Kanadali progresif rock grubu Rush, 2.studyo albumu Fly by Night'i 15 Subat 1975'te Mercury Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DzbfUjWWoAED1ze.jpg
Printable View
Kanadali progresif rock grubu Rush, 2.studyo albumu Fly by Night'i 15 Subat 1975'te Mercury Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DzbfUjWWoAED1ze.jpg
Ingiliz heavy metal grubu Def Leppard, cikis albumu On Through the Night'tan Hello America'yi 15 Subat 1980'de Mercury Records etiketiyle yayiladi.
https://pbs.twimg.com/media/DzbgL36WkAIV-0G.jpg
Amerikali heavy metal ve doom metal grubu Orchid, Capricorn albumunu 15 Subat 2011'de The Church Within Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DzbgAU4XcAEGhEX.jpg
Netflix, Ben Affleck, Oscar Isaac, Charlie Hunnam, Garrett Hedlund ve Pedro Pascal’in rol aldigi Triple Frontier’dan 2.fragmani yayinladi
https://youtu.be/BkH7MVQCtj0?t=2
Netflix, Drew Barrymore, Timothy Olyphant, Liv Hewson'in rol aldigi komedi dizisi Santa Clarita Diet'in 3.sezon fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/CCZPYjD2wXM?t=1
Rus roman ve kisa oyku yazari, gazeteci Nikolay Leskov’un dogum yildonumu (16 Subat 1831)
"Onu, daha fazla kalmasi icin ikna edemediler. Karadan gitmesine izin veremezlerdi cunku yabanci dil bilmiyordu. Denizden gitmesi ise dogru olmazdi cunku sonbahar ayiydi ve bu yuzden de deniz devamli firtinalý olurdu. Fakat Solak israr ediyor ve 'izin verin de gideyim' diyordu." Solak
http://2.bp.blogspot.com/-ESguP9zSpO...SKOV_cover.jpg
"They could by no means detain him longer. It was impossible to let him go home by land, because he did not know all the languages, and it was not good to sail upon the sea, because it was the autumn season, and stormy; but he insisted: 'Let me go'."
“Evlen demesi kolay hanimim! Kiminle evleneceksin? Ben kucuk bir adamim, zengin kizi bana gelmez, sizin de bildiginiz gibi, bizde cehalet diz boyu. Askin ne oldugunu nerden bilecekler!"
https://images.gr-assets.com/books/1...638l/58043.jpg
“That’s easy to say, mistress—get married! Who can I marry around here? I’m an insignificant man: no master’s daughter will marry me. As if they could have any proper notion of love!"
—Kocaniza da pek sevinmis gorunmuyorsunuz sanki' diye girdi lafa Zinoviy Borisic ona yan yan bakarak.
—Kavustuk diye havalara ucacak kadar genc sayilmayiz artik sizinle. Nasil sevinecekmisim hem daha? Ugrasiyorum iste, keyfiniz icin kosturuyorum burada.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
—And it seems you take little joy in your husband,' Zinovy Borisych hazarded, glancing out of the corner of his eye.
—We’re not so young as to lose our minds when we meet. How do you want me to rejoice? Look how I’m bustling, running around for your pleasure.
Amerikali tarihci ve yazar Henry Adams’in dogum yildonumu (16 Subat 1838)
http://www.azquotes.com/picture-quot...ms-0-18-61.jpg
“Ahlak, ozel ve pahalý bir lukstur.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...never-tell.jpg
“Bir ogretmen, sonsuzlugu etkiler. Etkisinin nerede son bulacagini asla kestiremez.”
https://www.quotespick.com/images/qu...de-790-311.jpg
“Arkadaslik, yapilmaz; dogar.”
http://izquotes.com/quotes-pictures/...-adams-987.jpg
“Felsefe: Cozumsuz problemlere verilen anlasilmaz yanitlardir.”
