-
Gencler icin fantezi kurgu romanlar yazari Tamora Pierce'in dogum gunu (13 Aeralik 1954)
"Trebond'lu Alanna sovalyelik seruvenine baslar. Kiz olmasina ragmen macera pesinde kosan Alanna sovalyelik izni sadece erkek cocuklarýna verildigi halde sovalyelige ozlem duyarken; ikiz erkek kardesi Thom buyu sanatini ogrenmeyi arzu eder. Boylece iki kardes bir gun yer degistirmeye karar verir: Kiz kardesinin kiligina giren Thom buyuculuk ogrenmek uzere manastira; erkek kardesi Thom'un kiligina giren Alanna ise comez sovalye egitimine baslayacagi Kral Roald'in kalesine gider. Ancak sovalyelige giden yol hic de kolay degildir. Savas icin gerekli becerileri edinen Alanna, ayni zamanda duygularini kontrol edip dostunun ve dusmaninin kim oldugunu ayirt etmeyi de ogrenmelidir. Alanna'nin kilic ve buyuyle, macera ve kumpaslarla, iyi ve koyuyle dolu, onu kendi topraklarinda bir efsane yapacak buyulu kaderini ve ruyalarini gerceklestirmesinin ilk adimi olan bu ilk seruvenine baslar." Alanna-Disi Aslanin Sarkisi
https://vignette.wikia.nocookie.net/...20090526160811
"And so young Alanna of Trebond begins the journey to knighthood. Though a girl, Alanna has always craved the adventure and daring allowed only for boys; her twin brother, Thom, yearns to learn the art of magic. So one day they decide to switch places: Thom heads for the convent to learn magic; Alanna, pretending to be a boy, is on her way to the castle of King Roald to begin her training as a page. But the road to knighthood is not an easy one. As Alanna masters the skills necessary for battle, she must also learn to control her heart and to discern her enemies from her allies. Filled with swords and sorcery, adventure and intrigue, good and evil, Alanna's first adventure begins - one that will lead to the fulfillment of her dreams and the magical destiny that will make her a legend in her land."
-
-
Grace Metalious'in ayni isimli romanindan uyarlanan, Dokuz dalda Akademi odulune aday gosterilen ve o donemdeki cekilmis en uzun metrajli film (2 saat 37 dakika) olan, Mark Robson'in yonettigi, Lana Turner, Lee Philips ve Lloyd Nolan!in rol aldigi romantik drama Peyton Place, 13 Aralik 1957'de New York'ta gosterime girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...54,999_AL_.jpg
-
Emmy ve Golden Globe Odullu Amerikali aktor, komedyen, yonetmen ve eski itfaiyeci Steven Vincent 'Steve' Buscemi’nin dogum gunu (13 Aralik 1957)
https://pbs.twimg.com/media/DQ8IxxCX0AAvjaH.jpg
"Bahsis vermem cunku toplum vermem gerektigini soyluyor. Bahsisi hak edene bahsis veririm. Eger gercek bir caba sarf etmislerse bir seyler veririm ama otomatik olarak bahsis vermek kuslar icindir. Onlar sadece islerini yapiyorlar. / I don't tip because society says I have to. Alright, I mean I'll tip if somebody really deserves a tip. If they put forth the effort, I'll give them something extra. But I mean, this tipping automatically, it's for the birds. As far as I'm concerned they're just doing their job. / No, perché la società mi dice di farlo. Cioè, la mancia la lascio se proprio se la meritano. Se proprio si impegnano al massimo, lascio un piccolo extra. Ma lasciarla così solo perché si deve è una stronzata. Voglio dire, non fanno nient’altro che il loro lavoro." Rezervuar Kopekleri / Reservoir Dogs / Le iene
https://media.giphy.com/media/10gMDcaONSDLfq/giphy.gif
https://media1.tenor.com/images/ee7c...itemid=5430515
https://uproxx.files.wordpress.com/2...love.gif?w=650
-
1 Akademi (Ray, En Iyi Aktor Odulu, 2005), 1 BAFTA, 1 Golden Globe Odulu sahibi Amerikalý aktor, sarkici, soz yazari, yapimci ve komedyen (Eric Marlon Bishop) Jamie Foxx’in dogum gunu (13 Aralik 1967)
https://78.media.tumblr.com/7d9aa7c8...1kivo1_500.gif
https://media.giphy.com/media/kEzPuxPaEm9Fu/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/hOZxjosG8GxiM/giphy.gif
-
Amerikali oyun yazari Neil Simon'in Tut Ellerimi (The Gingerbread Lady) oyunu ilk kez 13 Aralik 1970'de Broadway, Plymouth Theatre'da sahnelendi.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
http://www.stagewhispers.com.au/site...m%200221a.jpeg
-
Ingiliz hard rock grubu Whitesnake'in Amerikali gitaristi Joel Hoekstra'nin dogum gunu (13 Aealik 1970)
https://pbs.twimg.com/media/DuSUNUTWwAAozs4.jpg
-
My Name Is Nobody'nin (Benim Adim Hickimse - Il mio nome è Nessuno) 45.yili (13 Aralik 1973, Bati Almanya)
https://images-na.ssl-images-amazon...._SX666_AL_.jpg
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...88b3c1e606.gif
-
Turk roman, oyku yazari ve Diplomat Yakup Kadri Karaosmanoglu’nun olum yildonumu (13 Aralik 1974)
– Biliyorum, sen de onlardansin.
