-
28 Ocak 1973’de duzenlenen 30. Golden Globes Odul toreninde, Baba (The Godfather), Drama Dalinda En Iyi Senaryo; Liv Ullmann, Gocmenler (The Emigrants) filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktris; Marlon Brando, Baba (The Godfather) filmi ileDrama Dalinda En Iyi Aktor Odulunu aldilar.
http://wearepalermo.com/wp-content/u...s-shooting.jpg
http://www.wakingtimes.com/wp-conten...lon-Brando.png
http://theredlist.com/media/database...theredlist.jpg
-
Ispanyol asilli Arjantinli yazar, sair, cevirmen, kose yazari ve blog yazari Andrés Neuman Galán'in dogum gunu (28 Ocak 1977)
“Doktorlar, karina, ailene her yalan soylediginde ayni endiţeyi yasarsin, bu ahlak meselesi degildir, bilmiyorum, belki daha cok fiziksel olabilir, gercegi soylemek seni korkutur, aslinda kandirilmis olarak olmek seni daha da korkutur, yalanlar hayatimizi devam ettirmemiz icin degil midir? Sen hayatina devam etmeyecegin zaman, artik gereksiz olduklarýný dusunursun. Anlatabildim mi?” Yalniz Konusmalar
https://bythefirelight.files.wordpre...los_grande.jpg
"Te preocupan cada vez que hablas con los médicos, con tu mujer, con tu familia, no es una cosa moral, es algo, no sé, físico, en el fondo te aterra la verdad, pero más todavía te aterra la idea de morirte engańado, las mentiras nos sirven para seguir viviendo, żno?, y cuando ya sabes que no vas a seguir, entonces te parece que dejan de ser útiles, żme explico?"
“Konusurken, beni ciplak bir sekilde aynali dolabýn onune dikti. Elleri ensesindeydi ve hala biraz terliydi. Aynada kendimi izlerken o da beni izledi. Bedenimin en nefret ettigim kisimlarini inceledim. Goguslerimin yamuklugu. Sezaryen izi. Kalcalarimdaki gevseklik. Dizlerimin altindaki pis tumsek. Genis baldirlar. Ayaklarimdaki gecmeyen nasirlar.” Yalniz Konusmalar
https://images.penguinrandomhouse.co.../9788466345545
"Mientras hablábamos me puse en pie, desnuda, frente al espejo del armario. Ezequiel, un poco sudoroso todavía, seguía acostado con las manos por detrás de la nuca. Tenía los pies en cruz y me miraba mientras yo me miraba. Repasé los detalles que más odio de mi cuerpo. La orientación asimétrica de los pezones. La cicatriz de la cesárea. Esa flacidez en la cara interna de los muslos. Ese odioso bultito encima de las rodillas. Las pantorrillas demasiado anchas. Los callos perennes en los dedos meńiques."
“Plastik masaya oturuyoruz. Meydanda yasli insanlar, cocuklar ve kopekler var. Terliyorum ama cok mutluyum. Babam oksuruyor.” Yalniz Konusmalar
https://1.bp.blogspot.com/-MNBd033o3...ar%2Bsolos.JPG
"Nos sentamos en unas mesas de plástico. En la plaza hay gente vieja y nińos con perros. Estoy chorreando pero contentísimo. Papá tose."
-
28 Ocak 1978'de duzenlenen 35. Golden Globes Odul toreninde, Donum Noktasi (The Turning Point), Drama Dalinda En Iyi Senaryo; Jane Fonda, Julia filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktris; Richard Burton, Kor Atlar (Equus) filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktor Odulunu aldilar.
https://images-na.ssl-images-amazon....1RG0AD16JL.jpg
https://www.goldenglobes.com/sites/d...-033114jpg.jpg
https://i2.ytimg.com/vi/gLENAdTUU-o/0.jpg
-
Turk sair Ozdemir Asaf’in olum yildonumu (28 Ocak 1981)
Bu bakis seni gormek icindir.
Senden baska birsey var mi?
Denizlere bakiyorum, denizlere..
Denizler bu kadar mi?
Bakiyorum baska seyler goreyim diye..
