-
Amerikali yazar ve yapimci Sidney Sheldonin dogum yildonumu (11 Subat 1917)
Butun hastanelerde uyusturucu hirsizligi sorunu vardir. Yasalara gore dispanserden alinan her uyusturucu karsiliginda imza gerekirse de guvenlik kontrolu ne kadar siki olsa da, bagimlilar onun ustesinden gelmenin bir yolunu bulurlar. Hicbirsey Sonsuz Degildir
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
All hospitals have problems with drug theft. By law, each narcotic that is taken from the dispensary must be signed for, but no matter how controlled the security is, drug addicts almost invariably find a way to circumvent it.
Onu izleyen biri vardi. Bazi sapiklarin insanlari takip ettiklerini bir yerde okumustu. Ama o sapiklar siddet dolu baska bir dunyaya aitti. Kendisini kimin takip ettigini ve neden kotuluk yapmak istedigini bilmiyordu. Panige kapilmamak icin umitsizce cirpiniyordu. Fakat son zamanlarda dayanilmaz karabasanlar uykularini boluyor ve her sabah felaketin yaklastigini hissederek uyaniyordu. Bana Duslerini Anlat
https://images-na.ssl-images-amazon....13AECD3LNL.jpg
She had read about stalkers, but they belonged in a different, faraway world. She had no idea who it could be, who would want to harm her. She was trying desperately not to panic, but lately her sleep had been filled with nightmares, and she had awakened each morning with a feeling of impending doom.
-
-
Amerikali oyun yazari Eugene O'Neill'in iki ailenin cocuklari arasinda gelisen aski anlattigi 3 perdelik Dinamo (Dynamo) oyunu ilk kez 11 Subat 1929'da Glenn Anders ve Claudette Colbert'in performanslariyla Broadway, Martin Beck Theatre'da sahnelendi.
https://www.lebookiniste.com/pictures/medium/38.jpg
-
-
Iskoc asilli Ingiliz yazar John Buchanin olum yildonumu (11 Subat 1940)
O Mayis aksamustu, saat uc civari sehirden dondugumde hayatimdan nefret etmis haldeydim. Uc aydir Ingilteredeydim ve buradan bikmistim bile. Bir yil once birisi, kendimi boyle hissedecegimi soylese muhtemelen ona gulerdim; ama iste su an bu durumdayim. Havadan rahatsizdim; ortalama Ingilizlerin konusmalari beni hasta ediyordu. Yeterince egzersiz yapamiyordum ve Londranin eglence anlayisi bana, guneste kalmis maden suyu kadar tatsiz geliyordu. Kendi kendime durmadan, Richard Hannay, diyordum; Cok yanlis bir delige dustun dostum ve hemen buradan cikmaya calissan cok iyi olur.
Bulawayoda yasadigim yillarda yaptigim planlari dusunmek dudaklarimi endiseyle isirmama sebep oluyordu. Maddi durumum iyiydi cok buyuk bir servetim yoktu ama bana yetiyordu ve hayattan keyif almak icin bircok yol bulustum. Babam beni Iskocyadan alti yasindayken cikartmisti ve bir daha hic eve donmemistim; yani Ingiltere benim icin bir nevi Bin Bir Gece Masali gibiydi ve hayatimin geri kalanini orada gecirmek isteyecegimi dusunmustum. Otuz Dokuz Basamak
https://ehpg.files.wordpress.com/200...nine-steps.jpg
I returned from the City about three o'clock on that May afternoon pretty well disgusted with life. I had been three months in the Old Country, and was fed up with it. If anyone had told me a year ago that I would have been feeling like that I should have laughed at him; but there was the fact. The weather made me liverish, the talk of the ordinary Englishman made me sick, I couldn't get enough exercise, and the amusements of London seemed as flat as soda-water that has been standing in the sun. 'Richard Hannay,' I kept telling myself, 'you have got into the wrong ditch, my friend, and you had better climb out.'