– 'Onlar' kim ?
– Aha, Kemal Pasadan yana olanlar
– Insan Turk olur da, nasil Kemal Pasadan yana olmaz?
– Dostum biz Turk degiliz ki.
– Ya nesiniz?
– Biz muslumaniz, elhamdulillah.
https://2.bp.blogspot.com/-BSlz0r6i3...C4%25B1z11.png
–I know, you are one of them.
– Who are “them”?
– The ones who support Kemal Pasha [Ataturk].
– How can a man be a Turk and not support Kemal Pasha?
– My friend, we are not Turks.
– What are you, then?
– We are Muslims, alhamdulillah, praise be to God.
-
Amerikali sarkici, soz yazari, sair ve gorsel sanatci Patricia (Lee) Smith, cikis albumu Horses'i 13 Aralik 1975'te Arista Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DuSXorFX4AELsTE.jpg
-
Turk roman, oyku ve oyun yazari Oguz Atay’in olum yildonumu (13 Aralik 1977)
“Esyalariniza alisamadim, yadirgadim onlari. Salon-salamanjeyi, deniz gibi buyuk ve kaucuk kopuklu yatagi olan karyolayi, ayni takimin yaldizli gardrobunu ve gene ayni takimin sifonyerini ve gene ayni takimin tuvaletini sevemedim. Evinizde Turkce bir sey kalmamisti.”
http://www.diken.com.tr/wp-content/u...ayanlar-sb.jpg
“I could not like your salon-salle-à-manger, your enormous foam-rubber bed – it reminded me of the sea – and with it, the matching gilded garderobe and the matching chiffonier and the matching dressing-table. You had got rid of the Turkish language in your house.”
“Intihar etmek. Herhangi bir nedeni oldugundan degil. Butun hayati bir tek neden oldugundan. Yasadigi her sey yuzunden. Bazi insanlar boyledir. Digerlerine gore cok daha kirilgan olurlar. Olumu sirtlarinda bir canta gibi tasiyip yorulduklarýnda once onu acarlar.“
https://d1w7fb2mkkr3kw.cloudfront.ne...0995554306.jpg
“Committing suicide…not because of having a reason for this act, but because of having only one reason in life, because of everything that was lived for. Some people have this character. They are more fragile than the others. They carry the death like a bag on their back and when they are tired, first they open the bag.”
-
Turk sair, yazar ve cevirmen Behcet Necatigil’in olum yildonumu (13 Aralik 1979)
Bir yerde her sey Pompei’nin son gunleri—
Nasil dokulmusse lav oyleyiz ustumuze,
Bir elbise mi ki cikar at eskileri.
Epeyce de uzaklarda—geriler
Dusunur: kim bunlar, geldiler, aldilar
Eski benim cul giysilerimi
Gene cul giydirdiler.
Uyumak uzun bir sure, serdikleri dosekte
Cok baska gorunmustu–
Oysa hep ayni silte.
Bir zaman belki guzel, degisen bir model–
Yeniler derken eski vitrinleri, cocukluk…
Ne kadar cevirseler yuzunu
Geriler.
http://behcetnecatigil.com/images/necatgil-gorsel.jpg
Everywhere we can see the last days of Pompeii—
We look as we did when the lava was poured upon us.
Can we wear new clothes? Get rid of those old things.
They remain so distant, those ancient
Memories: whoever they were, they took
All the clothing from my closets,
To make me wear their old clothes again.
They had slept for so long, spread upon mattresses
That seemed very different from mine,
But were the same.
