-
Alman Sosyolojisi'nin kurucularindan Alman sosyolog ve filozof Georg Simmel'in dogum yildonumu (1 Mart 1858)
"Haz, sahip olmanin ve sahip olmamanin bizim icin hosnutluk ya da istirap, arzu ya da endise konumunu kazandiklari zaman beslendikleri kaynaktir. Ne var ki, burada da baska yerlerde oldugu gibi, bir iyelik ile onun degerlendirilmesi arasindaki iliskinin bir tersine cevrilisi soz konusudur. Yalniz onem ve deger hosumuza giden nesnenin iyeligini ya da iye-olunmayisini arttirmaz; ayni zamanda, iyelik ve iye-olmama -hangi temelde olursa olsun- bizim icin onem ve agirlik kazandiginda, onlarin nesneleri hazzýimizi uyarmaya meyleder. Dolayisiyla bir meta icin odemeye gonullu oldugumuz fiyati belirleyen salt onun cekiciligi degildir. Daha ziyade nesnenin; bir bedeli oldugu, elde edilmesi siradan bir mesele olmaktansa ozveri ve caba gerektirdigi icin cekici ve arzu edilir hale geldigi sayisiz durum soz konusudur. Erkeklerle kadinlar arasindaki iliskinin kur yapma bicimini almasindan bu psikolojik degisimin olanagi sorumludur."
https://images-na.ssl-images-amazon....1DYygLLvYL.jpg
"Das Gefallen ist der Quell, aus dem jenes Haben und Nichthaben gespeist wird, wenn es für uns Lust oder Leid, Begehrung oder Befürchtung werden soll. Aber hier wie sonst läuft die Verbindung zwischen einem Besitz und seiner Schätzung auch in umgekehrter Richtung.Nicht nur wächst Wichtigkeit und Wert dem Haben und Nichthaben des Gegenstandes zu, der uns gefällt; sondern wo ein Haben und Nichthaben aus irgendwelchen anderen Ursachen heraus für uns Bedeutung und Betonung gewinnt, pflegt sein Gegenstand unser Gefallen zu erregen. So bestimmt nicht nur der Reiz eines käuflichen Dinges den Preis, den wir dafür zahlen mögen: sondern dass ein Preis dafür gefordert wird, dass sein Erwerb nicht etwas Selbstverständliches, sondern nur mit Opfern und Mühen Gelingendes ist - das macht uns unzählige Male erst das Ding reizvoll und begehrenswert. Die Möglichkeit dieser psychologischen Wendung lässt die Beziehung zwischen Männern und Frauen in die Form der Koketterie hineinwachsen."
-
Fransiz sair (Édouard-Joachim Corbière) Tristan Corbière'nin olum yildonumu (1 Mart 1875)
Senin Erard'in disi, takma fildisi,
Hem bicer hem ogutur, sinir bozar tik-taklari
Bir baska klavye, dislerinin gami...
Sacin tellerine varmaz dokunmalari!
-Degirmenci kabusu, senin: cin gibi hayalin!
-Kotu calma, senin : Dort elle ilk askin!
Ey ses perdesi zor Parcaya donusturulmus kadin,
Insancil degil tonu, acimasiz kroslarin!
Lirimin ezgisini klavsende cozumle !
Muzigin telgrafi ona tercuman olur :
Guclu bagirti, sert, kuru, kaplayan ve de kiran- Inleme...
- Sol anahtari ruhun anahtari olamaz. Asla !
Fa anahtari ise kadinin hecesi degil,
Ve, yanik soylemek olmaz bir notalik susla.
https://cdn.radiofrance.fr/s3/cruise...e2/838_1_0.jpg
La dent de ton Érard, râtelier osanore,
Et scie et broie à crû, sous son tic-tac nerveux,
La gamme de tes dents, autre clavier sonore…
Touches qui ne vont pas aux cordes des cheveux !
— Cauchemar de meunier, ta : Rêverie agile !
— Grattage, ton : Premier amour à quatre mains !
Ô femme transposée en Morceau difficile,
Tes croches sans douleur n’ont pas d’accents humains !
