Tl için bugün dönüşüm var yeni oran alabilir miyim iyi çalışmalar
Düşüncelerim kimse için yatırım tavsiyesi değildir.
Printable View
Tl için bugün dönüşüm var yeni oran alabilir miyim iyi çalışmalar
Düşüncelerim kimse için yatırım tavsiyesi değildir.
peki dolar 3.80 iken neden dolar almayın artık dendi işsizlik doların artmasıyla düşüyorsa😀para politikası tüm ülke için yapılır iş adamı da var sabit gelirli çalışanda !! Sen sabit gelirliyi enflasyona karşı ezdirirsen bunun siyasi ve sosyal sonuçları olur ! Enflasyon canavarını dizginlemek ithalata bağımlı ülkelerde temel politikadır
Aşırı yükselen döviz de büyümeyi inanılmaz derecede daraltacaktır. Hatta yüksek kurun otomatik olarak yüksek faiz ile durdurulması gerektiğinden (özel sektörün döviz borcu yüzünden tümden iflas etmemesi ve şimdiki ile karşılaştırılamayacak bir işsizliğin oluşmaması için) yapısal reformlar yapılmadan ve cari açık sıfırlanmadan yüksek kur Türkiye'yi bugünküne göre kat be kat fazla tahrip edecektir.
Benim şahsi görüşüm tüm bankaların risklerinin (rating değil) birbirlerine çok yakın yada eşit sayılabilecek kadar yakın olduğu. Dediğiniz gibi büyükler büyük oldukları için heybetli ama hantal, küçükler küçük oldukları için esnek kolay kurtarılabilir ama sığ.
Hepsinden öte ülkenin içinde bulunduğu risk (rating değil) tüm bankaları daha da birbirlerine yaklaştırıyor zira bir tane halkanın zayıflaması zincirinde varlığını anlamsız kılabiliyor.
Sonuç olarak tüm bankaların riski aslında tcmb'nin riski ve bu risk Türkiye'nin riski ve şu dönemde az değil.
türkiyenin riski diyerek neyi kastediyorsunuz? CDS rakamlarının son 1 yıllık gelişimini bildiğinizi varsayarak soruyorum. ya da son dönemde takip etmediniz. bir bakın.
ayrıca, faaliyette bulunduğu ülke ne olursa olsun, ülkenin siyasi ekonomik durumu ne olursa olsun, yukarıda bahsi geçen global bankaların sağlamlığını, güvenilirliğini tartışmayalım. burada insanlar okuyorlar ve bankalar riskli diye bir algı oluşturmanız çok yanlış.
Şahsi fikrimi belirtiyorum. Türkiye'nin cds sigorta değerini de takip ediyorum. Hiçbir bankanın riski içinde bulunduğu ülkenin riskinden düşük olamaz diye düşünüyorum. Büyük bankaların ülke içinde faaliyet gösteriyor olmaları yurtdışındaki güçlerinin yurtiçine bire bir transfer edileceği anlamına gelmez. (Yunanistan örneği bunun için iyi bir örnektir. Yunanistan'ın yurtiçindeki büyük bankaları zor durumdayken yurt dışındaki iştirakleri ki bunlara Türkiye'den de örnekler sayabiliriz (katarılara satılmadan önce) gayet iyi durumdaydılar.
Direk olarak bankaları riskli olarak nitelendirmiyorum. Yukarıdaki bağlamda bankaların riski Türkiye'nin riski ile çok yakın bağlantılıdır diyorum. Sonuç olarak Türkiye'nin şu dönemdeki riskinin daha önceki dönemlere göre yüksek olduğunu belirtiyorum. Yani bankalar üzerinde oluşan ek risk kendi dinamiklerinden değil ülkenin içinde bulunduğu genel risklerden kaynaklanıyor diyorum.
Sizin yorumunuz biraz da ben doğuya doğru yol alan bir geminin içindeyim ama geminin uzun ve geniş güvertesinde hep batıya doğru koşuyorum demek gibi geliyor bana.
