-
Ingiliz polisiye yazari (Agatha Mary Clarissa Miller Christie Mollowan) Agatha Christie, 3 Aralik 1926 Cuma gunu aksam saat 21:30'da oturdugu koltuktan kalkip evin merdivenlerinden yukariya, kizinin odasina cikti ve uyuyan kizi Rosalind'i yasli gozlerle optu ve tekrar merdivenlerden asagiya inip arabasina atlayip gozden kayboldu.11 gun boyunca tum aramalara ragmen kendisinden haber alinamadi.
https://i.pinimg.com/736x/be/e1/d4/b...c29261ee6f.jpg
(Arabasi bir gol kenarinda bulundu. Araba agaclara carpmis, bavullari yerlere sacilmis vaziyetteydi. Christie bir sure sonra ortaya cikti ama hicbir aciklama yapmadi. Bu olayin kaza susu verilmis bir senaryo oldugu dusunuldu.)
-
-
Lon Chaney, Marceline Day ve Henry B. Walthall’in basrollerini paylastigi korku filmi Geceyarisindan Sonra Londra (London After Midnight - Il fantasma del castello) 92 yil once bugun vizyona girdi. (3 Aralik 1927)
http://www.historicmysteries.com/wp-...r-midnight.jpg
https://monstergirl.files.wordpress....r-midnight.png
-
Fansiz-Isvicreli yonetmen Jean-Luc Godard’in 90. dogum gunu (3 Aralik 1930)
https://qqcitations.com/images-citat...ard-195014.jpg
"Fotograf gercektir, sinema ise saniyede yirmi dort kere gercektir. / La fotografia è verità, e il cinema è verità ventiquattro volte al secondo. / Photography is truth. The cinema is truth twenty-four times per second."
https://assets.vogue.com/photos/5891...a-vogue-02.jpg
Sevgili Esi Anna Karina ile
https://images-na.ssl-images-amazon....2,1000_AL_.jpg
-
Macar sair Attila József’in olum yildonumu (3 Aralik 1937)
Su dunyada duseceksen yollara,
Iyisi mi yedi kez dogmaya bak
Bir kez, yangin cikan bir evde dog,
Bir kez, buzdan soguk sellerde,
Bir kez, azgin deliler arasinda,
Bir kez, olgun bir bugday tarlasinda,
Bir kez de kimsesiz bir manastirda,
Bir agizdan aglayan alti bebek, yetmez:
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Canini kurtarmak icin dovuseceksen,
Karsisinda yedi kisi gormeli dusmanin,
Biri, pazar gunu dinlenen bir isci olmali,
Biri, pazartesi sabahi ise baslayan,
Biri, para dusunmeden bir sey ogreten,
Biri, bogularak yuzme ogrenen,
Biri, koca bir ormanin tohumu olan,
Biri de yigit atalarinin korudugu bir torun,
Ama onlarin bu hunerleri de yetmez,
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Bir kadin mi bulacaksin kendine,
Yedi erkek birden dusmeli o kadinin pesine,
Biri, guzel sozlere kanan,
Biri, basinin caresine bakan,
Biri, kendini hayalci sanan,
Biri, eteginin altindan kadini oksayan,
Biri, hicbir numarayi yutmayan,
Biri, kadinin dusurdugu mendile basan;
Sinek gibi vizildasinlar kadinin cevresinde,
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Yazmak geliyorsa elinden,
Yedi kisi birden yazmali siirini,
Biri, mermerden bir koy kuran,
Biri, uykusundayken dogan,
Biri, gogun haritasini cizen,
Biri, adi sozcuklerle anilan,
Biri, ruhunu yetkinlestiren,
Biri, diri fareleri kesip bicen,
Ikisi yigit, dordu akilli;
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Ve her sey yazildigi gibi olursa,
Yedi kisi icin oleceksin,
Bir, besigi sallanip emzirilen,
Bir, diri genc bir memeyi kavrayan,
Bir, bos tabaklari firlatip atan,
Bir, kazansin diye yoksula omuz veren,
Bir, yikilincaya kadar calisan,
Bir sadece durup aya bakan kisi icin.
Dunya mezar tasin olacak;
Sen kendin yedinci olmaya bak.
http://www.bloodaxebooks.com/content...ca77680573.jpg
If you set out in this world,
better be born seven times.
Once, in a house on fire,
once, in a freezing flood,
once, in a wild madhouse,
once, in a field of ripe wheat,
once, in an empty cloister,
and once among pigs in sty.
Six babes crying, not enough:
you yourself must be the seventh.
When you must fight to survive,
let your enemy see seven.
One, away from work on Sunday,
one, starting his work on Monday,
one, who teaches without payment,
one, who learned to swim by drowning,
one, who is the seed of a forest,
and one, whom wild forefathers protect,
but all their tricks are not enough:
you yourself must be the seventh.
If you want to find a woman,
let seven men go for her.
One, who gives heart for words,
one, who takes care of himself,
one, who claims to be a dreamer,
one, who through her skirt can feel her,
one, who knows the hooks and snaps,
one, who steps upon her scarf:
let them buzz like flies around her.
You yourself must be the seventh.
If you write and can afford it,
let seven men write your poem.
One, who builds a marble village,
one, who was born in his sleep,
one, who charts the sky and knows it,
one, whom words call by his name,
one, who perfected his soul,
one, who dissects living rats.
Two are brave and four are wise;
You yourself must be the seventh.
And if all went as was written,
you will die for seven men.
One, who is rocked and suckled,
one, who grabs a hard young breast,
one, who throws down empty dishes,
one, who helps the poor win;
one, who worked till he goes to pieces,
one, who just stares at the moon.
The world will be your tombstone:
you yourself must be the seventh.
-
Italyan sair Antonia Pozzi’nin olum yildonumu (3 Aralik 1938)
https://4.bp.blogspot.com/-zt5D1bTIa...aggio-1937.jpg
Kollarimda sizi ve takatsizlik
Sacma bir istek, kendimden kucukmus gibi
hissettigim, canli bir seyi
SIKICA tutmak ugruna. Aksam olunca, aniden
kacimak ve ardimdan da, kosar adim goturmek isterim,
agir yuklerimden birini;
onu korumak ugruna, karanliga hucum etmek
isterim, tipki kayalara vuran deniz gibi;
onun icin savasmak isterim, oyle ki bana
bir hayat urpertisi kalsin; sonra dusmek isterim,
sokakta, en dipsiz gecede,
ay ve kayin agaclariyla yaldizli
nemli bir gogun altinda; kivrilivermek
bagrima bastigim bu hayata onu
uyutmak-ve kendim de uyumak isterim, en nihayet
Yok: Yalnizim. Yalniz buzuluveriyorum
zayif bedenimin uzerine. Fark etmiyorum,
sizlayan bir alin yerine, bir deli misali
dizlerimin gergin tenini opmekte oldugumu
https://www.garzanti.it/wp-content/u...07-300x437.jpg
Ho le braccia dolenti e illanguidite
per un’insulsa brama di avvinghiare
qualche cosa di vivo, che io senta
più piccolo di me. Vorrei rapire
d’un balzo e poi portarmi via, correndo,
un mio fardello, quando si fa sera;
avventarmi nel buio per difenderlo,
come si lancia il mare sugli scogli;
lottar per lui, finché non rimanesse
un brivido di vita; poi, cadere
nella più fonda notte, sulla strada,
sotto un tumido cielo inargentato
di luna e di betulle; ripiegarmi
su quella vita che mi stringo al petto -
e addormentarla – e anch’io dormire, infine…
No: sono sola. Sola mi rannicchio
sopra il mio magro corpo. Non m’accorgo
che, invece di una fronte indolenzita,
io sto baciando come una demente
la pelle tesa delle mie ginocchia.
-
Rus ressam Pavel Nikolayevic Filonov'un olum yildonumu (3 Aralik 1941)
A Man and a Woman (Adam and Eve, 1912 – 1913)
https://uploads3.wikiart.org/images/....jpg!Large.jpg
A Peasant Family (The Holy Family, 1914)
https://uploads4.wikiart.org/images/....jpg!Large.jpg
-
Ilsa ve Victor, 3 Aralik 1941 Carsamba gunu Yuzbasi Renault'u gormek icin karakola gittiler. Daha sonra, Ilsa pazarda Rick ile karsilasti. (Casablanca - Fas. Casablanca filmi)
https://i.ytimg.com/vi/ao6U5g3PfLQ/maxresdefault.jpg