ref; https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik...dedir-5580876/
Değerli arkadaşlarım öncelikle yazdıklarınıza elbette katılıyorum. 37 yaşında bir eczanı 2 milyon enfkte içinden ölmüş olabilir. Bazı uç örnekler heryerde her zaman olabilir..
Mesela...
Ortaçağda VeBA bir pandemi idi.. Dünya nüfusu 1200-1300 lü yıllarda 250 milyon dahi değilmiş.. Nerdeyse 40 milyon insanı öldürmüş...
40/250=%16 dır...
Ben birşeyin pandemi olabilmesi için yüzdesel ölüm oranına bakarım...
Geçen sene H1N1 olan vakaa sayısı 4 milyon imiş. 650/4000= %16,25 aslında buda ciddi pandemi değil mi?
(ilacı Var Ölüm oranı %16,25)
ref;https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik...dedir-5580876/
Gelelim yaklaşık 6 aydır dünyayı kasıp kavuran süper bulaşıcı Corona ya..
Vakaa sayısı/ölüm 125,000/2,000,000=%6
(İlacı olmamasına rağmen ölüm oranı%6)
Peki Coronanın ilacı olsa ölüm oranı ne olacak?
ref.https://www.worldometers.info/coronavirus/
Karar sizin, neye inanmak isterseniz..
Ben sayılara ve vadeye inanırım....
Eğer süper bulaşıcı 5 aydır Dünyada Global Pandemi için en az 8,5 milyar dan %16 ölüm oranı 1,3 milyar insanın ölmesi gerekirdi...
100,000 değil...
Bilemiyorum.. Sayılarda hata yapıyor olmalıyım, bu kadar profesörü karşı almamda mantıklı değil ama..
Bu arada ben Şubat ayında H1N1 olmuştum.. Bilgi...
Sözcüdeki habere göre DSÖ her yıl 290 bin ila 650 bin kişi influenza (tüm grip virüslerine verilen genel ad) sebebi ile öldüğünü söylemiş. Tek bir virüse indirgeyip H1n1 dememiş.
Covid-19 ise çini saymazsak Avrupa ve Abd'ye yayıldıktan sonra şubat 15 gibi Fransa'da ilk ölümü gerçekleştirmiş (Abd'de ilk ölüm 1 martta), alınan olağanüstü önlem ve üstün çaba ile yapılan tedavilere rağmen 2 ayda 123bin kişiyi (çin hariç) toprağa gömmüştür.
Bu kadar çaba ve önleme rağmen 1 GÜNDE ölen sayısı 15 şubatta 140 kişi iken (çin dahil) şu anda günlük ölüm 7000 kişiyi geçmiştir.
Dün akit tv muhabiri (55 yaşında) ve annesi 4 saat ara ile vefat etmiştir. Çevremde 4 kişi bu yüzden ölmüştür birisi 41 diğeri 49 yaşındadır. 2'si 70 yaş civarlarında. Etrafında, yakınlarında ölüm görmeyenler bu işi hafife alabilir ancak siz almayın.
Veba ölüm oranı hesaplaması yapılırken tamamlanmış vakalar üzerinden bir hesaplama yapılmış, coronayı hesaplarken vaka sayısı üzerinden hesaplama yapılarak yanlış bir karşılaştırmaya yol açılmıştır. (Kaldı ki veba salgını olduğu sırada iletişim ve tıp biliminin şimdiye oranla çok geride ve gelişmemiş olduğu aşikar.)
Bu pandemi sonuçlandıktan sonra hesaplama yapılması gerekir. İllaki hesaplama yapılmak isteniyorsa sonuçlanmış vaka sayısına göre şu anda covid-19'dan ölüm oranı dünya çapında %21'dir.
Yoğun bakıma alınan, tedavi yapılan hastaların kurtulma şansı çoğalırken, birden yayılırsa bu tedavilerden faydalanma sayısı sınırlı kalacağından ölen sayısı çok artacaktır. Bu yüzden sosyal mesafe, karantina, sokağa çıkma yasağı gibi önlemler alınıyor. Salgının yayılma hızı azaltılarak daha çok kişiye tedavi yapılması planlanıyor.
Denildiği gibi bu virüs reel piyasaya çok olumsuz etkiyor. Finansal piyasalarda ise zaten birkaç yıla patlama yakın diye bekleniyordu. Virüs, finansal piyasalar çıplak dedi, finansal piyasaların bahanesi oldu.
İleride çok komplo teorisi üretilecektir ancak ölenler öldüğüyle kalacak...
