Kevorka söyle, aywaaa tek başına erivan'ı işgal eder... :he:
Printable View
Kevorka söyle, aywaaa tek başına erivan'ı işgal eder... :he:
N'olucek Suriye'ye?
Bütünlüğünü koruyabilecek miyiz?
[emoji2526]
Ümit Özdağ gibi adamlar, en büyük zararı verdiler. Suriyeliler gidecekler, giderken bizim ekonomimizi de göçertecekler. Alevisi zaten düşman, Sunnisi de düşman oldu. Suriye Kürdü ezeli düşman. İşte biz Filistin'i, Osmanlı döneminde böyle kaybetmiştik. Tüm etnik unsurları kendimize düşman etmiştik. Yoksa oradan Lübnan diye bir devlet hayatta çıkmazdı.
Bahçeli en doğrusunu yapmış. Analez en başta yaptığım gibi, hiç değişmiyor.
Akdeniz'den Hazar'a kadar bir Kürt-Türkmen federasyonu. Olmazsa olmaz şart: Sunni ama laiklik şart. Ortadoğu artık kaynakları tükenmiş, bitmiş bir bölgedir. Bu bölgeden radikal İslami terör dışında bir şey çıkmaz. Bir tampona ihtiyacımız var. Lozan'da, 100 sene önce tampon bizdik, görevimizi yaptık. Batı'ya ve Nato'ya hiç madik atmadık. Artık tampon değiliz, madem Kürtler bu kadar tampon olmak istiyorlar, buyursunlar. :)))))))))))
Analez tamam.
Politik olgunluk şarttır. Bahçeli'ye şapka çıkarıyorum. İran haşat oldu. Onlar da kuzeyden toprak kaybedecekler ama kendilerini toparlayacaklar.
Halep gibi Sunni bir şehre çökmeye çalışmak, tüm enerjilerini ve kaynaklarını tüketti.
Halbuki, körfez(Bahreyn, Kuveyt) gibi Şiiliğin yoğun olduğu bölgelere girmeliydiler.
Mesela Yemen'de Husilerle çok başarılı oldular.
İran, toparlandıktan sonra Bahreyn ve Suud'un petrol bölgesine çökecektir. Çünkü, buralarda Şiiler %70-80'dir. Herkeş kendi çöplüğünde ötecek abi.
%100 Sunni bir bölgeye, ne kadar zayıf olurlarsa olsunlar, saldırılmaz.
Sonsuza kadar savaşırlar. İşte Gaza, işte İsrail...
Sunnilik başlı başına bir güçtür.
İşte bunu yapmamak lazım.Alıntı:
Hazar Tandoğan
@TandoganHazar
·
8s
Suriyeli erkekler ülkelerini savunmak için neden geri gitmiyorlar? Bu kadar mı nefret etmişler ülkelerinden yoksa korkaklık mı? Anca biz Türkler bölgeyi işgalden kurtardıktan sonra vatansever olurlar.
Şayet Erdoğan olmasaydı, Kılıçdaroğlu olsaydı, Esad ve Kılıçdaroğlu anlaşsaydı (anlaşırlardı), bu işten en karlı çıkan Türkiye olmuştu. Esad'ın Erdoğan'la da anlaşşması gerekirdi. Politik olgunluk şart. HTŞ'nin arkasında İsrail ve Abd var.Alıntı:
İsrail Medyası:
“Esad Erdoğan'ı reddetti, intikamı soğuk geldi.”
Şiilere, Nusayrilere ve İran'lı milislere yapılan ve yapılacak olan insanlık dışı muameleleri, Erdoğan'a yıkmaya çalışıyorlar.
Kevork da aynısını yapıyor. İsrail çakaldır be ya.
Furkan Bölükbaşı
@furkancerkes
·
1 sa
Ümit Özdağ vatandaşlıktan çıkarılıp Tel Aviv’e gönderilsin.
https://x.com/ShemaNews/status/1863092807096774785
https://i.hizliresim.com/nnxez7k.jpgAlıntı:
Haber İsrael🎗️🇮🇱🎗️
@ShemaNews
"Hayat Tahrir el Şam" örgütünün lideri Ebu Muhammed el Colani'nin kısa süre önce Rusya'nın saldırısında öldürüldüğü doğrulandı.
İsrail | Channel 12:
"Suriye'deki İran askerî alt yapısı zarar gördü. Bu, İsrail için tehdit oluşturabilecek şekilde isyancıların eline geçebilir."
Anlamı: İsrail, Suriye cephesini açmak için hazırlanıyor.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-38302379Alıntı:
Sabahat Akkiraz
@sabahatakkiraz
Halep yüzlerce yıl önce atalarımın şehriydi. Malatya Arguvan’a yerleşen ailemiz Halep Beydili Türkmenlerindendi. Bugün Alevileri katlediyorlar. Şehir cihatçıların pençesinde. Nesiminin türbesi dahi yok edildi. Bu plan uzun süredir yürürlükte. Ne yazık ki orada akan kandan mutlu olanlar var. Sivas’tan Halep’e akan kan aynıdır. Akıtanlar da aynı.
2016'da Halep'te neler olduğunu bilmek isteyenler, deepwebde yapılanlar, görüntüler kayıtlı. İran'lı milisler canlı yayınlarla, akıl almaz işkenceler yapmışlardı. Hepsi kayıtlı, bu hanımefendi bir mesaj yazmış mı?Alıntı:
13 Aralık 2016
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi, Suriye'de hükümet yanlısı güçlerin Doğu Halep'te ev baskınları düzenleyerek, kadın ve çocuklar da dahil sivilleri öldürdüklerini açıkladı.
Suriye meselesi çok tehlikeli. Yazdıklarımı sildim.
Voice Of Levant
@VoiceOfLevant
Halep'i kontrolleri altına alan muhalif güçler evleri kontrol edip halkın taleplerini dinliyor.
-Korkma annem. Biz senin ailen ve halkınız. Hiçbir şeyden korkma, tamam mı?
Biz buraya zulmü sizden kaldırmaya geldik. Korkmayın. İhtiyacınız olan her şey için dışarıdayız. Hizmetinizdeyiz. Sadece rutin bir kontrol
+Ekmek falan almak istiyorum. Nasıl çıkacağız?
