DoLARDA YÜKSELİŞ KAÇINILMAZ XXIV

Alıntı:

---

Originally Posted by MKELES

Ülkede herkes mutlu. Mutluyum mutlusun mutlular. Çiftçi aşırı mutlu. Emekli mutlu. Siyasetçimiz mutlu. Dar gelirli mutlu. Ak partimiz Chp miz mutlu. Mutluyuz vesselam.

---

İşletmeler pandemi sürecinde ciddi yaralar aldı ve birçoğu batarak toksik varl8klara dönüştü.o zaman devlet karşılıksız para basarak MB rezervlerini yakarak bı şekilde yuzdurdu bu bayrakları....sonra devlet bu şirketleri halka yönlendirerek vatandaşın üzerine saldı...elektrikten dgaza herşeye aşırı zam yaparak bu toksik şirketler yüzmeye çalıştı..bu yüzdendir ki İstanbul londradan pahalı....o yüzden Sabahattin Saim üniversitesi yurtdisi okuldan pahalı...sonra vatandaşı nda canı çıktı.em8kecek kanı kalmadı ..bu nedenle vatandaşla birlikte bu toksik varl8k ve şirketlerde batacak ..takdiri ilahi....bu şirketlerin dışında olup sağlam olanlar ise ucuz kredilerle ev araba villa arsa veya döviz alıp aşırı zenginleşti....hep dile getirilen ünlü cafe kahveci ve restaurantlarda ki kalabalıklar bu kesim....kanser hstasina sigorta şirketleri hayat sigortası yapar mı...o yüzden bu toksik varlıklar batmali ki...toplam maliyet ve ekonomik yıkımın maliyeti daha az olsunnn....ytd

İstanbul'da bazı üniversiteler sözümona, Gelişim, 29 mayıs, esenyurt, arel, fenerbahçe, gedik,aydın, haliç bunlar nasıl üniversite kardeşim bu kadar üniversite ye ne ihtiyaç var bunların kadrosu kim , öğrencisi kim, parası nereden geliyor... Daha sayamadım Kent, Nişantaşı şu bu...

Bu nasıl iştir , vakıf üniversitesi olsun , koç sabancı, kadir has , özyeğin gibi koysun parayı öğrenci olmasa da yaşatırım desin eyvallah..

Böyle eğitim mi olur, böyle eğitimden kim ne kazanır , cahillik gibi kötü şey yok...

Umudunu sömürmek insanların en kötü şeydir. Buralardan mezun adama ne bina yaptırırım, ne muayene olurum... Şahsen tabi bir de bilirsem bilmeden olur , bilerek oyapana karışmam, herkes kendi bilir. Bi de bunların Anadolu ve de kıbrıs versiyonları var .

Alıntı:

---

Originally Posted by ALİBEYOĞLU

İşletmeler pandemi sürecinde ciddi yaralar aldı ve birçoğu batarak toksik varl8klara dönüştü.o zaman devlet karşılıksız para basarak MB rezervlerini yakarak bı şekilde yuzdurdu bu bayrakları....sonra devlet bu şirketleri halka yönlendirerek vatandaşın üzerine saldı...elektrikten dgaza herşeye aşırı zam yaparak bu toksik şirketler yüzmeye çalıştı..bu yüzdendir ki İstanbul londradan pahalı....o yüzden Sabahattin Saim üniversitesi yurtdisi okuldan pahalı...sonra vatandaşı nda canı çıktı.em8kecek kanı kalmadı ..bu nedenle vatandaşla birlikte bu toksik varl8k ve şirketlerde batacak ..takdiri ilahi....bu şirketlerin dışında olup sağlam olanlar ise ucuz kredilerle ev araba villa arsa veya döviz alıp aşırı zenginleşti....hep dile getirilen ünlü cafe kahveci ve restaurantlarda ki kalabalıklar bu kesim....kanser hstasina sigorta şirketleri hayat sigortası yapar mı...o yüzden bu toksik varlıklar batmali ki...toplam maliyet ve ekonomik yıkımın maliyeti daha az olsunnn....ytd

---

Burada hata var o da şu bu toksik varlıklar ucuz kredi aldılar ve krediyi hesapta *** ettiler değil mi aslında bu krediler o şirketlerin sahiplerini zengin etti, yani adamlar kredileri kendi kişisel zenginliklerini artırmada kullandı mesela Megap hissedar hisse satışı yapmış konkordato dan önce bir miktarını gene şirkete işletme sermayesi olarak koymuş, şirketlerin pazarlama yönetim giderleri kalemleri var ben örnek de veririm ama vermyeceğim aynı sektörde iki şirket var birinin pazarlama ve yönetim gideri diğerinin 10 katı üstelik daha küçük görünen şirketin.

Yani bu toksik şirketler batarsa olan yine orada çalışana ve devlete olur neden vergi borcu vardır piyasaya bankalara takmıştır bunlar bankalara görev zararı olarak döner.

Yani bu ülkede pandemi döneminde ve hemen sonrasında yapılanlar devleti bitirdi. Halk da bunu kullandı burada pek çok kişi kredi kartı limitini ve hazır kredi limitini patlatıp altın almadı mı aynısının çok çok daha fazlasını şirketler de yaptı şimdi bedel ödeme zamanı yapan yapmayan herkeşşş, hep beraber..Maalesef...

Alıntı:

---

Originally Posted by bisikletci

Karadeniz de bir kere yuzdum Riva Nehrinin denize dokuldugu yerde 40 sene onceydi tertemizken o zaman bile korkutmustu

Manyak bir akinti vardi denizde hic hosuma gitmemisti patlama meselesini anlamadim acarmisiniz?

