CE ile temel ve teknik analiz

Türk otomotiv yan sanayicilerinin yatırımda yeni adresi: Doğu Avrupa
Otomotiv yan sanayicisinin yeni yatırım adresi Doğu Avrupa oldu. Bursa ve Kocaeli merkezli çok sayıda otomotiv yan sanayi üreticisi başta Romanya olmak üzere Doğu Avrupa ülkelerine yatırım yaptı. (Esra Özarfat)

Tek kelime yazık,günah,asla sanayicileri kınamıyorum.Sermaye kazanacağı yere gider,yatırım yapar.Maalesef Türkiye'de yatırım yapmak bürokratik engeller yüzünden çok zor,adeta yatırım yapmak yasak,sanayicinin önünde yüzlerce engel var. Ekonomiyi,sanayiyi,tarımı idare edenler,yatırımcının önündeki engelleri kaldırın.Aksine her gün inanılmaz engeller koyuluyor.Basit bir soğuk hava deposu kurmak bile,köy muhtarının inisiyatifine bırakılmış. Soğuk hava depoları,tarımsal ihracatın omurgasıdır.

Bakın binlerce mühendisimiz işsiz ve çalışmak için yabancı ülkelere gidiyor.Hazine'ye ait araziler,torpil,yandaşlık güdülmeden yatırım yapacaklara bedavaya verilsin,üretim yapsınlar.Türk müteşebbislere imkan verilsin inanın dünyayı feth eder. Ne cari açık,ne de döviz sıkıntısı kalır.

VDMK ihracı başarıyla tamamlandığı için adeta düğün bayram yapıyoruz ''' Üreticiler makro ekonomideki dengesizliklerden ötürü önlerini göremiyor,ekonomi idaresinin tek derdi maalesef doları düşürmek üzerine kurulu.Enflasyon herkesin canını acıtıyor.Dünyada ucuz fon devri bitiyor,maalesef değerlendirip sanayileşme hamlemizi gerçekleştiremedik,şimdi borçlandığımız paralar için milyarlarca dolar faiz veriyoruz.Her ürünü ithal ediyoruz.Alt yapıya ayırdığımız fonları kısarak sanayici ve tarımcılara destek verelim.

MAKRO EKONOMİDEKİ OLUMSUZLUKLAR BÜTÇEYE KÖTÜ YANSIDI

2019 bütçesinde en yüksek artış yüzde 63 le faiz giderlerinde yaşanacak. Yıl başında 71.7 milyar lira öngörülen faiz ödemesi 76.4 milyar liraya, 2019 yılında ise tam 117.3 milyar liraya çıkacak. Kamu gelecek yıl yatırımları yarı yarıya azaltarak 69 milyar liradan 34 milyar liraya, mal ve hizmet alımlarını da 66 milyardan 60 milyara indirecek.

Anlaşılacağı üzere yatırımlardan yapılacak kısıntı,faiz ödemeleri için ayrılmış.Ekonomi bu haliyle yoluna devam edemez,bir an önce radikal önlemlerin alınması gerek.Yoksa işsizlik,enflasyon ve başka olumsuzluklar alır başını gider.

Gerçeği kabul etmemiz lazım,bir daha tekrarlıyorum böyle bir ekonomide hisse senetlerine yatırım yapılmaz..Tamam bazı arkadaşlar hisse senedine krizde yatırım yapılır diye iddia edebilirler,ama diyorum,mevcut ekonomi koşulları devam ettikçe hangi olumlu beklentiyi satın alacağız.

Ödemeler dengesi ekimde 2 milyar 770 milyon dolar fazla verdi, böylece üst üste 3 ay cari fazla verildi. 12 aylık cari açık ise 39 milyar 403 milyon dolar oldu.

Keşke cari açık sorunumuz çözülse,ama cari açıktaki fazlalık büyük ölçüde ''stok'' etkisinden kaynaklanmaktadır. İmalatçılar ve ithalatçılar ticari faaliyetlerini yoğun olarak envanterlerinde bulunan malzeme ve emtia ile sürdürmektedir.Elbete daralan piyasalar nedeniyle azalan ithalat da cari fazlalığın bir nedenidir.

İmalatçı ve ithalatçılar hem döviz cinsinden borçlarını kapatmak hemde talep azlığı nedeniyle likit kalmak istemektedir.

Sayın Cemal Erzengin, tespitlerinizi ilgiyle izliyorum. Forum başlıklarındaki sadece fiyat hareketlerine odaklı yorumların dışında, böyle makro yorumlara ihtiyaç var.
Türkiye'nin ekonomide rekabetçiliği zayıf maalesef, tarım ve hayvancılık olmadan sanayileşme düşünülemez. Dünyada gelişmiş ülkelerde tarım ve hayvancılıkla zenginleşme başlamış, sonra sanayi ve bilgi endüstrisi takip etmiştir. Tarımı atlayıp sanayiye geçmek mümkün değil, çünkü disiplini önce tarımda öğrenir sonra sanayide uygularsınız. Örnek, Henry Ford üretimi kökten değiştiren bant modelini, kasapların asılı karkas etleri parçalamasından görerek uygulamıştır.

Buraya kadar tamamen hemfikirim. Devletin tarıma destek konusunda ise hemfikir değilim. Devletin yapması gereken üretimi rantabl hale getirecek ortamı sağlaması olmalı, gerisi kendiliğinden gelir. Tarım ve hayvancılıkta iki temel sorun var. Birincisi toplumumuz tembelliğe alıştı veya alıştırıldı. Istanbul'da asgari ücret için sıraya girenler, gel şu sürünün başında dur desen üç katına durmuyor, işsiz gezmeyi tercih ediyor. Sosyal yardımlar insanları çalışmamaya teşvik ediyor. ABD, Avrupa'da insanlar deli gibi çalışıyor, çünkü düşük gelir seviyesindeki insanlar çalışmak zorunda hem de çok.
İkinci önemli konu da ölçek konusu. ABD'de tarım 40 bin 60 bin dönümlük koskoca arazilerde yapılıyor. Bizdeki gibi 10 dönüm, 200 dönüm arazilerde yapılan tarımın ölçek itibariyle, ne yaparsanız yapın, rekabet etmesi mümkün değil. Devletin gerekiyorsa zorla arazileri birleştirip tarımı öyle yaptırması lazım. Aynı şekilde 10 bin ve katları şeklinde hayvancılık yapılmalı, 5-10 başla hayvancılık para kazandırmaz.
Onlarca yıldır dünyada gıda fiyatları düşerken bizde yükseliyor. Soğan 5-6 tl'ye satılıyor, 5 tl altı meyve kalmamış neredeyse, hala çiftçi zorda deniliyor, vatandaş ne yapsın, tüm gelirini soğana elmaya vs. mı versin, aya roket mi gönderiliyor acaba, soğanı bile makul fiyata yetiştiremiyoruz veya pazara sunamıyoruz.
Sonuç olarak bu temel sorunlar çözülmeden, devletin destek vermesi -ki zaten veriyor- bence doğru değil, zaten kıt olan kaynaklarımızı daha da yanlış kullanmak ve heba etmek anlamına gelir bu.

Görüşleriniz için teşekkürler sn.wiseinvestor;

Çok haklısınız,memleketin tarım sorunu aslında baş meselemiz,tarım olmadan ekonomi olmaz.Devletin tarımcılara yol göstermesi,alt yapıyı hazırlaması ve teknik (tohum,ilaç vs) destek sağlaması gerekir.Ama maalesef yetersiz,örnek bu yıl soğanlar neden bozuldu? Tarım bakanlığı ilgili birimleri suçu mevsim değişikliklerine atacak yerde gereken zirai önlemleri alsaydı,soğanlar bozulmazdı..Devlette liyakat yerini adam kayırmacılık alınca böyle oluyor.

Organize olmuş çiftçiler çok ciddi karlar ediyor.Örnek Bursa Çağlayan köy yöresindeki kara incir ve zeytin üreticileri bu yıl çok güzel karlar yaptı.Neredeyse ürünlerinin tamamını ihraç ettiler.Bende şevke geldim,ilgim olmamasına rağmen, arsa niteliğindeki arazilerimi kara incir fidanıyla doldurdum.Devlet hayvancılık ve tarım alanında rehberlik yapmalı ve yurt çapında tarımsal üretimi her açıdan organize etme durumunda,yoksa bir ürün bir yıl çok fazla oluyor ve fiyatlar dip yapıyor,çiftçi zarar ediyor.Veya az olunca bu defa tam tersi oluyor.

Verimli bir hayvancılık yapılması için,hayvan yetiştirenlerin yem maliyetinin çok az olması gerekir.Arjantin'de tanıdığım hayvan yetiştiricileri var,devlet boş tarlaları düzenleyerek hayvancılığa elverişli hale getirmiş ve yem maliyetleri neredeyse sıfır ve inanılmaz hayvansal gıda ihracatları var.Bizde de böyle olması gerekir.Eskişehir'den Ankara'ya giderken sağlı sollu binlerce dekar boş arazi var ve kullanılmıyor.Ve meralar maalesef yok oldu.Bu şartlarda ne üretici ne de tüketici kazanıyor..

Eğer tarım ve hayvan üreticileri yeteri para kazanacaklarına inanırsa,üretim patlaması yapar ve tarımsal ihracatımız yükselir.Bu nedenle devletin elini biraz betondan çekip,tarım ve hayvancılıkla ilgilenmesi gerekir. Yüce Allah'ın ülkemize bahşettiği coğrafi bereketi değerlendirmemiz gerekir.Yoksa her türlü tarımsal ve hayvansal ürünü ithal etmek durumunda kalır,küçük cehennemi yaşarız.

Ben diyorum ki;ülkenin selamete çıkması,üreticilerin ve tüketicilerin refaha ulaşması için ekonominin sanayiden tarıma verimlilik esasına göre yeniden organizasyonu şarttır. Yoksa köylüsünden şehirlisine gözlerimizi televizyon ekranlarına diker,dolar kaç kuruş aşağı veya yukarı gitmiş durup öylece bakarız....Dış ülkeler refah içinde yüzerken, bizde karnımız nasıl doyururuz diye çırpınırız..

1-Varlık Fonu 1 milyar dolar borçlanacak!
Türkiye Varlık Fonundaki şirketlerin nakit ihtiyacı için 2 yıl vadeli olarak 1 milyar dolar borç almayı planladığı ileri sürüldü.

2-Bakan Albayrak, pazartesi günü Hazine'nin bireysel yatırımcıya döviz cinsi tahvil ihracı yapacağını açıkladı.

3-Toplam 3,15 milyar lira nominal değerli, 5 yıl vadeli, 3 ayda bir sabit kupon ödemeli VDMK ihracı yapıldı

Neler oluyor,anlamak mümkün değil? İzahatı:Meteliğe kurşun atıyoruz..ilgili yetkilimiz :Artık iyi top oynama dönemi değil gol atma dönemi, çok top çevirdik, şimdi gol atacağız.Ama maalesef golleri hep kendi kalemize atıyoruz...

Hocam, sizin gibi yılların tecrübesi bile anlamakta zorlanıyorsa olan biteni, biz ne yapalım :)

Alıntı:

---

Originally Posted by Cemal Erzengin

1-Varlık Fonu 1 milyar dolar borçlanacak!
Türkiye Varlık Fonu’nundaki şirketlerin nakit ihtiyacı için 2 yıl vadeli olarak 1 milyar dolar borç almayı planladığı ileri sürüldü.

2-Bakan Albayrak, pazartesi günü Hazine'nin bireysel yatırımcıya döviz cinsi tahvil ihracı yapacağını açıkladı.

3-Toplam 3,15 milyar lira nominal değerli, 5 yıl vadeli, 3 ayda bir sabit kupon ödemeli VDMK ihracı yapıldı

Neler oluyor,anlamak mümkün değil? İzahatı:Meteliğe kurşun atıyoruz..

---

Çok haklısınız sn Dragon,cevabını vereyim;boş kaleye gol atıyoruz..Ama rakip kaleye değil,kendi kalemize !!!