"Kadin, anlat bana, sen biliyorsan eger,Ask unutuldugunda, o nereye gider? / Ragazza, L'amore sai dirmi dove va.Quando ce ne scordiamo?" Gustavo Adolfo Becquer
https://pbs.twimg.com/media/DBQkM3FXoAEEAAi.jpg
Printable View
"Kadin, anlat bana, sen biliyorsan eger,Ask unutuldugunda, o nereye gider? / Ragazza, L'amore sai dirmi dove va.Quando ce ne scordiamo?" Gustavo Adolfo Becquer
https://pbs.twimg.com/media/DBQkM3FXoAEEAAi.jpg
"Iki beden yuz yuze
Sonsuzda iki kok
Geceye asili yumruklariyla."
https://pbs.twimg.com/media/DBQW8ywXYAA7d4b.jpg
"Due corpi, uno di fronte all'altro,
sono a volte radici
nella notte intrecciate"
Octavio Paz
https://pbs.twimg.com/media/DBQaxChWsAEifUQ.jpg
Gece de sana benziyor,
suskun aglayan uzak
gece, yureginin derinlerinde,
ve yorgun geciyor yildizlar.
Bir yanak bir yanaga dokunuyor
soguk bir urperti, birisi
cirpiniyor ve yakariyor sana, tek basina,
sende yitmis,atesinde.
Gece aci cekiyor ve guclukle soluyor safak,
carpan zavalli yurek.
Ey kapali yuz, karanlik kaygi,
yildizlari uzen ates,
senin gibi safagi bekleyen var,
sessizlikte yuzunu inceleyerek.
Kapalı olu bir ufuk gibi
gecenin altinda uzanmissin.
Carpan zavalli yurek,
uzak bir gun safaktin.
Cesare Pavese, 4 Nisan 1950
https://pbs.twimg.com/media/DBPhUB4XoAAiCXD.jpg
"Gitmek istiyordum. Butun bunlar gecmisimdi benim, dayanilmaz, bu kadar degisik, bu kadar olu gecmisim. O yillar boyunca kac kez-daha sonraki yillarda da bu konuyu dusundukce- yasamimin amacinin basariya ulasmak, onemli biri olmak ve gunun birinde cocuklugumun gectigi bu daracik sokaklara donup bu tanidik yuzlerin, bu siradan insanlarin sicakligina, saskinligina, ovgulerine tanik olmak oldugunu soylemistim kendime. Ve basarili olmustum, donmustum; ve o yuzlerin, tanidik insanlarin tumu yok olmustu." Yalniz Kadinlar Arasinda
https://pbs.twimg.com/media/DBVEX3EXUAIb-dG.jpg
Hicim ben,
asla bir sey olmayacagim,
bir sey olmayi isteyemem.
Bu bir yana, bendedir butun dusleri dunyanin.
Cekoslavakya dogumlu modern edebiyatin ozgun yazarlarindan Franz Kafka'nin olum yil donumu (3 Haziran 1924)
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...84a03512a9.jpg
"Dun gece seni ruyamda gordum. Ayrintilarini hatirlamiyorum, tek hatirladigim surekli birbirimizin yerine gecmemizdi, ben sen oluyordum sen de ben. Sonunda sen bi sekilde alev aldin, ben atesin bezlerle sondurulmesi gerektigini hatirladim, elime eski bir etek aldim, sana bununla vurmaya basladim. Sonra donusum tekrar basladi ve oyle bir noktaya geldi ki, artik odadaki sen degildin, yanan bendim ve etekle vuran da bendim. Ama etekle vurmanin bir faydasi olmadi, sadece benim atese karsi boyle seylerin fayda saglamayacagi yonundeki eski korkumu dogruladi. Bu arada itfaiye gelmisti ve sen bir sekilde kurtuldun. Ama onceki halinden farkliydin, hayalet gibiydin, tebesirle karanliga cizilmistin sanki; kollarıimin arasina ya cansiz ya da kurtarilma sevincinden tum gucunu yitirmis olarak yigildin. Ama burada da donusebilirligin belirsizligi vardi, belki de orada birinin kollarinda yatan bendim."
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...927e6bba9c.jpg
"Bir aptal aptaldir. Iki aptal iki. Onbin aptal ise siyasi partidir."
Macar asilli Amerikali aktor ve ressam Tony Curtis'in dogum yil donumu (3 Haziran 1925)
https://pbs.twimg.com/media/DBZRplrW0AAt6pO.jpg
https://media.giphy.com/media/yLOmuWGHILGko/source.gif
https://media3.giphy.com/media/vLLph...0.webp#7-grid1
Amerikali sair Allen Ginsberg'un dogum yil donumu (3 Haziran 1926)
https://pbs.twimg.com/media/DAmq8OhXsAAPxU9.jpg
http://art-sheep.com/wp-content/uplo...d09c24ccbd.jpg
Dunyanin agirligi
asktir.
Yalnizligin yuku
altinda,
Hosnutsuzlugun yuku
altinda,
o agirlik
tasidigimiz o agirlik
asktir...
Italyan sarkici, sarki sozu yazari, komedyen, aktor ve piyanist Enzo Jannacci'nin dogum yil donumu (3 Haziran 1935)
https://pbs.twimg.com/media/DBZRdUJWsAAIjP-.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=QiMjCIQWKTQ
Buyuk Türk sairi Nazim Hikmet'in olum yil donumu / Muore il grande poeta Turco Nazim Hikmet. / The great Turkish poet Nazim Hikmet dies (3 Haziran 1963)
https://pbs.twimg.com/media/DBZQ9JnXcAI-EYU.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DBWh496XYAA3CIw.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DBWh7ONWAAIfY7G.jpg
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...d17977af4f.jpg
Sen esirligim ve hurriyetimsin,
ciplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin.
Sen ela gozlerinde yesil hareler,
sen buyuk, guzel ve muzaffer
ve ulasildikca ulasilmaz olan hasretimsin.
http://arlian.media.unisi.it/File-li...e/image020.jpg
Bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebedi,
goz gibi ciplak,
el gibi agir
ve yildizlar gibi piril piril
kelimeler.
Kelimelerin geldiler bana,
yureginden, kafandan, etindendiler.
Kelimelerin getirdiler seni,
onlar : ana,
onlar : kadin
ve yoldas olan...
Mahzundular, aciydilar, sevincli, umutlu, kahramandilar,
kelimelerin insandilar.
https://2.bp.blogspot.com/-2Bd8nNm1C...relefoglie.jpg
Yaprak dokumune rastlamak yine de burar icimi
hele bulvarlarda yaprak dokumune
hele kestaneyseler
hele cocuklar geciyorsa oralardan
hele gunesliyse hava
hele iyi bir haber almissam o gun dostluk ustune
hele o gun sancimiyorsa yuregim
hele sevdigimin beni sevdigine inanşyorsam o gun
hele o gun insanlarla ve kendimle aram iyiyse yaprak
dokumune rastlamak burar icimi
hele bulvarlarda yaprak dokumune
hele kestaneyseler.
https://pbs.twimg.com/media/DBVDDRPXsAA8Jmn.jpg
Bu yil guz baslarinda guneyde
Denize kuma gunese bulaniyorum
Ağaca bulaniyorum
Bala bulanir gibi elmalara
Geceleri gok yuzu kokuyor ekin gibi
Geceleri iniyor tozlu,sicak yola gokyuzu
Yildizlara bulaniyorum.
Denize, kuma, gunese, elmaya, yildizlara
Alisiyorum,gulum,
iyice alisiyorum.
Denize, kuma, gunese, elmaya, yildizlara
Karisip gitmenin zamani geldi.
http://italyanca.info/wp-content/upl...na-900x600.jpg
"Yurumek iyiye, hakliya, dogruya
Dovusmek yolunda iyinin, haklinin, dogrunun
Zaptetmek iyiyi, hakliyi, dogruyu."
Yeni Gercekcilik akiminin en onemli ve De Sica ve Visconti ile Italyan sinemasinin tarihini yazan eserlerin yonetmeni ve senaryo yazari Roberto Rossellini'nin olum yil donumu (3 Haziran 1977)
http://medias.unifrance.org/medias/4...page/media.jpg
Brian De Palma'nin yonettigi, Kevin Costner, Sean Connery, Robert De Niro ve Andy Garcia'nin oynadigi suc-drama The Untouchables (Dokunulmazlar), 30 yil once bugun gosterime girdi. ( 3 Haziran 1987)
https://68.media.tumblr.com/8bc14e6a...kboko1_500.gif
http://iv1.lisimg.com/image/4039207/...screenshot.jpg
Iki Akademi odullu Meksika asilli Amerikali Aktor Anthony Quinn'in olum yil donumu (3 Haziran 2001)
https://68.media.tumblr.com/8fe5d058...d7lko1_400.gif
https://media.giphy.com/media/3HzhOqq9eqMjS/giphy.gif
Amerikali profesyonel boksor Muhammed Ali'nin (Cassius Marcellus Clay Jr.) olum yil donumu (3 Haziran 2016)
http://www.gannett-cdn.com/usatoday/...6/ALIDAYS1.jpg
"Gunleri sayma, sayilmaya deger gunler yasa."
http://images.slideplayer.com/14/430...s/slide_38.jpg
Tahir olmak da ayıp degil Zuhre olmak da
hatta sevda yuzunden olmek de ayip degil,
butun is Tahirle Zuhre olabilmekte
yani yurekte.