-İnşallah ekmek konusunda sana yardımcı olurum.
Clash Report TR
@ClashReporttr
·
11d
🚨Rejim savaş uçakları, İdlib şehri çevresindeki hava saldırılarını yeniden başlattı.
Hikmet Durgun
@hikmetdurgun
·
6d
Rus savaş uçakları gece boyunca Hama hattını vurdu. HTŞ ilerlemesi durmuş durumda.
Amed Dicle
@ameddicleT
·
9s
Esad rejimi Hama'yı koruyamazsa, Şam'ı da koruyamaz. Şam, Hama'da korunur!
SMO da ufak kazanımlar olsa da bunlara güvenilmez. Yapılacak en yanlış hareket, Tsk'nın Suriye'ye müdahalesi olur. 350 teğmenin kılıç kaldırmasını, bu olaylar üzerinden ve Akkiraz'ın mesajı üzerinden okumakta fayda var. ''Sahte dolar'' haberleri, ''Türkiye'nin resesyona girdiği'' haberleri tamamen Suriye'de olanlarla alakalı. ''Tabii ki anayasanın ilk 4 maddesinin tartışılması'' da, ben de bu tuzağa düşmüştüm.Alıntı:
Doç. Dr. Ferhat Arslan
@Ferhatarslandr
·
1 sa
ABD ile Rusya mal paylaşımı yapıyorlar. Bizde izliyoruz. Sanırım iç siyasetimizde buna göre dizayn edilecek. Yuları kim tutarsa tutsun kervana adalet, eğitim ve sağlık konusunda dirlik sağlasa fena olmaz.
Çok kötü niyetli. Dokunan yanar. Aynı şey İran için de geçerli. İran'ın, Suriye'de 500 üssü var. Sadece askeri değil, dini külliye gibi ve eğitim kurumu gibi olanları da var. Aynıları Irak'ta var.Alıntı:
Ferdi Güçyetmez
@ferdigucyetmezz
·
9s
Suriye’de şu an her ne oluyorsa dünya gündemi bunu sadece Türkiye üzerinden yorumluyor ve yazıyor. Yazılanlar da pek iyi niyetli değil.
İdlip çevresinde, TSK'nın askeri üsleri var. Bu HTŞ'nin buraları taciz ettiği zamanlar var.
Çörek otu ve zerdeçal da var. Et fazla yiyorsanız, ürik asit yüksekliği, devamında gut hastalığı olur. Bunlar ürik asidi düşürür. Yanlız aşırıya kaçmayınız. Mesela keten tohumu, günde 30 grama kadar, şekeri %10 düşürür ve kabızlığı gideririr.Alıntı:
Doç. Dr. Ferhat Arslan
@Ferhatarslandr
·
4d
Sarımsağa zencefile devam.
Her türlü şifadır bunlar.
Ayrıntıları benden değil ilgili fititerapistlerden öğreniniz. Ben fitoterapist değilim.
Mesela safra kesesi, yaşlanan pek çok insanın başına türlü belalar açar.
Kolesterol yüksekse, kolesterol polipleri oluşur, bunlar safra kanalında tıkanıklıklara sebep olurlar. Safra kanalı ve pankreastan gelen kanal aynı yere bağlı. Pankreas enfeksiyonu olur. İlerleyen dönemde safra taşları hatta kanser olabilir.
Safra taşlarının ağrısı, insanı dünyaya geldiğine pişman eder. Ağrı başlamışsa, taşların boyutu 8-10 mm'ye çıkmıştır. Artık onları doğal yöntemlerle eritmeye falan çalışmayınız. Taşları eriten safrax gibi ilaçlar var, onlar bile yeterli olmaz, ameliyat gerekebilir.
Halbuki taşlar daha 2-3 mm iken zerdeçal, iğde gibi doğal yöntemler, mesela günde 5-6 iğdeyi kaynar suda 5 dakika haşlayıp, suyunu içmek ve iğdeleri de yemek (her yıl 21 günlük kür) veya hergün 1 çay kaşığı zerdeçalı yoğurtla karıştırıp yemek gibi taşların büyümesine engel olur. Hayatınızın sonuna kadar sorun yaşamazsınız.
Bunlar dışında, taşların boyutları 5mm falan olduysa, bunları dökmek için de 6 günlük çok etkili bir yöntem de yazabilirim.
Fakat kan sulandırıcı kullanılıyorsa veya başka ilaçlar varsa doktora sormadan olmaz.
Zerdeçal, çörek otu, keten tohumu ve chia tohumu da var. Biraz önce yarım saat; ürik asit yüksekliği, gut, billubirin yüksekliği ve safra kesesi sorunlarıyla alakalı yarım saat mesaj yazdım ama gönderirken hata yaptım.Alıntı:
Doç. Dr. Ferhat Arslan
@Ferhatarslandr
·
24d
Sarımsağa zencefile devam.
Her türlü şifadır bunlar.
Ayrıntıları benden değil ilgili fititerapistlerden öğreniniz. Ben fitoterapist değilim.
Bunlar önlenebilir.
Şeker ve prostat büyümesi de aynen önlenebilir. Aynen kadınlardaki menapoz gibi bunlar doğal süreçler.
Alıntı:
Arif Nacaroğlu (Yeni)
@arifzamankader
Meryem oğlu İsa: "Size doğrusunu söyleyeyim mi ? Kim şu dağa ‘Kalk, denize atıl !’ der ve yüreğinde kuşku duymadan buna inanırsa, dileği yerine gelecektir. Bunun için size diyorum ki, duayla dilediğiniz her şeyi daha şimdiden almış olduğunuza inanın, Allah'ın merhametine ve ikramına güvenin. Dileğiniz yerine gelecek, istediğiniz sizin olacaktır."
Ariflik makamı fiilin failinin Allah olduğunu görmekle ve sebeplerin perdesini aralamakla başlar. Duanın kabulü de işte bu bilgide saklıdır. Kul dua eder ama bu duanın nasıl olacağına takılırsa o duanın Rabbi artık sebepler olur. Duanın sahibinin Alemlerin Rabbi olması için kalbin sebeplerden ve nedenlerden firar etmesi lazım. Allah ol dediğinde olur, imkansız O'nun için yoktur. İşte bu iman gücüyle edilen tüm dualar hemen karşılık bulur. Sen burada sadece Allah'a güvenmişsindir çünkü. Bundan sonra da artık senin için olmayacak dua yoktur. Evet. Bu bilgileri bir kitapta, bir dilde bulamazsınız. Bunlar benim o akıp giden zamandan öğrendiklerimdir. Zaman kaderin kendisidir.