100 katli binanin depreme dayanikliligi ile tek katli binanin depreme dayanikliligi gibi birsey soyledigim.
Bazisi der ki 100 katli bina da ona gore yapiliyor. Dogrudur ama deprem sirasinda orada olmak istemem yine de, tek katli yerde olayim, cikisim kolay olsun. Sonucta kucuk bankaya 100M dolar sermaye enjekte eder gecer gider, marka degerini korur ama buyuk banka icin milyarlarca dolar yetmeyebilir. Hakim ortak bu miktari marka degerinden daha fazla bulabilir. Tabi butun bunlar worst case scenario. Fantazi bile olabilir. Ama buyuk bankalar dusuk faiz teklif ederken yanlis arguman kullaniyor.
72k için 32 gün burgan 14.3
Düşüncelerim kimse için yatırım tavsiyesi değildir.
Temdittir
Düşüncelerim kimse için yatırım tavsiyesi değildir.
yunanistan örneğini vererek aslında tutarsız bir duruma düştünüz.
NBG kendi ülkesinde sıkıntı çektiği için finansbanktaki payını satmak durumunda kaldı.
oysa siz türkiyenin riskinin yüksek olduğunu, bu yüzden mevcut faaliyet gösteren bankaların da riskli olduğunu (gerçi söylem değiştirmişsiniz, "direk olarak bankaları riskli olarak nitelendirmiyorum" demişsiniz) söylüyorsunuz. arada ciddi fark var.
ne zaman ki BNP fransada problem yaşar, o zaman TEB de problem yaşayabilir, bu doğru. ama siz riski türkiye de ve bundan dolayı da bankalarda diyorsunuz. çok farklı.
Söylediklerinizle mevcut TR fiili durumunu yansıtmıyor. CDS takip ediyorsanız TR nin risk priminin son bir senede ne kadar düştüğünü göreceksiniz.
mevcut iç politikadaki saçma çekişmelerden etkilenmemek elde değil ama bankalar riskli demek bence çok yanlış.
Yunanistan örneğini o zamanki şartlar için verdim, zira o zaman Yunanistan'ın riski yüksek , Türkiye'ninki düşüktü. Ve sonuç olarak merkez şubesi zora düşmesine rağmen iştiraki değer yitirmedi, hatta merkezi kurtarmak için satıldı. Merkez bankadan günde 50 euro dahi çekilmesine izin verilmezken, Türkiyedeki iştirakinden milyon TL mevduat bağlayıp transfer edebiliyordunuz. Doğru değil mi?
Sonuç olarak söylemek istediğim ortada. Türkiye'nin riski yüksek ve bu da bankalara sirayet ediyor diyorum. Neticede ilk söylemimden farksız olarak , 4-5 yıl önceki döneme göre Türkiye'nin riskinden dolayı bankaların riski de artmıştır diyorum.Yani ilk söylemimdeki durumu detaylandırıyorum. Farklı birşey söylemiyorum.
Ayrıca bu benim şahsi fikrim. Siz aynı fikirde olmak zorunda değilsiniz. Benim de sizinle aynı fikirde olmadığım nokta olması gayet doğaldır. Sonuçta konu risk, somut bir gerçeği tartışmıyoruz. Risk tanım gereği zaten kişiseldir ve kişinin algısına göre farklılık gösterir.
Ekleme: Enron'un Bear Stearns'ün Fannie Mae'in Freddie Mac'in batmadan 1 yıl önceki cds değerlerine baktınız mı?
"Rusya Merkez Bankası, gösterge faizlerde indirime gitti.
Rusya Merkez Bankası faiz oranlarını yüzde 9.0'dan yüzde 8.50'ye çekti.
Bloomberg anketine katılan 41 ekonomistin 6'sı hariç tamamının tahmini, faizlerde 50 baz puan indirime gidileceği yönündeydi. Kalan ekonomistler 25 baz puanlık indirime gidileceği tahmininde bulundu.
