Wolfgang Amadeus Mozart'in Apollo et Hyacinthus (Apollon ve Hyakinthos) operasi ilk kez 13 Mayis 1767'de Salzburg Universitesi The Great Hall’de sahnelendi.
https://images-na.ssl-images-amazon....dtL._SS500.jpg
Printable View
Wolfgang Amadeus Mozart'in Apollo et Hyacinthus (Apollon ve Hyakinthos) operasi ilk kez 13 Mayis 1767'de Salzburg Universitesi The Great Hall’de sahnelendi.
https://images-na.ssl-images-amazon....dtL._SS500.jpg
Fransiz doga tarihcisi, bilim adami ve zoolog Georges Cuvier’in olum yildonumu (13 Mayis 1832)
"Neden kimse fosillerin, tek baslarina bile Dunya'nin olusumuna yonelik bir teoriye gebe oldugunu gormedi ve neden kimse, fosiller olmaksizin hic kimsenin yerkurenin birbirini takip eden caglardan olustugunu hayal edemeyecegini dusunemedi?" Yerkurenin Yuzeyindeki Devrimler Uzerine Soylev: Hayvanlar Alemi'ndeki Degisimler
https://www.undergroundbooks.net/pic...ium/2479_1.JPG
"Why has not anyone seen that fossils alone gave birth to a theory about the formation of the earth, that without them, no one would have ever dreamed that there were successive epochs in the formation of the globe."
Naturalizm akimininin temsilcisi Fransiz yazar Alphonse Daudet’nin dogum yildonumu (13 Aralik 1840)
“Kuzey ruzgarinin ya da yildizin çok siddetli esmedigi zamanlarda, gelip, deniz kenarindaki iki kayanin arasinda, martilarin, karatavuklarin, kirlangiclarin ortasinda oturur ve denizi seyretmenin verdigi saskinlik ve tatli bitkinlik icinde orada neredeyse butun gun kalirdim. Bu guzel ruh sarhoslugunu bilirsiniz, degil mi? Insan dusunmuyor, hayal kurmuyor. Butun benliginiz sizden kaciyor, ucuyor, dagilip gidiyor. Orada, denize dogru dalan marti, guneste iki dalga arasinda yuzen kopuk parcasi, uzaklasan su geminin beyaz dumani, kirmizi yelkenli su kucuk mercan gemisi, su su kabarcigi, su sis yumagi, her sey olursunuz, ama kendiniz haric...”
https://2.bp.blogspot.com/-0bAXf-lta...y+Windmill.jpg
“When the mistral or tramontana didn't blow too hard, I used to settle down between two rocks, down by the sea amongst the gulls, blackbirds, and swallows, and stayed there nearly all day in that state between stupor and despondency which comes from contemplating the sea. Have you ever experienced that sweet intoxication of the soul? You don't think; you don't even dream; your whole being escapes, flies away, expands outwards. You are one with the diving seagull, the light spray across the wave tops, the white smoke of the ship disappearing over the horizon, the tiny red sailed boat, here and there a pearl of water, a patch of mist, anything not yourself…”
“Eger kirlarda gecelemisseniz, herkesin uyudugu vakitlerde, issizligin ve sessizligin arasindan gizemli bir dunyanin uyandigini bilirsiniz. Sular iyice duru bir sesle cagildar, gollerde kucuk alevler pirildar, daglarin butun golgeleri rahatca gezinmeye baslar; dallarin uzadigini, otlarin yeserdigini duyar gibi olursunuz.” Degirmenimden Mektuplar
https://d28hgpri8am2if.cloudfront.ne...5584410_hr.jpg
“If you have ever passed the night in the open under the stars, you will know that while we are sleeping a mysterious world awakens in the solitude and in the silence. Then the streams sing even more clearly, and on their pools dance little lights like flames and go as they will, and the air is filled with faint rustlings, imperceptible sounds, as if one were hearing the branches burgeoning and the grass growing.“
Turk Milli Sairi ve Milletvekili Mehmet Emin Yurdakul’un dogum yildonumu (13 Mayis 1869)
Ey Turkeli, senin adin bu dunyada en hos sestir;
Senin fikrin, akla gelen her manadan mukaddestir;
Senin duygun yureklerin en mubarek sevdasidir.
Senin derdin beyinlerin en atesli hummasidir.
Sen feryada baslayinca: Tamah, garez hepsi susar;
Muhabbetler senin aziz hukukuna yer hazirlar,
Yanaklara aci veda goz yaslari agu doker;
Besiklere, mabetlere, her bucaga yaslar coker.
Bu saatte alim, cahil, masum, cani butun millet:
Nutuklarla, siirlerle, dualarla, bayraklarla,
Altinlarla, demirlerle, yumruklarla, tirnaklarla....
Senin asil hayatina kahramanca hizmet eder
Ve her oglun can verirken: ‘olum guzel talihtir!’ der;
Benden senin her fedakar evladina yuz bin hurmet!...
https://content.babil.com/urun/7d18c...58cb/Front/Big
Turk, your name is the loveliest sound in this world;
Your idea comes pure, all its meaning sacred;
Your heart’s emotion is the holiest love;
Your mind’s pain is the wildest fever.
When your cry begins; greed, malice, all else stops;
Love prepares the ground for your holy law;
Your cheeks shed painful tears of farewell;
In cradles, temples, in every corner you mourn.
At this time wise, ignorant, innocent, criminal, the whole nation;
With speeches, with poems, with prayers, with flags,
With gold, with iron, with fists, with fingernails…
Heroically serve your noble life;
And all your children, when giving their life, say: “Death is good fortune!”
To your self-sacrificing sons I offer one hundred thousand tributes…
Pablo Picasso ile Kubizm akimini baslatan Fransiz ressam ve heykeltiras Georges Braque'in dogum yildonumu (13 Mayis 1882)
Bottiglie e pesci (Bottles and fish, 1910-1912)
http://libreriamo.it/public/bottiglia%20e%20pesci.jpg
Violino e Pipa (Violin and Pipe, 1913)
http://libreriamo.it/public/bottiglia%20e%20pipa.jpg
Brezilyali sair Murilo Mendes’in dogum yildonumu (13 Mayis 1901)
Bu yuzyilin baslarinda dogmadim ben.
Sonsuzluk icinde dogdum.
Ust uste birikmis binlerce hayattan dogdum.
Ust uste bir yigin huzunden dogdum.
Iyilikle kotulugu tanimak icin geldim dunyaya
Iyiyi kotuden ayirmak icin geldim.
Sevilmeden sevmek icin geldim.
Cocuklari avutmak icin geldim.
Zengin olmak icin
Baska zenginleri yikmak icin gelmedim.
Atalarimin bana biraktigi
Bu huzunden ve sikintidan kurtulmak icin geldim.
Zamanin gucluklerine katlanmaya
Ve geldigim sonsuzluktaki ilkeyi dogrulamaya geldim.
Seytani taslamaya geldim.
Esin meleklerine bosvermeye geldim.
Insanligin sesinin tek ses kalacagini
Iscilerin ve patronlarin sesini bastiracagini
Soylemeye geldim.
Beni yaratani yavas yavas tanimaya geldim,
Gorunce gozlerim kor olmasin diye.
http://ombrelo.com.br/wp-content/upl...ILO-MENDES.png
I wasn't born in the beginning of this century:
I was born on eternity's plane,
I was born from a thousand superimposed lives
I was born from tenderness unfurled a thousand strong
I've come to learn good and evil
And to separate evil from good.
I've come to love and to be unloved.
I've come to ignore the great and comfort the small.
I haven't come to build my own wealth
Or to destroy the wealth of others.
I've come to quell the formidable weeping
Previous generations vouchsafed me.
I've come to experience doubt and contradiction.
I've come to suffer the influences of time
And to affirm the eternal beginning from whence I came.
I've come to hand out inspiration to the muses.
I've come to announce that the voice of humankind
Will muffle the voices of siren and machine,
And that the essential word of Jesus Christ
Will tame the words of boss and worker.
I've come to know God my creator little by little,
Because If I saw him suddenly, unprepared, I would die.
Ingiliz hikaye, roman ve oyun yazari Daphne du Maurier'in dogum yildonumu (13 Mayis 1907)
"Simdi pencerede kucuk kuslar vardi. Gagalarinin yumusak vurusundan, kanatlarinin hafif hisirtisindan tanimisti. Sahinler pencereye gelmemislerdi. Saldirilarini kapiya yoneltmislerdi. Nat yarilan tahtanin parcalanirken cikardigi sesi dinlerken dusunuyordu. Vuran gagalarin, iceriyi goren gozlerin gerisinde bu kucucuk beyinlerde kim bilir kac milyon yillik ani birikmisti. Bu birikim simdi onlari makinalarin usta sasmazligiyla insanoglunu yok etme icgudusuyle harekete gecirmisti."
