Pozumu aldım, masanın kenarına sessizce yerleştim. Oyuncuları seyrediyor, çıkan taşları sayıyorum.
Printable View
Pozumu aldım, masanın kenarına sessizce yerleştim. Oyuncuları seyrediyor, çıkan taşları sayıyorum.
Nasılsa vadem uzun, yarı param cebimde.
VİOP'ta bir yanlış dört doğruyu götürdüğü gibi, bir doğru dört yanlışı da götürebiliyor.
Hedefim gerçekleşirse hedefimin gerçekleştiği yerden bir long açar, oradan da parayı kaldırırım.
Hayalsiz olmaz.
Bazen aklıma gelmiyor değil: "Pala beni mi takip ediyor?"
İki haftadır istisnasız her pozum ters.
Güya temel ve tekniz analizimi yapmadan pat diye poz açsam bu kadar terste kalmam.
Hareketlere bak!
Beş dakikada beş yüz puan alıp veriyor.
Bu hareketleri yakalayabilenlere aşk olsun.
Bu hareketleri yakalayanlar VİOP'un Ronaldinho'sudur.
İki haftadır yanlış trene bine bine...
109200 maliyetli şortlarım bir oralet eder, ama bir sürü oralet borcum olduğundan bana oralet getirmiyorlar.
İki hafta istisnasız her pozda terste kalınır mı? Toplamda beş bin puan vardır zararım. Binini şimdi aldım. Kaldı dört bin puan!
Bunca zarara rağmen nasıl kalıyorum ayakta?
Çünkü vadem uzun, yarı param cebimde.
Nasıl ki dozajı ilacın kendisi kadar önemlidir, vade ve paranın dozajı da öyle önemlidir.
Biri demişti: "Acemi şoförler değil, yılların şoförleri kaza yapar."
"Tedbir, temkin..." bunlar yalnız VİOP'ta değil, hayatımızın her diliminde önemli.
VİOP'ta yönü bilmek, bilinmesi gerekenlerin belki de en önemlisi değil.
BİST 100 115600'den long, stopum 115 bin.
MSCI'de 26.90'a bir tepki gelebilir diye long açtım:
https://invst.ly/px50d
MSCI muhtemel kanal ve 26.90 kanal üst çizgisi:
https://invst.ly/px568
MSCI 26.90'a geldi sayılır. Buradan bir adet şort açtım. 26.90 üstünde ardışık kalışlarda stop.
Vadem uzun, yarı param cebimde.
Bir şantiyeye gittiğinizde sağda solda uyarı levhaları görürsünüz: "Baretsiz Çalışma", "Ölüm Tehlikesi", "Aşağıya Malzeme Atma" gibi.
VİOP'un tedbirli olmak noktasında bu şantiye alanlarından farkı yok.
Şiirim, beğeninize...
KENDİMLE
Bir ömür yetmez
İnsanın kendisiyle barışması için
https://i.hizliresim.com/yj2Z8y.jpg
Annem bize derdi: "Esnediğinizde, öksürürken, hapşırırken ağzınızı elinizle kapatın."
Bugün çarşıda kalabalığın ortasında bir adam bir hapşırdı; bir vatandaş apartmanın sekizinci katından aşağı düşecekti,
irkilen bir vatandaşın elindeki poşetler yerlere saçıldı,
trafikte zincirleme kaza meydana geldi,
yeni bir deyimimiz oldu: "Hapşırsam yağmur yağıyor zannedersiniz."
Düşünsenize hapşırırken ağzını eliyle, koluyla kapatmak terbiyesinden yoksun bir insanın yaydığı partiküllerin 100 metrekarelik alanı nasıl taradığını.
Tüm hastalıkların önleyici toplumsal tedavisi "edep"tir.
Bir öğretmenimiz vardı, "Örnekleri çoğaltmak mümkün." der konuya farklı örnekler vermeye başlardı. Ben de örnekleri çoğaltayım onun gibi :
Markette ekmek dolabındaki ekmeğe elin mi değdi, al onu, orada bırakma.
Kulağını, burnunu karıştırma; saçını, gözlerini kaşıma... Elin bir dursun.
Sürekli gidip çay, kahve içtiğim küçük bir mekan vardı. Bir arkadaşı bekliyorum mekanın önünde. O sırada mekan sahibi gözüme takıldı.