Fransiz ressam Armand Guillaumin'nin dogum yildonumu (16 Subat 1841)
Moret-sur-Loing, 1902
https://www.tate.org.uk/art/images/w.../N04824_10.jpg
Fransiz gazeteci, roman ve drama yazari Octave Mirbeau'nun hem dogum (16 Subat 1848)hem de olum yildonumu (16 Subat 1917)
"Ah! Ormanlarimizdan ve ovalarimizdan, av hayvanlarinin hicbir zaman eksilmemesini dileyelim! Onlar, bizim koruyucumuz ve bir anlamda canimizin diyetidir. Mazallah bir gun ortadan kaybolsalar, bu 'kulturlu beyinler'in seckin eglencesi icin, onun yerini acilen biz doldurmak zorunda kaliriz." Iskence Bahcesi
https://www.babelio.com/couv/CVT_Le-...ices_8074.jpeg
"Ah ! Ne souhaitons jamais la disparition du gibier de nos plaines et de nos foręts! Il est notre sauvegarde et, en quelque sorte, notre rançon. Le jour oů il disparaîtrait tout d’un coup, nous aurions vite fait de le remplacer, pour le délicat plaisir des 'esprits cultivés'."
"Ah ! Gariban bir hizmetci ne kadar da acinacak durumdadir. Ne kadar da yalnizdir. Neseli gurultulu evlerde yasamis da olsa, o hep yalnizdir. Yalniz olmak ,yalniz yasamak degildir, otekilerin evinde yasamaktir yalnizlik. Her sozcuk, o evde sizi asagilar, her hareket sizi, hayvanlardan daha da degersiz kilar." Oda Hizmetcisinin Gunlugu
https://mirbeau.asso.fr/dimages/journal2.jpg
"Ah ! qu’une pauvre domestique est ŕ plaindre, et comme elle est seule! Elle peut habiter des maisons nombreuses, joyeuses, bruyantes, comme elle est seule, toujours! La solitude, ce n’est pas de vivre seule, c’est de vivre chez les autres. Chaque mot vous méprise, chaque geste vous ravale plus bas qu’une bęte."
Fransiz ressam François-Léon Benouville'in olum yildonumu (16 Subat 1859)
Esther ŕ l'odalisque (Esther at odalisque, 1844) Musée des beaux-arts de Pau
https://pbs.twimg.com/media/DzhoTciXgAApbHs.jpg
1906 yilinda Nobel Edebiyat Odulu kazanan Italyan sair Giosuč Carducci’nin olum yildonumu (16 Subat 1907)
http://slideplayer.it/slide/937147/2...+d+autunno.jpg
Ah bu sokak lambalari, nasil da izliyor biribirini
agaclarin ardindan miskin miskin,
yagmur damlatan dallar arasindan
esneyip isiklarini camur uzerine yansitarak.
Aci dolu, keskin, tiz dudugunu otturuyor
yakinlarda lokomotif. Kursun renkli
gokyuzu, sonbahar sabahinda
cepecevre sariyor bizi devasa bir hayalet gibi.
Sen de Lidia, dalgin dalgin uzatiyorsun bileti
kesmesi icin biletciye,
daralan zamana birakiyorsun
guzel yillari, mutlu anlari, anilari.
Carpilip kapanan kapilar
sanki hakaret dolu; alay eder gibi son
cagri hizla kulaklarda cinlayan,
yagmur iri damlalarla dovuyor camlari.
Madeni govdesinden emin canavar
pufluyor, hirildiyor, sarsiliyor, ates sacan
gozlerini aciyor; karanligi kat ediyor dev,
cevreye meydan okuyan bir ciglikla.
Hareket ediyor acimasýz canavar hizli vagonlariyla,
ucarcasina alip goturuyor askimi da.
Ah, o guzel tullu beyaz yuz,
el sallayip kayboluyor karanlikta.
Ah, o tatlý yuz pembe beyaz,
o, yildizlar gibi parlak huzur dolu gozler,
o beyaz puruzsuz alin,
gur, luleli saclarin cevreledigi.
Titresiyordu yasam ilik havada,
yaz yaklasiyordu bana gulumsediginde;
Haziranda ilkbahar gunesi
piril piril, mutluydun ben operken seni
ve kestane renkli isil isil saclarinin arasindaki
korpe yanagini; gunesten daha guzel
duslerim, hale gibi,
sariyordu seni, narin kadinim.
