-
Ispanyol sair ve oyun yazari, ressam, piyanist ve besteci Federico García Lorca'nin dogum yildonumu ( 5 Haziran 1898 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...2C_Granada.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DHVE7dqXoAAfhjY.jpg
Karnindaki karanlik manolyanin
Kimseler anlamadi kokusunu.
Acittigini kimseler bilemedi
Dislerinle SIKTIGIN o ask kursunu.
Binlerce Acem tayi uykuya yatti
Alninin ay vurmus alaninda,
O senin kar dusmani gogsunu
Kucaklarken dort gece kollarimla.
Bakisin, tohumlarin solgun daliydi
Alcilar, yaseminler arasindan,
Aradim vermek icin yuregimde
O fildisi mektuplari her zaman diyen,
Her zaman: acimin bahcesi benim
Govden her zaman, her zaman sasirtici
Damarlarinin kaniyla dolu agzim,
Agzin olumum icin sondurdu isigini.
" Birbirlerini aliskanliktan, tasasizca seviyorlardi. Ask, ilk bocegin Tanri'nin ellerinden aldigi eski ve zarif bir mucevher gibi babadan ogula geciyordu. Cicek polenlerinin kendini ruzgara teslim ettigi dinginlik ve kesinlikle islak otlarin altinda askin tadini cikariyorlardi. Ama bir gun... bir bocegin bu asktan oteye gitmek isteyecegi tuttu. Kendi yasaminin cok uzaginda olan bir goruntuye tutuldu... Kirlara cikan az sayidaki insandan bir sairin yosunlarin uzerine birakmis oldugu bir siir kitabini buyuk guclukle okudu belki ve ' seni seviyorum, imkansiz kadin 'la zehirlendi.
Bu nedenle sizlerden siir kitaplarinizi asla cayirda birakmamanizi rica edecegim, cunku bocekler arasinda buyuk yikimlara neden olabilirsiniz. "
https://calisphere.org/clip/500x500/...f0f82fb52cca23
" El amor pasaba de padres a hijos como una joya vieja y exquisita que recibiera el primer insecto de las manos de Dios. Con la misma tranquilidad y la certeza que el polen de las flores se entrega al viento, ellos se gozaban del amor bajo la hierba húmeda. Pero un día... hubo un insecto que quiso ir más allá del amor. Se prendó de una visión de algo que estaba muy lejos de su vida... Quizá leyó con mucha dificultad algún libro de versos que dejó abandonado sobre el musgo un poeta de los pocos que van al campo, y se envenenó con **uello de ' yo te amo, mujer imposible. '
Por eso, yo os suplico a todos que no dejéis nunca libros de versos en las praderas, porque podéis causar mucha desolación entre los insectos. "
-
Isvecli ressam Carl Trägårdh'un olum yildonumu ( 5 Haziran 1899 )
Landscape with cows, 1890
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ap_med_kor.jpg
Lady with red umbrella, 1892
https://upload.wikimedia.org/wikiped...t_parasoll.jpg
-
Amerikali sair, roman ve kisa oyku yazari Stephen Crane’in olum yildonumu ( 5 Haziran 1900 )
https://izquotes.com/quotes-pictures...ane-221887.jpg
Bir yaratik gordum, ciplak, hayvana benzeyen,
O, comelerek yerin uzerinde,
Kalbini ellerinin arasinda tuttu,
Ve ondan yedi.
