https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...ae&oe=5950A6F3
Printable View
Bazı paylaşımlar bana Kuzey Kore'de tv lerin hiç katılmadıkları Asya kupasında falanca ülkeyi yenip şampiyon olduk haberi yapmasını hatırlatıyor...😁
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Devlet Bahçeli Sakarya'da konuştu
BAHÇELİ
Sakarya'daki Demokrasi Meydanı'nda halka hitap eden Bahçeli, "Rejim elden gidiyor demek akılsızlık olduğu kadar, ahlaksız bir uydurmadır. Değişen yalnızca hükümet etme sistemidir" dedi. Hükümet etme sisteminin dönüşebileceğini fade eden Bahçeli, "Şartlar olgunlaşır, sosyal, siyasal ve tarihi gerekçeler oluşursa milletimiz kendisine uygun sistem yapısını elbette tekrar tayin ve tespit edebilecektir" diye konuştu.
15 TEMMUZ SİYASETİN DİYALOĞA GEÇMESİNİ MECBUR KILMIŞTIR
1982 Anayasası'nda şimdiye kadar 18 değişiklik yapıldığını söyleyen Bahçeli şunları söyledi:
"19'ncusunu da 16 Nisan'da sizler yapacaksınız. Bugüne kadar 6 referandum gerçekleştirilmiştir. 7'ncisi ise 15 gün sonradır. 11 Ekim 2016 tarihli Meclis grup toplantımızda Türkiye'nin fiili açmazla daha fazla mesafe alamayacağını söylemiştim. Bu çerçevede bir çağrıda bulunmuş ve demiştim ki, Türkiye'de filli bir durum vardır ve bu çözülmelidir. Ülke yönetimi yasa ve Anayasaya uygun değildir ve suç işlenmektedir. Ya demiştim, Sayın Cumhurbaşkanı filli başkanlık zorlamasından vazgeçsin, ki bizim açımızdan en doğru olanı budur. Ya da demiştim, filli durumun hukuki boyut kazanabilmesinin süratle yol ve yöntemleri aransın. Bu teklif ve kanaatimize esas ve zemin teşkil eden 3 dönüm noktası vardır. İlk olarak, Cumhurbaşkanı'nın doğrudan millet tarafından seçilmesine 21 Ekim 2007 referandumuyla karar verilmesidir. Buna sebep ise 2007'de TBMM'de Cumhurbaşkanı seçimini yaptırmamak için 367 toplantı yeter nisabını çıkaran müflis ve kriz siyasetidir. Meclis'e Cumhurbaşkanı seçtirmemek için çırpınan, engel çıkaran odaklar çuvallamış, aslında bugüne ortam açmışlardır. Bu güruhun şimdilerde hayır diye yollara düşmesi ise tam anlamıyla kara mizah, ikiyüzlülük, utanmazlığın tescilidir. İkinci olarak, 10 Ağustos 2014'de, ilk kez halkoyuyla Cumhurbaşkanı belirlenmesi, bunun sonucunda yeşeren, kök salan sistem tartışmalarıdır. Direkt millet tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın ağırlığı ve doğurduğu ihtiyaçlar sistemsel onarım ve normalleşmenin kaçınılmazlığını ortaya çıkarmıştır. Üçüncü ve bize göre en önemli dönüm noktası da 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsüdür. 15 Temmuz, siyasetin diyaloğa geçmesini mecburi kılmıştır. Çünkü vatan, millet ve devlet dehşet bir suikasta maruz kalmıştır. Türkiye dağılmanın, parçalanmanın, bölünmenin eşiğine gelmişti. 22 Haziran 1920'deki Yunan taarruzu neyse 15 Temmuz FETÖ işgal girişimi aynısıdır. 1920'lerde çıkan iç isyanların daha şiddetlisi, daha vahşisi 15 Temmuz'da az kalsın Türkiye'yi yutacaktı"
BİZ DÜŞMANA KARŞI AYNI HİZADA, AYNI MEVZİDEYİZ
Ak Parti ile anayasa değişikliği esasında oturup konuştuklarını, görüşüp anlaştıklarını açıklayan Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:
"Sonuç itibariyle 18 maddelik değişiklik paketi üzerinde uzlaştık. Biz düşmana karşı aynı hizada, aynı mevzideyiz. Biz canilere karşı aynı milli tepkinin, aynı iradenin kanatlarıyız. Çünkü biz Türkiye'yiz. Hükümet etme sistemi vahiy değildir, değişebilecektir. Hükümet etme sistemi vazgeçilmez değildir, dönüşebilecektir. Şartlar olgunlaşır, sosyal, siyasal ve tarihi gerekçeler oluşursa milletimiz kendisine uygun sistem yapısını elbette tekrar tayin ve tespit edebilecektir. Bunda ne mahsur vardır?"
