-
https://ilsillabario2013.files.wordp...4808.jpg?w=689
Tatli kasaba, senden aldim
Gururumu, yuce siirimi
Nefret ve sevginin tukenmedigi gonlumu
Seni yeniden gormek hoplatiyor yuregimi.
Hep ayni sicakligi goruyorum sende
Gulmekle aglamak arasinda bocalayan gozlerimle
O sicaklikta buluyorum duslerimin izlerini
Gencligin buyusunde yitik.
Ah sevdigim, dusledigim bosunaymis;
Hep kostum eremeden hedefe,
Yarin dusecegim artik. Ama uzaktan
Baris diyor yuregime tepelerin
Kat kat bulutlari, yesil cayiriyla
Sabah yagmurlarinda gulerek.
-
Amerikali genc yetiskin kurgu yazari (Judith Rumelt) Cassandra Clare'in dogum gunu (27 Temmuz 1973)
"Birine asik oldugunda o kisi senin bir parcan haline gelir. Yaptigin her seyde o vardir. Icine cektigin havada, ictigin suda, damarlarinda akan kandadir. Dokunusu teninde kalir, sesi kulaklarinda, dusunceleri zihninde. Ruyalarini bilirsin cunku kabuslar yuregini paralar ve guzel ruyalari senin de ruyalarindir. Ve mukemmel olduklarini dusunmezsin, kusurlarini, karanlik sirlarini bilirsin ve bunlar seni korkutup kacirmaz. Aksine, oyle olduklari icin onlari daha da cok seversin, cunku mukemmeli istemezsin. Onu istersin."
https://images-na.ssl-images-amazon....1msoL7XIeL.jpg
“When you love someone, they become a part of who you are. They're in everything you do. They're in the air you breathe and the water you drink and the blood in your veins. Their touch stays on your skin and their voice stays in your ears and their thoughts stay in your mind. You know their dreams because their nightmares pierce your heart and their good dreams are your dreams too. And you don't think they're perfect, but you know their flaws, the deep-down truth of them, and the shadows of all their secrets, and they don't frighten you away; in fact you love them more for it, because you don't want perfect. You want them."
-
"Ah Tanrim, onun guzelligindeki tabiata bir bak ve olmasi gerekene birak yuregini — Ask her seyi talep eder, hakli olarak." Beethoven, Ask Mektubu
https://pbs.twimg.com/media/EAfsIphX...g&name=900x900
"Oh Dio, volgi lo sguardo alle bellezze della natura e rasserena il tuo cuore con ciņ che deve essere — l'Amore esige tutto, e a buon diritto." Beethoven, Lettere d'amore
https://youtu.be/YFD2PPAqNbw?t=3
-
Italyan sair ve humanist Jacopo Sannazaro'nun dogum yildonumu (28 Temmuz 1458)
"Biz sehre (Pompeii’ye) yaklasiyorduk ve yuzyillarin dokunmadigi kuleler, evler, tiyatrolar ve tapinaklar gorunuyordu."
https://staticfanpage.akamaized.net/...suvio-1631.jpg
"Ci stavamo avvicinando alla cittą (Pompei) e potevamo gią vedere le sue torri, le case, i teatri e i templi intatti da secoli."
"Ey Sixtus! Senin balik gibi insan avladigina inanmamiz icin iste oglunu aglarla sudan cikariyorsun."
https://pictures.abebooks.com/1048124/1789999576.jpg
”Piscatorem hominum ne te non, Sexte, putemus, Piscaris natum retibus, eece, tuum. / D’uomini pescator non ti crediamo, Papa, fra tutti i preti Poiché il figliuol pescare ti vediamo con le tue stesse reti.”
-
Fransiz yazar, tiyatrocu; Oteki Dunya, Ay Devletleri ve Imparatorluklari ile Oteki Dunya, Gunes Devletleri ve Imparatorluklari kitaplarinin yazari Hercule-Savinien de Cyrano de Bergerac'in olum yildonumu (28 Temmuz 1655)
"Bu adami, bu maymunu ya da bu papagani, geldiši Ay'in dunya oldugunu soylediši icin mahkum edemezsiniz. Zira ister insan olsun, isterse Ay'dan da gelmesin, her insan ozgur olduguna gore, diledigini hayal etmek hakki da yok mudur?" Ay Devletleri ve Imparatorluklari
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_Bergerac.JPG
"Vous ne sauriez condamner cet homme, ce singe ou ce perroquet, pour avoir dit que la lune était un monde d’oł il venait ; car s’il est homme, quand mźme il ne serait pas venu de la lune, puisque tout homme est libre, ne lui est-il pas libre de s’imaginer ce qu’il voudra.?"
"Bizi durduran ilk engel, dunyanin ebediyetidir; insan zekasi bunu kavrayacak kadar guclu ve o kadar guzel, o kadar duzenli bu buyuk evrenin kendi kendine olustugunu hayal edebilecek yetenekte olmadigi icin, insanlar Yaratżlis'a basvurmuslardir."
https://www.editionsdelondres.com/im...Ops/img001.jpg
"Le premier obstacle qui nous arrźte, c’est l’éternité du Monde ; et l’esprit des hommes n’étant pas assez fort pour la concevoir, et ne pouvant non plus s’imaginer que ce grand univers, si beau, si bien réglé, pūt s’źtre fait soi-mźme, ils ont eu recours ą la création."
