-
Fransiz filozof Étienne Balibar'in dogum gunu (23 Nisan 1942)
"Egemenligin tanrisal otorite ile ozdeslestirilmesi, ancak doganin butununun (ve dogayla birlikte 'talih' alaninin) Tanri tarafindan yaratilmis ereksel bir duzen oldugu yonundeki algilamanin varsayilmasi ya da dayatilmasiyla mumkun olur. Ve bunun sonucu da en kontrolsuz bicimiyle bir korku kulturudur: Tanri korkusu ve buna eslik eden saplantili bir dinsizlik korkusu (ve dolayisiyla kalici bir uzuntu: Teokrasi ozunde uzuntu vericidir). Dayanisma, bireylerin birbirleriyle ozdeslesmesine dayanmaya basladigi andan itibaren karsitina donusur: tehdit edici bir yalnizlik. Herkes, her an Tanrinin yargisindan korkarak, bu sikintiyi bir digerine yansitir ve Tanrinin kizginligini toplulugun uzerine cekmesinden korktugu o kisinin davranislarini takip eder. Sonunda o kisiyi potansiyel bir 'ic dusman' olarak kabul etmeye baslar. Boylelikle 'teolojik nefret' butun fikir ve istek catismalarina sizarak bunlari uzlasmaz kilabilir." Spinoza ve Siyaset
https://www.puf.com/sites/default/fi...?itok=JEQ0ND0v
"Elle ne peutidentifier souveraineté et autorité divine qu'en présuppo-sant ou en imposant la perception de la nature tout entière(et de la 'fortune') comme un ordre finalisé voulu par Dieu. Et c'est une culture de la crainte sous sa forme laplus incoercible : crainte de Dieu, crainte obsédante del'impiété (donc tristesse permanente : la Théocratie estessentiellement triste). La solidarité, dès lors qu'elle reposesur l'identification des individus, se change en son con-traire : une menaçante solitude. Chacun, craignant àchaque instant le jugement de Dieu, projette cette angoissesur l'autre, et surveiIIe sa conduite, qu'il suspecte d'attirersur la communauté la colère de Dieu; il finit par le consi-dérer comme un 'ennemi intérieur' en puissance. La 'haine théologique' peut alors investir tous les conflits d'opinions et d'ambitions, et les rendre inconciliables."
-
Fransiz yazar Pascal Quignard'nin dogum gunu (23 Nisan 1948)
— Caldiginiz besteleri neden yayinlamiyorsunuz?
— Ah! Cocuklarim, ben beste yapmiyorum! Hicbir zaman hicbir sey yazmadim. Bunlar cogunlukla gecmisteki bir adi ve bir zamanlar yasadigim zevkleri animsayarak uydurdugum kutsal su kaplari, su mercimekleri, yaban karanfilleri ve capcanli minik tirtillardan aldigim esinlerdir.
— Ama sizin su mercimeklerinizin, tirtillarinizin muzik neresinde?
— Ben yayimi cekince, hayat dolu yuregimin kucucuk bir parcasidir kanattigim. Benim yapmakta oldugum sey, icinde hicbir gunun bosa gecmedigi SIKI duzen bir yasamdan baska bir sey degildir. Ben yazgimi yerine getiriyorum.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
— Pourquoi ne publiez-vous pas les airs que vous jouez ?
— Oh ! mes enfants, je ne compose pas ! Je n'ai jamais rien écrit. Ce sont des offrandes d'eau, des lentilles d'eau, de l'armoise, des petites chenilles vivantes que j'invente parfois en me souvenant d'un nom et des plaisirs.
— Mais où est la musique dans vos lentilles et vos chenilles ?
— Quand je tire mon archet, c'est un petit morceau de mon cœur vivant que je déchire. Ce que je fais, ce n'est que la discipline d'une vie où aucun jour n'est férié. J'accomplis mon dest.
-
Akademi Odullu Irlanda asilli Amerikali aktor, film yapimcisi, film yonetmeni, senarist ve yazar Michael Francis Moore'un dogum gunu (23 Nisan 1954)
https://pbs.twimg.com/media/Bl5vyMWCAAATYTa.jpg
https://static01.nyt.com/images/2017...-master768.jpg
-
Arjantinli yazar ve gazeteci Carlos María Domínguez'in dogum gunu (23 Nisan 1955)
"Kitaplar insanlarin kaderlerini degistirir. Kimileri Malezya Kaplani’ni okuyup uzak diyarlardaki universitelerde edebiyat profesoru oldu. Siddhartha binlerce gencin Hinduizm’e merak salmasini sagladi, Hemingway onlari sporcu yapti, Dumas binlerce kadinin hayatini alt ust ettiyse de, yemek kitaplari sayesinde intihardan kurtulanlarin sayisi hic de az degildi.
