Originally Posted by
Salih Karakaya
Büyümenin yeni yatırımlardan kaynaklandığını sanmıyorum. Kamunun sübvansiyonu sayesinde tüketime dayalı bir büyüme söz konusu sanırım. Enflasyon (paranın satın alma kaybı) ile eşleşmeyen bir faiz politikası öncelikle bir karmaşa yaratır. Yeni öğreti olarak gördüğünüz faiz sebep- enflasyon sonuç politikasına başlandıktan sonra %19 olan politika faizi ve %21 civarında olan kredi faizleri, %12 politika faizi ve %25 ile %35 arası kredi faizine yol açmıştır.Borçlanma faizi aksine artmıştır. (Daha da yükselirdi de her şeyi kontrol eden bir yönetim anlayışı var. Oranlar doğal seyrinde oluşmuyor.)
Yeni ekonomik model diye açıklananlar kabaca şöyleydi: Faizi düşürünce kur yükselecek, kur yükselince ihracat artacak, ithalat azalacak. Kur yükselişiyle ithalat pahalı hale geleceği için yerli üretim onun yerini alacak, cari açık cari fazlaya dönüşecek. Yerli üretim, ithal girdilerin yerini almaya başlayınca enflasyon da düşecek.
Gelinen sonuç ; Kur yükselmesine rağmen cari açık yüksek miktarlara çıkmıştır.
Kur yükselmesine rağmen ihracat-ithalat makası olumsuz yönde artmıştır.
Enflasyonun resmisini dikkate almaya gerek yok. Fiyat artışları temel ihtiyaç maddelerinde %200’dür.
Tarım ve hayvancılık sektöründe maliyetler şaşmış, üretici ne yapacağını şaşırmış durumdadır. 3 liraya yumurta yerken, süt ve ette daha fiyat artışının babası gelecektir.
Fiat paralar değerlerini ait oldukları ülkelerin ekonomik, siyasi ve askeri güçlerinden almaktadırlar. Bu üç gücün toplamına kısaca ülkenin itibarıdır. Yakında Türk lirası adında bir para kalmayacak. Para basmak kolaydır. Sonuçları faciadır.
Bunları saymaya gerek yok. Gözlerinizi kapatıpta mı yaşıyorsunuz.
Daha önemlisi ;kısaca servet transferi yapılmaktadır. Kamuya ait paralar negatif faizlerle şirketlere verilmektedir. Gelir dağılımı uçurumu oluşmaktadır. Faizciye para kaptırmayacağım derken KKM’ye ödenen paralar nedir?
Ekonomi bilgisi olmayan vatandaşın parası enflasyon aracılığı ile yok edilmektedir. Bu konuda hiç mi vicdanınız sızlamamaktadır? Büyük servet sahipleri kendini her halukârda korur. Olan küçük tasarruflarını bankalara (dolaylı olarak devlete güvenip) yatırıp dar güne hazırlık yapanların parası yok edilmektedir.Bunun doğuracağı sosyal bunalımlar hakkında hiç mi öngörünüz yoktur.?
Değerli arkadaşım; bu konuda daha çok şeyler yazılabilir. Ama bu sonuçlara rağmen sanki tutarlı ve istikrarlı bir ekonomi politikası izleniyormuş da ve ülkenin ekonomistlerini formatlanmış suçlamasını yönetebilmek nasıl bir kelimeyle açıklanabilir. Yazarsam kırıcı olurum.
‘’Düşük faiz politikası yüksek faizden para kazanacaklarda travma yaratmış.’’ Aksine daha çok kazandılar. Durumdan hiç şikayetleri yok. Emin ol. Bu durumdan şikayeti olanlar (kaybedenler diyemiyorum. Olanları siz anlayamadı iseniz,onlar zaten anlayamaz.) sadece ülkesini ve milletinin geleceğine kaygılanan idealistler. Sanırım suçlanmaya devam edecekler.
Bunun bir felakete doğru gittiğini anlayabilmek için daha hangi alametler yaşanması gerekmektedir.
Alınma ama en kibar yazabildiğim anca bu kadar. Saygılar.Sevgiler.