Bence bi virüs bulsun hükümet 65 yaş üstünden toptan kurtulsun
Yada 65 yaş üstünü çine ithal edelim:)
Printable View
Bence bi virüs bulsun hükümet 65 yaş üstünden toptan kurtulsun
Yada 65 yaş üstünü çine ithal edelim:)
Şeker, tansiyon, kalp ne ararsan var. Bırak enflasyon yaratmayı. Mevcut enflasyonu bile düşürürler. Ekonomiye tek zararları torunları finanse etmek suretiyle onları tembelliğe alıştırmak.
Keşke 65 yaşından sonra sağlık vs ihtiyaçları için daha fazla kaynak aktarılabilsek. Keyifli bir hayat geçirebilecekleri huzur evlerimiz olsa.
Not : 65 yaşına yakın bile değilim.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
https://www.dunya.com/gundem/prof-dr...-haberi-741197
Beklenen büyük İstanbul depremi için ,deprem konusunda ülkemizin en saygın bilim adamlarından Prof. Dr. Naci Görür aşağıdaki ifadeleri kullanmış:
"Denizin içerisindeki fay biz ona kabaca Marmara Fayı desek Marmara Fayı normal deprem üretme periyodu tekerrürü 250 sene, 1766'nın üzerine 250 sene koyduğumuzda 2016 yapar. Fayın deprem üretme, tekerrür etme zamanı da dolmuş"
İstanbulun tarihi ,periyodik olarak tekrarlayan büyük depremlerle geçmiş ,Son 2 büyük deprem de 1509 ve 1766 tarihlerinde olmuş.Aradaki zaman tam olarak 257 yıl.Son büyük 1766 depreminden bu yana da 258 yıl olmuş,bu periyod Naci Hocanın da söylediği gibi geçen yıl dolmuş.Yani deprem uzmanlarının ifadelerine göre İstanbul'da artık, her an olabilecek 7.5 veya daha üzerindeki büyüklüğe sahip çok şiddetli bir deprem riskiyle karşı karşıyayız.Bu bilimsel bir yazgı,depremlerin olmaması için yapabileceğimiz bir şey yok.Ama gelen depreme tedbir alarak,hazırlık yaparak,mümkün olan en az hasarla atlatabiliriz.
18 milyon kişinin yaşadığı İstanbulda bu büyüklükte bir deprem ulusal felaket olur,korkunç maddi kayıpların yanında yetişmiş önemli sayıda kilit insan gücümüzü de bu depremde kaybedebiliriz.Deprem birçok kişinin de ifade ettiği gibi Türkiye için önemli bir milli güvenlik ve beka sorunu yaratabilir.
Bu hatırlatmayı,uyarıyı yapmamın sebebi; yatırımlarda,portföy yönetiminde temel prensip bütün yumurtaları aynı sepete koymamak,riski dağıtmaktır.Bu tür bir felaket yaşadığımızda borsamızın çok uzun süre kapalı kalacağını,borsadan likidite ihtiyacınızı karşılayamayacağınızı,borsa açıldıktan sonra da bütün hisse senetlerinin haftalarca taban serisi yapıp endeksin tarihi düşük seviyelere gerileyip,orada uzun süre çakılı kalma riskini söylemek gerekiyor.Bu nedenle,bu çok büyük risk başımızın üzerinde sallanırken;hisse senetlerinin yatırım porföyleri içindeki payını sınırlı tutmak rasyonel bir hareket olur.İşlemleri yatırımdan çok trade'e döndürmek tercih edilebilir.Yatırım portföyünde hisse senedi payını yüksek tutmak isteyenler ise,bu yatırımlarını deprem riski olmayan yurt dışı piyasalarda yapabilirler.Aynı nedenden dolayı,her an gerçekleşebilecek büyük İstanbul depremi riski varken ,yurt dışından borsamıza bir yabancı yatırımın da gelmesini beklemek gerçekçi olmaz,onlar da sadece günlük trade işlemleri ile işlemlerini sınırlayabilirler.
Bu yazıdaki uyarım sadece borsa ile sınırlı değil.İstanbulda yaşayanlar için, yastık altında altın ve döviz tutmak da çok riskli,depremde hepsini kaybedebilirsiniz.Hatta bankadaki kasalarda tutulsa bile ,bankada kayıtlı olmadığı için onlar da büyük İstanbul depreminde yıkılan binaların altında buharlaşabilir.İstanbulda yaşayıp,banka kasasında altın ,mücevher gibi kıymetli taşlar veya döviz tutanlara tavsiyem;buradaki varlıklarını deprem riski olmayan örneğin Ankaradaki bir banka şubesindeki kasalarda tutması buraya taşıması veya İstanbulun depremden en az etkilenecek zemini sağlam (örneğin çekmeköy) semtindeki bir banka şubesinin kasasına taşıması olur.İstanbulda gayrımenkulleri olanlar ise; bunları tam gerçek değerleri üzerinden deprem sigortası yaptırmaları gerekiyor.
https://gazeteoksijen.com/turkiye/bl...laniyor-220212
Bloomberg yazdı: Bankalar olası İstanbul depremine hazırlanıyor
https://www.gercekgundem.com/ekonomi...surecek-476105
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Ankara'dan İstanbul'a taşınması tartışılmaya devam ederken, olası İstanbul depremi için de planlamalar yapıldı. İstanbul'da deprem olursa Merkez Bankası çalışmayı Ankara'dan sürdürecek
Maalesef İstanbul ya da Marmara depreminin çok yakın olduğu bilimsel bir gerçek. Bu yaz memlekete gidişimde ailemle oturup hayatta kalırlarsa Trakya yi tahliye planlarini bile ciddi ciddi konuştuk. Cumhuriyet tarihinin gördüğü en büyük afet olacak maalesef. Ülke her anlamda 50 yıl geriye gidecek. 25 senedir bilim adamları bas bas bagiriyor ama bir arpa boyu yol gidilmedi. İstanbul'a nüfus yigilmaya devam etti. Kentsel donusum değil rantsal işler yapıldı.
https://www.bloomberght.com/kisa-vad...uruyor-2358628
Kısa vadeli dış borçta rekor serisi sürüyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) verilerine göre, Haziran ayında orijinal vadesine bakılmaksızın kısa vadeli dış borç stoku 236,6 milyar dolarla yeni rekor seviyeye yükseldi.
https://geoim.bloomberght.com/2024/0...f788187137.jpg
https://www.ekonomim.com/ekonomi/oto...-haberi-761462
Otomobil ithalatında yeni zirve
"Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), ilk 7 ayda toplam otomotiv üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 5 azalışla 823 bin 636 adete gerilediğini açıkladı. Ticari araç grubunda yüzde 12, ağır ticari araçta yüzde 18 ve hafif ticari araç grubunda da yüzde 11 üretim kaybı yaşandı. OSD verilerine göre, temmuz ayında toplam pazarda ithal otomobillerin payı da yüzde 76'ya yükseldi ve son 10 yılın zirve seviyesine ulaştı.
2024'ün ilk 7 aylık döneminde toplam pazar, bir önceki yılın aynı dönemiyle benzer seviyede kaldı ve 698 bin 368 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, otomobil pazarı da yüzde 3 oranında artış sağladı ve 536 bin 351 adet oldu. Yılın ilk 7 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla toplam ticari araç ve hafif ticari araç pazarı yüzde 11 gerilerken ağır ticari araç pazarında düşüş yüzde 9 olarak kayıtlara geçti. Temmuz ayında pazarda ithal otomobillerin payının yüzde 75,9'luk rekor seviyeye ulaşmasıyla 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre toplam otomobil satışları yüzde 3, ithal otomobil satışları yüzde 8 artarken, yerli otomobil satışları yüzde 6 oranında azaldı. Hafif ticari araç satışları yüzde 11 azalırken yerli hafif ticari araç yüzde 47 azaldı. İthal hafif ticari araç satışları ise bu dönemde yüzde 27 oranında arttı."
Para ve maliye politikası yeterli sıkılıkta olmadığı için talepte bir düşüş yok ama TL'nin değerlenmesiyle, içeride üretim azalırken,ithal arabaların pazarda rekabet gücü artmış ve pazar payı son 10 yılın en yüksek seviyesine çıkmış.
o felaket başımıza geldiğinde ölür müyüz kalır mıyız , biz kalsak eşimiz dostumuz akrabamıza neler olacak vs vs... elbette bunlar söz konusuyken derdin bu mu denebilir ama... ben türev pozisyonlar, hatta arbitraj pozisyonların akibetini de merak ediyorum ...
hadi diyelim borsa 1-2 ay kapalı kaldı, son gün açık olan tüm viop türev pozisyonlar da son uzlaşmadan kapatıldı... çok yüklü hisse tutarak aynı miktarda endeks veya hisse short pozisyon ile arbitraj yapanlar var, hem bireysel hem kurumsal... deprem sonrası açılış olduğu gün hisseler günlerce taban, kendini hedge ettiğin shortlarsa yokoldu...
bu arbitraj pozisyonları ile güncel faiz oranının oldukça üzerinde faiz kazanma olasılığı oluyor, bu ara pek yoksa da geçen senelerde çokça oluyordu.. ben de taşıdım sık sık, ama bu risk de hep aklımda olduğundan tedirgin oluyorum açıkçası...
https://x.com/HakanDogu1166/status/1825453232333721822
"Türk otomotiv sanayinde işler iyi değil ve daha iyiye gitmeyecek.
Çeşitli nedenleri var:
1-Bu yıl ve seneye Avrupa pazarında büyüme yok (ihracat pazarı)
2-Üç beş sattığımız Avrupa dışı pazarlar hızla Çin'li oluyor
3-Ülkemizde üretim ve ihracat yapan şirketlerin bağlı olduğu global şirketlerin dünya pazarlarında işi zor
4-Yeni teknolojilerle yerlileşme oranları azalıyor
5-En önemlisi tüm dünyada otomotiv ve tedarik piyasası alt üst, büyük bir belirsizlik hakim
Türkiye tüm bu olanlara hazırlıklı mı?
