Zamansizliktan bulamadığımız aylardır sürünen işlerin hepsini tamamlandığını yaşayarak goruceksiniz.
Printable View
Zamansizliktan bulamadığımız aylardır sürünen işlerin hepsini tamamlandığını yaşayarak goruceksiniz.
Çok basit bir hesaplama. Bir dizi izlemek en minimum 1 saat. Veya You... Bir video izlemek en az 1 saat.
Hop bir saatiniz cepte.
Tel kapamasaydiniz bir programa takilacaktiniz. Gruplardaki yazışmalara cevap vermek biraz laklak yapıyım derken vaktin nasıl geçtiğini anlamadınız. Yine minumum 1 saat oda size kaldı.
Büyük matketlere alışverişe gitmek için hazırlandı iz. Arabanıza bindiniz optaparka. Hadi madem dışarı çıktık yemektemi yesek veya kahvemi içsek. Hazır cikmisiz. Derkenomrunuzden kaybolan 3-4 saat daha.
Markalar seni esir aldı. Mahalle bakkalini unuttun. Unutmaki zorda kaldığında sana mahalle bakkalin defter açar. 3 harfliler veya diğer süpermarketler o imkanı sunmaz.
Kaybettiklerin den sen sorumlusun bir başkası değil. Bizler esiri olduk rahatligin tembelliğin. Gözlerimiz boyandı. Sınavımız çok ağır. Kaybetmeye mahkum olduk.
Kendim yazdım kendim dinledim.
Size aptalca salakça gelen bu yazilarin degerini kaybettiğiniz de anlayacaksiniz.
Geçmişiniz geri gelmeyecek. Kaybettiğin Zamanı geri getiremiyceksin.
Hayır li geceler.
Sn baba_başkan selam:hi:
Son yazdıklarınızı okudum. İçinizi dökmüşsünüz ve iyi de yapmışsınız.
Bende fikirlerimi söylemek istiyorum..
Yukarıda sıraladıklarınızın hemen hepsini yapıyorum.. Zaman kaybı dediklerinizi yani. Sizin bakış açınızda sanki hemen herşey zaman kaybına giriyor gibi. Önemli olan zamana değer katmak diye düşünüyorum.
Ailenle dışarıda ya da evinde beraber vakit geçirmek muhteşem.. :kalp: Güzel bir dizi izlemek.. Muhteşem.. Çünkü dizi de olsalar ufkumuzu geliştiriyorlar. Ya da eğlendiriyorlar. Kafa dağıtıyoruz birkaç saat..
Evine sipariş vermek güzel. Çünkü evine alışverişte birşeyler taşımak çok zor ve bu sürekli olan birşey. Bitmiyor hiç ve bize kolaylık sunmuşlar neden değerlendirmeyelim?
Marka giyinmekte güzel çünkü gerçekten kaliteli oluyorlar. İmkan varsa bu da neden olmasın?
Zevki kendimize çok görmemeliyiz. Hayat herşeyi ile güzel. Ölçülü yaşamak, çiçeklerden bal almak lazım.
Üretmek konusunda mesela. Şu dünyada bir işin ucundan tutan her insan üretiyordur bence:yes: Tembel insanlarda muhakkak vardır. Çoğunluğumuz çalışıyor.. Emek harcıyor.. İşini layıkıyla yapıyor..
Velhasıl kelam herşey güzel:kalp:
Sevgiler:)
Buna da cevap vereyim. Hayatta en çok sevdiğim 3 insanı alırdım.:)Alıntı:
Originally Posted by baba_baskan
:wave: selamlar sayın dore hoşgelmişsiniz sayfamaAlıntı:
Originally Posted by Dore
Ben sayfalarca yazsam anlayamazsınız beni :kmk:
1929 Buhranı, o dönemde dünyanın toplam sanayi üretiminin %42’sini üreten ABD’de ki New York borsasının çöküşüyle başlamıştır. ABD’de 1920’li yıllarda üretimin olağanüstü bir şekilde artması, ancak işçi ücretlerinin bu üretimi tüketebilecek düzeyde olmaması nedeniyle üretim ve tüketim arasında büyük bir dengesizlik ortaya çıkmıştır. Yani satın alma gücü bu büyüyen üretimle paralel olarak artmamıştır.
Bu dengesizlik, başlarda bankaların konut ve otomobil başta olmak üzere dayanıklı tüketim mallarının satın alınabilmesi için büyük oranlarda kredi vermesiyle giderilmeye çalışıldı. Ancak hem bu kredilerin birçoğunun geri ödenememesi hem de daha fazla kar amacıyla değerinin çok üstü fiyatlara satılan hisse senetlerinin yarattığı gerçek bir üretime dayanmayan büyüme, ABD borsasını olağanüstü olumsuz bir şekilde etkiledi.
Kapitalist sistemin ayakta kalabilmesi daha fazla kar elde etmesine; daha fazla kar elde edebilmesi ise tüketimin artmasına bağlıdır. Tarım sektörü de krizden doğrudan etkilendi. Tarım ürünlerindeki fiyat düşüşlerini engellemek için tonlarca ürünün imha edilmesi ülkede açlık sıkıntısının baş göstermesine neden oldu.
Teşekkür ederim hosbuldum:kalp:Alıntı:
Originally Posted by baba_baskan
Tüm kalbimle söylüyorum buraya ardı ardına icinizdekileri sıralamanız cok hoşuma gitti.
