-
Ispanyol sair ve oyun yazari Federico Garcia Lorca'nin Kelebegin Kotu Buyusu (El maleficio de la mariposa - Il Maleficio della Farfalla - The Butterfly's Evil Spell) oyunu ilk kez 22 Mart 1927'de Madrid, Teatro Eslava'da sahnelendi.
"Birbirlerini aliskanliktan, tasasizca seviyorlardi. Ask, ilk bocegin Tanri'nin ellerinden aldigi eski ve zarif bir mucevher gibi babadan ogula geciyordu. Cicek polenlerinin kendini ruzgara teslim ettigi dinginlik ve kesinlikle islak otlarin altinda askin tadini cikariyorlardi. Ama bir gun... bir bocegin bu asktan oteye gitmek isteyecegi tuttu. Kendi yasaminin cok uzaginda olan bir goruntuye tutuldu... Kirlara cikan az sayidaki insandan bir sairin yosunlarin uzerine birakmis oldugu bir siir kitabini buyuk guclukle okudu belki ve 'seni seviyorum, imkansiz kadin'la zehirlendi.
Bu nedenle sizlerden siir kitaplarinizi asla cayirda birakmamanizi rica edecegim, cunku bocekler arasinda buyuk yikimlara neden olabilirsiniz."
https://1.bp.blogspot.com/-ePfbpPwD_...BMALEFICIO.jpg
"El amor pasaba de padres a hijos como una joya vieja y exquisita que recibiera el primer insecto de las manos de Dios. Con la misma tranquilidad y la certeza que el polen de las flores se entrega al viento, ellos se gozaban del amor bajo la hierba húmeda. Pero un día... hubo un insecto que quiso ir más allá del amor. Se prendó de una visión de algo que estaba muy lejos de su vida... Quizá leyó con mucha dificultad algún libro de versos que dejó abandonado sobre el musgo un poeta de los pocos que van al campo, y se envenenó con aquello de 'yo te amo, mujer imposible.'
Por eso, yo os suplico a todos que no dejéis nunca libros de versos en las praderas, porque podéis causar mucha desolación entre los insectos."
-
Captain Kirk'un (Emmy ve Golden Globe odullu, Kanadali film yapimcisi, yonetmen ve aktor William Shatner) dogum gunu (22 Mart 1931)
https://38.media.tumblr.com/bf8757be...wli8o5_500.gif
https://31.media.tumblr.com/78f19c0c...wio8o1_500.gif
-
Yunan ressam Theofilos Hatzimichael'in olum yildonumu (22 Mart 1934)
Eudoxia, 1932
https://upload.wikimedia.org/wikiped...os_Eudoxia.jpg
Artemis goddess of hunting, 1930s
https://upload.wikimedia.org/wikiped...of_hunting.jpg
-
Amerikali realist ressam William James Glackens'in olum yildonumu (22 Mart 1938)
East River Park, ca. 1902 (Brooklyn Museum)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Portsmouth Harbor, New Hampshire, 1909
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Glackens.jpeg
-
Isvicreli aktor Bruno Ganz'in dogum yildonumu (22 Mart 1941)
https://live.staticflickr.com/1871/4...0be509ed_b.jpg
"...kagit oynanan bir masaya oturmak, selamlanmak. Bir bas isareti yeter. Simdiye kadar katilmis olsak da gostermelikti. Aslinda geceleri boks maclarina gostermelik olarak katildik. Sonra gostermelik olarak balik tuttuk. Sofralarda gostermelik olarak oturduk. Orada yedik ictik ama gostermelikti. Kuzular kizarttik ve saraplari beklettik. Disarida col cadirinin yaninda hepsi gostermelik. Hemen bir cocuk yapip agac dikmek istiyorum demiyorum. Ama uzun bir gunden sonra Philip Marlowe gibi eve gelip, kediyi beslemek guzel olurdu. Atesinin cikmasi, gazeteden parmaklarinin boyanmasi, sadece ruhsal olarak degil, gercek bir yemekle beslenmek. Bir boyun veya bir kulak cizgisinden etkilenmek. Yalan soylemek, istedigin kadar..." Damiel (Bruno Ganz) Berlin Uzerindeki Gokyuzu, 1987
https://i.ytimg.com/vi/gtSJXiBgYzQ/hqdefault.jpg
"...to sit at an empty place at a card table and be greeted, even by a nod. Every time we participated, it was a pretense. Wrestling with one, allowing a hip to be put out in pretense, catching a fish in pretense, in pretense sitting at tables, drinking and eating in pretense. Having lambs roasted and wine served in the tents out there in the desert, only in pretense. No, I don't have to beget a child or plant a tree but it would be rather nice coming home after a long day to feed the cat, like Philip Marlowe, to have a fever and blackended fingers from the newspaper, to be excited not only by the mind but, at last, by a meal, by the line of a neck by an ear. To lie! Through one's teeth..."
