Alıntı:
"Ümit Özdağ, Meral Akşener’e gidip Buğra Kavuncu hakkında, 'Bu FETÖ’cü. Hem dayısı hem kendisi FETÖ’cü' diyor. Akşener, 'Nereden öğrendin FETÖ’cü olduğunu' diye soruyor. Özdağ, 'Hem MİT’ten, hem Genelkurmay’dan öğrendim2 diye yanıt veriyor.
Akşener bunun üzerine partiye kayıtlı sabit telefon hattından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ulaşıyor. Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğuna dair bir bilgi olup olmadığını soruyor. Akşener bir ya da en fazla iki gün sonra Ümit Özdağ’ı davet ediyor.
'İki tarafa da sordum. ‘Hayır. Bizde böyle bir kayıt yok’ dediler' diyor. Özdağ, canı sıkkın bir şekilde, 'Ha öyle mi, memnun oldum' deyip görüşmeden ayrılıyor.
Alıntı:
Ümit Özdağ’ın her cümlesinin üzerinde durularak analiz edilmesi gerekiyor. Özdağ, Enver Altaylı’nın neden hapiste olduğunu anlatırken “FETÖ’cü MİT mensuplarını FETÖ’cü olan damadıyla birlikte kaçırmaktan dolayı girdiler” diyor. Böylece Enver Altaylı’nın damadı Metin Can Yılmaz’ın, MİT’çi Mehmet Barıner’in ABD’ye kaçırılma operasyonunda görev almasındaki asıl sebebin FETÖ bağlantısı olduğunu görmemizi sağlıyor. Enver Altaylı, damadıyla birlikte ABD’deki Halkbank davasında Türkiye aleyhine tanıklık yapması için eski MİT mensubu Mehmet Barıner’i yurtdışına kaçırırken MİT ve Jandarma’nın ortak operasyonuyla yakalanmıştı. Mehmet Barıner, MİT’te görev yaptığı dönemde İran masasında çalışmış, Rıza Zarrab’ı izlemiş bir istihbaratçıydı. Zarrab davasında FETÖ’cü polis Hüseyin Korkmaz gibi Türkiye aleyhine tanıklık yapacaktı. Bu Enver Altaylı değil miydi Türk milliyetçiliğinin bayraktarlığı iddiasını dilinden düşürmeyen...