Tabiat ezilip buzuluyor karsimda.
Manzaralarin omru birer saniye
Bulutlar ayagimin dibinde, sen basimda.
Yildizlara bakiyorum, yildizlara..
Bir sen varsin benimle bakan.
Ne oldu diyorum, oteki insanlara..
Hani sozleri vardi, hayati aydinlatan.
http://radyogece.com/wp-content/uplo...ri-687x400.jpg
This glance is for you to see.
Is there anything more than you?
To the sea, I’ll look to the sea…
Is this all there is of the sea?
Staring only to see something else…
Nature cringes in front of me.
Landscapes pass by the second.
Clouds beneath my feet, you in my head.
At stars, I’m looking at the stars…
You’re here looking with me.
I wonder what happened to the others…
They had words, and enlightened life.
https://lh3.googleusercontent.com/-t...1368284198.jpg
One evening you were looking from your window
Into darkness slowly filling the road.
Someone passed your house resembling me.
Your heart began to race…
But the one passing wasn’t me.
One night you were sleeping in your bed…
You awoke suddenly to a silent world.
Something in a dream opened your eyes,
And darkness was there in your room…
The one who saw you wasn’t me.
At that time I was nowhere near,
And for no reason you began to cry.
Now at last you’re thinking of me
Living with love in your life…
The one who knew this wasn’t me.
You were reading a book, entranced…
The people inside fell in love or else died.
A young man in the novel was killed.
You were afraid, with all your strength cried…
The one who died wasn’t me.
-
-
Kanadali hard rock grubu Triumph, 6.studyo albumu Never Surrender'i 28 Ocak 1983'de RCA ve TML etiketleriyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/Dx_LOdtXgAA0ZwE.jpg
-
28 Ocak 1984’de duzenlenen 41. Golden Globes Odul toreninde, Sevgi Sozcuklari (Terms of Endearment), Drama Dalinda En Iyi Senaryo; Shirley MacLaine, Sevgi Sozcuklari (Terms of Endearment) filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktris; Robert Duvall, Sevecenlik (Tender Mercies) filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktor Odulunu aldilar.
http://metrograph.com/uploads/films/...20-726x388.jpg
https://media.gettyimages.com/photos...re-id560521633
-
Ingiliz heavy metal grubu Black Sabbath, 12.studyo albumu Seventh Star'i 28 Ocak 1986'da Vertigo VE Warner Bros. (Amerika / Kanada) etiketleriyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/Dx_KlgGWsAAvngI.jpg
-
28 Ocak 1989’da duzenlenen 46. Golden Globes Odul torenlerinde, Yagmur Adam (Rain Man), Drama Dalinda En Iyi Senaryo; Jodie Foster, Sanik (The Accused) filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktris; Dustin Hoffman, Yagmur Adam (Rain Man) filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktor Odulunu aldilar.
http://www.moviefanfare.com/wp-conte...01/RainMan.jpg
https://media.gettyimages.com/photos...re-id105909106
-
Rus asilli Amerikali sair Joseph Brodsky’nin olum yildonumu 28 Ocak 1996)
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
Iki kere uyandim geceleyin,
ve isiltili sokak lambalar, duruyordu
duslerin yarim tumcelerini tamamlayamayan
ve havsalami dindiremeyen uc nokta gibi.
Gebe oldugunu dusledim.
Yillardir ayri olsak da birbirimizden,
gene de biliyordum sucumu,
ve ellerim oksuyordu gergin kasigini,
fakat gene de yataktaki pantolonu
ve elektrik dugmesini buldu ellerim. Ve gider gitmez,
anlamistim ki seni karanlikta yuzustu birakarak
terk etmistim, bir duste, fakat beni beklemeyi
istiyordun sen, ve bir bakisla bile
kinamiyordun beni bu apacik
sucumdan oturu. Cunku – karanlikta olur
isigin parcaladiigi seyin sucu.
Orada evlendik ve iki sirtli iki hayvani
taklit ettik, ve gelecekteki cocuklarýmiz
yalnizca bahanesiydi ciplakligimizin.