İyonosfer, ölmüş insan plazmasıdır ve bilinçler defalarca bedenlenebilirler veya bedenlenmeyebilirler. Dualarınız ve istekleriniz mevcut bedeninizde hiç gerçekleşmediği gibi sonrakinde hatta ondan sonrakinde bile gerçekleşmeyebilir.Alıntı:
Cemre Demirel
@msikkofield
·
29 Kas
Hiçbir saçma sapan laf sokma kaygısı veya iğneleme amacı taşımıyorum: Allah'a inanmayanlar, çok şey kaçırıyorsunuz.
Hiç bir şey kesin, net ve açık değildir. Ders, öğrenene kadar devam eder.
Bedenlenmeden amaç, istek ve dualarınızın gerçekleşmesi değildir, nihai amaç, isteklerinizden vazgeçebilmenizdir.
Dr. Özcan Yücel MD
@drozcanyucel
-Tansiyon ilacını kesersen tansiyonun hooop çıkar
-şeker ilacını kesersen şekerin hooop çıkar
-……
Dostlar ilaçların çoğu toksıktir. Var oluş sebepleri sizi “iyileştirmek” değil “semptomları” düzeltmektir.
Ömrüm sağlığını aniden kaybeden insanları tedavi etmekle geçiyor.
Sağlığın en büyük servetindir.
İşaallah doğrudur bu haber. Fakat ben SMO'ya güvenmiyorum. Ypg ile çatışılmamalı. Bir tarafla işbirliği yapmak durumundasınız. Havaalanı ve sanayi bölgesi (savunma sanayi kuruluşkarı var) pydnin elindeydi. Şayet sanayi bölgesi çatışmasız el değiştirdiyse çok olumlu bir haber.Alıntı:
lt col temmuz
@temmuz1919
·
25d
Suriye Millî Ordusu 3. Kolordu birlikleri YPG/ Pkk nın elinde olan Halep Şeyh Neccar mahallesi ve sanayi tesislerini ele geçirdi. Halep ile tam bağlantı kurularak Tel Rıfat bölgesi tam kuşatmaya alındı.
Doç. Dr. Ferhat ArslanAlıntı:
Armagan Çağlayan
@Armagan_caglaya
Hayatımın en kötü zamanlarını geçiriyorum sanırım. Yakın arkadaşlarım bir bir beni bırakıp gidiyor. Önce Metin, şimdi İsmail. İkisi de kalp krizi. Amerikan Hastanesi’nin başhekimi İsmail Bozkurt. Çocukluk arkadaşım. Sağlıklı beslenen, içki sigara içmeyen her gün kilometrelerce yürüyen İsmail. Sabah yürüyüşünde hayata ve bize veda etti.zor zamanlar. Nur içinde uyu arkadaşım… Yattığın yer incitmesin …
@Ferhatarslandr
·
14d
Allah şifa versin size de Akciğer kanseri teşhisi konulmuştu sanıyorum. Medyada son bir kez olsun bizim gibi doktorların sesi olsaydınız bir nebze olsun inanılırlık payesi alırdınız. Hâla da yapabilirsiniz.
Haber Aktif
@haberaktifcom
Merkel, Türkiye’yi 3 milyar Euro’ya
nasıl kandırdıklarını anlattı
Merkel, “Özgürlük” adlı kitabında "Kaçak Suriyelileri durdurma karşılığında, Türklere AB vizesinin kalkması gündeme geldi. Biz 3 milyar Euro’yu verdik. Suriyeliler orada kaldı, AB’ye göç yüzde 95 azaldı“ diye yazdı.
Merkel kitabında (Syf 531), bu durumu şöyle özetliyor:
"Türkiye ile anlaşma bizim için olumlu sonuçlarını verdi. Kasım 2015’te günde 7000 bin kaçak göçmen gelirken, sayı 3000’e indi. Yine Türkiye ile temasa geçtik. Davutoğlu ile görüştük ve 22 Ocak 2016’da yeni bir AB- Türkiye Eylem Planı gündeme geldi.
7 Mart 2016‘da yapacağımız Brüksel görüşmesinden bir gece önce, Türkiye’nin Brüksel’deki temsilciliğinde ben, Başbakan Davutoğlu ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte buluştuk. Buluşma 21.00’de başladı ve Davutoğlu orada, bire-bir değişim önerisini sundu. Yani, AB Türkiye’ye iade ettiği her kaçak göçmen karşılığı, Türkiye’den bir göçmen alacaktı. Bu Yunan Adaları’nı ve AB’ye rahatlatacaktı. Hollanda Başbakanı Rutte ile hemen kabul ettik. Ardından ülkemize kaçak sayısı yüzde 95 azaldı." (Ali Gülen/Sözcü)
https://i.hizliresim.com/kh9as10.jpg
Türkiye'de geçmişi yüzyıllarca geriye giden, iki fay hattı vardır. Alevi-Sunni ve Türk-Kürt. Suriye meselesi ikisini de tetikleyebilir.Alıntı:
Nisa Çaydan
@Nisanurcaydan
·
11s
Samandağ’da Esed’in fotoğraflarının asıldığını söyledim için
Esed yanlıları tarafından “Kafasını, yılanın başını ezer gibi ezeceğiz, Selefi artığı, İslamcı terörist” gibi birçok hakarete uğruyorum.
Aynı cümleleri biz kullansak bölücü ve provokatör oluruz. Adalete bak.
Yıllardır yazdığımız, çok hassas mevzular. Aslında bu pozisyonda, buradan karlı çıkmak hiç zor değil.
lt col temmuz
@temmuz1919
·
4d
Tel Rıfat savaşı başladı.