Perhaps it would be nice to change all these patterns—
Rejuvenating old looks, like returning to our childhoods…
Until the circling of the church clock’s hands
Reminds us.
-
-
Rumen sair Nichita (Hristea) Stănescu'nun olum yildonumu (13 Aralik 1983)
Dogrusu, bir zaman gelecek
hayatim olecek benim icin.
Sadece cimen bilir topragin tadini.
Dogrusu, cekip gittiginde yuregim
sadece kanim ozler onu.
Hava uzun, sen uzunsun,
huznum uzun.
Atlarin olecegi bir zaman gelir.
Makinalarin ihtiyarlacagi bir zaman.
Soðuk yagmurlarin yagacagi bir zaman gelir,
ve butun kadinlar senin basini kusanir –
ve giysilerini.
Beyaz dev bir kus da gelir
ve yatirir ayi bulutlara.
https://archipelagobooks.org/wp-cont...nglespoke.jpeg
Only my life will die for me, in truth,
sometime.
Only the grass knows the taste of the earth.
In truth, only my blood misses
my heart when it leaves.
The air is tall, you are tall,
my sadness is tall.
There comes a time when horses die.
There comes a time when machines grow old.
There comes a time when cold rains fall,
and every woman wears your head-
and clothes.
There also comes a huge white bird
and lays the moon in the sky.
-
Amerikali sarkici ve soz yazari Taylor (Alison) Swift’in dogum gunu (13 Aralik 1989)
https://media.giphy.com/media/K7HYkHOU911D2/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/3pHbYABiMGOY0/giphy.gif
Taylor Swift, 29. dogum gununu hayranlarina hediye vererek kutluyor.
Bu sabah Netflix konser filmi fragmanini kendi Instagram hesabindan paylasti.
https://www.instagram.com/p/BrVBvq9F...medium=loading
-
Morgan Freeman, Jessica Tandy ve Dan Aykroyd'un rol aldigi drama Bayan Daisy ve Soforu (Driving Miss Daisy - A spasso con Daisy) 13 Aralik 1989'da vizyona girdi.
https://www.movieposter.com/posters/...n/36/MPW-18181
https://media.giphy.com/media/Hx6JDG5RWp4uQ/giphy.gif
-
Amerikali hard rock grubu Guns N’ Roses, Interview with the Vampire albumunden Sympathy For The Devil single'ini 13 Aralik 1994'de Geffen etiketiyle yayinladi.
https://pbs.twimg.com/media/DuSY0SIWwAAE1e5.jpg
-
Yeni Bir Baslangic - Jerry Maguire'in 22.yili (13 Aralik 1996, Amerika - Kanada)
https://imagesvc.timeincapp.com/v3/m...&poi=face&q=85
-
Almanya dogumlu Amerikali gazeteci Sylvia Nasar'in John Forbes Nash'in hayatini anlattigi ayni isimli biyografisinden uyarlanan, Russell Crowe, Ed Harris ve Jennifer Connelly’nin rol aldigi biyografi-drama Akil Oyunlari (A Beautiful Mind) 13 Aralik 2001’de Beverly Hills, California’da gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....3,1000_AL_.jpg
https://media.giphy.com/media/CfrmBHYZTvU3e/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/G4Fbv0dS9RvJS/giphy.gif
-
Filistinli sair Fadva Tukan'in olum yildonumu (13 Aralik 2003)
Sehrimde yayilinca veba, ciktim tepelere,
gogsum bagrim ufuklara acik,
haykirdim ruzgarlara bicak gibi acilari:
Haydi ruzgarlar, esin
Getirin bulutlari bize dogru, haydi ruzgarlar,
yagdirin yagmuru!
Havasini yurdumun etsin temiz-pak,
yýkasin daglari, agaclari, damlari,
haydi ruzgarlar, esin!
Getirin bulutlari bize dogru,
yagmuru yagdirin,
yagmuru,
yagmuru!
http://thisweekinpalestine.com/wp-co...7/08/Fadua.jpg
The day that the plague spread in my city
I went out to the barrenness
Opened my chest to the heavens
Shouted from the depth of my sad heart:
Move me and make the clouds travel in our
direction, oh spirit,
And bring the rain
Cleansing the air in my city
And wash the houses and the mountains and the trees
Bring the clouds in our direction, oh spirit
And let the rain come!
And let the rain come!
And let the rain come!
