teşekkür ederim sayın @pilavli
Printable View
teşekkür ederim sayın @pilavli
Ben aylık alacağım tutarı dörde bölerek haftada bir alım yapıyorum. Bunun sebebi de oluşabilecek gereksiz sat isteklerini dizginlemek.
Her hafta özellikle ani düşen hisselerden almak ayrı bir keyif veriyor ve uzun vadeli olarak hisse biriktirmek zevk haline dönüşüyor.
Bir şey soracağım bir hisse geçmiş 10 yılda temettü verdiyse gelecek 10 yildada yada 10 yılın 7 sinde verirmi. ..yada şuana kadar hı temettü vermemiş ama ilerisi yillarda verebilecek şirket bulmak zormudur ..sonuncu olarak ta çok kar eden firmalar var ama temettü veriyorlar sebebi nedir ..syg
SM-G800H cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Temettü bir ahlak, kültür meselesidir.
Bir hisse geçmiş 10 yılda düzenli olarak temettü vermiş ise bu gelecek yıllarda da vereceğine işarettir.
Şu ana kadar hiç temettü vermemiş ise ( şirketin kar açıkladığı varsayımı ile) temettu vermek kültüründe yoktur. Büyük ihtimal ilerde de vermez... 😂
Dikkat ederseniz düzenli temettü veren şirketler de genelde ya belli gruplarındır yada yabancı ortağı vardır...
Koç, sabancı, işbankası, oyak grupları gibi...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
teşekkürler sayın @haykırıs
Bana kalırsa şirketin büyüme fırsatı varsa parayı orada değerlendirmesi gelecek için daha iyidir. Ancak olgunluğa ulaşmış şirketler karının bir kısmını dağıtabilir. Önemli olan bunun dengeli olmasıdır.
Büyük yatırıma imza atan şirketler belli dönemde temettü vermek yerine borç ödemeyi seçebilir. Bu nedenle temettü ödemeyebilir.
Benim temettüyü sevme nedenim hisse fiyatına belli bir istikrar getirdiğine inanmamdan geliyor.
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Öncelikle gelecekle ilgili kesinlik hiç bir konuda olmadığı gibi burda da yoktur; genel kurulun her yıl karar alması lazım bu konuda. Ayrıca kar payı dağıtım politikası önceden açıklanır ama bağlayıcılığı yoktur. Temettü iyi mi kötü mü bile hala tartışmalıdır. Bu konu finans literatüründe üzerinde uzlaşılmış bir konu değildir. Sayfalarca yazı yazılabilir ama bir kesinlik idda edilemez her tezin kesinlikle antitezi vardı yani her durumda tek doğru yoktur duruma göre hareket etmek gerekmektedir. Sorunuzun özüne gelirsek işler son on yıldaki gibi giderse verme ihtimali yüksektir ama vermeme ihtimalini de asla göz ardı etmemek gerekir.
Tasarruf önemine vurgu yapmıştık. Bu konuda deneyimlerimizi aktarıyoruz zaman zaman...Bu konuda gerek bu başlıkta, gerekse web ortamında çokça tavsiye bulunabilir...Ama önemli olan bunları uygulayabilmek..Bu işin püf noktası nedir diyenlere, can alıcı 1-2 önerim olacak.
i-) Evli değilseniz, evleneceğiniz kişinin tasarruf kültürü almış, savurganlıktan uzak bir kişi olup olmadığına dikkat edin..Hatta eş adayları için bu koşul ilk üç madde içinde olmalı görüşündeyim..dediğim gibi bu kültür zamanında oluşmadıysa, sonradan kazanılması kolay değildir...hele kendiniz bu eğilimde değilseniz, eş adayının durumu daha da can alıcı hale geliyor...tasarruf etmeyi bilmeyen, savurgan bir karı-kocadan oluşan bir ailenin finansal olarak düzlüğe çıkması İM-KAN-SIZ...eğer aileden zengin değilseniz tabii ki.
ii-) hali haızrda evli olanlar için de...verebileceğim en önemli tüyo çocuklarınızı bu kültürde yetiştirin...eşlerden birinin bu kültürde olması aileyi finansal olarak korur ve geleceğe dönük yatırımlara fırsat verir..ama çocuklar bu kültürle yetiştirilmezse bu da büyük risk oluşturur...özellikle ilerleyen yaşlarda.
Mesela kredi kartı çağımızın en güzel buluşlarından biri...ben çok faydalı buluyorum...ama eğer kullanmasını bilmiyorsanız, dürtülerinizi kontrol edemiyorsanız cebinizde bir bomba taşıyor pozisyonuna gelebilirsiniz...erkek arkadaşlarımdan biri kendimi kontrol edemiyorum diye kredi kartı kullanmazdı...ki kadınlar bu konuda biraz daha kontrol dışına çıkmaya meyillidir.
Yani nerede nasıl tasarruf yapılacağı kişiden kişiye aileden aileye değişir...öncelikler farklıdır, kişiler mutlu olmak için farklı eğilimlere yönelebilirler...ama ailede eşlerden en az birinde bu eğilim varsa, ümitvar olabilirsiniz:)
Kendimden bir örnek vereyim...tasarruf kültürü olan biriyim ve 5-10 tl tasarruf bile beni mutlu eder...ara ara yazmıştım bu konuda...ama ev hanımı olan eşimin teşlefon tutkusu var...iphone un son modelini alır ve en fazla 2 sene kullanır...o yenisini alırken ben onun eskisini kullanırım...şu an iphone 6s plus kullanıyor...ve 8 plus alacak yakında...bu onu çok mutlu edecek, ben de bu zaafına ya da zevkine saygı duyuyorum...o da benim ortalamanın çok üzerinde fiyata aldığım arabama laf etmiyor...yani eşler aile bütçesini kullanırken birbirlerine bazı oyun alanları bırakabilmeli...ama bu durum faturalardan tasarruf etmeye, kredi kartı puanı toplamaya...sezon sonu indirimlerini bekleyip kıyafet alış verişi yapmaya engel değil.
neden bu detaya girdim...ne zaman tasarruf desek, bazı arkadaşlar burun kıvıırp...bir daha mı gelecez dünyaya diyor..ondan kıs, bundan kıs...bu yaşta harcamayacağız da ne zaman harcayacağız diyor...bu kadar basit değil mevzu..bir spor ayakkabıya 500 tl vermem diyen biri, hiç bir konuda kendisini şımartmıyor diye düşünmeyin...yıllık harcamalarınızda da aile bireylerin kendilerini şımartma bütçesi koyun mesela...yeter ki şımartma işini bile planlı, programlı yapın, belli bir bütçe kapsamında yapın.
Pegasus tüpraş ve aksa bendede var sizinde düşündüğünüz hisseler arasında görünce biraz daha güvenim artı hisselerime. Ayrıca elimde birazda şekerbank var düşük fiyatı ve bölünme beklentisi sebebiyle tutuyorum inşallah pişman olmam
SM-C7000 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Degerli ustalara tavsiyelerinden dolayi tesekkur ederim. Cok yazilmasa da sessiz bir cogunlugun basligi yakindan takip ettigini ve tavsiyeleri dikkate aldiklarini dusunuyorum. Yasim genc oldugu icin pek tavsiye verecek duzeyde gormuyorum kendimi. Ama tasarruf konusunda tecrubelerimi nacizane paylasmak istiyorum.
1- Konaklama: Bu konuyla ilgili baslikta zaten yeterince tartisma var. Daha once de bu baslikta da konusulmustu. Cok luks bir konut alip yillarca taksit odemektense, mutevazi bir konut alip, borcu bitince ihtiyaca gore eskisini satip yenisini alma konusunu gozden gecirmek daha mantikli. Yeni evli arkadaslarimin bazilari 4+1 ev satin alip, isinma giderlerinden dolayi odanin tekini hic kullanmiyorlar. Buyuk ev, buyuk masraf demek. Isinma, mobilyalar, bakimi derken giderler oldukca artabilir.
2- Araba: Toplu tasima ulkemizde pek yaygin olmadigi icin cogu kosullarda araba sart oluyor. Aracim yok, ama satin almak istesem gelirim ne olursa olsun 3 yildan eski, temiz kullanilmis, yerli ve yedek parcasi ucuz, nispeten ufak motorlu bir arac tercih ederdim. 40'li yaslarimda portfoyumun getirisi artinca guvenlige onem verip saglam bir arac alirdim. Bana gore butcedeki en buyuk kara deliklerden birisi. Bazi buyuk sehirlerde arac paylasim uygulamalari var (www.zipcar.com.tr). Eger az arac kullaniyorsaniz, avantajli olabilir.
3- Yeme-Icme: Butcedeki onemli kalemlerden birisi. Disarda yemek yemekten uzak durmak lazim. Ayda 1-2 kere sosyallesmek icin cikilabilir. Hazir yemek satan yerlerden uzak duruyorum. Hem sagliksiz hem de fiyat/kalite orani oldukca dusuk. Starbucks'a en son 3 ay once bir arkadasin daveti uzerine gittim. Kahve tiryakisi oldugum icin ayda 2 paket kahve bitiriyorum. Gunluk maliyeti (3 icimlik) 1.8-2 TL civarinda (kahve+filtre). Sigara kullanmiyorum. Alkolu de sosyal duzeyde tuketiyorum. Yemekleri oglen universite kampusunde indirimli yiyorum (universite fiyatlari subvansiyonlu), diger ogunler icin yemekleri evde kendim hazirliyorum.
4- Iletisim: Isim nedeniyle farkli telefonlarin performanslarini dogrudan deneyimleyebiliyorum. Muhendislik problemleri cozerken islemci gucu farkediyor ama sosyal medyada kullanmak icin 4-6 GB RAM'e sahip bir telefonu 3-4 yil sorunsuz kullanabilirsiniz. Pil omru burada onemli etken. Sahsen Huawei marka Cin menseili bir telefon kullaniyorum. Kontorlu hattim var ve internet disinda pek kullanmiyorum. Internet giderlerim minimumda. Boyutu yuksek dosyalari is yerinden indiriyorum. Evde TV yok.
5- Tatil: Her ay ayirdigim bir butce var. Ryanair-Eurowing-Easyjet-Pegasus gibi "low-cost" firmalarin kampanyalarini degerlendiriyorum. 15 Haziran- 15 Eylul arasi tatil yapmaktan kaciniyorum. Maximiles ile mil borclanip doviz kuruyla aldigim bileti bir sene sonra TL olarak oduyorum (maalesef kredi kartinin aidat ucreti ve rezervayon bedeli burada dezavantaj). Bilet alirken kayak.com ya da https://matrix.itasoftware.com/ (Google tarafindan gelistirilmis platform) uzerinden farkli tarih opsiyonlarini degerlendirmek oldukca avantajli. Cogu bileti sirketin kendi sayfasi yerine acentalardan aliyorum. Boylece %5-10 civarinda daha ucuza geliyor biletler. Skyscanner.com uzerinden gorebilirsiniz. Hersey dahil otellerden uzak duruyorum. Konaklamaya minimum harcayip, kalan butceyi eglence ve restoranlar icin harciyorum. Uzun sureli konaklamalarda Airbnb oldukca avantajli oluyor. Birim alani daha ucuza kiralayabiliyorsunuz. Uber gibi uygulamalari hayat kurtarici. Ayni sehirde benzer taksi uygulamalari varsa, arkadasinizla birbirinize referans olarak 2-3 binisten ucretsiz faydalanabilirsiniz (ilk kullanim ucretsiz kampanyasindan).
6- Spor: Spor salonuna uye degilim. Yine universite kampusunda bulunan spor merkezinden ucretsiz faydalaniyorum. Bir yillik mecburi spor salonu uyeliklerini tuzak olarak degerlendirmek lazim. Bir ay deneme sonrasi kontrata imza atmak mantikli. Yoksa kayit yaptirip spor salonuna gitmeyen cok fazla uye var. Iyi bir bisikletim var. Ise bazen bisikletle gidiyorum. Yol parasindan da tasarruf etmis oluyorum. Spor malzemelerinde kaliteye onem vermek lazim. Bu konuda tasarruf etmek pek mantikli degil. Yine de alacaginiz urunleri Google shopping uzerinden farkli sitelerden karsilastirabilirsiniz.