Gidişata üzülmüş ve burda biz okuyucuları bombardımana tutmussunuz. Cesurca. Takdir ettim farklı dusunsemde:yes:
Mumkun :yes:Alıntı:
Originally Posted by baba_baskan
Ama su kadarını anladim sanirim. Her türlü tüketime karşısınız. Özellikle zamanın.. Gereksiz tüketim tabi ki:)
Ben de karşıyım. Fakat az daha zevke odakliyim. Fark burdan kaynaklanıyor olabilir:yes:
Yani size gereksiz gelen bana gelmiyor bazen. Bu sayfadaki ilk yazimda anlatmaya çalışmıştım.
Tabi sizi ufakta olsa anladıysam..:)
Bende mesela herseyin çözümünün Sevgiden geçtiğini düşünüyorum.
Herkes bisey düşünüyor iste:):):)
Yine görüşmek dileğiyle..
Sevgiler:kalp:
Gunaydin dore hanim
Gereksizlik kisinin ihtiyaclarina gore degisir.
Sevginin yerini para almis.
Saygilar
Bir arkadasimiz demiski araci kurum benim yaptığım islemleri takip edebilir mi :whistling:
Sayın arkadaşım sizi sizden daha iyi taniyorlar. Yapacaginiz 2.islemin bile ne oldugunu biliyorlar. Ona gore hazirliklarini yapiyorlar.benim sahsi düşüncem
Eskiden cok daha rahat para kazanirdik. Simdi kazanamiyoruz. Takip ediliyoroz.
Selamlar. Bugün dışarıya çıkıp dolasip gözlemlemek istedim. Hala disardayim.
İnsanların en pahalı kahveyi içmek için gösterdikleri gayrete hayran kaldım. Sıra var. Neyin .... Yarısı ise. Nasıl bir vazgecilmeyen bağımlılık ise :Sad:
Hiç içmedim nereden anliyim ben
Tatil planı yapmaya devam edenlere hayran kaldım.
Satılık arabaları takip ediyorum. Haftasında satılıyor. Büyük bir yarış var.
Sattıktan sonra pişman olanlarda var :kahkah: tüh ya satmasaydim 50 bin koymuştu üzerine
Bizim köylü Ahmet eşeğini satmaya karar vermiş. Kıymeti tas çatlasa 50 lira eden eşek için pazarlık payını da ekleyerek 100 lira fiyat koymuş. Komşu köyden acilen eşeğe ihtiyacı olan Mehmet 100 lira ödeyip almaya razı olmuş. Köylü Ahmet eşeğini satmış ama akşam da uykusu kaçmış. Düşünüp durmuş, “Mehmet 50 liralık eşeğe niye 100 lira verdi?†diye. İçi rahat etmeyince ertesi gün eşeğini geri almaya karar vermiş. Pazara gittiğinde Mehmet’in eşeği 200 liradan satışa çıkardığını görmüş. Sonunda 200 liraya almak zorunda kalmış. Ayni olay bu kez Mehmet’in başına gelmiş.
O da ertesi gün eşeği geri almaya karar vermiş. Bu alışveriş hergün fiyat arta arta devam etmiş. Birkaç gün sonra pazara bir başka köyden Hüseyin gelmiş. Hüseyin pazardaki kalabalığın arasına dalınca bir de ne görsün:
- “Al, al, al, sat, sat, sat†bağrışmaları arasında bir yaşlı eşek ve bu eşeğin 1 milyon liralık satış fiyatı.
Yanındakine sormuş
- “Hemşerim, bu yaşlı eşek 1 milyar lira eder mi yahu?â€
Adam hemen yanıtlamış;
- “Valla grafikler ortada. Bu eşeğin fiyatı 50 liradan başladı, 950 liraya liraya geldi. Şöyle bir tekniğine bakarsan görürsün. Eşeğin fiyatı 1 milyondaki direncini kırarsa, 1,5 milyona kadar yolu var.
Kısadan hisse!
Bu hikaye eskiden beri anlatılır.
Essek ölür ise satacak malda kalmaz. Oyun biter.
baba_baskan Hoca'm, "Daha bu sabah yazdığım şiirimi sayfanız aracılığıyla forumdaşlarla paylaşsam olur mu?" diye sorsam size, o engin gönlünüzle hayhay diyeceğinizi biliyorum. Hem şiir sayfanızın başlığına da uygun, borsada para kaybedip acı çekenlere de bir umut kapısı açıyor. Allah insana sağlık verdikten sonra geriye kalan her güçlüğün üstesinden gelinebilir:
TATLILAŞMIŞSINIZ
Dallarınızda yeni yapraklar
Taze açmış çiçekler bahçelerinizde
Her gün o dingin nazarınızda
Yavaş yavaş yaşanacak bir ilkbahar
Büyümenin en güzelidir böylesi
Değer bilmenin
Gözlerinizde bir başka ışıltı
Havanız ferahlık vermekte çevrenize
Sabır ve şükürle geçtiğinizden olmalı
Acılarla dolu günlerden
Tatlılaşmışsınız
https://i.hizliresim.com/my7h4fc.jpg
Sayfama sahip çıkmanız. Şiirin İzle ile güzelleştirdiğiniz için çok teşekkür ederim.:wave: