şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Alıntı:

---

Originally Posted by apocalyptica

Üzüm bağı yapsa olmaz mı? Yani iyi bir organizasyonla çok para kazanılabilir.

---

Mesele tam da bu , organizasyon !! Ülkede her köye kadar örgütlü olan Diyanet işleri başkanlığı olup, sonra tarım bakanlığıdır. İlçe tarım müdürlüklerinde her köyden sorumlu memur vardır. Bu ülkede eğer birilerinin canı istese, gerçekten vatan için çalışacağı tutsa ; en fazla 3 haftada üretim planlaması yapılır. Hangi tarlaya ne ekileceği ve bu ürünün nerede değerlendirileceği planlanır. Hem üretici hem ülke kazanır.

Şu anda olan ise ; köylü para kazanamasın , köyü terk etsin. Topraklarını satsın. Bu toprakları egemen güçler toplasın. Sonra ABD de gördüğümüz geniş topraklarda modern aletlerle tarım..... Arazi toplulaştırma bu iş içindi ama beceremediler. Köylüyü organize ederek, ortak makine teçhizat kullanma, toprakları birleştirme vb. şeyler başarılabilirdi.

Alıntı:

---

Originally Posted by ressam

7 yıl önce ilçe tarım müdürlüğüne giderek '' felanca bölgeden 30 dönüm arazi aldım. Toprak analizi yaptıracağım. Sizler bu bölgede ne yetiştirmemi tavsiye edersiniz '' dedim. Adamlar, neredeyse kovaladılar. Uzun tartışmalar yaşadım. Özeti , araziyi almışsın, bize mi sordun, bu işleri o bölgedeki çiftçilere niye sormuyorsun. Biz senin bedava danışmanınmıyız, git tarım şirketlerine sor vb.

O gün bugün , resmi kurumlara uğramıyorum. Zorunlu olduğumda ise konuşmadan evrakla muhatap oluyorum. Destekleme felan onların olsun. Elbette burada benim de suçum var. Hiç partiye üye değilim. particiliği sevmem. Hizmete bakarım.

---

Boyle bir durum benim basima gelseydi, Vali'ye sikayet dilekcesi yazar, 3 nushanin birin Il tarim mudurune, diger nushayi Tarim Bakanina gonderirdim.

Vali'ye acik ve net sorardim, neden gorevinizi yapmiyorsunuz, diye.

Bu ulke bizim biz duzeltecegiz.

Alıntı:

---

Originally Posted by apocalyptica

Üzüm bağı yapsa olmaz mı? Yani iyi bir organizasyonla çok para kazanılabilir.

---

Üzüm bağları da var, o hiç para getirmiyor. Üzümün arpaya göre daha fazla bakımı var, işçisi var. Çıkanı çok komik miktarlara muhtemelen şarap yapmak için meyvesuyu diye fabrikasına veriyorlar. Üzümü direkt İstanbul'da manav tezgahındaki fiyata satabilse muazzam para kazanırlar ama böyle bir şey mümkün değil tabi. Dalında çürüyüp ziyan olmasın diye ne fiyat teklif ediyorlarsa üzümü o fiyata veriyor. Hatta bir keresinde üzümü de siz toplayın ne verirseniz verin dediğini anımsıyorum. Amaç gelecek miktar küçük de olsa bi deliği kapamak.

Çiftçiliğin tek ektrası Ziraat Bankası kredisi. Her yıl kredi alır, gelecek yıl hasılattan borcunu kapatır tekrar kredi alır. Gerçi çoğu yıl hasılat krediyi kapatmaya yetmez ama alacakları yeni krediyle öncekini kapatırlar kalan bakiye miktarı yeni kredi olarak alırlar. Böylece sürekli olarak bankaya borçlu kalırlar. Zaten bu kredi olmasa mümkün değil sistemi çeviremezler.

Türkiyede şehirleşme berbat.
O üzümün en büyük talebi istanbulda, ama yetiştiği yer tee kaç kilometre.
Nüfus daha düzgün dağıtılmalıydı.
Türkiyenin her yerindeki köylü pazarlarında direkt üreticiden ürün alan nüfus daha fazla olmalıydı.

Avrupa ülkelerine bakın, şehirler küçük, etrafı tarla.
Üretici malını kendisi pazara getirip satabiliyor.

Ülkemizde ev tiplerine de gıcık oluyorum.
Köylünün bile bahçesi yok. Sokağa sıfır köy evi yapıyorlar.
Köyde bahçesiz ev yapmak nasıl bir kafadır abi ya?

Danimarkalı arkadaşım geçenlerde bahçesine sera kurmuş.
Bizim burada bahçesine sera kurulabilecek tarzda bir evin "hazırı" yok. Dağ başından arazi alman ve kendin ev yapman gerekiyor. Onun da elektriği suyu kanalizasyonu yok.
Hazırını parasıyla bile bulamıyorsun.