-
Metal masters Metallica, Beyond Magnetic albumunu 13 Aralik 2011'de Warner Bros. etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DuSW_qfWwAE9ZDg.jpg
-
https://pbs.twimg.com/media/DBX7bH4WAAADsIM.jpg
Bak o eski ruya geri donuyor;
Yukarida yildizlar, bahar gecesi,
Olumsuz sevgiye yeminler ettik
Oturup ihlamur altinda hani.
Baglilik yemini, ustuste yemin,
Konustuk, opustuk, gulduk seninle,
Tuttun bilegimden isirdin beni
Verdigim sozleri tutayim diye.
Ey gozleri duru duru guzelim,
Ey disleri ak pak, karlardan beyaz,
Yeminler ortama uygundu ama
Gucenme isirik fazlaydi biraz.
Heinrich Heine
-
VMI Worldwide, Jonathan Rhys Meyers, Francesca Eastwood, William Forsythe, Malik Yoba ve James Austin Kerr'un rol aldigi aksiyon-suc-gerilim Wake Up2in posterini yayinladi.
https://pbs.twimg.com/media/DuTEUO_UcAEmA9o.jpg
-
69. Berlin Film Festivali'nin ana yarisma bolumunde yer alacak filmler aciklandi.
https://pbs.twimg.com/media/DuS3anOVsAArDLV.jpg
Fatih Akin'in yeni filmi Der Goldene Handschuh (The Golden Glove) ve Turk yonetmen Emin Alper'in Kiz Kardesler (A Tale of Three Sisters) ile birlikte Fransiz yonetmen Francois Ozon'un yeni filmi Grâce à dieu (By the Grace of God) da yer aliyor.
https://pmcvariety.files.wordpress.c...0&h=563&crop=1
Seckide ayrica Avusturyali yonetmen Marie Kreutzer'in Der Boden unter den Füßen (The Ground Beneath My Feet), Kanadali yonetmen Denis Côté'nin Répertoire des villes disparues (Ghost Town Anthology) ve Alman yonetmen Angela Schanelec'in Ich war zuhause, aber (I Was at Home, But) filmleri bulunuyor.
https://variety.com/2018/film/news/b...ms-1203088656/
-
Ingiliz Restorasyon donemi oyun-kurgu yazari, sair ve cevirmen Aphra Behn'in dogum yildonumu (14 Aralik 1640)
"Gururlu adam dunyanin hakaret ve ayiplamalari karsisinda her an aci ceker. Tum yasamindan degerli olan sohretiyle her gun namussuzca olur. Aslinda niyetim gururunu hice sayan bir kimsenin Tanrilarina olan sozunu tutacagini dusunmekle ne kadar yanildiginizi gostermektir."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"While the man of no honour suffers every moment the scorn and contempt of the honester world, and dies every day ignominiously in his fame, which is more valuable than life. I speak not this to move belief, but to shew you how you mistake, when you imagine."
-
Meksikali sair ve yazar (Salvador Antonio Edmundo Espiridión y Francisco de Paula Díaz Ibáñez) Salvador Díaz Mirón'un dogum yildonumu (14 Aralik 1853)
Orada, aciklikta, ormanliga yakin,
golgelik olan incirin altinda,
bir kulube vardi, artik olmayan
bir ailenin yasadigi.
Baba, oldu: anne, oldu;
olduler dort cocuk da:
baba, yorgunluktan; anne, kederden;
cocuklar, soguktan, acliktan, susuzluktan.
Cok zaman oldu, kulubeye son gideli
ve oyle geliyor ki bana, dunmus gibi.
Bahtsizlar! Bur'da cekerlerdi aciyi,
araliksiz, vahsi iskenceyi.
Ve bosuna kaldirarak bulanik gozlerini,
sordular onlar bana, Beyim, ne icin?
ve yer yoktu siginacak, yuce affindan baska
dagiticisi tum iyiliklerin.
Ah Tanrim! Tapiyor siradan insanlar
ismine senin ve gucune:
senden iyilik ister yoksullar,
uzgunler, senden diler merhamet;
ise yaramadigi anlasilan niyazlar gibi
dusunuyorum bir gun -bir hayli yakin-
olmayacak, diz cokturen izdiraplar,
olmayacak, inandiklari tum o acilar!
Proleterya dikiyor butun o duvarlari,
kaziyor tuneli, isletiyor atolyeyi,
ekip biciyor tarlayi, isitiyor firini,
oduyor tum vergiyi, sirtlaniyor tufegi;
ve kanli carpismada ve buyuk,
savuruyor silahi, vatan ya da Kral icin,
gosteriyor ondere soylu gururlari ile
nasil borc odenir, vazife ile.