Malezya'nın eski Başbakanı Necip Rezak zamanında Malezya Kamu Kaklınma Fonundan (İMDB) kaçırıldığı tespit edilen ve ABD'de tutulan paralardan 300 milyon dolarının daha ülkeye geri döndüğü bildirildi.
AA
Su ana kadar bir cok oran okudum, ama %21 okumamistim henüz.
Dünyadaki tüm coronaya baglanan ölümler ve tüm pozitif vakalar üzerinden giderseniz %6,5 cikiyor.
Tüm pozitif vakalardan iyilesen vakalari cikarip hesaplama yaparsaniz %8,5 cikiyor.
Bu %21 rakami nasil bulunuyor?
Gercek hesaplamanin pandemi bittikten sonra yapilacagi/yapilmasi gerektigi konusunda haklisiniz.
Ancak alinan tüm önlemler de eldeki veriler üzerinden yapilan varsayimlar ile yapiliyor.
Alinan önlemlerin saglik sistemini kilitlememesi icin alindigi söylemi mantikli aslinda. Ancak sorulmasi gereken soru, normal grip pandemilerinde neden ayni önlemler alinimiyor da, simdi aliniyor. Cünkü ölüm rakamlari az degil agir grip pandemilerin.
Italya olsun ABD olsun gecmisteki grip dönemlerinde bu ülkelerin saglik sistemleri bugün oldugu gibi kilitleniyor. Sadece gözümüze sokmuyorlar.
Finansal piyasalar patlayacakti elbette eninde sonunda. Sorun o degil zaten.
Dünya'nin tamamen kilitlenmesi sonucunda olusacak olan durumdan, bir finansal krizden ve pandemiden cok daha fazla zarar görecegidir insanlarin. Özellikle gelismemis ülkelerde.
Diger taraftan özellikle "demokratik" ülkelerdeki, normal sartlarda yapilamayacak, bireysel haklar kisitlamalari, denetim mekanizmalarinin arttirilmasi, büyük ihtimal kalici olacak (bazilari). Insanlar hatta kendi istegiyle razi oluyor kisitlamlara. Insanlarin otoriteye bu kadar kolay bas egmesi bence korkutucu.
Dediginiz gibi komplo teorileri olusacaktir ileride.
Ama su anda yasadigimiz bazi seyleri de göz önüne seriyor.
Ekleme: %21 vefat, hastanelik olan vakalardaki vefat orani mi oluyor?
Vaka üzerinden ölüm oranı hesaplanması bize doğru bir veri vermez. Halihazırdaki vakaların ne kadarının öleceğini ve iyileşeceğini bilemeyiz. Ölüm oranı hesaplaması için tüm vakaların sonuçlanması gerekir.
ölüm oranı = (ölü sayısı) / (ölü+iyileşen sayısı) ile hesaplanır.
Dünya çapında ölüm sayısı: 127.147
İyileşen sayısı:486.247
Formülde yerine koyarsak sonucu %21 olarak buluruz.
Ölüm oranını hesaplama ile uğraşmayın bu linkte açılan sayfada "CLOSED CASES" yaza yerde hazır hesaplanmış halleri günlere göre mevcut, ülkelere tıklayıp ülke bazında da bakabilirsiniz: https://www.worldometers.info/coronavirus/
Daha detaylı olarak:
https://www.hisse.net/topluluk/showt...39#post4307339
sars-cov2'nin en önemli farkı bunun bir grip hastalığı olmaması aslında. bu hastalık tıpta viral zatürre (pnömöni) olarak geçiyor. alt solunum yollarını etkilediği için ölüm oranı fazla ve iyileşmesi zor bir hastalık.
ne olursa olsun h1n1 gibi bir grip ile karşılaştırması doğru değil.
Yerli ve Milli Londra
Küresel krize dönüşmüş bir pandemik durum ortada. Bir tarafta salgın hastalık, diğer tarafta salgın kriz. Her ikisi ile de mücadele gerekiyor.
FED, rezerv paraya sahip Merkez Bankaları ile swap yolu ile dolar takası kapısını açtı. Rezerv paraya sahip olmayan ülkeler için ise ABD tahvili karşılığı dolar kapısını açtı. Amaç nakit sıkışıklığını gidermekti.
Ne yazık ki ikinci maddeye de yetişemedik. 2018 yılında rahip krizinde ABD’ye kızıp tahvilleri satmışız meğerse...