Urus resmi görüşü, bir anda 180 derece döndü.Tayyip Erdoğan'ı hedef alıyorlar. Diğer taraftan, Sincan Uygur bölgesi sebebiyle Çin'i ve orta asya devletlerini de yanlarına çekmeye çalışıyorlar. Aslında dün, Kazakistan'da Tokayev, Putin'e güzel bir cevap verdi.Alıntı:
Yuliana Dlugaj 🇷🇺🇨🇳🇰🇵
@DlugajJuly
It is time for an honest discussion about Turkey’s role in destabilizing the Middle East.
Erdogan’s foreign policy began as a bold, rebellious, neo-Ottoman vision—an ambitious attempt to restore Turkey’s influence over former Ottoman territories. However, this vision was eventually co-opted to serve Western interests in the region. What proved intolerable to the West, however, was Erdogan’s growing hostility toward Israel, exemplified by incidents like the Mavi Marmara crisis.
The turning point came in 2016. On a fateful night, Erdogan found himself on the brink of elimination during the coup attempt. Forced to plead with his people over FaceTime—appearing like a character pulled from a bad parody—he narrowly escaped an assassination attempt by commandos at his resort in Marmaris. That night, the old Erdogan died.
The message from the West was clear: opposition to Israel’s agenda was unacceptable. Erdogan capitulated almost immediately. Since then, his resistance has been reduced to little more than hollow rhetoric. His behavior over the past 13 months underscores this transformation. Despite fiery speeches, Turkey continued to supply oil to Israel without interruption, and Erdogan has worked to undermine Assad—one of Israel’s staunchest adversaries in the region.
Critics are right to point out that the United States and Israel benefit most from these developments. Yet, their success would have been far harder to achieve without Turkey’s willing participation. Turkey has become a hub for militant state-sponsored Islamism, with its influence stretching from Syria through Central Asia to China’s Xinjiang region.
It is Turkey that targets so-called “Turkish brother nations” with a toxic blend of radical Islamism, revisionist history, pan-Turkism, and victimhood propaganda. This strategy not only extends Turkey’s influence but also radicalizes individuals, turning them into tools for Western geopolitical objectives. The infamous Crocus terrorist attack in Moscow, for instance, was traced back to Turkish training camps.
Meanwhile, the jihadis left festering in Idlib have been unleashed once more, spreading chaos across Syria as they did a decade ago. This chaos is not incidental—it is cultivated, supported, and funded by the Turkish state. Under Erdogan, Turkey has become the world’s largest state sponsor of terrorism, a willing accomplice in advancing the U.S. Empire’s objectives in the region.
The rest of Erdogan’s posturing is mere theater—smoke and mirrors designed to deceive only those still willing to believe in a dream that has long since died.
From Moscow to Beijing, it’s time to face this reality.
tarafından İngilizce dilinden çevrildi
Türkiye'nin Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmadaki rolü hakkında dürüst bir tartışmanın zamanı geldi.
Erdoğan'ın dış politikası, cesur, asi, neo-Osmanlı bir vizyon olarak başladı; Türkiye'nin eski Osmanlı toprakları üzerindeki etkisini yeniden tesis etme yönündeki hırslı bir girişim. Ancak, bu vizyon sonunda bölgedeki Batı çıkarlarına hizmet etmek için benimsendi. Ancak Batı için tahammül edilemez olan şey, Erdoğan'ın İsrail'e karşı artan düşmanlığıydı; Mavi Marmara krizi gibi olaylarla örneklendirildi.
Dönüm noktası 2016'da geldi. Kaderin bir cilvesi olan gecede, Erdoğan darbe girişimi sırasında kendini yok olmanın eşiğinde buldu. Halkına FaceTime üzerinden yalvarmaya zorlandı -kötü bir parodiden alınmış bir karakter gibi göründü- ve komandoların Marmaris'teki tatil köyündeki suikast girişiminden kıl payı kurtuldu. O gece, eski Erdoğan öldü.
Batı'dan gelen mesaj açıktı: İsrail'in gündemine karşı çıkmak kabul edilemezdi. Erdoğan neredeyse hemen teslim oldu. O zamandan beri, direnişi içi boş bir retorikten biraz daha fazlasına indirgendi. Son 13 aydaki davranışları bu dönüşümün altını çiziyor. Ateşli konuşmalara rağmen, Türkiye İsrail'e kesintisiz petrol tedarik etmeye devam etti ve Erdoğan, İsrail'in bölgedeki en sadık düşmanlarından biri olan Esad'ı baltalamak için çalıştı.
Eleştirmenler, ABD ve İsrail'in bu gelişmelerden en çok faydalandığını belirtmekte haklılar. Ancak, Türkiye'nin gönüllü katılımı olmadan başarıya ulaşmaları çok daha zor olurdu. Türkiye, Suriye'den Orta Asya'ya ve Çin'in Sincan bölgesine uzanan etkisi ile militan devlet destekli İslamcılığın merkezi haline geldi.
Sözde "Türk kardeş milletleri"ni radikal İslamcılık, revizyonist tarih, pan-Türkizm ve mağduriyet propagandasının zehirli bir karışımıyla hedef alan Türkiye'dir. Bu strateji yalnızca Türkiye'nin etkisini genişletmekle kalmaz, aynı zamanda bireyleri radikalleştirerek onları Batı'nın jeopolitik hedefleri için birer araç haline getirir. Örneğin, Moskova'daki kötü şöhretli Crocus terör saldırısının kökeni Türk eğitim kamplarına dayandırılmıştır.
Bu arada, İdlib'de çürüyen cihatçılar bir kez daha serbest bırakıldı ve on yıl önce yaptıkları gibi Suriye'de kaos yarattılar. Bu kaos tesadüfi değil; Türk devleti tarafından besleniyor, destekleniyor ve finanse ediliyor. Erdoğan yönetiminde Türkiye, dünyanın en büyük terör destekçisi devleti haline geldi ve ABD İmparatorluğu'nun bölgedeki hedeflerini ilerletmede gönüllü bir suç ortağı oldu.
Erdoğan'ın geri kalan tavırları sadece bir tiyatrodan ibaret; çoktan ölmüş bir rüyaya inanmaya istekli olanları aldatmak için tasarlanmış bir duman ve ayna oyunu.
Moskova'dan Pekin'e, bu gerçekle yüzleşmenin zamanı geldi.
