finans bir müddet sonra sadece yarattığı negatif dışsallıklardan dolayı değil, kendisinin de sonunu hazırlayan kötücül Yunan Tanrısı Ares’tir.
https://www.politikyol.com/finansall...ve-regulasyon/
https://www.ekonomim.com/ekonomi/giy...-haberi-691825
Tekstil sektörü az gelişmiş ülkelerde sanayileşme yönünde genellikle ilk girilen sektördür .Devalüasyon yapılsa da,artık mevcut şartlarda tekstil gibi sektörlerde rekabet edebilmemiz zor.Daha nitelikli işgücü gerektiren daha yüksek katma değerli sektörlere geçiş yapmamız gerekiyor.Tekstilde ise maliyet düşürmeye çalışarak değil ,markalaşma tasarım ve kaliteyi öne çıkararak rekabet etmeye çalışmamız gerekiyor.
Günaydın Herkese
Üstad Tekstil perakende sektöründe çalışıyorum.
Yurt dışında özellikle avrupada Türk markasını kalıcı olarak yaşatmak gerçekten çok zor.
Normal prosedüründe ihracatçı için hayat çok kolay iken kendi markana özellikle avrupa tarafında mağazlaştığınızda sürekli bir problem ile karşılaşıp sürdürülemez bir hal almaya başlıyor.
Bütün Türk markaları için büyük pazar orta doğu be Rusya pazarı.
Karaborsa makası artık iyiden iyiye kendini göstermeye başladı. şayet seçimin ardından da mevcut para ve kur politikası sürdürülürse, yıl sonuna doğru iyimser bir tahminle yüzde 50-60 lar civarında makaslar görebiliriz. ancak mevcut politikanın AKP tarafından bile artık sürdürülmesini zor görüyorum (tabii seçimi kazanırlarsa :) )