-Hayır, herkes gibi Türkiye'de hazırlıksız yakalandı
Ne yapmalı?
Sanayi, Ticaret, Ulaştırma ve Maliye Bakanlıkları birlikte çalışıp:
a-Yerli piyasadaki vergi oranını kademeli düşürmeli ve AB ortalamasına getirip iç pazarı 2-2,5 M adede taşımalı
b-Teşvikleri katma değer yaratana verip yerli üretim aracı teşvik etmeli, 2,5 M gidecek pazarı bir koz olarak kullanıp yeni yatırım çekmeli
c-Türkiye'de olmayan teknolojilerin yerlileşmesi için, devletin sermayesine gireceği yüksek teknoloji şirketleri oluşturarak, artık 4 tekerlekli bilgisayar olacak araçların tedarik sanayisinin oluşturulmasının önünü açmalı
d-Otonom sürüş. bağlantılı araçlar için gerekli telekom alt yapı yatırımlarının ve düzenlemelerinin yapılması
c-Mobilite eko sistemine bütünsel bakıp, şehir içlerinde ve şehirler arasında tüm sistemleri birbirine dijitalleşme ile entegre hale getirip "Bağlantılı Araç" teknolojilerini kullanarak yeni iş modelleri geliştirmeli bu teknolojilerde dünyada köşe başını tutmalı
Mevcut durum aslında büyük fırsatlarda vad ediyor, akıllı olan ülkeler ipi göğüsleyecek"
Doğru tespitler,yazılanlara ben de katılıyorum.
Deniz hocam yol yok, otopark yok. Yolda şerit takip edeyim deseniz çizgi yok.
Dolayısıyla bu işin mümkünatı yok.
https://x.com/fx57/status/1825439344926110139?s=46
Almanlar için kötü haber.
Ekonomilerinin belkemiği olan otomotiv endüstrisi kan kaybetmeye devam ediyor. Alman markaların özellikle de Volkswagen’in en büyük pazarı Çin’di. Ancak Temmuz ayı itibariyle Çinli markaların ülkedeki payı %61.7’ye çıktı. BYD kendi tarihinde ilk kez Çin’de tüm Alman markaların toplam pazar payını geride bıraktı.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
https://www.resmigazete.gov.tr/eskil...20240820-1.pdf
Cumhurbaşkanı Kararı'na göre aralarında Koza Altın İşletmeleri Anonim Şirketi'nin de bulunduğu 12 şirketin Hazine'ye ait olan hisselerinin tamamı Türkiye Varlık Fonu'na aktarıldı
Tuesday August 20 2024 Actual Previous Consensus
04:15 AM
CN
Loan Prime Rate 1Y 3.35% 3.35% 3.35%
04:15 AM
CN
Loan Prime Rate 5Y AUG 3.85% 3.85% 3.85%
China Holds LPR Rates Steady
The People's Bank of China left key lending rates unchanged at the August fixing, matching market forecasts. The 1-year loan prime rate (LPR) was maintained at 3.45% while the 5-year rate was retained at 3.85%. Both rates are at record lows. Tuesday's move came after the board delivered unexpected rate cuts in July to help a weak economy
https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/conn...024/DUY2024-45
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50'de sabit tutulmasına karar vermiştir.
Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır"
************************************************** *********************************
Para arzındaki artış devam ediyor.Para nasıl yaratılıyor:1.Kredi genişlemesi ile;orada bir gayret var,hala hedeflenen yıllık enflasyonun üzerinde bir artış olsa da,kredilerin yıllık artış oranının düşmesi,para arzı yaratılmasının hızının azalması,enflasyonist baskıların azaltılması yönünde bir iyileşmeden söz edilebilir.Ama
2.Para arzındaki artış,para yaratılmasının ikinci yolu kamu harcamaları o taraf felaket,kamu tam gaz harcamaya devam ediyor bu da yaratılan para üzerinden enflasyon baskısı yaratıyor.Kamu harcamalarında yılın ilk 7 ayında önceki yılın aynı dönemine göre,faiz dışı %89.1'lik artış var ki,bu son derece yüksek bir oranlı artış.
Kamu harcamalarında hiç bir tasarruf yok ,obez harcamalarla, bu yolla yaratılan para enflasyonu besliyor.
Ne yapılmalıydı Kamu harcamalarındaki artışı,-personel ve deprem harcamaları hariç- hedeflenen enflasyon oranında sınırlayacak ciddi bir kesinti ve tasarruf yapılmalıydı.Personel ve deprem harcamalarındaki hedeflenen enflasyon oranındaki artışa tekabül eden kısım da çok kazandığı halde hiç vergi vermeyenlerden,kayıt dışı ekonomi kazançlarından alınacak vergilerle kapatılmalıydı.
Kamu harcamalarıyla oluşan bütçe açıkları nasıl para yaratır ve enflasyona sebep olur:
https://pbs.twimg.com/media/GHHX8jwX...g&name=900x900
Nobel ödüllü ekonomist akademisyen Milton Friedman ne diyor:
https://x.com/CilComLFC/status/1824569443302953442
"Hükümetin ne kadar harcadığına dikkat edin, çünkü gerçek vergi budur.