It made me bite my lips to think of the plans I had been building up those last years in Bulawayo. I had got my pilenot one of the big ones, but good enough for me; and I had figured out all kinds of ways of enjoying myself. My father had brought me out from Scotland at the age of six, and I had never been home since; so England was a sort of Arabian Nights to me, and I counted on stopping there for the rest of my days.
-
Amerikali yazar Joy Williams'in dogum gunu (11 Subat 1944)
https://pbs.twimg.com/media/DzH3exmWoAEjogZ.jpg
"Zaman her zamankinden daha talepkar olmustu sanki. Onu tatmin edemiyor, asla yeteri kadar sey yapamiyordunuz."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"She did not know what to do with time at all. It seemed more expectant than ever. One couldn't satisfy it, one could never do enough for it."
-
Amerikali sair ve yazar Sylvia Plath'in olum yildonumu (11 Subat 1963)
https://pbs.twimg.com/media/DzHw6xGX4AAmKuV.jpg
"Yasamimin, oykudeki yesil incir agaci gibi onumde dallanip budaklandigini goruyordum.Her dalin ucunda tombul, mor bir incir gibi essiz bir gelecek beni cagiriyor, goz kirpiyordu. Incirlerden biri, bir es, mutlu bir yuva ve cocuklardi. Bir baskasi, unlu bir ozan, oteki parlak bir profesor, biri sasirtici editor Esther Greenwood, oburu Avrupa, Afrika ve Guney Amerika, biri Constantin, Sokrates, Attila ve garip adlari degisik meslekleri olan daha bir yigin asik, bir baskasiysa Olimpiyat takim sampiyonu bir kadindi. Bu incirlerin uzerinde ve otesinde, ne olduklarini pek cikaramadigim daha bir suru incir daha vardi. Kendimi dallarin catallandigi noktada otururken goruyordum.Ve incirlerden hangisini sececegime bir turlu karar veremedigim icin acliktan oluyordum. Hepsini ayri ayri istiyordum incirlerin, ama birini secmek otekilerin hepsini kaybetmek demekti. Ve ben orada karar veremeden otururken incirler burusup kararmaya basliyor ve birer birer topraga, ayaklarimin dibine dusuyorlardi."
https://edajeapristoblogsu.files.wor...camp.jpg?w=620
"Vidi la mia vita diramarsi davanti a me come il verde albero di fico del racconto.Dalla punta di ciascun ramo occhieggiava e ammiccava, come un bel fico maturo, un futuro meraviglioso. Un fico rappresentava un marito e dei figli e una vita domestica felice, un altro fico rappresentava la famosa poetessa, un altro la brillante accademica, un altro ancora era Esther Greenwood, direttrice di una prestigiosa rivista, un altro era l'Europa e l'Africa e il Sudamerica, un altro fico era Costantin, Socrate, Attila e tutta una schiera di amanti dai nomi bizzarri e dai mestieri anticonvenzionali, un altro fico era la campionessa olimpionica di vela, e dietro e al di sopra di questi fichi ce n'erano molti altri che non riuscivo a distinguere. E vidi me stessa seduta alla biforcazione dell'albero, che morivo di fame per non saper decidere quale fico cogliere. Li desideravo tutti allo stesso modo, ma sceglierne uno significava rinunciare per sempre a tutti gli altri, e mentre me ne stavo l, incapace di decidere, i fichi incominciarono ad avvizzire e annerire, finch uno dopo l'altro si spiaccicarono a terra ai miei piedi."
-
https://www.poemhunter.com/i/poem_im.../the-rival.jpg
Gulumseseydi ay, sana benzerdi.
Guzel bir seyle ayni izlenimi
Birakirsin, fakat yok edicisin.
Ikiniz de isigin buyuk odunc alicilarisiniz.
Acilanir dunyaya onun O-agzi; seninkiyse umursamaz.
Ve her seyi tasa dondurmek senin ilk katkin.
Bir anit mezara uyaniyorum; buradasin,
Tikirdatarak parmaklarini mermer masaya, sigara ariyorsun,
Bir kadin kadar kindarsin, fakat o denli urkek degilsin,
Ve yanitlanamayacak bir seyler soylemeye can atiyorsun.
Ay da hor gorur tebaasini,
Fakat gunduz vakti maskaranin biridir.
Hosnutsuzluklarin, ote yandan,
Ulasir mektup kutusuna hos araliklarla,
Beyaz ve yazisiz, karbon monoksit gibi yayilir.
Hic bir gun yok ki senden haber gelmesin,
Dolanip durursun belki Afrikada, fakat dusunursun beni.
https://2.bp.blogspot.com/-pw8d85Q6Y..._1_flipped.jpg
https://2.bp.blogspot.com/-7y1udnzki...ice_1_blog.jpg
(Sylvia Plath, Venedikte, 8 Nisan 1956)
-
-
Kardesler Takimi (Band of Brothers) dizisinde Binbasi Richard Winters karakteri, Homeland disizinde Deniz Cavus Nicholas Brody karakterilerini canlandiran, Emmy ve Golden Globe Odullu Ingiliz aktor Damian (Watcyn) Lewis'in dogum gunu (11 Subat 1971)
https://pmcvariety.files.wordpress.c...ime.jpg?w=1000
https://i0.wp.com/www.fanfunwithdami...uheho1_500.gif
https://i.gifer.com/3bFx.gif
-
Ingiliz rock grubu Jethro Tull, 10.studyo albumu Songs from the Woodu 11 Subat 1977de Chrysalis Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://images.genius.com/e72e3a4d09....400x400x1.jpg
-
David Bowie, Sound and Vision singleni 11 Subat 1977de Ingilterede RCA Victor etiketiyle yayinladi.
https://bowiesongs.files.wordpress.c...739111751.jpeg
-
Amerikali bilim kurgu roman yazari (Franklin Patrick) Frank Herbert'in olum yildonumu (11 Subat 1986)
"Cogu medeniyet korkaklik uzerine kurulmustur. Korkak olmayi ogreterek medenilestirmek epey kolaydir. Cesaret sinirlarini dusurursun, istekleri sinirlarsin, istahlari denetim altina alirsin. Ufkun etrafini ciftle cevirirsin. Her faaliyet icin bir kanun yaparsin. Kaosun varligini inkar edersin. Cocuklara bile yavas yavas nefes almalarini ogretirsin. Evcillestirirsin."
https://writingishardwork.files.word...16/04/dune.jpg
"Most civilisation is based on cowardice. It's so easy to civilize by teaching cowardice. You water down the standards which would lead to bravery. You restrain the will. You regulate the appetites. You fence in the horizons. You make a law for every movement. You deny the existence of chaos. You teach even the children to breathe slowly. You tame."
"Din ile siyaset ayni arabada gittiginde,suruculer karsilarinda hicbir seyin duramayacagini sanir.Dumduz gider,hizlandikca hizlanirlar.Engelleri tamamen goz ardi eder,korlemesine gidenlerin ucurumu cok gec farkedecegini unuturlar."
https://salihcenap.files.wordpress.com/2014/07/dune.jpg
"When religion and politics travel in the same cart, the riders believe nothing can stand in their way. Their movements become headlong - faster and faster and faster. They put aside all thoughts of obstacles and forget the precipice does not show itself to the man in a blind rush until it's too late."
-
Madonnanin, David Fincherin yonetmenligini yaptigi Bad Girl video klibi ilk kez 11 Subat 1993de MTVde yayinlandi.
https://todayinmadonnahistory.files....rl-single1.jpg
http://www.mtvbase.com/music/videos/ehtfdl/Bad-Girl-[Video]
-
Avusturyali filozof Paul Feyerabend'in olum yildonumu (11 Subat 1994)
"Deneyim, hala bilinmeyen bolgelere girerken gordugumuz, kokladigimiz ve fark ettigimiz seydir. Ampirizm, deneyimin dogru kullanildiginda dunyanin nelerden olustugunu bize eksiksiz anlattigini ifade eden bir felsefe ya da dunya gorusudur."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Erfahrung ist das, was wir sehen, hren, riechen, bemerken, wenn wir uns in bisher unbekannte Gegenden begeben. Der Empirismus ist eine Philosophie oder ein Weltbild, das besagt, da uns die Erfahrung, wenn man sie richtig gebraucht, genau sagt, woraus die Welt besteht."