NE ANLATTIĞINI KENDİSİ DE BİLMİYOR
Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Bahçeli "Tek adam ve diktatörden bahsediyorlar. Kılıçdaroğlu Türk milletinden ne zaman diktatör çıkmış yüreği ve bilgisi varsa açıklasında görelim. CHP Genel Başkanı değişiklik TBMM'de görüşülürken nerelerde geziyordu? Hiç mi açıp okumadı. Cumhurbaşkanına TBMM'yi fesih hakkı asla verilmiyor. Sadece şu an olduğu gibi seçimleri yenileme hakkı tanınıyor. Cumhurbaşkanı ikinci dönemde seçim kararı alırsa kendisi aday olamıyor burası kesin. Kılıçdaroğlu yine çakıyor yine batıyor yine sallanıyor. Zira ne anlattığını kendisi de bilmiyor." ifadelerini kullandı.
Hürriyet Gazetesi'nde bir köşe yazısından...
"KAPIDA golf arabaları... Son teknolojiye sahip görüntüleme merkezleri. Tek veya iki kişilik yatakların yer aldığı modern ve zevkli döşenmiş odalar. Bir hastanın diğerinden rahatsız olmaması için kulaklıkla izlenecek televizyonlar. Devlet hastanelerinin klasikleşmiş kalabalıklarını yok eden uzun ve geniş salonlar, koridorlar... Burası Isparta’da faaliyete başlayan yeni şehir hastanesi. 800 yataklı bu hastanenin inşaat maliyeti 1.2 milyar TL’yi bulmuş. 20 yıl boyunca Akfen tarafından işletilecek. Tabii değişecek hükümetlere, ödeme krizlerine karşı Hazine garantisi sayesinde, ayda 100 milyon lira kira bedeliyle... Toplam sayıları 36 olması beklenen ve kamu özel ortaklığıyla kurulan bu hastaneler birer birer devreye giriyor. Şu ana kadar Yozgat, Mersin ve Isparta açıldı...."
1.2 milyar maliyete karşılık 20×12×100 milyon kira geliri mi?
Doğru olamaz bu. Olmamalı.
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
”İsteyenle tartışırım. Burada söylüyorum asla bir AKP ve MHP milletvekilinin hazırladığı bir metin değildir. Bu metin 10 Ağustos 1920’de saltanat şurasının önüne konulan Serv Antlaşması nerede hazırlanmışsa, bu metin bu ülkenin başbakanlarını emperyalistlerin memuru eden o ‘BOP’ denilen Büyük Ortadoğu Projesi nerede hazırlanmışsa, o Büyük Ortadoğu Projesi’nin haritaları kimler tarafından nerelerde çizilmişse, işte bu metin de o mahfirlerde hazırlanıp bu meclisin önüne getirildi. Bu metin bir ihanet belgesi… Böyle bir metin Mustafa Kemal’in Türkiye’sine yakışmaz…”
Hüsnü Bozkurt
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yine ters köşe oldular
Beklentinin üzerinde gelen büyüme rakamlarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bazıları bu rakamı küçümsemeye kalkabilir. Aynı dönemde AB'nin ortalama büyüme rakamı 1,5. OECD ülkelerinin büyüme ortalaması 1,7. Bize tabi ki 2,9 yetersiz geliyor ancak dünyadaki anlı şanlı ekonomi kuruluşları var ya, şimdi onların değerlendirmelerinin 1 puan üzerinde olduğumuzu unutmayalım. Bu demektir, ters köşe oldular yine. Bu millet penaltıyı iyi atar." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi toplu açılış töreninde konuşuyor.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:
Kardeşlerim, Ankara şu anda anayasa değişikliğine karşı hayır kampanyası yapan ama evet denmesi için ne gerekiyorsa onu söyleyen birisi var ya, işte o zatın partisinin tek parti olarak bu ülkeyi yönettiği dönemde, maalesef milleti hor gören bir anlayışın hakimiyetine girmiştir. Milletin karargahı olması gereken Ankara, bu faşist anlayışın istilasına uğramıştı.
Kardeşlerim, bir vesileyle Ankara'ya gelen Aşık Veysel, kılığından kıyafetinden dolayı Ulus'a sokulmamıştır. Bugünkü hayır diyen zihniyet, Aşık Veysel'i de Ulus'a sokmayan zihniyettir. Hamdolsun, dün o caddelere sokulmayan insanlar bugün Ankara'da yaşıyor. İşte onlar evet diyenlerdir. Rahmetli Menderes'i sadece ve sadece milletin taleplerini yerine getirdiği için darağacına çıkardılar. Ona sessiz duranlar da hayır diyenlerdir. Türkiye ne zaman ileriye doğru atım atmışsa, hep aynı şey olmuştur. Bir takım eller devreye girmiş, ülkemiz hep geriye itilmiştir.