Dengesiz bütçe diye bir şey yoktur. Bunu ya vergilerle, ya da dolaylı olarak enflasyonla veya borçla siz ödüyorsunuz"
Örneğin ABD'de M2 para arzında yıllık artış %1'in altında,yakın zamana kadar sıfırın altında eksiydi para arzı yıllık bazda azalmıştı.
https://ycharts.com/indicators/us_m2...20of%206.90%25.
BU oran Euro bölgesinde ise %1.8 ile hedeflenen enflasyon oranının altında.
Sonuç olarak enflasyonu düşürme yönünde yapılan sadece; beklentiler yoluyla fiyatlama davranışlarının değişeceğini umarak sözlü yönlendirme yapmak,onun dışında ciddi somut bir aksiyon yok,enflasyon düşse düşse sadece TÜİK rakamlarında düşer,ücretlileri ve dar gelirlileri ezmeye yakmaya devam eder.
Tuesday August 20 2024 Actual Previous Consensus
05:30 PM
TR
Central Government Debt JUL TRY8.106T TRY7.884T ®
https://tradingeconomics.com/turkey/government-debt
Merkezi yönetim borç stoku 31 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla 8.106 milyar TL'ye yükseldi.
Borç stokunun 3.276,4 trilyon TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 4.829,7 trilyon TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşuyor.
Son açıklanan bilançolar:
https://arastirma.isyatirim.com.tr/w...Capture-12.jpg
Bilançolar berbat gelmeye devam ediyor.Daha doğrusu zaten berbattı da, ancak muhasebesi uygulanınca açığa çıktı.Borsanın son 2 yılda dolar bazında %116'lık yükselişinin de temelsiz olduğu anlaşılıyor.Zaten 1 yıl önceden ,enflasyon muhasebesi uygulanınca ,şirketlerin karlarının çok düşeceğini burada yazmış ve enflasyon muhasebesine göre düzenlenmiş örnek bilançolar paylaşmıştık.
https://tr.tradingview.com/symbols/BIST-XU100.USD/
https://www.asmmmo.org.tr/userfiles/...117_173429.pdf
Enflasyon düzeltmesi nasıl uygulanıyor,temel ilkeler.
Megap'ın konkordoto ilan etmesiyle bilanço okumalarında tekrar ifade etmek gerekiyor.FAVÖK (EBITDA), serbest nakit akışının yerini tutmaz,yatırımcıları yanlış yönlendirebilir.Bu konuda 2 güzel makaleyi paylaşmak isterim.
https://www.linkedin.com/posts/hilmi...ium=member_ios
(Makalenin altındaki yorumlar da okunmalı)
https://hbr.org/2009/11/how-ebidta-can-mislead
https://www.bloomberg.com/news/artic...mpaign=twitter
Turkey's Renewed Appetite for Dollars Puts Goldman on Alert
Signs dollarization is returning after large move into liras
Lira deposit rates falling even as inflation expectations rise
Yaz sonu yaklaştıkça,yerlilerden tekrar dövize doğru bir hareketlenme var.
https://www.cnbc.com/2024/08/21/nonf...ment-says.html
Nonfarm payroll growth revised down by 818,000, Labor Department says
https://arastirma.isyatirim.com.tr/w...Capture-13.jpg
Kötü bilançolara devam!...
https://www.cnbc.com/2024/08/21/fed-...july-2024.html
Fed minutes point to "likely" rate cut coming in September
"The vast majority" of participants at the July 30-31 meeting "observed that, if the data continued to come in about as expected, it would likely be appropriate to ease policy at the next meeting," the summary stated.
Markets are fully pricing in a September cut, which would be the first since the emergency easing in the early days of the Covid crisis.
Tutanakların tam metni:
https://www.federalreserve.gov/monet...es20240731.pdf
https://www.ekonomim.com/gundem/naci...-haberi-762130
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul depremine yeterince hazırlık yapılmadığını belirterek, şehirdeki her üç konuttan ikisinin yıkılabileceğini ve nüfusun yüzde 20'sinin risk altında olduğunu söyledi.
Not:İstanbulda 1 milyon 160 bin bina bulunuyor. Bunun yine yaklaşık 800 bin civarındaki kısmı 2000 yılı öncesinde yapılmış durumda. İl genelinde 4,5 milyona yakın daire bulunuyor.
https://www.cnnturk.com/turkiye/2023...si-kac-1888589
Sn deniz
6 şubat depremi sonrasında bir şeyler değişir diye ummuştum. En azından imar barışına katılmış olsa da kaçak yapılan katlar yıkılır demiştim. Yıkılanı görmedim. Yeni arabalara olan istek. evleri yenilemeye gösterilmedi. Sonuçta yavaş ilerliyoruz.
Bu süreçte devletten, vatandaştan hareket beklerken ilginç olan. Kimsenin müteahhitlerden bir şey beklemiyor oluşu.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
konkordato ilan etmek için 5 milyon tl para yatırmak gerekiyor gibi bir şey duymuştum.
doğrumu acaba ?
ilan edersen borçların yani alacaklar faizi sıfırlanıyormuş. ???
böyle bir söylentiler var deniz43 üstad.
doğru olabilir mi ?
