[QUOTE=yelpaze;6985180]
Dünyada değişim ve rekabet öyle bir noktaya geldi ki; global partnerleri tarafından güvence olarak görülen büyük iş adamları yatırımı durdurduğu anda o gördüğünüz dev tesisler 2-3 senede boş tenekeye dönüşür. Artık tek bir yıl bile yenileme ve verimlilik yatırımları için çok önemli. Yeni yatırım konusunu hiç açmıyorum bile zira o iş artık mucize, dışarı kaçan yerli yatırımlar artmadan devam ederse başarı sayarım. Bu dünyada kimse vazgeçilmez değildir, sıfır faizle bol para döneminde kendini doğru konumlandıramayan ülkeler tam tersi koşullarda her türlü riske
_____________________________
Deregulasyon kanunları ile şirketlerin bırakın ülke içini, dünya üzerinde egemenlikleri var. Artı, yıkıcı ve haksız rekabet koşulları küçüklerin yok olmasına sebep oluyor. Bu akım emperyalist ülkelerin sömürüyü şirketleri aracılığı ile sürdürmesini neden oluyor. Bu düzen sayesinde emek ücreti kölelik seviyesinin altında. Bugün Asgari ücretli çalışanın yaşam standardı kölenin haklarının altında.Bu savunulamaz. Demokratik bir iktidar kurabildiğimizi hayal edersek; şeffaf, her kuruluşa ayrıcalıksız uygulanabilen regülasyonlarin bazı kritik, güvenlik için önemli olan ve rekabet koşulları olusturulamayan sektörlere uygulanması, kamu güvenliği, adalet ve emekçinin korunması açısından gereklidir. Devlet hukukun sınırları içinde tüm toplumsal kesimler üzerinde, özellikle güçlüler üzerinde egemenliği olmalıdır.
Ama bu bahsettiklerim ülkede yaşananları onaylamak için yazılmadı. Ülkede bunları bahsetmeye bile gerek yok. Halk adalet ve ahlak aramıyor. Kurumlar varmış gibi sadece. İktidarda halkın aynası. Halk egemenliğini seçim yapılabildiği için var kabul etmek zorundayız. Halk niteliği temel mesele.Bu konuda rahatsız olan insanlar çevresinde ahlaklı ve karakterli yapıları ile yaşadıkları toplumsal birimlerde adam olarak (model olarak) toplumsal gelişime katkı sunmalı. Bu ülkede her toplumsal katman gücü ele geçirmek için çalışıyor. Gücü ele geçirince oda hukuk dışı hareket etmek istiyor. (Ha! bu konuda mevcut iktidar cok becerikli çıktı.Gelecekte bile olası hukuksal denetime takılmamak için şeytanın aklına gelmeyecek yollar buldu.) Nitelikli toplumsal çoğunluk sağlandıktan sonra bakın bakalım kurumlar nasıl çalışıyormuş. Toplumsal destek olmadan hiçbir kurum uzun süre direnemez.