yüzde yüz katılıyorum sana.
SM-C9000 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Printable View
yüzde yüz katılıyorum sana.
SM-C9000 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
işin komik tarafı şu endeks nerden nereye geldi sanki ayak uydurdu çıkarken. düşerken düşüyo insan müsfetteleri
Hadi biz prim yapmıyoruz da lider de yapmıyor, aynı puanda ki fb de... Dediğiniz gibi olur da bu sene şampiyon olsa dahi prim yapmazsa kim niye girer bu hisseye? Bacası tüten fabrika değiliz, tek beklenti şampiyonluk. Böyle olursa -ki inşallah olmaz kan gövdeyi götürür. Şampiyonluk da çantada keklik değil, o da ayrı konu...
Citideki biyikli bitiremedi sata sata https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...ec3433229d.jpg
SM-A320F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...ae2fe4e039.jpg
Satın alma opsiyon bedeli 4.089.000 Euro
Hayırlı olsun..
.. da zaten bu yılki kira bedelini ödemişsin, sezon sonunu beklemek yerine tam da 3. mali çeyreğin son günü bu opsiyonu kullanıp çuvalla gider yazmanın ne acelesi ve nasıl bir faydası var acaba?? Süper oynayan adam bi yere filan kaçar mı.. Aman bu çeyrek kar fazla çıkmasın mı..
Allah sizi bildiği gibi yapsın yönetim..
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Fikret Orman, Kulüpler Birliği Yasası'nın mayıs ayında Türkiye Büyük Millet Meclisinden (TBMM) çıkmasını beklediklerini söyledi.
http://www.trtspor.com.tr/haber/futb...di-155746.html
İTİRAFTIR: Geçen sene Şubat sonunda BJKAS aldığımda o dönem incelediğim kağıtlardan biri THY 5.02 ve PEGASUS 15.75 idi; tam 1 yıl sonra BJKAS 3.82 lerde sürünüyor (-%35 zarar) ve THY bugün 19.18 (+%382), PEGASUS ise 35.36 (+%224).
İnsan kendi kaderini bu kadar belirleyebilir. İddia oynar gibi borsa oynadım, kötü yatırımcıyım, itiraf ediyorum.:(
Bedelini maddi manevi ödüyorum. Çok üzgünüm.
Sayın sunnyfunny;emin olun ki insanların büyük bir kısmı maddi veya manevi mutlaka bir yönden sıkıntılıdır,sorunludur.Canınızı sıkmayın ve üzülmeyin.Şüphesiz sorunu olupta anlatmayan çok insan vardır.Önemli olan nedir biliyor musun? Yıkılmayıp yeniden mücadele etmektir ve Allah doğru insanlar ile karşılaştırsın..Selamlar
Kelime kelimesine aynı itirafı paylaşıyorum. Üzüldüm üzülüyorum. Daha ne kadar üzüleceğim üzüleceğiz bilmiyorum. Sabır sabır sabır... Allah şahit para kazanma hevesim de kalmadı beklentim de... Paramı kurtarayım çıkacam. Belki yasal düzenlemeler sponsorluk ve belki de şampiyonluk bir hareket getirebilir. Belki... Şu an bela okumaktan başka elden bir şey gelmiyor
Emin olun aynı durumlar beşiktaşı alan çoğu yatırımcı için geçerli. Mesela bende hektaş ile bjk arasında kalmıştım
bu işte spek yalnız değil. yönetim spek el ele spek öyle kafasına göre top koşturamaz yönetimde olanların ne kadar hissesi var acaba sormak lazım ........ ytd
3.70 leri gördü ve ligde 24.hafta oynanacak.şu anda hisse fiyatı 3.80😊YTD
Alan arkadaslar üzülecek bişey yok bekliyecez... birisi cıkıp deseydi ki bu takim cl gruplarından namağlup çıkacak ligdede sadece 3 puan geride olacak.. bu kesin bilgidir deseydi belki evi satıp bu hisseyi gene alirdim.. ama tüm bunlar oldu fakat hisse bunu fiyatlamadı.. ve bu arada endeks 70 lerden 120 leri gordu.. bi yerlerde bi takim dolaplar dönüyo ama bakalım nedir.. 4.68 maliyetle bekliyorum..
5.06 yı gördüm vermedim.. şimdi zararım çıksın verecem demiyorum.. cift haneyi en kötü 7 leri bekleyecem.. ama 3 ama 5 sene.. kendime ait planlamamdır tavsiye değildir..
Takas, her kademeden satiyor biyiklilarhttps://uploads.tapatalk-cdn.com/201...cd11358111.jpg
SM-A320F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gs bedelli onaylandi eger BJKAS da bedelliye giderse topragimiz bol olsun.
Doldur boşalt ile oyunmu olur karanbole gol arıyolar çok yazık bu oyun para etmez beyler..
SM-C9000 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
FUTBOL EKONOMİSİ YAZARI TUĞRUL AKŞAR'IN 4 BÜYÜK FUTBOL TAKIMI ÜZERİNE OLDUKÇA DETAYLI MALİ ANALİZİ ..
Mali yapılarındaki olumsuzluklar nedeniyle UEFA Türk kulüplerini uzunca bir süredir yakın takibe almış durumda.
Galatasaray ile UEFA arasında 2 Mart 2014’de Nyon’da imzalanan Settlement Agreement gereğince, kulübün izlemesi gereken finansal yol haritası belirlenmişti. UEFA bu anlaşmayla mutabık kalınan koşullara kulübün uyumunu talep etmişti.[1] Ne var ki, Finansal Fair Play koşullarına uyumda sıkıntı yaşayan Galatasaray'a Avrupa'dan men cezası gelmiş ve Galatasaray 2016-17 sezonunda Avrupa'ya gidememişti. Bu kez yine Galatasaray, 2017-18 sezonu için de men kararı almamak için 9 Mart 2018’de İsviçre’nin Nyon şehrinde UEFA ile yapılacak toplantıya katılacak.
Yine, UEFA’nın “Club Financial Control Body†komitesiyle bir Settlement Agreement imzalayan Fenerbahçe 2016/17, 2017/18, 2018/19 ve 2019/20 sezonuna kadar, UEFA ile mutabık kalınan finansal gelişmeleri gerçekleştirmek zorunda...Bu süreçte UEFA tarafından yakın takibe alınan Fenerbahçe, 2017-18 sezonu için 10 milyon Euro’dan fazla zarar etmemek zorunda. Anlaşma gereğince 2017-18 sezonlarında personel giderleri/toplam gelirler oranında ve futbolcu haklarına ait amortisman giderlerine getirilen sınırlandırmalara da uyum sağlayacağını kabul eden Fenerbahçe, 2019’dan itibaren de başabaş noktasını yakalayıp artıya geçmeyi taahhüt etmişti.[2] Bu kapsamda kulübün mali tabloları düzenli bir şekilde UEFA tarafından takip ediliyor.
Beşiktaş ta yine UEFA ile 2015/16, 2016/17, 2017/18 ve 2018/19 sezonları için bir “Settlement Agreement†imzalamış ve bu sezonlarda başa baş noktasını yakalayıncaya kadar kulüp UEFA tarafından izlemeye alınmıştı. Bu anlaşmaya göre Beşiktaşâ€™ın 2016 yılı sonunda zararı 20 milyon Euro’yu, 2017 sonunda da 10 Milyon Euro’yu geçemeyecek.[3]
Trabzonspor da UEFA ile imzaladığı settlement agreement kapsamında [4] 2016/17, 2017/18 ve 2018/19 sezonları için finansal kontrol ve izlemeye alınmayı ve 2017 sonuna kadar da başabaş noktasına gelebilmek için zararını 10 Milyon Euro’ya indirmeyi, bu süreçte operasyonel giderlerinde kısıntıya gitmeyi kabul ve taahhüt etmişti.
Görüldüğü üzere kulüplerimizin mali yapıları UEFA tarafından yakın takip ve kontrol altında. Bu kapsamda kulüplerimizin son finansal yapıları ne durumda ona bakmak istiyoruz.
Finansal yapılarda olumluya gidiş yok!
Her ne kadar kulüplerimiz UEFA ile imzaladıkları anlaşmalar ve kabul ettikleri taahhütlerde finansal yapılarına çeki düzen vereceklerini, zararlarını azaltarak başa baş noktasını yakalayacakları beyan ve taahhüt etseler de, 2017/2.dönem finansalları itibariyle kulüplerin bu taahhütlerini gerçekleştirmeleri çok da kolay görünmüyor.
Kulüp özelinde finansal değerlendirme yaptığımızda ise aşağıdaki sonuçlara ulaşıyoruz.
Yukarıda ifade ettiğimiz konu itibariyle Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un 2017/2.dönem itibariyle Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdikleri finansal tablolarından hareketle oluşturduğumuz Tablo-1’i incelediğimizde;
Dört takımın toplam varlıkları 3.238 Milyon TL’na ulaşırken, toplam yükümlülüklerinin de 6.173 Milyon TL olarak gerçekleştiği,
Dört kulübün kısa vadeli borçlarının 2.997 Milyon TL’na, uzun vadeli borçlarının da 3.176 Milyon TL’na yükseldiği,
Dört kulübün dönem zararları 263 Mio TL olarak gerçekleşirken, yıllar itibariyle birikimli zararlarının da 2.812 Milyon TL’na ulaştığı,
Artan borçlanmanın neden olduğu finansal giderlerin yanısıra, oluşan zararların da etkisiyle dört kulübün özkaynak açıklarının 2.117 Milyon TL’na ulaştığı,
Dört kulübün 2016-17 sezon sonu itibariyle toplam gelirlerinin de 1.453 Milyon TL olarak gerçekleştiğini gözlemliyoruz.
4 kulüp ortalaması olarak değerlendirdiğimizde ise, kulüplerin varlıklarının ortalama 810 Milyon TL, toplam Yükümlülüklerinin ortalama 1.543 Milyon TL, birikimli zararlarının ortalama 703 Milyon TL’na ve Özkaynak açıklarının da ortalama 529 Milyon TL’na ulaştığı görülüyor.
Beşiktaş[5]
2016-17 sezonu itibariyle ulaştığı 521 Milyon TL’lık gelirle rakiplerine önemli fark atan kulübün toplam varlıkları 720 Milyon TL’na ulaşırken, kısa ve uzun vadeli borçları toplamı 2.061 Milyon TL’na yükselmiş durumda. Yani, Beşiktaş gelirinin yaklaşık 3,5 katı borca sahip görünüyor.
Beşiktaşâ€™ın kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayabilme yeteneğini ölçen Net işletme sermayesi bakımından bilançoya bakıldığında da, Beşiktaşâ€™ın 824 Milyon TL net işletme sermayesi açığı verdiği görülmektedir. Net işletme sermayesi açığı, kulübün başta oyuncular, teknik heyet olmak üzere diğer üçüncü kişi ya da kurumlara kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirmede zorlanacağını, bu ödemeleri yapabilmek için sıcak paraya ihtiyacı olduğunu ifade etmektedir.
Beşiktaşâ€™ın dönem zararı ise 7 Milyon TL olarak gerçekleşirken, yıllar itibariyle birikimli zararı 762 Milyon TL’na ulaşmış vaziyette. Birikimli zarar, kulübün gelirinin üzerine çıkmış durumda. Kulübün her ne kadar dönemsel zararı bir önceki döneme göre önemli ölçüde gerilerken, yıllar itibariyle birikimli zararı toplam gelirinden %130 daha fazla görünüyor.