Ve ben yagmur altinda, yogun sis icinde
donuyorum simdi; karismak isterdim yagmura, sise;
yalpa vuruyorum sarhos gibi, yokluyorum vucudumu:
ben de mi hayaletim yoksa?
Ah, bu dusen yapraklar, donduruyor icimi,
devamli, suskun; yuregimi parcalayarak...
Sanirim, tek ebedi bir kasim
var dunyanin her yerinde.
Ne iyi, yasamin anlamini yitirenlere,
ne hos bu golge, bu sis:
ben isterim, isterim ben de kapilmak
ebediyete dek surecek bu sise.
Italyan film yapimcisi Luigi De Laurentiis’in dogum yildonumu (16 Subat 1917)
https://images.performgroup.com/di/l...lity=90&w=1280
Ingiliz sinema ve tiyatro yonetmeni John Schlesinger’in dogum yildonumu (16 Subat 1926)
https://images-na.ssl-images-amazon....7,1000_AL_.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....5MzA@._V1_.jpg
Avustralyali-Ingliz sair Peter Porter'in dogum yildonumu (16 Subat 1929)
Sumuklubocegin yavasligini ve hakaret dolu yasamini,
Hic ilgilenmedigimiz ya da ummadigimiz olcude izdirap.
Londra elektrikli sislere gecmiţ piliclerle doludur,
Herkesin onunden gectigi vitrinlerde sergilenen.
Bu, der civcivler, kendi Auschwitz'leridir,
Ve butun kumes hayvani yiyenler delidir
https://images.gr-assets.com/books/1...4l/9503178.jpg
The snail’s adagio and all the taunting life
Which has not cared about or guessed its tortured scope.
London is full of chickens on electric spits,
Cooking in windows where the public pass.
This, say the chickens, is their Auschwitz
And all poultry eaters are psychopaths.
Katharine Hepburn, Cary Grant ve Charles Ruggles’in rol aldigi romantik komedi Tehlikeli Bebek (Bringing Up Baby), 16 Subat 1938’de San Francisco, California’da gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....0,1000_AL_.jpg
http://thefilmexperience.net/storage...=1396411352003
https://33.media.tumblr.com/tumblr_l...9feuo1_500.gif
https://78.media.tumblr.com/403be42e...4o1_r1_500.gif
Stan Laurel ve Oliver Hardy’nin rol aldigi Laurel ve Hardy Mektepte (A Chump at Oxford), 16 Subat 1940’da vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....5MjE@._V1_.jpg
http://laurelandhardycentral.com/features/chump.jpg
https://www.mediastorehouse.com/p/19...rd-4173015.jpg
Pulitzer Odullu Amerikali roma yazari Richard Ford'un dogum gunu (16 Subat 1944)
"Eski bir spor yazari olan Frank Basacombe, gecimini emlakcilik yaparak saglamaktadir. Bosandigi karisi, iki cocuklarini da alarak Connecticut'a tasinmis ve orada yeniden evlenmistir. Frank Bascombe kendi kapali yasami, onu yeni acilara ve pismanliklara karsi koruyan kozasi icinde mutludur. Bagimsizlik Gunu'nun kutlanacagi 4 Temmuz'da tatile cikmayi, karisinin yaninda kalan ve ruhsal sorunlari olan yetiskin oglunu yanina alarak iki gun boyunca onunla spor yarismalarini izlemeyi de planlamaktadir. Ancak bu tatil istedigi gibi gelismez. Iki gun gibi kisa bir surede Frank Bascombe kozasindan cikmak zorunda kalir, bunun sonunda da, bireysel ve toplumsal iliskilerinde takinmis, onyargiya dayali inanclarini, gecmisle kopru kurarak birer birer cozup bagimsizligina kavusmayi arzular." Bagimsizlik Gunu
https://images-na.ssl-images-amazon....1Z-WYR-LHL.jpg
"Frank Bascombe is no longer a sportswriter, yet he's still living in Haddam, New Jersey, where he now sells real estate. He's still divorced, though his ex-wife, to his dismay, has remarried and moved, along with their two children, to Connecticut. And he has high hopes for this 4th of July weekend. Finally, up the Northeast Corridor, to Connecticut, there to pick up his larcenous and emotionally troubled teenage son, and together they will visit as many sports halls of fame as they can in two days. But Frank's Independence Day turns out not as he'd planned. This decent, appealingly bewildered, profoundly observant man is wrenched, gradually and inevitably, out of his private refuge."