Ama, ah, ne elde eder kahramanlikla?
Nedir odulu onun; sani, serefi nedir?
Isirganlar topluyor bahtsizlar
ve supuruyorlar tabagi, son kirintisina degin.
Cuzamli, solgun, bicimsiz, sefih,
katlanir degismez yasaya guclukle
ve gectiler mi bi', gormeden gogu
titrer yeryuzu, ayaklari altinda!
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
Allá en el claro, cerca del monte
bajo una higuera como un dosel,
hubo una choza donde habitaba
una familia que ya no es.
El padre, muerto; la madre, muerta;
los cuatro niños muertos también:
él, de fatiga; ella de angustia;
¡ellos de frío, de hambre y de sed!
Ha mucho tiempo que fui al bohío
y me parece que ha sido ayer.
¡Desventurados! Allí sufrían
ansia sin tregua, tortura cruel.
Y en vano alzando los turbios ojos,
te preguntaban, Señor, ¿por qué?
¡Y recurrían a tu alta gracia
dispensadora de todo bien!
¡Oh Dios! Las gentes sencillas rinden
culto a tu nombre y a tu poder:
a ti demandan favores lo pobres,
a ti los tristes piden merced;
mas como el ruego resulta inútil
pienso que un día pronto tal vez
no habrá miserias que se arrodillen,
¡no habrá dolores que tengan fe!
Rota la brida, tenaz la fusta,
libre el espacio ¿qué hará el corcel?
La inopia vive sin un halago,
sin un consuelo, sin un placer.
¡Sobre los fangos y los abrojos
en que revuelca su desnudez,
cría querubes para el presidio
y serafines para el burdel!
El proletario levanta el muro,
practica el túnel, mueve el taller;
cultiva el campo, calienta el horno,
paga el tributo, carga el broquel;
y en la batalla sangrienta y grande,
blandiendo el hierro por patria o rey,
enseña al prócer con noble orgullo
¡cómo se cumple con el deber!
Mas, ¡ay! ¿qué logra con su heroísmo?
¿Cuál es el premio, cuál su laurel?
El desdichado recoge ortigas
y apura el cáliz hasta la hez.
Leproso, mustio, deforme, airado
soporta apenas la dura ley,
y cuando pasa sin ver al cielo
¡la tierra tiembla bajo sus pies!
-
Italyan yazar Errico Malatesta'nin dogum yildonumu (14 Aralik 1853)
"Kimin hakli kimin haksiz olduguna, kimin gercege daha yakin durduguna hic kimse kesin olarak karar veremez.Ozgurluk iyiyi bulmak icin yegane aractir ve yanilma ozgurlugunun olmadigi yerde ozgurluk yoktur"
https://robertgraham.files.wordpress...-malatesta.jpg
"Nessuno può giudicare in modo sicuro chi ha ragione o torto, chi è più vicino alla verità. La libertà è il solo mezzo per arrivare, mediante l'esperienza, al vero ed al meglio: e non vi è libertà se non vi è libertà nell'errore."
-
Fransiz sair (Eugène Grindel) Paul Èluard'in dogum yildonumu (14 Aralik 1895)
Dinlenmekten kaciyoruz,
uykudan kaciyoruz,
gunleri ve mevsimleri,
duslerimize gore
yeniden yaratacagiz.
https://www.cartoline.it/pics_diario...-5-60-5341.jpg
Nous fuirons le repos nous fuirons le sommeil
Nous prendrons de vitesse l'aube et le printemps
Et nous préparerons des jours et des saisons
A la mesure de nos rêves.
Tanimadigim butun kadinlar adina seviyorum seni
Yasamadigim butun caglar adina seviyorum seni
Enginlerin kokusu sicak ekmegin kokusu adina
Ilk cicekler adina eriyen kar adina
Insanýn urkmediði temiz kalpli hayvanlar adina
Sevmek adina seviyorum seni
Sevmedigim butun kadþinlar adina seviyorum seni
Kim yansiyor bana sen degilsen ben kendimi pek az goruyorum
Sensiz uzayip giden bir col gorurum yalniz
Gecmis ile bugýun arasinda
Butun bu oluler vardi atlayip gectigim samanin uzerinde
Delemedim aynamin duvarini
Yasami sozcuk sozcuk ogrenmem gerekti bana
Unutur gibi
Benimki olmayan bilgeligin adina seviyorum seni
Saglik adina
Yalniz kuruntu olan her seye karsi seviyorum seni
Zorla tutmadigim bu olumsu yurek adina
Sen kusku saniyorsun kendini oysa akilsin
Sen basimda yukselen gunessin
Guvendigim zaman kendime.