Kümüle zarar Beşiktaşâ€™ın özkaynak açığını da 523 Milyon TL’na yükseltmiş vaziyette. Yani, 2017/2.Dönem itibariyle Beşiktaş negatif özkaynağa dönmüş, pasif açığı verir duruma gelmiştir. Bu tablo Beşiktaşâ€™ın özkaynaklarını tamamen kaybettiğini bize gösteriyor. Bu durum TTK. 376 Mad.kapsamında “Teknik iflas†olarak tanımlanıyor.
Kulübün 2017/2.Dönem itibariyle gelirlerinde artış kaydetmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmesine karşın, Kara Kartalı zarara uğratan en önemli kalemlerin başında 97,9 Milyon TL ile finansman giderleri geliyor. Finansman giderlerinin toplam gelirlere oranı ise kabul edilebilir sınırın üzerinde, %23.5 olarak gerçekleşmiş durumda. Bu rasyo bize kulübün üzerinde çok ciddi bir finansman baskısının olduğunu gösteriyor.
Kısacası; Beşiktaşâ€™ın mevcut borçları varlıklarının ve toplam gelirlerinin üzerine çıkmıştır. Kulübün yarattığı net nakit akımı, Beşiktaşâ€™ın giderlerini ve borç geri ödemelerini karşılamaya yetmediğinden yoğun bir şekilde borçlanan Kara Kartal, bu kez de borçlanmanın neden olduğu ağır finansman yüküyle karşı karşıya kalmıştır. Yüksek finans maliyetlerine katlanmak zorunda kalan kulübün karlılığı bu sebeple olumsuz etkilenmekte ve özkaynakları eritmektedir. Nitekim, bu gelişme kulübün tüm özkaynaklarını yıllar içinde yitirmesine ve pasif açığı vermesine neden olmuştur. Mali yapıdaki bu olumsuzlukların devam ediyor olması, kulübün sürdürülebilir bir mali/ekonomik büyümeyi gerçekleştirmesinin ve sportif başarıya ulaşmasının önünü kesmektedir.
Fenerbahçe [6]
2016-17 sezonu itibariyle ulaştığı 466 Milyon TL’lık gelirle, Süper Lig’de Beşiktaşâ€™tan sonra en fazla gelir elde eden kulüp olan Fenerbahçe’nin toplam varlıkları 1.039 Milyon TL; kısa ve uzun vadeli borçlarından oluşan toplam yükümlülükleri de 2017/2.dönem itibariyle 1.696 Milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Toplam varlıklarından 657 Milyon TL daha fazla yükümlülüğü bulunan kulüp “net borçlu†bir yapıdadır. Kulübün kısa vadeli borçları 675 Milyon TL olarak gerçekleşirken, uzun vadeli yükümlülükleri toplamı 1.021 Milyon TL’na, yani toplam gelirinin %120’sine ulaşmıştır.
Kulübün kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayabilme yeteneğini ölçen Net işletme sermayesine bakıldığında ise, Fenerbahçe dört kulüp içerisinde Net İşletme sermayesi açığı vermeyen tek kulüp olduğu görülüyor. Bu anlamda sıcak para ihtiyacı diğer kulüplerin aksine daha az olan kulüpte, toplam borçlanmanın bilanço içindeki payı ise hayli yüksek bir orana (%63’e) yükselmiştir.
Fenerbahçe’nin dönem zararı ise 95 Milyon TL olarak gerçekleşirken, yıllar itibariyle birikimli zararı 546 Milyon TL’na ulaşmıştır. Birikimli zararı, gelirinin üzerine çıkan kulüpte, özkaynak açığı da 657 Milyon TL’na ulaşmıştır. Bu zarar tutarı dört kulüp içinde en fazla birikimli zarar tutarını ifade ediyor. Gelirinden %117 daha fazla bir tutarı ifade eden birikimli zarar nedeniyle Fenerbahçe’nin özkaynakları, 2017/2.Dönem itibariyle negatif dönmüş, kulüp pasif açığı verir duruma gelmiştir. Bu tablo bize, Fenerbahçe’nin özkaynaklarını tamamen kaybettiğini ve TTK. 376 Mad.kapsamında “Teknik iflasâ€ta olduğunu gösteriyor.
Kulübün 2017/2.Dönem itibariyle gelirlerinde artış kaydetmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmesine karşın, Sarı Lacivertilerin mevcut giderlerini karşılayabilecek bir gelir düzeyine sahip olmamaları, kulübün asıl faaliyetlerinden 11.7 Milyon TL zarar ettiğini göstermektedir. Yetersiz gelir, yüksek maliyetler ve yeterli olmayan nakit akımı nedeniyle, fon açığını borçlanarak karşılamaya çalışan kulüpte en önemli gider kalemini 168,7 Milyon TL ile finansman giderleri oluşturmaktadır. Bu bağlamda, finansal yapı üzerinde ciddi bir baskı yaratan finansal giderlerin, toplam gelirlere oranı %37’ye ulaşmaktadır ki, bu oran kabul edilebilir rasyonun iki katı üzerindedir. Bu rasyo bize kulübün üzerinde çok ciddi bir finansman baskısının olduğunu gösteriyor. Finansman Giderlerinin Toplam Gelirlerin %37’sine karşılık gelmesi, kulübün sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapıya sahip olmasının önünde önemli bir engel olarak duruyor. Bu rasyonun yükseliği, her ne kadar kısa vadeli kredilerin payı, toplam borçlanma içinde daha düşük olsa da, kulübün kısa ve orta/uzun vadeli borçlanma maliyetinin çok yüksek olduğunu ifade ediyor.