Déchiffre au clavecin cet accord de ma lyre ;
Télégraphe à musique, il pourra le traduire :
Cri d’os, dur, sec, qui plaque et casse — Plangorer…
Jamais ! — La clef-de-Sol n’est pas la clef de l’âme,
La clef-de-Fa n’est pas la syllabe de Femme,
Et deux demi-soupirs… ce n’est pas soupirer.
-
Avusturyali ressam, sair ve oyun yazari Oskar Kokoschka'nin dogum yildonumu (1 Mart 1886)
La sposa del vento (The Tempest or Bride of the Wind, 1914)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...29%2C_1913.jpg
-
Ingiliz roman yazari Arthur Conan Doyle'un Kizil Dosya (A Study in Scarlet) romani 1 Mart 1890'da Amerika'da J. B. Lippincott & Co. tarafindan yayinlandi.
https://pbs.twimg.com/media/D0krXa3X4AAZFNZ.jpg
-
Polonya asilli Amerikali ressam Theresa Bernstein'in dogum yildonumu (1 Mart 1890)
The Milliners, 1917
https://a.1stdibscdn.com/archivesE/u...iners_lr_l.jpg
Cribbage Players, 1927
https://theresabernstein.newmedialab...rs-688x548.jpg
-
Japon yazar Ryunosuke Akutagava'nin dogum yildonumu (1 Mart 1892)
"Ben adam oldururken yalniz belimdeki kilici kullanirim. Ya siz? Siz gucunuzu kullanirsiniz nufuzunu kullanirsiniz , paranizi kullanirsiniz , iyilik yapacakmis gibi tatli tatli konusan riyakar dilinizi kullanirsiniz . Kurbanlarinizin kani akmaz, turp gibi yasamaya devam ederler. Ama buna ragmen onlari katletmissinizdir. Islenen sucun vahametini bir dusunun! Hangimiz daha buyuk gunahkariz? Siz mi, yoksa ben mi?" Rasomon ve Diger Oykuler
https://i.pinimg.com/originals/25/e3...f14a267cd2.jpg
“When I kill a man, I do it with my sword, but people like you don't use swords. You gentlemen kill with your power, with your money, and sometimes just with your words: you tell people you're doing them a favor. True, no blood flows, the man is still alive, but you've killed him all the same. I don't know whose sin is greater - yours or mine.”
-
Ingiliz modernist sair Basil Bunting'in dogum yildonumu (1 Mart 1900)
'Aclik kanatlarimi orseler, korku,
kosnu, bildik seyler.
Acimasiz saldirir olum. Ogullarim benim
tasla, gagasiyla sahinlerin,
zayif kanada guven, kediler,
sansarlar yuzunden, olur.
Gok gurultusu gogu sondurur.
Sarsilan bir calida dokulur
agzimdan bildik seyler,
korku, aclik, kosnu.'
Ey neseli ardickusu!
https://cdn.faber.co.uk/media/catalo...0571235001.jpg
`Hunger ruffles my wings, fear,
lust, familiar things.
Death thrusts hard. My sons
by hawk's beak, by stones,
by cat and weasel, die.
From a shaken bush I
list familiar things,
fear, hunger, lust.'
O gay thrush!
-
1 Akademi (Ayri Masalar / Separate Tables, 1958), 2 Golden Globe Odulu sahibi Ingiliz aktor David Niven'in dogum yildonumu (1 Mart 1910)
https://pbs.twimg.com/media/DXNJyJqW0AALJx3.jpg
-
1953 yilinda Ulusal Kitap Odulu'nu kazanan Amerikali yazar Ralph Ellison'in dogum yildonumu (1 Mart 1914)
"Gorulmeyen bir adamim ben. Maddesi, eti-kemigi, lifleri, sivilari olan bir insanim; hatta bir aklim oldugu da soylenebilir. Gorulmezim, anliyor musunuz, sirf insanlar beni gormek istemedikleri icin gorulmezim. Tipki sirklerde gordugunuz bedensiz baslar gibi, sert, carpitici camdan yapilmis aynalar cevirmis sanki etrafimi. Bana yaklastiklarinda yalnizca cevremdekileri, yani kendilerini, ya da hayallerinde uydurduklari seyi gorurler; her seyi, en kucuk seyi gorurler de beni gormezler." Gorulmeyen Adam
https://img.thedailybeast.com/image/...n-tease_czgxjt
“I am an invisible man. I am a man of substance, of flesh and bone, fiber and liquids -- and I might even be said to possess a mind. I am invisible, understand, simply because people refuse to see me. Like the bodiless heads you see sometimes in circus sideshows, it is as though I have been surrounded by mirrors of hard, distorting glass. When they approach me they see only my surroundings, themselves, or figments of their imagination -- indeed, everything and anything except me.”