Doğru değil.Burada kastedilen 5 milyon TL ile, mahkemenin bu kararı alması için yargıça rüşvet verildiği ima ediliyor.Yani bir şirketin mahkemeye konkordato başvusu yapması için bu tür bir ödeme yapması gerekmiyor.
Şirketler neden konkordato ilan ederler,çünkü vadesi gelen borçlarını ödeyemiyorlardır,iflasının istenmemesi için mahkemeye konkordato başvurusu yaparlar.Borçlu alacaklılarına göre bir ödeme planı sunar,borçlarını uzun vadeye -genellikle- sıfır faizle yayar,hatta borçlarının bir kısmının silinmesini isteyebilir aksi takdirde iflas edip hiç ödeme yapamayacağını ifade ederek alacaklıların çoğunluluğunun bu teklifi kabul etmesini ister.Eğer alacaklılarının çoğunluğu bu teklifi kabul etmek zorunda kalırsa, mahkeme o şirket için konkordato ilan edebilir veya etmeyebilir de.
Tabii yüksek enflasyon ve faizlerin yüksek olduğu ortamda borçlar reel olarak eriyeceği için bu durum esas alacaklılar için yakıcı sonuçlar doğurabilir.Alacaklarını tahsil edemeyen şirketler de kendi alacaklılarına borçlarını ödeyemezlerse piyasada zincirleme reaksiyon oluşabilir.
Yüksek enflasyonun ve faizlerin yüksek olduğu bu durumu istismar eden kötü niyetli şirketler konkordato ilan edebiliyor,sayıları çok artıyor.Bundan dolayı başvurulan mahkemenin konkordato talebini titizlikle incelemesi,geçerli bir başvuru sebebinin var olduğunu tespit etmesi,başvuru öncesinde şirket içinden dışarıya varlık transferi yapılıp yapılmadığı,şirketin içinin sahipleri tarafından boşaltılıp boşaltılmadığını uzman kişilerce tahkik edilmesini sağlamaları gerkiyor.
anladım .. yani işini bilen her türlü edebiliyor gibi muğlak bir durum. :)
tşk.
Yabancı yatırımcılar 16 Ağustos haftasında
- (-)297.6 milyon dolarlık hisse senedi sattılar,
- (+)1404 milyon dolarlık DİBS aldılar,
-Yerlilerin döviz tevdiat hesapları ise geçen hafta gerçek kişilerde 501 milyon dolar arttı,şirketlerde 304 milyon dolar azaldı ,toplamda 197 milyon dolar arttı.
Yabancılar hisse senedi satmaya,DİBS almaya devam ediyorlar.
Yabancılar Yerel seçimleri takiben Mart sonundan itibaren 19 Ağustos haftasına kadar
-2.2 milyar dolarlık hisse senedi sattılar.
-12.4 milyar dolar DİBS aldılar.
- "carry trade" girişi ise;nisan-haziran 3 aylık dönemde 22.4 milyar dolar,temmuz-ağustos döneminde yavaşlayarak 2.8 milyar dolar toplam 25.2 milyar dolar oldu.
Yabancılar neden hisse senedi satarken DİBS alıyorlar 3 ay önce nedenini yazmıştım.:
Merkez Bankası net döviz rezervleri
*BİN 21.08.2024 Çarşamba
Dış varlıklar 5,170,657,477
Dış yükümlülükler 790,707,912
Bankalar döviz mevduatı 2,788,697,287
Kamu döviz mevduatı 273,611,078
NET DÖVİZ REZERVİ(TL) 1,317,641,200
1USD 33.8465
NET DÖVİZ REZERVİ(USD) 38,929,910
Altın rezervi 50,517,118
Swap ile merkez bankasına 23,212,000
emanet gelen para
Swap hariç net rezerv(altın dahil) 15,717,910
Swap hariç net rezerv(altın hariç) -34,799,208
(+)50.517,118 milyar dolar altın varlık;(-)34.799,208 milyar dolar döviz yükümlülük=(+)15.717,910 milyar dolar merkez bankası net döviz rezervi
https://tcmbblog.org/wps/wcm/connect...at_gelismeleri
Son iki ayda KKM bakiyesi 14 milyar doların üzerinde azalırken vade dönüşünde döviz veya altın olarak tercih edilen miktar yaklaşık 4,7 milyar dolar olmuş...
https://x.com/BloombergHT/status/1826535739863011397
Hazır giyim ve ayakkabı sektörü devletten destek istedi
��Bölgesel asgari ücret
��Asgari ücret desteği
��Uygun orta vadeli kredi
��Özel kur
��İthalatta korumanın kalkması
��SGK yüklerinin azaltılması
:):):)
Friday August 23 2024 Actual Previous Consensus
02:30 AM
JP
Inflation Rate YoY JUL 2.8% 2.8%
02:30 AM
JP
Core Inflation Rate YoY JUL 2.7% 2.6% 2.7%
Powell'ın konuşma metni
August 23, 2024
Review and Outlook
Chair Jerome H. Powell
Four and a half years after COVID-19's arrival, the worst of the pandemic-related economic distortions are fading. Inflation has declined significantly. The labor market is no longer overheated, and conditions are now less tight than those that prevailed before the pandemic. Supply constraints have normalized. And the balance of the risks to our two mandates has changed. Our objective has been to restore price stability while maintaining a strong labor market, avoiding the sharp increases in unemployment that characterized earlier disinflationary episodes when inflation expectations were less well anchored. We have made a good deal of progress toward that outcome. While the task is not complete, we have made a good deal of progress toward that outcome.