https://pbs.twimg.com/media/CPrXQAwWcAAAOQd.jpg
Ti amo per tutte le donne che non ho conosciuto
Ti amo per tutti i tempi che non ho vissuto
Per l’odore del mare aperto e l’odore del pane fresco
Per la neve che si scioglie per i primi fiori
Per gli animali puri che l’uomo non spaventa
Ti amo per amare
Ti amo per tutte le donne che non amo
Chi mi riflette se non tu stessa io mi vedo così poco
Senza di te non vedo che un vasto deserto
Tra il passato e il presente
Ci sono state tutte queste morti superate in silenzio
Non ho potuto attraversare il muro del mio specchio
Ho dovuto imparare parola per parola la vita
Come si dimentica
Ti amo per la tua saggezza che non è la mia
Per la salute
Ti amo contro tutto quello che è illusione
Per questo cuore immortale che io non possiedo
Tu credi di essere il dubbio e non sei che ragione
Tu sei il sole forte che dà alla testa
Quando sono sicuro di me.
"Sen gulumsuyorsan daha kusatman icindir beni , Sen gulumsuyorsan gorurum butun dunyayi. / Se tu sorridi è per colmarmi di te , Se tu sorridi io vedo il mondo intero."
https://pbs.twimg.com/media/C6wb5zjXAAE82p7.jpg
Icinde uctugum gozlerin
Yollarin gidisine
Dunyanin disinda bir anlam verdi.
https://pbs.twimg.com/media/DLTu-u5X0AAT1qO.jpg
I tuoi occhi dove viaggio
hanno offerto ai gesti delle strade
un senso tolto alla terra
-
Korku ve gizem romanlariyla taninan Amerikali yazar Shirley (Hardie) Jackson’in dogum yildonumu (14 Aralik 1916)
“Mevsimleri yiyip bitiriyoruz. Bahari, yazi ve sonbahari yiyoruz. Bir seylerin yetismesini bekleyip sonra onu yiyoruz.”
https://assets.forwardcdn.com/images...1475007993.jpg
"We eat the year away. We eat the spring and the summer and the fall. We wait for something to grow and then we eat it.”
“Disarida gun binbir renge burunuyordu; Jonas beni takip ederken golgelere gire cika dans etti. Ben kosunca Jonas da kostu, ben kimildamadan durunca o da durup bana bakti, sonra, sanki birbirimizi tanimiyormusuz gibi hizla baska bir tarafa yoneldi, ardindan oturdu ve tekrar kosmami bekledi. Genis cayira gidiyorduk, ben hic okyanus gormemistim ama bugun burasi bir okyanusu andiriyordu; cimler esintiyle titresiyor, bulutlarin golgeleri ileri geri gidip geliyor ve uzaklardaki agaclar egilip bukuluyordu. Jonas cimlerin arasinda kayboldu; yururken dokunabilecegim kadar uzundu cimler ve Jonas kisa, yampiri hareketler yapiyor, cimler bazen ruzgarla bir yana egilince Jonas’in kostugu yerde hizla degisen bir sekil olusuyordu. Bir koseden karsi koseye dogru caprazlamasina yurumeye basladim ve tam ortada, bebegi gomdugum yerin ustunde duran tasa ulastim; definelerimin cogu sonsuza dek kaybolmus olsa da bunu hep bulabiliyordum. Tas yerinden oynatilmamisti, demek ki bebek guvendeydi. Definelerimin uzerinde yuruyorum, diye dusundum, cimler ellerime degiyor ve etrafimda sadece uzayip giden cayir, cayirin sonunda da cam ormani var. Arkamda ev vardi; sol tarafimda, cok uzakta, agaclarin arkasinda, neredeyse gorunmeyecek bir noktada ise babamizin insanlari disarida tutmak icin diktigi tel cit.” Biz Hep satoda Yasadik
https://theprettybooks.files.wordpre...ways.png?w=682
"The day outside was full of changing light, and Jonas danced in and out of the shadows as he followed me. When I ran Jonas ran, and when I stopped and stood still he stopped and glanced at me and then went briskly off in another direction, as though we were not acquainted, and then he sat down and waited for me to run again. We were going to the long field which today looked like an ocean, although I had never seen an ocean; the grass was moving in the breeze and the cloud shadows passed back and forth and the trees in the distance moved. Jonas disappeared into the grass, which was tall enough for me to touch with my hands while I walked, and he made small crooked movements of his own; for a minute the grass would all bend together under the breeze and then there would be a hurrying pattern across it where Jonas was running. I started at one corner and walked diagonally across the long field toward the opposite corner, and in the middle I came directly to the rock covering the spot where the doll was buried; I could always find it although much of my buried treasure was forever lost. The rock was undisturbed and so the doll was safe. I am walking on buried treasure, I thought, with the grass brushing against my hands and nothing around me but the reach of the long field with grass blowing and the pine woods at the end; behind me was the house, and far off to my left, hidden by trees and almost out of sight, was the wire fence our father had built to keep people out."
https://images.8tracks.com/cover/i/0...ax&w=960&h=960
-
Italyan besteci Giacomo (Antonio Domenico Michele Secondo Maria) Puccini'nin Il tabarro, Suor Angelica ve Gianni Schicchi koleksiyonunundan olusan Uclu Eser (Il Trittico - The Triptych) operasi dunya promiyerini 14 Aralil 1918'de New York, Metropolitan Opera'da gerceklestirdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
http://www.nkfu.com/wp-content/uploa...l-trittico.jpg
-
-
-
Avustralyali hard rock grubu AC/DC'nin Ingiliz bascisi Cliff Williams'in dogum gunu (14 Aralik 1949)
https://pbs.twimg.com/media/DuXoIiyWoAA87db.jpg
-
1939 yilinda Yavru Geyik romaniyla Pulitzer Odullu kazanan, Amerikali cocuk kitaplari yazari Marjorie Kinnan Rawlings'in olum yildonumu (14 Aralik 1953)
"Bogazi sanki bir iple bogulmus gibiydi. Cop Kanat'in sessizligi onu cildirtiyordu. Simdi artik anliyordu. O olmustu. Olum, kimseye cevap vermeyen bir suskunluktu." Yavru Geyik
"His throat tightened as though a rope choked it'. Fodder-wing's silence was intolerable. Now he understood. This was death. Death was a silence that gave back no answer."
https://d3525k1ryd2155.cloudfront.ne...484984.0.x.jpg
"Kimsenin tirmanamadigi tas duvar bu iste. Ona tekme atsan, kafani da carpsan, sabaha kadar bagirip cagirsan da kimse seni dinlemez ve cevap vermez."
"Well, hit's a stone wall nobody's yit clumb over. You kin kick it and crack your head agin it and holler, but nobody'll listen and nobody'll answer."
-
Dustin Hoffman, Faye Dunaway ve Chief Dan'in rol aldigi komedi-drama Kucuk dev adam (Little Big Man - Piccolo grande uomo) 14 Aralik 1970'de New York City, New York'da gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....1NTc@._V1_.jpg
https://4.bp.blogspot.com/-3yRjr0IA1...4v5yo1_500.gif
-
Amerikali yazar, muhabir ve politik yorumcu Walter Lippmann’in olum yildonumu (14 Aralik 1974)
https://izquotes.com/quotes-pictures...ann-113192.jpg
“Bilgeligi anlamak icin bilgelik gerekir. Seyircinin sagir olmasi halinde, muzik bir sey degildir.”
https://yahooeysblog.files.wordpress...mann-think.jpg
“Herkesin ayni dusundugu yerde, hic kimse cok dusunmez.”
-
Ingiliz punk rock grubu The Clash, 3.studyo albumu London Calling'i 14 Aralik 1979'da Epic Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DuXoqG8XQAAqcs1.jpg
-
1977 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan, Ispanyol sair ve yazar (Vicente Pío Marcelino Cirilo Aleixandre y Merlo) Vicente Aleixandre'nin olum yildonumu (14 Aralik 1984)
Seviyorum seni ruzgarin dusu,
sen parmaklarimla birlesen, sen kuzeyin unuttugu,
yeryuzunun guzel sabahlarinda bas asagi
gulumseme kolayken yagmurun guzelliginden.
Ne hostur bir irmagin bagrinda yolculuk etmek;
gizini soyleyin bana acik gozlerinizin, ey dost baliklar,
kendini denize savuran ve uzak gemilerin
govdesine destek veren bakislarinizin gizini.
Sizi seviyorum yeryuzu gezginleri, siz ki su ustunde uyursunuz,
size Amerika'ya gidenler giysilerini aramaya,
aci ciplaklarini kumsalda birakip
geminin guvertesinden aydan bir isin ceken insanlar.
Ne guzeldir yol almak umut icinde,
nitelik degistirmedi altinla gumus,
sicrarlar dalgalarin ustune, pul pul sirtin ustune
muzik ve dus getirirler en sarisin saclara.
Bir irmagin dibini izleyerek uzaklasiyor istegim
parmaklarimin ucuyla tuttugum sayisiz kentlerden,
o kopkoyu, kara giyimli yiginlardan ki
sirtima damgalari cikmis gibi biraktim, uzakta.
Umuttur yeryuzu, yanaktir,
sinirsi bir gozkapagidir, icinde varoldugumu bildigim.
Animsiyor musun? Duslere anahtar oldugum
bir gece yeryuzu icin dogdum ben, butun ve kalan.
Baliklar, agaclar, taslar, yurekler, madalyalar,
sizin esmerkezli dalgalarinizda, evet kimildamadan yer degistiriyorum,
done done ariyorum ah merkez, ah merkez,
ilerliyorum, ey yeryuzu yolculari, var olan gelecekten
denizlerin cok otesine, atan nabizlarimla.
https://cloud10.todocoleccion.online...7/54691600.jpg
Te amo sueño del viento
confluyes con mis dedos olvidado del norte
en las dulces mañanas del mundo cabeza abajo
cuando es fácil sonreír porque la lluvia es blanda
En el seno de un río viajar es delicia
oh peces amigos decidme el secreto de los ojos abiertos
de las miradas mías que van a dar en la mar
sosteniendo la quilla de los barcos lejanos
Yo os amo viajadores del mundo los que dormís sobre el agua
hombres que van a América en busca de sus vestidos
los que dejan en la playa su desnudez dolida
y sobre las cubiertas del barco atraen el rayo de la luna
Caminar esperando es risueño es hermoso
la plata y el oro no han cambiado de fondo
botan sobre las ondas sobre el lomo escamado
y hacen música o sueño para los pelos más rubios
Por el fondo de un río mi deseo se marcha
de los pueblos innúmeros que he tenido en las yemas
esas oscuridades que vestido de negro
he dejado ya lejos dibujadas en espalda
La esperanza es la tierra es la mejilla
es un inmenso párpado donde yo sé que existo
¿Te acuerdas? Para el mundo he nacido una noche
en que era suma y resta la clave de los sueños
Peces árboles piedras corazones medallas
sobre vuestras concéntricas ondas sí detenidas
yo me muevo y si giro me busco oh centro oh centro
camino viajadores del mundo del futuro existente
más allá de los mares en mis pulsos que laten
-
Steve Martin, Michael Caine ve Glenne Headly'nin rol aldigi komedi Kirli, Curuk ve Adi (Dirty Rotten Scoundrels - Due figli di...) 14 Aralik 1988'de vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....6,1000_AL_.jpg
https://www.filmtv.it/imgbank/GALLERYXL/DU/00364803.JPG
-
Isvicreli yazar, oyun yazari ve ressam Friedrich (Reinhold) Durrenmatt’in olum yildonumu (14 Aralik 1990)
"Nehle de oradaydi. Toplama kamplarinda suruler halinde gorulen kamp doktorlarindan biriydi; bilimsel bir tutkuyla kitleleri oldurmeyi uzerine almis pislik sinekleri.Yuzlerce tutuklu, hava, fenol, karbonik gazla ya da gokle yer arasinda bu cehennemlik eglenceyi gerceklestirmeye yarayacak herhangi bir seyle olduruluyordu. Yahut da gerektikce deneylerini insanlar uzerinde ve narkoz kullanmaksizin yurutuyor, ustelik buna gerekce de buluyorlardi. Cunku Reich 'in maresali canli hayvan uzerinde deney yapmayi yasaklamisti." Suphe
https://images.gr-assets.com/books/1...0l/9654254.jpg
"E là, dunque, viveva anche questo dottor Nehle, del cui destino sei tanto curioso, tu che credi nell'ordine morale della terra. Era uno dei medici del lager, l'ulcera di tutti i lager; mosche sanguinarie che si davano con zelo scientifico all'eccidio in massa, che praticavano a centinaia di prigionieri punture di aria, di fenolo, di acido carbonico, e tutte le altre maledizioni che esistono tra il cielo e la terra per questi spassi infernali, oppure, quando avevan voglia, facevano i loro esperimenti sulla gente, senza narcosi, per necessità, assicuravano, perché quel pancione di maresciallo del Reich aveva proibito la vivisezione degli animali."