-
Italyan barok klasik muzik bestecisi Antonio Lucio Vivaldi'nin olum yildonumu (28 Temmuz 1741)
http://finedininglovers.cdn.crosscas...ninglovers.jpg
http://www.ilgiornale.it/sites/defau...7-img-0224.jpg
"Eger bunu begenmediyseniz, bir daha muzik yapmayacagim. / Se questa non piace non farņ pił musica." (Orlando furioso 1727)
https://www.youtube.com/watch?v=NqAOGduIFbg
-
Fransiz sair, oyuncu ve oyun yazari (Philippe-Franēois-Nazaire Fabre) Fabre d’Églantine’in dogum yildonumu (28 Temmuz 1750)
https://media.gettyimages.com/photos...l4z7Bnj0LoqtQ=
http://blogs.sch.gr/adellapo/files/2...ere_detail.jpg
Yagmur, yagmur, coban kizi,
Bizim kulubeye gidelim,
Acele getir beyaz koyunlarini,
Coban kizi, cabuk, gidelim .
Duyuyorum cayirlarin ustune
Su buyuk gurultuyle dusuyor ;
Kasirga, geliyor iste ,
Iste yildirim parliyor.
Iyi aksamlar anne,
Anna, iyi aksamlar, ablam benim !
Coban kizini getirdim size,
Misafirimiz olacak bu aksam bizim.
Kurut ustunu arkadasim,
Sokul yanina atesin
Ona yardim et kardesim, ;
Kucuk koyunlar siz de girin,
Corbamizi icelim, al su iskemleyi,
Otur yanima ;
Su cam alevi
Yansin onunde
Su sutlactan ye ;
Neden yemiyorsun?
Yoruldum desene;
Hala kasirgayi hissediyorsun .
Pekala, yatagin iste ;
Gün dogana kadar uyu orada ;
Dudagindan bir opucuk almama
Izin ver bana.
Kizarmasin yuzun guzel kiz :
Yarin annemle ,
Babana gidecegiz biz,
Seni istemeye.
-
-
Alman filozof Ludwig Andreas Feuerbach’in dogum yildonumu (28 Temmuz 1804)
"Tanri, tum dogal sinirlamalardan kurtarilmis, saf ve mutlak oznellikti; o, bireylerin olmak istedigi ve olacaklari her seydi. Bu yuzden Tanri’ya inanmak insanlarin sonsuzluga ve kendi dogalarinin gercegine inanmasiydi; Ilahi Varlik da mutlak ozgorluge ve sinirsiliga sahip oznel insandi. En temel gorevimiz artik yerine getirilmis oldu. Tanri’nin dunyaustu, dogaustu ve insanustu dogasini, temel ogeleri olan insan dogasinin ogelerine indirgedik. Analiz surecimiz bizi yine basladigimiz noktaya getirdi. Dinin baslangici, ortasi ve sonu Insandir."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Gott ist die reine, absolute, von allen Naturschranken erledigte Persönlichkeit: er ist schlechtweg, was die menschlichen Individuen nur sein sollen, sein werden - der Glaube an Gott daher der Glaube des Menschen an die Unendlichkeit und Wahrheit seines eigen- en Wesens - das göttliche Wesen das menschliche, und zwar subjektiv menschliche Wesen in seiner absoluten Freiheit und Unbeschränktheit. Unsere wesentliche Aufgabe ist hiermit erfüllt. Wir haben das außerweltliche, übernatürliche und übermenschliche Wesen Gottes reduziert auf die Bestandteile des menschlichen Wesens als seine Grundbestandteile. Wir sind im Schlusse wieder auf den Anfang zurückgekommen. Der Mensch ist der Anfang der Religion, der Mensch der Mittelpunkt der Religion, der Mensch das Ende der Religion. "
-
Romantizm akiminin onde gelen temsilcilerinden Alman yazar Clemens (Wenzeslaus) Brentano'nun (de La Roch) olum yildonumu (28 Temmuz 1842)
"Kendini, sana inanilip gorev olarak verilen seyin ustune yukseltmeye calis ki cevrende herkes memnun olsun. Mutat iyilikten ve usluluktan fazla bir sey hissediyorsan bil ki yoksul dunyanin bunun icin bir duzeni yoktur, bunu sen sessizce kendi icin de kurmalisin ve kendin Tanri'ya bunun hesabini vermelisin ve bundan dolayi duygularin butun ahengiyle Tanrż'ya sukretmelisin. Senden istenen bu alalade gunluk istekleri yerine getirmek, seckin bir insan icin suphesiz pek kolaydir. Biraz gunun gereklerine uy. O zaman bu dunya, sikayetleriyle artik sana yuk olmayacaktir." Bahar Celengi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Suche Dich über das, was man Dir als Pflicht zumutet, zu erheben, mache, daß alles um Dich zufrieden ist. Was Du mehr in Dir fühlst als das gewöhnliche Bravsein, dafür hat die arme Welt ja doch keine Ordnung, das mußt Du still in Dir bilden und Gott selbst dafür Rechnung stehen und mit der ganzen Harmonie der Gefühle dafür dankbar sein. Es ist dem vorzüglichen Menschen gewiß sehr leicht, alle gewöhnlichen Forderungen zufriedenzustellen, bequeme Dich ein wenig nach der Alltäglichkeit, und sie wird mit ihren Klagen Dir nicht mehr zur Last fallen."
-
Victorian donemin unlu sairlerinden Ingiliz Gerard Manley Hopkins'in dogum yildonumu (28 Temmuz 1844)
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...oung-child.jpg
Margaret, yapraklarini dokuyor ya Altinkoru
Seni kederlendiren yoksa bu mu?
Yapraklarin gidisi, insan hali gibi ya, yasina o gonca
Dusuncelerinin mazhar olusu bundan mi yoksa?
Lakin, heyhat! yurek usul usul olgunlasir
Ve goz gorur, ama gonul gene de katlanir,
Bir ah vah bile etmez zamanla, oysa yerle yeksan
Curumektedir agac kabuklari, yapraklar gene darmadagin;
O zaman da aglarsin ama sir degildir artik niye agladigin.
Bak, yavrum, ne olursa olsun adi:
Hep aynidir elem pinarlari.
Ne agzindan, ne de zihninden dokulur soze
Yureginin duyduklari, doganlar ruhunun icine:
Bu muhru yemis de dogmus insan denen,
Bu sensin Margaret, yasini tuttugun, sen.
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...ll-of-dark.jpg
Uyanirim da, gunduzun degil, karanligin zulmu basar icimi.
Ne saatler, Ah ne kara saatler gecirdik bu gece
Boyunca! Neler gordun yurek, neler; girdin ne hallere!
Ve dahasi da isil isil daha uzun gunlere ertelenmisti.
Sahidim var ki konusuyorum boyle. Fakat, saat dilimdeki,
Yillardir aslinda, bir omurdur. Ve agidim var ya agidim ince
Bitmek bilmez cigliklarimdir, heyhat! yad ellerdeki can kisiye
Gonderilmis de yerine ulasmamis mektuplar gibi.
Safrayim ben, ben mide yanmasiyim. En kati hukmu Tanrinin
Acidir, ben bakayim ister tadina: oysa bendim benim tadim;
Kemikten yapilmisim, etle doldurulmusum, laneti kan, tika basa.
Ruhumun kendi mayasi ucuz bir hamurdur, eksir. Yok olan,
Yitip gidenler de boyledir, gorurum, ve geride bżraktiklari yangin
Benimkine benzer, onlarin kan ter benleri; beterin beteridir benimki ama.
-
Tavsan Peter'in Maceralari (The Tale of Peter Rabbit) romaninin Ingiliz yazari, illustrator ve doga bilimci Helen Beatrix Potter’in dogum yildonumu (28 Temmuz 1866)
https://thumbs.gfycat.com/WhimsicalA...restricted.gif
"Tavsan Peter dul kalan annesi ve diger kardesleri ile bir evde yasamaktadir. Babasi yakinlarindaki Yesil Bahce'ye girmek zorunda kaldigi icin hayatini kaybetmistir. Bu bahcenin sahibi Mc Gregor bitkileri yuzunden tavsanlari hic sevmemektedir. Annesi Peter ve diger kardeslerine o bahceye girmelerini yasaklamistir. Tavsan Peter annesinin yasaklamis olmasina ragmen karni agriyan kardesinin tedavisi nedeniyle maydanoz lazim oldugu icin Bay Yesilbahce'nin bahcesine girer, bir guzel karnini da doyurur. Fakat Bay Yesilbahce'ye yakalanir. Bay Yesilbahce tavsan Peter'i kovalamaya baslar. Tavsan Peter Mc Gregor'un elinden kurtulmak icin kacarken elbislerini de kaybeder. Daha sonra Tavsan Peter Bay Yesilbahce'nin elinden kurtulmak icin oradan oraya saklanarak kacmaya calisir. Bu kovalamaca ve kacislar sonrasinda pek cok macera yasar."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Peter lives with his family "in a sand- bank, underneath the root of a very big fir-tree." Mrs. Rabbit tells her children where they're allowed to go and warns them not to go into Mr. McGregor's garden. But that is just what Peter does. That is how Peter's father lost his life; Mr. Rabbit went into the garden. While Flopsy, Cotton- tail, and Mopsy are picking blackberries and their mother is at the baker's Peter goes into the garden. Peter starts stuffing himself with delicious food to the point where he feels ill. Peter searches for parsley when he sees the gardener, who starts chasing him around. A chase is on, Mr. McGregor is after Peter. Peter loses his shoes and can't remember how to get out of the garden. Next Peter loses his jacket and dashes into the tool shed. Mr. McGregor hears him so Peter quickly jumped out of a nearby window. Peter catches his breath and tries to calm down."
-
Italyan ressam Giuseppe Pellizza da Volpedo'nun dogum yildonumu (28 Temmuz 1868)
Il Quarto Stato (The Fourth Estate, 1901)
https://www.analisidellopera.it/wp-c...arto_Stato.jpg
Mammina, 1892
https://pbs.twimg.com/media/DFzxlzTXUAA9FYg.jpg
-
Alman filozof Ernst Cassirer’in dogum yildonumu (28 Temmuz 1874)
" ‘Annemi asla unutmayacagim,’ der Jachmann'a ; ‘cunku benim icimde iyiligin ilk tohumunu o ekip yesertmistir ; kalbimi doganin etkilerine o acmistir; benim kavrayisimi o uyandirip gelistirmistir ; ve onun ogrettikleri yasamimda daima olumlu bir etkiye sahip olmustur.’" Kant'in Yasami Ve Ogretisi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ ‘Ich werde meine Mutter nie vergessen,’ so hat er sich zu Jachmann geäußert; ‘denn sie pflanzte und nährte den ersten Keim des Guten in mir, sie öffnete mein Herz den Eindrücken der Natur, sie weckte und erweiterte meine Begriffe und ihre Lehren haben einen immerwährenden heilsamen Einfluß auf mein Leben gehabt.’ "
-
-
Avusturya asilli Ingiliz felsefeci Sir Karl Raimund Popper'in dogum yildonumu (28 Temmuz 1902)
"Gercek aydinlanma dusunuru, gercek rasyonalist hic kimseye hicbir konuda hukmunu gecirmeyi arzulamaz, asla, ikna etmek bile istemez, zira o her zaman, yaniliyor olabileceginin farkindadir."
https://i0.wp.com/assets-practicalth...5056ca6ffd.jpg
"The true Enlightenment thinker, the true rationalist, never wants to talk anyone into anything. No, he does not even want to convince; all the time he is aware that he may be wrong."
"Insan dilde, muzikte, siirde ve bilimde yeni dunyalar yaratmistir; bunlarin en onemlisi, esitlik, ozgurluk ve zayiflara yardim yolundaki ahlak sistemlerinin dunyasidir." Acik Toplum ve Dusmanlari
https://press.princeton.edu/images/k765.gif
"Man has created new worlds - of language, of music, of poetry, of science; and the most important of these is the world of the moral demands, for equality, for freedom, and for helping the weak."
-
Arjantinli roman ve kisa oyku yazari, sair Silvina Inocencia Ocampo'nun dogum yildonumu (28 Temmuz 1903)
"Cocuklugumuz aslinda dostumuz ama biz o zamanlar cocuklugumuzun dostu degildik cunku o zamanlar simdi oldugumuz gibi degildik. O varlik, bazen caresiz olan o varlik, bize cok dokunuyor. Zira hic kimse onu bizim kadar anlayamazken, henuz onun yaninda degildik." Sonsuz Kule
https://i.gr-assets.com/images/S/com...4l/3351226.jpg
"Nuestra infancia es ciertamente nuestra amiga, pero nosotros no fuimos amigos de nuestra infancia porque entonces no existķamos como somos ahora. Aquel ser desvalido que fuimos a veces nos conmueve porque nadie pudo comprenderlo del todo salvo nosotros, que todavķa no estįbamos a su lado.”
-
Ingiliz roman yazari ve sair Malcolm Lowry’nin dogum yildonumu (28 Temmuz 1909)
“Ah, bir at sahibi olup turku soyleyerek dortnala gitmek: seni seven birine dogru belki, dunyanin tum yalinliginin, barisinin yuregine dogru; yasamin insana sundugu firsatlarin ta kendisi degil miydi bu?”
https://s3.amazonaws.com/quietus_pro...op_550x806.jpg
“The Consul felt a pang. Ah, to have a horse, and gallop away, singing, to someone you loved perhaps, into the heart of all the simplicity and peace in the world; was that not like the opportunity afforded man by life itself?
“…her duste, her golgede seni gormek, beni, sonunda, ne yapabiliriz , diye sormak icin hicbir zaman gondermeyecegim bu mektubu yazmaya zorluyor. Ne tuhaf,degil mi? Ama gene de - kendimize, kendimizden ayri yarattigimiz kendimize borcumuz degil mi, yeniden denemek ? Ne oldu o bir zamanlar paylastigimz sevgi ve anlayisa! Ne olacak ona - yureklerimize ne olacak? Dunyada gecen bu garip yillarimiza anlam veren tek sey, sevgi; korkarim bunun yeni bir bulus oldugunu soylemek zor.” Yanardagin Altinda
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“… seeing you in visions and in every shadow, I have been compelled to write this, which I never send, to ask you what we can do. Is that not extraordinary? And yet —do we not owe it to ourselves, to that self we created, apart from us, to try again? Alas, what has happened to the love and understanding we once had! What is going to happen to it —what is going to happen to our hearts? Love is the only thing which gives meaning to our poor ways on earth: not precisely a discovery, I am afraid.”
-
Amerikali sair John Lawrence Ashbery'nin dogum yildonumu (28 Temmuz 1927)
Yarin kolaydir ama bugun parsellenmemistir,
Issiz, her kir manzarasi gibi gonulsuzdur,
Sonucta nedir ki perspektif kurallari,
yalnizca ressamin derin guvensizligine gecerli olsa da
Zayif bir gerec sunmaya.
Elbette mumkundur bazi seyler
Ve belki bir kisminda basarili da olacagizdir,
Ama bunun hicbir ilgisi yoktur
bugun soz verilmis olanla,
Elimizden cikip ufukta gozden yiten manzaramizla.
Bugun yeterince buyuk bir ortu parildar,
Vaatlerin varsaydiklarini tek parca bir yuzeyde
Tutmak icin, salina salżna
eve donmenize izin vererek
Daha da guclu olasiliklar
sinanmadan kalsin diye
https://media.newyorker.com/photos/5...Montpelier.jpg
Tomorrow is easy, but today is uncharted,
Desolate, reluctant as any landscape
To yield what are laws of perspective
After all only to the painter’s deep
Mistrust, a weak instrument though
Necessary. Of course some things
Are possible, it knows, but it doesn’t know
Which ones. Some day we will try
To do as many things as are possible
And perhaps we shall succeed at a handful
Of them, but this will not have anything
To do with what is promised today, our
Landscape sweeping out from us to disappear
On the horizon. Today enough of a cover burnishes
To keep the supposition of promises together
In one piece of surface, letting one ramble
Back home from them so that these
Even stronger possibilities can remain
Whole without being tested
-
Amerikali cocuk kitaplari yazari Natalie Babbitt'in dogum yildonumu (28 Temmuz 1932)
"Aslinda biraz dusunurseniz, bir toprak parcasinin sahibinin olmasi tuhaf bir seydir. Kac metre derine kadar sahip olabilirsiniz ki? Eger bir toprak parcasinin sahibiyseniz, asagiya dogru daralip dunyanin merkezine ulasincaya kadar olan kisim sizin mi olur? Yoksa bir toprak parcasina izinsiz girmenin ne demek oldugundan habersiz solucanlarin yasadigi kismin uzerindeki incecik tabakaya mi sahip olabilirsiniz?"¯ Olumsuz Aile
https://t0.gstatic.com/images?q=tbn:...QvHsH9NoqIjFoM
"The ownership of land is an odd thing when you come to think of it. How deep, after all, can it go? If a person owns a piece of land, does he own it all the way down, in ever narrowing dimensions, till it meets all other pieces at the center of the earth? Or does ownership consist only of a thin crust under which the friendly worms have never heard of trespassing?"
-
1955 yilinda En Iyi Film Akademi Odulu’nu kazanacak olan, Elia Kazan'in yonettigi, Marlon Brando ve Karl Malden'in oynadigi suc-drama-gerilim Rihtimlar Uzerinde (On the Waterfront - Fronte del porto), 28 Temmuz 1954 tarihinde New York'ta gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....yMjg@._V1_.jpg
-
Ingiliz rock grubu Black Sabbath, 6.studyo albumu Sabotage’i 28 Temmuz 1975’te Vertigo ve Warner Bros. etiketleriyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/EAjboxQW...jpg&name=small
-
Ingiliz heavy metal -hard rock grubu Rainbow, 4.studyo albumu Down to Earth’u 28 Temmuz 1979’da Polydor etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/EAjbxQiW...jpg&name=small
-
Kevin Costner, Jeanne Tripplehorn ve Dennis Hopper’in rol aldigi aksiyon-macera-bilim kurgu Su Dunyasi (Waterworld) 28 Temmuz 1995’te Amerika’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...4Mzg@._V1_.jpg
-
Polonyali sair, makale ve drama yazari Zbigniew Herbert’in olum yildonumu (28 Temmuz 1998)
https://www.poemhunter.com/i/poem_images/801/pebble.jpg
Kusursuz bir yaratiktir
cakil tasi
esittir kendisine
farkindadir sinirlarinin
doludur tastamam
cakilli anlamla
bana hicbir sey animsatmayan kokusuyla
urkutmez hicbir seyi uyandirmaz arzuyu
kokusu ve soguklugu
adil ve sayginlik doludur
agir bir vicdan azabi duyumsarim
elimde tuttugum zaman onu
ve onun soylu bedenine
isler sahte sicaklik
-Evcillestirilemez cakil taslari
sonunda bakacaklar bize
dingin ve cok berrak bir gozle
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...-mr-cogito.jpg
Karanlik sona yurumuslerin gittigi yere yuru
son odulun hicligin Altin Postu icin
dimdik gecip aralarindan secdeye getirilmislerin
sirt cevirmislerin ve devrilip toprak olmuslarin
yasa diye kurtarilmadin
zamanin az tanżkligin gerek
cesur ol cesur aklin seni yanilttiginda da
nihai hesapta tek gecer akcen cesaretin
bicare ofken deniz gibi olsun
her isitisinde seslerini zulum gorenlerin ve ezilmislerin
hic birakmasin seni kiz kardesin kucumseme
jurnalcileri cellatlari odlekleri kucumse - ki yine de onlar kazanacak
cenazene gelip toprak atacaklar mezarina oldun diye ferahlikla
guzelim yasam oykunu bir tahtakurdu yazacak
ve bagislama gercekten haddin degil bagislamak
safakta aldatilmislar adina
ne ki koru kendini gereksiz kibirden
seyret soytari suratini aynada da tekrarla:
daha iyileri yok muydu da ben secildim diye
kalbinin katilasmasindan kork membaindan sev sabahi
nefesinin sicakligina ihtiyac duymasalar da
sadece seni kimse teselli edemez demek icin varsalar da
sev adini bilmedigin kusu kislari da yesil meseyi
duvara vuran gunesi gokyuzunun aydinligini
kolla isigin daglarda varligini bildirdigi ani kalk ve yuru
kan bagrinda sonmus yildizini dondurdugu surece
mesellerini insanligin masallarini ve ebanelerini tekrarla
cunku ancak boyle elde edeceksin elde edemeyecegini
tekrarla buyuk sozleri tekrarla onlari inatla
colden gecenler ve kumlarda olenler gibi
bunlar icin ellerinin altinda ne varsa onla odullendirecekler seni
yani alayin kamcisiyla yani coplukte bir cinayetle
yuru cunku ancak oyle kabul edileceksin kurukafalarin diyarina
atalarżn Gilgamis'in HeKor'un Roland'in arasina
sinirsiz kralligin ve kuller kentinin savunucularinin arasina
onlara sadik kal da yuru
-
Samuel L. Jackson, Thomas Jane, Saffron Burrows’in rol aldigi aksiyon--bilim kurgu- gerilim Mavi Korku (Deep Blue Sea - Blu profondo) 28 Temmuz 1999’da Amerika’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...5,1000_AL_.jpg
-
Italyan yazar ve gazeteci Tiziano Terzani'nin olum yildonumu (28 Temmuz 2004)
"Zihin, her gun cigneyip gectišimiz ve degerini bilemedigimiz bir hazine sandigidir. Soz konusu olan, onu ele gecirmek, yaptigimiz her seyi dalginlikla degil farkindalikla yapma egemenligimiz altina almaktir."¯ Atlikarincada Bir Tur Daha
https://www.macrolibrarsi.it/data/co...ibro-78976.jpg
"La mente č un tesoro nascosto sul quale camminiamo ogni giorno senza renderci conto di quanto valga. Si tratta solo di entrarne in possesso, di dominarla esercitandoci a fare tutto quel che facciamo con consapevolezza, invece di farlo sempre pił distrattamente."
https://scontent.fist3-1.fna.fbcdn.n...92&oe=5DE635BF
"Mukemmel bir sagligin olmasini isteme Bu acgozluluk olurdu. Istirabini sifan yap. Ve engelsiz bir yol bekleme. O ates olmasaydi isigin sonerdi.Ozgurluge kavusmak icin firtinayi kullan."
“Adamin biri, Bilgeligiyle un salmis olan Kralin yanżna gider. Krala sunu sorar: 'Efendim soyleyin bana, hayatta ozgurluk var midir?
Kral: 'Elbette' der, 'Kac bacagin var senin?'
Adam soruya sasirarak: 'Iki' der.
Kral: 'Pekala, tek bacaginin ustunde durabilir misin? '
'Elbette' diye cevap verir adam.
Kral: 'O halde hangi bacagin ustunde duracagina karar ver'.
Adam biraz dusunur ve sol bacagi ustunde durmaya karar verir.
'Tamam' der Kral. 'Simdi oteki bacagini da kaldir.'
Adam sasirir: 'Bu imkansiz Kralim' der.
'Gordun mu? ' der Kral 'Ozgurluk budur. Sen sadece ilk kararż almakta ozgursun. Ondan sonrasinda degil.' “
http://www.eticamente.net/wp-content...mio-inizio.jpg
“Un uomo va dal suo re, che ha grande fama di saggezza e gli chiede: ‘Sire, dimmi, esiste la libertą nella vita?’
‘Certo’ gli risponde quello. ‘Quante gambe hai?’
L’uomo si guarda, sorpreso dalla domanda. ‘Due, mio Signore’
‘E tu, sei capace di stare su una?’
‘Certo.’
‘Prova allora. Decidi su quale.’
L’uomo pensa un po’, poi tira su la sinistra, appoggiando tutto il proprio peso sulla gamba destra.
‘Bene”, dice il re. ‘E ora tira su anche quell’altra.’
‘Come? E’ impossibile, mio Signore!’
‘Vedi? Questa č la libertą. Sei libero, ma solo di prendere la prima decisione. Poi non pił.’ “
-
"Cunku ormanin icindeki isik, alisik oldugu isiktan cok farkliydi. Yesile ve kehribar rengine calan gunes isinlari yerdeki yapraklarin uzerinde canli, titresen benekler olusturuyor; agac govdeleri tarafindan kesin cizgilerle parca parca bolunuyordu. O gune kadar hic gormedigi, beyaz ya da gok mavisi cicekler, hic sonu yokmus gibi gorunen birbirine gecmis sarmasiklar; surada burada yari curumus, yesil kadifeden yosunlarla kaplanmis kutukler. Ve her yerde minik yaratiklar vardi. Her taraf sabahin telasiyla kosusturan bu yaratiklarin sesleriyle doluydu; bocekler, kuslar, sincaplar, karincalar ve gorunmeyen daha nice baska yaratiklar, hepsi nazikce kendi isleriyle ugrasiyorlar onun varligindan rahatsiz olmus gorunmuyorlardi."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"For the wood was full of light, entirely different from the light she was used to. It was green and amber and alive, quivering in splotches on the padded ground, fanning into sturdy stripes between the tree trunks. There were little flowers she did not recognize, white and palest blue; and endless tangled vines; and here and there a fallen log, half rotted but soft with patches of sweet green-velvet moss. And there were creatures everywhere. The air fairly hummed with their daybreak activity: beetles and birds and squirrels and ants, and countless other things unseen, all gentle and self-absorbed and not in the least alarming. There was even, she saw with satisfaction, the toad. It was squatting on a low stump and she might not have noticed it, for it looked more like a mushroom than a living creature sitting there. ”
-
Amazon, Anne Hathaway, Sofia Boutella, Gary Carr, Andy Garcia, John Gallagher Jr. ve Brandon Victor Dixon'in rol aldigi yeni komedi dizisi Modern Love'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/7d0N0uUd5CE?t=1
-
-
Fransiz siyasi dusunur ve tarihci Alexis de Tocqueville'in dogum yildonumu (29 Temmuz 1805)
"Demokrasi bireysel ozgurlugun sahasini genisletir. Sosyalizm ise daraltir. Demokrasi, mumkun olan butun degerleri insanlara saglarken; sosyalizm her insani bir sayidan ve aractan ibaret gorur. Demokrasi ile sosyalizmin bir kelime disinda hic bir benzerligi yoktur: Esitlik. Fakat aradaki farka dikkat edin; demokrasi ozgurluk konusunda esitlik isterken, sosyalizm kolelik yonunden esitlik ister."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Democracy extends the sphere of individual freedom, socialism restricts it. Democracy attaches all possible value to each man; socialism makes each man a mere agent, a mere number. Democracy and socialism have nothing in common but one word: equality. But notice the difference: while democracy seeks equality in liberty, socialism seeks equality in restraint and servitude."
-
Romantik donemin en buyuk Alman bestecilerinden Robert Schumann'in olum yildonumu (29 Temmuz 1856)
https://pbs.twimg.com/media/DByBYR5XUAElBYq.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=reOv-IBQi4I
-
Amerikali ressam Robert Lewis Reid'in dogum yildonumu (29 Temmuz 1862)
Ragazza d'estate (A Summer Girl, 1896)
https://pbs.twimg.com/media/DF5GSgMXkAAP6ds.jpg
-
Amerikali oyun ve roman yazari (Newton) Booth Tarkington’in dogum yildonumu (29 Temmuz 1869)
“Otomobillerden emin degilim. hizlari ilerledikce medeniyeti geriye goturebilirler.”
https://images-na.ssl-images-amazon....U9R%2BKLZL.jpg
“I'm not sure he's wrong about automobiles. With all their speed forward they may be a step backward in civilization.”
"Hayatin beni zorladigi her seyi kabul edebilirim, bir tek sey haric korluk, buna asla tahammul edemezdim."
http://catalog.lambertvillelibrary.o...sources/tp.jpg
“I could take anything that life could force upon me except one thing: blindness. I could never endure that."
-
Amerikali mizahci, gazeteci ve yazar Don (Donald Robert Perry) Marquis’nin dogum yildonumu (29 Temmuz 1878)
https://pbs.twimg.com/media/CZ33AzJWkAIfv7d.jpg
"Bir siir kitabi yayinlamak; derin bir ucuruma gul yapragi atarak, gelecek sesi beklemektir."
https://izquotes.com/quotes-pictures...uis-250541.jpg
“Eger insanlari, dusunduklerine inandirirsanżz, sizi severler. Gercekten dusundururseniz, sizden nefret ederler.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...s-18-79-02.jpg
“Insanligin ilerlemesinin onundeki en buyuk engel insanogludur.”
-
-
1974 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Isvecli yazar Eyvind Johnson'un dogum yildonumu (29 Temmuz 1900)
"Titrek Kavagin yapraginda yasayan kimse yarinina guvenemez. Gene de yapragin uzerinde minicik yaratiklar vardir, ulkelerinin boylesi bir yaprak oldugundan habersiz. Onlarżn gozunde bu yaprak evdir, ocaktir, dunya yuzundeki ulkelerdir. Titrek kavak yapraginin dunyasi."
https://thumbs.dreamstime.com/z/swed...-100861691.jpg
"Life on an aspen leaf-No one can live securely on an aspen leaf. Yet tiny creatures do exist there, unaware that their country is such a leaf. To them it is a home, a motherland in a world, the world of the aspen leaf."