-
Italyan sair, muzisyen, muzikolog ve Ikinci Dunya Savasi sonrasinin en onemli yazarlarindan Amelia Rosselli'nin olum yildonumu (11 Subat 1996)
Ucsuz kadavralari sayiyoruz. Son insan turuyuz biz.
Kadavrayiz biz, istiraplarin ustunde curumus filo!
Beslemiyordu beni dinginlik yaz guneiydi benim arzum.
Benim en cok arzum savasi kazanmak, kotuluk,
uzunc, palavralar, bilincsizlik, cogullugu kotulugun,
palavralar, bilincsizlik, karsilanan gereksinimleri her kotulugun,
her iyiligin, her savasin, her zorunlugun, her palavranin: bilincsizligin
yerlesik dalaveresinden ayri zalimlik. Ask, ask duser
ve sirt ustu uzanirsin yildizina, benim yuvamdir.
Dustum tek sira bir savas duzeninin uzerine. Bir nakaratti iyilik
beni degil kendi kendini aldatan! Zenginler ve yoksullar
arasindaki hudut.
https://www.illibraio.it/wp-content/...-300x494.jpg?2
Contiamo infiniti cadaveri. Siamo l'ultima specie umana.
Siamo il cadavere che flotta putrefatto su della sua passione!
La calma non mi nutriva il solleone era il mio desiderio.
Il mio pio desiderio era di vincere la battaglia, il male,
la tristezza, le fandonie, l'incoscienza, la pluralit
dei mali le fandonie le incoscienze le somministrazioni
d'ogni male, d'ogni bene, d'ogni battaglia, d'ogni dovere
d'ogni fandonia: la crudelt a parte il gioco riposto attraverso
il filtro dell'incoscienza. Amore amore che cadi e giaci
supino la tua stella la mia dimora.
Caduta sulla linea di battaglia. La bont era un ritornello
che non mi fregava ma ero fregata da essa! La linea della
demarcazione tra poveri e ricchi.
-
Amerikali sarkici, aktris, yapimci ve model Whitney Houstonin olum yildonumu (11 Subat 2012)
https://popgoestheweek.com/wp-conten...uston-obit.jpg
-
Ne kadar hevesli olursan ol, karakterinin kaderin oldugundan ne kadar emin olursan ol, elektrik lambasinin sahte neseli parlakliginda, saatin yuksek sesli tiktaklarinin esliginde yapayalniz odandayken ne gecmis ne gelecek, hicbir seyin gercek olmadigina dair ciplak ve aci gercegin farkina varmaktan kendimi alikoyamam. Ve neticede su ani olusturan yegane sey olan gecmis ya da gelecekten yoksunsan, neden simdinin bos kabugunu kirip canina kiymiyorsun ki? Ancak kafatasimin icinde duran, "Dusunuyorum, oyleyse varim!" sozunu papagan gibi yineleyen, mantik yurutebilen, o soguk, gri organ parcasi her zaman bir sapak, bir yokus, yeni bir cikis olacagini fisildiyor. Iste bu yuzden bekliyorum. Sylvia Plath, Gunlukler
https://images-na.ssl-images-amazon....1BhvpgxcQL.jpg
I can't deceive myself that out of the bare stark realization that no matter how enthusiastic you are, no matter how sure that character is fate, nothing is real, past or future, when you are alone in your room with the clock ticking loudly into the false cheerful brilliance of the electric light. And if you have no past or future which, after all, is all that the present is made of, why then you may as well dispose of the empty shell of present and commit suicide. But the cold reasoning mass of gray entrail in my cranium which parrots, I think, therefore I am, whispers that there is always the turning, the upgrade, the new slant. And so I wait.
