Originally Posted by
alicemal
Adalet ve eşitliğin olduğu. Çalışanın hakkını aldığı, çalışmayanın bişey alamadığı ülkede, hırsızlar için yeni cezaevleri yapıldığını göremezsiniz. İstisnai duygu suçları vardır.
Mesela;
Karısı boynuz takmıştır, çevredeki 47 kişiyi o sinirle doğramıştır.
Annesi diğer kardeşinin saçını daha çok okşuyordur, okşanan kardeş punduna getirilip itinayla uçurumdan aşağı itilir.
Kızlar sana bi sebepten yüz vermiyordur, doğal olarak yaşlanınca intikam için kızlara tecavüzlere başlarsın.
Yani duygu suçlarıdır.
Yada hak arama suçlarıdır. Onların sayısıda bellidir artmaz, azalmaz.
Ama adalet ve eşitliğin olmadığı, halkın bir kesiminin diğer kesimini soyduğu ülkelerde, cezaevleri sayısı durmadan artar.
Soyulan taraf genelde sayıca çoğunluk olan taraftır. Hesap soramaz çünki, soyanın arkasında genelde devlet gücü vardır. Polisin, savcının, askerin, denetmenlerin maaşına sürekli devlet tarafından sus payları, yandaşım ol payları ekleniyordur.
Soyguncular, ses çıkaran kalabalıkları bastırmak zorundadır, bu sebeple, devlet gücü ile sürekli halkı ezer.
Soyulan kalabalıkların ezilen çocukları, zenginliği ve lüksü bi şekilde görmüşse.(TVler ve internet). O zenginliğe ve lükse ve cinselliğe hemen ulaşmak ister. Çalışır. Çalışır. Bakarki çalışarak 100 ömrü olsa, yinede TV ve internette gördüğü zenginlik ve cinselliğe ulaşamayacak, o zaman bu gençlerden bir kısmı, yasa dışı yollara sapar.
Burada suçlu olan gençler değil, soyanlardır. Gençler mevcut düzenin ürünleridir.
Soyan tarafta, kolay para bolca harcanır. Soyulan taraf seyreder, seyreder, nefret dolar.
Hayırlı olsun, önümüzdeki sene 50 yeni cezaevi açıyormuşuz. Ödeneği çıkmış çok şükür.