-
Amerikali sair Robert Lowell'in dogum yildonumu (1 Mart 1917)
http://images.slideplayer.com/29/945...es/slide_4.jpg
Eski Guney Boston Akvaryumu bir kar colunde
yukseliyor simdi. kirik pencerelerine tahta cakilmis.
Tunctan pullarinin yarisi dokulmus balik bicimli
ruzgargulunun.
Saydam su depolari kupkuru.
Bir zamanlar salyangoz gibi burnumu surterdim o camlara;
elim karincalanirdi
urkek, uysal baliklarin
burunlarindan cikan kabarciklari patlatmak icin.
Elim geri cekiliyor simdi. SIK SIK icimi cekiyorum
baliklarla surungenlerin derin karanlik bitkisel
dunyalarini dusunup. Gecen Mart bir sabah,
Boston Parkinin dikenli tel gerili, galvaniz
parmakligina yaslandim. Kafeslerinin gerisinde,
sari aygir gibi istimli kazar-atarlar homurdaniyorlardi
kaldirip atarken tonlarca otla kuspeyi
yeralti garajlarini oymak icin.
-
Amerikali sair ve edebiyat cevirmeni Richard Wilbur'in dogum yildonumu (1 Mart 1921)
https://userscontent2.emaze.com/imag...7f5b61af2b.jpg
Evin en ucundaki odasinda
Isik kirilip, camlara ihlamur dallari carparken
Kizim bir hikaye yaziyor.
Merdivende durup dinliyorum
Kapali kapisinin ardinda bir daktilo karmasasi
Kupesteden salinan zincirin sesi gibi.
Evet genc, ama kizimin hayati
Dev yuklerle dolu, bazisi cok agir:
Ona kolay gelsin diyorum icimden
Ama birden duruyor
Icimden gecen kolayliga itiraz eder gibi
Sessizlik buyuyor, sanki
Butun ev durgun, dusunuyor.
Sonra aniden bir suru tus darbesiyle
Yeniden basliyor, derken yine sessizlik.
Saskin sigircik kusunu hatirliyorum
Iki yil once tam bu odaya girivermisti
Nasil gizlice suzulduk ve bir pencereyi actik
Ve sonra geri ciktik korkmasin diye;
Sonra caresiz bir saat boyunca kapi araligindan
Seyrettik o ince, vahsi, kara
Ve yanardoner yaratigi
Isiga ucup, cama vurup, bos eldiven gibi duserken
Sert zemine ya da masaya,
Sonra tortop, kanlar icinde bekleyip
Yine denerken; sonra nasil sevindik
Aniden kendinden cok emin
Havalanýiverdi bir sandalyenin arkasindan
Dumduz ucup dogru pencereyi buldu
Dunyanin pervazinda kayboldu
Unutmustum, canim, aslinda bu is hep
Olum kalim meselesi. Sana yine ayni þeyi
Diliyorum ama daha buyuk bir gucle…
-
Italyan yazar, oyun yazari ve cevirmen Giuseppe 'Beppe' Fenoglio'nun dogum yildonumu (1 Mart 1922)
O kiza,
resimde yirtilmis parca parca
taramis kuzguni saclarini,
Aziz Stephen’dan bir cayirda,
Misir bagasi ve altindan goz kamastiran taragiyla
http://www.ilpiaceredileggere.it/por...i_bellezza.jpg
Alla ragazza della foto,
tagliata fuori da questa storia,
che si accarezzava i capelli
con un pettine di tartaruga
in un prato di Santo Stefano
-
Canti Orfici (Orfik Sarkilar) siir kitabini yazan Italyan sair Dino Carlo Giuseppe Campana'nin olum yildonumu (1 Mart 1932)
Ey gun gormus kibirli dusmus Sicilyali kadin
limandaki sokagin ruzgar yemis penceresinde
vapur duduklerinin vagon seslerinin dovdugu kentin bagrinda
limanlarin o bildik akdenizli kadini;
pembe kulrengi kentin icinden
aksamin sesleri sekerek yankilaniyor
ve dingin karanligin, gece seslerine karisip kayboluyordu.