Kısacası; Fenerbahçe’nin mevcut yükümlülükleri/borçları varlıklarının ve toplam gelirlerinin üzerine çıkmış görünüyor. Kulübün yüksek takım maliyeti, yetersiz nakit akışı vb nedenlerle, asıl faaliyetlerinden kar yaratamadığı gibi, dönemi de net zararla kapatmıştır. Kulüp fon ihtiyacını yüksek maliyetle borçlanarak karşılamaktadır. Giderlerini ve borç geri ödemelerini gerçekleştirmeye yetmeyen bir nakit akışı ve finansal yapı, kulübü yoğun bir şekilde borçlanmaya yöneltmiş durumdadır. Sarı Lacivertliler, bu kez de borçlanmanın neden olduğu ağır finansman yüküne maruz kalmıştır. Yüksek finans maliyetlerine katlanmak zorunda kalan kulübün karlılığı bu sebeple olumsuz etkilenmekte ve özkaynakları eritmektedir. Nitekim, bu gelişme kulübün tüm özkaynaklarını yıllar içinde yitirmesine ve pasif açığı vermesine neden olmuştur. Mali yapıdaki bu olumsuzlukların devam ediyor olması, kulübün sürdürülebilir bir mali/ekonomik büyümeye ve sportif başarıya ulaşmasının önündeki en büyük engeldir.
Galatasaray [7]
2016-17 sezonu itibariyle ulaştığı 349 Milyon TL’lık gelirle, Süper Lig’de Beşiktaş ve Fenerbahçe’tan sonra en fazla gelir elde eden üçüncü kulüp konumundaki Galatasaray’ın, son bir buçuk yılda gelirlerindeki bu gelişme olumlu değerlendirilmekle birlikte, kulübün toplam varlıkları 903 Milyon TL; kısa ve uzun vadeli borçlarından oluşan toplam yükümlülükleri de 2017/2.dönem itibariyle 1.515 Milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Toplam varlıklarından 612 Milyon TL daha fazla yükümlülüğü bulunan kulüp “net borçlu†bir yapıdadır. Kulübün kısa vadeli borçları 1.082 Milyon TL olarak gerçekleşirken, uzun vadeli yükümlülükleri toplamı da 433 Milyon TL’dır. Toplam borçlanma içinde kısa vadeli borçlanması %71’e yükselen kulüp, dört kulüp içinde en kötü borç kompozisyonuna sahiptir. Kulüp toplam borçlanması, toplam gelirin 4,3 katına ulaşmıştır.
Mevcut kısa vadeli borçlarıyla Galatasaray diğer üç kulüple kıyaslandığında, en yüksek kısa vadeli borca sahip kulüp olarak görünmektedir. Kulübün kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayabilme yeteneğini ölçen Net işletme sermayesine bakıldığında ise, Galatasaray 722 Milyon TL ile dört kulüp içerisinde en yüksek Net İşletme Sermayesi Açığı veren tek kulüp olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda dört kulüp içinde en fazla “sıcak paraâ€ya ya da pratikteki kullanımıyla en fazla “kasa kolaylığıâ€na ihtiyaç duyan kulüp konumundadır.
Sarı Kırmızılıların dönem zararı 117 Milyon TL olarak gerçekleşirken, yıllar itibariyle birikimli zararı 1.063 Milyon TL’na ulaşmıştır. Birikimli zararı, gelirinden 3 kat daha fazla olan kulüp, bu haliyle diğer dört kulüp içinde en yüksek kümulatif zarara sahip şirket durumundadır. Yıllar itibariyle artan zararlar, süreç içinde özkaynakları eritmiş ve sonuçta ortaya 613 Milyon TL özkaynak açığı çıkmıştır. Gelirinden %171 daha fazla birikimli zararı olan Galatasaray’ın özkaynakları, 2017/2.Dönem itibariyle negatiftir. Özkaynaklarını tamamen yitirmiş bulunan Galatasaray “pasif açığı†verir duruma gelmiştir. Bu tablo bize, diğer kulüplerde olduğu gibi Galatasaray’ın da özkaynaklarını tamamen kaybettiğini ve TTK. 376 Mad.kapsamında “Teknik iflasâ€ta olduğunu gösteriyor.
Kulübün 2017/2.Dönem itibariyle gelirlerinde artış kaydetmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmesine karşın, Sarı Kırmızılıların mevcut giderlerini karşılayabilecek bir gelir düzeyine sahip olmamaları nedeniyle, asıl faaliyetlerinden 59.7 Milyon TL zarar ettikleri görülmektedir. Yetersiz gelir, yüksek maliyetler ve yeterli olmayan nakit akımı nedeniyle, fon açığını borçlanarak karşılamaya çalışan kulüpte en önemli gider kalemini 76,2 Milyon TL ile finansman giderleri oluşturmaktadır.[8]
Bu bağlamda, finansal yapı üzerinde önemli bir baskı yaratan finansal giderlerin, toplam gelirlere oranı %22’sine ulaşmaktadır ki, bu oran kabul edilebilir rasyonun üzerindedir. Bu rasyo bize kulübün üzerinde bir finansman baskısının olduğunu gösteriyor.
