Printable View
Birinci Dünya Savaşı sonrası zincirlenmiş Türk savaş gemilerinin yanından arabası ile geçen bir İngiliz subayı, işgal altındaki İstanbul, 1918-1923.
https://i.hizliresim.com/dvrp3r.jpg
Subayın bindiği araba, savaş sırasında İstanbul'da bulunan Almanlardan kalma bir Wanderer Puppchen'dir.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında bir Türk askeri - 1931.
https://i.hizliresim.com/ADVa7r.jpg
Türk subayı 1936
https://i.hizliresim.com/0RXdno.jpg
1947 yılında bir Türk subayı. Asalete, yakışıklılığa bakarmısınız..
1961 yılına kadar kadar subaylarin kullandığı tören üniforması idi.
https://i.hizliresim.com/bV13D0.jpg
Atatürk'ün isteği ile Coco Chanel tarafından tasarlanmış
Prusya ittifakı 600.000 askeriyle 850.000 mevcutlu Avusturya ittifak ordularını, Moltke’nin taktiği ve hızı ile tarihi bir yenilgiye uğrattı..
https://i.hizliresim.com/v6G9pO.jpg
Bu savaştan sonra Prusya orduları Viyana’ya doğru harekete geçtiler.
Fakat Avusturya ile ileride ittifak kurabileceğini düşünen strateji uzmanı Bismarck, onların gururunu kırmamak için Viyana'ya girmedi.
https://i.hizliresim.com/LlMrnJ.jpg
Savaşın kazanılmasında Moltke'nin hızlı taktiklerinin yanı sıra silahlardaki ciddi teknoloji farkı savaşın gidişatında ciddi etki yarattı.
https://i.hizliresim.com/r54rJB.jpg
Prusyalıların kuyruktan dolmalı Dreyse tüfeği, Avusturyalıların Lorenz tüfeğinden çok daha üstündü.
Lorenz tüfeğinin ağızdan tek dolumu ve ateş edebilmesi için gereken süreye göre, Prusyalıların iğneli tüfeği dakikada beş defa ateş edebilen ölümcül bir tüfekti.
https://i.hizliresim.com/7aJzym.jpg
Avusturyalı bir askerin eşine yazdığı mektuptan, Bu yüksek teknoloji farkının Avusturya askerlerinin üzerinde nasıl bir psikolojik yıkım yarattığını görebiliyoruz.
"Sevgili Peppi, tahmin ederim seni bir daha göremeyeceğim, çünkü Prusyalıların açtığı ateş herkesi öldürüyor."
Ve gerçekten savaş süresince Avusturyalılar, Prusyalılardan neredeyse 3 kat fazla zaiyat vermişlerdi.
Prusya Avusturya savaşında, Moltke'nin hızlı stratejisi sonunda kanatları yoğun topçu ateşi sonrası gelen ağır suvari hücumu ile dağılan Avusturya ordusu hızla çökmüş, çembere alınmıştı.
https://i.hizliresim.com/P1d9Ov.jpg
Harekat o kadar hızlı gelişmişti ki Benedek raporları getiren subayına yaşanan olayları ve kayıpları abarttığı için fırça bile atmıştır.
Yaklaşık iki saatlik bir muharebe sonucunda Avusturyalı Mareşal Gablenz, Prens Friedrich Karl ile görüşüp mütareke yapılmasını istediklerini belirtti. Prens şaşırmış bir Halde;
"’Neden mütareke istiyorsunuz? Ordunuzun buna ihtiyacı var mı?" diye sorduktan sonra Avusturyalı Mareşalden aldığı yanıt, her şeyi özetleyecek şekildedir:
"İmparatorumun artık ordusu kalmadı.. Orduyu artık imha olmuş kabul edebilirsiniz."
Dreyse tüfeği (Almanca: Zündnadelgewehr), Prusya yapımı bir iğneli kurmalı tüfektir.
https://i.hizliresim.com/oX5vko.jpg
Tüfek, iğne benzeri bir ateşleme pimine sahip olup aynı zamanda mühimmat bölmesini açıp kapatmak için tasarlanmış ilk kurmalı kuyruktan dolmalı tüfeklerdendi.