Mesela bir barikatta dovuserek
mesela kuzey kutbunu kesfe giderken
mesela denerken damarlarıinda bir serumu
olmek ayip olur mu?
Tahir olmak da ayip degil Zuhre olmak da
hatta sevda yuzunden olmek de ayip degil.
Seversin dunyayi doludizgin
ama o bunun farkında degildir
ayrilmak istemezsin dunyadan
ama o senden ayrilacak
yani sen elmayi seviyorsun diye
elmanin da seni sevmesi sart mi?
Yani Tahiri Zuhre sevmeseydi artik
yahut hic sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliginden?
Tahir olmak da ayip degil Zuhre olmak da hatta sevda yuzunden olmek de ayip degil.
"Askimiza tutkuyla yagmur yagdi butun yaz.O yuzden guzellesti rengi, kirlarin. / Piovve nel nostro amore ardentemente tutta l'estate. Indi mutò colore in bello, la campagna." Sandro Penna, Erotica
https://pbs.twimg.com/media/DBWHoZBXsAI1cQm.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DBX7bH4WAAADsIM.jpg
Bak o eski ruya geri donuyor;
Yukarida yildizlar, bahar gecesi,
Olumsuz sevgiye yeminler ettik
Oturup ihlamur altinda hani.
Baglilik yemini, ustuste yemin,
Konustuk, opustuk, gulduk seninle,
Tuttun bilegimden isirdin beni
Verdigim sozleri tutayim diye.
Ey gozleri duru duru guzelim,
Ey disleri ak pak, karlardan beyaz,
Yeminler ortama uygundu ama
Gucenme isirik fazlaydi biraz.
Heinrich Heine
Italyan mezzo-soprano Cecilia Bartoli'nin dogum gunu (4 Haziran 1966)
https://pbs.twimg.com/media/DBdP1YXXoAA7ck-.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DBdP1YhWAAAmLUV.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=hQS7_xhREKk
Amerikali Aktris ve yapimci Angelina Jolie'nin dogum gunu (4 Haziran 1975)
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...6b4a5128ea.gif
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...9fbf971526.jpg
Bruce Springsteen, 7.studyo albumu Born in the U.S.A'yi 4 Haziran 1984 tarihinde yayinladi.
https://media.giphy.com/media/TL2FP3xCPQSQ/giphy.gif
Italyan aktor, film yonetmeni ve Il Postino'nun (Postaci) Mario Ruoppolo'su Massimo Troisi'nin olum yil donumu (4 Haziran 1994)
http://storiedicinema.com/wp-content.../07/troisi.jpg
https://vinnieh.files.wordpress.com/...d-beatrice.jpg
"Gulumsemen yuzunde bir kelebek gibi yayiliyor, gulusun bir gul gibi, saplanan bir zipkin, kopuren sular gibi,gulusun aniden gelen, gumisi bir dalga gibi, bembeyaz bir okyanusun kiyilarında olmak gibi.Sessizligini seviyorum sanki yokmussun gibi.../ Il tuo sorriso si espande come una farfalla sul tuo viso, il tuo riso è come una rosa, una lancia che si sfila, un'acqua che prorompe, il tuo riso è un'onda d'argento repentina. Mi piaci quando taci perché sei come assente..."
