Nobel Odullu Amerikali oyun yazari Eugene (Gladstone) O'Neill'in ilk uzun oyunu Ufkun Otesinde (Beyond the Horizon - Oltre l'orizzonte), 2 Subat 1920'de Broadway, Morosco Theater'da sahnelendi.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
Printable View
Nobel Odullu Amerikali oyun yazari Eugene (Gladstone) O'Neill'in ilk uzun oyunu Ufkun Otesinde (Beyond the Horizon - Oltre l'orizzonte), 2 Subat 1920'de Broadway, Morosco Theater'da sahnelendi.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
Irlandali yazar James Joyce'un Ulysses romani, kendisinin 40. Dogum gununde, 2 Subat 1922’de Paris’te Shakespeare and Company tarafindan yayinlandi. (1000 kopya olarak basildi)
“Ben de onun gibiydim, ayni dusuk omuzlar, ayni oturup kalkmayi bilemeyen haller. Cocuklugum, ikibuklum, yani basimda duruyor. Ona bir kerecik ya da hafifce dokunamayacagim kadar uzakta. Benim cocuklugum gozlerimiz kadar uzak, onun cocuklugu gozlerimiz kadar gizli. Sessiz sirlar, kalplerimizin icindeki karanlik saraylarda tas gibi kurulmus oturuyorlar: hukumranliklarindan bikmis sirlar: tahttan indirilmek isteyen tiranlar.”
https://www.raptisrarebooks.com/imag...-rare-book.jpg
“Like him was I, these sloping shoulders, this gracelessness. My childhood bends beside me. Too far for me to lay a hand there once or lightly. Mine is far and his secret as our eyes. Secrets, silent, stony sit in the dark palaces of both our hearts: secrets weary of their tyranny: tyrants, willing to be dethroned.”
Italyan filozof, gazeteci, yazar, gastronomi uzmani ve gurme Luigi Veronelli'nin dogum yildonumu (2 Subat 1926)
https://static.winenews.it/2018/05/LuigiVeronelli1.jpg
https://i.pinimg.com/originals/5f/e5...17d86ab4c8.jpg
"Sarap, topragin gokyuzune soyledigi sarkidir."
Amerikali yazar, gazeteci ve psikanaliz arastirmacisi Judith Viorst'un dogum gunu (2 Subat 1931)
https://www.azquotes.com/picture-quo...t-30-32-73.jpg
"Kocam, ne zaman aksam yemegine gec kalsa, onun ya beni aldattigini yada sokakta olu olarak yattigini dusunurum ama hep ikincisini tercih ederim."
https://www.fitnessandfreebies.com/b...e-strength.jpg
"Guc denen sey, ciplak bir elle bir cikolatayi dort parcaya ayirabilme, sonra da parcalardan yalnizca birini yiyebilme kapasitesidir.”
Surrealist ve absurdist Rus sair, yazar ve oyun yazari Daniil Kharms'in olum yildonumu (2 Ocak 1942)
"Simdi uykum geldi ama uyumayacagim. Kagit kalem alip yazacagim. Icimde muthis bir guc hissediyorum. Bunu dune kadar hep dusundum. Hikaye gunumuzde yaþayan,mucizeler yaratabilen ancak mucize gostermeyen bir isci hakkinda olacak. Mucizeler yaratan ve herhangi bir mucize gosterebilecek bir isci oldugunu biliyor ama mucize gostermiyor. Oturdugu apartman dairesinden atiliyor ve parmaginin tek hareketiyle dairenin kendisinin olabilecegini biliyor, ama bunu yapmiyor; boynunu bukerek daireden cikiyor ve sehrin disinda bir barakada yasiyor. Bu barakayi guzel tugla bir eve donusturebilir, ama bunu yapmiyor; barakada yasamayi surduruyor ve sonunda omru boyunca tek bir mucize bile gostermeden oluyor."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Now I feel sleepy but I am not going to sleep. I get hold of a piece of paper and a pen and I am going to write. I feel within me a terrible power. I thought it all over as long ago as yesterday. It will be the story about a miracle worker who is living in our time and who doesn't work any miracles. He knows that he is a miracle worker and that he can perform any miracle, but he doesn't do so. He is thrown out of his flat and he knows that he only has to wave a finger and the flat will remain his, but he doesn't do this; he submissively moves out of the flat and lives out of town in a shed. He is capable of turning this shed into a fine brick house, but he doesn't do this; he carries on living in the shed and eventually dies, without having done a single miracle in the whole of his life."
Amerikali aktris Farrah (Leni) Fawcett’in dogum gunu (2 Subat 1947)
https://ae01.alicdn.com/kf/HTB1L_LhO...x14-Poster.jpg
https://24.media.tumblr.com/750e4bdf...mooso1_500.gif
https://media.giphy.com/media/TwmRXWNFm8MsU/giphy.gif
Fransiz yazar ve sair Valery Larbaud’nun olum yildonumu (2 Subat 1957)
Bir gun, Karkov'da bir halk mahallesinde
(Ey butun kadinlari baþlarýndaki ak sallarla
Madone havasi tasiyan su guney Rusya!)
Cesme basina gelen bir kadin gormustum,
Oralarin adetine gore ve Ovides'in cagindaki gibi
Boynunun ve omuzlarinin ustunde dengelenen
Iki kova asmisti bir sopanin iki ucuna.
Pacavralar icinde bir cocuk yaklasti, bir seyler
soyledi ona;
Kadinin bedeni usulca saga egildi,
Oyle ki yere degiyordu tertemiz su dolu kova
Diz cokerek kana kana icti cocuk da.
Bir sabah, Rotterdam'da, Boopjes rihtiminda,
(1900 yilinin 18 Eylulu, saat sekiz sulari),
Rasladim atolyelerine giden iki genc kiza
Buyuk demir koprulerden birinin onunde vedalasiyorlardi
Yollari ayriliyordu orda.
Muhabbetle sarilip opustuler; elleri titriyordu,
Ayrilmak istiyorlar ama bunu yapamiyorlardi; dudaklari
Uzuncle uzaklastiktan sonra hemen bulusuyordu
Gozleriyse hic ayrilmiyordu birbirinden
Oylece kaldilar uzun sure, bitisik, yan yana,
Ayakta ve hareketsiz, gelip gecenin saskin bakislari arasinda
Ve romorkorler homurdanmaktaydi irmak ustunde
Ve trenler gelip gidiyordu keskin dudukleriyle.
https://pictures.abebooks.com/LELIVRE/8858299466.jpg
Un jour, à Kharkow, dans un quartier populaire,
(Ô cette Russie méridionale, où toutes les femmes
Avec leur châle blanc sur la tête, ont des airs de Madone !)
Je vis une jeune femme revenir de la fontaine
Portant, à la mode de là-bas, comme du temps d’Ovide,
Deux seaux suspendus aux extrémités d’un bois
En équilibre sur le cou et les épaules.
Et je vis un enfant en haillons s’approcher d’elle et lui parler.
Alors inclinant légèrement son corps à droite,
Elle fit en sorte que le seau plein d’eau pure touchât le pavé
Au niveau des lèvres de l’enfant qui s’était mis à genoux pour boire.
Un matin, à Rotterdam, sur le quai des Boompjes,
(C’était le 18 septembre 1900, vers huit heures),
J’observais deux jeunes filles qui se rendaient à leurs ateliers ;
Et en face d’un des grands ponts de fer, elles se dirent au revoir,
Leurs routes n’étant pas les mêmes.
Elles s’embrassèrent tendrement ; leurs mains tremblantes
Voulaient et ne voulaient pas se séparer ; leurs bouches
S’éloignaient douloureusement pour se rapprocher aussitôt
Tandis que leurs yeux fixes se contemplaient...
Ainsi elles se tinrent un long moment tout près l’une de l’autre,
Debout et immobiles au milieu des passants affairés,
Tandis que les remorqueurs grondaient sur le fleuve,
Et que les trains manœuvraient en sifflant sur les ponts de fer.