https://lombradelleparole.files.word...pg?w=289&h=396
O Siciliana proterva opulenta matrona
A le finestre ventose del vico marinaro
Nel seno della città percossa di suoni di navi e di carri
Classica mediterranea femmina dei porti:
Pei grigi rosei della città di ardesia
Sonavano i clamori vespertini
E poi più quieti i rumori dentro la notte serena
-
Rus sair ve yazar Mihail Alekseyevic Kuzmin’in olum yildonumu (1 Mart 1936)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...0px-Kuzmin.jpg
“Askin kendinden baska hicbir maksadi yoktur. / Love has no other objective beyond itself.”
“Doganin yasasi belirli bir agacin meyve vermek zorunda olmasi degil , belirli kosullarda meyve verecek , digerlerine de vermeyecek olmasi ve onun bile meyve verisindeki kesinlik ve sadelik olcegidir.”
https://images.gr-assets.com/books/1...0l/1225001.jpg
“The law of nature is not that a given tree must produce its fruit, but that in certain conditions it will produce a fruit, and in others it will not, and will even die itself, just as fairly and simply as it would have borne fruit.”
-
Italyan roman, oyun ve oyku yazari, sair ve gazeteci Gabriele D'Annunzio'nun olum yildonumu (1 Mart 1938)
Siirlerim cocugudur
ormanlarin,
kimileri dalgalarin,
kimileri kumsallarin,
kimileri gunesin,
kimileri bati ruzgarinin.
Sozcuklerim,
derin,
topraktaki kokler gibi,
bazýlarý sakin,
yýldýzlý gokyuzu gibi,
hayat dolu, genclerin
damarlari gibi
http://www.librimondadori.it/var/ezf...2_news_img.jpg
I miei carmi son parole
delle foreste,
altri dell'onde,
altri delle arene,
altri del Sole,
altri del vento Argeste.
Le mie parole
sono profonde
come la redici
terrene,
altre serene
come i firmamenti,
fervide come le vene
-
Amerikali sair Robert Hass'in dogum gunu (1 Mart 1941)
https://poetry.arizona.edu/files/rob...measure020.jpg
Yinelemeler.
Bakirli isik duraksar
Yine kucuk-yaprakli
Japon eriginde. Yaz
ve gun batimi, huzuru
masada yazmanin
ve alisilmis rahatligi
yazmanin, bu seyler
sekiller bir duzeni yalniz benim
ait oldugum oyalanisinda
dikkatin. Onceki gece
mavi dagi cerceveler
ve neredeyse ilisir gozume
benim neye dogdugum,
gun isigina degil
ya da erik agacina
oldugu kadar carpintidaki
bu satirlari duzenleyen.
-
Oscar Wilde'in ayni isimli romanindan uyarlanan, Albert Lewin'in yonettigi, George Sanders, Hurd Hatfield, Donna Reed!in rol aldigi Dorian Gray'in Tablosu (The Picture of Dorian Gray) 1 Mart 1945'te New York'ta gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....xNDc@._V1_.jpg
https://78.media.tumblr.com/97e348d8...bwf5o1_400.gif
https://media.giphy.com/media/11stVVco0SUuRi/giphy.gif
-
Meksikali yazar ve doktor Mariano Azuela'nin olum yildonumu (1 Mart 1952)
"General Natera’nin Zacatecas kasabasina dogru yuruyuse gectigi gun Demetrio onunla Fresnillo’da bulusmak uzere yuz adami ile hareket etmisti.
Onder onu cok sicak bir kucaklama ile karsiladi: 'Senin kim oldugunu ve beraberinde getirdigin adamlarin niteliðini biliyorum. Tepic’den Durango’ya kadar federallere nasil dayak attigini isittim.' Natera Demetrio’nun ellerini hararetle sikarken Luis Cervantes de, cosku ile: 'General Natera ve Albay Demetrio Macias gibi insanlarla ulkemizi bir bastan otekine utku ile donatacagiz,' dedi. Natera'nin kendisine surekli 'Albayim' diye hitap etmesinden Demetrio bu sozlerin amacini anlamisti.