Today, I will begin by addressing the current economic situation and the path ahead for monetary policy. I will then turn to a discussion of economic events since the pandemic arrived, exploring why inflation rose to levels not seen in a generation, and why it has fallen so much while unemployment has remained low.
Near-Term Outlook for Policy
Let's begin with the current situation and the near-term outlook for policy.
For much of the past three years, inflation ran well above our 2 percent goal, and labor market conditions were extremely tight. The Federal Open Market Committee's (FOMC) primary focus has been on bringing down inflation, and appropriately so. Prior to this episode, most Americans alive today had not experienced the pain of high inflation for a sustained period. Inflation brought substantial hardship, especially for those least able to meet the higher costs of essentials like food, housing, and transportation. High inflation triggered stress and a sense of unfairness that linger today.1
Our restrictive monetary policy helped restore balance between aggregate supply and demand, easing inflationary pressures and ensuring that inflation expectations remained well anchored. Inflation is now much closer to our objective, with prices having risen 2.5 percent over the past 12 months (figure 1).2 After a pause earlier this year, progress toward our 2 percent objective has resumed. My confidence has grown that inflation is on a sustainable path back to 2 percent.
Turning to employment, in the years just prior to the pandemic, we saw the significant benefits to society that can come from a long period of strong labor market conditions: low unemployment, high participation, historically low racial employment gaps, and, with inflation low and stable, healthy real wage gains that were increasingly concentrated among those with lower incomes.3
Today, the labor market has cooled considerably from its formerly overheated state. The unemployment rate began to rise over a year ago and is now at 4.3 percent-still low by historical standards, but almost a full percentage point above its level in early 2023 (figure 2). Most of that increase has come over the past six months. So far, rising unemployment has not been the result of elevated layoffs, as is typically the case in an economic downturn. Rather, the increase mainly reflects a substantial increase in the supply of workers and a slowdown from the previously frantic pace of hiring. Even so, the cooling in labor market conditions is unmistakable. Job gains remain solid but have slowed this year.4 Job vacancies have fallen, and the ratio of vacancies to unemployment has returned to its pre-pandemic range. The hiring and quits rates are now below the levels that prevailed in 2018 and 2019. Nominal wage gains have moderated. All told, labor market conditions are now less tight than just before the pandemic in 2019-a year when inflation ran below 2 percent. It seems unlikely that the labor market will be a source of elevated inflationary pressures anytime soon. We do not seek or welcome further cooling in labor market conditions.
Overall, the economy continues to grow at a solid pace. But the inflation and labor market data show an evolving situation. The upside risks to inflation have diminished. And the downside risks to employment have increased. As we highlighted in our last FOMC statement, we are attentive to the risks to both sides of our dual mandate.
The time has come for policy to adjust. The direction of travel is clear, and the timing and pace of rate cuts will depend on incoming data, the evolving outlook, and the balance of risks.
We will do everything we can to support a strong labor market as we make further progress toward price stability. With an appropriate dialing back of policy restraint, there is good reason to think that the economy will get back to 2 percent inflation while maintaining a strong labor market. The current level of our policy rate gives us ample room to respond to any risks we may face, including the risk of unwelcome further weakening in labor market conditions.
The Rise and Fall of Inflation
Let's now turn to the questions of why inflation rose, and why it has fallen so significantly even as unemployment has remained low. There is a growing body of research on these questions, and this is a good time for this discussion.5 It is, of course, too soon to make definitive assessments. This period will be analyzed and debated long after we are gone.
The arrival of the COVID-19 pandemic led quickly to shutdowns in economies around the world. It was a time of radical uncertainty and severe downside risks. As so often happens in times of crisis, Americans adapted and innovated. Governments responded with extraordinary force, especially in the U.S. Congress unanimously passed the CARES Act. At the Fed, we used our powers to an unprecedented extent to stabilize the financial system and help stave off an economic depression.
After a historically deep but brief recession, in mid-2020 the economy began to grow again. As the risks of a severe, extended downturn receded, and as the economy reopened, we faced the risk of replaying the painfully slow recovery that followed the Global Financial Crisis.
Congress delivered substantial additional fiscal support in late 2020 and again in early 2021. Spending recovered strongly in the first half of 2021. The ongoing pandemic shaped the pattern of the recovery. Lingering concerns over COVID weighed on spending on in-person services. But pent-up demand, stimulative policies, pandemic changes in work and leisure practices, and the additional savings associated with constrained services spending all contributed to a historic surge in consumer spending on goods.