Frankenstein tiplemesiyle unlenen Ingiliz sinema ve tiyatro aktoru (William Henry Pratt) Boris Karloff'in olum yildonumu (2 Subat 1969)
https://i.pinimg.com/originals/1a/7d...206201f454.jpg
http://68.media.tumblr.com/aff88ac29...0vkjo1_500.gif
Ingiliz filozof, mantikci, matematikci, tarihci, yazar, sosyal elestirmen, politik eylemci Bertrand Russell'in olum yildonumu (2 Subat 1970)
"Bugunku haliyle uygar insanoglu nefrete dostluktan daha fazla egilimlidir. Nefrete egilimlidir, cunku yasamindan hosnut degildir, cunku yasamin anlamini yitirdigini, dunya nimetlerinin tadini baskalarinin cikardigini kendisinin bircogundan yararlanamadigini hissetmektedir." Mutlu Olma Sanati
http://pamirtimes.net/wp-content/upl.../04/tp-coh.jpg
"The human heart as modern civilisation has made it is more prone to hatred than to friendship. And it is prone to hatred because it is dissatisfied, because it feels deply, perhaps even unconsciously, that it has somehow missed the meaning of life, that perhaps others, but not we ourselves, have secured the good things which nature offers man's enjoyment."
"Saygideger kadinlarin arasinda cekememezlik onemli bir yer tutar. Yeralti treninde oturuyorsunuz, guzel giyinmis bir hanim giriyor iceriye, vagondaki kadinlarin gozlerine dikkat edin. Goreceksiniz ki , her biri bu kadina kotu niyetli bakislar firlatmakta ve onda bir kusur bulmak icin cirpinmaktadir.
Ayni seye erkekler arasinda da rastlanir; yalniz su farkla ki, diger butun kadinlari kendilerine rakip olarak gordukleri halde, erkekler bu duyguyu ancak kendi meslektaslarina beslerler."
https://d1w7fb2mkkr3kw.cloudfront.ne...0871406736.jpg
"Among average respectable women envy plays an extraordinarily large part. If you are sitting in the underground and a well-dressed woman happens to walk along the car, watch the eyes of the other women. You will see that every one of then, with the possible exception of those who are better dressed, will watch the woman with malevolent glances, and will be struggling to draw inferences derogatory to her.
Exactly the same thing, however, is to be observed among men, except that women regard all other women as their competitors, whereas men as a rule only have this feeling towards other men in the same profession."
2 Subat 1970’de duzenlenen 27.Golden Globes Odul toreninde, Bir Gunluk Mutluluk (Anne of the Thousand Days, 1969) Drama Dalinda En Iyi Sinema Filmi; Geneviève Bujold, ayni film ile Drama Dalinda En Iyi Aktris; John Wayne, Iz Pesinde (True Grit) filmi ile Drama Dalinda En Iyi Aktor Odulunu aldilar.
https://images-na.ssl-images-amazon....6,1000_AL_.jpg
https://media.gettyimages.com/photos...re-id600671851
https://media.gettyimages.com/photos...re-id868590884
Ingiliz Progresif Rock grubu Genesis, 7.studyo albumu A Trick of the Tail’i 2 Subat 1976’da Atco Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.discogs.com/TLA7NDdT8SJV...54449.jpeg.jpg
Floridali rock grubu Lynyrd Skynyrd, 4.studyo albumu Gimme Back My Bullets'i 2 Subat 1976'da MCA etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DyY7SY4X0AA85b-.jpg
Lubnan asilli Kolombiyali sarkici (Isabel Mebarak Ripol) Shakira'nin dogum gunu (2 Subat 1977)
https://media.giphy.com/media/3otPoQ...0wuc/giphy.gif
https://thumbs.gfycat.com/Instructiv...sh-max-1mb.gif
https://media.giphy.com/media/xTeHh5NaIdqQE/giphy.gif
Ingiliz punk rock grubu Sex Pistols'in eski basgitaristi, Ingiliz muzisyen (John Simon Ritchie) Sid Vicious'in olum yildonumu (2 Subat 1979)
https://pbs.twimg.com/media/DyY76rEWsAAXJtK.jpg
Irlandali punk rock grubu Stiff Little Fingers, cikis albumu Inflammable Material'i 2 Subat 1979'da Londra'da Rough Trade Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....1FQYDTR2FL.jpg
Amerikali yazar Stephen King, destansi romani Ejderhanin Gozleri (The Eyes of the Dragon - Gli occhi del drago) 2 Subat 1987 tarihinde yayinci Viking araciligiyla yayinlandi.