Dreyse tüfeği, Prusya-Avusturya savaşında Prusya'nın ezici zaferinde büyük pay sahibi oldu.
https://i.hizliresim.com/lqXlWl.jpg
Buna karşılık Avusturya ordusu askerlerinde bulunan Lorenz tüfeği ağızdan dolmalı, çakmak ateşlemeli idi.
Bu hantal yapı binlerce Avusturya askerinin canına mal oldu.
Yaşar Kemal ya da doğum adıyla Kemal Sadık Gökçeli, 1923 yılında o dönem Adana sınırları içerisinde şimdiyse Osmaniye sınırları içerisinde olan Gökçedam'da (eski adıyla Hemite) doğmuş roman, senaryo ve öykü yazarıdır.
https://i.hizliresim.com/5alrmR.jpg
Luvan aşiretinden olan babası, Birinci Dünya Savaşı çıkınca ailesiyle birlikte ikâmet ettikleri köyden ayrılıp göç etmeye başlamışlardır. Van'dan Diyarbakır'a, buradan da Çukurova'ya bir buçuk yıl süren göç sonucu gelmişlerdir. O zamanlar Kadirli'ye bağlı olan altmış hanelik Türkmenlerin yaşadığı Hemite köyüne yerleşmişlerdir.
https://i.hizliresim.com/dvdzZ4.jpg
"Babam, anam Doğu Anadoludan, 1915'te Rus ordusu Van'ı işgal edince, oradan bir buçuk yılda Çukurova'ya gelerek bu köye yerleşmişler. Köyde bizimkilerden başka Kürtçe konuşan hiç kimse yoktu. Ben kendimi bildiğimde Kürtçe sadece bizim evin içinde konuşuluyordu. Ben doğduğumda babam çok yaşlı, belki elli yaşın üstündeydi, anam da çok gençti. On yedi yaşında. Evde babamın bir kardeşi, onun karısı, bir de akrabaları bir genç kız vardı. Amcamın karısının bir elini Van'da bir top gülle parçası almış götürmüştü. Aile bir bey ailesiydi. Ailenin mensup olduğu Luvan aşiretinin son beyi Gulihan Bey babamın amcasıydı."
https://i.hizliresim.com/bVXAM8.jpg
Üç buçuk yaşlarında iken bir kurban kesimi sırasında halasının kocasının elindeki bıçağın kayarak gözüne saplanması sonucu sağ gözü kör oldu. Dört buçuk yaşındayken, babası camide namaz kıldığı sırada Van'dan göç ederken ölümden kurtarıp besleyip büyüttüğü Yusuf adındaki oğulluğu tarafından öldürüldü. Bu olaydan sonra on iki yaşına kadar kekemeliğe tutuldu.
"Ben babamın camide, o, namaz kılarken yanındaydım, hançerlendiği akşamdan sonra, sabaha kadar yüreğim yanıyor, diye ağladım. Ardından da kekeme oldum ve on iki yaşıma kadar zor konuştum. Yalnız türkü söylerken kekemeliğim geçiyordu. Hiç kekelemiyordum. Kitap okurken de, okur yazar olduktan sonra, hiç kekelemedim. On iki yaşımdan sonra kekemeliğim geçti."
https://i.hizliresim.com/zjkvlY.jpg
Sekiz yaşındayken köye gelen çerçinin köy kadınlarının borcunu bir deftere yazdığını gördü ve yazılanın yazı olduğunu öğrendi. Dokuz yaşındayken Adana'nın Burhanlı köyündeki ilkokula giderek üç ayda okuma ve yazmayı öğrendi.
Ortaokul ikinci sınıftayken sınavla Türk Maarif Cemiyeti'nde yatılı olarak okumaya başladı fakat üç ayı bulan devamsızlığından ötürü yatılı okuma hakkıı kaybetti. Son sınıftayken okuldan tasdikname ile ayrılarak çeşitli işlerde çalıştı.
https://i.hizliresim.com/4jo2qL.jpg
Yazar, Yaşar Kemal ismini ilk kez Cumhuriyet gazetesinde yazarken kullanmaya başlamıştır.
İlk romanı “İnce Memed” yaklaşık kırk dile çevrilerek yayımlanmış, yurtdışındaki baskısı yüz kırktan fazla olmuştur.