Italyan komedi oyuncusu ve C'eravamo tanto amati'nin (Birbirimizi Oyle Cok Sevmistik ki -1974) Antonio'su, Pane e Cioccolata'nin (Ekmek ve Cikolata - 1974) Giovanni 'Nino' Garofoli'si, Brutti, sporchi e cattivi'nin ( Kirli, Cirkin ve Kotu - 1976) Giacinto Mazzatella'si Nino Manfredi'nin olum yil donumu (4 Haziran 2004)
https://68.media.tumblr.com/d22135d4...d7lko1_400.gif
http://giffetteria.it/archivio/manfredi.gif
"Bazi seyler basa kakilinca, iliskide artik iki degil uc kisi olunur: sen, ben ve iliskimizi kemirmeye baslayan tahtakurdu. Yillarca tuneller kazarlar ve birkac kucuk rahatsizligin disinda hicbir seyin farkina bile varmazsin. Derken gunun birinde masaya bir fincan koyarsin ve ahsap cokuverir; kati sandigin yuzey ansizin yumusacik bir talas yiginina donusur." Sonsuza Kadar
https://pbs.twimg.com/media/DBZfKJIXgAAKtnv.jpg
"Quando ci si rinfaccia le cose, non si è più in due nel rapporto, ma in tre: tu, io e il tarlo che ha cominciato a rodere le nostra storia. Nell'oscurità della materia, i tarli lavorano con discrezione, scavano gallerie per anni e, a parte qualche minuscolo fastidio, non ti accorgi di niente. Poi un giorno posi una tazza sul tavolo e il legno cede, sprofonda e in un istante, la superficie solida che conoscevi si trasforma in un cumulo di soffice segatura."
"Ikimizi karsilastiran kader miydi?
Oyle bir an oldu ki, ikimizin minik taslari duzgun bicimde yan yana dustuler. Ben bir adim atiyordum, sen de ayni uzunlukta bir adim atiyordun. Ben seni bekliyordum, sen bana yetisiyordun; ben sana ulasiyordum, sen beni bekliyordun. Sonsuza kadar boyle gidecegimizi saniyorduk. Oysa simdi ben ormanda yuruyorum ve ayak izlerimden baska iz yok. Kimse yurumuyor yanimda, kimse izlemiyor beni ya da onumde gitmiyor. Bir makas indi ve bizi birbirimize baglayan ipleri kesti." Sonsuza Kadar
http://www.giunti.it/per_sempre/susanna.jpg
"Era stato lui a farci incontrare? Il destino?
Per un tratto i nostri sassolini sono caduti uno accanto all’altro, regolarmente. Io facevo un passo e tu ne facevi un altro della stessa lunghezza. Io ti aspettavo e tu mi raggiungevi, io ti raggiungevo e tu mi aspettavi. Eravamo convinti che saremmo andati avanti così per sempre. Invece ora cammino nel bosco e le mie impronte sono impronte solitarie. Nessuno cammina accanto a me, nessuno mi segue o mi precede. Una forbice è scesa e ha reciso i fili che ci tenevano uniti."
"Kitaplar bize ne tur esekler ve aptallar oldugumuzu hatirlatmak icindir. kitaplar, toren alayi buyuk bir gurultu icinde caddede ilerlerken, Sezar'in kulagina "Unutma sende olumlusun," diyen pretoryen muhafizlaridir. Cogumuz dunyayi dolasip herkesle tanisamayiz, butun sehirleri goremeyiz. Bunun icin zamanimiz, paramiz ve bu kadar cok arkadasimiz yoktur. Aradigin seyler, Montag, dunyada, fakat vasat bir insan icin onlarin yuzde doksan dokuzunu gormenin yolu kitaplardan gecer." Fahrenheit 451
https://pbs.twimg.com/media/DBdylGWXkAAwGkJ.jpg
"Scopo dei libri è ricordarci quanto siamo somari, dissennati. sono i pretoriani di Cesare, i quali mormorano, mentre il corteo trionfale passa rombando: "Ricordati, Cesare che anche tu sei mortale" La maggior parte di noi non può correre qua e là notte e giorno, parlare con tutto, conoscere tutte le città della terra, non abbiamo tempi, denaro, nemmeno tanti amici. Le cose che voi cercate, Montag, sono su questa terra, ma il solo modo per cui l'uomo medio potrà vederne il novantanove per cento sarà un libro."