Yillar boyunca kitaplarin masa bacagi yahut ust uste dizilip ustlerine bir ortu serilerek komodin islevi gorduklerine tanik oldum; pek cok sozluk asil amaclari icin kullanildigindan daha cok, utu ve duzlestirici olarak kullanilmistir ve hic de az degildir iclerinde mektuplar, banknotlar ve sirlar saklayan, raflara gizlenmis kitaplarin sayisi. Insanlar kitaplarin kaderlerini de degistirir."
https://mlstaticquic-a.akamaihd.net/...2_012019-F.jpg
"Los libros cambian el destino de las personas. Unos leyeron El tigre de Malasia y se convirtieron en profesores de literatura en remotas universidades. Siddhartha llevó al hinduismo a decenas de miles de jóvenes, Hemingway los convirtió en deportistas, Dumas trastornó la vida de miles de mujeres y no pocas fueron salvadas del suicidio por manuales de cocina. Bluma fue su víctima.
A lo largo de los años he visto libros destinados a equilibrar la para manca de una mesa; los conocí convertidos en mesa de luz, dispuestos en forma de torre con un paño encima; muchos diccionarios han planchado y prensado más objetos que las oportunidades en que fueron abiertos, y no pocos libros guardan, disimulados en los estantes, cartas, dinero, secretos. Las personas también cambian el destino de los librosi."
"Edebi arzulari bir cesit politika, daha nihai bir sekilde, askeri bir taktikti; pek az ayricalikli kisinin gecmeyi basardigi asilmaz bir engel olan anonimlik duvarlarini yikmaya kararliydilar. Harf haritasinda parildayan yildizlar vardi, bir gece icinde yayinevlerinin korumasindaki rezil kitaplari paraya donusturen, pazarlama taktikleriyle piyasaya sunulan, edebiyat odulleri kazanan, romanlari kepaze filmlere donusen ve kitapcilarin vitrinlerini susleyen, sergilendikce para ustune para kazandiran eserlere isik tutan yildizlar."
https://d1w7fb2mkkr3kw.cloudfront.ne...9505119691.jpg
"Sus aspiraciones literarias eran una política y, de un modo más decisivo, una táctica militar, empeñados como estaban en derrumbar los muros del anonimato, una barrera infranqueable a la que apenas unos pocos superaban en condición de privilegiados. Había rutilantes estrellas en el mapa de las letras, tipos que de la noche a la mañana se cubrían de dinero con libros pésimos, amparados por las editoriales, los suplementos, el marketing, premios literarios, películas horribles y las vidrieras de las librerías, que cobraban sus espacios de exhibición."
"Ustlerinde gun, ay ve yil yazan sayisiz kitap gordum ben; gizli bir takvimi olusturur her biri. Baskalari ise odunc vermeden once adlarini yazarlar ilk sayfaya, teslim edecekleri kisiyi defterlerine kaydedip bir de tarih atarlar yanina. Tipki kutuphanedekiler gibi damgali kitaplar gordum, yahut iclerine sahiplerinin kartlari yerlestirilmis olanlar. Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bir daha okumayacak olsak da basliginda eski, belki de kaybolmus bir duyguyu tasiyan bir kitabi kaybetmektense bir yuzuk, saat veya semsiye kaybetmeyi yegleriz."
https://pictures.abebooks.com/isbn/9788439720812-uk.jpg
"He visto que muchos fechan el día, el mes y el año de la lectura; trazan un discreto calendario. Otros escriben su nombre en la primera página, antes de prestarlos, anotan en una agenda el destinatario y le añaden la fecha. He visto tomos sellados, como los de las bibliotecas públicas, o con una delicada tarjeta del propietario, deslizada en su interior. Nadie quiere extraviar un libro. Preferimos perder un anillo, un reloj, el paraguas, que el libro cuyas páginas ya no leeremos pero conservan, en la sonoridad de su título, una antigua y tal vez perdida emoción."
-
Orson Welles, 62 yil once Los Angeles'ta Bitmeyen Balayi'nda (Touch of Evil - L'infernale Quinlan) icmek icin bara oturdu. Serefe!! (23 Nisan 1958, Los Angeles, California)
https://2.bp.blogspot.com/-Vz4vXvj08...66kho1_500.gif
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...5,1000_AL_.jpg
-
Ingiliz hard rock grubu Def Leppard'in eski gitaristi Stephen (Maynard) Clark'in dogum yildonumu (23 Nisan 1960)
https://pbs.twimg.com/media/DbcVQqHW0AA8yKX.jpg
https://78.media.tumblr.com/71131358...ju5so1_500.gif
-
Ingiliz rock grubu The Rolling Stones, 9.Ingiltere ve 11.Amerika studyo albumu Sticky Fingers'i 23 Nisan 1971'de Rolling Stones Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DbeRa9XU8AEwfFi.jpg
-
New Yorklu punk grubu The Ramones, kendi ismini tasiyan ilk albumunu 23 Nisan 1976'da, Ingiltere ve Amerika'da Sire Records, Avrupa'da Philips etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DbeT97QUwAEx3U_.jpg