https://images-na.ssl-images-amazon....1DRKZRJATL.jpg
"The smaller birds were at the window now. He recognized the light tap-tapping of their beaks, and the soft brush of their wings. The hawks ignored the windows. They concentrated their attack upon the door. Nat listened to the tearing sound of splintering wood, and wondered how many million years of memory were stored in those little brains, behind the stabbing beaks, the piercing eyes, now giving them this instinct to destroy mankind with all the deft precision of machines."ť
Israilli yazar (Solomon Naumovich Rabinovich) Sholom Aleichem’in olum yildonumu (13 Mayis 1916)
"Yoksul adam tavuk yerse ya tavuk hastadýr.ya da adam. / When a poor man eats a chicken, one of them is sick” Damdaki Kemanci
https://images-na.ssl-images-amazon....10UV1lVVgL.jpg
“Atasozunun dedigi gibi: Eger Tanri butun delileri dinleseydi, ne guzel bir dunya olurdu bu. / As the saying goes, if God listened to fools, the world would have another face.”
https://images.gr-assets.com/books/1...813l/32736.jpg
“Demezler mi ki: ‘Asker misin, barut kokusuna dayanmalisin.’ Tipki kirik testi meselesine benzer bu. Büutun dunya dedim, bir ruyadir. / As they say, if you're a soldier you must smell gunpowder. 'Man is likened to a broken pot'- — the whole world,"
Turk senarist, sair ve roman yazari Vedat Turkali’nin (Abdulkadir Pirhasan) dogum yildonumu (13 Mayis 1919)
https://www.tandfonline.com/na101/ho...213.fp.png_v03
Salkim salkim tan yelleri estiginde
Mavi patiskalari yirtan gemilerinle
Uzaktan seni dusunurum Istanbul
Binbir direkli Halicinde aksam
Adalarinda bahar
Suleymaniyende gunes
Hey sen guzelsin kavgamizin sehri
Ve uzaklardan seni dusundugum bugunlerde
Bakislarimda aksam karanligin
Kulaklarimda sesin Ýstanbul
Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni dusundugum bugunlerde
Sen simdi haramilerin elindesin Istanbul
Plajlarinda karaborsacilar
Yagli govdelerini kuma sermistir.
Kurtajli genc kizlar cilve yapar karsilarinda
Balikpazarinda depoya kacirilan fasulyenin
Meyvesini birlikte devsirirler
Sen simdi haramilerin elindesin Istanbul
Et tereyagi seker
Padisahin uc ogludur kenar mahallelerinde
Yumurta masaliyla buyutulur cocuklarin
Hurriyet yok
Ekmek yok
Hak yok
Kollarin ardindan baglandi
Kesildi yolbaslarin
Haramilerin gayrisina yasamak yok
Fransiz sair, roman ve oyun yazari Jean (Francois Victor) Aicard'in olum yildonumu (13 Mayis 1921)
Oh ! Vakit tatli ve sakin, yazin, gunes tepenin arkasina
Gizlenip yari battiginda
Simdi, zaman zaman hareketsiz, bitkin agaclar
Dogan esintiyle heyecanlaniyorlar ;
Golgenin ilik oldugu saatin agir ugultusunda,
Cagirmalardan ve gulusmelerden olusan tatli bir bagrisma
Onu izliyor ; bu, insanlarin isten dondukleri andir,
Katirlari ve koyunlari cikardiklari zamandir,
Issiz kuyunun yanindaki yalaga gidiyorlar.
Uzaklarda adimlarin altinda, yerin cinladigini hissediyorlar;
Uzakta gec kalmis bir Agustos bocegi hala titremekte ;
Orada, tozun altin oldugu buyuk yolun ustunde,
Bir araba, sallana sallana gicirdiyor donerken donemecte ;
Yolun iki kenarindaki, bagda ve zeytinlikte,
Hala gunun tozlu beyaz dallari silkeleniyor ;
Ve o sirada her yerde, cevredeki esiklerde,
Agir salkimin sarktigi asmanin golgesinde,
Ardýisira kopegi sicrayip havlayan kadin ciftci,
Goruntusu istah acan tabaklari masaya yerlestiriyor,
Aksam her taraftan duyulabiliyor
(Zira bu, konulan masanin su anda bekledigi
Soguk suyun kuyudan cekildigi hos ve sakin saatti),
Ve, her taraftan, tekrarlanan yankida,
Bir esintinin getirdigi, sen cigliklar arasinda,
Zayif dusmus sarkilari, kovalarin ve cikriklarin
Yumusak gicirtilarini cevrende duyuyorsun.
http://www.amisdejeanaicard.free.fr/...damour-001.jpg
Oh ! l'heure douce et calme, en été, quand décline
Le soleil ŕ demi caché par la colline !
Immobiles tantôt, les arbres languissants
A présent sont émus par des souffles naissants ;
Au bourdonnement lourd de l'heure oů l'ombre est tičde
Un bruit doux, fait d'appels et de rires, succčde ;
C'est l'instant oů les gens, revenus du travail,
Font sortir le mulet et le menu bétail,
Et vont ŕ l'abreuvoir, prčs du puits solitaire.
On entend sous des pas lointains sonner la terre ;
La cigale attardée au loin frémit encore ;
Lŕ-bas, sur la grand'route, oů la poussičre est d'or,
La charrette, au tournant, grince en s'ébranlant toute ;
La vigne et l'olivier, aux deux bords de la route,
Secouent leurs blancs rameaux poudreux encore du jour ;
Et tandis que partout sur les seuils d'alentour,
A l'ombre de la treille oů pend la lourde grappe,
La fermičre, aprčs qui le chien bondit et jappe,
Dresse la table aux plats appétissants ŕ voir,
On peut de tous côtés entendre dans le soir
(Car c'est l'heure agréable et tranquille oů l'on puise
Cette eau fraîche qu'attend déjŕ la table mise),
On peut entendre autour de soi, de tous côtés,
Parmi les cris joyeux dans l'écho répétés,
Et les chansons qu'un souffle au loin porte affaiblies,
Le grincement mouillé des seaux et des poulies.
Amerikali komedyen, aktris, sarkici ve Altin Kizlar (Golden Girls) dizisinin Dorothy Zbornak karakteri Beatrice ‘Bea’ Arthur’un dogum yildonumu (13 Mayis 1922)
https://i.gifer.com/9QM8.gif
https://i.gifer.com/3PzV.gif
Polonya asilli Amerikali fantezi ve bilim kurgu yazari Roger Zelazny'nin olum yildonumu (13 Mayis 1937)
"Yalan soyledim. Soylediklerine kendim de hic inanmadim ve hala da inanmiyorum. Baska bir yok da secebilirdim kolaylikla. Sozgelimi, Nirriti'nin dinini. Ancak carmiha gerilmek cok acitiyor. Islam denilen bir inanci secebilirdim, ancak onun da Hinduizmle ne kadar ic ice oldugunu biliyorum. Benim secimim esinlenmeyle degil, hesap kitapla oldu ve ben bir hicim." Isik Tanrisi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"I lied. I never believed in it myself, and I still don't. I could just as easily have chosen another way, say, Nirriti's religion, only crucifixion hurts. I might have chosen one called Islam, only I know too well how it mixes with Hinduism. My choice was based upon calculation, not inspiration, and I am nothing."
Amerikali aktor ve yapimci Harvey Keitel'in dogum gunu (13 Mayis 1939)
https://media.giphy.com/media/DeOa0SqsDH5sc/giphy.gif
https://25.media.tumblr.com/2745c496...sn7wo1_500.gif
22 Grammy Odullu Amerikali sarkici, soz yazari, muzisyen (Stevland Hardaway Morris) Stevie Wonder'in dogum gunu (13 Mayis 1950)
https://media1.tenor.com/images/b329...itemid=5210084
Iki Akademi Odulune sahip Amerikali aktor Gary Cooper'in olum yildonumu (13 Mayis 1961)
https://68.media.tumblr.com/7e9529e4...xjnoo1_500.gif
https://static.tumblr.com/pv2wopz/Lxsm37mud/naf-13.gif
Italyan yonetmen, yazar ve sair Pier Paolo Pasolini’nin Sahinler ve Serceler (Uccellacci e Uccellini) filmi 13 Mayis 1966 tarihinde Cannes Film Festivali'nde gosterime girdi.