5 Haziran Dunya Cevre Gunu
https://pbs.twimg.com/media/DBjaW-5XgAAvHl3.jpg
https://www.ideegreen.it/wp-content/...iente-2015.jpg
Radikal dusunceleriyle ekonomide yeni bir cag acan ve Modern makroekonominin kurucusu Ingiliz iktisatci John Maynard Keynes'in dogum yil donumu (5 Haziran 1883)
"Ekonomi ve politika filozoflarinin ileri surdugu dogru ya da yanlis dusunceler, genellikle sanildigindan daha cok onem tasir. Dogrusunu soylemek gerekirse, dunya hemen yalniz onlar tarafindan yonetilmistir. Kendilerini doktrinlerin etkilerinden tam anlamiyla kurtardigini sanan aksiyon adamlari, gecmisteki bir iktisatcinin kullaridir. Goklerden haber aldigini soyleyen kahinler, fakultenin bir kotu yazarinin kafasinda birkac yil once dogmus hayal urunlerini sacip dururlar. Dusuncelerin gitgide kazandigi guce oranla mevcut cikarlardaki gucun cok fazla abartildigina inanmis bulunuyoruz. Gercekte; etkilerini hemen degil, fakat bir surelik zamandan sonra gösterirler. Ekonomi ve politika felsefesi alaninda, yirmi bes veya otuz yaslarindan buyuk olup da yeni teorileri anlayabilen pek az kimse vardir. Su halde, memurlarin, politika adamlarinin ve hatta kiskirticiların cari yasantida uyguladiklari dusuncelerin de en yeni dusunceler olma sanslari az demektir. Ne var ki, bunlar dusuncelerdir ve iyilik icin oldugu gibi kotuluk icin de er gec tehlikeli bulunan kurulmus cikarlar degildir.” Istihdam, Faiz ve Paranin Genel Teorisi, Sosyal Felsefe Uzerine Notlar, 24.Bolum
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
The ideas of economists and political philosophers, both when they are right and when they are wrong, are more powerful than is commonly understood. Indeed the world is ruled by little else. Practical men, who believe themselves to be quite exempt from any intellectual influence, are usually the slaves of some defunct economist. Madmen in authority, who hear voices in the air, are distilling their frenzy from some academic scribbler of a few years back. I am sure that the power of vested interests is vastly exaggerated compared with the gradual encroachment of ideas. Not, indeed, immediately, but after a certain interval; for in the field of economic and political philosophy there are not many who are influenced by new theories after they are twenty-five or thirty years of age, so that the ideas which civil servants and politicians and even agitators apply to current events are not likely to be the newest. But, soon or late, it is ideas, not vested interests, which are dangerous for good or evil.The General Theory of Employment, Interest and Money, Concluding Notes on the Social Philosophy towards, Chapter 24
https://pbs.twimg.com/media/DBjiaiwXgAAF7so.png
"Gucluk yeni fikirlerden degil, bizim gibi yetismis olan herkesin beyninin butun kivrimlarina yerlesmis bulunan eski fikirlerden kurtulmakta yatiyor. / The difficulty lies not in the new ideas, but in escaping the old ones, which ramify...into every corner of our minds
Ispanyol sair ve oyun yazari, ressam, piyanist ve besteci Federico García Lorca'nin dogum yil donumu (5 Haziran 1898)
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...05d70c914a.jpg
Karnindaki karanlik manolyanin
Kimseler anlamadi kokusunu.
Acittigini kimseler bilemedi
Dislerinle SIKTIGIN o ask kursunu.
Binlerce Acem tayi uykuya yatti
Alninin ay vurmuş alaninda,
O senin kar dusmani gogsunu
Kucaklarken dort gece kollarimla.
Bakisin, tohumlarin solgun daliydi
Alcilar,yaseminler arasindan,
Aradim vermek icin yuregimde
O fildisi mektuplari her zaman diyen,
Her zaman: acimin bahcesi benim
Govden her zaman, her zaman sasirtici
Damarlarinin kaniyla dolu agzim,
Agzin olumum icin sondurdu isigini.
http://www.librosalacalle.com/archiv...rcia_lorca.jpg
Nessuno comprendeva il profumo
dell'oscura magnolia del tuo ventre.
Nessuno sapeva che martirizzavi
un colibrì d'amore tra i denti.
Mille cavallini persiani dormivano
nella piazza con la luna della tua fronte,
mentre io stringevo per quattro notti
la tua vita, nemica della neve.
Tra gesso e gelsomini, il tuo sguardo
era un ramo pallido di sementi.
Cercai nel mio cuore, per dartele,
le lettere d'avorio che dicono sempre,
sempre, sempre: giardino della mia agonia,
il tuo corpo per sempre fuggitivo,
il sangue delle tue vene nella mia bocca,
la tua bocca senza luce ormai per la mia morte.
"Birbirlerini aliskanliktan, tasasizca seviyorlardi. Ask, ilk bocegin Tanri'nin ellerinden aldigi eski ve zarif bir mucevher gibi babadan ogula geciyordu. Cicek polenlerinin kendini ruzgara teslim ettigi dinginlik ve kesinlikle islak otlarin altinda askin tadini cikariyorlardi. Ama bir gun bir bocegin bu asktan oteye gitmek isteyecegi tuttu. Kendi yasaminin çok uzaginda olan bir goruntuye tutuldu.Kirlara cikan az sayıdaki insandan bir sairin yosunlarin uzerine birakmis oldugu bir siir kitabini buyuk guclukle okudu belki ve "seni seviyorum, imkansiz kadin"la zehirlendi."
https://img.ibs.it/images/9788877469199_0_240_0_0.jpg
"They made love naturally, without undue concern. For love was something handed down from father to son like an old and exquisite jewel which the very first insect had received directly form the hand of God. With the same tranquility and sureness with which the flower gives its pollen to the wind, so they gave themselves to love's sweet pleasure in the lush, green grass. But then one day there was an insect who longed to go beyond such love; who was seized by a vision far removed from his normal way of life. Perhaps he had struggled to read a book of poems abandoned on the grass by one of the few poets who visit the countryside; perhaps he was enraptured by a line, you know the kind: "Oh how I love you, impossible dream!"
Il Conformista'nin (Konformist - 1970)Giulia'si, Divorzio all'italiana'nin (Italyan Usulu Bosanma - 1961) Angela'si, Sedotta e abbandonata'nin (Bastan Cikarilmis ve Terk Edilmis) Agnese Ascalone'si Italyan Aktris Stefania Sandrelli'nin dogum gunu (5 Haziran 1946)
http://68.media.tumblr.com/8180d7431...d7lko1_500.gif
http://68.media.tumblr.com/cfd0a5ae9...ko1_r1_400.gif
http://giffetteria.it/archivio/jamon04.gif
Amerikali saksofon sanatcisi Kenneth G.'nin (Bruce Gorelick) dogum gunu (5 Haziran 1956)
https://media.giphy.com/media/2FazbYdly6tSiDfP2/200.gif
https://www.youtube.com/watch?v=4qzUJphkVZs
Analitik psikolojinin kurucusu, Isvicreli psikiyatr Carl Gustav Jung'in olum yil donumu (6 Haziran 1961)
"Bizi koklerimizden uzaklastirdikca artan bir gelisme seline kendimizi kaptirdik gidiyoruz. Cogu zaman, gecmisten kopmak, gecmisi yok etmek demektir. Boyle oldugunda, ileriye dogru gitmekten baska bir olasilik kalmaz. Oysa medeniyetimizin getirdigi "hosnutsuzluk" koksuzlugumuzun ve gecmisle baglantimizin yitmesinin sonucudur. Surekli bir telas icinde, evrimsel gecmisimizin henuz yakalayamadigi gunumuzden cok gelecekte ve onun getirmeye soz verdigi hayal urunu bir altin cagda yasiyoruz. Giderek artan bir verimsizlik duygusunun, hosnutsuzlugun ve huzursuzlugun kamcilamasiyla, dusuncesizce yeniliklere dogru kosuyoruz. Elimizdekilerle yetinmeyip verilen sozlerle yasiyor, gunumuzun isigi yerine, sonunda bize uygun bir gunesin dogacagini umut ettigimiz gelecegin karanliginda yasamayı yegliyoruz." Anilar, Dusler Dusunceler
http://images.gr-assets.com/books/13...75l/612188.jpg
"We have plunged down a cataract of progress which sweeps us on into the future with ever wilder violence the farther it takes us from our roots. Once the past has been breached, it is usually annihilated, and there is no stopping the forward motion. But it is precisely the loss of connection with the past, our uprootedness, which has given rise to the "discontents" of civilization and to such a flurry and haste that we live more in the future and its chimerical promises of a golden age than in the present, with which our whole evolutionary background has not yet caught up. We rush impetuously into novelty, driven by a mounting sense of insufficiency, dissatisfaction, and restlessness. We no longer live on what we have, but on promises, no longer in the light of the present day, but in the darkness of the future, which, we expect, will at last bring the proper sunrise. "
Akademi Odulu adayligi bulunan Amerikali aktor, muzisyen ve televizyon yapimcisi Mark (Robert Michael) Wahlberg'un dogum gunu (5 Haziran 1971)
https://pbs.twimg.com/media/CGvNeCOWwAAsVa0.jpg
https://media.giphy.com/media/y2JhQwZhbFdu0/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/ck48mfcMbFaNi/giphy.gif
Metallica, 8.studyo albumu St. Anger'i 5 Haziran 5 Haziran 2003 tarihinde yayinladi.
https://49.media.tumblr.com/tumblr_m...eo1_r1_500.gif
https://pbs.twimg.com/media/DBf_VVaWAAI386B.jpg
Eger beni unutmak istiyorsan
Bir seyi bilmeni istiyorum.