https://pictures.abebooks.com/THIRDM...0315306118.jpg
-
Pulitzer Siir Odulu (1969), Amarika (Bas Sair) Devlet Sairi (1974, 1997), Bollingen Odulu (1987) ve Robert Frost Madalyasi (1998) gibi odullere sahip Amerikali sair Stanley Kunitz’in dogum yildonumu (29 Temmuz 1905)
https://www.worldliteraturetoday.org...lyn-forche.jpg
“Yeryuzu benim yurdumdu, ama orda bile yabanciydim. Bu madeni kabuk. Yuzer gibi yuruyorum. Yildizlar arasindaki o eski savaslarda dev gibi toplarin gurleyisi! Biliyorum, yabanciliktan hic kurtulamayacagim, yolculugum hic bitmeyecek. Ozlemli diye belleyin beni, korkulu, yucelmis bilin. Ben aydaki adaminiz, dev aynasinda gezinenlerin kirintisi, borclarin kok saldigi yerden otede nabzi atan ada bicimindeki evrenlere sicramaya can atiyorum. Sonsuz uzay, insan yuregini kavrayip sarsiyor, ama yoklugun tam orta yerinde hayat amansizca cagiriyor hayati. Merih’e yollayin mektuplarimi. Ne haberler var Andromeda’daki koskoca kivrik burctan ve Samanyolu’ndaki yildizlardan?”
Yabanciydim yeryuzunde.
Ayak basinca aya, basliyorum
yeni kutsal kentlere
dogru sen ve kutlu gezilere
ta yabanci burclarda.
Sicak. Soguk. Sessizligin yanardaglari.
Sukunet Denizi
calkaniyor olculmez kuvvetin kiyilarinda.
Ve otelerde
Yildizlarin butun usu.
http://evergreen.noblenet.org/opac/e...arge/r/2134695
“Earth was my home, but even there I was a stranger. This mineral crust. I walk like a swimmer. What titanic bombardments in those old astral wars! I know what I know: I shall never escape from strangeness or complete my journey. Think of me as nostalgic, afraid, exalted. I am your man on the moon, a speck of megalomania, restless for the leap toward island universes pulsing beyond where the constellations set. Infinite space overwhelms the human heart, but in the middle of nowhere life inexorably calls to life. Forward my mail to Mars. What news from the Great Spiral Nebula in Andromeda and the Magellanic Clouds?”
I was a stranger on earth.
Stepping on the moon, I begin
the gay pilgrimage to new
Jerusalems
in foreign galaxies.
Heat. Cold. Craters of silence.
The Sea of Tranquility
rolling on the shores of entropy.
And, beyond,
the intelligence of the stars.
-
Turk dostu ve yillarca Turkiye'de yasamis Amerikali yazar ve PEN / Faulkner Kurgu Odulu'nun kurucusu Mary Lee Settle'in dogum yildonumu (29 Temmuz 1918)
https://pbs.twimg.com/media/EAgn3R9X...jpg&name=small
https://www.booksinc.net/sites/books...ENfaulkner.jpg
"Virginia'da bir dostum vardi. Kore Savasi'nda bir esir kampinda Turk askerleri ile birlikte kalmisti. Turkler'le ilgili gozlemlerini soyle anlatti: 'Biz Amerikalilar kendimize bakmayi beceremiyorduk. Turkler bize acidi. Ormanda kaybolmus arkadaslari gibi goruyorlardi bizi. Hakim adinda bir arkadasim vardi. Hastalandigim zaman bana yiyecek getirdi ve bir Turk arkadasina bakar gibi bakti bana. Hayatta kalabilmeyi biliyorlardi. Bizden fazla yiycekleri yoktu, ancak neleri varsa paylasiyorlardi. Kendimi olum doseginde sandigimda, Hakim bana corba getirdi, yanimda kaldi ve iyilestirdi. Yardimlari bana cesaret verdi. Bircok Amerikali asker oldu. Cunku umutlarini yitirdiler. Oysa kamptaki Turk askerleri bir kisi dahi kaybetmediler." Anadolu'da Bir Zaman Cemberi
https://d28hgpri8am2if.cloudfront.ne...1779979_hr.jpg
"I have a friend in Virginia who, nearly forty years ago, was in a prison camp in Korea. His life was saved by a Turk. He told me that: 'We didn’t know how to look after ourselves, and the Turks took pity on us. My friend was Hakim. When I was sick, he brought me food, and he looked after me as he would have another Turkish person. When our sweaters and socks wore out, they picked the wool apart and reknitted it. Hakim made me a pair of socks. We had informers among us, and we knew who they were. I still know. The Turks did not have one single informer. When I was so sick I thought I was going to die, Hakim brought me soup and sat with me, and pulled me through it. I think he gave me courage; so many GIs just died because they gave up."
-
Yunan soz yazari, besteci, aktivist, siyasetci Michael ‘Mikis’ Theodorakis’in dogum gunu (29 Temmuz 1925)
http://www.athensattica.gr/media/k2/...al/axion_1.gif
https://images-na.ssl-images-amazon....1wZc2nVcJL.jpg