-
Amerikali vodvil sanatcisi, mizahci, sosyal yorumcu ve aktor William Penn Adair 'Will' Rogers'in dogum yildonumu (4 Kasim 1879)
https://cdn.lifehack.org/wp-content/...ects-92593.png
"Herkes cahildir... Farkli konularda."
https://www.azquotes.com/picture-quo...s-24-94-51.jpg
"Uygarlik ilerlemiyor diyemezsiniz... her savasta sizi yeni yollarla olduruyorlar."
https://izquotes.com/quotes-pictures...ers-156961.jpg
"Kahramanlik, dunyada en kisa omurlu ugrasilardan biridir."
https://www.brainyquote.com/photos_t...rogers1-2x.jpg
"Baska birisinin basina geldigi surece her sey eglencelidir."
-
Rus besteci Alexander Borodin'in eski Rus destani The Lay of Igor's Host'tan uyarlayarak yazip besteledigi 4 perdelik Prince Igor, ilk kez 4 Kasim 1890 tarihinde Saint Petersburg Mariinsky Theatre'da sahnelendi.
https://pbs.twimg.com/media/EIh-RYWX...pg&name=medium
https://i.ytimg.com/vi/gVURal-QYsA/maxresdefault.jpg
-
Alman yazar ve sair (Alfred Henschke) Klabund’un dogum yildonumu (4 Kasim 1890)
Renk denilen birseyden soz ediyorlar durmadan
Ve bazi seylere kirmizi ya da rengarenk diyorlar,
Ve altin gibiymis bugday demetleri
Ve masmaviymis engin gokyuzu kubbesi
Ne haberim olabilir ki gulden, insan ve keciden?
Bulanik bir delik gibi geliyor bana dunya
Kirik el ve ayaklarimla surunerek girdigim,
Ve simdi, sessiz bir tas parcasi, yatiyorum yerde,
Gozlerin var diyorlar bana. Nerde,
Nerdeler? Durmadan soz ediyorlar: gormek,
Ve fikri olmaktan: dusuncelerle uzun yuruyusler yapmaktan cimenler ustunde
Alayla bana guluyorlar: Kor, sevin,
Cirkin ve karanlik dunyayi gormedigine,
Ama karanlik: ne demek? Bilirdim, gorebilseydim.
Duyumsadigim tek sey var: agir bir yukum artik kendime.
Recine gibi damliyor ruhum varligimin agacindan.
https://www.vitalis-verlag.com/filea...ad/Klabund.jpg
Sie nennen immer eine Farbe
Und nennen etwas rot und bunt,
Und golden sei die Garbe
Und blau des Himmels riesig Rund.
Was weiß denn ich von Rose, Mensch und Ziege?
Mir ist die Welt ein trübes Loch,
In das ich mit gebrochnen Gliedern kroch,
Und nun, ein stummer Stein, am Boden liege.
Sie sagen, ich hätte Augen. Wo,
Wo sind sie? Sie sagen immer: sehen,
Und meinen: mit Gedanken weit über die Wiese gehen.
Sie lachen mich aus: Blinder, sei froh,
Daß du die Welt nicht siehst, häßlich ist sie und schwarz.
Aber schwarz: was ist das? Ich wüßt es, wenn ich sehend wär.
Ich fühle nur dies: ich bin mir selbst so lastend schwer
Vom Baume meines Seins tropft meine Seele wie Harz
-
Avusturyali psikanalizin kurucusu ve norolog Sigmund Freud, Duslerin Yorumu (Die Traumdeutung - L'interpretazione dei sogni - The Interpretation of Dreams) kitabini ilk kez 4 Kasim 1899 tarihinde Franz Deuticke araciligiyla Leipzig'te yayimladi.
https://bilder.buecher.de/produkte/0.../04324208z.jpg
"Erdemli insanlar, kotu insanlarin gercek hayatta yaptiklarini kendi hayal dunyalarinda yasamakla yetinen kimselerdir. / Daß der Tugendhafte sich begnügt, von dem zu träumen, was der Böse im Leben tut. / L'uomo virtuoso si limita a sognare quel che l'uomo malvagio fa nella vita. / The virtuous man contents himself with dreaming that which the wicked man does in actual life."
https://pbs.twimg.com/media/DrJ8XvHWsAElcDp.jpg
-
Avusturyali ressam Richard Gerstl’in olum yildonumu (4 Kasim 1908)
Die Schwestern Karoline und Pauline Fey, 1905
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Belvedere.jpg
Frau mit Kind (Mathilde Schönberg mit Tochter Gertrud), 1906
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Belvedere.jpg
-
Ingiliz sair Wilfred (Edward Salter) Owen’in olum yildonumu (4 Kasim 1918)
https://knowingchristie.files.wordpr...cf427bd467.jpg
Iki buklum, cuval giymis yasli dilenciler gibi,
Carpik bacakli, acuzeler gibi oksurerek, kufurlerle gectik icinden camurun
Basimiza musallat olan roketlere sirtimiza cevirene kadar
Ve uzaktaki cadirlarimiza dogru yurumeye basladik yorgun.
Adamlar yururken uyukluyordu. Bircogu botlarini kaybetmis
Ama topallamaya devam ettiler, kan-nalli. Hepsi sakatlandi; hepsi kor;
Yorgunluktan sarhos; arkalarinda patlayan yorgun, kendilerinden ustun cikmis
mermi kovanlarinin ugultularina bile sagir.
Gaz! Gaz! Acele edin, cocuklar! – El yordamiyla o sakar gaz maskelerini
Takmanin mutlulugu tam zamaninda;
Ama hala bagirip tokezliyordu biri,
Atesin ya da kirecin icinde bocalayan bir adam gibi bosuna…
Icinden los, dumanli camlarin ve yesil isigin,
Yesil bir denizin dibindeymisim gibi, gordum onu bogulurken.
Butun ruyalarimda, onunde caresiz bakislarimin,
Bana dogru atiliyor, oluk-oluk, tikaniyor, boguluyor.
Bazi duman-alti ruyalarda, yuruyebilseydiniz siz de
Onu icine firlattigimiz vagonun arkasindan,
Ve izleyebilseydiniz debelenen beyaz gozlerini yuzunde,
Sarkmis suratini, sanki bikmis bir seytan gunahlardan;
Duyabilseydiniz, her sarsilisinda, oluk oluk gelen kani
Kopukle tahrip edilmis cigerlerinden,
Kanser gibi mustehcen, gevisi kadar aci
Masum dillerdeki hakir, dermansiz yaralarin,
Dostum, bunca keyifle soyleyemezdiniz,
Umutsuz bir zafere heves eden cocuklara
O eski yalani: “Tatli ve Sereflidir
Olmek Vatanin Icin.”
(Dulce et Decorum est Pro Patria Mori)
-
Gunluk yazari ve Rus yazar Lev Tolstoy’un karisi Kontes Sophia Andreyevna Tolstaya’nin olum yildonumu (4 Kasim 1919)
“Herseye bos verip, bu yasam bicimini su ya da bu sekilde sona erdirmeyi cok isterdim. Yasamaktan , ugrasmaktan ve aci cekmekten biktim Tanrim. Yakinlarimin bilincsiz hinclari ve bencillikleri oylesine korkunc ki. Peki , tum bu isleri neden yapiyorum? Bilmiyorum ama yapmam gerektigini saniyorum...”
https://i.idefix.com/cache/600x600-0...00485621-1.jpg
“My God, how often I long to abandon it all and take my life. I am so tired of struggling and suffering. The egotism and unconscious malice of the people one loves most is very great indeed ! Why do I carry on despite all this ? I don’t know; I suppose because I must…”
“Dahi icin rahat, neseli, huzurlu bir ortam yaratmak gerek. Dahiyi yedirmek, yikamak, giydirmek, yazilarini hesaplanamayacak kadar cok kez kopya etmek gerek; baris icinde yasamasi icin kiskancligini kiskirtmamak ve onu sevmek gerek; duzeylerine ulasmak icin tum zamanini Epiklet, Sokrat, Buda ve benzerlerine adadigindan, kendi dogurttugu bir suru cocugun, dahiyi gurultuleriyle tedirgin etmemesini saglamak ve onlari besleyip yetistirmekte gerek…”
https://images-na.ssl-images-amazon....16VnSqCtaL.jpg
“For a genius one has to create a peaceful, cheerful, comfortable home. A genius must be fed, washed and dressed, must have his works copied out innumerable times, must be loved and spared all cause for jealousy, so he can be calm. Then one must feed and educate the innumerable children fathered by this genius, whom he cannot be bothered to care for himself, as he has to commune with all the Epictetuses, Socrateses and Buddhas, and aspire to be like them himself…”
-
Avusturyali ressam Albin Egger-Lienz'in olum yildonumu (4 Kasim 1926)
Der Totentanz von Anno Neun, 1906 – 1908
https://uploads2.wikiart.org/00151/i....jpg!Large.jpg
Il Pranzo (Mittagessen - 2. Fassung, 1910)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ittagessen.jpg