Bu nasil biliyor musun..
bir guz aksami kizil halelerle
penceremde duran
aya baktigimda…
Yanmakta olan kutugun
verdigi atesin
simsicak kullerine
dokundugumda,
sanki varolan her sey
kokular,isik,metaller
yuzen kucuk kayiklar gibi
her sey tasiyor beni sana
senin beni bekleyen ada'na.
Simdi ne olacak
eger sen yavas yavas beni sevmeyi unutursan
ben de seni sevmeyi unutacagim yavas yavas
Eger sen
hemen beni unutursan
beni aramazsan
ben de zamanla seni aramaz olacagim..
Eger uzun boylu dusunursen
hayatimdan neler geldi gecti
karar ver…
kalbimin gomulu oldugu
koklerimin derinde oldugu yerde
beni bu kiyida birakmaya
niyetliysen..
animsa
o gun
o saatte
kollarimi kaldıracagim
butun koklerim kopacak
baska bir yer arayacagim
kendime.
Fakat,
her gun
her saat
beni arzuladigini hissedersen
bulunmaz gulusunle
dudaklarina yapisip,beni arayan
bir cicek gibi,
ah benim askim, bir tanem
Bilmelisin ki,
icimde o ates hala yaniyor
hicbir sey yok olmadi, unutulmadi
benim askim senin askinla besleniyor
sen yasadigin surece sonmeyecek
senin kollarinda yasayacak
benim kollarimi birakmadan.
"Kalp, yumruk buyuklugundedir ve asagi bakan bir armut seklindedir. Kalp, askin sembol organidir ve duygularin ritmini izler. Normalde, dakikada 60 ila 70 kez carpar. Asik olan kisinin kalbi daha fazla atar. Bazen siz fark etmeden dakikada 100’e bile ulasabilir. Kalp, en son gidendir. Vucuttan cikarildiginda bile, sevdiğiniz kisi sizi terk ettiginde veya daha fazla aci cekmek istemediginizde atmaya devam eder. Siz onu kontrol edemezsiniz. Asikken kalbiniz bir baskasi icin hizla atar, artik kontrol sizde degildir. Kontrol, kalbinizdedir." Manuale d'amore (Manual of Love, 2005)
http://www.turkcealtyazi.org/images/poster/0417944.jpg
"Il cuore ha le dimensioni di un pugno chiuso e una forma simile ad una pera con la punta rivolta verso il basso.Il cuore è l'organo simbolo dell'amore, segue il ritmo dell'emozioni. Normalmente in una persona adulta il cuore si contrae 60-70 volte al minuto, in una persona innamorata molte di più... a volte si arriva a 100 senza rendersene conto.Il cuore è l'ultimo ad andarsene, lui continua a battere anche quando viene sottratto all'organismo, anche quando la persona amata ti abbandona.Anche quando tu non vuoi più soffrire, non sei più tu che comandi.Quando sei innamorato.Quando il tuo cuore batte forte per un'altra persona... non sei più tu che comandi... è lui!"
"Ben kendimi, Roma'daki parkta gordugum Anemone'a benzetiyorum : Ciceginin yapraklarini gun boyunca, alabildigine acmis ve gece oldugunda onlari bir turlu toparlayip kapayamamisti. Aksamin karanliginda, akilli kardesleri, disaridan aldiklari kadariyla yetinip yaparaklarini kapamisken, onu hala delicesine acilmis yapraklariyla, bitip tukenmeyen geceden bir seyler almaya ugrastigini gormek, insani urkutuyordu ve oyle caresizce disa donuk, daginik, hicbir seyi itip geri cevirmeden yasamaktayim; duyularim bana hic danismadan, hep rahatsiz edici seylere yonelik.Ama kim kendisini, once paramparca etmeden yenileyebilmistir." (26 Haziran 1914) Rilke'den Lou Andreas-Salome'ye Ask Mektuplari
https://pbs.twimg.com/media/DBaHYi-W0AIZ2P_.jpg
http://1.bp.blogspot.com/_ds7sYiveyZ...-in-russia.jpg
Foto2: Rilke ve Lou Andreas-Salomé, sair Spiridon Drozin ile birlikte Rusya'da. (1900)