Meksika devriminin ikinci býyuk koylu figuru Emiliano Zapata ile agabeyi ayyas, kadin duskunu Euphemio Zapata. Sarap ve bira ikrami yapildi. Demetrio ve Natera durmamacasina kadeh tokusturuyorlardi. Luis Cervantes soyle bir oneride bulundu: 'Zafer bizim ana hedefimizdir. Adaletin yuce zaferi. Izdirabi bir turlu dinmeyen soylu Meksika halkini ozgurlugune kavusturma ideali gerceklestirilmek uzeredir; cunku topragi, kanlari ve gozyaslari ile sulayan adamlarimiz bu mesakkatlerinin urununu alacaklar.'
Natera acimasiz bakislarini hatibe dikti, sonra Demetrio ile konusmak icin sirtini ona cevirdi. O arada Natera'nin subaylarindan, yuzunden guvenilir bir genc oldugu izlenimi veren biri masanin uzerinden egilerek israrla Cervantes’e bakmaya basladi." Ezilenler
http://catalog.lambertvillelibrary.o...rces/cover.jpg
"Demetrio llegó con cien hombres a Fresnillo el mismo día que Pánfilo Natera iniciaba el avance de sus fuerzas sobre la plaza de Zacatecas.
El jefe zacatecano lo acogió cordialmente. —¡Ya sé quién es usted y qué gente trae! ¡Ya tengo noticia de la cuereada que han dado a los federales desde Tepic hasta Durango!
Natera estrechó efusivamente la mano de Macías, en tanto que Luis Cervantes peroraba: —Con hombres como mi general Natera y mi coronel Macías, nuestra patria se verá llena de gloria. Demetrio entendió la intención de aquellas palabras cuando oyó repetidas veces a Natera llamarle "mi coronel". Hubo vino y cervezas. Demetrio chocó muchas veces su vaso con el de Natera. Luis Cervantes brindó 'por el triunfo de nuestra causa, que es el triunfo sublime de la justicia; porque pronto veamos realizados los ideales de redención de este nuestro pueblo sufrido y noble, y sean ahora los mismos hombres que han regado con su propia sangre la tierra los que cosechen los frutos que legítimamente les pertenecen.'
Natera volvió un instante su cara adusta hacia el parlanchín, y dándole luego la espalda, se puso a platicar con Demetrio. Poco a poco, uno de los oficiales de Natera se había acercado fijándose con insistencia en Luis Cervantes."
-
2 Akademi (Akil Oyunlari / A Beautiful Mind. 2001. En Iyi Film ve En Iyi Yonetmen) Odulu sahibi Amerikali yonetmen Ron Howard'in dogum gunu (1 Mart 1954)
https://pbs.twimg.com/media/DXNKPPEX4AA7QL-.jpg
-
Italyan Futurizm savunucusu, ressam, sanat egitmeni ve sair Giacomo Balla'nin olum yildonumu (1 Mart 1958)
Dinamismo di un Cane al Guinzaglio (Tasmali Kopegin Dinamizmi - Dynamism of a Dog on a Leash, 1912)
https://pbs.twimg.com/media/C5w_gAaWgAAUkZX.jpg
-
Italyan ressam ve gravur sanatcisi Felice Casorati'nin olum yildonumu (1 Mart 1963)
Silvana Cenni, 1922
http://www.artribune.com/wp-content/...2013/03/21.jpg
-
-
Pink Floyd, 45 milyon kopya satan 8.studyo albumu The Dark Side of the Moon albumunu 1 Mart 1973'de Capitol Records etiketiyle piyasaya surdu.
