Sayın cinali,
Tekraren ve son kez yazıyorum: Siirt maden sahası satılmadı;
hayli enteresan bir kaza sonrasında satılmak zorunda bırakıldı. Bununla ilgili dönemin sosyal medya haberlerine basitçe göz atarsanız ne demek istediğimi anlarsınız...Bu nedenle, o dönemdeki jeopolitik konjonktürü bilmeden Sayın Turgay bey ile ilgili olumsuz çıkarımlarda bulunmak bence kendisine haksızlık olur...Ha, sonuçta babamın oğlu değil tanımam etmem ancak doğruya doğru...
https://www.evrensel.net/haber/31146...atildi-iddiasi
https://madencilikturkiye.com/cengiz...20yaratt%C4%B1.
Diğer konu, Ilgın'daki sahaların her ikisinin de ruhsatı şirkete yani PRKME'ye ait...Haliyle bu sahalarda ister termik santral kurarlar isterlerse başka bir iş yaparlar bu hiç kimseyi ilgilendirmez...Zaten şirket -benim uyarım sonrasında- bu konuda gayet detaylı açıklama yapmış olup her faaliyet raporunda da bunu ısrarla belirtmekteler:
Zamanı gelmeden önce bu işletme ruhsatları iptal edilebilir mi, evet mümkün...Sadece PRKME değil, mesela TUPRS'a da bir ekip gönderip olumsuz bir ÇED raporu ve mahkeme kararı ile çökülebilir...Bu ülkede artık her şey mümkün...An itibariyle borsada işlem gören hatta görmeyen "istisnasız" tüm şirketler için ne kadar risk varsa PRKME için de o kadar risk var...
Şirketin başka bir iş koluna yönelimi konusunda bir irade beyanı olmasa da şahsen edindiğim izlenim bunun için çareler arandığı yönündedir...Sonuçta orada gayet esaslı bir varlık var ve asıl mal sahibi onlar biz değiliz...Sizin de dediğiniz gibi belki de % 95 sınırına yakın payı var ana ortakların...Onlar düşünsün...İstinaf sürecinin uzaması ve bu belirsizlik esasen en çok onlara zarar veriyor, her gün kaybettikleri paranın haddi hesabı yok...En basit hesaplama ile 400 Milyar TL diyorum, 400 TL değil...