Originally Posted by
EMLAK
yazdan kalma ayu pençesi ile zor günler geçiren genç çakalın son kışı olabilirdi ...,pençeyle aldığı darbe öyle derindi ki çakal için artık sayılı günler başlamıştı. iyice güçsüz düşen çakalın mutlaka bir av bulması gerekiyordu yaralarının iyileşmesi için ava ihtiyacı vardı,... sonkez gücünü toparladı ve avın peşine düştü. kış geldiğinde orman son birkez yüzüne gülmüştü.
biraz gezinirdikten sonra karşına bir geyik çıktı pusuya yattı ve keskin gözlerini avına dikerek en beklenmedik zamanda saldıracaktı..
ortam sessizliğe bürünmüştü..
o da ne... etrafı birden koyunlar basmıştı.. çakal odaklanamıyordu. şaşkınlığı gizlemiyordu.
bu koyunlar tee tokattan buraya kadar nasıl gelmiş ti ?
neyse şey bulduk yünlüsünümü arıyon diyerek son kez pusuya yattı..
sürü o kadar kalabalıktıki etrafı koyun kokusu sarmıştı..çakal ziyafet sonrası kan banyosu ile kendini ödüllendirecekti.
o da ne... ?
kokuyu alan ayılar kış uykusundan kalkmış ve ormadan gümbür gümbür saldırıya geçmişlerdi.
çakal elini çabuk tutmalıydı.
ortalık savaş alanına dönmüş bütün ayılar sürünün içine dalmış .. pençeler ve koyun parçaları ve meeeeleme sesleri havada uçuşuyordu. kan gövdevi götürmüş heryer kadavraya dönüşüyordu.
meeeleme sesleri dağlarda yankılanıp tekrar ayılara çarpıp dağlara geri sekiyordu..
:drunk::drunk: