Originally Posted by
ihtiyar
Üç ay sonra İzmire tayin oldum. Evimin tam karşısındaki okula 1. sınıfa başladı. ilk 2 ayda çocuğu sınıf başkanı yaptılar. Öğretmen genç bir kadın. Tamamen eğitim aşığı. Ama veliler zır cahil. 30 kişilik sınıfta elle tutulur 4 veli- öğrenci var. Baktım hırpani, küfürbaz ortamda her gün çocuğun ahlakı değişiyor, oradan da aldım ve 5 km. ilerdeki mavişehir zenginlerinin okuluna yazdırdım.( hava parası vererek ) Bu okulda öğretmen kadın Ziraat mühendisliğinden gelme. Çocuk sevgisi yok. Para aşığı. Hepsi çalışan anne- babaları '' yarım gün etüt adı altında yüksek haraca bağlamayı başarmış bir öğretmen'' . Tek etüde gitmeyen benim çocuk. Sınıfta bütün derslerden birinci olan da benim çocuk. Veli toplantısında uyanık ( düşünme yeteneği fazla ) bazı kadın veliler öğretmene - bizim çocukları ilk güden bu yana siz okutuyorsunuz ve yarım gün de etüt yapıyorlar ama 2 ay önce gelen bu çocuk nasıl birinci oluyor. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz * diye hesap sormaya başladılar.
Bu kez öğretmen , benim çocukla resmen uğraştı. O nu rakip görmeye, burnunu sürtmeye, aşağılamaya başladı. Bir gün aniden gittim bir bahane ile sınıfa girdim. benim çocuğu tek bir sandalye de sınıf kapısının arkasında çöp kovasının yanına oturtmuş, tecrit etmiş halde gördüm. Film koptu. Bir aylık bir teftiş- müfettiş soruşturmadan sonra öğretmen meslekten oldu. Ben de emekli oldum ve çocuğu aldım en küçük , bozulmamış ilçeleri araştırarak geyve yi buldum. İlk okul 3 den 5 e orada adeta özel öğrenci gibi okudu. Öğretmen sınıftaki 15 öğrenciyi velilerden daha iyi tanıyan özverili, dürüst gerçek bir beyefendi idi. O nun gayretleri ve emeği ile istanbul istek vakfı kolejine tam burslu gitti. Ülkemin halini anlamak açısından - fırsat eşitliği olmadığını- bilmek açısından yazdım.