Abi şinci, bizim Urus ve Acem'i direk karşımıza almamamız lazım. İlişkileri yeniden düzeltmek için Tayyip Ağam emekli olmalı. Tayyip Ağamı hedef almaları olumlu. Bu başlıkta Tayyip ağamla olmadığını defalarca yazdık.
Abd ile ilişkiler düzeliyor, bence bunu bozmamak lazım. Bunun tek şartı pydye vurmamak.
İsmet Paşa'nın denge politikası çok zordur abi, çok esnek olmak lazım:
https://www.youtube.com/watch?v=SKtWUB2HKbw
Politik olgunluk da çok önemli... :)))))))))))))))))))))))))
Bravo...Sakın furmayın, lazım olurlar abi...Bakınız beni dinliyorlar...:)))))))))))))))Alıntı:
#SONDAKİKA | Halep'te PKK/YPG'li teröristler teslim oldu.
— Suriyeli muhalifler tarafından güvenli bir şekilde Rakka'ya doğru çıkışlarına izin verilecek.
https://x.com/muhendisIikTR/status/1862923101094187285
İyiymiş...Ful otumatiq. Linkte video var.Alıntı:
Mühendislik Harikası
@muhendisIikTR
Gelişmiş tuvalet teknolojisi.
14 yıldır girilemeyen, 8 tankımızın vurulduğu, 30'dan fazla askerimizin şehit olduğu Tel Rıfat, 4 saat sürmeden alındı.
İnanmayın hiç bir şeye, korku ve yalan imparatorluğu...
Yaaaa adam koyar kütüğü bülee...Selanik Yahudileri de 1470'de geldiler...Alıntı:
Nurhan Çetinkaya
@nurhancetinkaya
·
23d
Bizim nüfus kütüğümüz Sivas Gemerek’de babamlar istanbul’a 1943 de gelmelerine rağmen aldırmışlar İstanbul’a bende istemedim kalsın Ata yurdumda diye. 1579 yılına kadar kayıtlar var bizim aile için.
Her seferinde bana yallah Ermenistan diye yazan Şoşortlara selam olsun…
Haşdi Şabi, bugün 3 büyük konvoyla, Irak'tan Suriye'ye giriş yapmış. Bilmeyenler olabilir, Haşdi Şabi, İran ve Irak'lı paramiliter, Şii yapıdır. Ünlü, İran'lı general Kasım Süleymani'nin organize ettiği ve Musul'u harap eden, Sunnilere yapılmadık işkence bırakmayan ********ler bunlar.
Ç̥̊Ǝ𝒦𝕯𝗔ℛ ᴀ𝓜𝕰D
@xxcekdarxxamed
·
4s
SOOOON DAKİKA
Rojava'da Genel Seferberlik İlan edildi.
Rojava Demokratik Özerk Yönetimi Suriye'nin kuzeyinde savaşın yoğunluğunun artması üzerine genel seferberlik ilan etti.
lt col temmuz
@temmuz1919
·
3s
HTŞ ve Müttefik güçler, Esad rejimi askerlerine genel af ilan etti.
Ne olursa olsun, kesinlikle Ruslarla karşı karşıya gelmemeliyiz. Sonunda Ruslar kazanacaklar. Doğu Roma- Rus ilişkileri M.S 9.yüzyıldan itibaren başlar. Rusya, Doğu Roma'nın organize ettiği bir devlettir.Alıntı:
Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN
@mtgundogan
RUSLAR GALİP GELECEKLER!
MÜMİNLER DE BUNA SEVİNECEKLER!
Teopolitik Bir Okuma Öngörüsü
Günümüz gelişmelerini düşündüğümüzde, Kuran’ı Kerim Rum Suresi’nde çok enteresan ve ilginç bir olay bildirilir.
Ayetler şu şekildedir;
Rumlar yenildiler (2).
Bu mağlubiyetten sonra yakın bir yerde onlar galip geleceklerdir (3).
Birkaç sene içerisinde olacaktır ki emir önünde sonunda Allah’a aittir ve o gün müminler sevineceklerdir (4).
Bu (galibiyet) Allah’ın yardım etmesi ile olacaktır. O (Allah) dilediğine yardım eder ve O çok güçlü ve çok merhametlidir (5).
Şimdi bu ayetlerle birlikte, ayetlerin açıklanması bağlamında bir hadis de aktarılır.
Hadis şu şekildedir.
Rivayete göre Sasaniler (İranlılar) bir savaşta Rumlara karşı galip geldiler. Haber Mekke’ye ulaşınca müşrikler sevindiler ve bu durumu Müslümanların aleyhine yorumladılar. Kısa bir süre içinde bu ayetler nazil oldu. Hz. Ebubekir müşriklere “Allah gözünüzü aydın etmesin! Allah’a yemin ederim ki Rumlar İranlılara yakın bir zamanda galip gelecekler.”, dedi. Bunun üzerine müşrikler, bahse girmek istediler. Hz. Ebubekir de üç yıl süre belirleyip on devesine bahse girdi. Durumdan Hz. Peygamberi haberdar edince, Hz. Peygamber “ayetteki ‘bid’a sinîn’ ifadesi üç ile dokuz yıl arasını ifade eder. Deveyi artır, süreyi de uzat”, dedi. Hz. Ebubekir, deveyi yüz ve süreyi de dokuz yıl yaptı. Neticede Rumlar, 627 yılında İranlılara galip geldiler. Kuran’ı Kerim ayetleri gerçek çıkmış ve Peygamberin sözü doğrulanmış oldu. Hz. Ebubekir, bahse konu olan yüz deveyi aldı, Hz. Peygambere getirdi. Hz. Muhammed (SAV), develeri sadaka olarak dağıtmasını söyledi.
Genel olarak, bu ayetlerin izahı bu şekilde yapılagelmiştir.
Lakin şöyle bir soru hala cevap beklen güncel bir sorudur!
Ayette, açık bir şekilde “Rumların galip geleceği” (سَيَغْلِبُونَۙ) ifade ediliyor. Ve o gün, müminlerin ferahlayacağı (وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَۙ) ifade ediliyor. Galibiyet kelimesinde gelecek zaman kipi kullanılmış. Peygamberimize gelen vahiy ise son ayet ile 632’de tamamlanmıştır.