Yazar pek çok eserinde Anadolu nun efsane ve masallarından yararlanmıştır. Böylesine derin bir altyapıyı oluşturmak içinse gençlik yıllarında Çukurova yı ve çevre illeri karış karış gezmiş yeni insanlarla tanışıp halk hikayelerini, efsanelerini dinlemiş ve çoğundan eserlerinde yararlanmıştır.
PEN Yazarlar Derneği üyesi olan yazar, aynı zamanda Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen ve gerek yurt içinde gerek yurt dışında yapılan anketlerde Nobel Edebiyat Ödülünü alması gerektiği konusunda öne çıkan birkaç isimden birisidir.
https://i.hizliresim.com/y6a8oL.png
2011 yılında Fransa’da Legion d honneur ödülünü alan yazarın ülkemizde 2008 yılında aldığı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, 2013 yılında aldığı Krikor Naregatsi nişanı ve Norveç'te aldığı Bjornson Ödülü başlıca göze çarpan ödüllerdir.
28 Şubat 2015 tarihinde organ yetmezliği sebebiyle yoğun bakımda olduğu hastanede vefat etmiştir. Cenazesi 2 Mart 2015 tarihinde düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığına defnedilmiştir.
Dünyaca ünlü romanı İnce Memed’i 1947 yılında yazmaya başlayan yazar çeşitli sebeplerle romanını yarım bırakmış ve sonrasında 1954 yılında bitirmiştir.
https://i.hizliresim.com/ZXBgEo.jpg
Kendisi ile yapılan röportajlardan satır başları;
“İnce Memed’i yazdığımda Cumhuriyet’te çalışıyordum ve hemen hemen hiç param yoktu, öyle ki Serencebey’de oturduğum ev sobalıydı, ama odun alamıyordum…”
“1953’te muazzam bir kış olmuştu, hatırlarsınız Boğaz’ı buzlar kaplamıştı, odunum olmadığı için birkaç ceketi üst üste giyip eldivenlerle yazdım İnce Memed’i…”
“Hayat Dergisi’ne gittim, Iraz’ın öyküsünü götürdüm, okudular sonra da elli lira verdiler. Bu parayla bir aylık odun aldım…”
https://i.hizliresim.com/V9n5Mj.jpg
“Daha sonra 11. tefrikada Kemal Film benden İnce Memed’in film hakkını beş bin liraya satın aldı. O zaman için çok paraydı. Kurtuluş’ta kaloriferli bir apartman dairesi kiraladım…”
“Anamın babası eşkıya, amcası eşkıya, anamın kardeşi de eşkıya. Eşkıya Mahir, Doğu Anadolu’nun en meşhur eşkıyasıydı…”
“Büyük babamın kardeşi Reşit Bey vardı kurmay yüzbaşı, onunla beraber Ruslar’a karşı savaşırken Reşit Bey vuruluyor. O da daha sonra dağa çıkıyor. Anam ha bire anlatırdı, birinci elden dinlerdim… ”
https://i.hizliresim.com/lqG2Wg.jpg
“Adana Kadirli’de yaşayan ve hayranı olduğum eşkıyalar vardı, Sonra Toroslar’da sayısı bilinmeyecek kadar eşkıya vardı…”
“Kadirli’ye Binbaşı Nazmi Bey geldi. 1936’da eşkıyaları affettiğini söyledi, ama gelen eşkıyaların ellerini kendisi bağlayarak halkın gözü önünde kurşuna dizdirdi, toplam 35 eşkıyayı…”
“Bu da bana çok dokunmuştu, uzun süre etkilemişti beni. Teslim olmayan birisi vardı Koca Ahmet, sıkıştırmalarına rağmen direniyordu ve yakalayamadılar, zaten İnce Memed romanında var Koca Ahmet…”
https://i.hizliresim.com/nQ6VWB.jpg
“Benim için asıl kaynaklar bunlardı, çünkü daha önce hiç eşkıya romanı okumamıştım, bunlar ve anamın anlattıkları çok önemli kaynak olmuştur bana.”
Sayın, İsmail Gülgeç'in çizgileri ile 3 bölüm halinde tefrika edilen bu eseri paylaşmak istedim.
Birinci Bölüm 46 sayfa,
İkinci Bölüm 48 sayfa,
Üçüncü bölüm 23 sayfadan oluşmaktadır.
