-
Yunanistan dogumlu, Ingiliz ve Japonya vatandasi Patrick Lafcadio Hearn’in dogum yildonumu (26 Eylul 1904)
“Cin ve Kore etkisiyle birlikte gelisen animizm nedeniyle eski Japonya'da insanlar gercekten bir ruhlar ve cinler dunyasinda yasiyorlardi. Bunlar insana mirildanan goletler, gurleyen caglayanlar, inildeyen ruzgar ve hisirdayan agac yapraklari, cirlayan bocekler, doganin cikardigi tum sesler araciligiyla sesleniyordu. Insanin gorebildigi tum hareketler, dalgalar, otlar, sisler ya da bulutlar bir ruhun varliginin belirtisiydi; hatta yol ustundeki taslar gorunmez ve korkutucu bir yasamin gostergesiydi.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“With the development of animism, under Chinese and Korean influence, the man of Old Japan found himself truly in a world of spirits and demons. They spoke to him in the sound of tides and of cataracts in the moaning of wind and the whispers of leafage, in the crying of birds, and the trilling of insects, in all the voices of nature. For him all visible motion whether of waves or grasses or shifting mist or drifting cloud was ghostly; and the never moving rocks nay, the very stones by the wayside were informed with viewless and awful being.”
“Japonya'da, cok ust duzey kimi yetkililer disinda, bir adamin evi onun ‘satosu’ degildir. Hic kimse evinde yasayanlari kapi disari edemez. Herkesin evi ziyaretcilere aciktir. Gunduz on kepenklerin kapatilmasi topluluga hakaret olarak kabul edilir.”
https://www.cincinnatilibrary.org/ma...nGhostFull.jpg
“That "a man's house is his castle" cannot be asserted in Japan—except in the case of some high potentate. No ordinary person can shut his door to lock out the rest of the world. Everybody's house must be open to visitors: to close its gates by day would be regarded as an insult to the community.”
-
Albert Einstein, Hareketli Cisimlerin Elektrodinamigi Uzerine (Zur Elektrodynamik bewegter Korper) makalesini 26 Eylul 1905 tarihinde Annalen der Physik dergisinde yayinladi.
http://www.diefuechse.net/fuchs/pict...9_5_U1_500.jpg
http://izquotes.com/quotes-pictures/...ein-305326.jpg
"Izafiyet teorisi basariyla ispatlanirsa Almanya benim bir Alman oldugumu iddia edecek, Fransa dunya vatandasi oldugumu aciklayacaktir. Teorim gercek disi ciktiysa Fransa bir Alman oldugumu soyleyecek, Almanya Yahudi oldugumu aciklayacaktir. / Wenn sich meine Relativitätstheorie als erfolgreich erwiesen hat, wird Deutschland mich als Deutscher behaupten und Frankreich wird erklären, dass ich Weltbürger bin. Sollte sich meine Theorie als falsch erweisen, wird Frankreich sagen, dass ich Deutscher bin, und Deutschland wird erklären, dass ich Jude bin."