7- Kultur/Sanat: Ayda bir iki kere konser, tiyatro ya da sinemaya gitmeye calisiyorum. Arkadas grubunuz sanatseverlerden olusunca hem sizi de motive ediyor hem de bilet bulmakta sikinti cekmiyorsunuz. Goodreads uzerinden yilbasinda okuyacagim kitap sayisini belirtip, o takvim dahilinde kitap okumaya ozen gosteriyorum. Motivasyon icin de faydali. Kitap listesi icin eksisozlukte tavsiye edilen kitaplara goz atabilirsiniz. (https://eksisozluk.com/okunmasi-gereken-kitaplar--77859). Dunyayi takip etmek icin de quora, reddit, wikipedia, bloomberg gibi sitelere goz atmak da faydali.
Oneriler biraz soyut oldu. Hizli yazdigim icin bazi istatistiki verilerle destekleyemedim ama zamanla somut ve sayisal ornekler de verecegim. Bu cabalar sonucunda aylik tasarruf oranim yaklasik %50-70 arasinda degisiyor. Bekar oldugum icin agresif tasarruf edebiliyorum. Iki farkli banka hesabim var. Maas alir almaz, belli bir oranini diger hesaba aktarip kalaniyla geciniyorum.
Buraya kadar okuduysaniz, umarim bu cocuk cok cimri demezsiniz :).
Herkese hayirli gunler diliyorum.
Hahaha...Bir kere bu psikolojiden kurtulmak lazım...kim ne derse desin...önemli olan senin doğruların ve evrensel doğrular..bizim millet pintiliği alman usülü şeklinde formülize etmiştir...dünyanın en zengin ve en gelişmiş toplumlarından..adamlara pinti diyoruz..bizim durum tam ayranı yok içmeye durumu.
bu örnekleri yazmanın sakıncası yok...sizin sosyal şartlarınıza sahip kişilere fikir verir...ama üniversite ortamı pek çoğumuz için çok geride kaldı maalesef:)
Bu arada optimum banka-kart hesabını şu şekilde öneriyorum.
1 bankanın kredi kartı ve diğer bir bankanın banka kartı...tabii ki çok puan veren, indirim sağlayanlardan...birden çok kredi kartı yönetmek ve minimum harcama için sakıncalı..ancak tek kart da yedeklilik açısından uygun değil..bu nedenle ikinci kart da banka kartı şeklinde.
yarıca eşimin kredi kartı yok...ne istiyorsan nakit al diyorum...paran yastık altında durmasın, cüzdanında dursun diyorum:) tabii ki ödeme yaparken, cüzdan dan çıkarıp ödeme yaparken zorlanıyor biraz:) bu arada evin ve çocukların genel harcamalarını bendeki kredi kartı ve banka kartı ile yapıyoruz.
Verginin olmadığı bir yerde yaşayarak deli tasarruf edebilirsiniz :)
Şu an Cezayir'in ayrılıkçı (terör yok sadece insanlar fikir olarak ayrılmak istiyor) bir bölgesinde sus payı olarak sıfır verginin uygulandığı bir şehirde bazı lüks tüketim ürünlerini Türkiye'nin 1/3 hatta 1/4 fiyatına alıyorum.
Türkiye'ye dönünce nasıl alışacağım bilmiyorum.
Thermofluid guzel yazmis.
Bir an beni de uni yillarima goturdu.
Acik soylemek gerekirse ben onun tasarruf yontemlerinin bir cogunu hatta daha agirini universite yillarimda uygulamak zorunda kaldim.
Syg,
Fed politika faizini 25 baz puan artırdı ABD merkez bankası Fed bugünkü toplantısında gösterge faizi 25 baz puan artırdı 13 Aralık 2017 Çarşamba, 21:49 Güncelleme: 13 Aralık 2017 Çarşamba, 22:11
herkese selamlar
bugün big short filmini izledim 2015 yapımı gerçek bir hikayeden alıntı ve 2008'de amerikada başlayan krizle ilgili. film müthiş ve sarsıcı. borsa ile ilgilenen herkese tavsiye ederim.
aksa eregl soda toaso ve hekts ta benim takibimde ara sıra alıyorum. az az aldığım ve üzmeyecek miktarlarda aldığım için temettü de benim için önemli belirli bir miktara ulaşınca bir süre alımı kesip duruma bakacağım sonrası hayırlı olursa devam ederiz inşallah. bahsettiğim hisseler içinde değerli yorumlarınızı alabilir miyim?
biran için elinize 100 bin tl geçti ve geleceğinden umutlu olduğunuz 50 adet hisse buldunuz. 50 hisseden 2 bin tl lik alım yaptınız. 50 hisseden sadece 5 i 10 yılda fiyatı 50 kat arttı. ne dersiniz üstatlarım borsamızda bu potansiyelde hisselerimiz var mıdır ? 10 yıl sonra dönüp baktığımzda enflasyona karşıda yenilmemiş başlangıçtaki portföyümüzden çok çok daha fazla büyümüş bir portföy ile karşılaşır mıyız ? borsada çok fazla hissede yatırım yapmak riskli mi olur ?
50 hisse biraz abarti olmus.
Bunu ince eleyip sik dokuyarak 10 taneye indirmek lazim.
Yasimiz genc ise 5 tanesini kucuk ve buyume potansiyali yuksek olanlardan, 5 tanesini de orta ve buyuk, belli bir yere gelmis, yatirimlarini buyuk olcude tamamlamis, duzenli ve tatmin edici temettu odeyen sirketlerden secmek akillica olur.
Buyuklerden aldigimiz temettu ile kucukleri besleriz.
Syg,
Teşekkür ederim sayın dudu yorumunuz için.
Sn: temettü2023 benim portföyümde 43 hisse bulunmakta fakat eşit ağırlıkta değil. ilk on hissenin toplam portföydeki ağırlığı %59, ilk yirmi şirketin ağırlığı ise %79
Portföyümdeki ilk 10 hisseyi yakından takip ediyorum. Puanlamaya göre yatırım yaptığım için bilançosu iyi olan, istikrarlı şirketler ile ucuz kalmış şirketler öne çıkıyor. Alımlarımı bu hisselere yoğunlaştırırken fiyatı fazla yükselen ve bilançosundaki istikrarı kaybedenlerden alımlarımı durduruyorum.
Şimdiye kadar bir sıkıntı yaşamadım. En güzeli yaşayarak tecrübe etmek olacak. Zorlanacak olursam hisse sayısını zamanla azaltırım.
Siz şirkete değil ülkeye yatırım yapmışsınız. Yatırımınızın endeks ile korelasyonu nasıl ?
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Sn: Egeli
Portföydeki hisse sayısının fazla olduğu söylenebilir fakat hisselerin ağırlıklarını eşit tutmadığım için portföyün genel halinden memnunum. Fiyatı düşen hisselerin ağırlığı da düştüğü için yeni alımları o hisselerden yapıyorum. Hangi hissenin ne kadar ağırlığa sahip olacağını ise her bilanço döneminde güncelliyorum.
Korelasyon konusuna gelince daha çok erken. Portföyün biraz olgunlaşması lazım.
Bu yapılan işlem birçok kişiye anlamsız gelse de bana o kadar da yanlış gibi gelmiyor. Portföyün küçük bir kısmının geleceği olumlu görülen 10-20 şirkete dağıtılması çok da anormal değil önemli olan portföyün küçük bir kısmının olması. Bu şirketlerden bir tanesinin 1'e 15-20 kazandırması diğerleri ortalamada bile kalsa bu gruba ayrılan paranın iki katına çıkması demek. Paramızın daha büyük kısmını yatıracağımız portföyümüzde muhafazakar yaklaşım daha ağır basacağı için burdaki şirketlerde 15-20 kat kazanma ihtimali diğerlerine göre çok daha azdır. iyi görülen şirketlerde uygun fiyattan olmak şartıyla üç beş atmanın çok da yanlış olduğunu düşünmüyorum. Ancak dengeyi tutturmak her işte olduğu gibi burda da önemli. iyi kazançlar dilerim.
Teşekkür ederim Sn: dividend
Türkiye gibi kırılgan bir ülkede %70 den az olmamak şartı ile yatırımlarımı borsada değerlendireceğim için çeşitlendirme yapmak ve riski dağıtmak zorunda olduğumu düşünüyorum. Zaten ilk 10 hisse portföyü sırtlarken ilk 20 hisse yatırımlarıma şekil veriyor.
Paramın bir kısmını mevduatta değerlendirmek yerine defansif hisselere yatırmayı düşünüyorum. Böylece endeks düşerken darbe emici olarak çalışacaklar.
Portföydeki önceliğim temettü değil büyüyen ve karlılığı olan şirketlerden oluşacak. Hem karlılığı artan hem de temettü veren şirketler portföyde lokomotif görevi yaparak nakit akışı sağlayacak.
Temettülerle aynı hisselerden almak yerine ucuz kalanlardan alacağım.
Benim için bilançosuna göre ucuz kalan şirketler her zaman ilk tercih olacak.
Portföyde az hisse mi çok hisse mi olmalı sorularına yanıt arayanlar için çok hisse tercih edenlerden biri olarak yardımcı olmaya çalışacağım. İlerleyen günlerde çeşitlendirmenin olumlu ve olumsuz yönlerini paylaşacağım.
Portföyün ağırlıklarına göre bazı oranları şöyle;
F/K : 8,64
PD/DD : 2,16
Özvarlık Karlılığı :%27
Herkese merhaba,
Başlığın ilk sayfalarında beyaz yakaların işinin giderek zorlaştığı, ücretlerin düştüğü, orta sınıfın eridiğinden sıkça bahsediliyordu. Gerçekten de öyle, sayısal olarak görelim:
Milliyetten Güngör Uras'ın paylaştığı tablo:
http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaber...f10416786.Jpeg
Görülebileceği üzere 2016 yılında on yıl öncesine göre en yoksul %50'lik kesimin milli gelirden aldığı pay artmış, sonraki %10'lu dilimin aldığı pay değişmemiş, %60-95 arasındaki dilimin payı düşmüş, en zengin %5'in payı değişmemiş. %60-95 doğrudan orta sınıfı, beyaz yakalı çalışanı tanımlıyor sanıyorum, gelirleri erimiş. Devlet bunlardan yoksul dilimlere gelir transferi yapmış. Aslında en zengin %5'ten alınmalıydı sosyal adalet gereği o paralar ama onlara da dokunul(a)mamış.
Tüpraş, Soda, Brisa, Froto, Petkim ve Hektaş ile ufak ufak alımlara devam ediyorum. Portföye katmayı düşündüğüm farklı hisseler de var ancak ilk olarak ana kısmın şekillenmesini, bazı şeylerin oturmasını ve biraz da tecrübe kazanmayı beklemenin doğru olacağını düşünüyorum.
Biriktirdiklerimi böyle bir yatırıma dönüştürmek tasarruf verimimi oldukça arttırdı. Bu konuda bilinçlenmeme katkısı olan konuyu açan Sn. Cautionary, Dudu ve Ctugrul başta olmak üzere katkısı olan herkese teşekkürler.
Bir yandan da konularda insanları gözlüyorum ancak günlük hareketlere çok fazla önem veriliyor, gördüğüm kadarıyla aldığı hisse ile gün bazında ciddi karlar elde etmeyi bekleyen, en ufak düşüşte şirketi yerin dibine sokan çok fazla kişi var. Borsanın namı neden kötü anlaşılıyor. Tabi daha büyük miktar bir paramı yatırmış olsam ben de şu anki kadar rahat veya o kadar endişeli olur muydum bilmiyorum, yaşayarak öğreneceğiz.
Bu arada forumda şu anda ve geçmişte temettü hakkında birçok tartışma olmuş ve olmakta; verimli mi verimsiz mi, fiyatının artması mı iyi yoksa temettü dağıtması mı iyi gibi gibi.. Ancak aklıma en çok yatan yatırım mantığı, değer yatırımının üstadı ve Buffet'in hocası Benjamin Graham'ı ve Buffet'i dinleyerek Sn. Dudu'nun da deyimiyle huzurla temettü bekleyen tarafta olmayı seçiyorum. Yatırım tavsiyesi veremem ancak Intelligent Investor kitabnı tavsiye edebilirim. :)
Şu anda tek aklıma takılan Froto ve Hektaş için biraz düşüş beklemeli miyim beklememeli miyim sorusu.. Maksat dibi aramak değil tabi ancak ederini bulmasını da beklemek gerekir diye düşünüyorum. Tabi burada da ederini kim belirleyecek sorusu karşımıza çıkıyor. :)
"Yatırım tavsiyesi içermemektedir."
