Originally Posted by
rACE
50 milyar özsermayeli o banka piyasa değeri 40 milyarken de birileri "50 milyarlık malı 40'a veriyorlar, göz göre göre 10 milyar dağıtıyorlar" dedi.
Aldık.
Bankanın değeri 35 milyara düştü.
Bu sefer başka birileri çıktı "15 milyar bedava para dağıtıyor kerizler, kapışın bu fiyatlar bedavadan biraz pahalı" dedi..
Yine aldık.
Banka değeri 30 milyara düştü.
Bu düzen bu şekilde süregeldi.
Kimse, çukurovada tarladan toplanan pamuğun fiyatının, küresel pamuk borsalarında dövize bağlı değiştiği bilinirken, ekonomi bakanının "dolar artmış azalmış size ne? dolar borcunuz mu var?" diyecek kadar ekonomiden anlamadığı bir ülkenin 24 milyara düşmüş 50 milyarlık bankasını almak istemiyor.
Çünkü banka 40 milyara, 35 milyara düştüğünde alanların döviz bazında nasıl sermayeyi 4te 1ine indirdiklerini dehşetler içinde izlediler.
Yaklaşık 5 yıldır süren ve son 2 yıl şiddetini artırmış ekonomik krize karşı verilen mücadele, krizi inkar etmek ve "onların doları varsa bizim de Allah'ımız var" demekten öteye gidemedi.
Bu durumda ne yabancı, ne de yerli, ülke varlıklarına güvenmiyor. Yabancı, "ben hissemi, tahvilimi satıp dolarımı alıp gidiyorum. Madem ki sizin Allah'ınız var, gidişim size dokunmaz" diyor.
Berat bey'in dolar kurununun ipinin bırakıldığını söylediği ülkede 8 tlden dolar bozdurup 4tlden aldığın akbnk 6 tl olduğunda doların 12 tlden daha yüksek olmayacağına dair güven verebilen tek bir kurum yok.
Bu illetten tek kurtuluş, milletin bilinçlenmesini beklemek. Medya büyük oranda iktidar yanlısı olduğu için insanlara gerçeği anlatmak için bizler elimizden geldiğince çabalamalıyız.
Bir komşunuza, belki bir akrabanıza medyanın söylemediği gerçeklerden bahsedin.
Türk lirasının, kenya gibi bir muz cumhuriyeti parası karşısında 10 yılda nasıl 5 kat değer kaybettiğini anlatın. Asgari ücretin Avrupada Bulgaristandan sonra sondan 2. olduğunu söyleyin. İnsanlar bir avrupalının 5 günde kazandığı parayı kazanmak için bir ay sabahtan akşama çalışmak zorunda olduklarını bilsinler. Kendilerini 3. dünya ülkesi şartlarında yaşatan sistemi yöneten politikacıların danışmanlarının hizmetçilerinin bile, kendilerinin yaşayabilecekleri hayattan çok daha lüks yaşadıklarını fark etsinler.
Onlara bu dünyada "sabır" göstermelerini öğütleyen siyasilerin neden günlük masrafı on milyonlarca lirayı bulan hayatlar sürdüğü sorgulamayı öğretin.
Biliyorum çok zor.
Çok yıpratıcı.
Bu topraklara muhtemelen bir kaç yüzyıl içinde bir kurtarıcı gelmeyecek. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız.
Bunu yapamazsak torunlarımızın torunları dahi köle olarak yaşayıp ölecekler.
LM-G710 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi