-
Canti Orfici (Orfik Sarkilar) siir kitabini yazan Italyan sair Dino Carlo Giuseppe Campana'nin dogum yildonumu (20 Agustos 1885)
Ey gun gormus kibirli dusmus Sicilyali kadin
Limandaki sokagin ruzgar yemis penceresinde
Vapur duduklerinin vagon seslerinin dovdugu kentin bagrinda
Limanlarin o bildik akdenizli kadini;
Pembe kulrengi kentin icinden
Aksamin sesleri sekerek yankilaniyor
ve dingin karanligin, gece seslerine karisip kayboluyordu;
Pencerelerin onunde yildizlar gibi parlak
Liman boyunda oturan ailelerin dolasan golgelerini gordum
ve o akdeniz kentinin damarlarindaki belirsiz sarkilari duydum:
Cunku yogun ve derindi gece.
ve sen Sicilyali kadin, pencerelerin boslugunda
Meme uclarina kadar golgelerine burunmus
Bos golgelerin ve goz kirpan isiklarin
Acimasiz bir oyunu icindeydin
Ey Sicilyali kadin,
Akdeniz gecelerinin ahtapotu.
Limandaki vinclerden biri gicirdadi gicirdadi zincirleriyle
Dingin gecenin boslugunda ve demir kollarinda
Agirlasan nabzinin sesi duyuldu: sen
Sondurmustun penceredeki isigi:
Uzerimizde ciplak gizemli bos
Sinirsiz keskin goruslu o yikinyi. Tirenyen gecesi.
https://lombradelleparole.files.word...pg?w=289&h=396
O Siciliana proterva opulente matrona
A le finestre ventose del vico marinaro
nel seno della citt percossa di suoni di navi e di carri
Classica mediterranea femmina dei porti:
Pei grigi rosei della citt di ardesia
Donavano i clamori vespertini
E poi pi quieti i rumori dentro la notte serena:
Vedevo alle finestre lucenti come le stelle
Passare le ombre de le famiglie marine: e canti
Udivo lenti ed ambigui ne le vene de la citt mediterranea:
Chera la notte fonda.
Mentre tu siciliana, dai avi
Vetri in un torvo gioco
Lombra cava e la luce vacillante
O siciliana, ai capezzoli
Lombra rinchiusa tu eri
La Piovra de le notti mediterranee.
Cigolava cigolava cigolava di cat
La gru sul porto nel cavo de la notte serena
E nelle braccia di ferro
Il debole cuore batteva un pi alto palpito: tu
La finestra avevi spenta: nuda mistica in alto cava
Infinitamente occhiuta devastazione era la notte tirrena
-
Alman Amerikali filozof Paul Johannes Tillichin dogum yildonumu (20 Agustos 1886)
"Insanin varolusu ona yalnizca verilmemistir, ondan istenir de. Insan varolusundan sorumludur ve kendisiyle ne yapmis oldugu ona soruldugunda cevap vermekle yukumludur. Bu soruyu ona yonelten kendi yargicidir, yani kendisi. Boyle bir durumda anksiyete yasanir: goreli bir deyimle, sucluluk anksiyetesi; daha kesin bir deyimle, kendini asagilama ve lanetleme anksiyetesi." Olmak Cesareti
https://images-na.ssl-images-amazon....14PrrVvF-L.jpg
Mans being, ontic as well as spiritual, is not only given to him but also demanded of him. He is responsible for it; literally, he is required to answer, if he is asked, what he has made of himself. He who asks him is his judge, namely he himself, who, at the same time, stands against him. This situation produces the anxiety which, in relative terms, is the anxiety of guilt; in absolute terms, the anxiety of self-rejection or condemnation.
-
Uruguay dogumlu Fransiz sair Jules Laforgue'nun olum yildonumu (20 Agustos 1887)
https://images.slideplayer.fr/39/109...es/slide_4.jpg
Evet, bu dunya tatsiz, ya oteki, palavra.
Boyun egmisim kadere, yasiyarak, bedbin.
Olum gelinceye dek, vakit oldurmek icin.
Icerim, Tanrilarin huzurunda, cigara.
Siz didinin, yarinki zavalli iskeletler;
Ben, gokyuzune dogru kivrilan mavi irmak,
Uyurum bir hudutsuz dalgaya kapilarak,
Etrafta baygin kokulu buhurdanlar tuter.
Cennetteyim, cicek acmis ruyalar aydinlik,
Tuhaf, garip valsler icinde karma karisik;
Sivrisinek korolariyla bir fil akini..
Uyanirim nihayet dilimde misralarini;
Sevinc icinde tatli tatli dinlerim
Nar gibi kizarmis sevgili basparmagimi.
-
Amerikali korku romani yazari Howard Phillips Lovecraft'in dogum yildonumu (20 Agustos 1890)
https://images.linesquotes.com/wp-co......-Quotes.jpg
"Asla bir adama ne is yaptigini sormadim cunku asla ilgilenmiyorum. Benim sordugum sey onun dusunnceleri ve hayalleri. / Non chiedo mai a un uomo che lavoro faccia, perch non mi interessa. Quel che a me interessa, sono i suoi pensieri e i suoi sogni."
"Disari cikip bu inanilmaz derecede eski kasabanin mehtapsiz, dolambacli sokaklarina daldik; perdeleri cekili pencerelerdeki isiklar birer birer soner ve Sirius Yildizi, her kapi araligindan sessizce cikarak cadde boyunca ilerleyen yuruyus alayina katilan kukuletali, pelerinli sekillerden olusan bu kalabaligi yan gozle suzerken yuruyusumuze devam ettik; gicirdayan tabelalari, ucgen catilari, saz catilari ve baklava dilimi pencereleri gectik; curuyen evlerin birbirine yaslanarak birlikte ufalanmaya devam ettigi yerlerdeki sarp sokaklari astik; asagi yukari hareket eden fenerlerin tekinsiz, sarhos takimyildizlari olusturdugu acik alanlardan ve kilise avlularindan kayar gibi sessizce ilerledik.
Cit cikarmadan ilerleyen bu kalabaligin arasinda dilsiz rehberlerimi takip ettim; inanilmaz derecede hafif dirsek darbeleriyle durtuldum ve anormal derecede yumusak gogus ve karinlarla SIKISTIRLDIM ama ne bir yuz gordum ne de bir ses duydum. Insana urkuntu veren yuruyus kollari yukariya dogru, hep yukariya dogru yuruyorlardi; yuruyenlerin hepsinin, kasabanin ortasinda yer alan yuksek bir tepenin uzerindeki buyuk beyaz bir kilisenin de bulundugu butun yollarin odak noktasi olan bir alanda toplanmakta olduklarini gordum. Bu kilise, yolun dagi astigi noktada, alacakaranlikta Kingsport'u ilk defa gordugumde gozume carpmis ve korkuyla titrememe yol acmisti; cunku Aldebaran yildizi bir an icin kilisenin hayaletimsi sivri kulesine takilip kalir gibi olmustu." Cthulhu'nun Cagrisi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"We went out into the moonless and tortuous network of that incredibly ancient town; went out as the lights in the curtained windows disappeared one by one, and the Dog Star leered at the throng of cowled, cloaked figures that poured silently from every doorway and formed monstrous processions up this street and that, past the creaking signs and antediluvian gables, the thatched roofs and diamondpaned windows; threading precipitous lanes where decaying houses overlapped and crumbled together, gliding across open courts and churchyards where the bobbing lanthorns made eldritch drunken constellations.
Amid these hushed throngs I followed my voiceless guides; jostled by elbows that seemed preternaturally soft, and pressed by chests and stomachs that seemed abnormally pulpy; but seeing never a face and hearing never a word. Up, up, up the eerie columns slithered, and I saw that all the travellers were converging as they flowed near a sort of focus of crazy alleys at the top of a high hill in the centre of the town, where perched a great white church. I had seen it from the road's crest when I looked at Kingsport in the new dusk, and it had made me shiver because Aldebaran had seemed to balance itself a moment on the ghostly spire."
-
Norvecli sair ve roman yazari Tarjei Vesaasin dogum yildonumu (20 Agustos 1897)
Kar yigini damla damla eriyip gider... ve icinde kara bir iz belirir, vadideki ve tepenin ustundeki kar tabakasi ile birlikte dalgalanan bu kara yaratiklarin izi ve damla damla eriyip gider. Garip bir ani: karanlikta kara yaratiklarin acele konusmasi, yumusak gecede soguk hecelemeler arasinda kilometrelerce. Simdi her sey sari bir su halinde eriyip gidiyor ya da sari golcuklerde kaliyor.
https://theasylum.files.wordpress.co...-707.png?w=620
The snow drift trickles away... and it has a black stripe inside it, a stripe of black creatures that undulates with the layer of snow over hill and dale and trickles away. A strange memory: a hurrying of black creatures in the darkness, league upon league in a mild night between the cold spells. Now everything is trickling away as yellow water or standing still in yellow puddles.
-
Ermeni Italyan ressam (Grigor Shildian) Gregorio Sciltianin dogum yildonumu (20 Agustos 1900)
Masquerade, 1936
https://media.mutualart.com/Images/2...279f31fcc.Jpeg
Sogno di una Notte di Mezza Estate, 1957
https://media.mutualart.com/Images/2...14478939f.Jpeg
-
1959 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu alan Italyan sair ve edebiyat elestirmeni Salvatore Quasimodo'nun dogum yildonumu (20 Agustos 1901)
http://slideplayer.it/slide/537418/1...+MIO+TEMPO.jpg
Hala tas elinde dusunde hala sapan
cagimin insani. Ucaktaydin,
kanatlari olum ve kotuluk tasiyan,
gordum seni- ates arabasinda, daragaclarinda,
iskence carklarinda, gordum: sendin,
kiyima inanan biliminle, yanilmaz,
asksiz, Isasiz. Oldurdun yine
hep oldurdugu gibi atalarin oldurdugu gibi
Insani ilk goren hayvanlari.
Ve bu "Daga gidelim" dedigi gunku
koku kardesin kardese bu kan
kokusu. Ve sana kadar gunune kadar
gelen o soguk inatci yanki.
Unutun ey ogullar topraktan yukselen
kan bulutlarini unutun babalarinizi:
kul altinda kalmis mezarlari,
ruzgar yureklerini karakuslar almis.
https://68.media.tumblr.com/bc9de791...5a6o1_1280.jpg
Alevlerin alacakaranliginda
aydinlik ellerini ozluyorum:
mese kokan, gul kokan,
ve olum. Eski kis.
Kuslar yem ararken, birden,
karin altinda kaldilar;
sozcukler de oyle.
Biraz gunes, aynasi bir melegin,
sonra inen sis, agaclar ve biz
sabahin solugundan yaratilmis.
https://image.slidesharecdn.com/sici...?cb=1361706435
Gece bitti
Ay eriyor dogan gunde
Batti batacak sulara
Bu ovada Eylul ne kadar diri
Cayirlar yemyesil
Bahar topraklari sanki guneyde
Biraktim esi dostu
Eski bahcelere gittim gizli gizli
Seni anmak icin tek basima
Sen Ay'dan otelerde bir yerdesin
Burada gun dodarken
Nal sesleri gelirken kaldirimlardan
-
Fransiz ressam Christian Jacques Brardin dogum yildonumu (20 Agustos 1902)
Le Clown Rouge et Scne de rue, 1943
https://media.mutualart.com/Images/2...f2264e2b9.Jpeg
Self-portrait, 1943
https://upload.wikimedia.org/wikiped...f-portrait.jpg