Printable View
Bugün Başbakan Yıldırım bankalara "aklınızı başınıza alın. Almazsanız gerekli tedbirleri alacağız. Tren kalkmak üzere, zaman kalmadı. Her şartta kazanan bir sektör olur mu? Reel sektör uğraşıyor, didiniyor kazancını finansmana yatırıyor." dedi...Alıntı:
Originally Posted by sar
http://m.haber7.com/ekonomi/haber/23...ankalara-uyari
https://www.dunya.com/finans/haberle...-haberi-365361
.....
Memleket bankalara çalışıyor.....[/QUOTE]
[/QUOTE]Alıntı:
Originally Posted by sar
KGF ile 190,000,000,000 TL para dağıtıldı... TCMB enflasyon yaratmamak için para basmak istemedi.. Gelen yabancı paraların TL ye dönüşümü ile yaratılan bir kaynak oldu. Hal bu olunca tasarruf fakiri ülkemizde mevduatlar kıymete bindi ister istemez mevduat yarışı ile bankalar arası TL faizi %15 lere kadar çıktı.
Tuhaf bir ironidir gerçekleri görmezden gelip ideal şartları istemek..
Yukarıdaki durum ile yurtdışından USD geldi bozduruldu; dağıtıldı hem KOBİ ler rahat nefes aldı hem USD 3,50 TL ye kadar indi...
Siz bankaları ikaz ederseniz mevduat faizlerini indirin diye bu sefer yurtdışından carry-trade gelmez; hatta içerideki sadık TL yatırımcısıda USD a geçer...
Dağıtılan KGF ların karşılığını bulamaz MB olarak yeniden seri TL banknotlar basmaya başlarsınız... Para basılınca da enflasyon olur enflasyon faizi yeniden ateşler...
Bakın değerli hükümet yetkilileri; yapılması gereken ilk önce "Vergi Hukuku ve Adaletini sağlamaktır" Temelde malı çok olandan çok; az olan dan az vergi alacaksınız...
Oysa bizde ki Vergi Hukuku... VERGİ yi paylaştırma essasına dayalı....
Yani milyon usd lık ihaleye giden bir adamın arabası için ödemiş olduğu mazottaki vergi; tarlaya soğan ekmek için traktöre konan vergi ile aynı...
Elbette aynı olucak diyebilirsiniz ama 1 lt mazotun %65 vergi olunca bu o zenginden vergi alamayıp vergiyi insafsızca paylaştırmak istiyorsunuz demektir..
Buna zamanla çiftçi dayanamaz ve tarlasına gitmez...
Vergi Düzeni ile vergi toplayan maliye bu sefer araç, bandrol, yakıt gibi fahiş vergi aldıkları ürünlerden makul yüzdeler ile vergi alınmasına başlayacak...
Mazot 4,50 TL den 2 TL lere, Traktör 75,000 TL ler den 35,000 TL lere, araç vergileri 1000 TL lerden 250 TL lere kadar düşüş yaşanınca sanayicide, çiftçide, hayvancıda, esnafda anında bir rahatlama olucak...
Bu rahatlama ile KOBİ ler, çiftçiler, hayvancılar, esnaf yeniden seri üretime geçicekler... Üretilen mallar dışarıya daha çok satılıcak daha çok satılan mal ile Cari Dengeleri dengeleyip USD a daha az ihtiyaç duyacağız...
USD a daha az ihtiyaç duyunca; usd frenlemek için artırmış olduğumuz faizleri tıkır tıkır indirmeye başlarız...
Yani; faiz indirimi VERGİ REFORMU ile başlayan kanımca en az 5 yıllık uzun ve zahmetli ve cesaret isteyen bir süreç...
Ama bunların hiçbirini yapmadan faizi indirin demek...
İntihardır....
Faiz iner... %8
USD olur... 4,20 TL
Cari Denge zaten hep açık her ay en az 3,5 milyar USD...
İthalatçı batar...
Ara mal bağımlısı sanayiimiz çöker...
İşyerlerine girmek için yakamıza taktığımız kartlar dahi yurtdışı sipariş işi oldukları için işe kapıdan dahi giremeyiz...
O derece...
Onun için önce ekonominin kanı olan akaryakıt ve araçlar üzerindeki fahiş verginin inmesi onun içinde VERGİ REFORMU...
Gerisi POPÜLİST...
