https://www.dogrulukpayi.com/dogrulu...tablo-dogru-mu
Tablo doğru mu diye kitap internette pdf olarak var mı bir bakayım dedim. Ama bulamadım. Onu ararken üstteki siteye rastladım. Sitenin iddiasına göre Kemal Karpat'ın kitabında böyle bir tablo yok, ve bir takım dipnotlar görmezden gelinerek hazırlanmış.
Bunu geçelim,
mesela tabloda yer alan İşkodra, Kosova, Manastır, Yanya gibi bölgelerdeki durumu Ali Sami Yen'in amcası Abdullah Hüsnü Bey, II. Abdülhamit'e hitaben yazdığı 'Arnavutluğa Dair Abdullah Hüsnü'nün Layihası'nda şöyle anlatıyor:
" Arnavutluk kıtasında hiç bir köy yoktur ki mektebi olsun, ve ne de bayram namazını kıldıracak, hiç olmazsa cumadan cumaya bir ezan-ı Muhammedi için imamlar bulunsun . Artık insaf! Bu cehaletle biz nasıl medeni
olabiliriz. Nasıl terakki edebiliriz? "
Bir Osmanlı Aydınının Arnavutluk'a Dair Görüş ve Düşünceleri
https://dergipark.org.tr/en/download...le-file/114096
Bu sadece Balkanların bir bölümü, İstanbul, İzmir gibi mühim merkezlerin dışındaki yerlerin de aşağı yukarı bundan farklı olduğunu sanmam.
Bence gelinen noktada harf devrimi ilk bakışta din karşıtı, din kültürüyle ve Osmanlıyla bağların koparılması hedefleri var gibi görünse de sonuçta İslam dini ve onun kitabının anlaşılmasında Osmanlıcadan daha çok işe yaradı.
ChatGPT'ye de sordum harf devrimi olmasaydı diye...
Harf devrimi olmasaydı Türkiye günümüzdeki hangi ülkeye benzeme ihtimali yüksekti?
ChatGPT:
ChatGPT
Harf Devrimi (1928) olmasaydı, Türkiye'nin günümüzdeki hangi ülkeye benzeyebileceği sorusu varsayımsal bir tartışma konusudur. Bu tür bir analiz, tarihsel, kültürel, ekonomik ve politik etmenlerin karmaşık bir değerlendirmesini gerektirir. Ancak bazı genel noktalar öne sürülebilir:
Arap Alfabesi Kullanımını Sürdüren Ülkeler
Harf Devrimi yerine Arap alfabesinin kullanılmaya devam edilmesi, Türkiye'nin Orta Doğu ülkeleriyle daha güçlü bir kültürel bağa sahip olmasına yol açabilirdi. Örneğin,
Mısır,
Suriye, veya
İran gibi ülkelerle daha yakın bir yazı kültürü paylaşan bir Türkiye düşünülebilir. Bu bağlamda, eğitim ve okuryazarlık oranlarında olası farklılıklar oluşabilir ve modernleşme süreçleri daha yavaş gelişebilirdi.
Modernleşme ve Okuryazarlık
Harf Devrimi'nin temel amaçlarından biri, okuryazarlık oranını artırmak ve modernleşmeyi hızlandırmaktı. Eğer bu değişim gerçekleşmeseydi, Türkiye, eğitim ve modernleşme açısından Pakistan gibi bazı ülkelerle benzer bir yapıya sahip olabilirdi. Arap alfabesi, eğitimde zorlayıcı bir unsur olarak kalabilirdi.
Batıya Yönelim Yerine Doğuya Eğilim
Harf Devrimi, Türkiye'nin Batı'ya entegrasyonunun sembollerinden biriydi. Eğer devrim olmasaydı, Türkiye'nin daha fazla Doğu'ya eğilim göstermesi muhtemeldi. Bu durumda, kültürel ve politik olarak
Suudi Arabistan veya
Afganistan gibi ülkelerle daha fazla ortaklık geliştirilebilirdi.
Ekonomik ve Teknolojik Gelişim
Latin alfabesinin kullanımı, özellikle bilim ve teknoloji alanında Batı ile etkileşimde kolaylık sağladı. Eğer bu değişim gerçekleşmeseydi, Türkiye'nin ekonomik ve teknolojik gelişimi daha sınırlı kalabilir ve
Bangladeş gibi daha düşük kalkınma seviyesine sahip bir ülkeye benzeyebilirdi.
Sonuç olarak, Harf Devrimi olmadan Türkiye'nin kültürel kimliği, modernleşme süreci ve uluslararası ilişkilerinde ciddi farklılıklar yaşanırdı. Bu farklılıklar, Türkiye'yi Orta Doğu, Güney Asya ya da Kuzey Afrika ülkelerine daha fazla benzetebilirdi. Ancak Türkiye'nin coğrafi konumu, tarihi mirası ve güçlü devlet geleneği, bu varsayımları sınırlandıran önemli faktörlerdir.