...:::vobelıt:::...

Alıntı:

---

Originally Posted by sternee

Yanıtınız için teşekkür ediyorum.
Bir soru daha sormak istiyorum düşüncenizi merak ediyorum. Madem biz bize yeteriz diyoruz.Alınacak önlemler hakkında sizin öngörünüz nedir?

1-Yurt dışına Koronovirüs tahvili çıkartmak (cds çok mu yüksek, yoksa şimdiden bunu yapmalımıyız?)

2-Yurt içindeki mudilere kısa dönemli yüksek faiz ile bono satıp Doların yükselişinin önüne geçip Merkezin rezervlerinin artmasını sağlamak.

3- Yine düşük faiz ile bu kez stopajın sıfırlanması yolu dile kaynak sağlamaya çalışmak.

4-Kobierin şirketlerin YÜKSEK FAİZLİ bonolarının DEVLET GARANTİSİ ile piyasaya ( mevduat sahiplerine yapılırsa doların bozulma ihtimali için) sürülmesini sağlamak. ve bu şekilde doğrudan şirketlere yardım yapmak.

yada başka ne yapabiliriz.?

---

-Önceki sayfalarda yazıyor,evet CDS'imiz şu anda çok yüksek,600'ün üzerinde,yurt dışından bu dönemde borçlanmak çok yüksek maliyetli,bu dönemde bu şartlarda yurt dışından borçlanmak yanlış olur..

-Yurt içinde yüksek faizli bono satmak denenebilir,2018 yılında denenmiş ama hem faiz düşük olduğu hem de güven tesis edilemediği için talep çok düşük olmuştu.Yüksek faizle arz olursa ,talep gelir mi deneyip görmek lazım.

-2018 Ağustos ayından beri kriz içindeyiz.Önceki yazılarımda neler yapılması gerektiği hakkında uzun uzun yazdım.Önce güven tesis edilmesi gerekir,bu da yapısal reformların hızla yapılmasını gerektirir.İlk yapılması gereken ise, kamunun hızla israfa,şatafata,debdebeye,verimsiz yatırımlara harcama yapmaya son vermek olabilir.

Alıntı:

---

Originally Posted by sternee

Yanıtınız için teşekkür ediyorum.
Bir soru daha sormak istiyorum düşüncenizi merak ediyorum. Madem biz bize yeteriz diyoruz.Alınacak önlemler hakkında sizin öngörünüz nedir?

1-Yurt dışına Koronovirüs tahvili çıkartmak (cds çok mu yüksek, yoksa şimdiden bunu yapmalımıyız?)

2-Yurt içindeki mudilere kısa dönemli yüksek faiz ile bono satıp Doların yükselişinin önüne geçip Merkezin rezervlerinin artmasını sağlamak.

3- Yine düşük faiz ile bu kez stopajın sıfırlanması yolu dile kaynak sağlamaya çalışmak.

4-Kobierin şirketlerin YÜKSEK FAİZLİ bonolarının DEVLET GARANTİSİ ile piyasaya ( mevduat sahiplerine yapılırsa doların bozulma ihtimali için) sürülmesini sağlamak. ve bu şekilde doğrudan şirketlere yardım yapmak.

yada başka ne yapabiliriz.?

---

SAYIN deniz43

Dediğiniz gibi bu ortamda güven sağlanmadıkça bize fon girişlerinin olması mümkün değil. Kaldı ki bu zamana kadar sağlanamayan güven MALİ bir çıpa (BÜYÜK BÜYÜK İMZALAR) ve bir denetleme mekanizması olmadan (IMF) rahatlama mümkün olmayacak.
Ama bu yukarıda yazılanlarda OLMAYACAK gibime geliyor.

Bunun için tasarruf sahiplerinin elin taşın altına koyması istenecektir.
Bir çok kişinin aklına gelen ve uygulanması bence daha olası şeyler mümkündür.

1-Belli başlı projelerin ertelenmesi ( bu kaynak sağlamasa da algı yöneteme yönünden önemli bir adım)

2-Bir kereliğine mahsus belli bir meblağı olanlardan (1milyon üzeri ) vergi alınması ve sosyal adalet duygusunun yardım kampanyaları ile değil de mecburi tutulması yolunda adım atılması

https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/...necek-5716158/

3-Mevduat sahiplerinin TL VE DTH larda duran parasından alınan stopaj bedellerinin arttırılması .

4-Daha önce yapılan ve döviz alım satımında konan verginin arttırılması ( Bu kadar dolarizasyon olduktan sonra anlamı yok)

5-Merkez Bankasının sembolikte olsa faiz artışına gitmesi ( bu hareket beklentiyi yönetmede önemli olur diye düşünüyorum. uygulanmayacaktır ama en azından bundan sonra dolar hareketine yön verebilir)

6- Hiç olmayacaklar arasında bütün DTH ların TL ye çevrilmesidir ki bu bile IMF hareketinden önce son çıkış senaryosudur.

Piyasalar artık akp'yi ve rte'yi istemiyor. Buna hem ic hem dıs piyasalar dahil. Bankalardaki dth miktarı ve hic bir şekilde azalmaması ve dövizin sürekli yukarı gitmesi zaten bunu gösteriyor. Sonra borsa degerlemelerine gelirsek gercekten çöp ötesi fiyatlamalar var. En begendiginiz hisseyi acıp grafigi gram altın cinsinden bakın bakalım ne durumdayız? Borsamız gram altın cinsinden 2000'de 130 birim iken şu an 8 birim. Çok yazık

Kimse yatırım yapmıyor ve yapmak da istemiyor ülkedeki bütün kurumlar çürürken. Ülkemizde adalet de yok sermaye güvenligi de. Bol para akan faizlerin negatif oldugu ve paranın ve yatırımların adres aradıgı yıllar elimizden akıp gidiyor. Ve malesef daha uzun bir süre bu iktidar yönetecek.

Sayın deniz43
Aklıma gelen bir soruya bu konuda bilgim yetersiz olduğu için cevap bulamadım. Yardımınız için şimdiden teşekkürler.
Bilgi donelerim
1. Enflasyon paranın piyasada dolaşım hızıdır; Bu talep bazlı enflasyonu açıklamak için kullanılan bir tanımmıdır?
2. Üretici fiyat artışı; arz kaynaklı bir enflasyon mudur?
3. Arz kaynaklı enflasyon artışında faizlerde nasıl bir düzenleme yapılır/yapılmıştır?
4. Arz kaynaklı bir enflasyonda büyüme istenildiği seviyelere çıkamadıysa faizde nasıl bir düzenleme yapılır/yapılmıştır?
Bilgi eksikliğim nedeniyle sorularım komik görünüyorsa kusura bakmayın ....

Alıntı:

---

Originally Posted by asgaridr

Sayın deniz43
Aklıma gelen bir soruya bu konuda bilgim yetersiz olduğu için cevap bulamadım. Yardımınız için şimdiden teşekkürler.
Bilgi donelerim
1. Enflasyon paranın piyasada dolaşım hızıdır; Bu talep bazlı enflasyonu açıklamak için kullanılan bir tanımmıdır?
2. Üretici fiyat artışı; arz kaynaklı bir enflasyon mudur?
3. Arz kaynaklı enflasyon artışında faizlerde nasıl bir düzenleme yapılır/yapılmıştır?
4. Arz kaynaklı bir enflasyonda büyüme istenildiği seviyelere çıkamadıysa faizde nasıl bir düzenleme yapılır/yapılmıştır?
Bilgi eksikliğim nedeniyle sorularım komik görünüyorsa kusura bakmayın ....

---

-Paranın dolaşım hızı, paranın el değiştirme hızıdır. Bu da piyasadaki para miktarının ekonomide üretilen toplam mal ve hizmetleri satın almak için yıllık bazda ortalama olarak kaç defa el değiştirdiğini gösterir. Paranın dolaşım hızı, ekonomide yaratılan gayri safi milli hasılanın para miktarına bölünmesiyle elde edilir.Fiyat artış hızı (enflasyon) yüksek olan bir ekonomide paranın dolaşım hızı da yüksek olacaktır. Merkez Bankası, para politikası uygulamaları ile birlikte enflasyon oranını ve enflasyon bekleyişlerini etkileyerek, dolaylı da olsa, paranın dolaşım hızını değiştirebilmektedir.
Ama talep bazlı enflasyonu bu kalıpla sınırlayamayız.Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hızlı olarak yükselmesi olarak tanımlanabilir. Enflasyon, fiyatlar genel düzeyindeki devamlı bir artış sürecinin yanında paranın değerindeki sürekli bir düşmeyi de ifade eder.Talep enflasyonu: Üretilen mal ve hizmetler, tüketici talebini karşılayamadığı zaman talep artışından dolayı fiyatlar artar. Talep enflasyonu üretimi artırıcı tedbirler veya toplam talebi azaltıcı tedbirler alınarak çözümlenebilir.

-Arzın talepten az olması talep enflasyonu yaratır.Üretici fiyat artışı esas olarak maliyet enflasyonudur.Toplam talep fazlası olmaksızın, üretilen temel mal ve hizmetlerin maliyetini etkileyen girdi fiyatlarında meydana gelen artışlar sonucu
fiyatlar genel seviyesinin yükselmesine maliyet enflasyonu denir.Örneğin ham madde,enerji fiyatları ve ücretler düzeyinin artması üretilen mal ve hizmetlerin maliyetine yansıyacağından fiyatlar genel seviyesi yükselecektir.Üretici fiyatlarındaki artışa rağmen talepte bir azalma olmuyorsa bunu maliyet enflasyonu olarak görürüz.

-Talep miktarı değişmeden arz eksikliği varsa o zaman faizleri yükseltmek talebi düşürücü arz ve talebi dengeleyici bir etki yaparak enflasyonun yükseliş hızını kesecek bir etkide bulunabilir.Ama üretici tarafında ,üretim maliyetlerinde bir artış nedeniyle üretici fiyat enflasyonu varsa burada faiz yükseltmek bir fayda sağlamaz,tersine ilave bir maliyet yaratır.Burada Ekonomi Yönetiminin üretim girdi fiyatlarındaki artışı önleyecek veya azaltıcı tedbirler alması gerekir.Örneğin kamu harcamalarının azaltılarak vergi ihtiyacının azalması yoluyla ,üretici firmalarda çalışanlar üzerinden alınan vergi ve sigorta primlerinin düşürülmesi,peşin kurumlar vergisi alınmaması,üretimde kullanılan enerjiden vergi alınmaması veya düşük vergi alınması gibi...

-Ama enflasyonda istikrarı sağlamanın en önemli şartı toplumda buna inanç yaratmaktır.Devletin kurumları ve Ekonomiyi yönetenler bu inancı,bu güveni vermiyorsa,söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmuyorsa,kamuda israf şatafat debdebe verimsiz yatırımlar tam gaz devam ediyorsa,bu inancı yaratamazsınız,diğer sorunları olduğu gibi enflasyon sorununu da çözemezsiniz.

TÜRKİYE'NİN İKİNCİ ÇEYREK DIŞ BORÇ ÖDEME TAKVİMİ(TİCARİ BORÇLAR HARİÇ)(Dolar)

Nisan-2020 Mayıs-2020 Haziran-2020 İKİNCİ ÇEYREK TOPLAM
ÖZEL SEKTÖR
I- Finansal 3,376,277,402 4,318,711,743 2,888,192,343
i- Bankalar 2,361,898,841 3,791,659,554 2,056,145,636
ii- Bankacılık Dışı Finansal Kuruluşlar 1,014,378,561 527,052,188 832,046,708
II- Finansal Olmayan 1,491,642,623 1,260,477,575 1,787,352,297
UZUN VADELİ 4,867,920,024 5,579,189,318 4,675,544,641 15,122,653,983

Nisan-2020 Mayıs-2020 Haziran-2020

I- Finansal 1,188,064,275 699,786,361 436,928,619
i- Bankalar 1,103,762,907 614,835,976 345,279,862
ii- Bankacılık Dışı Finansal Kuruluşlar 84,301,367 84,950,386 91,648,758
II- Finansal Olmayan 154,131,673 144,714,044 137,831,496
KISA VADELİ (*) 1,342,195,948 844,500,405 574,760,115 2,761,456,468

ÖZEL SEKTÖR TOPLAM[/B] 6,210,115,972 6,423,689,723 5,250,304,756 17,884,110,45

HAZİNE 531,793,664 2,522,221,378 2,279,115,703 5,333,130,745

[B]GENEL TOPLAM]6,741,909,636 8,945,911,101 7,529,420,459 23,217,241,196

https://i.hizliresim.com/ZrAcQB.png

Kerim Rota'nın yazısı


Con Ahmet tahvil piyasasına transfer oluyor

Şubat sonuna kadar 59,1 Milyar dolar rezerv satışı yapıldı.Bugün itibarıyla bu tutarın 65 Milyar doların üzerine çıkmış olması çok muhtemel.

https://twitter.com/kerimrota/status...954176/photo/1

Bu dövizler çoğunlukla kimlere gitti diye merak edenler aşağıdaki tabloda kimin ne aldığını görebilir.

https://www.paraanaliz.com/wp-conten...04/resim-6.png

Görüleceği gibi TCMB rezervlerinin 17,8 Milyarı yabancıların Türkiye'den rahatça çıkmasına, 35,8 Milyarı ise yerli yatırımcıların yabancı para mevduat biriktirmesine gitmiş.