"Masallarin en guzel yanlarindan biri, olaysiz zamanlarin boyle cabuk gecebilmesidir zaten. Gercek hayat hicte oyle degildir, olmadigi da iyidir. Zaman ancak tarihte cabuk gecer. Tarih de zaten yalnizca gecen yillarin yerine, gecen yuzyillarin konuldugu kocaman bir masaldan baska nedir ki?"
http://cdn.skim.gs/images/dkze36dbo3...-of-the-dragon
"One of the great things about tales is how fast time may pass when not much of note is happening. Real life is never that way, and it is probably a good thing. Time only passes faster in histories, and what is a history except a grand sort of tale where passing centuries are substituted for passing years?"
Ingiliz heavy metal grubu Iron Maiden, 2 studyo albumu Killers’i 2 Subat 1981’de Harvest Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.buzzfeed.com/buzzfeed-st...42414770-2.gif
https://78.media.tumblr.com/fe76c87c...3ht2o2_400.gif
1 Akademi, 1 Golden Globe ve 1 Emmy Odulu sahibi Amerikali aktor (Eugene Curran) Gene Kelly'nin olum yildonumu (2 Subat 1996)
http://3.bp.blogspot.com/-mrXt2fIQUA...eneKelly!!.jpg
https://media.giphy.com/media/wP2FPjs4QyWJ2/giphy.gif
https://24.media.tumblr.com/tumblr_l...e7ixo1_500.gif
https://media.giphy.com/media/11zzMVIiezHNzG/giphy.gif
Amerikali thrash metal grubu Exodus'in eski solisti Paul Baloff'in olum yildonumu (2 Subat 2002)
https://pbs.twimg.com/media/DyY7cCVWsAAdFlS.jpg
Amerikali thrash metal grubu Exodus, 6.studyo albumu Tempo of the Damned'i 2 Subat 2004'de Nuclear Blast etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DyY9TGJWwAAR4dv.jpg
Amerikali aktor, yonetmen ve yapimci Philip Seymour Hoffman’in olum yildonumu (2 Subat 2014)
https://media.giphy.com/media/NTPRKbTl6pUZy/giphy.gif
https://68.media.tumblr.com/a32c4fdf...d7lko1_500.gif
"Gulumsemeyi kafana takma, benim agzim neredeyse hic gulmez.Ama bu beynimin icinde gulumsemedigim anlamina gelmez. / Do not worry about not smiling. My mouth hardly ever smiles but it doesn't mean I am not smiling inside my brain." Mary and Max
Ingiliz heavy metal grubu Saxon, 22.studyo albumu Thunderbolt'u 2 Subat 2018'de Silver Lining Music etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DyY6ZnZWkAAOSTU.jpg
"Kadin ona neden dusuncelerini yazmadigini sordu. 'Ne icin yazmali,' diye yanit verdi, tedbiri elden býrakmayan tepeden bir bakisla. "Bir dusunceyi altmis saniyeligine bile devam ettiremeyen laf ebeleriyle yarismak icin mi? Ahlakini polise, guzel sanatlarini taklitcilere emanet eden, cahil burjuvanin elestirilerine katlanmak icin mi?" James Joyce, Dublinliler
https://images.gr-assets.com/books/1...996l/77233.jpg
"She asked him why did he not write out his thoughts. 'For what,' he asked her, with careful scorn. "To compete with phrasemongers, incapable of thinking consecutively for sixty seconds? To submit himself to the criticisms of an obtuse middle class which entrusted its morality to policemen and its fine arts to impresarios?"
https://www.azquotes.com/picture-quo...d-44-90-86.jpg
"Sevmek deger vermektir. Sadece akilci ve bencil, kendine saygisi olan bir kisi sevebilir. Cunku o saglam, tutarli, tavizsiz, ihanet edilmemis degerlere sahip olan tek kisidir. Kendisine deger vermeyen bir kisi hicbir seye veya hicbir kimseye deger veremez."
