"Bir agaç var icimde fidesini getirmisim gunesten. / C'è un albero dentro di me trapiantato dal sole." N.Hikmet
https://pbs.twimg.com/media/DC1YTihWsAAM37K.jpg
Printable View
"Bir agaç var icimde fidesini getirmisim gunesten. / C'è un albero dentro di me trapiantato dal sole." N.Hikmet
https://pbs.twimg.com/media/DC1YTihWsAAM37K.jpg
"Ve ogrenirsin opucukler anlasma degil. / E inizi a imparare che i baci non sono contratti." J.L.Borges
https://pbs.twimg.com/media/DC1_LJUW0AAe0Gd.jpg
"Baskalarinin hayatini izlemenin karsi konulmaz bir yani vardir: Sinir bozucu derecede anlik ama bir o kadar da acik seciktir. Ineceginiz duraktan onceki apartmanin cati katinda yasayan insanlarla hic karsilasmamissinizdir. Onlari tanimiyorsunuzdur ve neye benzediklerine dair en ufak bir fikriniz yoktur ama ogullarinin idolunun Ronaldo oldugunu, genc kizlarinin One Direction yerine Arctic Monkeys dinledigini, modern Iskandinav mobilyalarina ve disavurumcu sanata karsi zaaflari oldugunu bilirsiniz.Bu insanlari biliyorsunuzdur. Bu insanlari seviyorsunuzdur. Onlarin da sizi seveceginden cok eminsinizdir. Dost olabilirsiniz." Paula Hawkins, Trendeki Kiz
http://www.ihatemyback.com/wp-conten...book-cover.jpg
"There's something irresistible about those snatched glances into the lives of others, frustratingly fleeting and yet so revealing. You've never met the people who live in the top-floor apartment of the building next to your second-to-last stop, you've never met them, have no idea what they look like, but you know that their son idolizes Ronaldo, that their teenage daughter would rather listen to the Arctic Monkeys than One Direction, that they have a weakness for modern Scandinavian furniture and expressionist art.You know these people. You like these people. You're pretty sure they'd like you, too. You could be friends."
Italyan siyasetci Giuseppe Mazzini'nin dogum yil donumu (22 Haziran 1805)
"Ulke olmadan ne isminiz, ne simgeniz, ne soz hakkiniz, ne de halklarin arasinda bir kardes olarak yer almaya hakkiniz vardir; insanligin gayri mesru cocuklarisinizdir. Bayraksiz askerler, Yahudiler gibisinizdir. Ne sadakat, ne himaye bulursunuz, kimse size kefil olmaz. Adaletsiz sosyal kosullardan kendiniz icin bir ulke fethetmeksizin kurtulmayi bekleyemezsiniz."
https://i.ytimg.com/vi/HHVKz2C3s8U/0.jpg
"Senza Patria, voi non avete nome, né segno, né voto, né diritti, né battesimo di fratelli tra i popoli. Siete i bastardi dell' Umanità. Soldati senza bandiera, israeliti delle Nazioni, voi non otterrete fede né protezione : non avrete mallevadori.Non v'illudete a compiere, se prima non vi conquistate una Patria, la vostra emancipazione da una ingiusta condizione sociale."
Alman roman yazari Erich Maria Remarque'nin dogum yil donumu (22 Haziran 1898)
"Bir zamanlar denizdeki bir kayaya asik bir dalga vardi, mesela Capri Koyunda. Kayanin etrafinda kopukler sacarak dans ederdi bu dalga, gece gunduz bu kayayla opusurdu, onu beyaz kollariyla sarar, durmadan ic ceker, kayanin da kendisine gelmesini beklerdi. Onu cok ama cok sevmisti, O'nun icin firtinalari asardi. Ama bir gun kukredi, tamamen icine aldi onu, ve azar azar batisini izledi. Aniden kaybolmustu kaya. Dalganin oynamak isteyecegi, sevecegi, durmadan hayalini kuracagi, su ustunde dimdik duran bir kaya degildi artik. Denizin dibinde bir tas parcasiydi, dalganin altinda bogulmustu. Dalga mi? Hayal kirikligina ugradi, aldatildigini dusundu, ve baska bir kaya aramaya basladi." Zafer Taki
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Once upon a time there was a wave who loved a rock in the sea, let us say in the Bay of Capri. The wave foamed and swirled around the rock, she kissed him day and night, she embraced him with her white arms, she sighed and wept and besought him to come to her. She loved him and stormed about him and in that way slowly undermined him, and one day he yielded, completely undermined, and sank into her arms.And suddenly he was no longer a rock to be played with, to be loved, to be dreamed of. He was only a block of stone at the bottom of the sea, drowned in her. The wave felt disappointed and deceived and looked for another rock. What does that mean? He should have remained a rock."
"Gencim, yirmi yasindayim. Ama hayatta umutsuzluktan, olumden korkudan ve aci ucuruma surukleyen anlamsiz bir distanligin kosteklenmesinden baska bir sey tanimiyorum. Milletlerin birbirlerine zorla dusman edildigini ve hic ses cikarmadan, hicbir şey bilemeden budala, uysal ve bonce birbirlerini oldurduklerini goruyorum. Dunyanin en zeki beyinlerinin, butun bunlari daha ustaca ve daha devamli yapmak icin yeni silahlar ve yeni laflar bulduklarini goruyorum." Bati Cephesinde Yeni Bir Sey Yok
http://cultura.biografieonline.it/wp...ccidentale.jpg
"Io sono giovane, ho vent'anni: ma della vita non conosco altro che la disperazione, la morte, il terrore, e la insensata superficialità congiunta con un abisso di sofferenze. Io vedo dei popoli spinti l'uno contro l'altro, e che senza una parola, inconsciamente, stupidamente, in una incolpevole obbedienza sui uccidono a vicenda. Io vedo i più acuti intelletti del mondo inventare armi e parole perché tutto questo si perfezioni e duri più a lungo. E con me lo vedono tutti gli altri uomini della mia età, lo vede e lo vive la mia generazione."
Akademi Odullu Amerikali Aktris Meryl Streep'in dogum gunu (22 Haziran 1949)
https://68.media.tumblr.com/bb5e2210...nwjno3_500.gif
http://68.media.tumblr.com/5f5b01209...ysY1qz4rgp.gif
https://media.giphy.com/media/11O9MUFMBO1RKg/giphy.gif
Amerikali sarkici, soz yazari ve aktris Cyndi Lauper'in dogum gunu (22 Haziran 1953)
https://media.giphy.com/media/d9KgckDRwpMEU/giphy.gif
https://68.media.tumblr.com/b46fdc61...i7wyo1_500.gif
https://www.youtube.com/watch?v=PIb6AZdTr-A
Amerikali yazar Dan Brown'in dogum gunu (22 Haziran 1964)
http://www.quotemaster.org/images/7d...bcdecba13c.jpg
"Zihinlerinizi acin, dostlarim.Bizler hepimiz anlamadiklarimizdan korkariz."
Oz Buyucusunun cocuk yildizi, Amerikali Aktris ve sarkici Judy Garland'in (Frances Ethel Gumm) olum yil donumu (22 Haziran 1969)
https://media.giphy.com/media/TY6eQN34iAeFq/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/cEp4X6Pt3JPu8/giphy.gif
The Karate Kid (Karateci Cocuk), 22 Haziran 1984 tarihinde izyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....40,999_AL_.jpg
Amerikali dansci, koreograf, sarkici ve oyuncu Fred Astaire'in olum yil donumu (22 Haziran 1987)
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...093cc44cb8.gif
https://68.media.tumblr.com/9c7b6dec...cfexo1_500.gif
Ingiliz heavy metal grubu Black Sabbath, 16. studyo albumu Dehumanizer'i 22 Haziran 1992 tarihinde yayinladi.
https://pbs.twimg.com/media/DC6zS_cXkAAwzbk.jpg
Birbirlerini bulduklarindan cok eminlerdi... / Erano così sicuri di ritrovarsi…
https://68.media.tumblr.com/5bc412e0...z72bo1_500.gif
"Cunku ask hem tac olur basiniza hem carmiha gerer sizi. Hem besler buyutur hem de budar sizi. / Poiché l'amore come vi incorona così vi crocefigge.E come vi fa fiorire così vi reciderà." Halil Cibran / Kahlil Gibran
https://pbs.twimg.com/media/DC6jCEVXgAAac2k.jpg
https://poetyca.files.wordpress.com/...pg?w=700&h=525
"Sesini degil, sozunu yukselt; cicekleri buyuten yagmurdur, gok gurlemesi degil." Mevlana
"Sevmek de iyidir, cunku zordur sevgi. Insan olarak bir baskasini sevmemiz, belki de yukumlu kilindigimiz en cetin, en agir bir gorev, en buyuk sinanma ve sinav, butun otekilerin yalnizca hazirlik olusturdugu bir calismadir. Bunun icindir ki gencler, her bakimdan bu toy kisiler sevginin altindan kalkacak durumda degildir, henuz ogrenmeleri gerekir sevgiyi, butun varliklari, butun gucleriyle her carpmada kabaran yalniz ve urkek kalpleri uzerine odaklanip sevgiyi ilkin ogrenmeleri gerekir. Ama ogrenim donemi kendi icinde kapali, uzun bir zamani kapsar.Dolayisiyla, sevmek uzun bir zaman parcasini kucaklayan, yasam suresinin hayli ilerisine kadar uzanan bir yalnizliktır insan icin, tek basinaliktir yogun ve derin. Sevgi bir kez bir baskasinda cozunup erimek, kendini bir baskasina adamak, bir ikinci kisiyle birlesmek degildir; cunku henuz durulmamis, gelisim surecini tamamlamamis, duzenden yoksun birinin bir baskasiyla birlesmesi ne anlam tasir? Sevgi yuce bir nedendir tek kisinin olgunlasip kendi icinde bir varlik sahibi olmasini, dunya olmasini, bir baskasi ugrunda dunya olmasini saglayan. Sevgi, alçakgonulluluk tanimayan istektir bir kisiye yoneltilmis, onu baskalari arasindan secip buyuk bir misyonu gerceklestirmeye buyur eden cagridir." Rainer Maria Rilke, Genc Bir Saire Mektuplar
http://static.lafeltrinelli.it/stati...476_247924.jpg
"Anche amare è bene: poichè l'amore è difficile. Volersi bene, da uomo a uomo: è forse questo il nostro compito più arduo, l'estremo, l'ultima prova e verifica, il lavoro che ogni altro lavoro non fa che preparare. Per questo i giovani, che sono principianti in tutto, ancora non sanno l'amore; lo devono imparare. Con tutto l'essere, con tutte le energie, raccolte intorno al loro cuore solitario, ansioso, dal battito anelante, devono imparare ad amare. Ma il tempo dell'apprendistato è sempre un tempo lungo, chiuso al mondo, e così amare è a lungo, e fin nel pieno della vita, solitudine, intenso e approfondito isolamento per colui che ama. Amare non significa fin dall'inizio essere tutt'uno, donarsi e unirsi a un altro è una sublime occasione per il singolo di maturare, di diventare in sè qualcosa, di diventare mondo per sè per amore di un altro, è una grande, immodesta pretesa a lui rivolta, qualcosa che lo presceglie e lo chiama a vasti uffici. Solo in questo senso, come compito di lavorare a sè, i giovani potrebbero usare l'amore che viene loro dato. Essere tutt'uno e donarsi e ogni sorta di comunione non è per loro , è il compimento, è forse quello per cui oggi intere vite umane ancora non sono sufficienti."
https://pbs.twimg.com/media/DC3qmH9WsAEWpWe.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DCR6h13XcAIx2xO.jpg:large
Ustumudeydi gece, dolunay vardi,
sen gulmustun ben baslayinca aglamaya
Bir Tanri gibi bakiyordun tepeden
gozyaslarim bir zincirdi guvercinler, anlardan.
Altimizdaydi gece. acinin kristali,
agladin derin uzakliklar boyunca
Bir salkimdi acim cancekismelerden
senin kirilgan kum yureginin ustunde.
Surukledi yataga ikimizi safak,
dayadik agzimizi buz kesmis
bir kan fiskiyesine sonsuza akan.
Girdi gunes iceri kapali balkondan
ve uzatti dalini yasamin mercani
kefenlenmis yuregimin ustune.
Federico Garcia Lorca
Lionsgate ve Roadside Attractions, Jake Gyllenhaal ve Tatiana Maslany'nin oynadigi 2013 yilinda yasanan Boston maratonu bombalama dramasi Stronger'in ilk fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/CiEOxROoAnA?t=1
Netflix, Wet Hot American Summer: Ten Years Later'in ilk fragmanini yayinladi.