Peki, mevcut anlayışın içinde değerlendirdiğimizde, olmuş bitmiş bir olay için Cenab-ı Allah niye gelecek zaman kipi kullansın?!
Burada başkaca bir hikmet, başkaca bir işaret daha olabilir mi?
Kuran’ı Kerim’de bu şekilde yazıldığına göre, ayetler yine aynı bölgede büyük bir savaşın neticesinden haber veriyor olabilir mi?
Bu soruların cevabını bulmak için öncelikle “Rumlar”ı bulmamız gerekir.
Rûm kelimesi, Araplar’ın Yunanlılar, Slavlar ve Romalılar’dan oluşan halkı anlatmak üzere kullandıkları bir isimdir. Bir ırkın ismi değildir. Ayette bu isimle, Doğu Roma olarak da bilinen Bizans İmparatorluğu tebaasının kastedildiği anlaşılmaktadır. Hadis kaynaklarında da Rum ismi genellikle Bizanslılar için birçok defa kullanılmıştır.
Dolayısıyla bu ayetlerde geçen Rumlar, Bizanslılardır.
İyi ama Bizans yıkıldı. Yeni fetih başladı. Bizans artık yok. Konstantiniyye değil İstanbul var.
Bu durumda, galip gelecek olan Rumlar nerededirler?
Bizans yıkıldıktan sonra Rumlar Batı’ya gidemezlerdi. Çünkü oradaki Katolikler, onlar açısından paganlar idi. Haçlı seferlerinde Konstantiniyye’yi yağmalamış ve tebasını kılıçtan geçirmişlerdi. Rumlar, Kuzeye gitmeyi tercih ettiler. Orada yaptıkları çalışmalar zamanla bugünkü Rusya Federasyonu Ortodoks halklarını oluşturdu. Böylelikle Rus Ortodoks yapısının temeli atılmış oldu.
Nitekim bugünkü yaklaşımlara baktığımızda, Rus Ortodoks anlayışı, Batı’nın ürettiği pagan anlayıştan oldukça farklılaşmıştır. Üçüncü cinsiyet sapkınlığına şiddetle karşıdır. Şeytani ritüelleri terörist ritüeller olarak görmektedir. Ailenin korunmasını esas olarak benimsemektedir. Semavi inançlara saygılıdır.
Tüm bunlardan şunu anlıyor ve söyleyebiliyoruz. Rum suresinde bahsedilen Rumlar, bugün itibarıyla Ortodoks Ruslardır.
Buna karşın Batı’da, pagan bir anlayış kurumsal hakimiyet tesis etmiş durumdadır. Bu bağlamda neoconlar Batı pagan yaklaşımının çekirdeğini oluşturmaktadır. Siyonizm ile birlikte tarihi tapınak şövalyelerinin yaklaşımları dahi bu çekirdek yapının içerisindedir. Lakin bunları, Yahudi ve Hristiyan inancı ile eşleştiremeyiz. Böyle bir eşleştirme büyük bir yanılgı olur. Onların da kendilerini bu pagan yapının dışında tutmaya çalıştıklarını birçok eylem ve söylemlerinde görebiliyoruz.
Şimdi Batı’dan gelen bu paganlar,
Doğu Akdeniz’de Kudüs Merkezli bir imparatorluk kurmak için bölgeyi kan çanağına çevirmek istiyorlar. Bunun için büyük bir ittifak oluşturdular. Bu ittifakın içerisinde Siyonist Yahudiler, Siyonist Hristiyanlar ve Siyonist Müslümanlar da var. Kim bu ittifaka katılırsa, o da onlardan olur. Yani sıfatının Müslüman, Hristiyan veya Yahudi olmasının reel bir hükmü kalmaz. Hepsi pagan olur. Pagan ideallere hizmet etmiş olurlar. Paganların tarafında pozisyon aldıktan sonra, adlarının Rum veya sıfatlarının Ortodoks olması da halkları ağır bir mağlubiyetten kurtarmaz! Maide Suresi elli birinci ayet özellikle bunlara işaret eder. Bu çerçevedeki tüm detayları “Hokkabaz” isimli kitabımda uzun uzun anlattım.
Şimdi bu Teopolitik açıdan baktığımızda, bölgemizde önümüze nasıl bir tablo çıkıyor?
Şöyle bir tablo çıkıyor.
Bir tarafta
başını Siyonist neoconların çektiği paganlar var.
Diğer tarafta
başını Rumların/Rusların çektiği ve (Müslüman, Hristiyan ve Yahudi) müminlerin de desteklediği bir yapı var.
İşte bu iki taraf savaş halinde.
Neticede Rumlar yani Ruslar ve müminler galip gelecekler.
Fakat bu tabloya dışarıdan bakıldığında, paganlar daha üstün gözükecekler. Diğer bir ifade ile maddi kuvvet analizi yaptığınızda, paganların daha üstün ve hâkim olduğunu göreceksiniz.
Peki, bunu nereden çıkarıyoruz?
Şuradan çıkarıyoruz.
Allah Rum Suresi beşinci ayette, “bu (galibiyet) Allah’ın yardım etmesi ile olacaktır.”, diyor. Eğer kuvvet dengesi doğal olarak Ruslar/Rumlar lehine olacak olsaydı, böyle bir müjde ifadesine gerek olmazdı. Bu ayette zaten hitap Rumlara/Ruslara değil, galip gelecek olan tarafadır.
Ayet aynı zamanda inananların hangi tarafta olması gerektiğini ihbar ve ihtar etmektedir.
Dahası, dördüncü ayette galibiyete müminlerin sevinecekleri (يَفْرَحُ) ifade edilmektedir. Ayette kullanılan kavram “ferahlamak” kavramıdır. Müminler ferahlayacak, rahatlayacaklar demektir. Sevinç feraha kavuşmanın sonucudur. Buradan da müminlerin galibiyete kadar, pagan yapının tasallutu (hegemonyası) altında olacağını anlıyoruz.
Dolayısıyla mağlubiyet ile birlikte paganların, bölgesel/küresel hakimiyetinin de son bulacağını söyleyebiliriz.
İşte size,
Teopolitik bir okuma ile günümüz olaylarının anlamı. Karmakarışık gözüken ve herkesin herkesle savaşabildiği gözlemlenen bir tablonun Teopolitik yorumu.
Bu zamana kadar yapılan yorumlar genellikle jeopolitik ve ekonomipolitik yorumlardır. O yorumlara bu teopolitik yorumu da katmak elzemdir.
Sonuçta Allah’ın dediği olur. Ama ne dediğini iyi anlamak bizim doğru tarafta pozisyon almamıza vesile olur.
Elbette, en doğrusunu bilen Allah’tır.
Prof. Dr. Mete Gündoğan
01.12.2024, 20:24
Fakat Rum suresinde geçen Rumlar, Romalılardır ve bunların mirası sadece Rusların üzerinde değildir.
Bu miras, Ruslardan daha çok bizim üstümüzdedir...Artık Tayyip Ağam emekli olsun...
https://www.youtube.com/watch?v=9_C36AIQdM8
https://x.com/REM__BEN/status/1863177612740145512
Linkte video var...İlginç, Trump Reis'e yok vermiyorlar...Alıntı:
R E M
@REM__BEN
Orspu çocuğu öyle mi müsade istenir 😂
Böyle bir haber de var. İran, direk Türkiye'yi sorumlu tutmuş. Bence Kürtlerin gücü az değil. pyd, Htş ve Smo'un toplamından daha güçlüdür.Alıntı:
İsrail Dışişleri:
"Suriye çatışmasında taraf değiliz ancak kuzeyde Kürtlerle işbirliğini güçlendirmek için koşullardan faydalanmalıyız."
Htş ile Türkiye'nin yan yana anılması iyi değil.Alıntı:
ÖZEL | Clash Report’a konuşan MSB kaynakları:
— TSK’nın Suriye’deki muhalif "Özgürlüğün Şafağı Operasyonu"'na hiçbir aşamada dahil olmadığını, hazırlık, sevk ve irade süreçlerinde yer almadığını ve sahada bulunan mayınlarla ilgili hiçbir faaliyette bulunmadığını ifade etti.
Alıntı:
sevan nişanyan cuts
@nisanyancuts
·
1 sa
Türkiye, İsrail ve ABD’nin müttefiki olarak savaşa girmiştir.
Htş için Türkiye'nin müttefiği demiş. Bu iş çok tehlikeli, tersine dönebilir.Alıntı:
Scott Ritter
@RealScottRitter
The offensive against Aleppo initiated by Turkish-allied Islamists from Hayat Tahir Al-Sham (a re-branded Al Qaeda that has made common cause with ISIS) and the US-allied Syrian National Army is the consequence of a strategic plan between the Israelis and Turks, backed by the US, to cut off the supply route from Iran to Lebanon for Hezbollah, and threaten to destabilize/topple the Assad government, forcing Russia to divert resources from Ukraine to salvage their position in Syria. Ukraine has provided advisors to the anti-Assad militants on drone warfare. Israel has apparently extended its explosive pager/radio scheme into Syria as well, disrupting Syrian tactical command and control at a critical moment in the fighting.
Syria had largely demobilized, and Hezbollah had mostly returned to Lebanon. Iranian-backed Iraqi militias are ill prepared to contain this assault.
It is highly likely Aleppo will fall to the pro-Turkish Islamist forces. There will most likely be a concerted effort, led by Russia and Iran, to salvage the situation in Syria.
This will take time.
This offensive may threaten the ceasefire in Lebanon.
The biggest loser in all of this is Turkey and its President, Recep Erdogan.
This offensive could not have been carried out without close cooperation and coordination with Israel and the US.
Erdogan’s critical words against Israel have been exposed as empty rhetoric.
Erdogan has once again betrayed Russia.
And his support for Palestine has beed exposed as fraudulent in every way.
Russia and Iran will stabilize Syria.
This will take months.
Syria and its allies will destroy the Islamist stronghold in Idlib.
This will take years.
The Iran-Hezbollah supply line will be restored/maintained.
Israel will be defeated.
And the US will withdraw from Syria, probably in mid-2025.
And Turkey will continue to betray everyone it does business with, because Erdogan stands only for Turkey.
tarafından İngilizce dilinden çevrildi
Halep'e yönelik saldırı, Türkiye'nin müttefiki İslamcılar Hayat Tahir El-Şam (IŞİD ile ortak dava yürüten yeniden adlandırılmış El Kaide) ve ABD'nin müttefiki Suriye Ulusal Ordusu tarafından başlatıldı ve ABD tarafından desteklenen İsrailliler ve Türkler arasındaki stratejik bir planın sonucudur; bu plan, Hizbullah için İran'dan Lübnan'a giden tedarik yolunu kesmek ve Esad hükümetini istikrarsızlaştırmak/devirmekle tehdit etmek ve Rusya'yı Suriye'deki pozisyonlarını kurtarmak için Ukrayna'dan kaynak ayırmaya zorlamak içindir. Ukrayna, Esad karşıtı militanlara drone savaşı konusunda danışmanlar sağlamıştır. İsrail, görünüşe göre patlayıcı çağrı cihazı/radyo planını Suriye'ye de uzatmış ve çatışmanın kritik bir anında Suriye'nin taktik komuta ve kontrolünü bozmuştur.
Suriye büyük ölçüde terhis edilmişti ve Hizbullah büyük ölçüde Lübnan'a geri dönmüştü. İran destekli Irak milisleri bu saldırıyı engellemek için yetersiz bir şekilde hazırlanmış durumda.
Halep'in Türk yanlısı İslamcı güçlerin eline geçmesi oldukça olası. Suriye'deki durumu kurtarmak için Rusya ve İran'ın önderliğinde büyük ihtimalle ortak bir çaba olacak.
Bu zaman alacaktır.
Bu saldırı Lübnan'daki ateşkesi tehdit edebilir.
Bütün bunların en büyük kaybedeni Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'dır.
Bu saldırı, İsrail ve ABD ile yakın işbirliği ve koordinasyon olmadan gerçekleştirilemezdi.
Erdoğan'ın İsrail'e yönelik eleştirel sözlerinin boş bir söylem olduğu ortaya çıktı.
Erdoğan bir kez daha Rusya'ya ihanet etti.
Ve Filistin'e verdiği desteğin her bakımdan bir sahtekarlık olduğu ortaya çıktı.
Rusya ve İran Suriye'yi istikrara kavuşturacak.
Bu aylar sürecek.
Suriye ve müttefikleri İslamcıların İdlib'deki kalesini yerle bir edecek.
Bu yıllar alacak.
İran-Hizbullah ikmal hattı onarılacak/bakım yapılacak.
İsrail yenilecek.
ABD'nin Suriye'den çekilmesi ise muhtemelen 2025 yılının ortalarında gerçekleşecek.
Ve Türkiye iş yaptığı herkese ihanet etmeye devam edecek, çünkü Erdoğan sadece Türkiye'yi temsil ediyor.
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/a...tirdi-42611035
Alıntı:
Alphan Manas
@alphanmanas
Hastane başhekiminin kalp krizi geçirip vefat etmesi kabul edilir durum değil. BT Anjiyo belli yaşın üzerindeki özellikle erkeklerin 2-3 yılda yaptırması gereken check-up. Vatandaşa belki pahalı gelebilir ama hastane Başhekimi yaptırmalıydı. İnanamıyorum.
Alıntı:
Egemen
@Doctoregemen
Uzmanlık alanınız olmayan konularda lütfen bu denli yorumlar yapmayınız. Herkes bildiği işi yapsın. BT anjio rastgele yapılacak bir test değil. BT anjio yaptırınca kalp krizi geçirilemez diye bir şey de yok. Allah rahmet eylesin.
Alıntı:
Alphan Manas
@alphanmanas
Çok bilmiş davranan bazı doktorlar itici oluyorlar. Arkadaşın uzmanlık alanı bu konuyu tam kapsamıyorsa onunla aynı seviyedeyiz demektir. Radyasyon dozları 10 kat azaldı artık (1.2 mSv). Kan testi ile kombine edildiğinde yakalanmayacak bir durum olamaz(dı).
Babam haftanın 5 günü günde 4 saat masa tenisi antrenmanı yapıyordu. 2003 Ağustos'unda Türkiye'ye ilk kez gelen BT Anjiyo cihazına zorla soktum. Bu doktor arkadaş gibi çok bilen babamın kardiyolog sınıf arkadaşı bile "Oğuz bu kadar spor yapan adamın kalbinde birşey olamaz. Zaten 6 ay önce sana efor da yapıldı. Bir şey çıkmadı. Yaptırmana gerek yok" demişti. Ama ben zorla yaptırdım. Ne mi oldu? Babam çekimi yaptırıp arabayla Bodrum'a Türkiye Masa Tenisi şampiyonası için araçla yola çıkmışken, çıkan facia seviyedeki kalsifikasyon sonucuna (440'du sanırım) bağlı olarak İzmir'de acilen Ege Üniversitesi hastanesine gitmek zorunda kaldı. Ertesi gün kendisine invaziv anjiyo yapıldı. Sonuç gerçekten faciaydı. Hastaneden çıkmasına izin verilmedi ve 2 gün içinde de kendisine by-pass ameliyatı yapıldı.
Yoğun spor ile kalbin daha iyi çalışması için oluşan kollateral damarlarla tıkalı damarlar kendiliğinden rahatlamıştı ama babam her an kalp krizi geçirebilirdi. Aşırı titizliğim sayesinde babamın hayatını kurtarmıştım. By-pass ameliyatından 1 sene sonra da Yeni Zellanda'da 75+ yaş gurubunda dünya 8. oldu. Kendisi 2017'de, ameliyattan 14 yıl sonra demans rahatsızlığından vefat etti.
Alıntı:
Dr. Ozan Ünlü
@DrOzanUnlu
Alphan Bey, kalsiyum skorlamasının yaşlılarda, BT anjiyonun da gençlerde rutin kullanılmasının önleyici tedavilerin agresifliğinin belirlenmesi açısından bir rolü olduğunu ve ileride bunların kılavuzlara gireceğini ben de düşünüyorum. Hatta benim de kılavuzların önerileri dışında çok kullandığım yöntemler. Fakat, babanızla ilgili verdiğiniz örnek tam da bu testlerin yanlış kullanımı ve yorumlanması sonucunda yapılan hatalara bir örnek. Çok nadir belli durumlar hariç, asemptomatik kişilerde revaskülarizasyon (stent veya bypass) yapmıyoruz. Çünkü, stabil anjinası olan kişilerde bile -ki bu kişiler her egzersiz yaptığında kalplerinin bir bölgesine yeterince kan gitmez- çalışmalar revaskülarizasyonun yalnızca semptomlara iyi geldiğini gösterdi. Semptomunuz yoksa hiçbir anlamı yok. Ayrıntıları bilmemekle beraber, üzülerek söylüyorum ki bırakın hayatını kurtarmayı, babanızın gereksiz yere bypass ameliyatı olmasına sebep vermiş olabilirsiniz. Bunun sonuçları çok kötü olabilirdi, bu yüzden ameliyatın herkese verdiği sıkıntılar dışında başka bir sıkıntı yaşamamasına ve daha sonra uzun yıllar yaşamasına sevindim. Dediğim gibi bu testlerin bir yeri ve önemi var ama doğru yorumlayabilecek ve buna göre hareket edebilecek kişilerin elinde...
Alıntı:
MDGanDR
@DrGanMD
@DrOzanUnlu
bence herkese Bt anjio yapalim nasılsa böbrek çökse nakil yapariz şak diye 🤣
Alıntı:
Alphan Manas
@alphanmanas
·
1 sa
Sayın MD, böbrek niye çöksün? Sana yazdık değeri. Artık 1.2 mSv'ler konuşuluyor. O kadar değerin böbreğe bir zararı yok. Ama illa nakil yaptırmak istiyorsan sana 1-2 organ tavsiyem daha olabilir.
Alıntı:
MDGanDR
@DrGanMD
·
1 sa
Alphan bey size bir tavsiye vereyim,
toplumda yeteri kadar herbokolog var sizin gibi birinin de herbokolog olmasına üzüldüm. Önce gidin bir BT anjio nasıl çekilir bir araştırın sonra size müsait bir organ tavsiyesi de ben vereyim. Ama lütfen bu ülkenin doktorlarıyla aşık atmayın.