https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...a4&oe=59520F2B
Printable View
Cumhurbaşkanlığı yemin metnini hatırlatayım...
Mevcut anayasada da böyle yazıyor.. Değişikliklik teklifinde de değiştirilmesine dair bir ibare yok..
Sakince, nokta ve virgüllere riayet ederek seslice okuyunuz..
Gerekirse bir daha okuyunuz...
Sonra da "dünyanızı da, ahiretinizi de tehlikeye atmayın," cümlesini düşünün..
MADDE 103- Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde
andiçer:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü,
milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk
ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve
adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden
ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi
tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum
ve şerefim üzerine andiçerim.”
Kaynak << https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf >>
Omaha/Günaydın,
siz de "Allah'ım, ABD'nin attığı füzeleri isabetli kıl" duası yaptınız mı?
http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarla...ahawk-1781262/
Sene 1964.
Amerikan donanmasına ait USS Maddox ve USS Turner Joy isimli destroyerler, Tonkin
Körfezi'nde devriye geziyordu. 4 Ağustos akşamı saat tam 20.40'ta Kuzey Vietnam
hücumbotlarının saldırısına uğradılar. Torpiller kılpayı sıyırıp geçiyordu. Maddox'un
komutanı bir yandan toplarını ateşleme emri veriyor, bir yandan da bölgedeki uçak
gemisi USS Ticonderoga'ya yardım çağrısı yapıyordu. 16 jet derhal yetişti ama,
Vietnamlılar kaçmıştı.
Yok öyle kaçmak!
ABD başkanı Johnson kararname hazırlattı, ABD'ye yönelik saldırganca
püskürtmek ve "dünya barışı" için yetki istedi. Temsilciler Meclisi ve Sena
alkışladı. "Misilleme yetkisi" verildi. Başkan teşekkür konuşması yaptı, sonra gitti
Vietnam'ın havadan bombalanmasını emretti.
İki milyon Vietnamlı öldü.
40 sene sonra 2005'te... ABD Ulusal Güvenlik Ajansı "devlet sırrı" niteliğindeki
belgelerin gizliliğini kaldırdı. Tonkin Körfezi'nde yaşandığı iddia edilen ve
mazeret olarak kullanılan hadisenin, baştan sona istihbarat yalanı olduğu
Destroyerlere saldırı maldırı olmamıştı. Hepsi tezgahtı.
Çünkü... Vietnam'daki "kardeş kavgası" 0 güne kadar örtülü şekilde fıştıklanıyordu
Amerikan karşıtı Vietnam'da suikastlar, sabotajlar tertipleniyor, isyanlar çıkarılıyor, buna
rağmen Amerikan yandaşı Vietnam vaziyete hakim olamıyordu. Yandaşlara silah
teçhizat, para veriliyor, becerilemiyor, sonuç alınamıyordu. Öbürlerinin topraklarını
savunma ruhu, yandaşlarda yoktu.
Şırrak, Tonkin yalanı İcat edildi. ABD basını yangına körükle gitti, nasıl kalleşce saldırıya
uğradıklarını ballandıra ballandıra yazdılar, milliyetçi duyguları kışkırttılar. I
Johnson televizyona çıktı, ağlamaklı ses tonuyla, ulusa sesleniş konuşması yaptı cesur lider ayaklarıyla kahraman Oldu.
Bilahare...
Aynı filmi Irak'ta izledik.
Ülkeyi parça parça edip, petrolün üstüne oturmak İçin, peşmergeleri ayaklandırdılar
aşiretleri kalkıştırdılar, CIA kamplarında eğittiler, silah verdiler, olmadı, Saddamı'ı
devirmeyi bi türlü başaramadılar.
Şırrak, kitle İmha silahları var, kimyasal biyolojik silahları var, tetiğe basmak üzere
komşu ülkelerdeki milyonlarca masum insanı katledecek dediler. Dumanı tüten füze rampası
fotoğrafları yayınladılar. Boru gibi bi şeylerin videosunu televizyonlarda gösterip bunun
İsmi "cehennem topu†dediler, bu topla ateş ettiğinde tee Paris'i vurabiliyor
mermi atabiliyor dediler.
Bir milyon Iraklı Öldü.
Irak'a özgürlük geldi zannederek, şıpıdık terlikleriyle Saddam'ın heykelini
Iraklıların hepsi imha edildi. Bu zavallı saftiriklerin hepsini gömdükten sonra
ortağı İngiltere'nin başbakanı Tony Blair çıktı, kimyasal silah filan olmadığını istihbaratın
komple uydurma olduğunu itiraf etti, hepsi yalandı, özür dilerim dedi.
Halbuki... O kimyasal silah yalanıyla bir milyon Iraklı'nın canına okunurken
ne diyordu asrın liderimiz?
"Irak'ta savaşan Amerikalı kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine
dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz" diyordu.
Ve, geldik Suriye'ye...
Ülkeyi bölmek için, Kürdistan petrolüne koridor açmak için, Afganistan'dan Sudan'a
dünyada ne kadar köktendinci terörist varsa, alayını organize edip, Suriye saldılar
olmadı, beceremediler.
Şırrak, kimyasal silah kullanıldı diyerek, füze fırlatmaya başladılar.
Başta bizim yalakalar olmak üzere, tüm Batı basını fotokopiyle çoğaltılmış
manşetleri attı, "günahsız çocuklara karşı kimyasal silah kullanan acımasız
Esad'a tomahawk yağdı."
Kendi payıma, düne kadar bazı belirsizlikler vardı ama, bugün itibariyle şüphem kalmadı
Demek ki, Esad hakikaten kimyasal filan kullanmadı!
ALINTI
''Allah Kur'anda Şura suresi 38. Ayette "ailede, işte, ülke yönetiminde ve her türlü yönetimde şurayı emretmektedir." Şura mana olarak; konsey, meclis, kurul, demokrasi, cumhuriyet demektir. Referandumda yetkilerin bir kişide toplanması için EVET dediğimizde, Kur'ana ve Allahın emirlerine karşı gelmiş ve günahın dibine batmış olmuyor muyuz? EVET diyerek ALLAHA Karşı gelmemizi mi istiyorsunuz? Ben Allah, Kur'ana inanıyorum o yüzden EVET diyemem. Siz inanmıyorsanız EVET deyin Allaha karşı gelin….''
Mhp tabanından bir serzeniş..
"Ee be başbuğ.. e be başbuğ Bahçeli...
Madem evet diyecektin de..
Madem bunlarla ittifaka girecektin de..
Haziran seçimlerinden sonra girseydin de ittifaka, koalisyona evet deseydin de...
Kasım seçimleri olmasaydı..
Hükümete ortak olsaydın da.. temizleseydin ya fetöcüleri.. darbe kalkışmalarına engel olsaydın ya..
Sana güvenmiyoruz artık... sen bizim başbuğumuz değilsin artık..
Referanduma da HAYIR, sana da HAYIR..
Kusura bakma ama... Biz koyun değilz, biz kurt'uz.. kurt.. bozkurt..."
RUMENİGGE, ben senin yerinde olsam resmini acilen değiştiririm !
https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...69&oe=59580FAE