Romantizm stilinde klasik bati muzigi bestecisi, Alman piyanist, orgcu ve orkestra sefi (Jakob Ludwig Felix Mendelssohn Barthold) Felix Mendelssohn’un dogum yildonumu (3 Subat 1809)
https://www.biography.com/.image/t_s...0373-1-402.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=l7_m1om82o4
Librettosunu Gaetano Rossi'nin Voltaire'in trajedisi Semiramis'ten uyarladigi, Gioachino Rossini'nin besteledigi iki perdelik Semiramide melodramo tragicosu ilk kez 3 Subat 1823'de Venedik, La Fenice'de sahnelendi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...enice_1823.png
Amerikali yazar Samuel Langhorne Clemens, Mark Twain takma ismini ilk kez 3 Subat 1863’de Nevada, Virginia City’de cikan Territorial Enterprise (San Francisco Dramatic Chronicle) gazetesinde cikan ilk oykusunde kullandi.
http://slideplayer.com/slide/3798329...Mark+Twain.jpg
https://upload.wikimedia.org/wikiped...City%2C_NV.jpg
(Gazete binasinda kullandigi masa)
Amerikali yazar Gertrude Stein’in dogum yildonumu (3 Subat 1874)
—Soylediklerinizle ne kastettiginizi kesinlikle anliyorum. Boyle soyleyerek herhangi birini sevmenin dogru olduguna kesinlikle inanmadiginizi anliyorum Doktor Campbell.
—Tabii ki inaniyorum Bayan Melancdia, sevgiye kesinlikle inaniyorum, herkese karsi iyi olmaya, herkesin neye ihtiyaci oldugunu anlamaya calismaya ve onlara yardim etmeye inaniyorum.
—Ah sevginin bu halini cok iyi bilirim Doktor Campbell ama bu kesinlikle benim kastettigim sevgi degil. Ben gercek, guclu, atesli sevgiyi kastediyorum Doktor Campbell, sizi seven biri icin size her seyi yaptiran sevgiyi.
—Bu cesit sevgi hakkinda henuz pek bir sey bilmiyorum Bayan Melanctha. Goruyorsunuz ya ben hep boyleyim bayan Melancdia.
https://images-na.ssl-images-amazon....1yuqruVveL.jpg
—I certainly do understand Dr. Campbell that you mean you don't believe it's right to love anybody
—Why sure no, yes I do Miss Melancdia, I certainly do believe strong in loving, and in being good to everybody
—Oh I know all about that way of doing Dr. Campbell, but that certainly ain't the kind of love I mean when I am talking. I mean real, strong, hot love Dr. Campbell, that makes you do anything for somebody that loves you."
—I don't know much about that kind of love yet Miss Melanctha. You see it's this way with me always Miss Melanctha.
http://www.azquotes.com/picture-quot...n-36-58-04.jpg
“Mutlu olmaya curet etmeli insan.”
https://quotes.thefamouspeople.com/i...tein-59455.jpg
“Guzel bir sey soyleyemiyorsan baskasi hakkinda, gel otur yanima.”
Avusturyali lirik sair Georg Trakl’in dogum yildonumu (3 Subat 1887)
https://textkette.files.wordpress.co...odek.jpg?w=842
Aksam oldu mu hazan ormanlari
Kan kusan silahlarin sesiyle sarsilir,
Altindan yaylalarla mavi goller uzerinde gunes
Durmadan artan kederiyle yikilir gider;
Gece kucaklar olume yazilmis savascilari,
Ve parcalanmis agizlarin keskin cigligini.
Safagin kizil bulutlarina oturan ofkeli Tanri
Cayirlarin uzerinde sessizce toplar,
Akitilan kani; ayin urpertici esintisinde
Butun sokaklar kara curumuslýge bulanir.
Gecenin ve yildizlarin altindan dallari dibinde,
Salinir suskunluga gomulu ormanda kizkardes golge,
Kahramanlarin ruhunu ve kanli baslari
Selamlamak icin;
Ve sessiz ciniltisi isitilir
Guzun karanlik flutlerinin.
Ey gururlu huzun! Siz tunctan sunaklar,
Ruhun kizgin alevini dev bir aci besliyor,
Dogmamaya yazgili torunlar
https://pbs.twimg.com/media/DRuhDzoWkAExIBh.jpg
Pencereye kar dusunce
Calar aksam cani uzun,
Evi duzen icinde
Hazir sofrasi cogunun.
Gezgin-gocebe kimi de
Gelir karanlik yollardan kapiya
Topragin serin ozsuyu
Acar altin, kerem agacinda.
Yolcu girer iceri sessiz,
Esigi taþ yapar aci.
Duru aydinlikta, sofrada
Ekmek, sarap pariltisi.
Seni cigiriýyorum vahsi uçurum,
Gece firtinasinda
Burclasarak katmanlasan daglar;
Gri burclarin
Tasarak cehennemi maskara sifatlardan,
Atesli muzur hayvanlar,
Hasin egreltiotlari, camlar
Kristal cicekler.
Sonsuz iskence,
Ki sen Tanriyi avlamistin
Yumusak tin,
Ic cekerek caglayanda.
Dalgalanan camlar.
Halklarin cevresindeki ates
Altinca alevleniyor.
Siyah kayalarin ustunden
Devriliyor olucesine esrik
Atesli ruzgar gelini,
Buzulun
Mavi dalgasi
Ve titreyerek, guclu tinliyor
Can vadide:
Alevler, lanetler
Ve sehvetin
Karanlik oyunlari,
Azitiyor gokyuzunu
Bir taslasmis kafa.
https://media1.jpc.de/image/w600/fro...3843035972.jpg
Dich sing ich wilde Zerklüftung,
Im Nachtsturm
Aufgetürmtes Gebirge;
Ihr grauen Türme
Überfließend von höllischen Fratzen,
Feurigem Getier,
Rauhen Farnen, Fichten,
Kristallnen Blumen.
Unendliche Qual,
Daß du Gott erjagtest
Sanfter Geist,
Aufseufzend im Wassersturz,
In wogenden Föhren.
Golden lodern die Feuer
Der Völker rings.
Über schwärzliche Klippen
Stürzt todestrunken
Die erglühende Windsbraut,
Die blaue Woge
Des Gletschers
Und es dröhnt
Gewaltig die Glocke im Tal:
Flammen, Flüche
Und die dunklen
Spiele der Wollust,
Stürmt den Himmel
Ein versteinertes Haupt.
Amerikali ressam Norman Rockwell’in dogum yildonumu (3 Subat 1894)
https://secure.img1-fg.wfcdn.com/im/...ped+Canvas.jpg
http://blog.yeshotelrome.com/files/2...ay-670x719.jpg
https://imgc.artprintimages.com/img/...08-8880730.jpg
https://www.biography.com/.image/t_s...ic_9_10jpg.jpg
Bircok cografi bolgede bircok kusagin hayatini kapsayan kurgusal, uzun aile atalari ile ilgiki 40'in uzerinde kitap yazan Amerikali yazar James Albert Michener'in dogum yildonumu (3 Subat 1907)
"Degerler bir toplumun cevresinde orgutlendigi ve kendini disipline ettigi duygusal kurallardir. Degerler olmazsa uluslar ve bireyler cinnet gecirebilir."
https://www.famousauthors.org/famous...s-michener.jpg
"Values are the previous reminders that individuals obey to bring order and meaning into their personal lives. Without values, nations, societies, and individuals can pitch straight into hell."
https://quotes.values.com/quote_artw...jpg?1476048608
"Karakter, insanÝin bir seyi ucuncu, dorduncu deneyisinde belli olur."
Fransiz filozof Simone Weil'in dogum yil donumu (3 Subat 1909)
"Ayni kelimeler (ornegin bir adamin karisina "seni seviyorum" demesi) soylenis bicimine bagli olarak, siradan ya da olaganustu olabilir. Bu soyleyis bicimi, Kisinin istemi ise karismaksizin, sozlerin insanin ne kadar derinlerinden kopup geldigine baglidir.Ve garip bir uyumla, bu sozler dinleyenin de icinde ayni derinliklere gomulur. Boylece dinleyen, eger bir parca sevgi varsa icinde, sozlerin tasidigi degeri sezecektir." Yercekimi ve Tanri'nin Lutfu
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Les mêmes mots (ex. un homme dit à sa femme : je vous aime) peuvent être vulgaires ou extraordinaires selon la manière dont ils sont prononcés. Et cette manière dépend de la profondeur de la région de l'être d'où ils procèdent, sans que la volonté y puisse rien. Et, par un accord merveilleux, ils vont toucher, chez celui qui écoute, la même région. Ainsi celui qui écoute peut discerner, s'il a du discernement, ce que valent ces paroles."
Marlene Dietrich, Clive Brook ve Anna May Wong’un rol aldigi Sangay Ekspresi (Shanghai Express), 3 Subat 1932’de New York’ta gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....9,1000_AL_.jpg
Akademi Odulu sahibi (Avci - The Deer Hunter, 1979) Amerikali yonetmen Michael Cimino’nun dogum yildonumu (3 Subat 1939)
https://pmcdeadline2.files.wordpress...6&h=299&crop=1
https://images-na.ssl-images-amazon....8,1000_AL_.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....3NA@@._V1_.jpg
Amerikali roman yazari, sair ve senarist Paul (Benjamin) Auster’in dogum gunu (3 Subat 1947)
"Evet, diyor Mavi kendi kendine, boyle bir duygu: yasam yasam olmaktan cikti. Bir odada oturup, yasaminin sonuna kadar kitap okumaya yargilanmis bir adam gibi geliyor kendi kendine. Bu bayagi garip -olsa olsa yari canli olmak, dunyayi yalnizca sozcukler araciligiyla gormek, yalnizca baskalarinin yasamlari araciligiyla yasamak. Kitap ilginc bir kitap olsaydi, belki de durum o kadar kotu olmazdi. Hikayeye, ne derler, kaptirir gider, yavas yavas kendini unutmaya baslardi. Ama bu kitap ona hicbir sey sunmuyor. Ne hikaye var, ne olay orgusu, ne heyecan - odasinda oturmus kitap yazan bir adam, o kadar. Mavi farkina variyor ki hepsi bundan ibaret ve artik bikti. Ama nasil siyrilip cikmali? Odada kaldigi surece yazilmayi surdurecek bir kitap olan bu odadan nasil cikmali?" Paul Auster, New York Uclemesi
http://geecologist.org/wp-content/up...014/01/CoG.jpg
"Yes, says Blue to himself, that's what it feels like: like nothing at all. He feels like a man who has been condemned to sit in a room and go on reading a book for the rest of his life. This is strange enough - to be only half alive at best, seeing the world only through words, living only through the lives of others. But if the book were an interesting one, perhaps it wouldn't be so bad.But this book offers him nothing. There is no story, no plot, no action - nothing but a man sitting alone in a room and writing a book. That's all there is, Blue realizes, and he no longer wants any part of it. But how to get out? How to get out of the room that is the book that will go on being written for as long as he stays in the room?"
"Bunun hic basina gelmeyecegini, gelemeyecegini, dunyada bunlardan hicbirinin basina gelmeyecegi tek kisi oldugunu sanirsin; sonra tipki herkese oldugu gibi hepsi teker teker senin de basina gelmeye baslar." Paul Auster, Kis Gunlugu
https://static.lafeltrinelli.it/stat...924_338917.jpg
“Pensi che a te non succederà mai, che sei l'unica persona al mondo a cui queste cose non succederanno mai e poi, a una a una, cominciano a succederti tutte, esattamente come succedono a tutti gli altri.”