The pandemic also wreaked havoc on supply conditions. Eight million people left the workforce at its onset, and the size of the labor force was still 4 million below its pre-pandemic level in early 2021. The labor force would not return to its pre-pandemic trend until mid-2023 (figure 3).6 Supply chains were snarled by a combination of lost workers, disrupted international trade linkages, and tectonic shifts in the composition and level of demand (figure 4). Clearly, this was nothing like the slow recovery after the Global Financial Crisis.
Enter inflation. After running below target through 2020, inflation spiked in March and April 2021. The initial burst of inflation was concentrated rather than broad based, with extremely large price increases for goods in short supply, such as motor vehicles. My colleagues and I judged at the outset that these pandemic-related factors would not be persistent and, thus, that the sudden rise in inflation was likely to pass through fairly quickly without the need for a monetary policy response-in short, that the inflation would be transitory. Standard thinking has long been that, as long as inflation expectations remain well anchored, it can be appropriate for central banks to look through a temporary rise in inflation.7
The good ship Transitory was a crowded one, with most mainstream analysts and advanced-economy central bankers on board.8 The common expectation was that supply conditions would improve reasonably quickly, that the rapid recovery in demand would run its course, and that demand would rotate back from goods to services, bringing inflation down.
For a time, the data were consistent with the transitory hypothesis. Monthly readings for core inflation declined every month from April to September 2021, although progress came slower than expected (figure 5). The case began to weaken around midyear, as was reflected in our communications. Beginning in October, the data turned hard against the transitory hypothesis.9 Inflation rose and broadened out from goods into services. It became clear that the high inflation was not transitory, and that it would require a strong policy response if inflation expectations were to remain well anchored. We recognized that and pivoted beginning in November. Financial conditions began to tighten. After phasing out our asset purchases, we lifted off in March 2022.
By early 2022, headline inflation exceeded 6 percent, with core inflation above 5 percent. New supply shocks appeared. Russia's invasion of Ukraine led to a sharp increase in energy and commodity prices. The improvements in supply conditions and rotation in demand from goods to services were taking much longer than expected, in part due to further COVID waves in the U.S.10 And COVID continued to disrupt production globally, including through new and extended lockdowns in China.11
High rates of inflation were a global phenomenon, reflecting common experiences: rapid increases in the demand for goods, strained supply chains, tight labor markets, and sharp hikes in commodity prices.12 The global nature of inflation was unlike any period since the 1970s. Back then, high inflation became entrenched-an outcome we were utterly committed to avoiding.
By mid-2022, the labor market was extremely tight, with employment increasing by over 6-1/2 million from the middle of 2021. This increase in labor demand was met, in part, by workers re****ing the labor force as health concerns began to fade. But labor supply remained constrained, and, in the summer of 2022, labor force participation remained well below pre-pandemic levels. There were nearly twice as many job openings as unemployed persons from March 2022 through the end of the year, signaling a severe labor shortage (figure 6).13 Inflation peaked at 7.1 percent in June 2022.
At this podium two years ago, I discussed the possibility that addressing inflation could bring some pain in the form of higher unemployment and slower growth. Some argued that getting inflation under control would require a recession and a lengthy period of high unemployment.14 I expressed our unconditional commitment to fully restoring price stability and to keeping at it until the job is done.
The FOMC did not flinch from carrying out our responsibilities, and our actions forcefully demonstrated our commitment to restoring price stability. We raised our policy rate by 425 basis points in 2022 and another 100 basis points in 2023. We have held our policy rate at its current restrictive level since July 2023 (figure 7).
The summer of 2022 proved to be the peak of inflation. The 4-1/2 percentage point decline in inflation from its peak two years ago has occurred in a context of low unemployment-a welcome and historically unusual result.
How did inflation fall without a sharp rise in unemployment above its estimated natural rate?
Pandemic-related distortions to supply and demand, as well as severe shocks to energy and commodity markets, were important drivers of high inflation, and their reversal has been a key part of the story of its decline. The unwinding of these factors took much longer than expected but ultimately played a large role in the subsequent disinflation. Our restrictive monetary policy contributed to a moderation in aggregate demand, which combined with improvements in aggregate supply to reduce inflationary pressures while allowing growth to continue at a healthy pace. As labor demand also moderated, the historically high level of vacancies relative to unemployment has normalized primarily through a decline in vacancies, without sizable and disruptive layoffs, bringing the labor market to a state where it is no longer a source of inflationary pressures.
A word on the critical importance of inflation expectations. Standard economic models have long reflected the view that inflation will return to its objective when product and labor markets are balanced-without the need for economic slack-so long as inflation expectations are anchored at our objective. That's what the models said, but the stability of longer-run inflation expectations since the 2000s had not been tested by a persistent burst of high inflation. It was far from assured that the inflation anchor would hold. Concerns over de-anchoring contributed to the view that disinflation would require slack in the economy and specifically in the labor market. An important takeaway from recent experience is that anchored inflation expectations, reinforced by vigorous central bank actions, can facilitate disinflation without the need for slack.