Bir keresinde, baska bir gece, duruyordun
bakisim icin boylece, bitkin, siska,
ve goruyordum henuz adi olmayan
bir kiz ya da bir oglan cocugunu, ve o vakit
uzatamiyordum ellerimi
elektrik dugmesine dogru, hakkim yoktu
sizleri golgelerin ulkesinde birakmaya,
gunun duvarlari onunde dilsizdim
ve sizler icin ulasilmaz oldugum
o gercek dunyaya bagliydiniz sizler.
https://images.gr-assets.com/books/1...46l/582961.jpg
Twice I awoke this night, and went
to the window. The streetlamps were
a fragment of a sentence spoken in sleep,
leading to nothing, like omission points,
affording me no comfort and no cheer.
I dreamt of you, with child, and now,
having lived so many years apart from you,
experienced my guilt, and my hands,
joyfully stroking your belly,
found they were fumbling at my trousers
and the light-switch. Shuffling to the window,
I realized I had left you there alone,
in the dark, in the dream, where patiently
you waited and did not blame me,
when I returned, for the unnatural
interruption. For in the dark
that which in the light has broken off, lasts;
there we are married, wedded, we play
the two-backed beast; and children
justify our nakedness.
On some future night you will again
come to me, tired, thin now,
and I shall see a son or daughter,
as yet unnamed -- this time I'll
not hurry to the light-switch, nor
will I remove my hand; because I've not the right
to leave you in that realm of silent
shadows, before the fence of days,
falling into dependence from a reality
containing me -- unattainable.
-
Isvecli cocuk kitaplari yazari Astrid (Anna Emilia) Lindgren’in olum yildonumu (28 Ocak 2002)
“ 'Ben okul diye Arjantin’dekilere derim,' dedi etrafindaki cocuklari gururla suzerek. 'Asil orada okula gitmeliydiniz. Noel tatilinden uc gun sonra, Paskalya tatili baslar. Paskalya tatili bittikten uc gun sonra da yaz tatili baslar. Yaz tatili 1 Kasim’da biter. Tabii 11 Kasim’da baslayan Noel tatiline kadar biraz zorlanirsiniz. Ama hic degilse ev odevi diye bir sey yok. Arjantin’de ev odevi yapmak kesinlikle yasak! Tamam, bazen gardiroba saklanip da ev odevi yapan bir ya da iki Arjantinli cocuk cikar ama anneleri onlari bir yakalarsa, vay hallerine. Hele toplama islemi, oradaki okullarda adi bile anilmaz. Eger bir cocuk 7 arti 5’in kac ettigini bilir de, bir de ogretmene soyleyecek kadar budala olursa, butun bir gun utanc kosesinde tek ayak uzerinde dikilmek zorunda kalir. Yalnizca Cuma gunleri ders yaparlar, tabii ders yapacak kitap bulabilirlerse. Ama neyse ki orada hic kitap yok.' ” Pippi Uzuncorap
https://images.penguinrandomhouse.co.../9780142402498
" 'You ought to know about the schools in Argentina,' said Pippi, looking down at the children. 'That's where you should go. Easter vacation begins three days after Christmas vacation ends, and when Easter vacation is over there are three days and then it's summer vacation. Summer vacation ends on the first of November, and then you have a tough time until Christmas vacation begins on November 11. But you can stand that because there are at least no lessons. It is strictly against the law to have lessons in Argentina. Once in a while it happens that some Argentine kid sneaks into a closet and sits they're studying a lesson, but it's just too bad for him if his mother finds him. Arithmetic they don't have at all in the schools, and if there is any kid who knows what seven and five are he has to stand in the corner all day— that is, if he's foolish enough to let the teacher know that he knows. They have reading on Friday, and then only if they have some books, which they never have.' "
-
-
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...rown-penny.jpg
Fisildadim ‘Cok gencim, ‘ diye
Sonra da, ‘Yasliyim’ diye, ‘ oldukca’;
Ask olasiligim var mi bilmek icin
Bir Peni fýrlattim havaya.
‘Git ve sev, git ve sev, genc adam,
Eger gencse ve guzelse kadin.’
Ah Peni, ah kahverengi Peni,
Dugumlendim dugumune sacinin.
Cetrefil bir seydir ah ask,
Yoktur icindekileri bilecek kadar
Yeterli bilgelikte kimse,
Ta ki uzaga gidinceye yildizlar
Karanlik yuzu ayi yiyinceye dek
Aski tefekkur edeceklerinden.
Ah Peni, kahverengi Peni,
Baslayamaz kisi aska pek erken.
-
"Kral, elmas suslu, celikten buyuk calisma masasindan kafasini kaldirdi.
'Ne soyluyor askerlerim ?’ diye sordu. Disaridaki Culus Meydani'ndan boluk boluk askerler geciyordu sinira dogru, yururken turku soyluyorlardi. Yasam guluyordu hepsine cunku dusman kacisa gecmisti ve oralarda, irak cayirlarda, donuste baslarina takacaklari zafer taclarindan baska bir sey yoktu dertlenecek. Bu nedenle kral da olaganustu saglikli, guvenli hissediyordu kendini. Dunya boyundurugu altina girmek uzereydi.
‘Turku soyluyorlar hasmetlim' dedi basdanisman, o da zirhlar, demirler kusanmisti, cunku savas duzeni boyle gerektiriyordu. Kral guldu 'Daha neseli bir sey bilmiyorlar mi? Schroeder, ordularim icin ne guzel marslar besteledi. Hepsini dinledim. Tam askerlere gore!’
‘Elden ne gelir Hasmetlim’ dedi yasli danisman. Kusandiklarinin agirligiyla gercekte oldugundan daha da kambur gorunuyordu. ‘Askerler bir seyi tuttururlar, tipki cocuklar gibi. Yeryuzunun en guzel marslarini bile versek hep kendi turkulerini yeglerler.” Dino Buzzati, Tanriyi Goren Kopek
http://image.anobii.com/anobi/image_...b&time=&type=4
"l re sollevň il capo dal grande tavolo di lavoro fatto d'acciaio e diamanti. ‘Che cosa diavolo cantano i miei soldati?’ domandň.
Fuori, nella piazza dell'Incoronazione, passavano infatti battaglioni e battaglioni in marcia verso la frontiera, e marciando cantavano. Lieve era ad essi la vita perché il nemico era giŕ in fuga e laggiů nelle lontane praterie non c'era piů da mietere altro che gloria: di cui incoronarsi per il ritorno. E anche il re di riflesso si sentiva in meravigliosa salute e sicuro di sé. Il mondo stava per essere soggiogato.
‘E la loro canzone, Maestŕ’ rispose il primo consigliere, anche lui tutto coperto di corazze e di ferro perché questa era la disciplina di guerra. E il re disse: ‘Ma non hanno niente di piů allegro? Schroeder ha pur scritto per i miei eserciti dei bellissimi inni. Anch'io li ho sentiti. E sono vere canzoni da soldati.’
‘Che cosa vuole, Maestŕ?" fece il vecchio consigliere, ancora piů curvo sotto il peso delle armi di quanto non sarebbe stato in realtŕ. " I soldati hanno le loro manie, un po' come i bambini. Diamogli i piů begli inni del mondo e loro preferiranno sempre le loro canzoni. "
-
Margot Robbie, Harley Quenn’i DC’nin sevilen kadin kahramanlari ile bir araya getirecek Birds of Prey’in setinden ilk goeuntuyu paylasti.
https://img.fireden.net/co/image/154...8681655591.png
https://www.instagram.com/p/BtLdsOujNmb/
-
Warner Bros. Margot Robbieli Birds of Prey'in ilk teaserini yayinladi.
https://youtu.be/ytfw8IxNGww?t=1
-
HBO, Emmy odullu dizisi Barry'nin 2.sezon teaserini yayinladi.
https://youtu.be/xOx94Js28KI?t=2
-
Italyan ressam Giuliano Bugiardini'nin dogum yildonumu (29 Ocak 1475)
Scene dalla storia di Tobia (Scenes from the Story of Tobias, c. 1500)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...erlin_1500.jpg
Ritratto di giovane donna, Firenze (Portrait of a Young Woman, Florence, 1516)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-25_ca._02.jpg
-
William Shakespeare'in Romeo ve Juliet'inin ilk kez Londra'da 29 Ocak 1595'de sahnelendigi tahmin ediliyor.
http://thehundredbooks.com/romeo%20and%20juliet.jpg
https://i3.cpcache.com/product/12665...equence%22:2}]
-
Rokoko doneminin Italyan ressami Donato Creti'nin olum yildonumu (29 Ocak 1749)
La Caritŕ (The Charity, 1721 - 22)
http://www.settemuse.it/pittori_oper...he_charity.jpg
-
Italyanca librettosunu Giambattista Varesco'nun yazdigi, Wolfgang Amadeus Mozart'in besteledigi 3 perdelik Idomeneo (Girit Krali Idomeneo veya Ilia ve Idamante - Re Di Creta Ossia Ilia e Idamante) opera seriasi ilk kez 29 Ocak 1781'de Munih, (Altes Residenztheater) Cuvilliés Theatre'da sahnelendi.
https://media.gettyimages.com/photos...5512?s=612x612
-
Amerikali sair, yazar, editor ve edebiyat elestirmeni Edgar Allan Poe, The Raven (Kuzgun) siirini 29 Ocak 1845 tarihinde New York Evening Mirror'da yayinladi.
Ah, hatirliyorum simdi, bir Aralik gecesiydi,
Oruyordu dosemeye hayalini kul ve duman,
Isisin istedim safak caresini arayarak
Bana kalan o acinin kaybolup gitmis Lenore'dan,
Meleklerin cagirdigi essiz, sevgili Lenore'dan,
Adi artik anilmayan!...
https://pbs.twimg.com/media/DyAnCCNXcAAKEQt.jpg
Oh, ricordo, era il dicembre e il riflesso sonnolento
dei tizzoni in agonia ricamava il pavimento.
Triste avevo invan l'aurora - chiesto e invano una virtů
a'miei libri, per scordare la perduta mia Lenora,
la raggiante, santa vergine che in ciel chiamano Lenora
e qui nome or non ha piů!...
-
Rus tiyatro yazari ve modern kisa oykulerin kurucularindan Anton (Pavlovic) Cehov’un dogum yildonumu (29 Ocak 1860)
"Perde kalktiginda , sahne dedikleri uc duvarli odada, sahnenin yapay isiginda o muazzam yetenekleri, insanlarin nasil yiyip ictiklerini, nasil asik olduklarini, nasil gezip tozduklarini, nasil giyinip kusandiklarini gostermeye; bezdirici sahneler, yavan konusmalarla ibret vermeye; onumde surekli, hep o ayni, kolayin kolayi ahlak dersini okumaya kalkistiklarinda yuregimi sikintilar basiyor ve Maupassant'in Eyfel Kulesi'nden kacmasi misali kaciyorum."ť
http://www.mondadoristore.it/img/Il-...t=Anton+Cechov
“Quando si alza il sipario e sotto la luce dei riflettori, in una camera a tre pareti, questi grandi talenti, sacerdoti della sacra arte, rappresentano uomini che mangiano, bevono, amano, camminano, indossano le loro belle giacche; quando da scene e frasi volgari vogliono a tutti i costi trarre una morale, una morale meschina, facile, pronta per tutti gli usi; quando in mille varianti mi ripropongono sempre la stessa cosa, la stessa identica cosa, allora io scappo, scappo come scappava Maupassant dalla torre Eiffel, che lo ossessionava con la sua volgaritŕ.”
https://pbs.twimg.com/media/DyFGoG0W0AAQ6ic.jpg
"Bana ayin parladigini soyleme, kirik cam uzerindeki pariltiyi goster. / Non dirmi che la luna splende, mostrami il riflesso della sua luce nel vetro infranto."
-
1915 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Fransiz yazar Romain Rolland’in dogum yildonumu (29 Ocak 1866)
“…insan icin hayvanlarin cektigi aci, insanlarin cektigi acidan daha katlanilmazdir. Zira ikincisinde, hic olmazsa, cekilen aci lanetlenir ve neden olan suclu ilan edilir. Oysa her gun binlerce hayvan en ufak piţmanlik duymadan, hic luzumu yokken katledilir. Birisi bundan soz edecek olsa alay edilir. Ve bu affedilemez bir suctur.”
https://pictures.abebooks.com/isbn/9782253012399-uk.jpg
"...souffrance des ani*maux a quelque chose de plus intolérable encore pour une conscience libre que la souffrance des hommes. Car, celle-ci du moins, il est admis qu'elle est un mal et que qui la cause est criminel. Mais des milliers de bętes sont massacrées inutile*ment, chaque jour, sans l'ombre d'un remords. Qui y ferait allusion se rendrait ridicule. — Et cela, c'est le crime irrémis*sible."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Ben de Voltaire gibi dusunuyorum: Birkac sinek isirigi, kosan ati durduramaz. / Je pense comme Voltaire que quelques piqűres de mouches ne peuvent retenir un cheval dans sa course ardente. / Penso come Voltaire che qualche puntura di mosca non puň rallentare la corsa di un cavallo focoso."
-
Ispanyol roman yazari, gazeteci ve politikaci Vicente Blasco Ibáńez’in dogum yildonumu (29 Ocak 1867)
“En alt dallarindan, en yukaridakilere kadar fildisini andiran bembeyaz minicik ciceklerle bezenen portakal agaclari kesme kristalden yapilmis gibi gorunuyordu. Her an tazelenen guzel koku dalgalari, dogayi degistirerek, dogaustu bir hava yaratarak, insanda yepyeni, guzel bir dunya hayali yaratarak en gur bosluklari sarmaktaydi; sanki bir anda dunya icinde oturanlarin yalniz guzel kokulari icerek ebedi bir siir havasi icinde yasadigi bir yildiz oluvermisti bir anda. Her sey degisivermisti sanki, sedef isik dalgasiyla yikanan engin bir ask odasi oluvermisti kirlar. Derin sessizligin icinde, dallarin hisirtisi opucuk sesleriydi sanki; nehrin miriltisi, Rafael’e baygin bir sesle birbirinin kulagina ihtirasla titreyen seyler soyleyen sevgililerin fisiltisi gibi geliyordu.” Baharlar Acarken
https://pictures.abebooks.com/isbn/9788401805561-es.jpg
"Los naranjos, cubiertos desde el tronco a la cima de blancas florecillas con la nitidez del marfil, parecían árboles de cristal hilado; recordaba Rafael esos fantásticos paisajes nevados que tiemblan en la esfera de los pisapapeles. Las ondas de perfume sin cesar renovadas, extendíanse por el infinito con misterioso estremecimiento, transfigurando un paisaje, dándole una atmósfera sobrenatural, evocando la imagen de un mundo mejor, de un astro lejano donde los hombres se alimentasen con perfumes y vivieran en eterna poesía. Todo estaba transfigurado por aquel ambiente de gabinete de amor iluminado por un inmenso fanal de nácar. Los crujidos secos de las ramas sonaban en el profundo silencio como besos: el murmullo del río le parecía a Rafael el eco lejano de una de esas conversaciones con voz desfallecida susurrando junto al oído palabras temblorosas de pasión."
-
Avusturyali ressam Albin Egger-Lienz'in dogum yil donumu (29 Ocak 1868)
La Danza Macabra dell'anno Nove (The Dance of Death of Year Nine, 1906-1908)
http://www.artcyclopedia.org/art/alb...ienz-dance.jpg
-
Ingiliz anne-babadan dogma Fransiz ressam Alfred Sisley'in olum yildonumu (29 Ocak 1899)
La barca durante l'inondazione a Port-Marly (La barque pendant l'inondation, Port-Marly - Boat in the Flood at Port Marly, 1876)
https://pbs.twimg.com/media/DyEgJwHXgAAArT6.jpg
Una Sera di Fine Ottobre a Moret (One Evening in Late October in Moret, 1888)
https://imagenes.museothyssen.org/si...?itok=5nZvSZWo
https://youtu.be/nW_G1QtvU7Q?t=7
-
Walt (Elias) Disney, 29 Ocak 1920'de haftada 40 dolar karsiliginda Kansas City Slide Co.'da cizer olarak calismaya basladi.
