Bol şanslar...
Printable View
Bol şanslar...
FED elindeki kuvvetli araçlarla ve dolar senyoraj hakkı ile (kısa vade politika faizini kullanmadan) Amerikan 10 yıllık faizlerine müdahale edebilir mi?
Örneğin: kendi veya FED'e yakın bankalara 10 yıllık kağıdı alma yönünde özendirici imkanlar tanıyarak.
Sorunun cevabı evet ise sonuçları ne olur?
Kısmen müdahale edebilir mi? (gücü yettiği optimum noktaya kadar)
Cevap Hayır ise ,
Amerika'da büyüme gelmeyecekse ve enflasyon belirginleşirse FED ne yapabilir. (Örnek senaryo 10 yıllık %2.5 olmuş, enflasyon kopmuş, politika faizi %0.25'te ve büyüme %0)
FED bankaları zorlayamaz ama kendisi farklı yollarla uzun faizleri indirecek hamleler yapacaktır. Varlık balonları şişmeye devam edebilir bu esnada. Japonya gibi deflasyondan kurtulamayan örneği var ancak ABD için aşırı ısınma ve küresel enflasyon riski yaratmaya devam eder.
https://eksisozluk.com/entry/108816845
Teşekkürler.
Dolar başlığında paylaşıldı ama kaynadı gitti. Kimse bir yorum yapmadı.
Yorum yapabilecek ileri bilgiye sahip birilerini ararken sayın JonDowes ve sayın Rxpu geldi aklıma.
Bu "ikiye katlanma" neyin nesidir?
Korkmalı mıyız?
Bir cisim mi yaklaşıyor? Yoksa cisim 3 martta çarptı da medya bizden mi gizliyor?
https://m.tr.investing.com/currencies/sdr-try
https://i.imgur.com/3isxysC.jpg
Jondowes twitterda konuya değindi. Yanlış veri. SDR zaten belirli para birimlerinden oluşan bir endeks. Tr'de bir devalüasyon ya da aşırı değerlenme olursa bu şekilde katlanıp büzülebilir. Belirttiği gibi investing verileri tutarsız olabiliyor.
Bedava etin yahnisi....
Çok teşekkürler.
Dowes başlığını fazla boşlamayalım dedim.
Eurobond ile ilgili ama bankaların çalışma sistemlerini ilgilendirdiği için buraya da sorayım dedim.
Bir kopyasını Eurobond başlığına da bırakacağım.
Garanti bankasında US900123CG37 kodlu Eurobondu'n
Banka satış fiyatı 93.750
Banka geri alış: 92.750
Burganbank'ta ise (pazarlıksız)
Banka satış fiyatı 95.850
Banka geri alış: 93.850
(Pazarlıklı bu oranlar daha da iyileştirilebiliyor. Örneğin 93.850'lik geri satış fiyatı 94.00'e çekmek mümkün olabiliyor istatistiki olarak)
İlk defa karşılaştığım bir durum. Teorik olarak uygun fiyatlı virmanlama mümkün olsaydı
Garanti'den alıp Burgan'a satarak kar elde etmek mümkün olacaktı.
Bu neden olur? Bu şekilde bir arbitraj mümkün mü? Uzun süreli böyle kalabilir mi?
Bankanın çalışma şekli ve stratejisi açısından merak ettim.
İyi çalışmalar.
dunku fiyatlarla olusturulan isyatirim sgmk raporunda temiz fiyat 93 civarindan geciyormus. kucuk banka yuksek fiyat cekmis. muhtemelen kendi (aracilik ve komisyon) giderleri de yuksek olabilir dusuk hacimlerinden dolayi, belki kar marji olarak da yuksek marjla calisiyorlardir.
http://rapor.isyatirim.com.tr/2_20210602082542740_1.pdf
Bireysel müşteriye verilen fiyatta sadece satış tarafı önemlidir. Ellerinde olmayan tahvili de yukarıdan offer ederler. Bireyin tamam ben getirip size sattım deme ihtimali yok denecek kadar düşük. Bu nedenle, marj yüksek gözükmesin diye alış fiyatını da yüksek tutarlar.
Bankalar arası piyasada bu şekilde fiyatlama gözükmez.
Sanırım bu tür nedenlerle eurobond işlemlerinde küçük bankalar ile çalışmak dezavantajlı oluyor.
CDS 600'lerin üzerindeyken aradaki fark göze batmıyordu ancak 400 ve altı CDS değerlerinde bir şekilde küçük bankalardaki marj iyice açıldı. Portföylerindeki bireysel müşterilerin çoğunda bu taktik işe yaramış olacak ki oltayı atalım ne çıkarsa bahtımıza moduna geçmişler. İstatistiki olarak o şekilde daha iyi kazandıklarını düşünüyor olmalılar.
Halbuki bu strateji ile işlem derinliği azaldığından ve müşteri sayısında azalma riski olacağından yüksek faiz verip tutmaya çalıştıkları azınlık müşteriyi de büyüklere kaptırabilirler.
Üstad merhaba,
Bir türlü taper edilemeyen varlık alımları ve $750B seviyesine çıkan ters repo işlemleri kaynaklı birkaç sorum vardı. Mümkünse çocuğa anlatır gibi anlatır mısın:
1. Varlık alımının işleyişi ne? FED ne alıyor, sadece tahvil mi, hangi tahviller? Varlık alımıyla sisteme hangi aktörler üzerinden ne (rezerv mi likidite mi, farkı ne?) aktarılıyor?
2. Rezerv likidite farkı nedir ve varlık alımıyla oluşan rezervlerin bankalar arasından çıkamaması nedendir?
3. Kısa vadede FEDe geri verilecek $750B para varsa neden varlık alımları bir türlü azaltılmıyor? Kısa vadede rezerv/likidite çok ama uzun vadede rezerv/likidite ihtiyacı mı hissediliyor? Yoksa tahvili FED'e satanla akşam FED'e parayı geri verenler farklı aktörler mi?
4. Varlığı verip rezervi alanla akşam parayı FEDe ters repolayan aynı aktörler mi yoksa farklı aktörler mi? Madde 3ü gerçekten anlamıyorum.
5. $750B ters repoya faiz alınıyor mu?
6. Diyelim ki gelecekte faizler arttı. Varlık alımıyla alınan ve sabit getirili tahviller gelecekteki faizden az getirirken bankalardaki (ters repo edilecek) rezerve yüksek faiz mi verilecek? Hadi varlık alımı para yaratmıyor ancak bankalar arası rezerv yaratıyordu, bu gelecekte karşılığı olan tahvilden yüksek faizle ters repoya verilecek rezerv faiz ile para yaratmayacak mı?
selam,
1. FED, piyasadaki devlet tahvilleri (Treasuries) ve emlağa dayalı VDMK'ları (MBS) alıyor. Bunların sahipleri herkes, bankalar-şirketler-bireyler-fonlar. Aldığı anda piyasaya taze (öncesinde var olmayan) dolar veriyor. Bu verdiği dolarlar eninde sonunda bankalarda mevduatlaşıyor ve yine FED'in bilançosuna dönüyor. Bu banka mevduatlarına "serbest rezerv" deniyor. Dolar likiditesi diyebilirsiniz.
2. Likidite genel bir kavram. Rezerv özel isim. Bankalardan çıkamaması derken kastettiğinizi anlamadım. Kaydi her para bankacılık sistemi içinde bir yerlerdedir. Ancak banknota dönüşürse, veya FED ile direkt linki olan banka dışı finansal kurumlara geçerse o zaman rezerv düşebilir; başka yollarla FED pasifinde gözükür. Bunlardan ilki GSE, yani emlak piyasasının dev kamu-özel işbirliği kurumları. Biraz bizim TOKİ gibi ama inşaat yapmaktan ziyade tahvil alanı... bunlar FED'de mevduat tutabiliyor. Bir de para piyasası fonları var. Mevduatlar cazip değilse, müşteriler fonlara kayabiliyor. Bunlar da FED ile ters repo yapabiliyor.