-
Italyan ressam Giuseppe Santomaso'nun dogum yildonumu (26 Eylul 1907)
Donne Sedute, 1941
http://www.museonovecento.it/wp-cont...nne-sedute.jpg
Il muro del pescatore, 1954
https://upload.wikimedia.org/wikiped...re%2C_1954.jpg
-
26 Eylul 1911
"Desinator Kubin mushil olarak regulin'i salik veriyor. Havanda dovulerek toz haline getirilmis bir su yosunu; sisip kabariyor bagirsakta, onu titresim durumuna geciriyor, yani sadece diskiyi parcalayip bagirsak cidarlarindan sarkmasina yol acan mushillerin sagliga zararli ve kimsayal etkisi ile kiyaslanamayacak mekanik bir etkisi var – Langen'in evinde Hamsun'la bulusuyor Kubin. Hamsun, nedensiz genis genis gulumsuyor. Konusmasina ara vermeden ayagini kaldirip dizinin uzerine koyuyor, masadan buyuk bir kagit makasini alip pantolonunun pacalarindan sarkan puskulleri kesiyor. Rastgele degerli bir ayrinti, ornegin bir boyunbagiyla pejmurde bir giysi. – Muhih'te ressamlarla veterinerlerin kaldigi (veteriner okulu yakinda bir yerde) bir sanatcilar pansiyonu; pansiyon cirkin olaylara sahne oldugundan, karsi evdeki iyi gorus saglayan pencereler kiralaniyor. Karsi evdeki seyircileri memnun etmek icin bazen pansiyon sakinlerinden biri sicrayip bir pencere pervazina cikiyor ve bir maymun konumunu alip elindeki canaktan corbayi kasikliyor. – Sattigi mallara sacma taneleriyle antika susu veren bir antikaci; bir masayla ilgili olarak soyle diyor: 'Simdi yapacagimiz sey, uzerinde uc kez kahve icmektir; sonra tutup lnsbruck muzesine yollayabilirsiniz.' – Kubin'in kendisine gelince: Pek guclu, ama hizli devinimlerinde biraz tekduzelik okunan kocaman bir yuzu var; kaslarinin ayni kasilmasiyla alabildigine degisik ifadeleri sergileyebiliyor. Oturuyor mu, kalkiyor mu, uzerinde yalnizca bir giysi mi var, yoksa bir pardosu de giyis mi, butun bunlara gore degisik yasta, degisik boy ve cussede gorunuyor."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
26. September 1911
"Der Zeichner Kubin empfiehlt als Abführmittel Regulin, eine zerstampfte Alge, die im Darm aufquillt, ihn zum Zittern bringt, also mechanisch wirkt, zum Unterschied von der ungesunden, chemischen Wirkung anderer Abführmittel, die bloß den Kot durchreißen, ihn also an den Darmwänden hängenlassen – Er ist mit Hamsun bei Langen zusammengekommen. Er feixt grundlos. Während des Gespräches, ohne daß er es unterbrochen hätte, hob er seinen Fuß aufs Knie, nahm vom Tisch eine große Papierschere und schnitt rund herum die Fransen seiner Hose ab. Schäbig angezogen mit irgend einem wertvolleren Detail z. B. Krawatte. – Geschichten von einer Künstlerpension in München, wo Maler und Veterinärärzte wohnten (die Schule der letzternwar in der Nähe) und wo es so verlottert zugieng, daß die Fenster des gegenüberliegenden Hauses, von wo man eine gute Aussicht hatte vermietet wurden. Um diese Zuseher zu befriedigen, sprang manchmal ein Pensionär auf das Fensterbrett und löffelte in Affenstellung seinen Suppentopf aus. – Ein Erzeuger falscher Altertümer, der die Verwitterung durch Schrotschüsse erzeugte und der von einem Tisch sagte: Jetzt müssen wir noch dreimal auf ihm Kaffee trinken, dann kann er ans Innsbrucker Museum weggeschickt werden. – Kubin selbst: sehr stark, aber etwas einförmig bewegtes Gesicht, mit der gleichen Muskelanspannung beschreibt er die verschiedensten Sachen. Sieht verschieden alt, groß und stark aus, je nachdem er sitzt, aufsteht, bloßen Anzug oder Überzieher hat."
-
Ispanyol ressam Agustín de Riancho Gómez de la Mora'nin olum yildonumu (26 Eylul 1929)
Paisaje con presilla, campesina y ganado, 1881
https://ansorena.com/sites/default/f...?itok=ZgKXeos4
Mountain Landscape, 1884
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
-
Alman edebiyat elestirmeni, dusunur, kultur tarihcisi ve estetik kuramcisi Walter (Benedix Schönflies) Benjamin’in olum yildonumu (26 Eylul 1940)
"Seven kisi sevilenin sadece kusurlarina, bir kadinin sadece garipliklerine ve zayifliklarina baglilik duymaz, onu, kadinin yuzundeki kirisiklarla benler; eprimis elbiselerle carpik bir yuruyus butun guzelliklerden daha surekli ve daha acimasizca baglar. Herkes coktan gecirmistir bu tecrubeyi. Peki nicin? Duyumun yerinin kafada olmadigini, bir pencereyi, bir bulutu, bir agaci beynimizde degil, daha cok onlari gordugumuz yerde algiladigimizi ileri suren ogreti dogruysa, sevgiliye bakarken de oyle, kendi disimizda oluruz. Ama bu sefer eziyet veren bir gerilim ve hayranlik icinde. Duyum gozleri kamasmis bicimde, bir kus surusu gibi, kadinin yaydigi isik icinde ucusup durur. Nasil kuslar agacin gizleyen yapraklari arasinda korunak ararsa, duyumlar da golgeli kirisiklara, hos bir eda tasimayan el-kol hareketlerine ve sevilen govdenin goze carpmayan kusurlarina siginir, sinip gizlendikleri o yerlerde guven bulurlar. Ve gecip gidenlerden hicbiri hayranin ask atesinin tam da buralarda, kusurlu koselerde, kinanacak yerlerde yuvalandiginin farkina bile varmaz." Tek Yon
https://78.media.tumblr.com/5e2d9b9f...Hta1r2ihzd.jpg
“Wer liebt, der hängt nicht nur an 'Fehlern' der Geliebten, nicht nur an Ticks und Schwächen einer Frau, ihn binden Runzeln im Gesicht und Leberflecken, vernutzte Kleider und ein schiefer Gang viel dauernder und unerbitt- licher als alle Schönheit. Man hat das längst erfahren. Und warum? Wenn eine Lehre wahr ist, welche sagt, daß die Empfindung nicht im Kopfe nistet, daß wir ein Fenster, eine Wolke, einen Baum nicht im Gehirn, vielmehr an jenem Ort, wo wir sie sehen, empfinden, so sind wir auch im Blick auf die Geliebte außer uns. Hier aber qualvoll angespannt und hingerissen. Geblendet flattert die Empfindung wie ein Schwärm von Vögeln in dem Glanz der Frau. Und wie Vögel Schutz in den laubigen Verstecken des Baumes suchen, so flüchten die Empfindungen in die schattigen Runzeln, die anmutlosen Gesten und unscheinbaren Makel des geliebten Leibs, wo sie gesichert im Versteck sich ducken. Und kein Vorübergehender errät, daß gerade hier, im Mangelhaften, Tadelnswerten die pfeilgeschwinde Liebesregung des Verehrers nistet.”
https://www.penguin.co.uk/content/da...mall/image.jpg
"He who loves is attached not only to the 'faults' of the beloved, not only to the whims and weaknesses of a woman. Wrinkles in the face, moles, shabby clothes, and a lopsided walk bind him more lastingly and relentlessly than any beauty. This has long been known. And why? If the theory is correct that feeling is not located in the head, that we sentiently experience a window, a cloud, a tree not in our brains but, rather, in the place where we see it, then we are, in looking at our beloved, too, outside of ourselves. But in a torment of tension and ravishment. Our feeling, dazzled, flutters like a flock of birds in the woman's radiance. And as birds seek refuge in the leafy recesses of a tree, feelings escape into the shaded wrinkles, the awkward movements and inconspicuous blemishes of the body we love, where they can lie low in safety. And no passer by would guess that it's just here, in what is defective and censurable, that the fleeting darts of adoration nestle."
-
Galli sair W. H. Davies'in olum yildonumu (26 Eylul 1940)
https://img05.deviantart.net/8d7c/i/...sa-d8d4rim.jpg
Nedir bu hayat, bu dert, bu caba
Eger yoksa zamanin soyle durup bakmaya?
Yoksa eger bakmaya arasindan dallarin
Dinlenmeye hakkin, hakki kadar koyunlarin.
Ormanlar icinden gecerken soyle durup bakmaya
Sincaplarin fistiklarini saklamasini topraga.
Zamanin yoksa gormege yildizlar dolu nehirleri
Gupegunduz pirildiyan, gecelerin gokleri gibi.
Yoksa zamanin eger guzeli seyretmege
Onun ayaklarini raksinda gormeye.
Zamanin yoksa eger onun gozlerde baslayan
Gulumseyisini gormeye, dudaklarina yayilan.
Nedir bu hayat, bu dert, bu caba
Yoksa eger zamanin soyle durup bakmaya?
-
-
Ingiliz yazar Minette Walters’in dogum gunu (26 Eylul 1949)
“Zevk, gelincik cicegi gibidir: avuclaninca cicegi soluverir; ya da gole dusen kar taneleri gibidir: bir an suren inanilmaz bir bembeyazlik yansitir, ama hemen ardindan sonsuza dek yok olup gider.” Buz Odasindaki Olu
https://images.gr-assets.com/books/1...16l/773000.jpg
“Pleasures are like poppies spread, you seize the flower, it's bloom is shed; or, like the snow-fall in the river, a moment white, then melts forever.”
-
Amerikali roman yazari Jane Smiley'in dogum gunu (26 Eylul 1949)
https://www.azquotes.com/picture-quo...y-35-15-27.jpg
"Ben de dahil olmak uzere, sadece bir kitap gormekle kendini daha iyi hisseden insanlar vardir."
-
Ispanyol asilli Amerikali filozof, sair ve yazar George Santayana'nin olum yildonumu (26 Eylul 1952)
“Maskeler, duygularin ayni anda hem sadik, hem gizli, hem de mukemmel olabilen donmus ifadeleri ve hayranlik uyandiran yankilaridir. Havayla temas halindeki canlilarin sert bir dis kabuk olusturmalari gerekir ve bu kabuklar kalp olmadiklari icin suclanmazlar; ancak kimi dusunurler nesne olmadiklari icin imgelere ve duygu olmadiklari icin sozlere kizarlar. Sozler ve imgeler kabuklar gibidir, en az kapladiklari maddeler kadar doganin bir parcasidirlar, ama daha cok goze hitap ederler ve gozleme daha aciktirlar. Maddenin sadece gorunus icin, yuzlerin sadece maskeler icin veya tutkularin siir ve erdem icin var oldugunu soylemek istemiyorum. Dogada hicbir sey baska bir sey icin var olmaz; tum bu evreler ve urunler varolus cemberinde esit paya sahiptirler.”
https://images-na.ssl-images-amazon....1OlAW4UJ7L.jpg
"Masks are arrested expressions and admirable echoes of feeling, at once faithful, discreet, and superlative. Living things in contact with the air must acquire a cuticle, and it is not urged against cuticles that they are not hearts; yet some philosophers seem to be angry with images for not being things, and with words for not being feelings. Words and images are like shells, no less integral parts of nature than the substances they cover but better addressed to the eye and more open to observation. I would not say that substance exists for the sake of appearance, or faces for the sake of masks, or the passions for the sake of poetry and virtue. Nothing arises in nature for the sake of anything else; all these phases and products are involved equally in the round of existence."
http://spiritualcleansing.org/wp-con...repeat-it..jpg
"Gecmisi hatirlayamayanlar, onu bir kere daha yasamak zorunda kalirlar."
http://izquotes.com/quotes-pictures/...ana-286549.jpg
"Bugune kadar hic agIamamis genc adam bir barbar, onun agIadikIarina guImeyecek yasli bir adam ise budaIadir."
-
-
Leonard Bernstein'in muzigini, Stephen Sondheim'in sozlerini yazdigi Bati Yakasi'nin Hikayesi (West Side Story - Storia lato ovest), promiyerini 26 Eylul 1957 tarihinde New York, Winter Garden Theater'da yapti.
http://www.popspotsnyc.com/westsides...Side_Story.jpg
http://www.charlottesymphony.org/fil...12292016031611
-
Ingiliz roman yazari, gazeteci, politik yorumcu ve televizyon kisiligi Will (William Woodard) Self’in dogum gunu (26 Eylul 1961)
“Ressam Simon Dykes, elinde bir kokteyl bardagiyla dikilirken, bir binanin tugla duvarinin ardindan cikan bir sekiz kureklinin, kursun renkli nehir boyunda kayarak ilerledikten sonra baska bir binanin beton duvarinin ardinda kaybolusunu izledi. Bazen insan orantilama yetenegini kaybeder, diye dusundu Simon, peki ya perspektif duygusunu kaybetmek nasil bir sey olurdu?
Ressamin felaketi…’
‘Ah, pardon.’ Simon irkildi, bir an icin yuksek sesle dusundugunu sanmisti.
Simon’a iyice sokulup, onunla beraber pencereden gozunu nehre dikmis olan George Levinson, ‘Ressamin felaketi bu’ diye tekrarladi.
‘Bu ressamin felaketi demek istiyorsun herhalde.’ Dalip gitmis olan George’un, eli cenesinde profiline dogru donen Simon, kolunu acarak galerinin bembeyaz duvarlarini gosterdi. Icerde sadece duvarlar yoktu elbette, buyuk dikdortgen tuvalleri ve surada burada gruplar olusturmus davetlileri de saymak gerekirdi. Hele davetliler; bir elleriyle dirseklerini tutmus konusurken insanlarin sosyal iliskilerini anlatan bir resim gibiydiler.” Buyuk Maymunlar
https://groveatlantic.com/core/wp-co...0802135765.jpg
“Simon Dykes, the artist, stood, rented glass in hand, and watched as a rowing eight emerged from the brown brick wall of one building, slid across a band of gray-green water, and then eased into the grey concrete of another building. Some people lose their sense of proportion, thought Simon, but what would it be like to lose your sense of perspective?
‘Disastrous for a painter…’
‘I’m sorry,’ Simon blurted, imagining for a second that he had spoken aloud.
‘They’re disastrous for a painter,’ reiterated George Levinson, who had come up by Simon’s elbow and now stood beside him, looking out of the plate-glass window that faced on to the river.
‘By that I take it you mean they’re disastrous for the painter.’ Simon half turned towards George’s ruminant profile and swept an arm to encompass the white space of the gallery, the big oblong canvases, and the posing private openeers, who stood about in loose groups, arms cocked, as if they were some tableau vivant intended to exhibit human social interactions.”
-
The Beatles, 11.studyo albumu Abbey Road'u 26 Eylul 1969 tarihinde Apple Records etiketiyle Ingiltere'de piyasaya surdu.
https://media0.giphy.com/media/QpWDP1YMziaQw/giphy.gif
-
20. yuzyil Italyan sinemasinin en onemli ve taninmis sinema ve tiyatro oyuncularindan ve Akademi Odulunu alan ilk Ýtalyan sanatci olan ‘Nannarella’ Anna Magnani'nin olum yildonumu (26 Eylul 1973)
https://media.giphy.com/media/1351pY84e2Wyg8/giphy.gif
http://ftv01.stbm.it/imgbank/GALLERYXL/RO/00901101.JPG
https://images-na.ssl-images-amazon....9,1000_AL_.jpg
"Birinin kalbine dokunmadan once ellerinin temiz oldugundan emin ol. / Assicuratevi di avere le mani pulite, prima di toccare il cuore di una persona."
https://pbs.twimg.com/media/Dgdb8F1XkAEGe4f.jpg
-
David Hasselhoff'un basrolunde oldugu Kara Simsek (Knight Rider - Supercar) dizisi 26 Eylul 1982 tarihinde NBC kanalinda yayinlanmaya basladi.
https://planetdp.org//image/video/oNyXYPhnUIs.jpg
http://images.uncyc.org/en/0/07/Kittanim.gif
-
Amerikali heavy metal grubu Motley Crue, 2.studyo albumu Shout at the Devil’i 26 Eylul 1983 tarihinde Elektra etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.discogs.com/IycZKkzYs7xV...45263.jpeg.jpg
-
Italyan yazar ve sair (Alberto Pincherle) Alberto Moravia’nin olum yildonumu (26 Eylul 1990)
https://img.thedailybeast.com/image/...ase_nj9nfr.jpg
“Annem, ne vakit bir sey elde etmeyi aklina koysa bagirir ve sahiden kafasi kizmis gibi yapar. Oysa hic kizmamistir. Iyi bilirim annemi, sakin bir kadindir. Bir musteri mallarina az para verince pazarci kadinlar nasil bagirirlar oyle bagirir annem de. En cok terbiyeli insanlara bagirir, cunku bilir ki terbiyeleri geregi her seferinde onun dedigine geleceklerdir.” Romali Kadin
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“La mamma quando vuole ottenere qualche cosa grida sempre e pare davvero che sia in collera. Invece non è affatto in collera e io, che la conosco bene, so che in realtà è calma come l'olio. Ma lei grida come gridano le donne al mercato quando un compratore gli offre troppo poco per la loro merce. Grida soprattutto con la gente educata perché sa che per educazione quelli finiscono sempre per cedere.”
"Nasil oldugunu ben bilemeyecegim, sen bileceksin, tek bildigim bir erkek gibi davranmadigin, bir erkek gibi olmadigin." Kucumseme
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Come sei fatto non lo so, lo saprai tu, so soltanto che non sei fatto come un uomo, non ti comporti come un uomo.”
https://pictures.abebooks.com/LDESVA...d810974312.jpg
"Herkes kendi cennetini baskalarinin cehennemine koyar. / Così ciascuno mette il proprio paradiso nell'inferno degli altri."
-
Avustralyali hard rock grubu AC/DC, 12. studyo albumu Ballbreaker'i 26 Eylul 1995 tarihinde EastWest, Albert ve Epic etiketleriyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....1j39yQ8SPL.jpg
-
Martin Scorsese'nin yonettigi, Leonardo DiCaprio, Matt Damon, ve Mark Wahlberg'un rol aldigi suc-drama-gerilim, Akademi Odullu Kostebek (The Departed - Il bene e il male) filmi 26 Eylul 2006 tarihinde New York'ta gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....4NjY3._V1_.jpg
https://media.giphy.com/media/iB5i8ChtOAHba/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/11BVidLzhKLgly/giphy.gif
-
-
David Fincher'in yonettigi, Ben Affleck ve Rosamund Pike'in basrollerini paylastigi Kayip Kiz (Gone Girl - L'amore bugiardo), promiyerini 26 Eylul 2014'de New York Film Festival'inde yapti.
https://66.media.tumblr.com/344eb4fd...jpb7o1_500.gif
https://66.media.tumblr.com/b0f8b661...m4nqo1_500.gif
https://66.media.tumblr.com/9a1794b0...h1jbo2_500.gif
-
'Metal Masters' Metallica, Moth into Flame’in muzik videosunu 26 Eylul 2016’da Blackened etiketiyle yayinladi.
https://creativekatarsis.com/wp-cont...nto-Flame1.png
https://www.youtube.com/watch?v=4tdKl-gTpZg
-
https://pbs.twimg.com/media/EFYY70ZX...g&name=900x900
O Sevgi’nin eskiziyle ve bu Cagri’nin sesiyle
Birakmayacagiz arastirmaya yapmayi
Ve butun arastirmalarimizin bitimi
Basladigimiz yere ulasacak
Ve sanki ilk kezmis gibi orayi taniyacak.
Bilinmez, animsanmayan kapi araciligiyla
Ulasmak en son kesfedilecek topraga
Baslangictaki gibi;
En uzun irmagin kaynaginda
Sakli caglayanin sesi
Ve elma agacindaki cocuklar
Tanidik degil, cunku aranmamislardi
Fakat isitilmislerdi, yari isitilmis, o denizin
Iki dalgasi arasindaki o dinginlikte.
Cabuk simdi, burada, simdi, hep –
Tastamam yalinligin bir durumu
(Her seyden daha az degil fiyati)
Ve her sey iyi olacak ve
Her seyin uslubu iyi olacak
Atesten diller katlandiginda
Taclanmis ates dugumu icine
Ve ates ve gul birdir.
T.S.Eliot
-
"Dusuncelerden degil, fakat duygulardan kurtulmak ise daha guc istir: Dusunceler gider gelirler ama duygular olduklari yerde kalirlar. / E dei sentimenti non è così facile liberarsi come delle idee: queste vanno e vengono, ma i sentimenti rimangono." Alberto Moravia
https://pbs.twimg.com/media/EFYYYi3W...g&name=900x900
-
Netflix, Robert De Niro, Al Pacino, Joe Pesci ve Harvey Keitel gibi usta isimlerin rol aldigi, Martin Scorsese imzali ve 27 Kasim’da ekranlara gelecek The Irishman'den yeni fragman yayinladi.
https://youtu.be/1XG8atqZG4E?t=5
-
Apple TV, bilim kurgu For All Mankind dizisinin fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/sSzKtqPSsyY?t=1
-
"Yasam boyunca insan ya hayaletlerin pesinde kosarak ya da idollerin onunde iki buklum egilerek oyalanir ama sonunda her sey ruhun derinliklerinde varligi hep hissedilen tek bir seye indirgenir, Ask. Bu duygu yasama anlamini veren en baskin elementtir. Benim gorevim filmlerimi izleyen her insanon kendini aska adama yetenegini kesfetmesini saglamaktir."Andrei Tarkovsky
https://alirfran.files.wordpress.com...kovsky-gif.gif
"Man is too busy chasing after phantoms and bowing down to idols. In the end, everything can be reduced to the one simple element which is all a person can count upon in his existence: the capacity to love. That element can grow within the soul to become the supreme factor which determines the meaning of a person’s life. My function is to make whoever sees my films aware of his need to love and to give his love, and aware that beauty is summoning him.”
-
"...Dolunayin cikisini daha kac kez izleyebileceksiniz? Belki yirmi. Ama yine de hersey sonsuz gibi gelir... / ...How many more times will you watch the full moon rise? Perhaps twenty. And yet it all seems limitless.../ ...Quante altre volte guarderai sorgere la luna piena? Forse venti. E tuttavia tutto sembra senza limiti..." Paul Bowles
https://pbs.twimg.com/media/EFXrLZhX...jpg&name=large
https://pbs.twimg.com/media/EFXrLZjX...g&name=900x900
https://pbs.twimg.com/media/EFXrLZjX...jpg&name=small
Colde Cay (Il tè nel deserto - The Sheltering Sky, 1990) Yon: Bernardo Bertolucci
-
''Tozlu bir pencere camindan bakar gibi. Kaybolup giden o yillari hatirliyor. Gecmis gorebildigi ama dokunamadigi bir sey. Ve gordugu hersey bulanik ve belirsiz. / Ricorda quegli anni scomparsi. Come se guardasse attraverso una finestra polverosa, il passato è qualcosa che poteva vedere, ma non toccare. E tutto ciò che vede è sfocato e indistinto. / He remembers those vanished years. As though looking through a dusty window pane, the past is something he could see, but not touch. And everything he sees is blurred and indistinct.''
https://media0.giphy.com/media/v3PXLPgsiVJ84/giphy.gif
Ask Zamani (In the Mood for Love, 2000), Yon: Wong Kar-wai
-
"Yollarimiz ayriliyor, ama arada sirada beni hatirlamanizi dilerim. Zor gunlerimiz oldu, ama guzel gunler de gecirdik. / We're going to be broken up, but, I want you to remember me sometimes. We've had hard times, but we've had good times, too. / Saremo divisi, ma a volte voglio che ti ricordi di me. Abbiamo avuto momenti difficili, ma anche bei momenti."
https://66.media.tumblr.com/f3723426...9hlao1_400.gif
Floating Weeds (1959) Yon: Yasujirō Ozu
-
"Ona gore mevsimlerden hangisi olursa olsun bu sehir hep siyah beyazdi ve damarlarinda George Gershwin’in muhtesem melodileri dolasan bir sehirdi…/ To him, no matter what the season was, this was still a town that existed in black and white and pulsated to the great tunes of George Gershwin.../ Per lui, in qualunque stagione, questa era ancora una città che esisteva in bianco e nero, e pulsava dei grandi motivi di George Gershwin."
http://farm8.staticflickr.com/7170/6...80357199_o.gif
Manhattan (1979) Yon: Woody Allen
-
Kanuni Sultan Suleyman komutasindaki Osmanli ordusunun I. Viyana Kusatmasi 27 Eylul 1529'da basladi.