http://thankyouwaltdisney.org/wp-con...city-slide.jpg
https://pbs.twimg.com/profile_images...ge_400x400.jpg
-
Amerikali roman yazari Robert Crichton'in dogum yildonumu (29 Ocak 1925)
"Bazi amaclar icin acinin dogurduđu gucluk; sonunda kendi kendini yenilgiye ugratmasi, aciyi ceken insan tarafindan hissedilse ve anlasilsa bile artik ne vucudun ne de duyularin tepki gosteremeyecegi bir noktaya ulasmasidir." Kasabanin Sirri
https://images.gr-assets.com/books/1367222278l/7685.jpg
"The difficulty with pain, for certain purposes, is that in the end it reaches a point at which it defeats itself, where even if it might be felt and understood by the person who is receiving it, the body can no longer respond to it, or the senses either."
"O anda mutluydum. Neden oldugunu bilmiyorum ama, bu bazen bana hayatimin en mutlu aniymis gibi gelir. Baska zamanlar bunu en mutsuz anim olarak gorurum, cunku bu beni kendimden belki de ebediyen kopardi."
https://images-na.ssl-images-amazon....117WKUaSvL.jpg
"I was happy at that time, sometimes it seems to me like the happiest moment of my life and I don't know why. At other times I see it as the saddest, because it cut me loose from myself, perhaps forever."
-
Amerikali yazar ve denemeci Edward (Paul) Abbey’in dogum yildonumu (29 Ocak 1927)
"Dini ogretiler varliklarini surdurebilmek icin inanc birligine ihtiyac duyarlar. Ayni gorusu paylasmayan tek bir kisi, milyonlarca kisinin inancina golge dusurur. Korku ve nefret, iskence odalari, demir kazýklar, tehditler, calisma kamplari bu yuzden vardir."
https://orionmagazine.org/cms/assets...ey-771x466.jpg
"Fantastic doctrines require unanimity of belief. One dissenter casts doubt on the creed of millions. Thus the fear and the hate; thus the torture chamber, the iron stake, the gallows, the labor camp, the psychiatric ward."
http://www.azquotes.com/picture-quot...bey-0-1-82.jpg
“Bilim diye, mantik diye, akil diye bir sey var; deneyimle dogrulanan dusunce var. Bir de Kaliforniya diye bir sey var.”
-
Amerikali lirik sair Sara Teasdale'in olum yildonumu (29 Ocak 1933)
https://s1-ssl.dmcdn.net/HsqMW/x1080-etA.jpg
Oldugumde; uzerimde gunesli nisan ayi
yagmurda islanmis saclarini sallarken
kalbi kirik bir sekilde uzerime kapanmis
olsan bile, aldirmamaliyim
huzur bulmam icin, yagmur dallari egdiginde
yaprakli agaclarinki gibi bir huzur
ve senin simdi oldugundan,
daha sessiz ve acýmasiz olmaliyim.
-
Amerikali sair, yazar, politik teorisyen ve aktivist Robin Morgan'in dogum gunu (29 Ocak 1941)
"Sana bir sir vereyim Peder Brendan. Dunyayi ne gunahkarlik ne de kotuluk yok edecek. Ancak insanoglunun buyuk bir cogunlugunun siklikla icine dustugu aptallik ve beceriksizlik var ya, iste bunlar dunyanin sonunu bunlar getirecek."
https://images-na.ssl-images-amazon....1aJBYVuVTL.jpg
"Let me advise you Father Brendan. It is neither wickedness nor evil that destroys the world, but stupidity and incompetence—and the ceaselessness with which most of mankind ptactices both is awe-inspring."
