Hisse nette, önceleri de dini ve siyasi tartýþmalar olurdu fakat güncelde aþýrýya kaçýldýðýný gözlemliyorum.
Hadi siyasetin ekonomiyi etkilediðini biliyoruz.
Dinin ekonomi ile ne alakasý var? Amaç nedir anlam veremiyorum.!?
Printable View
Hisse nette, önceleri de dini ve siyasi tartýþmalar olurdu fakat güncelde aþýrýya kaçýldýðýný gözlemliyorum.
Hadi siyasetin ekonomiyi etkilediðini biliyoruz.
Dinin ekonomi ile ne alakasý var? Amaç nedir anlam veremiyorum.!?
Hiç bir savaþa din sebep deðildir...geçmiþte ve günümüzde din kullanýlarak sömürge savaþlarý yapýlmýþtýr/yapýlmaktadýr.
Tüm dinler barýþý tavsiye eder.
Din Nedir?
Ýnsanýn doðuþtan(fýtri) kendinden üstün bir varlýða inanma, sýðýnma, tapýnma ihtiyacý hissetmesi sonucu ortaya çýkan olgulardýr.
Örneðin;
Ýslam dini
Hristiyan dini
Yahudi dini
Hinduizm
Budizm
Dinin bireysel faydalarý nelerdir?
Ýnsanýn bir varlýða sýðýnma isteðini giderir.
Manevi açýdan rahatlýk saðlar.
Kötü düþüncelerden uzak tutar.
Sevgi, saygý gibi ahlaki deðerleri geliþtirebilir.
Kiþinin kendini sorumluluk sahibi hissetmesini saðlar.
Dinin toplumsal faydalarý nelerdir?
Ýnsanlar arasý iliþkileri kuvvetlendirir.
Ýnsanlar arasýnda mutluluk, huzur ortamý yaratýr.
Birlik ve beraberliði güçlendirir.
Ýnsanlarýn birbirine kardeþ gibi davranmasýný saðlar.
Ýnanýp inanmamak kiþiye aittir ama inananlara saygý mutlaktýr.!
Borsa, Eylül ayý benim için bereketli geçti...Ekim ayý umarým daha iyi geçecektir.
Palamut mevsimi baþlýyor...vira bismillah diyorum. :ok:
YTD
mantýk herþeyin baþýdýr.. size doðruya ulaþtýrýr.
..............................................
Evet, tarih boyunca dinler, pek çok savaþýn ve çatýþmanýn sebeplerinden biri olmuþtur. Din, hem bir kimlik hem de bir ideoloji oluþturduðu için zaman zaman insanlar arasýnda anlaþmazlýklara, hatta savaþlara yol açmýþtýr. Dinî savaþlar veya dini sebeplerle patlak veren çatýþmalar, bazen doðrudan inançlar ve öðretiler üzerinden, bazen de dini gruplarýn güç mücadelesiyle iliþkilendirilmiþtir.
Ýþte dinin sebep olduðu bazý önemli savaþlar ve çatýþmalar:
1. Haçlý Seferleri (1096–1270)
Haçlý Seferleri, Hristiyan Avrupa'nýn, Müslümanlarýn kontrolündeki Kudüs'ü geri almak için baþlattýðý bir dizi savaþtýr. Bu seferlerin baþlangýcý, Papa II. Urban'ýn 1095'teki Clermon Konseyi'nde yaptýðý konuþma ile gerçekleþti. Hristiyanlar, Kudüs'ü "Allah’ýn isteðiyle" geri alacaklarýna inanýyorlardý. Sonuçta, birçok Haçlý seferi ve karþýlýklý çatýþmalar yaþandý. Bu, dinî motivasyonla yapýlmýþ en büyük askeri harekâtlardan biridir.
2. Ýslam’ýn Ýlk Yüzyýllarýndaki Fetihler (632–750)
Ýslam'ýn yayýlmasýyla birlikte, özellikle Hz. Muhammed'in ölümünden sonra Müslümanlar, çevrelerindeki topraklarý fethetmek için savaþlar baþlattýlar. Bu fetihler bazen dini motivasyonlarla, bazen ise ekonomik ve politik nedenlerle gerçekleþti. Örneðin, Bizans Ýmparatorluðu ve Sasani Ýmparatorluðu'na karþý yapýlan savaþlar, yeni bir dini olan Ýslam'ýn coðrafi olarak yayýlmasýna sebep oldu.
3. Yüz Yýl Savaþlarý (1337–1453)
Bu savaþlar, Fransýzlar ile Ýngilizler arasýnda, hem toprak mücadelesi hem de dini sebeplerle gerçekleþmiþtir. Her iki taraf da dinî meþruiyet elde etmeye çalýþýyordu, ancak bu savaþýn en önemli yönü, Ýngiltere ve Fransa'daki kraliyetler arasýndaki dinî farklýlýklar ve bu farklarýn da savaþý daha da þiddetlendirmesiydi.
4. Din Savaþlarý (16. yüzyýl)
16. yüzyýlda Avrupa, Hristiyanlýk içindeki mezheplerin çatýþmasýyla sarsýldý. Katolikler ve Protestanlar arasýndaki savaþlar, dinî farklýlýklarýn ne kadar büyük bir motivasyon kaynaðý olabileceðini gösterdi. Bu çatýþmalarýn en belirgin örnekleri Fransa’daki Huguenot Savaþlarý (1562-1598) ve Almanya’daki Otuz Yýl Savaþlarý (1618-1648) olarak öne çýkar.