Alman asilli Kanadali ruhani yazar ve ogretmen Eckhart Tolle'nin dogum gunu (16 Subat 1948)
"Reklam sektorundeki profesyoneller, gercekte insanlarin ihtiyaci olmayan seyleri satmak icin, o nesnelerin kisilerin kendilerine ve baskalarinin o kisiye karsi bakis acisinda fark yaratacagina potansiyel alicilari inandirmalari gerektigini iyi bilirler; diger bir deyisle, insanlarin benlik duygularina bir sey katacađýný vurgularlar. Bunu nasil yaparlar? Ornegin bir urunu satin almanin sizi baskalarindan ayiracagini, ortalamanin uzerine cikaracagini soylerler. Ya da zihninizde bir urunle unlu, genc, cekici ya da mutlu gorunen bir kisi arasinda baglanti kurdurarak bunu yaparlar. Yaslanmis ve hatta olmus unlulerin kariyerlerinin zirvesindeyken cekilmis fotograflari ya da filmleri bile bu konuda ise yarayabilir. Soze dokulmeyen varsayim, o urunu alarak, sihirli bir mulkiyet hakkiyla onlar gibi olursunuz; daha dogrusu, onlarin yuzeysel imgesi haline gelirsiniz. Bircok durumda, aslinda bir urun degil, bir 'kimlik guclendirici' aliyorsunuzdur."
https://images.gr-assets.com/books/1...232l/76334.jpg
"The people in the advertising industry know very well that in order to sell things that people don't really need, they must convince them that those things will add something to how they see themselves or are seen by others; in other words, add something to their sense of self. They do this, for example, by telling you that you will stand out from the crowd by using this product and so by implication be more fully yourself. Or they may create an association in your mind between the product and a famous person, or a youthful, attractive, or happy-looking person. Even pictures of old or deceased celebrities in their prime work well for that purpose. The unspoken assumption is that by buying this product, through some magical act of appropriation, you become like them, or rather the surface image of them. And so in many cases you are not buying a product but an 'identity enhancer.' "
"Ego bir seyle ya da birisiyle catisma icinde olmaya ihtiyaç duyar. Iste bu yuzden siz huzuru, mutlulugu ve sevgiyi arar, ama onlara cok uzun sure dayanamazsiniz. Mutlulugu istediginizi soylersiniz, ama mutsuzlugunuza bagimlisinizdir." Dinginligin Gucu
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"The ego needs to be in conflict with something or someone. That explains why you are looking for peace and joy and love but cannot tolerate them for very long. You say you want happiness but are addicted to your unhappiness."
Iskoc yazar Iain Banks'in dogum gunu (16 Subat 1954)
"Porteneil’e tek basima gidip kutuphanede bana ogrettigi seyleri kontrol etmeye basladigimdan beri babam bana karsi daha durust davranmak zorunda kaliyor, ama ben kucukten durustce hatta saflikla sorulmuţ sorularima yalan yanlis cevaplar verip beni kandirirdi. Senelerce Pathos'un Uc Silahsorler'den biri olduguna inandim, Fellatio'nun Hamlet'teki bir karakter, Vitreous'un Cin'de bir sehir olduguna ve Irlandali koylulerin Guinness'i turbayý ayaklariyla cigneyerek yaptiklarina." Esekarisi Fabrikasi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Ever since I was able to go into Porteneil alone and check things up in the library my father has had to be pretty straight with me, but when I was younger he used to fool me time after time, answering my honest if naive questions with utter rubbish. For years I believed Pathos was one of the Three Musketeers, Fellatio was a character in Hamlet, Vitreous a town in China, and that the Irish peasants had to tread the peat to make Guinness."