Benimde sizinki ile aynı tek fark soda yok Ereğli var..birde indes başladım ufak ufak almaya çok güzel bilançosu var ..temettusude artarak gidiyor .patronu da dudu abinin tabiri ile sağlam güvenilir birine benziyor ..forddan korkulmaz bence beton gibi hisse ..senede iki kere temettü veriyor.satislar seneyede hız kesmez tahminim.
SM-G800H cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Teşekkürler, umarım psikolojik anlamda güçlü kalıp kazananlardan olursunuz. :) Indes hakkında hiçbir fikrim yok ancak inceleyeceğim, Ereğli de Oyak grubu zaten. ☺
[device_name] cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Hep yapılması gerekenler paylaşılıyor da ben de yapılmaması gerekeni örnekleyeyim, bu da çok faydalı olur. Donanımhaber forumlarından bir yazıyı alıntılıyorum, biraz iç burkucu baştan uyarayım:
"Ben 8 ay önce bitcoin satan bi sitede dolandırıldım. Tüm düğün birikimim orda gitti . Savcılığa gittim takipsizlik kararı verdi. Failler bulunamadı. Daha sonra bi oğlum oldu ellerinizden öper. Çalıştığım hastanede sevdigim bir arkadaşım kurban bayrami üzeri hayvan alalım sonra bayramda satıp çok kâr ederiz zararın çıkar dedi.35 bin kredi çektim verdim o da gitti.Zaten düğünden kalan borçları ucu ucuna ödeyebiliyordum. Neyse gittim dövüştüm naptiysam olmadı şikâyetçi oldu bi de . Velhasılı kelam arkadaşlar bana yardım da bulunabilecek yahut ne biliyim borç verebilecek ünlü durumu iyi bürokrat olur aktör olur ne biliyim şarkıcı olur ulaşabilmem lazım . 2800 tl maaş alıyorum 700 kira 1600 kredi 200 lira taksit ödüyorum.Maastan kalan para 300 lira. Ek is derseniz kimse 1 aydan fazla çalıştırmıyor zatrn memur oldugum için ek iş yasak. Bez alacak param yok . Baba desen oda bi emekli maasi ile 3 öğrenci okutuyor ektra iş yapıyor. 2 aydır annem bakıyor evime. Sakın gülmeyin kınamayın olmaz demeyin arkadaşlar. Nasibinizde olmayan bir seyiniz varsa o sizden bi sekilde cikar . Kulağınız duymaz beyniniz almaz diliniz konusmaz gider o. Ancak gittikden sonra anlarsınız naptim ben diye."
"Kendimden utanıyorum kardeşim. Canım sağ çok şükür oğlum eşim sağ co şükür . Ama bakıyorum son 26 gün yatması gereken büyük bi para. Aksi takdirde icra ve haciz. Ben bunları haketmedim. Rabbimin imtahanı amenna ama kaldıramıyorum artık. Çocuğum 8 aylık ya bi yürüteç alacak param yok mesela. Bu gerçekten seni bilmem ama bana ölüm. Artık dayanamıyorum. Bazen nefes alamıyorum. İs için gitmediğim kapı kalmadı. Erkek hemşireydim evlerde enjeksiyon yapıyordum şikayet edildim soruşturma açıldı. Kahvede ise başladım gün aşırı kovuldum. Garsonluk yapmaya başladım çocuğum hasta bırakmadı işten çıktım. Kaçmıyorum evet bu borç benim. Ama benle birlikte yıpranan iki insan var alıyormusun. Ve benim hatam yüzünden işte bak ölüm gerçekten bundan daha iyi"
-------------------------------------
Aslında maaşıyla ailesini rahat geçindirebilecek, hatta az da olsa tasarruf edebilecek durumda ama açgözlülüğü biraz da şanssızlığı nedeniyle kötü hallere düşmüş.
Ders çıkaralım..
selamlar
alıntı yapıp tüm sayfayı almak yerine @.. vs diye belirtsek daha güzel olur gibi.