http://i1.kym-cdn.com/photos/images/...55/876/a1c.gif
-
Ingiliz progressive rock grubu Camel, 2.studyo albumu Mirage'i 1 Mart 1974'de Deram Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DXL-AUgXUAE8j5C.jpg
-
Amerikali rock grubu Aerosmith, 2.studyo albumu Get Your Wings'i 1 Mart 1974'de Columbia Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://static.webshopapp.com/shops/...your-wings.jpg
-
Macar asilli Ingiliz yazar Arthur Koestler'in (Kösztler Artúr) olum yildonumu (1 Mart 1983)
"Vaktiyle bir matematikci soyle demis: Cebir,tembel insanlarin bilimidir-x'in ne oldugu bilinmedigi halde, sanki biliyormus gibi islem yapilir.Bizim durumumuzda, x isimsiz yiginlari, halki temsil ediyor.Politika, x'in gercek anlamini bilmeden islemi surdurmek demektir. Tarih yaratmak ne ise, denklem icinde x'in esas anlamini bilmek tanimaktir." Gun Ortasinda Karanlik
https://t1.gstatic.com/images?q=tbn:...SnRkCVFLbDt3Nr
"A mathematician once said that algebra was the science for lazy people - one does not work out x, but operates with it as if one knew it. In our case, x stands for the anonymous masses, the people. Politics mean operating with this x without worrying about its actual nature. Making history is to recognize x for what it stands for in the equation."
-
Hollywood'un sessiz sinema doneminde un kazanan ilk cocuk yildiz olan ve Charlie Chaplin'in The Kid (1921) filmindeki mahzun bakisli kimsesiz cocuk roluyle taninan, Addams Ailesi (The Addams Family) dizisinin Uncle Fester'i Jackie Coogan'in olum yildonumu (1 Mart 1984)
https://1.bp.blogspot.com/-asd3bx7ZI.../The%2BKid.gif
https://media.giphy.com/media/AFnoG9A3hk8Cs/giphy.gif
https://24.media.tumblr.com/tumblr_l...5n55o1_500.gif
-
Ingiliz fizik profesoru Stephen Hawking, Zamanin Kisa Tarihi: Buyuk Patlamadan Karadeliklere (A Brief History of Time: From the Big Bang to Black Holes) kitabini 1 Mart 1988'de Londra'da Bantam Dell Publishing Group araciligiyla yayinladi.
"Bir uctan bir uca yaklasik yuz bin isik yili uzunlugunda ve yavas yavas donen bir yildiz kumesinin icinde yasamaktayiz; sarmal kollarindaki yildizlar, kumenin ozegi etrafinda birkac yuz milyon yilda ancak bir kez donerler. Bizim gunesimiz sarmal kollardan bir tanesinin ic kenarina yakin, siradan, orta buyuklukte, sari renkte bir yildizdir."
https://pbs.twimg.com/media/D0k19p6XcAA0shH.jpg
"We live in a galaxy that is about one hundred thousand light-years across and is slowly rotating; the stars in its spiral arms orbit around its center about once every several hundred million years. Our sun is just an ordinary, average-sized, yellow star, near the inner edge of one of the spiral arms."
-
Amerika'da yasayan Kanadali pop, modern R&B sarkicisi ve soz yazari Justin (Drew) Bieber'in dogum gunu (1 Mart 1994)
https://i.ytimg.com/vi/ROpvEOt7T4E/hqdefault.jpg
-
Ingiliz heavy metal grubu Judas Priest, 15.stduyo albumu Angel of Retribution'i 1 Mart 2005'te Epic Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://i.ytimg.com/vi/dALNxrbeGnQ/maxresdefault.jpg
-
Italyan sarki sozu yazari, elestirel ve siirsel metinler iceren rock tarzi muzikler yapan, klarnet ustasi ve aktor Lucio Dalla'nin olum yildonumu (1 Mart 2012)
(1986'da yazdigi Caruso sarkisini Enrico Caruso'ya ithaf etti.)
kalple sinirdas sadece herkes
kendi gurunun arkasindan kosuyor
seni dusunuyorum
bizi dusunuyorum...
http://1.bp.blogspot.com/-9AXs9gi3bl...ucio+Dalla.jpg
confinanti di cuore solo che ognuno sta
dietro gli steccati degli orgogli suoi
sto pensando a te
sto pensando a noi...
-
Fransiz yonetmen ve Fransiz Yeni Dalga hareketinin uyelerinden Alain Resnais'nin olum yildonumu (1 Mart 2014)
https://pbs.twimg.com/media/DXIr-LoWAAE__3W.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon...._SX675_AL_.jpg
-
Ve, kadina soyle diyordu
gulerek (golgedeki yuzunde
belli belirsiz bir gulumsemeyle),
soyle diyordu:
-Neden bunca yil sonra
zinciri kirmak?
Neye yarar eski acilarin yerine
yeni sikintilar koymak?
Dostum, hicbir sey
bizim icin yeni olamayacak belki de.
Eski sefkatin kendine has
buyusu surecek yine de.
Suregelen ve yasama
karsi koyan aska,
gelmez hicbir sey daha tatli ve huzun dolu
uzak seylerden baska.
Donussun askimiz
sakin bir ogleden sonraya,
ucussun saclarin
ruzgarsiz havada,
gullerin icinde,
guneste, dalga dalga.
Menekse elim
konuyor sakagina;
ve, ciceklerimin arasinda
egilince alnin,
kalbim hissediyor tumunu
senin gizli acilarinin.
Konusmuyorum seninle.
Taniyorum golgesini sikintinin,
bazi bikkinliklarin
ve iskence eden agirligini etin,
nemli sisi de: Ruhu
uzun gunlerce sikintiya bogan,
dusunceler olmaksizin:
Ah, iste, yine ayni acilar!
Konusuyorsan eger, ara sira,
biliyorum ki kalbin uzakta,
sana ‘Dinle’
diye yineliyorum bosuna.
-Peki neden, bunca yil sonra
zinciri kirmak?
neye yarar eski acilarin yerine
yeni sikintilar koymak?
Sevmek, sevmek yine,
bir zamanlar sevdigimiz gibi,
soylemek yine, o sozcukleri,
duymak onlari, beklemek
ayni sikintiyla zamanin gelmesini,
donusturmek soysuz davranislari
o goksel iccekislerle,
yildizlardan
gullere, o ruyalari dokumak,
ve sonunda varmak o bikkinliga,
ulasmak her hissin
bilindik sinirina.
Ister misin yani
kadere meydan okumak?
Hicbir sey, olum disinda
bizim icin yeni olmayacak.
O halde sadik kalalim
eski askimiza!
Namusunun tum peceleri
olmus zaten paramparca;
ve hicbir kucaklama,
artik hicbiri yabanci degil sana.
Ulasti sarhoslugumuz
gunese ve aya.
Peki, yine de,
ne derin bir buyu var bu
issiz ormaninda
anilarin,
usulca ulastigi ruyamizin:
ruzgarsiz havada
yukselen hafif dumanindan
buhurdanin daha da yavas.
O halde sadik kalalim
cunku ne cok gulduk,
ne cok agladik
bu degismez gokler altinda!
Suregelen ve yasama
karsi koyan aska,
gelmez hicbir sey daha tatli ve huzun dolu
uzak seylerden baska.
Ve ben seviyorum o uzak seyleri
bugulu gozlerindeki.
Uzak manzaralardaki
bugulu golleri sevdigim gibi.
Ya sen, birakacak misin
sonunda, terk edilmislige
artik varolmayan seyleri,
artik hic olmayan seyleri!
https://cultura.biografieonline.it/w...D-Annunzio.jpg
Ed egli le diceva
sorridendo (sul viso
in ombra era un sorriso
ambiguo), le diceva:
-A che, dopo tanti anni,
rompere la catena?
Giova l’antica pena
mutar con nuovi affanni?
Nulla forse per noi
sarebbe nuovo, o amica.
La tenerezza antica
ha pur gli incanti suoi.
Per l’amor che rimane
e a la vita resiste,
nulla è più dolce e triste
de le cose lontane.
Il nostro amor sia come
un pomeriggio lento.
Ne l’aria senza vento
fluiscon le tue chiome,
che già folte di rose
ondeggiarono al sole.
La mia mano viole
su la tua tempia pose;
e, quando tra i miei fiori
la tua fronte si china,
il cuor tutti indovina
gli occulti tuoi dolori.
Non ti parlo. Conosco
l’ombra del tedio e certe
stanchezze, e il peso inerte
de la carne, ed il fosco
nembo che tiene oppressa
l’anima per interi
giorni, senza pensieri,
senza sogni: ah, la stessa
mia pena! E se, talvolta
parlo, so che lontano
è il tuo cuore e che in vano
io ti ripeto: “Ascolta”.
Ma a che, dopo tanti anni,
rompere la catena?
