-
1974 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Isvecli yazar Eyvind Johnson'un dogum yildonumu (29 Temmuz 1900)
"Titrek Kavagin yapraginda yasayan kimse yarinina guvenemez. Gene de yapragin uzerinde minicik yaratiklar vardir, ulkelerinin boylesi bir yaprak oldugundan habersiz. Onlarin gozunde bu yaprak evdir, ocaktir, dunya yuzundeki ulkelerdir. Titrek kavak yapraginin dunyasi."
https://thumbs.dreamstime.com/z/swed...-100861691.jpg
"Life on an aspen leaf-No one can live securely on an aspen leaf. Yet tiny creatures do exist there, unaware that their country is such a leaf. To them it is a home, a motherland in a world, the world of the aspen leaf."
https://pictures.abebooks.com/THIRDM...0315306118.jpg
-
Fransiz ressam, illustrator, etnolog, yazar ve Scouts de France'in kurucularindan Paul Coze’un dogum yildonumu (29 Temmuz 1903)
Self Portrait with Palette, surrealist still life with self portrait, spur, Indian doll and art objects, 20th century
https://media.mutualart.com/Images/2...8c6d06993.Jpeg
It is Not My Mother, 1954
https://media.mutualart.com/Images/2...8b54736b1.Jpeg
Self Expression, self portrait, 1960
https://media.mutualart.com/Images/2...7445c4264.Jpeg
-
Pulitzer Siir Odulu (1969), Amarika (Bassair) Devlet Sairi (1974, 1997), Bollingen Odulu (1987) ve Robert Frost Madalyasi (1998) gibi odullere sahip Amerikali sair Stanley Kunitz’in dogum yildonumu (29 Temmuz 1905)
https://www.worldliteraturetoday.org...lyn-forche.jpg
“Yeryuzu benim yurdumdu, ama orda bile yabanciydim. Bu madeni kabuk. Yuzer gibi yuruyorum. Yildizlar arasindaki o eski savaslarda dev gibi toplarin gurleyisi! Biliyorum, yabanciliktan hic kurtulamayacagim, yolculugum hic bitmeyecek. Ozlemli diye belleyin beni, korkulu, yucelmis bilin. Ben aydaki adaminiz, dev aynasinda gezinenlerin kirintisi, borclarin kok saldigi yerden otede nabzi atan ada bicimindeki evrenlere sicramaya can atiyorum. Sonsuz uzay, insan yuregini kavrayip sarsiyor, ama yoklugun tam orta yerinde hayat amansizca cagiriyor hayati. Merih’e yollayin mektuplarimi. Ne haberler var Andromeda’daki koskoca kivrik burctan ve Samanyolu’ndaki yildizlardan?”
Yabanciydim yeryuzunde.
Ayak basinca aya, basliyorum
yeni kutsal kentlere
dogru sen ve kutlu gezilere
ta yabanci burclarda.
Sicak. Soguk. Sessizligin yanardaglari.
Sukunet Denizi
calkaniyor olculmez kuvvetin kiyilarinda.
Ve otelerde
Yildizlarin butun usu.
http://evergreen.noblenet.org/opac/e...arge/r/2134695
“Earth was my home, but even there I was a stranger. This mineral crust. I walk like a swimmer. What titanic bombardments in those old astral wars! I know what I know: I shall never escape from strangeness or complete my journey. Think of me as nostalgic, afraid, exalted. I am your man on the moon, a speck of megalomania, restless for the leap toward island universes pulsing beyond where the constellations set. Infinite space overwhelms the human heart, but in the middle of nowhere life inexorably calls to life. Forward my mail to Mars. What news from the Great Spiral Nebula in Andromeda and the Magellanic Clouds?”
I was a stranger on earth.
Stepping on the moon, I begin
the gay pilgrimage to new
Jerusalems
in foreign galaxies.
Heat. Cold. Craters of silence.
The Sea of Tranquility
rolling on the shores of entropy.
And, beyond,
the intelligence of the stars.
-
Turk dostu ve yillarca Turkiye'de yasamis Amerikali yazar ve PEN / Faulkner Kurgu Odulu'nun kurucusu Mary Lee Settle'in dogum yildonumu (29 Temmuz 1918)
https://pbs.twimg.com/media/EAgn3R9X...jpg&name=small
https://www.booksinc.net/sites/books...ENfaulkner.jpg
"Virginia'da bir dostum vardi. Kore Savasi'nda bir esir kampinda Turk askerleri ile birlikte kalmisti. Turkler'le ilgili gozlemlerini soyle anlatti: 'Biz Amerikalilar kendimize bakmayi beceremiyorduk. Turkler bize acidi. Ormanda kaybolmus arkadaslari gibi goruyorlardi bizi. Hakim adinda bir arkadasim vardi. Hastalandigim zaman bana yiyecek getirdi ve bir Turk arkadasina bakar gibi bakti bana. Hayatta kalabilmeyi biliyorlardi. Bizden fazla yiycekleri yoktu, ancak neleri varsa paylasiyorlardi. Kendimi olum doseginde sandigimda, Hakim bana corba getirdi, yanimda kaldi ve iyilestirdi. Yardimlari bana cesaret verdi. Bircok Amerikali asker oldu. Cunku umutlarini yitirdiler. Oysa kamptaki Turk askerleri bir kisi dahi kaybetmediler." Anadolu'da Bir Zaman Cemberi
https://d28hgpri8am2if.cloudfront.ne...1779979_hr.jpg
"I have a friend in Virginia who, nearly forty years ago, was in a prison camp in Korea. His life was saved by a Turk. He told me that: 'We didn’t know how to look after ourselves, and the Turks took pity on us. My friend was Hakim. When I was sick, he brought me food, and he looked after me as he would have another Turkish person. When our sweaters and socks wore out, they picked the wool apart and reknitted it. Hakim made me a pair of socks. We had informers among us, and we knew who they were. I still know. The Turks did not have one single informer. When I was so sick I thought I was going to die, Hakim brought me soup and sat with me, and pulled me through it. I think he gave me courage; so many GIs just died because they gave up."
-
Avustralyali - Amerikali ressam Ernest William Christmas’in olum yildonumu (29 Temmuz 1919)
The Sundowner, 20th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-Sundowner.jpg
Kilauea Caldera, 1916 - 1918
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._1916-1918.jpg
-
Fransiz yazar, fotografci, film yonetmeni, multimedya sanatcisi ve belgeselci (Christian Bouche-Villeneuve) Chris Marker’in dogum yildonumu (29 Temmuz 1921)
https://i0.wp.com/blog.insolublepanc...size=640%2C423
“Kim demis zaman yaralari iyilestirir diye? Zamanin iyilestiremedigi tek seyin yara oldugunu soylemek daha dogru olur. Zaman gectikce, ayrilik acisi gercek sinirlarini yitirir. Zaman gectikce, arzulanan beden yok olup unutulur ve arzulanan beden oteki icin artik yok olmussa kalan sey, cisimsiz bir yaradan baska nedir?”
https://s3.amazonaws.com/criterion-p...kTPK_large.jpg
“Qui a dit que le temps vient à bout de toutes les blessures ? Il vaudrait mieux dire que le temps vient à bout de tout, sauf des blessures. Avec le temps, la plaie de la séparation perd ses bord réels. Avec le temps, le corps désiré ne sera bientôt plus, et si le corps désirant a déjà cessé d’être pour l’autre, ce qui demeure, c’est une plaie sans corps.”
-
Yunan soz yazari, besteci, aktivist, siyasetci Michael ‘Mikis’ Theodorakis’in dogum gunu (29 Temmuz 1925)
https://images-na.ssl-images-amazon....1wZc2nVcJL.jpg
-
Hollanda Savas Sonrasi Edebiyati'nin Buyuk Uclu'sunden (Willem Frederik Hermans ve Gerard Reve ile birlikte) biri olarak kabul edilen Hollandali yazar Harry Mulisch’in dogum yildonumu (29 Temmuz 1927)
“Savas yillarinda fasistler ogullarina cogunlukla Anton ya da Adolf adini takardi. Gazetelere buyuk gururla verdikleri dogum ilanlarini da SS veya NSB'nin simgeleriyle suslerlerdi. Hatta bazilari cocuklarina Anton Adolf adini takardi. Savas sonrasi yillarda, Anton, adi Adolf ya da Anton olan biriyle tanistiginda, ona dogum tarihini sorar, savas sirasinda dogup dogmadigini bilmek isterdi. Yoksa onun annesi ile babasi da savas yillarinda Führer yandasi mi olmustu? Savastan on bes yil sonra anne babalar cocuklarina yine Anton adini takmaya baslamisti. Adolf adi ise gunumuze kadar sorunlu bir ad olarak kalmistir. Yeni dogan cocuklara yine Adolf adi verilebildiginde, insanlik Ikinci Dunya Savasi'ni artik tamamen unutmus demektir.” Suikast
https://i.gr-assets.com/images/S/com...87._SX318_.jpg
“During the war, Fascists often called their sons Anton or Adolf, sometimes even Anton Adolf, and proudly sent out birth announcements decorated with Germanic runes, or with the emblem of the Dutch Nazi Party, a wolf trap. Later, whenever he met someone with either of those names, or with the nicknames Ton or Dolf, he’d try and find out if they had been born during the War. If so, it was a sure sign that their parents had been collaborators, and not just by half. The name Anton became acceptable again ten or fifteen years after the War, which goes to show how insignificant Anton Mussert actually was. For of course the name Adolf still won’t do. Not until people are called Adolf again will the Second World War be really behind us. But that means we’d have to have a third world war, which would mean the end of Adolfs forever.”