Isvecli roman yazari Henning (Georg) Mankell’in dogum yildonumu (3 Subat 1948)
“Hor gorme aliskanligi insanlarin en zor vazgecebildigi bir aliskanlik midir? Bu, insan yureginin derinliklerini yogun bir sekilde etkileyen, insani degistiren ve insanin bedeninde ele gecirmedik bir yer birakmayan cok kotu bir aliskanliktir. Hiclikten bir varliga gecme asamasi insanoglunun gerceklestirebilecegi en uzun yolculuktur. Asagilik kompleksinden arinmayÝ ogrendiginizde artik tum yasaminiza hakim olabilecek duzeye gelirsiniz.” Beyaz Aslan
https://images.gr-assets.com/books/1...l/11340786.jpg
“Could it be that submissiveness is the most difficult of all human failings to shake off? It’s a habit so deeply ingrained, it deforms one’s whole being and leaves no part of the body untouched. Progressing from being a nobody to being a somebody is the longest journey a human being can undertake. Once you’ve learned to put up with your inferiority, it becomes a habit which dominates your whole life.”
Flamingo Yolu (Flamingo Road) dizisinde Constance Weldon Semple Carlyle karakterini, Sahin Tepesi (Falcon Cres) dizisinde Jordan Roberts karakterini canlandiran Amerikali sinema ve tv aktrisi (Patsy Ann McClenny) Morgan Fairchild’in dogum gunu (3 Subat 1950)
https://c1.staticflickr.com/2/1879/4...ef7a3dbf_b.jpg
https://78.media.tumblr.com/70ead235...57cjo1_400.gif
https://78.media.tumblr.com/4dbeebc5...tbbo3_1280.gif
Amerikali oyun yazari Tennessee Williams'in Gul Dovmesi (The Rose Tattoo - La rosa tatuata) ilk kez 3 Subat 1951'de Broadway, (simdi ismi: Al Hirschfeld Theatre) Martin Beck Theatre'da sahnelendi.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
https://img00.deviantart.net/19e6/i/...ch-d6dzhcw.jpg
Turk-Italyan yonetmen Ferzan Ozpetek’in dogum gunu (3 Subat 1959)
(Oggi nel 1959 nasceva il regista Ferzan Ozpetek direttore di Le Fate Ignoranti e Mine Vaganti)
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...bMV2e0dvsbWB5U
http://www.magazine3d.it/wp-content/...538b-copia.jpg
https://pbs.twimg.com/media/BYVB77aIMAA_HyZ.jpg
"Ask. Ne ogrendim ask hakkinda? Ask hakkinda ogrendigim, askin var oldugudur. Ya da belki, daha yalin anlatimla ask hakkinda ogrendigim ve ogrenmeyi surdurdugum, filmlerimde, butun filmlerimde anlattigimdir. Yani, sevdigimiz insanlari asla unutmadigimiz, onlarin daima bizimle kaldiklaridir; bizi onlara artik var olmasalar bile cozulmez bicimde baglayan bir seyler oldugudur.
Imkansiz asklar, yarim kalmis asklar, var olabilecekken olmamis asklar oldugunu ogrendim. Yara izi biraksa da daglayici bir damganin daha iyi olduðunu ogrendim; kisi andiran bir yurektense bir yangin yegdir. Annem bu konuda hakliymis, ayni anda iki insaný sevmek mumkunmus, bunu ogrendim. Olur kimi zaman: direnmek, yadsimak ya da mucadele etmek yararsizdir.
Askin yalnizca cinsellik olmadigini ogrendim: o cok, cok daha fazlasi. Askin ne okuma yazma bildigini ogrendim. Duygular soz konusu olunca gizemli yasalarca yonetildigimizi, belki kader belki serap; ama kesinlikle akil ermez, aciklanamaz bir seylerin var oldugunu ogrendim. Cunku temelde asik olmayi aciklayacak bir neden asla yoktur. Sadece olur. Bu bir gizemin icine girmek gibidir: siniri asmak, esigi atlamak gerekir. Ve orada, bu gizemde mumkun oldugunca uzun sure kalmayi denemektir." Istanbul Kirmizisi / Rosso Istanbul
Federico Fellini’nin yonettigi, Marcello Mastroianni, Anita Ekberg, Anouk Aimée’nin rol aldigi Tatli Hayat (La Dolce Vita - The Sweet Life), 3 Subat 1960’da Roma’da gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....7,1000_AL_.jpg
https://25.media.tumblr.com/d69f45dc...j4pzo1_500.gif
https://37.media.tumblr.com/d523cac4...j4pzo1_500.gif