Napcan be ünal kıt aklımız la ancak bu kadar oluyor [emoji6] [emoji5]Alıntı:
Originally Posted by ünal
Printable View
Napcan be ünal kıt aklımız la ancak bu kadar oluyor [emoji6] [emoji5]Alıntı:
Originally Posted by ünal
Hak alırmısın bilmem. Ama genpower jeneratör eski iso9001 belgesi ile, eski tse tsk belgeleri ile, eski üretim izinleri ile eski kalite kalibre belgeleri ile ve tüzel kişiliği ile mal üretiyor ve satıyor. Spot mal üretimi fikrini de 2017 yılında Müjdat a öneren benim. Ama nankör herif beni sevmez o başka. Burada ayrıca yaptığım öneri ile fabrika kurtulsun istemiştim. Lc Waikiki bile bir ara batar gibi olunca spot piyasaya çalışmıştır. Bunları anlatırken, cefa üzerinden hırsızlık yapsın istememiştim. Onu da yaptı. Ama, durumu çok kötü. Benim bedduam tuttu. Bu cuma akşamı tekrar beddua edeceğim. Sizde birer amin gönderin de. Bizden beter olsun.Alıntı:
Originally Posted by Tolstoyforever
Kıt olur mu yahu. Şirket borsada diye bize duyurdun. İstanbul Ticaret Borsasında hemde. Süpersin. Araştırma geliştirme ve Sermaye piyasası bilgisi açısından feyz alıyoruz. Beynimiz gelişiyor. :)Alıntı:
Originally Posted by Balmu
Komiksin . buda yorumsuz. Sen çal sen oyna. Sıkıntı yok.Alıntı:
Originally Posted by ünal
Ben de bilmiyordum ki. Odalar ve Borsalar birligi neymis diye dusundum. Oda muzigi bile aklima geldi arada. Sonra su nohutcular geldi, ordan bir mantik yuruttum yani. :)Alıntı:
Originally Posted by Balmu
Doğru mantık üstadım [emoji4]Alıntı:
Originally Posted by 666
666 yı bile ters köşe yaptı. Sırların adamı Deniz. Biz Deniz sandık boğuluruz diye imtinalı hareket ettik sanıyorduk. Meğer bir BAHADIR ile karşı karşıya kalmışız. Deniz onun kod adı, oğlunun adı filanmış. Bahadır bize kimlik taraması gönderdi. Orada Deniz yazıyor. Biz de dandik bir vekalet yazdık kendisine, noter onaylı olmayan. Sonra toplantılara beni dahil ettirmemek için oyunlar oyunlar. Derdini şimdi çözdüm. Ben ilk toplantıda kimlikteki kişinin hem doğum tarihi genç, hem resmi. Kim lan bu? Deniz nerede derdim. Ortalık karışırdı. Herif benimle arayı bozuk diğer insanlarla mesafe koydurunca, denizim ben dedi gezdi. Bizim polar Murat bile onu deniz diye evine kadar aldı. Hanımı bu adama çay filan demledi. La Muratın evini yaksa gitse, Murat polise denizi şikayet edecek. Denizi polis yakalayacak. Yüzleşme yapılacak. Deniz diyecek valla bu Murat emmiyi hiç görmedim. Hanımına çocuklarına ve Murata soracak polis. Evinizi bu mu yaktı. Yok efendim bu delikanlıyı ilk defa görüyoruz diyecekler. Komikten öte, tam bir üç kağıt. Tam bir hafiye hikayesi. Ama atalar ne demiş? ''Yalancının mumu yatsıya kadar'' Her yalan bir gün aşikar olur. Her tuzak kurucunun tuzağı başına geçer. Çünkü en büyük tuzak kurucu Allah (cc) dur..
İnsanlar neden sahte kimlik, neden kod adı kullanır. İnsanlar neden hukuki problem çıkınca ceremesini çekerim arkadaş demez. İnsanlar neden sevdiklerini ateşe atar gibi yargı önüne atar. İnsanlar insanlar diye cümle kurunca kendimden utandım bir ara. Bunu bir insan yapamaz. O halde insan diye tanımlamadan olaya bakalım. Neden? Mesela bir ana yada baba, evladı için göğsünü siper eder. Yada bazı adli vakıalarda ana veya babanın evladının suçunu üslendiği görülür. Peki bu nasıl bir bencil kafadır. Evladına bunu yapan sana bana neler yapar. Buralarda sizleri ben kurtarırım. Hakimi savcıyı bilmem ne ederim. En büyük hukuk adamıyım edası ile gezenin nasıl bir kafaya sahip olduğunu gördükçe insanlığından utanır oluyorsun. Yahu iyi ki bu aracılık edip de bizim parayı filan kurtarmamış. Ben Allah'ın verdiği şerrin bile hayırdan geldiğine olan inancımı iyice pekiştirdim. Ben kendi rızkımı kurtarırken böyle iğrenç bir yaratık benim üzerimden 1.5-2 milyon para kazanacaktı. İşim olmadı diye belki üzüldüm. Allah'ım bu benim helal param. Bu parayı kaybettim diye evlatlarım yüzüme bakmıyor. Ya Rab duamı kabul et, bana helal paramı geri ver derken, Rabbimin vermeme gerekçesine bakar mısınız? Sana senin helalini verirken, insanlıktan nasibini almamış bu kişiye, ben rızk veremem dedi herhalde. ''hayrihi ve şerrihi minallahi teala'' derken dilden söylemeyelim. Gönülden söylemek de yetmez. Dediğimizi iyice düşünelim. Ne demiş olduk? ''Hayrın ve şerrin Allâh'tan geldiğine, iman ediyorum'' O halde, tutmayan duamızda bile hayır vardır. Bazen böyle iğrenç yaratıklara nafaka çıkmasın diye, bazen de senin paran elin elinde ateş olsun diye. Müjdat bey de şu an bizim ateşimizi elinde tutuyor. Bu ateş onu yaktı, daha da yakacak. Allah'ın el-Adl ismini unutmayalım. Adildir. Siz onun adaletini idrak edemeyebilirsiniz. Bu dünyada da ahirette de bu adaleti göreceksiniz. Şükürler olsun bana verdiklerine ve vermediklerine. Şükürler olsun şu anda burada yazmamıza vesile olup da hakkımızı yiyenlere sağladığın ve sağlayacağın adalete. Hoşçakalın dostlar. Daha da yazıp çizecek bir şey kalmadı.