FED bu durum karşısında adres olarak IMF’yi gösterdi. Bu şartları taşımayanlar için IMF’den nakit desteği alabilirsiniz dedi.
Ne yazık ki biz bu maddeye de uymadık.
Şöyle uymadık: Biz yıllarca meydanlarda Millete “Hain IMF” sloganı satmıştık. Şimdi krizde sıfır faizle nakit vermesine rağmen IMF’nin kaynaklarından nasıl yararlanabiliriz?
Ve hemen açıklamalar gelmeye başladı: “Biz bize yeteriz” demedik mi? IMF programı başta olmak üzere, hiçbir dayatmaya boyun eğmeyiz. IMF gündemimizde yok”
Önce şu gerçeği herkes bilsin: IMF bu parayı bir program, yani stant-by anlaşması ile vermiyor. FED ve IMF diğer ülkelere de “Siz salgın hastalıkla asıl uğraşın, para sorunu çekmeyin” diye veriyor.
Ortada bir IMF anlaşması yok. Sıfır faizli bedava para var.
Ama elbette IMF’de verdiği paranın amaca uygun kullanılmasını isteyecektir. Yani IMF’den para alıp o para Kanal İstanbul ihalesi yapamazsın. Ya da Hazine garantili -müteahhitlere yeni ihaleler veremezsin.
Amaç Millete gerçekten hizmettir. Müteahhitlere hizmet değil...
IMF’ye bu kadar sert çıkmamızın nedeni asla ve asla “Yerli ve Milli” dava değildir.
Eğer -Yerli ve Milli- isek neden ‘Şehir Hastaneleri’ başta olmak üzere Hazine garantili KÖİ projeli ile müteahhitleri koruma-kollama ihaleleri LONDRA Tahkimine bağlandı?
Bir kişi bunu izah etsin.
Osmangazi Köprüsünün Hazine garantisi Milletin sırtında ama Tahkimi Londra’da.
Çanakkale Köprüsünün Hazine garantisi Milletin sırtında ama Tahkimi Londra’da.
Yavuz Selim Köprüsünün Hazine garantisi Milletin sırtında ama Tahkimi Londra’da.
11,2 milyar dolara yaptırılan Şehir Hastanelerinin 95 milyar dolarlık Hazine garantisinin Tahkimi de Londra’da... (Bir tanesi hariç)
Tahkimlerin Londra’ya bağlanması şudur. İktidar değişir de “Nedir bu fahiş Hazine garantileri” derlerse işte onun yargısı Türkiye’de değil Londra’da olacaktır.
Bakınız Sn Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllar önce af konusunda “Devlet Millete karşı işlenen suçlar affedemez” diyordu. O zaman “Devlet sadece kendisine karşı işlenen suçları affedebilir” diyordu.
Bugün af geldi. Ama Devlete karşı işlenen suçlara değil, Millete karşı işlenen suçlara...
Yıllar önce ekonomiyi çay ve simit hesabı ile ifade eden yine Sayın Erdoğan’dı. Bugün ise Sayın Temel Karamollaoğlu’nun dediği gibi o çay ve simit hesabın hiç girmiyoruz.
Aslında biz benzer sorunu AB ile Suriyeli mülteciler konusunda da yaşamıştık. AB ile Haziran 2015’de vizesiz serbest dolaşım hakkını da almıştık. AB bize yılda 3 milyar euro da verecekti.
Şimdi diyoruz ki, AB anlaşmaya uymadı.
Gerçekten AB mi anlaşmaya uymadı? Bunu çok iyi analiz ediniz.
Biz değil miydik “AB parayı direkt Suriyelilere ihtiyaç karşılığı veriyor, para bizim elimize geçmiyor ki” diyen.
Burada mesele illa biz bedava parayı istiyoruz ama bu parayı da istediğimiz yerde harcamak özgürlüğüne da sahip olmak istiyoruz.
Olaya başka açıdan da işaret edelim: “Biz bize yeteriz” aslında bir başka politikanın göstergesi. Biz hesaplarımızı kimseye göstermek mi istemiyoruz? Acaba hesaplarımızda bir sakınca mı var?
O nedenle içe kapan Türkiyem..
İçe kapan ve kimse hesap bilmesin, kimse hesaplarımızı görmesin mi?
Kısaca iş çok derin.
Müteahhitlerin Hazine garantilerini Londra’ya bağlayıp sonra da içerde Yeli Milli söylem ne ifade edebilir?
Bu işte bir terslik yok mu? Lütfen biraz düşünelim.
Korona ile küresel sermayenin el değiştirdiğine, kopan yaygarada birilerinin aşırı zenginleşip, birilerinin aşır fakirleşeceğine olan inancım tamdır...
Venezuela örneğindeki gibi, corona tüm parasal sistemlerin üzerine çöktü. Daha 2 ay önce FED faizleri %2,5 dan artırmalı mıyım? Yoksa pas mı geçmeliyim mi, tartışırken faizler direkt %0 a indirgedi...
FED şu an 24 /365 100 USD banknot basıyor, basıyor, basıyor....
FED eksi faizlere gidebilir...
Keza ECB ... Haftada bir 50 milyar Euro luk tahvil alım programı açıklıyor. ECB de de banknot matbaa ları basıyor, basıyor basıyor... Eksi faiz ile...
İnanılmaz bir likitide içinde yüzürken köpekbalığına denk gelmek...
Corona'nın faso ve fiso olduğu anlaşılır anlaşılmaz, basın çark edecek, medya dönecek.. O zaman bu likitide aşırılığı HİPER ENFLASYON a saracak...
Altın ve Borsa lar inanılmaz likitide akımına uğrayacak...
Elde nakit USD yada TL yada Euro su olan...
Eksi faiz yada sıfıra yakın faiz ile HİPER ENFLASYON ile tanışacak...
Benden demesi..
KÜRESEL SALGINA GELİNCE
Tamam kabul ediyorum diyelim.. Küresel salgın bu....
Ama hala ölenlerin sayısı 130,000 dir..
Önlem alınıyor diyorsunuz ama burada bu forumu okuyan, bu entellektüaliteye sahip finans ve küresel ekonomiyi tartışan dünya nüfusunun %2 si bile değil...
Afganistanı, Bangladeşi, Pakistanı, Afrikayı düşünün... Adam daha virüs nedir ondan haberi yok.. Bırak virüsü bilgisayar hatta elektirk ile dahi tanışmamış milyonlar var...
Böyle bir aşırı bulaşıcı ve öldürücü salgında 100,000 kesinlikle devede kulaktır...
Maalesef ben hala iddiamı sürdüreceğim...
Bu bir sıradan grip yada zatüree hastalığıdır, öldürme oranı diğer hastalıklar ile aynıdır. Ölenlerin %80 i corona olmasa idi, ya Coah dan, yada nefes darlığından, ya kanserden yada organ yetmezliğinden öleceklerdi...
Maalesef olayın böyle olması, yada benim böyle düşünmem, yada sizin o şekilde düşünmeniz olayın sonuçlarına etkisi SIFIR olacaktır...
O sebeple fikirlerimiz elbette önemlidir..
Ama GERÇEK;
Bu olayın sonuçlarından çıkacak FATURA ve HESABI eğer Bill Gates yada Murat Ülker yada Ömer Koç değilseniz, hep beraberce ödeyeceğimizdir..
Geçmiş olsun (Fatura nedeni ile)
Coronasız günler..
https://www.hurriyet.com.tr/dunya/20...betti-41104828
Mesela yılda 20 milyon kişi kansere yakalanıyorken her yıl 10 milyonu kanserden ölüyor....
Pandemi değil mi bu?
"
YaşamHaber Giriş: 26 Nisan 2019 Cuma 15:53
2018 yılı "ölüm nedeni" istatistikleri
2018 yılı Türkiye İstatistik Kurumu, 2018 ölüm istatistiklerini açıkladı. Ölüm nedenlerinde ilk sırayı dolaşım sistemi hastalıkları aldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ilişkin ölüm nedeni istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye'de geçen yıl dolaşım sistemi kaynaklı 161 bin 920 ölüm gerçekleşti.
Ölüm nedenleri incelediğinde en fazla yüzde 38,4 ile dolaşım sistemi hastalıkları, yüzde 19,7 ile iyi ve kötü huylu tümörler dikkat çekti.
Bunları sırasıyla yüzde 12,5 ile solunum sistemi, yüzde 4,9 ile sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları, yüzde 4,8 ile endokrin, beslenme ve metabolizmayla ilgili hastalıklar ve yüzde 4,4 ile dışsal yaralanma nedenleri ve zehirlenmeler izledi.
Diğer hastalıklar ise (enfeksiyon ve parazit hastalıkları, mental ve davranışsal bozukluklar, kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları gibi) yüzde 15,2 oldu."
Parayi basan ayni sekilde geri toplayamaz mi...neden piyasada biraksinSM-A505F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Sn.Wyatt, parayı basmak ve dağıtmak kolaydır. Neticesini almak anlık bir durumdur..