-
https://www.poemhunter.com/i/poem_images/362/edge.jpg
Kadin mukemmellestirdi,
olumunu
bedeni giyinir zaferin gulumsemesini,
bir Yunan zorunlulugunun yanilsamasini
akar harmanisinin kivrimlarindan,
ciplakligi
ayaklari soyle der gibiydi;
cok uzaklara geldik, her sey bitti.
her olu cocuk kivrildi kaldi, beyaz bir yilan,
her kucuk
sut ibrigi, simdi bos.
geri bosaltti kadin hepsini bedeninin derinlerine
tac yapraklari gibi
kendini kapayan bir gulun
gece ciceklerinin tatli derin soluguyla
koyulasirken ve kokularla kanarken bahce.
ay yukarda oyle gamsiz ki,
kadinin kemiklerinin ortusunden gozunu ayirmayan.
o boyle seylere zaten alisikti,
sadece karanliklari ayrisir ve suruklenir.
-
Alman Romantik yazar Friedrich de la Motte Fouqu'nun dogum yildonumu (12 Subat 1777)
"Eger aci cektiren degil de, aciyi cekensen, ne mutlu sana. Zira bu konuda almak, vermekten daha kutludur. Sonralari, bu turden hatirlamalarda, ruhuna sevgiyle yuklu bir sizi dolar usulca. Bir zamanlar gonul vermis oldugun, kurumus cicek bahceleri iin yumusacik bir gozyasi suzulur yanagindan."
https://i.ytimg.com/vi/YbXqsIgzY50/maxresdefault.jpg
"Wohl dir, wenn du dabei mehr empfangen als ausgeteilt hast, denn hier ist Nehmen seliger als Geben.Dann schleicht dir nur ein geliebter Schmerz bei solchen Erwhnungen durch die Seele und vielleicht eine linde Trne die Wange herab, um deine verwelkten Blumenbeete, deren du dich so herzlich gefreut hattest."
-
Alman filozof Immanuel Kant'in olum yildonumu (12 Subat 1804)
"Hic kimse (kendi mutluluk anlayisina gore) beni mutlu olmaya zorlayamaz, pratikte uygulanabilir genel hukuk kurallari icinde, yani kendisinin yararlandigi haklarin aynisini baskalarina da taniyarak, baskalarinin ozgurlugu ile uzlasabilen benzer bir amaci guden diger kisilerin ozgurlugune tecavuz etmedigi surece herkes kendisinin uygun buldugu yol ile mutlulugu arayabilir."
https://images-na.ssl-images-amazon....1bvlz8XilL.jpg
"Niemand kann mich zwingen, auf seine Art (wie er sich das Wohlsein anderer Menschen denkt) glcklich zu sein, sondern ein jeder darf seine Glckseligkeit auf dem Wege suchen, welcher ihm selbst gut dnkt, wenn er nur der Freiheit anderer, einem hnlichen Zwecke nachzustreben, die mit der Freiheit von jedermann nach einem mglichen allgemeinen Gesetze zusammen bestehen kann, nicht Abbruch tut."
-
Ingiliz biyolog, doga tarihcisi ve Evrim Teorisinin babasi Charles Darwinin dogum yildonumu (12 Subat 1809)
Bir anlamda son yirmi ya da otuz yil icerisinde goruslerim degisti. Onceleri resimden cokca, muzikten ise derin bir haz duyardim. Fakat simdi resim ve muzikten aldigim hazzi neredeyse yitirdim. Gorunen o ki, zihnim, gerceklerden olusan derlemelerin genel kuramlarini oguten bir tur makineye donustu. Bu yuksek estetige iliskin zevklerin tuhaf ve icler acisi bir bicimde yitip gitmesi, mutlulugun da yitip gitmesi ve olasilikla aklimiza, dahasi dogamizin duygusal yanini zayif dusurerek manevi kisiligimize zarar vermesi demek.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
I have said that in one respect my mind has changed during the last twenty or thirty years. I have also said that formerly pictures gave me considerable, and music very great delight.I have also almost lost my taste for pictures or music. My mind seems to have become a kind of machine for grinding general laws out of large collections of facts, but why this should have caused the atrophy of that part of the brain alone, on which the higher tastes depend. The loss of these tastes is a loss of happiness, and may possibly be injurious to the intellect, and more probably to the moral character, by enfeebling the emotional part of our nature.