@pilavlı yazdığınız yazıyı okurken içim ezildi. hepimizin zaman zaman hatası olabiliyor ama büyük olmasa güzel olur işte. allah ikisinede sabır ve yardım versin inşallah. benim alımda olan şey şu az kazanabilirim evet ama az da zarar ederim diye her ay belli miktar alım yapıyorum. ve alım yaptığım para kumbara gibi biriktirdiği hisseler en azından temettü verimleri yüksek nolur nolmaz diye. vurkaç kumar küçük yatırımcıya göre değil yapamayız boşuna denemeyelim.
arkadaşlar selamlar,
giderler arasında hatırı sayılır derecede yer tutan araba konusunu tartışmaya açmak istiyorum. öncelikle hayatımda hiç araba almadım. bekarım, metroya yakın yaşıyorum. işim olursa kiralama yoluna gidiyorum. araba almayı planlıyordum fakat vergilere ve kura isyan ettiğim için araba alacağım parayla otomotiv hissesi alıp her ay araba masrafım kadar (1500 tl) lot ekliyorum. ve devlet otomotiv için teşvik çıkartana kadar satmayı düşünmüyorum. ki ben beyaz eşya ötv indiriminden sonra otomotiv ötv indirimi bekliyorum seçim öncesi. (otomotiv çarkının durmasını istemezler)
bildiğiniz üzere araba herkes için, bilhassa aileler için olması gereken bir konfor ve gereklilik. fakat artan benzin fiyatları ve vergiler araba sahiplerinin belini bükmekte. araba kullanılmasa bile durduğu yerde cepten yiyen bir ihtiyaç. aylık hesaplandığı taktirde sigorta, kasko, benzin, otopark, lastik, bakım, mtv derken nereden baksan 1500-2000 TL arasında bütçeye gider anlamına geliyor.
bunun dışında araba ilk alındığı zaman çok büyük maliyet olmaya başladı. döviz kuru ve vergiler sağolsun. bugün baktığımızda çoğu kişinin burun kıvıracağı renault clio bile 80-90 bin'den satılıyor. dolayısıyla ikinci el piyasasına yönelim başlıyor. bu da ikinci el piyasasında fiyatların sıfır arabaya meydan okurcasına arttığını gösteriyor.
şimdi eğer tasarruf edeceksek öncelikle arabanın satın alma maliyetinden kurtulmamız gerekir. ilk akla gelen tasarruf tanıdık bildik güvenilir birisinin ikinci el arabasını satın almak oluyor. bunun dışında dod (doğus otomotiv 2. el sitesi), ikinciyeni (açık arttırma usulü), avis'in 2. ellerini satan koç'un otomotiv sitesi diğer alternatifler.
bir diğer tasarruf yöntemimiz ise arabanın işletme giderlerinden kısmak. tecrübeli forumdaşlar bu kalemden tasarrufu nasıl sağlıyorlar? ve bize en optimum maliyetlenmeyi ve işletme giderini verebilecek markalar?(arabanın güvenliğinden ödün vermeden)
yani hedefimiz;
-ucuz periyodik bakım
-ucuz yedek parça
-benzini koklayarak tüketmesi
https://rapor.garantiyatirim.com.tr/...rateji2018.pdf
Yukarida herkese tavsiye edebilecegim bir raporun linki var.
Baslari her beyaz yaka anlayamayabilir.
Ilerleyen sayfalarda bir suru hisse senedi neden begenildigi veya begenilmedigi anlatiliyor, gelecek projeksiyonu yapiliyor.
Ben begendim, tavsiye ederim.
Araba ise bir ihtiyacdan hemen bir keyif aracina donusebilir, dikkatli olmak lazim.
Syg,
Kripto para hakkında çok şey yazılıyor balon vs.oldugu ? Acaba siz ne düşünüyorsunuz ?
Kişinin riske atabilecegi bir miktar ile bu işe uzun vadeli girilemez mi? Özellikle de bu alt coinler e
[device_name] cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Girebilirsiniz ama riskleri göz ardı etmemeniz lazım şu anki fiyatlar çok şişik ve özellikle alt coinler için özel gruplar pump-dumb yapıyorlar düzenli olarak.
Herkesin diline düşmüş herkes almaya çalışıyor bir miktar ben de yatırım yaptım ama yüksek bir meblağ değil, riskler çok büyük bunları göze alıp ve teknolojileri araştırıp girebilirsiniz yine de ama ilk hamlenizde yatırım meblağı düşük olmalı.
~~~burada yazılanlar tamamen hayal ürünüdür. ytd~~~