This narrative attributes much of the increase in inflation to an extraordinary collision between overheated and temporarily distorted demand and constrained supply. While researchers differ in their approaches and, to some extent, in their conclusions, a consensus seems to be emerging, which I see as attributing most of the rise in inflation to this collision.15 All told, the healing from pandemic distortions, our efforts to moderate aggregate demand, and the anchoring of expectations have worked together to put inflation on what increasingly appears to be a sustainable path to our 2 percent objective.
Disinflation while preserving labor market strength is only possible with anchored inflation expectations, which reflect the public's confidence that the central bank will bring about 2 percent inflation over time. That confidence has been built over decades and reinforced by our actions.
That is my assessment of events. Your mileage may vary.
Conclusion
Let me wrap up by emphasizing that the pandemic economy has proved to be unlike any other, and that there remains much to be learned from this extraordinary period. Our Statement on Longer-Run Goals and Monetary Policy Strategy emphasizes our commitment to reviewing our principles and making appropriate adjustments through a thorough public review every five years. As we begin this process later this year, we will be open to criticism and new ideas, while preserving the strengths of our framework. The limits of our knowledge-so clearly evident during the pandemi-demand humility and a questioning spirit focused on learning lessons from the past and applying them flexibly to our current challenges.
https://fintables.com/son-bilancolar
Bilançolar kötü gelmeye devam ediyor...Dün akşam gelen 14 bilançonun 9 tanesi zarar etmiş,kalanların 1 tanesi hariç, geri kalanların karı da %37 ile %98 arası değişen oranlarda düşmüş.Borsamız şirketlerinin değerlemelerinin aşırı primli olduğu,aşağıya düşecek epeyce mesafesi olduğu objektif bir bakış açısıyla gözüküyor.
Borsa endeksimizin son değeri 284.5 usd,kabaca 2 yıl önce 13 Temmuz 2022 tarihinde 136.1 usd imiş,hala dolar bazında son 2 yıl içinde %100'ün üzerinde primli ve bunu hak edecek şirket bilançoları gelmiyor.
https://tr.tradingview.com/symbols/BIST-XU100.USD/
Aynı süre içinde MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi ise dolar cinsinden sadece %10.7 artmış.
https://tr.investing.com/indices/msci-emerging-markets
Mesela Hong Kong Hang Seng endeksi aynı sürede %13.2 düşmüş.
https://www.cnbc.com/quotes/.HSI
https://www.ekonomim.com/ekonomi/the...-haberi-762526
The Economist: Türkiye'de zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oluyor!
"The Economist, Türkiye'deki gelir eşitsizliğine yönelik bir analiz yayımladı. Yazıda gelir farkı uçurumunun derinleştiğine dikkat çekilirken hem lüks tüketimin patladığı hem de enflasyon yüzünden düşük ve orta gelirli kesimin alım gücünün eridiği vurgulandı.
-"Türkiye'de son yıllarda gelir adaletsizliği artarken, servet dağılımında da fark açılıyor. En zengin yüzde 1'lik kesim servetin yüzde 40'ını alırken, yüksek enflasyon ortamı da bu makası daha da açıyor. Zenginlerin servetlerinin arttığı bu dönemde, yoksul da daha yoksullaşıyor."
-Hafta içi bir öğleden sonra, İstinye Park AVM'de butikler zarif bir şekilde hareketleniyor. Şehrin Michelin yıldızlı restoranları aylarca dolup taşıyor ve yat limanları dolu. Türkiye'nin en büyük şehrinde, lüks malların tüketimi artarken, şaşırtıcı bir servet patlamasının belirtileri her yerde görülüyor. Zenginler daha da zenginleşiyor: Türkiye'de ultra zenginlerinin (30 milyon dolar veya daha fazla servete sahip olanlar) sayısı 2022 ile 2023 arasında yüzde 10 arttı. Ancak ortalama bir Türk'e daha zengin olduklarını hissedip hissetmediklerini sorun, cevap neredeyse kesinlikle hayır olacaktır"
*******************************
"kara para","kayıt dışı ekonomi" kazançları,yolsuzluk ekonomisi ve ücretlerin ve tasarrufların eritilerek küçük bir zümreye yapılan devasa "servet transferi" küçük bir zümrenin fiyatına bakmadan çılgınca sınırsızca para harcaması talep enflasyonu yaratması sonucunu getirdi.Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ücretlilerin ve emeklilerin satın alma gücünü daha da eriterek ,açlık sınırı altında yaşatarak, talep enflasyonunun geriletebileceğini düşünmek ise tam bir komedi.
Her yıl yüzmilyonlarca TL tüketim yapıp vergi kaydı olmayan binlerce kişi var.Son vergi yasasında "nereden buldun" benzeri bir madde tasarı içinde vardı ve bu maddeye göre kazancının kaynağını gösteremeyenler için, bu kazançlar vergilendirilecekti ama veto yedi.
Bu şekilde devam ederse gelir dağılımı daha da çok bozulmaya enflasyon da çok yüksek kalmaya devam eder.