KGF ile 190,000,000,000 TL para dağıtıldı... TCMB enflasyon yaratmamak için para basmak istemedi.. Gelen yabancı paraların TL ye dönüşümü ile yaratılan bir kaynak oldu. Hal bu olunca tasarruf fakiri ülkemizde mevduatlar kıymete bindi ister istemez mevduat yarışı ile bankalar arası TL faizi %15 lere kadar çıktı.
Tuhaf bir ironidir gerçekleri görmezden gelip ideal şartları istemek..
Yukarıdaki durum ile yurtdışından USD geldi bozduruldu; dağıtıldı hem KOBİ ler rahat nefes aldı hem USD 3,50 TL ye kadar indi...
Siz bankaları ikaz ederseniz mevduat faizlerini indirin diye bu sefer yurtdışından carry-trade gelmez; hatta içerideki sadık TL yatırımcısıda USD a geçer...
Dağıtılan KGF ların karşılığını bulamaz MB olarak yeniden seri TL banknotlar basmaya başlarsınız... Para basılınca da enflasyon olur enflasyon faizi yeniden ateşler...
Bakın değerli hükümet yetkilileri; yapılması gereken ilk önce "Vergi Hukuku ve Adaletini sağlamaktır" Temelde malı çok olandan çok; az olan dan az vergi alacaksınız...
Oysa bizde ki Vergi Hukuku... VERGİ yi paylaştırma essasına dayalı....
Yani milyon usd lık ihaleye giden bir adamın arabası için ödemiş olduğu mazottaki vergi; tarlaya soğan ekmek için traktöre konan vergi ile aynı...
Elbette aynı olucak diyebilirsiniz ama 1 lt mazotun %65 vergi olunca bu o zenginden vergi alamayıp vergiyi insafsızca paylaştırmak istiyorsunuz demektir..
Buna zamanla çiftçi dayanamaz ve tarlasına gitmez...
Vergi Düzeni ile vergi toplayan maliye bu sefer araç, bandrol, yakıt gibi fahiş vergi aldıkları ürünlerden makul yüzdeler ile vergi alınmasına başlayacak...
Mazot 4,50 TL den 2 TL lere, Traktör 75,000 TL ler den 35,000 TL lere, araç vergileri 1000 TL lerden 250 TL lere kadar düşüş yaşanınca sanayicide, çiftçide, hayvancıda, esnafda anında bir rahatlama olucak...
Bu rahatlama ile KOBİ ler, çiftçiler, hayvancılar, esnaf yeniden seri üretime geçicekler... Üretilen mallar dışarıya daha çok satılıcak daha çok satılan mal ile Cari Dengeleri dengeleyip USD a daha az ihtiyaç duyacağız...
USD a daha az ihtiyaç duyunca; usd frenlemek için artırmış olduğumuz faizleri tıkır tıkır indirmeye başlarız...
Yani; faiz indirimi VERGİ REFORMU ile başlayan kanımca en az 5 yıllık uzun ve zahmetli ve cesaret isteyen bir süreç...
Ama bunların hiçbirini yapmadan faizi indirin demek...
İntihardır....
Faiz iner... %8
USD olur... 4,20 TL
Cari Denge zaten hep açık her ay en az 3,5 milyar USD...
İthalatçı batar...
Ara mal bağımlısı sanayiimiz çöker...
İşyerlerine girmek için yakamıza taktığımız kartlar dahi yurtdışı sipariş işi oldukları için işe kapıdan dahi giremeyiz...
O derece...
Onun için önce ekonominin kanı olan akaryakıt ve araçlar üzerindeki fahiş verginin inmesi onun içinde VERGİ REFORMU...
Gerisi POPÜLİST...[/QUOTE]
Dua edin petrol cok dusuk rakamlarda geziyor. Bu yuzden petrol uretmeyen ulkelerde buyume hizi bir tik artma egiliminde
Turkiyede sansli bu konuda. Petrol ithalat faturasi goreceli olarak dusuyor olmasi lazim ama ya brent petrolu 150 dolarda kalmis olsaydi?
sansli ulke
YİYİN BEYLER, YİYİN. TIKSIRINCAYA, AKSIRINCAYA KADAR YİYİN.
Varlık Fonu’nda yine neler oluyor?
Türkiye Varlık Fonu (TVF) memleketin bütün ekonomik varlıklarını satabilme yetkisiyle kuruldu.
Gelin görün ki, bu kadar geniş yetkiyle donatılan şirket, bir sır kutusu gibi çalışıyor. TVF’nin neler yaptığı konusunda fikir sahibi olmak ancak dolaylı yollarla mümkün. Yoksa kendilerinin, faaliyetleri konusunda kamuoyuna açıklama yapmak gibi bir sorumlulukları bulunmuyor.
Geçen hafta TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülen bir kanun tasarısı da TVF ile yakında ilgiliydi. İçinde TVF geçmiyordu ama besbelli, şirketin isteğiyle kurgulanmış bir maddeydi.
Konuya geleyim. İş mahkemeleriyle ilgili yasa tasarısına eklenen bir maddeyle, KİT’lerde görev yapan ancak toplu iş sözleşmesine tabi olmadıkları için “kapsam dışı personel” olarak nitelenen personelin statüsü zayıflatılıyor.
Kapsam dışı personel, eğer madde Genel Kurul’da da kabul edilirse, bundan böyle idari yargıya değil, iş hukukuna tabi olacak. Yani, resen emekli edilen bir BOTAŞ çalışanı artık hakkını idare mahkemesinde değil iş mahkemesinde arayacak. Oysa bundan 21 yıl önce Uyuşmazlık Mahkemesi, bu konudaki tartışmayı noktalamış ve kapsam dışı personelin kamu görevlisi sayılması gerektiğini, bu nedenle de idari yargıya tabi olduğunu karara bağlamıştı.
Bu konunun TVF ile ilgisi ise başta BOTAŞ, TPAO, kamu bankaları olmak üzere pek çok kamu şirketinin geçen şubatta çıkarılan OHAL KHK’siyle Fon’a devredilmiş olması. Dolayısıyla bu kurumlarda çalışan personelin durumu da TVF ile ilişkili.
Tasarı kanunlaşırsa, BOTAŞ ve TPAO’nun yanı sıra Kıyı Emniyeti, TEMSAN, Şeker Şirketi gibi kurumlarda da çalışan personel, idari yargı kapsamından çıkarılacak. Bunun anlamı ise bir gece binlerce kişinin resen emekli edilme ihtimali.
Peki binlerce personel yıllardır çalıştıkları kurumdan emekli olmalarına uzun yıllar varken neden çıkarılmak istenir?
TVF’nin, enerji şirketlerine dair planları olduğu ve yüzlerce çalışanının resen emekli edilmiş bir BOTAŞ veya TPAO’yu daha rahat dizayn edeceği anlaşılıyor.
Yine de bu sorunun cevabını herhalde Akmerkez’deki yeni dairelerine yıllık 1.5 milyon TL kira ödenen TVF’nin yöneticileri biliyordur.
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyaz..._oluyor_.html#
Bir Arap ailesi Türkiye'de 3 bin dolar harcıyor
https://www.dunya.com/sektorler/turi...-haberi-369804Alıntı:
ARTİAD Başkanı Kerim, "Türkiye'ye 2017 yılında 3,5 milyon Arap turistin gelmesini bekliyoruz. Ortalama Batılı bir aile geldiğinde 700 dolar harcarken Arap bir aile 3 bin dolar harcıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı başdanışmanı Bülent Gedikli:
-Türkiye'ye sermaye girişleri devam edecek.
-Önümüzdeki günlerde finans piyasalarında daha güzel sürprizler göreceğiz
-Şu anda dünyada paranın gideceği güvenli limanlar arasında Türkiye ilk sırada
demiş.......
https://www.dunya.com/finans/haberle...-haberi-369811
-ÜLKEDEKİ TEK YÜKSELİŞ TURİZM SEKTÖRÜNDE.
-TÜRKLER AKIN EDİYOR
Turistlerin başında ise Türkler geliyor.
http://www.ensonhaber.com/yunanistan...-kaybetti.html
.....
Başkent sokaklarında da grev nedeniyle çöp dağları oluşmuş...
http://www.gettyimages.co.nz/license/801926666
http://media.gettyimages.com/photos/...vDDvClpe3FrKM=
http://media.gettyimages.com/photos/...w6srMvBINV4CI=
http://media.gettyimages.com/photos/...vluDZHdjGrzR0=
Yunanistan olmasın?
SM-E500H cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.