https://pbs.twimg.com/media/C_p-QYzXgAA3w-a.jpg
Azinlik raporu (Minority Report - Rapporto di minoranza, 2002) filminin Agatha karakteri, Golden Globe Odullu Ingiliz aktris Samantha Morton’in dogum gunu (13 Mayis 1977)
https://secure.i.telegraph.co.uk/mul...n_1391346c.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....0,1200_AL_.jpg
Elton John, 14.studyo albumu 21 at 33’yi 13 Mayis 1980’de Mercury Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....1bNUFh27GL.jpg
Ingiliz rock grubu Dire Straits, 5.studyo albumu Brothers in Arms'i 13 Mayis 1985'de Vertigo Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://m.media-amazon.com/images/M/...4,1000_AL_.jpg
Amerikali metal grubu Dokken, 10 Studyo albumu Lightning Strikes Again’i 13 Mayis 2008’de Rhino (Amerika) ve Frontiers (Avrupa) etiketiyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....L._SL1088_.jpg
https://media.giphy.com/media/AfOXVInSWyMb6/giphy.gif
15 Mayis Uluslararasi Aile Gunu
https://www.desicomments.com/dc3/06/265398/265398.gif
Italyan erken ronesans donemi ressami Domenico Veneziano'nun olum yildonumu (15 Mayis 1461)
Adorazione dei magi (Adoration of the magi, 1439)
http://www.historical-costumes.eu/02..._gro%C3%9F.jpg
Italyan ressam Onorato Carlandi'nin dogum yildonumu (15 Mayis 1848)
Paesaggio della campagna romana (Landscape of the Roman countryside)
https://pbs.twimg.com/media/C_23LDZWAAAdKwe.jpg
Cocuk kitaplariyla taninan, Oz Buyucusu'nun yazari, Amerikali yazar L. Frank Baum'un dogum yildonumu (15 Mayis 1856)
" ‘Neden bu guzel ulkeyi birakip o Kansas dedigin, kurak, gri yere gitmek istedigini anlayamiyorum."
‘Beynin yok da ondan,’ diye yanitladi kiz.’Biz etten kemikten yapilmis insanlar, guzel bir ulkede yasamaktansa, ne kadar bunaltici ya da gri olursa olsun evlerimizi tercih ederiz.Ev gibisi yoktur.’
Korkuluk icini cekti. ‘Tabi ki anlayamiyorum.’ dedi. ‘Sizin baslarinizda, benimki gibi samanla dolu olsaydi, guzel yerlerde yasardiniz ve Kansas'da hic kimse olmazdi. Beyinlerinizin olmasi Kansas icin buyuk bir sans." Oz Buyucusu
https://pbs.twimg.com/media/C_3Pg4VXcAIegpe.jpg
“ ‘I cannot understand why you should wish to leave this beautiful country and go back to the dry, gray place you call Kansas.’
‘That is because you have no brains," answered the girl. "No matter how dreary and gray our homes are, we people of flesh and blood would rather live there than in any other country, be it ever so beautiful. There is no place like home.’
The Scarecrow sighed.’Of course I cannot understand it,’ he said. ‘If your heads were stuffed with straw, like mine, you would probably all live in beautiful places, and then Kansas would have no people at all. It is fortunate for Kansas that you have brains.’ ”
Avusturyali oyun ve roman yazari Arthur Schnitzler’in dogum yildonumu (15 Mayis 1862)
—Nereye?
— Nereye mi? O gece babamin parayi gomdugu yere.
—Demek gommus!
—Evet, ya... yerini unutmus.
—Unutmus mu?
—Evet , unutmus . Yirmi sene parasinin nerede oldugunu bilmeyen zengin biri olarak yasamis. Harika, degil mi? Ancak olum doseginde hatirladi.
—Nasil? Ne bicim bir masal bu?
—Hayir , gercek bay Kont! Sonra yine ayni hayat! Bitmeyen istirap... Zengin olup ihtiyac icinde kivranmak ... Sonra ben ! Sonra birden benim elime gecti. Artik ben, bagimsiz biriyim...
https://images-eu.ssl-images-amazon....14G9xvg2CL.jpg
—Wohin?
—Wohin? Dorthin, wo mein Vater an jenem Abend das Geld vergraben hatte.
—Also doch vergraben!
—Ja... und er vergaß die Stelle.
—Vergaß?
—Ja – vergaß sie. Zwanzig Jahre lebte er so hin, als ein reicher Mann, der nur nicht wußte, wo er sein Geld liegen hatte. Köstlich, nicht? Und auf dem Totenbette fiel es ihm ein.
—Wie? Was ist das für ein Märchen?
—Nein, Wahrheit, Herr Graf! Und dieses Leben! Die ewige Qual... als reicher Mann darben zu müssen... Und ich! Plötzlich fiel es mir zu! Und ich stand da als ein Unabhängiger...
Amerikali sair Emily Dickinson'in olum yildonumu (15 Mayis 1886)
http://images.slideplayer.com/13/406...s/slide_20.jpg
En huzunlu ses en tatli ses
En cilgin ses buyuyen,
Kuslarin sesidir baharda,
Gece hos bir tat birakip giderken.
Mart'la Nisan arasýndaki cizgi
O buyuk sihirli sinir
Otesinde Yaz, nefes alsa duyulur
Yakinlikta, kararsizliklar yasamaktadir.