(Solimano il Magnifico inizia l'Assedio di Vienna. / The Siege of Vienna begins when Suleiman I attacks the city.)
https://pbs.twimg.com/media/EFa1G5QW...jpg&name=large
https://kurious.ku.edu.tr/wp-content...1-1170x779.jpg
-
Fransiz filozof Jacques-Bénigne Bossuet'nin dogum yildonumu (27 Eylul 1627)
"Herkesin istedigini yaptigi bir yerde hic kimse istedigini yapamaz. Efendinin olmadigi yerde herkes efendidir, herkesin efendi oldugu yerde herkes koledir."
http://static.livre-rare-book.com/pi...DL/42414_2.jpg
"Où tout le monde veut faire ce qu'il veut, nul ne fait ce qu'il veut; où il n'y a point de maître, tout le monde est maître; où tout le monde est maître, tout le monde est esclave. / Where every one would do all that he wills, no one will do that which he wills; where there is no master, every one is master; where every one is master, every one is a slave."
https://qqcitations.com/images-citat...uet-174026.jpg
"Zihnin en buyuk problemi, seylere gercekte olduklari gibi degil, olmalari istendigi bicimde inanmaktir. / The worst derangement of the spirit is to believe things because we want them to be so, not because we have seen them for what they are."
-
Alman ressam Michael Leopold Lukas Willmann'in dogum yildonumu (27 Eylul 1630)
Conversion of Saint Paul, fourth quarter of 17th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Saint_Paul.jpg
Susanna und die beiden Alten, 1650
https://pbs.twimg.com/media/EFeOLpUW...g&name=900x900
-
Alman ressam Carl Wilhelm Götzloff'un dogum yildonumu (27 Eylul 1799)
View of Sorrento, with a family outing in the foreground, 1866
https://upload.wikimedia.org/wikiped...foreground.jpg
Pozzuoli e Campi Flegrei, 19th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...pi_Flegrei.jpg
-
Isvicreli filozof, sair ve elestirmen Henri Frederic Amiel'in dogum yildonumu (27 Eylul 1821)
http://www.azquotes.com/picture-quot...l-58-96-07.jpg
"Ruzgara kapilip giden kisi, yuksek ilkelere kendini yonlendirmeyen kisi, ideali, inanisi olmayan kisi, sadece dunya mobilyasinin bir parcasidir, hareketli bir ozne olmayip sessiz bir nesnedir, bir ses degil bir yankidir. Barometrenin hareketsiz havanin itaatkar bir usagi ve ruzgar gulunun hareket eden havanin alcakgonullu hizmetkari olmasi gibi, ic yasami olmayan bir insan da cevresinin kolesidir."
-
Fransiz ressam Alexandre Defaux'nun dogum yildonumu (27 Eylul 1826)
Straßenkämpfe in Rouen, 1859
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Rouen_1859.jpg
Troupeau d'oies, 19.yy.sonu
https://upload.wikimedia.org/wikiped...u_d%27oies.jpg
-
Amerikan karikaturunun babasi olarak gorulen, Almanya dogumlu Amerikali karikaturist ve editoryal cizgi film cizeri, Cumhuriyetci partinin politik fil sembolunu yaratan Thomas Nast'in dogum yildonumu (27 Eylul 1840)
https://www.illustrationhistory.org/...871P536966.jpg
https://www.thoughtco.com/thmb/fq1iQ...9e3464a3c6.jpg
https://historicalimages.files.wordp...st_cartoon.jpg