-
Sonsuz Sokaklar'in (La Strada) Gelsomina'si ve Federico Fellini'nin sevgili esi, Italyan sinema ve tiyatro aktrisi Giulietta Masina'nin dogum yildonumu (22 Subat 1921)
https://www.amicidiromeo.com/wp-cont...co-fellini.jpg
https://24.media.tumblr.com/9131f40f...m5l6o1_500.gif
https://68.media.tumblr.com/97064b52...d7lko1_500.gif
-
-
1935 yilinda En Iyi Film, En Iyi Senaryo, En Iyi Yonetmen ve En Iyi Aktor Akademi Odullerini kazanacak olan, Frank Capra'nin yonettigi, Clark Gable ve Claudette Colbert'in rol aldigi Bir Gecede Oldu (It Happened One Night - Accadde una Notte), 22 Subat 1934'de New York'ta gosterime girdi.
https://68.media.tumblr.com/203fef4d...06w5o4_500.gif
-
Amerikali yazar, akademisyen ve radikal feminist Joanna Russ'in dogum yildonumu (22 Subat 1937)
''Bazen ayakkabinizi baglamak icin egilir, sonra ya baglar ya baglamazsiniz; ya aniden dogrulur, ya dogrulmazsiniz. Her secim en azindan iki olasilik dunyasi dogurur, yani icindeki hareketi yaptiginiz veya yapmadiginiz iki dunya; ya da buyuk olasilikla, cok daha fazla sayida dunya dogar, icinde hareketi cabucak yaptiginiz ve yavasca yaptiginiz, yapmayip tereddutte dustugunuz, tereddutte dusup hiddetlendiginiz, tereddutte dusup hapsirdiginiz vesaire dunyalar..'' Disi Adam
https://www.e-reading.club/illustrat...9321-pic_1.jpg
"Sometimes you bend down to tie your shoe, and then you either tie your shoe or you don't; you either straighten up instantly or maybe you don't. Every choice begets at least two worlds of possibility, that is, one in which you do and one in which you don't; or very likely many more, one in which you do quickly, one in which you do slowly, one in which you don't, but hesitate, one in which you hesitate and frown, one in which you hesitate and sneeze, and so on..."
-
Ispanyol sair Antonio Machado Ruiz'in olum yildonumu (22 Subat 1939)
https://www.pridemagazineng.com/wp-c...io_machado.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DBf8APuXgAA5IN5.jpg
Yolcu, yol senin ayak izlerindir
yol, baska bir sey sanma
yolcu yol yoktur
yol yurudukce yol olur
yol olur yuruye yuruye
bakislarini geriye cevirince de
donup bir daha basilmayacak
keci yolu gorulur
yolcu yol yoktur
yalnizca geminin kopukleri denizde.
https://slideplayer.es/slide/4640313...DICE+Amor..jpg
Sevgilim, meltemdir soyleyen
firsatinin bembeyazligini...
Gozlerim seni gormeyecek;
bekliyor seni yuregim!
Ruzgar getirdi bana
adini sabah alacasinda;
dag tekrarliyor
ayak seslerinin yankisini...
Gozlerim seni gormeyecek;
bekliyor seni yuregim!
Kuytu can kulelerinde
alabildigine caliyor canlar...
Gozlerim seni gormeyecek;
bekliyor seni yuregim!
Cekic sesleri
anlatiyor tabutun kasvetini;
kuregin sesi de
mezar yerini...
Gozlerim seni gormeyecek;
bekliyor seni yuregim!
-
Avusturyali yazar Stefan Zweig, 22 Subat 1942 gecesi Brezilya'nin Petropolis kentinde esi Lotte Altmann ile birlikte intihar etti.
https://www.deutschlandfunk.de/media...jpg?key=35888a
http://www.morefamousquotes.com/imag...e-quotes-3.jpg
“Ama ask, bir cenin gibi bedenin karanliklarinda aciyla donup durmaktan kurtuldugu, nefes ve dudak araciligiyla kendini zikir ve itiraf edebildigi zaman gercek askti. Bu duygu cok israrci olursa, bir an gelir ilmek ilmek dokunmus tirtil yuvasini deler, yukseklerden en derinlere dogru yuvarlanir ve urkmus yurege var gucuyle carpardi. / Ma l'amore diventa reale nel momento in cui smette di essere un embrione che fluttua nelle profondità del corpo, e osa anche ardere e riconoscersi attraverso le labbra e il respiro. Per quanto ostinatamente si possa nascondere un simile sentimento, c'è sempre un momento in cui sfonda improvvisamente la trama confusa per poi precipitare da altezze inusitate negli abissi più profondi e presentarsi con un raddoppiato impeto al cuore sussultante.” Stefan Zweig, Gecmise Yolculuk / Il viaggio nel passato / Journey into the Past
-
Irlanda asilli Ingiliz akademisyen ve yazar Terence 'Terry' Eagleton'in dogum gunu (22 Subat 1943)
" 'Karakter' kelimesi gunumuzde sadece edebiyat figuru degil, isaret, harf veya sembol anlamlarina da geliyor. Terim antik Yunan'da ayirt edilir bir nisan birakmak icin kullanilan kase anlamina gelen kelimeden turemistir. Sonra bir bireyin imzasi da diyebilecegimiz, bireye has bir ozellik kazanmistir. Karakter, gunumuzdeki 'karakter referansindaki' gibi, bir insanin nasil biri oldugunun isareti, resmi, tasviriydi. Ondan sonra da, dogrudan insan anlamina gelmeye baslamistir. Yani birey yerine kullanilan isaret, bireyin kendisi demek olmustur..."Edebiyat Nasil Okununr?
https://images-na.ssl-images-amazon....1qT-a8h6CL.jpg
"The word ‘character’ nowadays can mean a sign, letter or symbol as well as a literary figure. It derives from an ancient Greek term meaning a stamping tool which makes a distinctive mark. From there it came to mean the peculiar mark of an individual, rather like his signature. A character, like a character reference today, was a sign, portrait or description of what a man or woman was like. Then, after a while, it came to mean the man or woman as such. The sign that had stood for the individual became the individual herself..."
“Schopenhauer’a gore su apaciktir ki hayatin yasamaya deger oldugunu yalnizca bir aptal hayal edebilir. Onun deyisiyle, insan dedigimiz varligin en uygun simgesi kurek penceli kostebektir. Muazzam kureksi penceleriyle topragi bir gayret kazmak, kostebegin tum hayatinin isidir. Sonsuz gece onu cepecevre kusatir. Eglenceden yoksun, sikintiyla dolu bu hayat seyriyle ne mi elde eder? Yalnizca ayni melankolik seyrin yeni bir bireyde surmesini ve yeniden baslamasini saglayan beslenme ve ureme." Hayatin Anlami
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"It is self-evident to Schopenhauer that only an idiot could imagine that life was worth living. For him, the most fitting emblem of the human enterprise is the shovel-pawed mole: To dig strenuously with its enormous shovel-paws is the business of its whole life; permanent night surrounds it. What does it attain by this course of life that is full of trouble and devoid of pleasure? Nourishment and procreation, that is, only the means for continuing and beginning again in the new individual the same melancholy course."
-
Akademi Odullu (Kuzularin Sessizligi, 1991) Amerikali yonetmen, yapimci ve senarist (Robert) Jonathan Demme'in dogum gunu ( 22 Subat 1944)
https://addictedtohorrormovies.files...-the-lambs.jpg
https://pmcvariety.files.wordpress.c...0&h=563&crop=1