---

Keçiorende deniz yokki tabi korkarsın,ben deniz kenarında doğmuşum deniz suyu ilede yıkamışlar ondan şerbetliyim,rip mip,dev dalgalar bana vız gelir,en aşağı 40-50 kişiyide boğulmaktan kurtarmıştırım sadece biri hariç,çünkü adam zafiyet geçirmiş denize girmiş peşi,gulu,gulu,bizim aile bırak başında çok kişi var boş ver dediler,biraz baktım adamın sırtına biniyor çoğu simit gibi,adam kurtarmak kolay değildir,süperim diyenler bile tedirgindir ama bende o yoktur,neyse dayanamadım daldım adamın yanına gittim dağılın len dedim nasıl adam kurtarıyorsunuz dedim,bende palet vardı dakikalar içinde adamı sahile çıkardım,ukalanın bir ağbi ne yaptın adamı boğuyosun dedi,ulen dedim başını suya sokarakmı kıyıya getirecektim,kındisi sağlıkçıymış,ulen dedim simit gibi adamı sırtına binmişsiniz adam öylemi kurtarılıyor dedim,neymiş sırt üstü getirmeyecekmişim,madem al ulen ne yapacaksan yap dedim,neyse adam 3 gün sonra tahtalı köy olmuş,sebep ailem ve yüzmeyi az buçuk bilen it sürüleri...kutarmışlarımdan ilginç bir örnek dipte zıpkınlan balık avlıyordum baktım kayanın dibinde bir kız çocuğu dipte çırpınarak boğuluyor,zıpkını bıraktım doğru kızı kıyıya çıkarttım yan yatırdım suyu çıkartmaya çalıştım ciğerlerinden neyse zorlanda olsa suyu kustu nefes almaya başladı zorda olsa,kıyıdan bağırdım bu kızın sahibi yokmu diye hemen kuru kalabalık etrafımı sardı kalabalığın arasında bir kadın başladı çağırım bağırmaya benim kızım bu diye,azda olsa nefes alıyor çağır ambulansı hemen hastaneye götür dedim ve gütürdü,5-10 gün sonra tekrar ayni yere gitmiştim kadıncağız beni tanıdı hemen yanıma geldi sağol kardeşim kurtardığın tek çocuğumdu dedi,diğer kurtardıklarım dalgaların içinden kurtardıklarımdı,rip akıntısına gelince az ve orta yüzme bilenlerin kabusudur,öyle profesyonellere göre değildir,seni belirli noktaya kadar çeker ve bırakır,zamanımızda hoşumuza giderdi sırt üstü yataradık kayık gibi bizi çektiği yere kadar çekerdi dalga olursada dalganın içine dalardık arka yüzündek çıkardık,genellikle riplerde panik yapmayacaksın,içinde çıkmak istersen yanlamasına yüzmen lazım,yoksa kurtulman imkansızdır,çekim hızı zamanlan 70 km hıza sahip olur,neyse :wave:

https://www.youtube.com/watch?v=Bk-bMwNgl7U&t=7s

Alıntı:

---

Originally Posted by bisikletci

Karadeniz de bir kere yuzdum Riva Nehrinin denize dokuldugu yerde 40 sene onceydi tertemizken o zaman bile korkutmustu

Manyak bir akinti vardi denizde hic hosuma gitmemisti patlama meselesini anlamadim acarmisiniz?

---

Hidrojen sülfür var diyorlar. Celâl hoca da ifade etti. Benzer bir örneğini fakat çok küçük çaplı bir belgeselde izlemiştim. Olay afrikada bir gölde meydana gelmiş. Heyelan sonrası karbonmonoksit gazı çevredeki tüm canlıları öldürmüş. Allah muhafaza etsin.

saçma sapan makro rakamlarla yaşamaya zoralnıyoruz. enflsyon ile doviz bağı koptu . bedeli korkrım çok daha ağır olacak.

https://www.instagram.com/reel/C69V3...E4MmxjaGJlZ3Iw

Alıntı:

---

Originally Posted by Desidero74

Burada hata var o da şu bu toksik varlıklar ucuz kredi aldılar ve krediyi hesapta *** ettiler değil mi aslında bu krediler o şirketlerin sahiplerini zengin etti, yani adamlar kredileri kendi kişisel zenginliklerini artırmada kullandı mesela Megap hissedar hisse satışı yapmış konkordato dan önce bir miktarını gene şirkete işletme sermayesi olarak koymuş, şirketlerin pazarlama yönetim giderleri kalemleri var ben örnek de veririm ama vermyeceğim aynı sektörde iki şirket var birinin pazarlama ve yönetim gideri diğerinin 10 katı üstelik daha küçük görünen şirketin.

Yani bu toksik şirketler batarsa olan yine orada çalışana ve devlete olur neden vergi borcu vardır piyasaya bankalara takmıştır bunlar bankalara görev zararı olarak döner.

Yani bu ülkede pandemi döneminde ve hemen sonrasında yapılanlar devleti bitirdi. Halk da bunu kullandı burada pek çok kişi kredi kartı limitini ve hazır kredi limitini patlatıp altın almadı mı aynısının çok çok daha fazlasını şirketler de yaptı şimdi bedel ödeme zamanı yapan yapmayan herkeşşş, hep beraber..Maalesef...

---

benim anlamadigim halka acik sirketlerin bilancolarini inceleyen auditing sirketleri yokmu? Audit bu dalavereleri cikarmak icin var bence sorumluluk birazda auditing sirketlerinde.