Kısacası; Galatasaray’ın mevcut yükümlülükleri/borçları varlıklarının ve toplam gelirlerinin üzerine çıkmış görünüyor. Finansal anlamda kulübe “net borçlu†diyebiliriz. Kulübün yüksek takım maliyetinin yanısıra, yüksek operasyonel giderler, dövize endeksli borçlar nedeniyle artan kurların yarattığı zararlar, yetersiz nakit akışı vb nedenlerle, asıl faaliyetlerinden kar yaratamadığı gibi dönemi de net zararla kapatmasına neden olmuştur. Kulüp, diğer kulüpler gibi fon ihtiyacını yüksek maliyetle borçlanarak karşılamak zorunda kalmıştır. Ancak, Galatasaray’ın diğer üç kulüpten farkı: Kısa vadeli borçlanmasının, diğer kulüplerle kıyaslanamayacak kadar yüksek olmasıdır. Bu nedenle vadesi gelen kredilerin döndürülmesi, bu kredilerin anapara ve/veya faizlerinin vadelerinde ödenmesi zorunluluğu, kulübün ilave finansmana yönelmesini mecbur kılıyor. Bununla birlikte, giderlerini ve borç geri ödemelerini gerçekleştirmeye yetmeyen bir nakit akışı ve finansal yapı, kulübü yoğun bir şekilde borçlanmaya yöneltmiş durumdadır. Bu durum doğal olarak Sarı Kırmızılıları, ilave borçlanmaya itmektedir. Bu da finansman yükünü arttırmakta, kulüp mali yapısı üzerinde borç baskısı yaratmaktadır. Yüksek finans maliyet ve operasyonel giderlere katlanmak zorunda kalan kulübün karlılığı bu sebeple olumsuz etkilenmekte ve özkaynakları eritmektedir. Nitekim, bu gelişme kulübün tüm özkaynaklarını yıllar içinde yitirmesine ve pasif açığı vermesine neden olmuştur. Mali yapıdaki bu olumsuzlukların devam ediyor olması, kulübün sürdürülebilir bir mali/ekonomik büyümeyi gerçekleştirmesinin ve sportif başarıya ulaşmasının önündeki en büyük engeldir.
Trabzonspor[9]
2016-17 sezonunu 149 Milyon TL’lık hasılatla kapatan Trabzonspor’un, toplam varlıkları 576 Milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Kulübün kısa ve uzun vadeli borçlarından oluşan toplam yükümlülükleri de 2017/2.dönem itibariyle 901 Milyon TL’na ulaşmıştır. Toplam varlıklarından 325 Milyon TL daha fazla yükümlülüğü bulunan kulüp “net borçlu†bir yapıdadır. Kulübün kısa vadeli borçları 422 Milyon TL olarak gerçekleşirken, uzun vadeli yükümlülükleri toplamı da 479 Milyon TL’ya ulaşmıştır. Toplam borçlanma içinde kısa vadeli borçlanmanın payının % 47’e yükseldiği kulüpte, toplam borç gelirin 6 katına ulaşmıştır. Toplam geliriyle kıyaslandığında Trabzonspor diğer üç kulübe göre en borçlu kulüp rasyosuna sahiptir.
Kulübün kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayabilme yeteneğini ölçen Net işletme sermayesine bakıldığında ise, Trabzonspor’un 331 Milyon TL’lık Net İşletme Sermayesi Açığı verdiği görülmektedir. Kendi finansal büyüklükleri içinde önemli bir tutara karşılık gelen Net İşletme sermayesi açığı, Trabzonspor’un had safhada “sıcak paraâ€ya ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Bordo Mavililerde dönem zararı 44 Milyon TL olarak gerçekleşirken, yıllar itibariyle birikimli zararı 441 Milyon TL’na ulaşmıştır. Birikimli zararı, gelirinden 3 kat daha fazla olan kulüpte, yıllar itibariyle artan zararlar, süreç içinde özkaynakları eritmiş ve sonuçta ortaya 324 Milyon TL özkaynak açığı oluşmuştur. Gelirinden %219 daha fazla birikimli zararı olan Trabzonspor’un özkaynakları, 2017/2.Dönem itibariyle negatife dönmüş ve acil sermaye artırımı ortaya çıkmıştır. Özkaynaklarını tamamen yitirmiş ve bu nedenle “pasif açığı†veren Trabzonspor, diğer kulüplerde olduğu gibi özkaynaklarını tamamen kaybettiğinden TTK. 376 Mad.kapsamında “Teknik iflas†durumunda bulunuyor.
Kulübün 2017/2.Dönem itibariyle gelirlerinde artış kaydetmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmesine karşın, Trabzonspor’un mevcut giderlerini karşılayabilecek bir gelir düzeyine sahip olamadığı da finansallarından net anlaşılıyor. Asıl faaliyetlerinden 63,4 Milyon TL zarar eden kulüp, yetersiz gelir, yüksek maliyetler ve yeterli olmayan nakit akımı nedeniyle, fon açığını giderebilmek için yoğun olarak borçlanmaya yönelmiş ve sonuçta 901 Milyon TL bir borç yükükümlülüğünü üstlenmek zorunda kalmıştır. Kulübün en önemli gider kalemini 78,7 Milyon TL ile finansman giderleri oluşturmaktadır.
Bu bağlamda, finansal yapı üzerinde önemli bir baskı yaratan finansal giderlerin, toplam gelirlere oranı %53’e ulaşmaktadır ki, bu oran diğer dört kulüple kıyaslandığında en yüksek rasyo olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu oran, Trabzonspor’un üzerinde çok ciddi bir finansman baskısı yarattığını ortaya koyuyor.
Kısacası; Trabzonspor’un mevcut yükümlülükleri/borçları varlıklarının ve toplam gelirlerinin çok üzerine çıkmış durumda. Finansal anlamda kulübe “net borçlu†diyebiliriz. Kulübün yüksek takım maliyetinin yanısıra, yüksek operasyonel giderler, yetersiz nakit akışı vb nedenlerle, asıl faaliyetlerinden kar yaratamadığı gibi dönemi de net zararla kapatmıştır. Kulüp, diğer kulüpler gibi fon ihtiyacını yüksek maliyetle borçlanarak karşılamaktadır.
Giderlerini ve finansman maliyetlerini karşılayabilecek bir gelirden yoksun olan Trabzonspor, giderlerini ve borç geri ödemelerini gerçekleştirebilmek için yoğun bir şekilde borçlanmaya yönelmiştir. Bu durum doğal olarak Mavi Bordoluları, ilave borçlanmaya itmektedir. Bu da finansman yükünü arttırmakta, kulüp mali yapısı üzerinde borç baskısı yaratmaktadır. Yüksek finans maliyeti ve operasyonel giderlere katlanmak zorunda kalan kulübün karlılığı bu sebeple olumsuz etkilenmekte ve özkaynakları eritmektedir. Nitekim, bu gelişme kulübün tüm özkaynaklarını yıllar içinde yitirmesine ve pasif açığı vermesine neden olmuştur. Mali yapıdaki bu olumsuzlukların devam ediyor olması, kulübün sürdürülebilir bir mali/ekonomik büyümeye ve sportif başarıya ulaşmasının önündeki en büyük engeldir.
Dört kulüp özelinde ortak genel değerlendirmelerimiz
Yukarıda dile getirdiğimiz mali parametreleri finansal anlamda genel olarak değerlendirdiğimizde ise;
Dört kulübün toplam varlıklarının, toplam borçlarını (yükümlülüklerini) karşılamaya (geri ödemeye) yetmediği; bu bağlamda kulüplerin net borçlu bir mali yapıya sahip olduğu,
Dört kulübün birikimli zararları nedeniyle Özkaynaklarının aşırı derecede eriyerek, pasif açığına neden olduğu, (Özkaynak Açığı)
Hepsi şirket olan bu kulüplerin net işletme sermayelerinin kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayamadığı (Net işletme Sermayesi açığı),
Toplam gelirlerinin, borçlarını karşılamaya yetmediği; bu nedenle yoğun olarak borçlanmaya yöneldikleri, (yetersiz nakit akışı)
Faaliyetlerinden kar yaratmakta zorlanan bu kulüplerin, sürdürülebilir bir mali yapıyı olanaklı kılacak bilanço karı oluşturamadıkları, (karsız)
Dört kulübün özkaynaklarının önemli bir kısmının ( TTK.’a göre bu oran üçte ikisinin) yitirmeleri nedeniyle, acil sermaye artırımı yapmak zorunda oldukları, aksi halde Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre mali yapılarının teknik iflas durumunda olduğu görülüyor.
Aşağıda oluşturduğumuz Tablo:2) bize yukarıda ifade ettiğimiz genel geçer saptamaların dışında, daha somut sonuçlar da veriyor.
Bu tabloya göre dört büyük kulübün;
Toplam borçlarının, Toplam gelirlerine oranı %399,29. Yani, kulüpler var olan gelirleriyle borçlarını ödeme yeteneğine sahip görünmüyorlar. Toplam yükümlülükleri, gelirlerinin 4 katına ulaşmış durumda.
Toplam birikimli zararları, toplam gelirlerinden %81,89 daha fazla. Yani, kulüplerin mevcut gelirleriyle bırakın giderlerini karşılamayı, zararlarını karşılamaları mümkün görünmüyor. Neredeyse, kulüpler hiç gider yapmadan iki sene para biriktirseler, ancak toplam zararlarını karşılayabilecekler.
Toplam birikimli zararlarının toplam varlıklarına oranıysa %86,84. Yani, kulüplerin toplam birikimli zararları, toplam varlıklarının %87’sine ulaşmış durumda. Neredeyse, toplam varlıklarının %90’ını satmaları durumunda, toplam birkimli zararlarını ödeyebilecek seviyeye gelebiliyorlar.
Toplam yükümlülüklerinin, toplam varlıklarına oranı %368'e ulaşan kulüpler, bu anlamda toplam tüm varlıklarını paraya çevirseler bile, toplam yükümlülüklerini karşılayamıyorlar. Bu kapsamda, dört kulübün net borçlu bir yapıda olduğu görülüyor.
Süper Lig’in genel finansal görünümü
Aşağıda oluşturduğumuz Süper Lig genel görünüm tablosundan (Tablo:3)hareketle Süper Lig ile finansal yorum yaparsak özetle;
Süper Lig’in 2016-17 itibariyle toplam geliri yaklaşık 3.2 Milyar TL’na ulaşmış durumda. 10]
Süper Lig’de yer alan 18 kulübün toplam kısa, orta ve uzun vadeli borçları ise 7.5 Milyar TL’na yükselmiş vaziyette.
18 Kulübün toplam birikimli zararlarının ulaştığı seviye ise 3 Milyar TL’na yaklaşıyor.
Oluşan zararların, özkaynakları giderek eritmesi nedeniyle Süper Lig’de özkaynak açığı 2.5 Milyar TL…Yani, Süper Lig’i bir şirket olarak düşünürsek, bu şirket şu anda özkaynaklarını yitirmiş, üstelik te 2,5 Milyar TL negatife dönmüş durumda. Yani, kulüplerin toplam özkaynak açığını kapatabilmeleri, başabaş noktasına gelebilmeleri için toplam 5 Milyar TL sermaye artırımı yapmak zorundalar.
18 Kulübün toplam borçları, toplam gelirlerinden 2,3 kat daha fazla. Yani, kulüplerin toplam gelirleri borçlarını karşılamaya yetmiyor. Kısacası, kulüpler olmayan kaynaklarını, gelecekte hak edecekleri/elde edecekleri gelirlerini peşin olarak harcamışlar.