"Io sono come il piccolo anemone che ho visto una volta a Roma, nel giardino; di giorno si era spalancato tanto che non riusciva più a chiudersi per la notte. Era terribile vederlo nel prato buio, aperto, ancora intento ad accogliere tutto nel calice follemente spalancato, con troppa notte sopra di sé che non voleva finire. Anch'io sono inguaribilmente volto all'esterno, e dunque tutto mi distrae, e non rifiuto nulla; i miei sensi, senza chiedermelo, si riversano in mille cose che disturbano; se c'è un rumore, io mi annullo e sono quel rumore. E siccome ciò che si abitua allo stimolo vuole poi essere stimolato, io in fondo voglio essere disturbato, e lo sono, senza fine." (26 giugno 1914). Le lettere d'amore di Rilke a Salomé
"Schopenhauer intihari onermese de zevk alınabilecek her seyin kucumsendigi bir dunyada bir nevi yasayarak intihari onermisti.Halbuki buyuk bir riyakardi. Lafa gelince ayri, icraata gelince ayri tutum sergiliyordu. Bertrand Russell'in Bati Felsefesi Tarihi'nde acikladigi gibi:"
"Adet edindigi uzere iyi bir restoranda yemek yer, duygulu ama tutkudan uzak pek cok ask macerasi yasardi; son derece gecimsiz ve fevkalade paragozdu.Yasaminda hayvanlara gosterdigi nezaket disinda bir erdeme rastlamak zordur. Geride kalan her seyde tamamen bencil biridir." Yasama Tutunmak Icin Nedenler
https://ordinarygirlextraordinarydre...9/img_1703.jpg
"Although Schopenhauer didn't recommend suicide, he recommended a kind of living suicide in which anything pleasurable had to be scorned. But Schopenhauer was a major hypocrite. He talked the talk but couldn't walk the walk.As Bertrand Russell explained in his History of Western Philosophy:"
"He habitually dined well, at a good restaurant, he had many trivial love-affairs, which were sensual but not passionate, he was exceedingly quarrelsome and unusually avaricious.It is hard to find in his life any virtue except kindness to animals. In all other respects he was completely selfish."
Ispanyol ressam ve Kral IV. Felipe'nin bas ressami Diego Velázquez'in (Diego Rodríguez de Silva y Velázquez) dogum yil donumu 6 Haziran 1599)
Le damigelle d'onore (Las Meninas - Bridesmaids, 1656)
http://www.settemuse.it/pittori_scul...reale_1656.jpg
Rus sair ve yazar Alexander Pushkin'in dogum yil donumu (6 Haziran 1799)
http://68.media.tumblr.com/06d1385f3...401eo1_500.jpg
Gozyasi dokecegim.
Belki de,
Uzuntulu gunbatimimda,
Ask pirildayacak.
Bir veda gulucugu gibi.
Akilsiz y.llarin sonmus nesesi,
Agir ve huzunlu,
Bir icki sersemligi gibi.
Ama, sarap misali,
Gecen gunlerin huznu,
Ruhumda yaslandikca,
Daha da gucleniyor.
Yolum, issiz.
Caba ve kahir bana,
Gelecegin calkantili denizini vaadediyor.
Fakat istemiyorum,
Ah! Dostlarim, olmeyi.
Yasamak dilegim,
Dusunmek ve kavga icin.
Ve biliyorum ki, eglenecegim,
Acilar, telaslar ve dertler arasinda.
Kimi zaman,
Yine uyumla icip, sarhos olup,
Uydurduklarım icin,
https://pbs.twimg.com/media/B3B6O30CYAAVRMR.jpg
Sevmistim sizi, belki de seviyorum hala,
Sanirim ates henuz sonmus degil tamamen.
Fakat dert yaratmasin askim cok daha fazla,
Olmak istemem asla uzulmenize neden.
Sevmistim oylesine umitsizce ve sessiz,
Verirdi ya kiskanclik ya urkeklik istirap.
Dilerim benim gibi sefkatli ve hilesiz
Sevecek birisini nasip etsin size Tanri.
https://biblioklept.files.wordpress....poet.jpg?w=739
Ey sair! Deger verme sevgisine sen halkin
Tez gecer gurultusu zafer ovgulerinin;
Aptalin yargisina, soguk kalabaligin
Gulusune de bos ver, aldirissiz ol, sakin.
Sen carsin: Yalniz yasa. Yuru ozgur yolunda
Ozgur akil nereye goturuyorsa seni.
Yetistir emeginin sevgili meyvesini,
Odul beklemeksizin soylu cabalarina.
Odul sendedir, cunku en yuce yargic sensin;
Urunune en titiz deger bicebilensin,
Ey guc begenir usta, sen ondan hosnut musun?
Hosnutsan, kalabalik varsin kufretsin sana,
Tukursu atesinin tutustugu mihraba,
Simarik bir inatla rahleni sarsip dursun.