Giova l’antica pena
mutar con nuovi affanni?
Amare, amare ancora
come amammo, ancor dire
quelle parole, udire
quelle parole, e l’ora
attendere con quelle
ansie, e alternar quei gesti
bassi con quei celesti
sospiri, e da le stelle
a le rose quei sogni
tessere, e avere al fine
quei disgusti, e il confine
già conosciuto d’ogni
senso giungere… Vuoi
tu ritentar la sorte?
Nulla, fuor che la morte,
sarà nuovo per noi.
Siamo dunque fedeli
al nostro antico amore!
Tutti del tuo pudore
son lacerati i veli;
e nessuna carezza
t’è più ignota, nessuna.
Al sole ed a la luna
salì la nostra ebrezza.
Ma pur, talvolta, quale
profondo incanto è in questa
desolata foresta
di ricordi, ove sale
il nostro sogno lento:
più lento che leggiere
fumo da l’incensiere
in aria senza vento.
Siamo dunque fedeli
poi che tanto ridemmo,
poi che tanto piangemmo
sotto immutati cieli!
Per l’amor che rimane
e a la vita resiste,
nulla è più dolce e triste
de le cose lontane.
Ed io le amo lontane
ne’ tuoi occhi velati
come in laghi velati
apparenze lontane.
E tu, lascerai tu
dunque ne l’abbandono
le cose che non sono
più, che non sono più!
-
Smith Global Media, Ethan Hawke, Noomi Rapace, Mark Strong, Christopher Heyerdahl, Bea Santon, Thorbjorn Harr ve Shanti Roney'in rol aldigi komedi-drama Stockholm2un fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/9K08dZxF-bc?t=2
-
Warner Bros. CEO’su Kevin Tsujihara’nin yeni Mad Max ve The Matrix filmleri cekmek istediklerini soylemesi, bu iki serinin yakinda sinemalara geri donebileceginin sinyallerini verdi.
https://ksassets.timeincuk.net/wp/up...ixReevesWB.png
https://www.denofgeek.com/uk/movies/...uture-strategy
-
Lionsgate, David Harbour, Milla Jovovich, Ian McShane, Daniel Dae Kim, Sasha Lane, Sophie Okonedo, Thomas Haden Church, Brian Gleeson, Kristina Klebe ve Alistair Petrie'nin rol aldigi ve 12 Nisan'da Turkiye'de vizyona girecek Hellboy'dan fragman yayinladi.
https://youtu.be/ewb3tDhcRBI?t=1
-
Netflix, Idris Elba’nýn kariyeri dususte olan bir DJ’i canlandirdigi Turn Up Charlie dizisisinin fragmanini yaynladi.
https://youtu.be/eiuJHIsh1Kg?t=1
-
"En basit Surrealist eylem, elde tabancayla sokakta kosarak, tetigi olabilecek en seri sekilde cekerek kalabaliga korlemesine ates acmaktir. / L'acte surréaliste le plus simple consiste, revolvers aux poings, à descendre dans la rue et à tirer au hasard, tant qu'on peut, dans la foule." André Breton, Surreallist Manifesto
https://1.bp.blogspot.com/-F7abzTqj8.../s1600/Gun.gif
Olduren Hatiralar (Spellbound, 1945) Alfred Hitchcock
-
"Ask zamanlama meselesidir. Dogru insanla cok erken ya da cok gec karsilasmak fayda etmez. Onunla baska yer ve zamanda karsilamis olsam hikayem daha farkli bitebilirdi. / Love is all a matter of timing. It’s no good meeting the right person too soon or too late. If I’d lived in another time or place, my story might have had a very different ending"
https://youtu.be/i5iwCIKbij4?t=2
2046 (2004) Wong Kar Wai
Final sahnesi
-
Sanatci bir ailede dogan (Dedesi ressam Ercole Procaccini il Vecchio, Babasi ressam Carlo Antonio Procaccini, amcalari ressam Camillo ve Giulio Cesare Procaccini) Milanolu ressam Ercole Procaccini il Giovane'nin olum yildonumu (2 Mart 1680)
Allegoria della Fede (Allegory of Faith)
https://fahrzeuge.dorotheum.com/file...ne-5563644.jpg