-
Italyan besteci Vincenzo Bellini'nin Andrea Leone Tottola tarafindan yazilan librettodan uyarladigi operasi Adelson ve Salvini'nin (Adelson e Salvini) galasi 12 Subat 1825 tarihinde Napoli'deki Teatrino del Conservatorio di San Sebastiano'da yapildi.
http://strg.stageagent.com/images/sh...xdxlsz.4o1.jpg
-
Ingiliz yazar George Meredithin dogum yildonumu (12 Subat 1828)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...ith-126094.jpg
Zeki bir kadin hazinedir. Guzel ve zeki bir kadin guctur. / Una donna arguta un tesoro; una bellezza arguta un potere
-
Amerikali ressam Thomas Moran'in dogum yildonumu (12 Subat 1837)
Costiera Amalfitana (Amalfi Coast 1868)
https://uploads0.wikiart.org/images/...jpg!HalfHD.jpg
-
Librettosunu Fransiz dansci ve koreograf Jules Perrot'nun yazdigi, muziklerini Giacomo Panizza, Michael Andrew Costa ve Niccol Bajetti'nin yaptigi Fauts balesi, ilk kez 12 Subat 1848'de Milano, Teatro alla Scala'da sahnelendi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ing_Perrot.jpg
-
Rus asilli Alman yazar ve psikanalist Lou Andreas-Salomnin dogum yildonumu (12 Subat 1861)
Aski nasil mi hayal ederdim? Ah, cok basit. Son derece sade ve saglikli. Sanirim hic de seytani ve romantik sayilamayacak seylerle karsilastirirdim aski. Her gun acligimizi giderdigimiz kutsal, doyuran ekmekle; her gun evimizi actigimiz hayat veren temiz havayla. Sonuc olarak her seyi borclu oldugumuz, ama haklarinda pek oyle tumturakli laflar etmedigimiz en onemli, en dogal, en guzel seylerle. Fenicka
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Wie ich sie mir denken wrde? O ganz einfach. So ganz einfach und gesund. Ich wrde sie dann sicher mit den Dingen vergleichen, die am allerwenigsten dmonisch und romantisch sind. Mit dem guten gesegneten Brot, womit wir tglich unsern Hunger stillen, mit dem frischen erhaltenden Luftstrom, dem wir jeden Tag unsre Stube ffnen. Mit einem Wort: mit dem Wichtigsten, Schnsten und Selbstverstndlichsten, dem wir alles verdanken, und wovon wir am wenigsten Phrasen machen."
-
Italyan ressam Mario Mafai'nin dogum yil donumu (12 Subat 1902)
Demolizione dell'Augusteo (Demolition of the Augusteum, 1936)
https://3.bp.blogspot.com/-AwdABnMhP...52854%2529.jpg
-
Italyan yonetmen; opera, film ve televizyon yapimcisi Franco Zeffirelli'nin dogum gunu (12 Subat 1923)
http://operachic.typepad.com/.a/6a00...9283970b-450wi
https://pbs.twimg.com/media/DzNQT1JXgAIxT2s.jpg
-
Yunan asilli Fransiz vatandasi yonetmen Costa Gavrasin dogum gunu (12 Subat 1933)
http://media.sinematurk.com/person/7...sta-gavras.jpg
-
Amerikali muzisyen, sarkici, yapimci, film yonetmeni, yazar, The Doorsun solisti, klavyecisi ve soz yazari (1965-1973) Ray Manzarekin dogum yildonumu (12 Subat 1939)
https://cdn.cnn.com/cnnnext/dam/asse...ge-gallery.jpg
http://www.reactiongifs.com/r/2013/05/ray.gif
-
Italyan romanci ve yazar Elio Vittorini'nin olum yildonumu (12 Subat 1966)
"Taptaze bir vicdani olmasini istiyordu -kendisi boyle diyordu: Taptaze, oyle bir vicdan ki her zaman yerine getirmekte oldugu gorevlerinin disinda baska sorumluluklar, insanlara karsi yeni, daha yuce odevler yuklensin. Cunku her zaman yerine getirilen odevler insann icini rahatlatmaz olmustu. Insan hicbir sey basaramamis gibi oluyordu bu durumlarda. Kisi kendi kendisini hosnutsuzluk ve hayal kirikligi icinde birakiyordu.
"Ben, insanligin yeni bir seye hazir olduguna inaniyorum." dedi. "Yalniz hirsizlik etmemeye, adam oldurmemeye, iyi bir vatandas olmaya degil.Bunun otesinde baska bir seye. Yeni ve baska odevleri yuklenmeye hazir olduguna inaniyorum insanligin. Bizim icimizde duydugumuz da bu, saniyorum, baska odevler yuklenme istegi, yeni isler basarma istegi. Yeni bir duyarlikla vicdanimizin bize gosterdigi yeni isler basarma istegi." Sicilya Konusmalari
http://rikipedia.it/arch/img/241/Con...oVittorini.jpg
Avrebbe voluto avere una coscienza fresca, cos disse, fresca, e che gli chiedesse di compiere altri doveri, non i soliti, altri, dei nuovi doveri, e pi alti, verso gli uomini, perch a compiere i soliti non c'era soddisfazione e si restava come se non si fosse fatto nulla, scontenti di s, delusi.
"Credo che l'uomo sia maturo per altro." disse. "Non soltanto per non rubare, non uccidere, eccetera, e per essere buon cittadino... Credo che sia maturo per altro, per nuovi, per altri doveri. questo che si sente, io credo, la mancanza di altri doveri, altre cose, da compiere... Cose da fare per la nostra coscienza in un senso nuovo."
-
-
Amerikali sair ve politik aktivist Muriel Rukeyser'in olum yildonumu (12 Subat 1980)
Baska asklari, baska cocuklari, baska hediyeleri getirdi - ama
Sevgilim senin oldugun yerdeydi yasam
Saatlerimdeydin, savasta dussen de
Gunesin aydnlattigi tarlalarda ya da bir yerlerdeki mucizede,
Senin ask ve savas sozcuklerin, olum ve baska vaatlerin
Yadigarim ol hayat boyu suren bir sesle...
https://images.gr-assets.com/books/1...l/16057098.jpg
Other loves, other children, other gifts, as you said, "Of the revolution," arrive-but,
darling, where You entered, life
Entered my hours, whether you lie fallen
Among those sunlight fields, or by miracle somewhere stand,
Your words of war and love, death and another promise
Survive as a lifetime sound...
http://www.azquotes.com/picture-quot...r-25-40-94.jpg
"Icinize deneyim cekip disariya siir verin."
https://quotefancy.com/media/wallpap...t-of-atoms.jpg
"Evren atomlardan degil hikayelerden meydana gelmistir."