-
-
Amerikali oyun yazari Arthur Miller’in Butun Ogullarim (All My Sons - Erano tutti miei figli) oyunu, ilk kez 29 Ocak 1947’de New York, Broadway, Coronet Theatre’da sahnelendi.
http://www.westonplayhouse.org/blog/...ONS-Poster.jpg
http://dailybruin.com/images/44271_w...sons.picao.jpg
-
-
Amerikali medya yatirimcisi, talk show sunucusu, aktris, yapimci ve hayýrsever Oprah (Gail) Winfrey’in dogum yildonumu (29 Ocak 1954)
https://rampages.us/hbse/wp-content/...n-1024x768.jpg
https://media.giphy.com/media/5H1oeFLRxGbTy/giphy.gif
-
Alman asilli Amerikali gazeteci, denemeci, dergi editoru, yazar ve kultur elestirmeni Henry Louis Mencken’in olum yildonumu (29 Ocak 1956)
https://quotefancy.com/media/wallpap...re-and-the.jpg
“Kalin kafali insan her zaman emin bir insandir ve her seyden emin bir insan her zaman icin kalin kafalidir.”
http://quotes2remember.com/wp-conten...theologian.jpg
“Filozof, karanlik bir odada, olmayan bir kara kediyi arayan kor bir adamdir; teolog ise o kediyi bulan adamdir.”
https://izquotes.com/quotes-pictures...ken-125660.jpg
"Vicdan, ziyaretinin ardi arkasi kesilmeyen bir kayinvalidedir."
-
Turk sair ve yazar Ziya Osman Saba'nin olum yildonumu (29 Ocak 1957)
Bu garip dunyada ben yadirgadim yerimi
Yillardan sonra bir gun gorup cektiklerimi,
Tanrim, bir melegine emredecek: -Yetisir!
Gozlerimi o saat sessiz kapayacagim.
http://static.ideefixe.com/images/346/346664_2.jpg
I am a stranger in this strangest world
Lord, seeing my griefs, years after
Shall order one of his angels, "It's time!"
And shall be closed the eyes of mine.
-
Efsanevi Uyuyan Guzel Sleeping Beauty - La bella addormentata nel bosco) masalinin Disney studyolarý tarafindan animasyon olarak yapilan uyarlamasi 29 Ocak 1959'da Los Angeles, California'da gosterime girdi.
https://pbs.twimg.com/media/DyFbHX4WoAAEsqD.jpg
https://data.whicdn.com/images/307181429/original.gif
https://giffiles.alphacoders.com/173/173996.gif
-
Amerikali sair Robert (Lee) Frost’in olum yildonumu (29 Ocak 1963)
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...d-can-stay.jpg
Doganin ilk yesili altindir,
En zor renk tonu onun elde tutmak icin.
Onun onceki yapragi bir cicektir;
Fakat yalniz oyle kalir bir saat icin.
Sonra coker yaprak yapragin dibine.
Cennet boyle batti kedere,
Safak boyle soker gune.
Altin hicbir sey kalmaz geriye.
https://ninamor2013.files.wordpress....26052343_o.jpg
Sari bir ormanda ikiye ayrildi yolum,
ikisinden birden gidemedigim ve yazýk ki
tek yolcu oldugum icin uzgun, uzun uzun
baktim gorene kadar birinci yolun
otlar calilar arasýnda kivrildigi yeri;
sonra oburune gittim, o kadar iyiydi o da,
ve belki cimenlik oldugu, asinmak istediginden
gidilmeye daha cok hakki vardi; oysa
oradan gelip gecenler iki yolu da
es olcude asindirmisti hemen hemen,
ve o sabah ikisi de uzaniyordu birbiri gibi
hicbir adimin karartmadigi yapraklar icinde,
ah, baska bir gune sakladim yollarin ilkini!
ama bilerek her yolun yeni bir yol getirdigini,
merak ettim geri gelecek miyim diye.
ic gecirerek anlatacagim bunu ben,
nice yaslar nice caglar sonra bir yerde:
bir ormanda yol ikiye ayrildi, ve ben
ben gittim daha az gecilmisinden,
ve butun farki yaratan bu oldu iste.
"Ask, karsi konulmaz bir sekilde arzulanmak icin duyulan karsi konulmaz bir arzudur. / Love is an irresistible desire to be irresistibly desired. / L'amore č un desiderio irresistibile di essere irresistibilmente desiderati."
https://pbs.twimg.com/media/DT3JHzUWkAIyCBp.jpg