Villa sitesi yapıyorlar, önünde çimenlik bölge sadece bir karış, yan komşuyla burun burunasın, al sana villa.
Villa falan değil, apartmanın "enine" hali sadece.

Zevksiziz..
Hep amerikadaki ve avrupadaki evlere özeniyoruz, ama uygulamaya gelince sıçıp batırıyoruz.

Danimarkada sıradan bir sokakta, sıradan bir vatandaşın, sıradan evi.

https://i.hizliresim.com/T3k2pl.png

Bunlar da bizde villa diye satılan "şeyler"..
Ne yeşillik var ne bişey.
Çocuğun veya köpeğin olsa oynayacağı bir alan yok. Ayağını toprağa basabileceğin bir yer yok.
Bildiğin kutu gibi apartmanın küçüğü işte.

https://i.hizliresim.com/LTOodS.png
https://i.hizliresim.com/nmP8uI.png
https://i.hizliresim.com/zy25F3.png

Bir de bazen Türk pasaportu eklenmiş vaziyette felemenkçe, almanca, danca falan reklamlar görüyorum.
Allahın dangalakları, o avrupalının ne senin vatandaşlığına ihtiyacı var, ne de satmaya çalıştığın ÇÖP EVE! :kahkah:
Reklamı veren kişi acaba hayatında hiç hollandaya, danimarkaya, ya da herhangi bir avrupa ülkesine gitmiş mi?
Gitmiş görmüş olsa boşuna böyle bir salaklık yapıp reklam parası vermezdi heralde.

Çölün ortasından gelen arap bile artık "KUTU EV" istemiyor. Gidip karadenizden yemyeşil arsaları alıp villasını kendi yapıyor.
Bizimkiler hala beton kutuları 250 bin dolara kakalarız hayaliyle yaşıyor.

Kuranglez vergisi


Bir arkadaş bugün Eminönü'nde bir işhanındaki dükkanının emlak vergisini öderken emlak vergisine ek olarak 2019'dan beri kuranglez vergisi taahhuk edildiğini fark etti .
Araştırdı ,Fatih Belediyesini aradı , yetkili olan ecrimisil bölümünde kimse telefonu açmadı (emlak vergisi bölümü ecrimisile yönlendirdi)
Bazıları kaldırım işgalinden dolayı , bazılarıda , bodrum katlarında bulunan havalandırma pencerelerinden bahsetti.
65 yaş üstü olduğundan sokağa çıkamadığından belediyeye de gidemiyor.

Konu hakkında (kuranglez vergisi) bilgisi olan var mı ?

Alıntı:

---

Originally Posted by djoz

Türkiyede şehirleşme berbat.
O üzümün en büyük talebi istanbulda, ama yetiştiği yer tee kaç kilometre.
Nüfus daha düzgün dağıtılmalıydı.
Türkiyenin her yerindeki köylü pazarlarında direkt üreticiden ürün alan nüfus daha fazla olmalıydı.

Avrupa ülkelerine bakın, şehirler küçük, etrafı tarla.
Üretici malını kendisi pazara getirip satabiliyor.

Ülkemizde ev tiplerine de gıcık oluyorum.
Köylünün bile bahçesi yok. Sokağa sıfır köy evi yapıyorlar.
Köyde bahçesiz ev yapmak nasıl bir kafadır abi ya?

Danimarkalı arkadaşım geçenlerde bahçesine sera kurmuş.
Bizim burada bahçesine sera kurulabilecek tarzda bir evin "hazırı" yok. Dağ başından arazi alman ve kendin ev yapman gerekiyor. Onun da elektriği suyu kanalizasyonu yok.
Hazırını parasıyla bile bulamıyorsun.

Villa sitesi yapıyorlar, önünde çimenlik bölge sadece bir karış, yan komşuyla burun burunasın, al sana villa.
Villa falan değil, apartmanın "enine" hali sadece.

Zevksiziz..
Hep amerikadaki ve avrupadaki evlere özeniyoruz, ama uygulamaya gelince sıçıp batırıyoruz.

---

Herkesin içinden geçeni para hırsından arınmış şekilde ifade ettiniz


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Alıntı:

---

Originally Posted by british

Kuranglez vergisi


Bir arkadaş bugün Eminönü'nde bir işhanındaki dükkanının emlak vergisini öderken emlak vergisine ek olarak 2019'dan beri kuranglez vergisi taahhuk edildiğini fark etti .
Araştırdı ,Fatih Belediyesini aradı , yetkili olan ecrimisil bölümünde kimse telefonu açmadı (emlak vergisi bölümü ecrimisile yönlendirdi)
Bazıları kaldırım işgalinden dolayı , bazılarıda , bodrum katlarında bulunan havalandırma pencerelerinden bahsetti.
65 yaş üstü olduğundan sokağa çıkamadığından belediyeye de gidemiyor.

Konu hakkında (kuranglez vergisi) bilgisi olan var mı ?

---

Han içi kapı girişi firmayı tanıtan firma levhası falan varsa omlara kesiyorlardı corona döneminde hanları açtırıp