Ekonomi anlatılırken şöyle bir simülasyon yapılmıştı. Bir domino taşı 100 tonluk bir duvarı yıkabilirmi diye.. Dominodan kastım OKEY taşı.. Bu ard arda ama bir büyük boy dizilerek yapılıyordu. Domino etkisi.. İlk OKEY taşı yıka yıka en sonunda 100 tonluk duvarı yımıştı. Şok olmuştum. Tek bir küçük OK taşı ile 100 tonluk bir duvarı devirebilmek inanılmaz idi..Ama yıkılmıştı..
Bunun gibi...
Parayı toplamak belli bir süreç kanımca en az 6 ay sürer. Ama süreçten zarar görenlerin 6 ay değil, 6 sn leri bile yoktur. Faiz artırmak sihir değildir. Etkisi en erken piyasalarda 6 ay sonra görülür...
Bu şuna benzer.. Elimizde bir beyzbol sopası var. SAğa sola savuruyoruz.. Ben diyorum ki, kolumuza denk gelirse kolumuzu kırabilir. Siz de diyorsunuz ki hastahane var, tedavi ettiririz...
O beyzbol sopasının kolumuza denk gelmesi ve kemiğimizi kırması saniyelik bir olay iken, kırık kolu hastaneye götürmek, tedavi ettirmek ve eski sağlığına kavuşmasını sağlamak dikkatli beslenme ile en az 6 ay sürer diyorum...
Umarım yeterince açık olmuşumdur.
Şirket Sermayesi nedir? Sermaye artırımının faydaları ve zararları nedir?
https://www.youtube.com/watch?v=Hw4zxNnTCpk&t=14s
Bir arkadaş Sümerbank'ın zararından bahsetmişti !!!
Politikacılar, 10 kişinin yapabileceği işi 100 kişiye yaptırırsa tabi ki batar .
Niyet; batırıp , özelleştirip , arsaları vs yi yağmalamak olmasın ?
Kişi başı çay tüketimi, 2016 (kg);,
TÜRKİYE............3,16
İrlanda..............2,19
İngiltere............1,94
Rusya................1,38
Fas....................1,22
Y.Zelanda...........1,19
Şili....................1,19
Mısır..................1,01
Polonya.............1,00
Japonya.............0,97
S.Arabistan........0,90
G.Afrika.............0,81
Hollanda ...........0,78
Avustralya..........0,75
BAE...................0,72
Almanya.............0,69
Ukrayna.............0,58
Çin....................0,57
https://twitter.com/i/status/1254327967527899136
bu dolar da maksimum seviye 6.5 değil miydi 2020 için ?? :kahkah:
ciddi ciddi birde bilmedikleri konularda ahkam kestiler aylarca videolar filan hazırladılar..şimdi sorsan "ama ama salgın var o yüzden arttı" filan gibi abuk açıklamalar yaparlar.. dolar / tl bir risk fiyatlaması unsurudur Türkiye de ve riskin ne olduğunu bilemezsin.. neyse.. bu kadar derin açıklamalar zaten onları pek enterese etmez.. "gavurlar" ekonomimizi bozdu derler geçerler.. fazla düşünmeye gerek yok !!
artık "priceless procelerden" gelen paralar bütçeyi yamamaya yetmiyor galiba.. hazıra dağ dayanmaz demişler..
Ben 7 liranın en az olması gereken değer olduğunu üstünün ülke için daha iyi olacağını söylüyordum. Ancak bunun tabi kriterleri var, dış talep bu kadar düşük ve turizm 'sıfır' noktasına gelmişken dolar 15 de olsa 5 de olsa anca araba / ayfon alma derdi olanları enterese eder. Halk fakirleşir o ayrı orada da soru şu, biz halk olarak zengin bir yaşamı hak edecek katma değere sahip miyiz? Cevap net. Ister iktidar ister yönetim biçimi değişsin ( ki değişti, neler iddia ediliyordu değişirken ) mal bu, bu maldan çıkan çıktı da bu malesef.
'Nazilli Sümerbank, tekrar basma üretimine başlayacak'
https://cdn.aydinlik.com.tr/file/ayd...34ec64d88.jpeg
https://www.aydinlik.com.tr/nazilli-...cak-207287-1#2
altın bizi nelere götürecek acaba? kim yukarı diyor diğer insanlar aşağı. bence ise bir kaç seviyeden sonra tekrardan düşecek