Sonuç
Süper Lig’i sportif ve parasal olarak domine eden dört kulübün 2017/2.dönem mali verileri üzerinden yaptığımız genel ve özel finansal değerlendirmeler gösteriyor ki, bu kulüplerimiz ve doğal olarak Süper Lig finansal olarak bir çıkmaz sokakta…İçinde bulundukları finansal darboğaz her geçen derinleşiyor ve bu olumsuz yapı kulüpleri ekonomik ve mali anlamda hem yurt içinde, hem de yurtdışında çok olumsuz etkiliyor. İçeride çok etkili ve etkin bir denetim olmadığı için bu konularda herhangi bir sorun ve sıkıntıyla karşılaşmıyorlar. Ancak UEFA özellikle finansal yapılardaki olumsuzlukları gözden kaçırmıyor ve finansal yapılarında problem yaşayan kulüpleri Finansal Fair Play kriterleri kapsamında denetliyor, izliyor. Eğer bu yapılarda olumluya yönelik bir değişim/gelişme olmazsa, bu kulüplere para cezasından transfer yasağına kadar ya da kendi organizasyonlarından men kararı verebiliyor. Bu bağlamda geçen yıl UEFA’dan men kararı alan Galatasaray hala UEFA’nın radarında. Sadece Galatasaray değil, diğer kulüplerimiz de yukarıda dile getirdiğimiz finansal olumsuzluklardan dolayı UEFA’nın yakın takibinde.
Kulüplerimizi bekleyen olası tehditler
Borçları Döndürebilme Yeteneğini Yitirme Tehlikesi: Bugün kulüplerimizin önündeki en büyük tehlike/tehdit, vadesi gelecek borçlarını döndürebilme yeteneğini-kredibilitesini yitirmeleri olabilir. Çünkü, ekonomik konjonktürdeki olumsuzluklar, kulüp bünyesindeki olumsuzlukları tetikler niteliktedir.
Likidite Sıkıntısı (Artan Sıcak Para İhtiyacı): Kulüplerimizin faaliyetlerinden yarattıkları nakitler, kulüplerin operasyonel giderlerini, finans maliyetlerini ve üçüncü kişilere olan borçlarını karşılayabilir olmaktan uzaktır. Kulüplerin kasa kolaylığı gibi geçici çözümlerin peşinden koşması, onların nakit olarak sıkışık olduğunun göstergesidir.
Kredibilite ve Moralitelerini Yitirme Tehlikesi: Kulüplerin var olan finansal yapıları, onların kısa ve orta-uzun vadeli kredibilitelerini yitirmek üzere olduğunu ortaya koyuyor. Mali rasyolardaki olumsuzluklar, yeni kredi olanakları yaratmayı zorlaştırıyor. Kredibilitedeki bozulma zaman içinde ödeme performansını aşağıya çekeceğinden, bir süre sonra bu kulüplerin moraliteleri de kaybolmaya başlayacaktır. Bu da bir süre kendisini ödenmeyen oyuncu ve teknik adam ücretleri olarak pratikte somutlayacaktır. Bu nedenle, Türk kulüplerinin hep UEFA ve CAS (Court of Arbitration for Sport)kapısında olmaları kuvvetle olasıdır. - Teknik İflas halinin Devam Ediyor Olması: Yıllar itibariyle oluşan zararların kulüp özkaynaklarını eritip yok etmesi, kulüplerde pasif açığına neden olmuştur. Özkaynakları negatife dönen, varlıkları yükümlülüklerini karşılamakta yetersiz kalan kulüplerde kaybolan özkaynağın yeni sermaye artışlarıyla telafi edilememesi halinde, kulüpler TTK 376 kapsamında teknik iflasa girmiş durumdalar.
Zaman İçinde Sportif Rekabet Yeteneğinin Zayıflaması: Kulüplerin mali ve ekonomik yapılarındaki olumsuzluklar bir süre sonra onların sportif rekabet güçlerini zayıflatacaktır. UEFA’nın Finansal Fair Play aracılığıyla kulüpleri mali disipline yönlendirmesi, kulüplerimizi zaman içinde küçülmeye sevk edecektir. Bu da, onların sportif rekabet gücünün düşmesi anlamına gelir.
Sonuç çok değişmez!
Biz her ne kadar 2017/2. Dönem mali verileri üzerinden bir finansal değerlendirme yapmış olsak ta, dönemler-tarihler değişse de bu kulüplerimizin mali yapılarında kısa vadede majör değişiklikler çok olası görünmüyor. Bu nedenle 2017 yıl sonu finansallar yayınlansa da, çok farklı bir finansal görünümle karşılaşmayacağımızı düşünüyorum. Çünkü, bu sorunlar kısa sürede çözüme kavuşturulabilecek ya da kendiliğinden olumluya evrilebilecek durumda değiller. Bu nedenle, kulüplerimizin artık, kötüye gidişi sonlandırabilmek için başta küçülme olmak üzere, ekonomik ve mali anlamda çok sıkı bir disiplin altına girmeleri, finansal rejime başlamaları gerekiyor. Aksi halde, bu olumsuz gidişat zaman içerisinde bu kulüplerimizin-doğallıkla Türk futbolunun- uluslararası arenada rekabet gücünü olumsuz etkileyebilecektir. Finansal sağlığı yerinde olmayan, sürdürülebilir ekonomik yapıya ulaşamayan kulüplerin Avrupa’da kalıcı bir başarıya ulaşmaları mümkün değildir. Avrupalı devlerle sportif rekabet gücüne ulaşabilmek için öncelikle ekonomik ve mali rekabet gücünü artırmak gerekiyor. Bu konularda camia içinde farkındalık yaratmak, ne olursa olsun mutlaka her sezon şampiyonluk şiarı gibi popülist örgüt ikliminden taraftarı çıkartmak, bugün bu kulüplerimizin önünde duran en önemli tarihsel görevdir. Burada taraftara/camiaya şunu anlatmak gerekiyor. “Yarınları kurtarmak için, gerektiğinde bugünü feda edebilmeliyiz.†Yoksa, dönüşü olmayan bir yoldayız ve bu yolun sonu iyi görünmüyor…
Borsa arz-talep meselesidir.
