Tek başıma

"Gülünce dudakların bir gonca güle benzerdi" diyor Zühal Olcay "Güller ve Dudaklar" adlı şarkısında:

https://www.youtube.com/watch?v=7QUCWHc_23I

Bugün çocuklarımızın en heyecanlı günlerinden biri, karne alacaklar.

Onlar karnesini alıp size doğru koşarken orada olun...

Sevinci taştığında ya da hüznü taşıyamadığında orada olun...

Çocuklarımıza bırakacağımız en güzel miras, güzel anılardır...

Çocuklarınız söz konusu olduğunda bütün meşguliyetlerinizden flata geçin...

Çouklarınız sizi bulamadığında portföye bakmanıza gerek yok kâr zarar için, batmışsınızdır...

Bir gün vakit çok geç olduğunda TEK Emmi dediydi bunları dersiniz!..

Alıntı:

---

Originally Posted by TEK

Bir gün vakit çok geç olduğunda TEK Emmi dediydi bunları dersiniz!..

---

Anlıyorum.

Ne güzel söylemiş amatör sesler: "Kar Yağar Kar Üstüne"

https://www.youtube.com/watch?v=MpkMbZw4z-U

Flat olmak lazım arada. Müzik dinliyorum, geziyorum daha bir farkına varıyorum hayatın.

Bir güvercin kondu balkona. Dün balkona serptiğim mısır tanelerine gelmiş...

Nahide Babashlı, "Saçlarını Taramışsın"

https://www.youtube.com/watch?v=Z6ybiSoC_ck

Alıntı:

---

Originally Posted by TEK

Bir güvercin kondu balkona. Dün balkona serptiğim mısır tanelerine gelmiş...

---

İtalya'da güvercinleri yemlemek yasakmış. Bizim sitede bi adam kuşlar yesin diye nerden buluyosa 7-8 bayat ekmeği boş bi alana dökmeye başladı. Her gün bu işlemi yapınca güvercinler, kumrular, serçeler, kargalar, saksağanlar en sonunda da koca bir sığırcık sürüsü peydah oldu siteye. Martıları saymıyorum bile onlar bonus.

Bu iş iki sırtı da keskin bıçak gibi. Bu hayvanları acıyıp besledikçe daha çok ürüyorlar. Eskiden sitede 3-5 kedi varken sağa sola koyulan kedi mamaları yüzünden onlarca kedi oldu.

Napalım yani beslemeyelim mi de diyemiyoruz. Zor işler bunlar. Beslesen bi türlü beslemesen bir. Sürekli mısır verirseniz arkadaşlarını da çağırır ve bir iki hafta sonra balkonunuzda düzinelerce güvercin bulabilirsiniz. Alt komşunuzun balkon demirlerini de batıracağı için papaz olmak da cabası. :)

Alıntı:

---

Originally Posted by Oralet_Osman

İtalya'da güvercinleri yemlemek yasakmış. Bizim sitede bi adam kuşlar yesin diye nerden buluyosa 7-8 bayat ekmeği boş bi alana dökmeye başladı. Her gün bu işlemi yapınca güvercinler, kumrular, serçeler, kargalar, saksağanlar en sonunda da koca bir sığırcık sürüsü peydah oldu siteye. Martıları saymıyorum bile onlar bonus.

Bu iş iki sırtı da keskin bıçak gibi. Bu hayvanları acıyıp besledikçe daha çok ürüyorlar. Eskiden sitede 3-5 kedi varken sağa sola koyulan kedi mamaları yüzünden onlarca kedi oldu.

Napalım yani beslemeyelim mi de diyemiyoruz. Zor işler bunlar. Beslesen bi türlü beslemesen bir. Sürekli mısır verirseniz arkadaşlarını da çağırır ve bir iki hafta sonra balkonunuzda düzinelerce güvercin bulabilirsiniz. Alt komşunuzun balkon demirlerini de batıracağı için papaz olmak da cabası. :)

---

:dvr: Haklısınız hocam... Aslında belediyelere, STK'lara büyük görev düşüyor bu konuda. Hayvanlar karda kışta aç kalmamaları için belirli bölgelere alıştırılmalı. Şehir hayatında belirttiğiniz sıkıntılar oluyor, başıma da geldi. Yönetici gelip balkona hayvanlar için yiyecek koymamamızı söyledi...

Kızımın biri karneyi getirdi. Hiç zayıfı yok emmileri.

Kendisine önceden ayırdığım yüz kaymeyi takdim ettim, zaten cebime bakıp duruyordu.

Sene sonu karnesinin pazarlığını da şimdiden bitirdi: 500 TL

Dede, teyze, dayı tüm sülaleyi gezip buradan epey para kaldırır zaten.

Çocuklardan çok şey öğreneceğiz, demiştim.

Kızım dedi: "Baba yere ışık tutsan bir fenerle, ev kedisi oradan oraya zıplar ışığı tutmaya çalışır.

Sokak kedisiyse yerdeki ışıkları umursamaz, ışıklara zıplamaz.

Biz hayatın sokak kedileriyiz baba."

!!!.........

Bugün BİST hiç hareket etmedi gibi ama toplasan 2000 puan oynadı.

Her hareketin peşine düşmeyeceksin. Sokak kedisi gibi olacaksın...

Biz konuştuğumuzda var oluyor insanlar, şehirler, ülkeler...

Biz sustuğumuzda sanki hiç yoklar.

Nefretin büyüttüğü hamaset yüklü savaşlarda ölenler, yıkılan evler, kimsesiz kalan çocuklar...

Biz konuştuğumuzda var oluyor kan, gözyaşı ve acı...

Biz sustuğumuzda sanki hiç yaşanmamışlar...

Hiç anlatılmayacaksınız kıyıya vuran çocuklar,

Bir anneyken sokaklara düşen kadınlar,

Bizlere hiç gösterilmeyeceksiniz karanlıkta kalanlar,

Ne gazetelere düşecek yüzünüzün gölgesi

Ne duyulacak hıçkırıklarınız televizyonlarda

Sizler susuldukça hiç var olmayacaksınız dünyamızda.

Kimsesizliği düşlüyorum bir an,

Soğuğa çıkıyor karanlığa oturuyorum,

Boğuluyorum denizler boyu...