Umut, o tuylu nesne
Ki vermez asla hic ara,
Tuner ruhun icine
Ceker sozsuz makara,
En tatli borada duyulur otusu;
Cok siddetli bir saganak
O sicacik tutan kucuk kusu
Bozabilir ancak.
Onu en soguk ulkede
Ve en yabanci denizde isittim;
En uc noktada bile, yine de
Istemedi tek kirintimi benim.
https://pbs.twimg.com/media/C_aj7huW0AAbeNs.jpg
Bir kitap kadar elverisli degildir hicbir gemi
Uzak ulkelere goturmek icin bizi.
Ve hicbir atin saha kalkmis
Bir sayfa siire ulasamaz hizi.
En yoksullar bile katýlabilir bu tura
Kacak yolculuk etmelere son,
Ne kadar hesapli su
Insan ruhunu tasiyan fayton
https://pbs.twimg.com/media/C9em-eAXYAEo-74.jpg
Cicegimde gizliyorum kendimi.
Vazonda soldukca,
Benim yerime hissediyorsun, kusku duymadan
Neredeyse bir kimsesizligi.
Kurgu dalýnda Pulitzer Odulu sahibi Amerikali gazeteci, makale, kýsa oyku ve roman yazari Katherine Anne Porter’in dogum yildonumu (15 Mayis 1890)
“Girdiginde, canta elindeydi. Odanin ortasinda, bornozuna sarinmis, islak havlusunu yerde suruyerek dururken, olanlari gozlerinin onune getirdi, hepsi acik secik aklindaydi. Evet, mendiliyle kuruladiktan sonra ic gozu ters yuz etmis, cantayi sedirin ustune yaymisti. Ust gecitteki metroya binmeyi dusundugunde, yol parasi var mi diye bakmistida, demir para koydugu gozde kirk senti gorunce bayagi sevinmisti. Kendi yol parasini odeyebilecekti. Gerci Camilo, onu basamaklarin tepesine kadar gecirip makineye caktirmadan bes sent attiktan sonra turnikeyi hafifce iterek yol vermeyi aliskanlik edinmisti ama olsun.”
https://images.gr-assets.com/books/1...37l/129671.jpg
“She had the purse in her hand when she came in. Standing in the middle of the floor, holding her bathrobe around her and trailing a damp towel in one hand, she surveyed the immediate past and remem-bered everything clearly. Yes, she had opened the flap and spread it out on the bench after she had dried the purse with her handkerchief. She had intended to take the Elevated, and naturally she looked in her purse to make certain she had the fare, and was pleased to find forty cents in the coin envelope. She was going to pay her own fare, too, even if Camilo did have the habit of seeing her up the steps and dropping a nickel in the machine before he gave the turnstile a little push and sent her through it with a bow.”
Rus roman ve oyun yazari Mihail Afansyevic Bulgakov'un dogum yil donumu ( 15 Mayis 1891)
"Kartlariniz?"ť diye tekrarladi yine kadin."Guzelim..." diye basladi Korovyev oksayici bir sesle. "Ben guzel muzel degilim" diye onun sozunu kesti kadin. "Ama soyleyin bana: Dostoyevski'nin yazar olduguna inanmak icin kendisinden kimlik karti mi istemeniz gerekirdi? Hicbir kimlik karti gerekmeksizin rastgele bir eserinden bes yaprak alin, karsinizdaki adamin yazar oldugunu hemen anlarsiniz. Hem, onun bir kimlik karti edindigini de hic sanmiyorum! Sen ne dersin?"ť diye sordu Korovyev Behennot'a. Gazocagini kalin defterin yanina birakmis, isten kararan alnini silmekle ugraţan Behennot, "Hayati boyunca yazar oldugunu gösterir bir kimlik karti bulunmadigina bahse girerim!"ť dedi. Korovyev'in mantýk orgusu karsisinda iyiden iyiye sasiran kadin, "Siz Dostoyevski degilsiniz"ť dedi. "Hah hah ha! Kim bilir, kim bilir?"ť diye soylendi Korovyev. "Dostoyevski oldu"ť dedi kadin. "Protesto ediyorum!"ť diye atesli bir sesle haykirdi Behennot. "Dostoyevski olumsuzdur!"ť "Kimlik kartlariniz yoldaslar"ť dedi kadin. Bir turlu inadindan vazgecmeyen Korovyev, "Insaf edin, artik bu is gulunc olmaya basladi"ť dedi. "Bir yazar, kimligini kartiyla degil yazdiklariyla ispatlar. Kafamda ust uste yigilan tasarilar hakkinda ne biliyorsunuz? Ya da su kafanin icinde biriken tasarilar hakkinda?"ť Ustat ile Margarita
https://alastairsavage.files.wordpre...-margarita.jpg