Filmin yapiminin on bes yil ardindan sonra, ekip tekrar bir araya geliyor.8 bölüm olarak Netflix'te yayınlanacak olan dizide Bradley Cooper, Amy Poehler, Elizabeth Banks, Paul Rudd gibi oyuncular rol aliyor.
https://youtu.be/x6lo3v-IcPE?t=1
Open Road Films, biyografi-drama Marshall'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/pJ-5Xo8L8uY?t=1
Fox Searchlight Pictures, Emma Stone, Elisabeth Shue ve Jessica McNamee'nin oynadigi biyografi-drama-spor Battle of the Sexes'in yeni fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/oLBHSuxwyuo?t=1
Lionsgate, Steven Seagal'in basrol oynadigi aksiyon-gizem-suc Cartels'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/GGsD9nojhek?t=3
Sofia Coppola'nin yonettigi ve senaryo yazimina yardim ettigi Amerikan ic savas dramasi The Beguiled, yarin Amerika'da vizyona giriyor.
Thomas P. Cullinan'in 1966 tarihli "A Painted Devil" romanindan uyarlanan film, Amerikan ic Savasi sirasinda Guneylilere ait topraklarda yer alan disiplinli bir kiz okulunda kalan bir grup kadinin arasına dusmus agir yarali bir Kuzeyli askerin oykusu anlatiliyor. Bu bencil, kendini begenmiş ve soven asker biraz iyilestikten sonra cezbettigi kadinlarin tumuyle iliskiye girer hatta onlari birbirlerine dusurur. Ancak kadinlar yataga bagli bu yakisikli askerden yararlanmaya basladiklarinda ise belki de yuzyillardir kendilerine yapilanlarin bir sekilde intikamini almis olacaklar.
Filmin kostum tasarimcisi Stacey Battat'in yaptigi tasarimlar gecmis zaman dilimlerinde olmasina ragmen, simdiki zamanda bile goz aliyor.
http://cdn5.thr.com/sites/default/fi...8_-_h_2017.jpg
http://cdn2.thr.com/sites/default/fi...till_embed.jpg
http://cdn1.thr.com/sites/default/fi...6184-embed.jpg
http://cdn3.thr.com/sites/default/fi...171-h_2017.jpg
http://cdn5.thr.com/sites/default/fi...6168-embed.jpg
http://cdn4.thr.com/sites/default/fi...6182-embed.jpg
http://cdn2.thr.com/sites/default/fi...6150-embed.jpg
Amerikali Christopher Latham Sholes, 23 Haziran 1868 tarihinde Daktilo ve gunumuzde kullandigimiz Q klavyenin patentini aldi.
http://yumurtaliekmek.com/wp-content...s-30072014.jpg
https://i.kinja-img.com/gawker-media...y24pbrpgif.gif
Romantik ve duygusal St. Petersburg geleneginin en onemli temsilcisi Ukraynali Sair Anna Ahmatovaâ€â•nin dogum yil donumu (23 Haziran 1889)
https://thelujonmagazine.files.wordp...211.jpg?w=1620
Buzdan bir el kalbimi SIKISTIRIYORDU sanki
Ama bir duste yuruyor gibiydim;
Sag elimin eldivenini
Cikaripp sol elime giydim
Bitmez tukenmez gibi geldiler bana
Oysa topu topu uc taneydi basamaklar
"Benimle ol.." diye fisildadi
Akcaagaclarin arasindan sonbahar
"Aldatildım ben.. Uzgunum..
Ucari, kotu yazgim aldatti beni"
Dedim ki "Ben de, ben de oyleyim..
Olurum...Olurum seninle sevgili.."
Son karsilasmanin sarkisiydi bu
Donup bir kez daha baktim karanlik eve;
Yatak odasinin penceresinde
Mumlar, kayitsiz, sari bir isikla parliyordu.
https://pbs.twimg.com/media/DC_ZiBaXsAAtuwD.jpg
Nathan Altman, The Rigors of Anna Akhmatova, 1914
Il petto senza forza raggelava,
eppure leggeri erano i passi.
Ho infilato il guanto di sinistra
nel posto della destra.
Sembrava che i gradini fossero tanti,
ma io sapevo che erano soltanto tre!
Nell'autunnale sussurro degli aceri
mi ha chiesto: "Muori con me!
Mi ha ingannato infatti il triste,
incostante, crudele mio destino".
Gli ho risposto: "Caro, caro!
Anche me ha ingannato. E morirò con te"...
Questo è il canto del nostro ultimo incontro.
Ho guardato la casa buia all'ultimo istante.
Solo nella camera ardevano candele,
di una luce gialla, indifferente.
Amerikali yazar Richard Bach'in dogum gunu (23 Haziran 1936)
"Yasamak icin ne cok neden var! Balikci teknelerinin etrafinda o rutin, SIKICI donup dolasmadan baska nedenler de var yasamak için. Cehaletimizi kirabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamizi kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En onemlisi, ozgur olabiliriz!"
https://images-na.ssl-images-amazon....1h1No3FOpL.jpg
"Instead of our drab slogging forth and back to the fishing boats, there's reason to live! We can lift ourselves out of ignorance, we can find ourselves as creatures of excellence and intelligence and skill. We can learn to be free! we can learn to fly!"
"Eger dostlugumuz zaman ve uzaklikla sinirliysa, o yok demektir. Zaman ve uzaklikla sinirli olmayani yasiyoruz biz. Uzakligi yenince hep ayni yerdeyiz, zamani yenince hep ayni anin icindeyiz. Boylece her an icin birlikte olacagimizi dusunmedin mi?"
https://www.macrolibrarsi.it/data/co...ro-59655-1.jpg
"Se la nostra amicizia dipendesse da cose come lo spazio e il tempo, allora, una volta superati spazio e tempo noi avremo anche distrutto questo nostro sodalizio! Non ti pare?Ma se superi il tempo e lo spazio, non vi sarà che l'Adesso e il Qui, il Qui e l'Adesso.Noi avremo occasione di vederci, eh, ogni tanto?"
Madonna, film muzikleri icin yapmis oldugu albumun 3.parcasi olan Who's That Girl sarkisini, 23 Haziran 1987 tarihinde yayinladi.
https://todayinmadonnahistory.files....-that-girl.jpg
https://media.giphy.com/media/w4ljOj0FuSOUo/source.gif
https://68.media.tumblr.com/88440eca...gzw0o1_500.gif
Jim Carrey ve Renée Zellweger'in oynadigi komedi Me, Myself & Irene (Ben, Kendim ve Sevgilim), 23 Haziran 2000 tarihinde vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....zNDI@._V1_.jpg
https://68.media.tumblr.com/tumblr_l...rmvmo1_500.gif
https://media.giphy.com/media/1Pm9BgspA6fwk/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/27AqY6jmNU8ve/giphy.gif
Komiser Kolombo (Columbo), Peter Falk'in olum yil donumu (23 Haziran 2011)
https://pbs.twimg.com/media/DC7dwNnXsAANcka.jpg
https://media.giphy.com/media/MUzMrLCJDjWIU/giphy.gif
https://68.media.tumblr.com/448e5905...2w65o4_400.gif
https://pbs.twimg.com/media/DCy6e5RXUAEiPIL.jpg
"Duygu olmadan hicbir karanligin aydınliga donusmesi, hicbir ataletin harekete donusmesi mumkun degildir."
"O yeminler, kokular, sonu gelmez opusler,tekrar dogacak. / Quei giuramenti, quei profumi, quei baci infiniti, rinasceranno." Charles Baudelaire
https://pbs.twimg.com/media/DC4Vh5bXgAAb2q1.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DC_jDcyXYAAH8ba.jpg
"Gunes isigindan derinlere kadar uzanan aralikta, yari yolda karanliklar icinde, belki de aci ve kara bir gozyasi toplandi; bir gozyasi damladi; sular bir o yana, bir bu yana dalgalandi, bu damlayi yuttu ve duruldu. Hic kimse bu derece uzgun gorunmemistir." Virginia Woolf, Deniz Feneri
"Cati katlarindan, bodrumlardan, mahzenlerden, lagimlardan uzun siralar halinde sendeleyen obekler, gun isiginda titresmek, kendi cevrelerinde donup insanlarin yakininda olmek uzere ortaya cikiyorlardi. Gece dar gecitlerde ya da ara sokaklarda kucuk can cekisme cigliklari rahatlikla duyuluyordu. Sabah kenar mahallelerde dere boyunca uzanmis olarak bulunuyorlardi; sivri burunlarında kucuk bir kan cicegi, bazilari sismis ve kokusmus, bazilari da katilasmis ve biyiklari hala sert. Kentin icinde de, sahanliklarda ya da avlularda kucuk yiginlar halinde onlarla karsilasiliyordu. Bazen de idare binalarinin salonlarinda, okul avlularinda, kafelerin teraslarinda tek baslarina olmeye geldikleri oluyordu. Sakina donmus yurttaslarimiz onlari kentin en yogun bolgelerinde buluyorlardi. Place d'Armes, anacaddeler, Front de Mer'in gezi yolu zaman zaman kirleniyordu. Safakta olu hayvanlardan arindirilan kent, gun icinde yavas yavas giderek artan sayida onlarla yeniden karsilasiyordu. Kaldirimlarda aksam gezintisi yapan birçok kisinin, ayaginin altinda yeni can vermis bir cesedin yumusak kutlesini hissettigi de oluyordu. Uzerinde evlerimizin dikildigi topragin kendisi simdiye kadar derinlerinde icin icin kaynayan ciban ve kanli irinlerin artık yuzeye cikmasına goz yumuyordu adeta. Tipki sagligi yerinde bir insanin beynine kan hucum etmesi gibi, o zamana kadar oylesine dingin yasamis ve birkac gunde allak bullak olan kucuk kentimizin gecirdigi o saskinligi dusunun yalnizca." Albert Camus,Veba
https://pbs.twimg.com/media/DCrPdldXgAAlg9i.jpg
"Despite this, in the days that followed the situation got worse. The number of rodents picked up continued to increase and the harvest was greater morning by morning. After the fourth day the rats started to emerge in groups to die.They came up from basements and cubby-holes, cellars and drains, in long swaying lines; they staggered in the light, collapsed and died, right next to people. At night, in corridors and side-streets, one could clearly hear the tiny squeaks as they expired. In the morning, on the outskirts of town, you would find them stretched out in the gutter with a little floret of blood on their pointed muzzles, some blown up and rotting, others stiff, with their whiskers still standing up. In the town itself you found them in small heaps, on landings or in the courtyards of houses. They also came to die, one by one, in council offices, in schoolyards, sometimes on the terraces of cafes. Our fellow-citizens were amazed to come across them in the busiest parts of town . The parade-ground, the boulevards and the sea-front promenade were contaminated by them at intervals. Cleared of its dead animals at dawn, the town got them back through the day in increasing numbers. More than one person walking at night along the pavement would experience the feeling of the elastic bulk of a still fresh corpse under his feet."
Abla uykusuzluktan bayilmis:kahkah:
https://pbs.twimg.com/media/C_DrHDmXoAAkC68.jpg
"Bugun cumaymis, yarin cumartesiymis, cogum gitmis de azim kalmis, umurumda degil. / Che oggi sia venerdì domani sabato che il più di me sia passato che resti il meno non importa." N.Hikmet
https://pbs.twimg.com/media/DDABsNWXUAAJXzf.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DDAHvgOWsAAEThI.jpg
"Soyle kimsin sen?"
"Sonsuza dek kotulugu isteyen, ama sonsuza dek iyilik yapan bu gucun bir parcasiyim."
"Evlenmeden once gonlunde ask uyandigini sanmisti; fakat bu askin neticesi olmas lazim gelen saadetten bir eser yoktu.Emma, bahtiyarlik, ihtiras, kendinden gecme gibi sozlerin, kitaplarda okuyup pek guzel buldugu bu kelimelerin hayatta acaba neyin, hangi halin adi oldugunu dusunup duruyordu." Gustave Flaubert, Madame Bovary
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Prima di sposarsi, Emma aveva creduto di essere innamorata, ma la felicità che avrebbe dovuto nascere da questo amore non esisteva, ed ella pensava ormai di essersi sbagliata. Cercava ora di capire cosa volessero dire realmente le parole felicità, passione, ebbrezza, che le erano sembrate così belle nei libri."
https://pbs.twimg.com/media/DDCC0VHXoAIlsNW.jpg