-
2001-2003 yillarinda Amerika Bas Sairligi yapmis Amerikali sair Billy Collins'in dogum gunu (22 Mart 1941)
https://www.poemhunter.com/i/poem_images/638/litany.jpg
Ekmek ve bicaksin sen,
kristal kadeh ve sarap
- Jacques Crickillon
Ekmek ve bicaksin sen,
kristal kadeh ve sarap.
Sabah yesilligi uzerindeki ciysin
ve gunesin yanan carki.
Firincinin beyaz onlugusun
ve aniden ucan bataklik kuslari.
Ama, meyve bahcesindeki ruzgar degilsin,
tezgahin uzerindeki erikler,
ya da kagittan yapilmis ev.
Ve sen kesinlikle cam kokulu hava degilsin.
Cam kokulu hava olman mumkun degil.
Koprunun altindaki balik olman mumkun,
hatta belki de generalin basindaki guvercin,
ama alacakaranlikta peygambercicegi tarlasi olmanin
yakinindan bile gecemezsin.
Ve aynaya soyle bir bakman gosterecektir ki
ne kosedeki cizmelersin
ne de kayikhanesinde uyuyan kayik.
Belki bilmek ilgini ceker,
dunyanin sayisiz imgelerinden bahsediyorken,
benim catidaki yagmurun sesi oldugumu.
Ben ayni zamanda goktasiyim,
dar bir sokaktan asagi suruklenen aksam gazetesi,
ve mutfak masasinin uzerindeki kestane sepeti.
Ben ayni zamanda agaclardaki ayim,
ve kor kadinin cay fincani.
Ama uzulme, ekmek ve bicak degilim.
Ekmek ve bicak hala sensin.
Sen her zaman ekmek ve bicak olacaksin,
tabii bir de kristal kadeh ve -her nasilsa- sarap.
-
Fransiz politikaci ve roman yazari (Éric Arnoult) Érik Orsenna'nin dogum gunu (22 Mart 1947)
"Bir Afrika koyunde hic bu kadar cok agac gordunuz mu daha once? Baska yerlerde yakmak icin coktan kestiler agaclari. Burada, biz agaclara saygi gosteriyoruz. Cunku Mamadou agaclarin golge verdigini ve yagmur cektigini ogretti bize." Pamuk Ulkelerine Yolculuk
https://www.fayard.fr/sites/default/...13625270-T.jpg
"Vous avez déjà vu autant d’arbres dans un village africain ? Ailleurs, on les a coupés depuis longtemps pour les brûler. Ici, nous les respectons. Parce que Mamadou nous a appris que les arbres font de l’ombre et appellent la pluie, et que le coton a besoin d’ombre et de pluie."
"Simdi, Niccolo SIKILIYORDU. Tum numaralarini yapmis, pozlarini takinmis, herkesi bastan cikarmis ve artik SIKILMISTI. Bastan cikaricinin SIKILMASI kadar kotu bir sey olamaz. Butun bu ashik suratlarin karsisinda kendisini dunyada yapayalniz hissediyordu. Kalabalik icindeki ciplak bir palyaco." Dokuz Gitarda Dunya Tarihi
https://www.fayard.fr/sites/default/...13618586-T.jpg
"Maintenant, Niccolo s’ennuie. Il a fait tous ses tours, pris toutes ses poses, il les a séduite toutes, et il s’ennuie. Rien de pire que l’ennui du séducteur. Face à tous ces visages enamourés, il se sent seul au monde. Un clown nu dans la foule."
-
Amerikali gerilim romanlari yazari James Patterson'in dogum gunu (22 Mart 1947)
"Ertesi sabah, en azindan ben ertesi sabah oldugunu saniyordum, hepimiz uyandigimizdan beri kendimi butun gece ayakkabisinin tabani delininceye kadar dans etmis,ve ertesi gunu tamamen uyuyarak gecirmis masaldaki o prenses gibi hissediyorum. Ama; ben prenses degilim; metro tunelinde gecelemistim. Beynime saplanan agri butun gece dans etmekten cok farkli bir seydi. Ve savas botlarim hala iyi durumdaydi. Bunlar disindaki hersey masaldaki prensese benziyordu." Melek Deneyi
https://www.scholastic.com/content5/...67959_mres.jpg
“The next morning-at least, I assumed it was morning, since we were all waking up- I felt like one of those twelve dancing princesses, who danced all night, wore holes in their shoes, and had to sleep it off the next day. Except, oh yeah: I'm not a princess; sleeping in a subway tunnel and having another brain attack aren't that much like dancing all night; and my combat boots were still in good shape. Other than that, it was exactly the same.”