"Where are your membership cards? ' the woman repeated.'Dear lady . . .' Koroviev began tenderly. 'I'm not a dear lady,' interrupted the woman.'Oh, what a shame,' said Koroviev in a disappointed voice and went on : ' Well, if you don't want to be a dear lady, which would have been delightful, you have every right not to be. But look here--if you wanted to make sure that Dostoyevsky was a writer, would you really ask him for his membership card? Why, you only have to take any five pages of one of his novels and you won't need a membership card to convince you that the man's a writer. I don't suppose he ever had a membership card, anyway I What do you think?' said Koroviev, turning to Behemoth.'I'll bet he never had one,' replied the cat, putting the Primus on the table and wiping the sweat from its brow with its paw."You're not Dostoyevsky,' said the woman to Koroviev."Ëś How do you know? ''Dostoyevsky's dead,' said the woman, though not very confidently.'I protest! ' exclaimed Behemoth warmly. ' Dostoyevsky is immortal!' 'Your membership cards, please,' said the woman. 'This is really all rather funny! ' said Koroviev, refusing to give up. 'A writer isn't a writer because he has a membership card but because he writes. How do you know what bright ideas may not be swarming in my head? Or in his head? "
Isvicreli yazar ve mimar Max Frisch’in dogum yildonumu (15 Mayis 1911)
“Bir balayi yolculugu (derdi hep) yeter de artar bile, bunun disinda yolculuk yapmak gereksizdir, her seyi yayinlardan izleyebilirsiniz, yabanci dil ogrenebilirsiniz beyler ama yolculuk yapmak beyler, Ortacag davranisidir, bugun arti haberlesme araclarina sahibiz, kaldi ki yarin ya da obur gun dunyayi evimize getiren haberlesme araclarina sahip olacagiz, bir yerden bir yere gitmek geriye donustur, guluyorsunuz beyler ama boyledir bu, hicbir trafigin kalmadigi gun gelecektir, yalniz yeni evliler bir faytonla dunyayi gezecekler, baska da hic kimse - guluyorsunuz beyler, ama yasayacaksiniz bunu!”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ ‘A honeymoon’ (he always said that) "is quite enough, afterward you will find everything of importance in publications, learn foreign languages, gentlemen, but traveling, gentlemen, is medieval, today we have means of communication, not to speak of tomorrow and the day after, means of communication that bring the world into our homes, to travel from one place to another is atavistic. You laugh, gentlemen, but you will live to see it!”
"Onemli olan, sozcuklerin arasindaki ifade edilemeyen beyaz alandir. Sozcuklerin anlattigi, gercek dusuncemizi dile getirmeyen onemsiz seylerdir hep. Gercek niyetimizi en iyi ihtimalle dolambacli bir yoldan ifade edebiliriz."
https://www.swissinfo.ch/image/30170...6-30170444.jpg
“What is important is what cannot be said, the white space between the words. The words themselves always express the incidentals, which is not what we really mean. What we are really concerned with can only, at best, be written about, and that means, quite literally, we write around it.”
Ingiliz oyun yazari ve senarist Peter (Levin) Shaffer’in dogum yildonumu (15 Mayis 1926)
http://www.azquotes.com/picture-quot...r-41-35-84.jpg
“Sorun su ki; sen hayatini kendin harcamazsan, baskalari senin yerine harcar.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...rustration.jpg
“Kendi husranimin suc ortagiydim.”
Italyan asilli Amerikali aktor, televizyonda oyunculuk kariyerinin disinda, sinemada yonetmenlik, oyunculuk ve senaristlik yapan Calogero Lorenzo "Chazz" Palminteri'nin dogum gunu (15 Mayis 1952)
https://italialiving.com/wp-content/...e-1024x954.jpg
https://38.media.tumblr.com/726ba381...efdfo2_500.gif
https://68.media.tumblr.com/tumblr_m...4tbno1_500.gif
Fransiz oyun ve roman yazari Sidonie-Gabrielle Colette’in romanindan uyarlan, Vincente Minnelli’nin yonettigi romantik komedi-muzikal Gigi, 15 Mayis 1958’de New York City’de gosterime girdi.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...7,1000_AL_.jpg
http://i.cdn.turner.com/v5cache/TCM/...2016042313.jpg
Italyan yonetmen Michelangelo Antonioni, basrollerinde Gabriele Ferzetti ve Monica Vitti’nin bulundugu Seruven’i (L'Avventura - The Adventure 15 Mayis 1960’da Cannes Film Festival’inde gosterime sundu.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...0NDU@._V1_.jpg
Amerikali yazar Laura Hillenbrand’in dogum gunu (15 Mayis 1967)
“Kwajalein'de Louie ile Phil, Hitler’in olum kamplarinda ve Amerikan kole pazarlarindaki yuzlerce ihaneyte ugramis neslin karsilastigi yazginin ne oldugunu oaralarda yasanan gercekleri bizzat deneuimleyerek ogrendi.Gurur, bir insanin yazami icin hava, su, y,yecek kadar gerekli seydi.Bunun gerekliligine olan inancin inatla surdurulmesi bir insani, Kwajalein gibi asagilama ve koru muamelenin en yuksek duzeyde yasandigi yerlerde hayatta kalmasini saglayan bir olguydu. Kwajalein gibi yerlerde bu tip davranislar kursun kadar olcurucuydu.”