"Su deliler. Hepsi ulke, ordu ya da din baskanlari. Yani gercek deliler..…. Belki de bir onlarin akli basinda. Ne de olsa guc ve para onlarýn guclerine guc katiyor, onlari koruyor, vergileriyle onlara oyuncaklar aliyor; siginaklarina ve tunellerine saklanip butun buyuk savaslardan onlar sag cikiyor."
https://images.gr-assets.com/books/1...62l/567678.jpg
"The madder people. A lot of them seem to be leaders of countries or religions or armies. The real loonies..…. They're the ones who get everybody else to do what they want them to do, and get them into power and protect them and pay taxes and buy them toys, and they're the ones who'll survive another big war, in their bunkers and tunnels."
Elvis, 16 Subat 1968’de How Great Thou Art albumuyle Altin Plak Odulunu kazandi.
https://images-na.ssl-images-amazon....xL._SY355_.jpg
Iskoc yazar Iain Banks, Esekarisi Fabrikasi (The Wasp Factory - La fabbrica degli orrori) romanini kendi dogum gunu olan 16 Subat 1984'de Macmillan Publishers Limited araciligiyla Londra'da yayinladi.
https://horrornovelreviews.files.wor...spfactory1.jpg
Ingiliz roman ve oyku yazari Angela Carter’in olum yildonumu (16 Subat 1992)
https://www.thefamouspeople.com/prof...a-carter-2.jpg
https://quotefancy.com/media/wallpap...ing-it-for.jpg
“Bir kitabi okumak onu kendiniz icin bastan yazmak gibidir.”
Finli melodik death metal grubu Children of Bodom, ilk cikis albumu Something Wild’i 16 Subat 1997’de Spinefarm Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://cps-static.rovicorp.com/3/JP...er=allrovi.com
https://www.filastrocche.it/contenut...o-antico-2.jpg
Kirmizi cicekler acti
O minicik ellerinle
Eristigin nar agaci.
Yine yesillendi her yer
Tenha agaclikta simdi.
Herseyi canlandirdi Haziran'ýin
Aydinlik ve sicak hediyeleri.
Sen benim agacimsin
Kurumus agacimin cicegi
Son ve tek umidi bosuna hayatimin.
Soguk topraklardasin simdi
Kara topraklarda, kara toprak.
Sana ne gunesin gezgin sevinci erisir
Ne de askin elinden gelir
Seni uyandirmak.
https://ilsillabario2013.files.wordp...4808.jpg?w=689
Tatli kasaba, senden aldim
Gururumu, yuce siirimi
Nefret ve sevginin tukenmedigi gonlumu
Seni yeniden gormek hoplatiyor yuregimi.
Hep ayni sicakligi goruyorum sende
Gulmekle aglamak arasinda bocalayan gozlerimle
O sicaklikta buluyorum duslerimin izlerini
Gencligin buyusunde yitik.
Ah sevdigim, dusledigim bosunaymis;
Hep kostum eremeden hedefe,
Yarin dusecegim artik. Ama uzaktan
Baris diyor yuregime tepelerin
Kat kat bulutlari, yesil cayiriyla
Sabah yagmurlarinda gulerek.
Ispanyol ressam Lo Spagnoletto'nun (José de Ribera / Jusepe de Ribera) dogum yildonumu (17 Subat 1591)
La mujer barbuda (Magdalena Ventura con su marido) - Magdalena Ventura with Her Husband and Son, 1631
https://pbs.twimg.com/media/DzmNctfXgAACacC.jpg
Italyan filozof ve gokbilimci Giordano Bruno'nun olum yildonumu (17 Subat 1600)
"Ne gordugum hakikati gizlemekten hoslanirim, ne de bunu acikca ifade etmekten korkarim. Aydinlik ve karanlik arasindaki, bilim ve cehalet arasýndaki savasa her yerde katildim. Bundan dolayi her yerde zorlukla karsilastim ve cehaletin babalari olan resmi akademisyenlerin yani sira kalin kafali cogunlugun ofkesinde hedef olarak yasadim."
https://pbs.twimg.com/media/C43N7iTWYAEwvST.jpg
"Non dissimulo mai la veritŕ che veggo, ne temo di professarla apertamente; sempre e in ogni luogo pugnai la battaglia fra le tenebre e la luce, tra la scienza e l'ignoranza e in ogni luogo divenni segno agli odii, ai clamori, agii insulti delle stupide moltitudini, fui bersaglio alle ire dei graduati accademici, padri d'ignoranza."
Italyan Barok ressam Valerio Castello'nun olum yildonumu (17 Subat 1659)
Ratto delle Sabine (Rape of the Sabines, 1653)
https://www.finestresullarte.info/bl...lle-sabine.jpg
Fransiz oyun yazari, oyuncu ve sair Moličre'in (Jean-Baptiste Poquelin) olum yildonumu (17 Subat 1673)
“Zeki kadin bir kusur isleyebilir, fakat hic olmazsa bunu dusunerek ve isteyerek yapar; halbuki aptal kadin genellikle istemeden ve ne yaptigini bilmeden gunaha girer.” Kadinlar Mektebi
https://alexandrin.org/static/img/frontispiceEDF.jpg
"Une femme d'esprit peut trahir son devoir; Mais il faut pour le moins, qu'elle ose le vouloir; Et la stupide au sien peut manquer d'ordinaire, Sans en avoir l'envie et sans penser le faire."
"Param! Zavalli paracigim! Canim, sevgilim benim! Aldilar elimden seni! Sen olmayinca ben neye siginirim artik, neyle avunurum, neyle sevinirim? Her sey bitti benim icin; dunyada yapacak isim kalmadi benim! Sensiz ne yaparim, nasil yasarim? Olacak sey mi? Yaptilar bana yapacaklarini! Dayanamam bu aciya, oluyorum; oldom, gomduler beni!" Cimri
https://1.bp.blogspot.com/-ecdopy8M7...1600/Avare.jpg
"Hélas! mon pauvre argent, mon pauvre argent, mon cher ami! on m’a privé de toi; et puisque tu m’es enlevé, j’ai perdu mon support, ma consolation, ma joie; tout est fini pour moi, et je n’ai plus que faire au monde: sans toi, il m’est impossible de vivre. C’en est fait, je n’en puis plus; je me meurs, je suis mort, je suis enterré."
https://i.pinimg.com/originals/26/f8...0617421d57.jpg
"Insan baskalarini yargilamadan, kendine uzun uzun ve dikkatle bakmalidir."ť
https://pbs.twimg.com/media/C4xYCTAW8AE6rt0.jpg
"Egitimli bir aptal cahil bir aptaldan daha aptaldir."
Amerikali ressam Raphaelle Peale'in dogum yildonumu (17 Subat 1774)
Still Life with Peach Halves, 1822
https://pbs.twimg.com/media/DzneWN_X0AAsTkX.jpg
Ingiliz tarihci, yazar ve Milletvekili Edward Gibbon, Roma Imparatorlugu'nun Gerileyis ve Cokus Tarihi'nin (The Decline and Fall of Roman Empire - Declino e caduta dell'impero romano), ilk cildini 17 Subat 1776'da Londra'da Strahan & Cadell araciligiyla yayinladi.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
Fransiz doktor ve steteskopun muciti René (Theophile Hyacinthe) Laennec'in dogum yildonumu (17 Subat 1781)
https://www.researchgate.net/profile...d-that-the.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DznUCPAXQAEptLL.jpg
https://pbs.twimg.com/media/Dzm92syW0AAWiAb.jpg
Ispanyol post-romantik, siir ve kisa oyku yazari Gustavo Adolfo Bécquer’in dogum yildonumu (17 Subat 1836)
Havadir ic cekisleri, havaya karisir.
Sudur gozyaslari, denize karisir.
Soyle, kadinim, ask unutuldugunda
Bilir misin, nereye karisir?
https://i.pinimg.com/originals/3f/f6...85456dcf3f.jpg
Sighs are air and go to the air.
Tears are water and go to the sea.
Tell me, woman: when love is forgotten,
Do you know where it goes?
Siir ne ki?- diyorsun, mavi
gozlerini gozlerime mihlarken.
Ţiir ne mi? Soracak miydin sen de?
Siir... Sensin Ya!.
https://pensamientoscelebres.com/fra...lfobecquer.jpg
'What is Poetry?' You ask as you nail
Your blue pupil on mine.
And is it you who ask it to me?
Poetry is you!
Akademik klasisizm okulunun uyesi Fransiz ressam Pierre Auguste Cot'in dogum yildonumu (17 Subat 1837)
Le Printemps (La Primavera, 1873)
https://pbs.twimg.com/media/DzmLBRjWsAUvbIa.jpg
Ingiliz Romantik ressam John Martin'in olum yildonumu (17 Subat 1854)
Influenzato da Turner (Destruction of Tyre, 1840) Toledo Museum of Art, Ohio
https://pbs.twimg.com/media/DzmL8hiXQAASpWT.jpg
Alman sair Heinrich Heine'nin olum yildonumu (17 Subat 1856)
http://www.messages.oriza.net/italia...e-un-fiore.jpg
Bir cicek gibisin
Oyle tatli oyle guzel ve saf
Sana bakiyorum ve huzun
Sokuluyor gonlume yavasca
Sanki ellerimi senin
Basinin uzerine koymus
Tanridan seni boyle saf, guzel
Ve tatli tutmasini diler gibiyim
https://pbs.twimg.com/media/DBX7bH4WAAADsIM.jpg
Bak o eski ruya geri donuyor;
Yukarida yildizlar, bahar gecesi,
Olumsuz sevgiye yeminler ettik
Oturup ihlamur altinda hani.
Baglilik yemini, ustuste yemin,
Konustuk, opustuk, gulduk seninle,
Tuttun bilegimden isirdin beni
Verdigim sozleri tutayim diye.
Ey gozleri duru duru guzelim,
Ey disleri ak pak, karlardan beyaz,
Yeminler ortama uygundu ama
Gucenme isirik fazlaydi biraz.
Dilber peri kizi cikmis oturmus
Tepeye, ustunde butun ziyneti, guzelligi;
Altin basina isiklar dusmus;
Tariyor altin orgulerini.
http://bianet.org/system/uploads/1/a...rich-Heine.jpg
La bellissima fanciulla
sta lassů, mostra il tesoro
dei suoi splendidi gioielli,
liscia i suoi capelli d'oro
Librettosunu Antonio Somma’nin yazdigi, Giuseppe Verdi’nin besteledigi uc perdelik Maskeli Balo (Un ballo in maschera) ilk kez 17 Subat 1859’da Roma, Teatro Apollo’da sahnelendi.
http://www.italymagazine.com/sites/d...ery/ballo2.jpg
https://images.eil.com/large_image/G...ERA-534119.jpg
Isvicreli kasif ve yazar Isabelle Eberhardt’in dogum yildonumu (17 Subat 1877)
“Bir ev, bir aile, bir mulk veya kamusal bir gorev sahibi olmak, belirli bir gecim yoluna sahip olmak ve sosyal makine icinde yararli bir cark olmak. Butun bunlar insanlarin buyuk cogunluguna, entellektueller ve hatta kendilerini butunuyle ozgurlestirmis addedenlere bile, gereklilik hatta zaruret olarak gorunur. Ancak, bu tur seyler otekilerle temastan, ozellikle duzenli ve surekli bir temastan dogan farkli bir tur kolelik bicimidir sadece.” Unutusu Arayanlar
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“To have a house , a family, a property, or a public function, to have a definite means of livelihood and to be a useful cog in the social machine, all these things seem necessary, even indispensable to the vast majority of men, including intellectuals, and including even those who think of themselves as wholly liberated. And yet such things are only a different form of slavery that comes of contact with others, especially regulated and continued contact.”
“Uzgun yuzlu gezgin haklidir. Dilenmeksizin talep ettigi kutsal ekmek onun hakkidir. Talebinin yerine getirilmesi kucuk bir tazminat, dunyadaki adaletsizligin bir kabulu anlamina gelmektedir.”
https://images.gr-assets.com/books/1...75l/510631.jpg
“And he is right, the sad-faced wanderer. The sacred bread he demands, without begging for it, is his by right, and the giving of it is only a feeble compensation, a recognizing of the injustice that is in the world"
Librettosunu Giuseppe Giacosa ve Luigi Illica’nin yazdigi, Giacomo Puccini’nin besteledigi uc perdelik Madam Butterfly, ilk kez 17 Subat 1904’de Milano, Teatro alla Scala’da sahnelendi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-Butterfly.jpg
https://giacomopuccini.files.wordpre...-butterfly.jpg