10:27
https://i.hizliresim.com/oOym7m.png
Sonuc hisse diplerde 1 yillik dip 3.72 hisse su anda 3.75 yazik bu hisseye guvenipte hisse alanlara
Gs derneğinde harcanacak mal-mülk çok(tu), bjk dernekte ne var da bedelliye nakit para koyacak. Ayrıca gs nin ensesinde UEFA var, nasipse Beşiktaş Mayıs’tan itibaren UEFA açısından kısmen rahat. Ha hisseye yansıyan, anca bu her fiyattan satan ....... kesim tükenince..
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sayın gainer;yazmaya değen bir taraf yok.Vatandaş koyu fenerliyim diye yazı yazıyor buraya geliyor bedellide bedelli:)) YTD
Sayın flayingman,kazancınız hem bjķ hem fener hem gsray bol olsun.ytd
Bir hisse devamlı düşmez yada devamlı çıkmaz şu an 12 aylık dibinde ben kısa zamanda tepki verip 4 üstüne atacağı kanısındayım kendi fikrim bu arkadaşlar YTD
bakalım dünya devi bir şirketle sponsorluk ve yüzde 10 civarında yukarı sürme bu hafta olacak mı hazır forumda da in cin top oynuyorken ;)
http://www.hisse.net/topluluk/showth...43#post1806443
Haftalık hisse yarışmamızda kurallara uygun 3 hisse seçin bir hafta yarışalım.
Anderson Talisca tercihini söyledi
04 Mart 2018 | 10:58 KAYNAK: (AKŞAM)
Brezilya basınına konuşan Beşiktaş'ın yıldız futbolcusu Anderson Talisca, "Beşiktaş'ı Benfica'ya tercih ederim" dedi. Genç futbolcu, Portekiz Kulübü ile sözleşme uzatmasıyla ilgili de konuştu.
Beşiktaş'ın yıldızı Anderson Talisca, kupada oynanan Fenerbahçe maçı sonrası Benfica ile sözleşmesini uzatmak zorunda kaldığını söylemişti. Bu açıklamalar şaşkınlık yaratırken, 24 yaşındaki Brezilyalı yıldız ülkesinde bir kez daha röportaj verdi. Talisca, İlk olarak Portekizden Beşiktaşa gelme fikri harikaydı. Burada çok güzel günler geçirdim ve bu hâlâ devam ediyor. Şu anda bonservisi alma işini Beşiktaşa bıraktım. Açıkça söylemek isterim ki Beşiktaşı, Benficaya tercih ederim. Kulübümde çok mutluyum. Milli takıma seçilme hayalimi burada gerçekleştirebilirim dedi.
UZATMA FİKRİNİ BEN SÖYLEDİM!
Taliscanın menajeri Carlos Leite ise, Anderson Taliscanın Fenerbahçe maçından sonra yaptığı açıklamalarla ilgili Portekizin A Bola gazetesine konuştu. Leite, Kiralamanın ikinci senesinde iki kulüp arasında bir anlaşmazlık olmuştu. Ben de onun Avrupa kupalarında oynamama ihtimalinden dolayı endişe duyuyordum. Ona Benfica ile sözleşme yenileme konusunu ben açtım çünkü bunun daha iyi olduğunu düşünüyordum. İki taraf da davalık olabilirdi ve bu durum Talisca için iyi olmazdı. Taliscanın Sözleşmemi zorla uzattılar söylemi Beşiktaş taraftarından çekindiği için yaptı. Çünkü taraftarlar Taliscayı çok seviyor ve yanlış anlayıp kalpleri kırılabilirdi diye konuştu.
ŞAMPİYONLUK HEDİYESİ O OLACAK
Taliscanın 31 Mayıs 2018e kadar satın alma opsiyonu Beşiktaşta bulunuyor. Siyah-Beyazlılar, ligdeki üst üste 3. şampiyonluğunu elde ettiği takdirde yıldız futbolcunun tapusunu alacak. 20 milyon euroluk bonservisi bedelinin bir kısmını peşin, diğerini taksitlere bölerek ödemeyi düşünen Beşiktaş Yönetimi, Finansal Fair Play anlaşması bu sezon sonu biteceği için rahatlayacak. 20 milyon euroluk bedeli gözden çıkarmanın nedenleri arasında ise hem Taliscanın iki yıldır süren yüksek formu hem de hâlâ 24 yaşında olması yatıyor.
UEFA açıkladı! İşte Beşiktaş'ın sıralamadaki yeri...
Şampiyonlar Ligi'nde oynanan maçların ardından UEFA 2017-2018 sezonu kulüpler sıralaması güncellendi. İşte Avrupa'nın dev takımlarını geride bırakmayı başaran Kara Kartal'ın sıralamadaki yeri...
1. 1.Bayern Münih - 21.00 puan
2. 2. Manchester City - 21.00 puan
3. 3. Tottenham - 21.00 puan
4. 4. Real Madrid - 20.00 puan
5. 5. Barcelona - 20.00 puan
6. 6. Liverpool - 20.00 puan
7. 7. Manchester United - 20.00 puan
8. 8. Beşiktaş - 17.00. puan YTD(yatırım tavsiyesi değildir)
bu sessizliğe bayılıyorum kimse yok ne güzel. Böyle sessizlik her zman iyidir ;)
Başkan divan toplantısında söyledi firmanın adını açıklamadı sadece dünya çapında bir firma dedi.