Rusya Merkez Bankası bu yıl ikinci kez 50 baz puanlık indirime giderek parasal genişlemeye devam etti. Enflasyonun hedeflenen seviyenin altına gerilemesi ve beklentilerin rekor seviyeye düşmesi, faiz kararında etkili oldu."
TCMB icin de benzer beklenti olusabilir. Once kurlar yukari yapar ama sonra EMlerde Rusya'dan daha cazip duruma gelen TRye para akislarindan dolayi kurlar asagi.
Türkiye'de Rusya gibi ihrac edebileceği yeraltı zenginlikleri yok. Rusya cari fazla veren bir ekonomi. Benzer bir senaryo Türkiye için gerçekleşmeyebilir. Dikkat edilirse Rusya'nın faiz indirimleri cari fazla vermesine rağmen petrol fiyatının toparlanmasından destek bularak gerçekleştiriliyor.
risk ölçülebilir, hesaplanabilir ama belirli senaryolar dahilinde. farklı senaryolarla mevcut portföyünüzün yapabileceği maksimum zararı, karı hesaplar ve sunarsınız. riskin ölçülmesidir, ama risk yönetimi farklıdır, riski o şirketin vizyonu, bulunduğu sektörü vb belirler. ayrıca yönetimi ve hissedarları der ki, ben bu riski alıyorum, ben bu riski almıyorum. bir karardır. son verdiğiniz şirket örneklerinde enron diğerlerinden çok farklı bir hikayesi var. mortgage krizi ise tamamiyle farklı. risk senaryolarında olmayan bir riskin gerçekleşmesinden bahsediyoruz. belki de bilinen ama yöneticiler tarafından kabul edilmeyen.
dünyada depremler oluyor, florida da fırtına oldu, olacağı 1-2 hafta öncesinden biliniyor ve halk tahliye edilmiş olmasına rağmen20 kişi öldü. yani cds ciddi bir öncü göstergedir, türkiyedeki bankalar global oyuncular tarafından alınarak güçlendirilmiş, bddk ciddi risk ölçümleri yapıyorken "bankaları riskli" görmek benim eleştirdiğim konu. yoksa farklı düşünmemiz beni üzmez, bilakis mutlu olur yeni şeyler öğrenirim.
Tüm bankacılık sistemi zaten risk üzerine kurulu değil midir?. Bankaların işi risk alarak para kazanmaktır. Benim burada belirtmek istediğim Türkiye'nin ve bankalarının riskinin 4-5 sene öncesine göre yükseldiğidir. Ama bu dünyadaki en riskli konumdadır demek te değildir. Belki dünyada daha riskli konumda olan en az 50-60 ülke ve 150-200 banka vardır.
Türkiye'deki bir başka problem de yurt dışına göre risk ölçümlerinin varyanslarının sabit kalmaması da olabilir. (Sanırım buna çok garip bir kelime olan heteroskedastisite deniyor). Tcmb'nin yayınları arasında bu konu (değişken varyans) ile ilgili bir çok makale var. Nedeni de çok açık, Türkiye'deki risk yönetimi gelişmekte olan ülkelerdeki gibi standart kalıplara oturtulduğunda belirli uyuşmazlıklar yaratabiliyor. Yani Türkiye'de riskin ölçülmesinde de uluslararası piyasalarda kabul görmüş geleneksel risk yönetimine göre farklılıklar/zorluklar olduğunu düşünüyorum.
Hatta biraz daha ileri giderek yurt dışından Türkiye'ye akan fütursuzca dövizin geleneksel risk yönetimi ile karar alarak geldiğini, Türkiyedeki hane halkının ise yukarıda belirtmeye çalıştığım standard risk ölçüm kalıplarıyla değerlendirildiğinde ortaya çıkan uyuşmazlık ile hareket ederek her noktadan döviz aldığı gözlemleyebiliriz.
Kimin sezgilerinin daha isabetli olacağını sadece zaman gösterebilir.
Deutsche Bank enflasyona rağmen dolar/TL'de kısa pozisyonda kalmaya devam ettiğini açıkladı- Business HT
Business HT internet sitesinde yayınlanan habere göre; Son zamanlarda Türk Lirası hakkında olumlu tavsiye veren yabancı bankalar listesine Deutsche Bank da katıldı. Banka enflasyonda son dönemde yaşanan artışa rağmen, dış koşulların destekleyici olması, para politikasındaki sıkılık, enflasyonun yıl sonuna doğru gevşeyecek olması beklentisi, değerlemelerin çekici olması ve büyüme görünümü dolayısıyla dolar/TL'de kısa pozisyonda kalmayı devam ettiğini açıkladı.
Banka daha önce açıkladığı 3,40 hedefini 3,33'e çekerken, kayıp kes seviyesi olarak da 3,50 seviyesini belirledi.
Sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
http://www.businessht.com.tr/piyasal...atin-tavsiyesi
İki bina da soyuldu dersek ve ikisinde de sadece bir kata girebildiler, yani iki binanında bir katı kuş oldu uçtu bu durum da hangisi daha stabil kalabilir? Büyük bankaların mevduat erimesini aylar öncesinden haber alıyoruz artık hükümetimiz saolsun bankasya örneğinde gördüğümüz gibi ama peki küçük bankalarda böyle bir şey olsa haberimiz olabilir mi? Zannetmiyorum kuş olup uçar bizde arkasından bakarız.
http://www.bloomberght.com/haberler/...ma-vakti-geldi.
Önemli bir açıklama bana göre
Sadece İtalya'da pratik anlamda batık olan veya batmasına ramak kalmış 200 den fazla banka var. Texas rasyoları 100 olan eşiği bayağı aşmış durumda bunların, yani NPL lerin (batık krediler) oranı fırlamış gitmiş. Bilanço oyunlarıyla ve AMB'nin desteğiyle ayakta duruyorlar, tabii şimdilik.
UniCredit ve YKB sının durumu ortada... (Kastım YKB sının ortağıdır; YKB değil..)
UniCredit yüksek ihtimalle YKB deki %44 lük hissesini satmak zorunda kalacak çünkü bilançosu kötüye gidiyor, diğer İtalyan bankalarında olduğu gibi batık kredileri sürekli artıyor. UniCredit bir şekilde özkaynaklarını ciddi şekilde artırmak zorunda, ya yeni bir bedelli veya da varlık satışı yoluyla.
Yukarıdaki tartışmalarda bankaların risk alarak para kazandıkları yazılmış.
Çok gülesim geldi :)
Milletten para toplayıp millete daha pahalıya satmanın ve bunu yaparken de oranları istediği gibi belirleyebilmenin neresi riskli ben çözemedim bu yaşıma kadar.
Deniyor ki efendim ticari krediler veriliyor bunlar batabilir.
Yahu kredilerin yüzde kaçının batabileceği zaten çeşitli ölçümlerle bilinebiliyor.
Üstelik krediye karşılık da genellikle ipotek alınıyor veya verirken şirketin varlıklarına bakılıyor vs. Batmaktan kurtulsun diye bir bankanın bir şirkete para vereceğini ben düşünemiyorum.
Hadi buna rağmen batan şirket oranında artış hissederseniz kredileri kısarsınız olur biter.
Zaten soyguncu düzenin bankalarının yaptığı da bu.
Basit bir bilgisayar programı bile yeter bu iş için :)
Bıkmadan usanmadan tekrar edeceğim.
Bu ülkede bankaların yıllık karı 37.5 milyar TL ve bu benim kanıma dokunuyor.
Türkiye'nin en büyük sanayi şirketlerinin toplam karından daha fazla bu rakam.
Bu karı da sadece sermayeleri var diye elde ediyorlar.
Yoksa yaptıkları iş basit bir al-ver işi.
Tüm dünyada zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmasını sağlayan sistem bu işte.