https://images-na.ssl-images-amazon....18XUmP0MmL.jpg
“On Kwajalein, Louie and Phil learned a dark truth known to the doomed in Hitler's death camps, the slaves of the American South, and a hundred other generations of betrayed people. Dignity is as essential to human life as water, food, and oxygen. The stubborn retention of it, even in the face of extreme physical hardship, can hold a man's soul in his body long past the point at which the body should have surrendered it. The loss of it can carry a man off as surely as thirst, hunger, exposure, and asphyxiation, with greater cruelty. In places like Kwajalein, degradation could be as lethal as a bullet.”
Unlu Amerikali realist ressam Edward Hopper'in olum yildonumu (15 Mayis 1967)
Falchi notturni (Nighthawks, 1942)
https://media.giphy.com/media/kfjlX1VcZrMoU/giphy.gif
Amerikali heavy metal grubu Motley Crue, 4 studyo albumu Girls, Girls, Girls’u 15 Mayis 1987’de Elektra Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....L._SL1500_.jpg
Hollandali ressam Vincent van Gogh'un Dr. Gachet'nin Portresi (Portrait of Doctor Gachet) 15 Mayis 1990’da Christie's New York’ta yapilan acik atrirmada 3 dakika icerisinde 82.5 milyon dolara Japon aliciya satildi.
https://www.vincentvangogh.org/image...-dr-gachet.jpg
Cehennem Silahi 3 (Lethal Weapon 3 - Arma Letale 3) 26 yil once bugun vizyona girdi. (15 Mayis 1992)
https://zuts.files.wordpress.com/201...if?w=490&h=208
Amerikan thrash metal grubu Testament, 5. albumu The Ritual'i 15 Mayis 1992'de Atlantic Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/C_24L76XUAA_1dd.jpg
Roman ve oykuleri deneysel Amerikan edebiyatinin en iyi ornekleri olarak kabul edilen Amerikali yazar John Hawkes’in olum yildonumu (15 Mayis 1998)
“Olgunluga ermis evliligin tek dusmaninin tek eslilik odlunda israr mi etmem gerekiyor? Cinsel cogulculugun disinda kalan her seyin saflik oldugunda? Cinsel varliklarimizin yalnizca sonsuz bir ormandaki cobanlar oldugunda?” Kan Portakallari
https://images.gr-assets.com/books/1...l/18748379.jpg
“Need I insist that the only enemy of the mature marriage is monogamy? That anything less than sexual multiplicity is … naďve? That our sexual selves are merely idylers in a vast wood?”
“Ask gencligin tekelinde degildir. Hayat suyu yalnizca genclikte akmaz.Tum seruvenlerimde ve seks edebiyati uzerinde gayretli ama heyecansiz tum calismalarimda, genelde bir cok genc erkegin ve genc kizin sahte bir cekicilik kondurulmus yuzlerinde okudugumuz eksiksiz ozguvenin mutlu ifadesini haklý kilan hicbirseye reastlamadim. O pembe kilimin merkezinde kendilerine yer acabilecek yetenege sahip kisilerin, duzgun vucutlari ve isiltili gozleriyle gosterisli, hayat dolu insanlardan olmalari gerekmiyor.”
https://images.gr-assets.com/books/1...l/21797305.jpg
“Youth has no monopoly on love, the sap does not flow solely in the young. In all my adventures and in all my diligent but unemotional study of sex literature I found nothing to justify the happy expressions of total self-confidence we generally read in the superficially attractive faces of so many younger men and still younger girls. Jaunty, spritely people with trim bodies and unclouded eyes are not necessarily the most capable of those thrust into the center of the pink tapestry.”