3. Bu FED'in tercihi. Ters repo aslında bir nevi ters-QE demek. Ama parası olanla olmayan bir değil. Likidite piyasaya iyice yayılsın, kimse zora düşmesin... varsın eninde sonunda bana ters-repo ile geri dönsün dert değil... diyor. sıkıntı çıkarabilecek ufak boruları yağlama amacında. Rezervin uzun vadesi yok. QE yapıldıgı sürece artıyor. QE bitse yatayda kalır.
Burada kilit nokta şu: bankaların Basel3 ile beraber birkaç tane bilanço rasyo kısıtı var. Fazla mevduat almaları da, fazla rezerv tutmaları da diğer karlı işlere yarayacak çekirdek sermaye hakkını emiyor. Bu nedenle bir nevi "likidite emme" tavanları var. Fazla likidite karlılıklarına zarar veriyor. O nedenle de mevduatların bazılarını fonlara kovdular. Fazla para alan fonlar da ters repoyu şişirdi. Bunlar anomali değil; FED'in planlarının sonucu.
4. Tek tek aktörleri seçemezsiniz. 4 büyük banka en önemlileri. Konunun özünü yukarıda verdim: bankalar - fonlar ve GSE var...
5. Sıfırdı, yeni 5 baz puan yaptılar. 1 trilyona gidecek olma sebebi de bu. GSE'ler sıfır faizle vadesiz yaparken buraya tahminen 250 milyar aktardılar.
6. Faiz artırımları kendi başına olacak iş değil. QE yavaşlayacak önce. Belki bilanço bile ufalacak. Ters repo bir nevi faiz koridorunun tabanı... yükselirse onun üstündeki repo ve civarındaki bono faizleri de yükselir. Bu da olması gereken zaten. "Para yaratma" ile ilgili kısımlarda sorularınızı tam anlayamadım. Faiz ile likidite bağlantılı şeyler ama biri diğerini yaratmıyor. Fiyat ve hacim; aralarında 75-90 derece olan kavramlar.
Çok teşekkürler üstad.
6 numaralı maddeden (Faiz artışıyla para yaratmadan) kastım şuydu:
Ben IG tahvi ihraççısı bir yapıyım Amerikada. Varlık alımları sayesinde düşük spreadlere sahip sabit kupon tahviller ihraç ediyorum alıcılara, muhtemelen de ana alıcı FED ama diğer piyasa bileşenleri de var. Sonra bu varlık satışından gelen rezervle gidip aynı vadede gelişmekte olan ülkelerin sabit kupon tahvillerini alıyorum. Aradaki kupon farkı havadan yaratılmış ve yükümlülük taşımayan para değil mi? Ya da FEDe sabit kuponlu tahvil satarak aldığım rezervi bugün 0,05% ile ters repoya dönüyorum. Gelecekte, (henüz sattığım varlığın vadesi gelmeden) artan faizler sayesinde Amerikan tahvil piyasasında sattığım tahville aynı vadeye sahip daha yüksek getirili tahviller satın alarak kupon farkı sayesinde havadan para yapmıyor muyum?
Bu soruları Şant Manukyanın varlık alımına para basmak diye yaklaşanları <quote> omo FED para basıyor ekibi </unquote> diye etiketlemesi nedeniyle soruyorum. Varlık alımlarıyla artan rezervlerin bir yükümlülük karşılığı var satılan varlıklar nedeniyle ve bu nedenle evet bu rezerv artışının tamamı basılan para değil ama üstte anlattığım mekanizmalar sayesinde belli bir oranda (satılan ve alınan tahvil kupon farkı x vade kadar) para yaratma potansiyeli yok mu?
geniş bir zamanında önemli oranlarıyla basel 3 kriterlerini anlatsan üstad?
piyasaya nasıl bir etkisi olur? altın fiyatlarında bir değişiklilk yaratmasını ve daha da önemlisi fiziksel altın, kaydi altın makasını açmasını bekliyor musun?
FED kurum tahvilleri almıyor, sadece destek penceresiyle ETF'leri aldı ve durdu. Kurumlar rekor düşük faizlerle borçlanıyor o kısmı doğru. Fakat FED'in verdiği bir faiz arbitrajı yok. Sadece UST ve MBS alıyor.
Basel3 anlatacak kadar formal kısma hakim değilim, piyasa etkisini anlayabilecek kadarını okuyorum.