5. Otuz Yýl Savaþlarý (1618–1648)
Bu savaþ, esasen Katolikler ile Protestanlar arasýnda dinî bir çatýþma olarak baþladý, ancak kýsa sürede siyasi ve ekonomik çýkarlar da devreye girdi. Savaþýn sonunda, dinî savaþlar yerini devletlerin çýkarlarýný savunmaya býraktý ve Avrupa'daki birçok devletin sýnýrlarý yeniden þekillendi.
6. Osmanlý Ýmparatorluðu ve Safevîler Arasýndaki Savaþlar (16. yüzyýl)
Osmanlýlar ve Safevîler arasýndaki çatýþmalar da dini temele dayanýyordu. Osmanlýlar, Sünni Müslümandý, Safevîler ise Þii Müslümandý. Bu mezhebi farklýlýklar, Osmanlýlar ve Safevîler arasýnda birçok savaþa yol açtý. Ayrýca, bu savaþlar bölgedeki farklý dini gruplarýn güç mücadelesini yansýtýyordu.
7. Ýngiliz Ýrlanda Çatýþmasý (17. yüzyýl)
Ýrlanda'daki çatýþmalarýn büyük bir kýsmý da dini temellere dayanýyordu. Ýngilizler, Ýrlanda'daki Katolik nüfusa karþý protestanlýk propagandasý yaparak yönetim kurdular. Bu durum, Katolikler ile Protestanlar arasýnda þiddetli bir çatýþmaya yol açtý. 17. yüzyýlda, dinî ayrýmcýlýk ve çatýþmalar sýkça yaþandý.
8. Kuzey Ýrlanda Çatýþmasý (1960'lar–1998)
Kuzey Ýrlanda’daki çatýþma, 20. yüzyýlda da devam etti. Bu çatýþmanýn arka planýnda, Katolikler ve Protestanlar arasýndaki dini farklýlýklar ve her iki tarafýn politik baðýmsýzlýk hedefleri vardý. Sonuç olarak, hem dinî hem de etnik sebeplerle çok kanlý bir iç savaþ yaþandý.
9. Çeþitli Mezhebi Savaþlar (Hinduizm, Budizm, Sihizm)
Hindistan'da Hinduizm, Budizm ve Sihizm arasýndaki mezhebi çatýþmalar da tarih boyunca sýkça yaþanmýþtýr. Hindistan'da özellikle Hindu ve Müslümanlar arasýndaki çatýþmalar, Ýngilizlerin sömürge dönemine kadar uzanýr ve baðýmsýzlýk sonrasý da devam etmiþtir.
Sonuç olarak:
Din, tarih boyunca bazen doðrudan bir savaþ sebebi, bazen de güç ve etki mücadelesinde bir araç olarak kullanýlmýþtýr. Ancak, dinî faktörlerin bu çatýþmalarda tek baþýna belirleyici olmadýðýný unutmamak gerekir. Çoðu zaman, ekonomik, politik ve toplumsal çýkarlar da savaþlarýn önemli sebepleri olmuþtur. Din, bu çýkarlarýn meþrulaþtýrýlmasý için kullanýlan bir araç olmuþtur.
Dinî çatýþmalarýn zamanla daha karmaþýk hale geldiði ve genellikle daha geniþ toplumsal ve politik faktörlerle iç içe geçtiði söylenebilir.
çat çibidi.
.....................
bu savaþlarda toplam ölenlerin sayýsýný merak eden araþtýrabilir.
............................
tarih bir vakadýr.. vaka yaþanmýþ olan þeye denir. / gerçektir.
...................
ben diðer filme geçeyim :he:
:drunk:
Ýnsanlar bir arada yaþamaya baþlayacak evreye geldiðinden bu yana, çeþitli nedenlerle boylar, klanlar, soylar, sosyal örgütlenmeler oluþturur.
Bunlarýn tümü, yeterince güçleninceye kadar ýlýmlý, barýþ yanlýsý vb. dir.
Din, ulus, devlet vb. bütün örgütlenmeler temelde yayýlmacýdýr.
Devletlerin tarihi, dinlerin kitaplarý vb. hep bu nedenle çeliþkilidir.
Bir dönem "barýþtan, uzlaþmadan, anlaþmadan..." söz ettikleri görülebilir...
Yeterli güce ulaþan hiç bir organizasyon barýþçýl deðildir özünde.
Ýsrail en güzel örneðidir. 2. Dünya savaþýnýn en maðdur toplumu...
Bugün mezalimin ta kendisidir...
EK: Bunu kendi ülkemizin yakýn siyasi tarihinde de gözlemlemek mümkün elbet, gören gözler için.
Tanrý vardýr
Aklý olanýn tanrýsý vardýr
Doðarken tanrý vardýrla doðduk
Bu kafa bunuda doðrulasýn o vakit
Ýlk insan ademdir eþide havvadýr olan literatüre göre yada dinlere göre ve ondan türemiþtir
Peki sonrasý yani üremesi çoðalmasý nasýl oluyor
Birbirleri ile münasebette bulunurakmý yani kardeþ kardeþemi?
Tanrý bunu düþünemedimi?
Böyle bir dinin yada dinlerin tanrýsýný kabul etmek ne kadar mantýklý?
- TEK Bey, umut aþýlayan bir þiirinizle baþlayalým güne.
- Evet, yaþama sevinci dolalým.
- Ýyimser olalým.
- Yüreðimizden kuþlar havalansýn.
GÝTSEYDÝK
Sað salim ölüp gitseydik þu zalým dünyadan