"İnce Memed" romanı 1. Bölüm
https://i.hizliresim.com/Emdn2q.jpg
https://i.hizliresim.com/jgOPAj.jpg
https://i.hizliresim.com/263mPN.jpg
https://i.hizliresim.com/BaQmGD.jpg
https://i.hizliresim.com/ZXBgnk.jpg
İnce Memed romanın bu şekilde ki görsel izlenimi sizde bıkkınlık yaratabilir.
Yani resim sayfaları arasında direk geçiş olmaması sıkıntı kaynağı olabilir.
Bu yüzden hem arşivinize alabilmeniz, hemde görsel açıdan daha iyi bir izlenim için dosyaları rar dosyası olarak yükleyip açık paylaşım linki vereceğim.
Bu şekilde daha okunur olacağı kanatindeyim.
İnce memed 1. Bölüm.rar - 25.1 MB
http://dosya.co/gtqvqw8ecx0n/İnce_me...Bölüm.rar.html
http://dosya.co/gtqvqw8ecx0n/%C4%B0n...3%BCm.rar.html
https://i.hizliresim.com/0R6jXW.jpg
https://i.hizliresim.com/4jo2AQ.jpg
https://i.hizliresim.com/Ov6nb5.jpg
https://i.hizliresim.com/zjkvZD.jpg
https://i.hizliresim.com/GmAQ77.jpg
https://i.hizliresim.com/36ZB54.jpg
İnce Memed romanın bu şekilde ki görsel izlenimi sizde bıkkınlık yaratabilir.
Yani resim sayfaları arasında direk geçiş olmaması sıkıntı kaynağı olabilir.
Bu yüzden hem arşivinize alabilmeniz, hemde görsel açıdan daha iyi bir izlenim için dosyaları rar dosyası olarak yükleyip açık paylaşım linki vereceğim.
Bu şekilde daha okunur olacağı kanatindeyim.
İnce memed 1. Bölüm.rar - 25.1 MB
http://dosya.co/gtqvqw8ecx0n/İnce_me...Bölüm.rar.html
http://dosya.co/gtqvqw8ecx0n/%C4%B0n...3%BCm.rar.html
Selamlar iyi günler...
A.Selam keyifli hafta sonunuz olsunAlıntı:
Originally Posted by Hisseci61
İnce Memed romanın bu şekilde ki görsel izlenimi sizde bıkkınlık yaratabilir.
Yani resim sayfaları arasında direk geçiş olmaması sıkıntı kaynağı olabilir.
Bu yüzden hem arşivinize alabilmeniz, hemde görsel açıdan daha iyi bir izlenim için dosyaları rar dosyası olarak yükleyip açık paylaşım linki vereceğim.
Bu şekilde daha okunur olacağı kanatindeyim.
İnce memed 1. Bölüm.rar - 25.1 MB
http://dosya.co/gtqvqw8ecx0n/İnce_me...Bölüm.rar.html
Nazım Paşa Bağdat Valisi olarak görev yaptığı günlerde (1909-1911) maiyetindeki personel ile beraber.
https://i.hizliresim.com/lqGv3p.jpg
Kendisi daha sonradan İstanbul'da harbiye nazırı iken 23 Ocak 1913'te vuku bulan Bab-ı Âli Baskını'nda Yakup Cemil tarafından öldürülmüştü.
Amerikan ordusundaki 142 generalin çocuğu Kore Savaşı'na katılmış. Bu 142 general çocuğundan 35'i savaş esnasında ölmüş
https://i.hizliresim.com/V9nv3q.jpg
Kaynak: General Mark Clark'ın "Tuna'dan Yalu'ya" adlı kitabı
Kore Savaşı'nda ölen general çocukları arasında en ünlüsü 8. Ordu Komutanı Van Fleet'in pilot olan oğlu J. Alward Van Fleet'ti..
https://i.hizliresim.com/Emd5mn.jpg
Kaderin cilvesine bakın ki, oğlu 27 yaşında ölen General Van Fleet 100 yaşına kadar yaşamıştı.
Keza Dwight Eisenhower'ın oğlu da Kore'de yaralanmıştı.
Sn Metin bey,
Paylasimlarinizi zevkle okuyorum, zahmetinize tesekkur ederim. Ancak resimlerin ekseriyeti acilmamaktadir. Benden mi kaynaklaniyor diye irdeledim ancak basarili olamadim. En derin muhabbetlerimle