-
Addams Ailesi'nin (The Addams Family) Wednesday Addams karakteri, Amerikali aktris Christina Ricci'nin dogum gunu (12 Subat 1980)
http://66.media.tumblr.com/0434615e2...0x38o1_500.jpg
https://i.pinimg.com/originals/29/a2...c07b7f200e.jpg
-
Arjantinli buyuk roman ve kisa oyku yazari Julio Cortzar'in olum yildonumu (12 Subat 1984)
"Dudaklarina dokunuyorum senin, kenarlarini ciziyorum tek parmagimla, sanki benim elimden cikmis agzin, ilk kez aralaniyor sanki; gozlerimi kapamam yeterli, her sey yeniden yeniden basliyor, elimin altinda, her seferinde bir baska agiz doguyor istedigim turden, elimin secip yuzune yerlestirdigi nice agiz arasindan secilmis bir agiz bu, secen benim, kendi ellerimle yuzune cizivermek icin onca ozgur ben sectim, nasil oldugunu anlayamadigim bir rastlanti sonucu olarak, elimin altnda ciziktirdigim agza tipa tip uyan bir agiz oluyor seninki. Bana bakiyorsun, cok yakindan, gitgide yaklasiyor yuzun, seyrediyorsun beni, tepegozz sanki, gzlerimiz buyudukce buyuyor, ust uste gelerek iki goz tek goz oluyor: tepegozler birbirine bakmakta, soluklari karismis birbirine, agizlar buluyor bir digerini, dudaklar sicacik, kavgada, dil duslere henuz dokunmus, bir sessizlik dil uzerinde, bir eski koku, mis gibi, agir bir hava dolanip duruyor. O an iste, ellerim daliyor saclarina, derinlerini oksuyor agir agir, ikimizin de agzi cicek ve balk dolu sanki, sarmas dola, opusuyoruz, hizli hizli, derin duyumlarla." Seksek
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Tocco la tua bocca, con un dito tocco tutto l'orlo della tua bocca, la sto disegnando come se uscisse dalle mie mani, come se per la prima volta la tua bocca si schiudesse, e mi basta chiudere gli occhi per disfare tutto e ricominciare, ogni volta faccio nascere la bocca che desidero, la bocca che la mia mano sceglie e ti disegna in volto, una bocca scelta fra tutte, con sovrana libert scelta da me per disegnarla con la mia mano sul tuo volto, e che per un caso che non cerco di capire coincide esattamente con la tua bocca che sorride sotto quella che la mia mano ti disegna.Mi guardi, mi guardi da vicino, ogni volta pi da vicino e allora giochiamo al ciclope, ci guardiamo ogni volta pi da vicino e gli occhi ingrandiscono, si avvicinano fra loro, si sovrappongono e i ciclopi si guardano, respirando confusi, le bocche si incontrano e lottano tepidamente, mordendosi con le labbra, appoggiando appena la lingua sui denti, giocando nei loro recinti dove un'aria pesante va e viene con un profumo vecchio e un silenzio. Allora le mie mani cercano di affondare nei tuoi capelli, carezzare lentamente la profondit dei tuoi capelli mentre ci baciamo come se avessimo la bocca piena di fiori o di pesci, di movimenti vivi, di fragranza oscura."
-
Avusturyali yazar (Nicolaas) Thomas Bernhard'in olum yildonumu (12 Subat 1989)
"Insanlar birbirleriyle yuruyor ve birbirleriyle konusuyor ve birbirleriyle yatiyor ve birbirlerini tanimiyorlar. Insanlar birbirlerini tanisalardi, birbirleriyle yurumez, birbirleriyle konusmaz, birbirleriyle yatmazlardi." Sarsinti
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Die Menschen gehen miteinander und reden miteinander und schlafen miteinander und kennen sich nicht. Wrden sich die Menschen kennen, wrden sie nicht miteinander gehen, nicht miteinander reden, nicht miteinander schlafen."
"Cocukluk hala, kucuk bir kopek gibi eslik ediyor bana, hani bir zamanlar neseli bir yol arkadasidir da, simdi bakmak ve kiriklarini sarmak, binlerce ilac vermek zorundasinizdir ona, ellerinizde olmesin diye." Don
http://81.169.222.198/still/kunst/pi.../100901446.jpg
"Die Kindheit luft immer noch mit wie ein kleiner Hund, der einmal ein froher Gefhrte gewesen ist und den man jetzt pflegen und schienen mu, ihm tausenderlei Medikamente eingeben, damit er einem nicht unter der Hand stirbt."
-
-
-