Dedim, “ Arkadasim, o iyi mi? ”
“ Aci- aci, ” diye cevap verdi;
“ Fakat ben severim onu,
Aci oldugu icin,
Ve cunku o benim kalbim. ”
-
Amerikali kisa oyku yazari (William Sydney Porter) O. Henry'nin olum yildonumu (5 Haziran 1910)
" Bildiginiz gibi, kahin krallar yemlikte dogmus Bebek'e hediyeler getiren bilge adamlardi, hem de ne bilge! Noel hediyesi verme sanatini onlar yarattilar. Bilge olduklarina gore, kuskusuz hediyeleri de, gerekirse iade edilebilme ayricaligina sahip akillica secimler olmaliydi. Ben de burada kalkmis, size hayati paylasan iki sersem cocugun akilsizlik edip en buyuk hazinelerini birbirleri icin feda etmelerinin siradan hikayesini yarim yamalak anlatmaya calisiyorum. Ama gunumuzun bilgelerine son bir sozum var: Bilinsin ki hediye verenler icinde en bilgeleri o ikisiydi. En bilge olanlar, onlar gibi hediye alip verenlerdir. " Noel Hediyesi
https://images-na.ssl-images-amazon...._AC_SY780_.jpg
" The magi, as you know, were wise men - wonderfully wise men - who brought gifts to the Babe in the manger. They invented the art of giving Christmas presents. Being wise, their gifts were no doubt wise ones, possibly bearing the privilege of exchange in case of duplication. And here I have lamely related to you the uneventful chronicle of two foolish children in a flat who most unwisely sacrificed for each other the greatest treasures of their house. But in a last word to the wise of these days let it be said that of all who give gifts these two were the wisest. Of all who give and receive gifts, such as they are wisest. Everywhere they are wisest. They are the magi. "
-
Amerikali yazar ve edebiyat elestirmeni Alfred Kazin’in hem dogum ( 5 Haziran 1915 ) hem de olum yildonumu ( 5 Haziran 1998 )
“ Cuma aksamlarini en cok sokaklar karanlik ve bos oldugu icin severdim, sanki Yahudilerin ‘gelin gibi’ -paraya dokunmanin, calismanin, gezmenin, ev isi yapmanin, hatta isik acip kapatmanin bile yasak oldugu o gun- karsiladiklari o dinlenme ve tapinma gunune bir hazirlik yapiliyormus gibi gelirdi. Yahudilik acili bir kalbi asmis, kendisinin durgun ve kadim merkezini bulmuslardi. Diger cocuklari yilbasi isiklarini beklerlerken ben Cuma aksamlari sokaklarin kararmasini beklerdim… Ucten sonra eve dondugumde, firinda pisen kekin sicak kokusu ve annemin yemek odasindaki musambayi sildigini gormek beni oylesine sefkatle dolduruyordu ki duyularimin evimizdeki her bir objeyi bagrina basmak istediklerini hissedebiliyordum.
Benim muthis anim, babam isten dondugunde, yani saat altida gelirdi. Gomleginden hafif bir sekilde terebentin ve cila kokusu yayilirdi ve gumus boyanin beyaz damlalari hala cenesinde parliyor olurdu. Cebinde gevsekce katlanmis bir New York World duran montunu, mutfaga cikan uzun ve karanlik holdeki bir askiliga asardi; ve sonra beynimin East River'in otesindeki diger yarisindan beni cagiran her sey gazete kagidinin taze kokusunu alir, on sayfadaki kureyi gorurdu. Benim icin o, Brooklyn Koprusu ile cagrisim yapmami saglayan ozel bir gazeteydi. World'u, kopruye bakan Park Row'un yesil kubbesinin altinda basiyorlardi; koridorda, New York limaninin tuzlu havasi gazete kagidinin boya ve nemli kokusunda bulunurdu. Babamin dis dunyayi her gun World’u getirerek evimize soktugunu hissederdim. ”
https://images-na.ssl-images-amazon....AC_SY1000_.jpg
“ It was the darkness and emptiness of the streets I liked most about Friday evening, as if in preparation for that day of rest and worship which the Jews greet ‘as a bride’ – that day when the very touch of money is prohibited, all work, all travel, all household duties, even to the turning on and off of a light – Jewry had found its way past its tormented heart to some ancient still center of itself. I waited for the streets to go dark on Friday evening as other children waited for the Christmas lights. Even Friday morning after the tests were over glowed in anticipation. ..When I returned home after three, the warm odor of a coffee cake baking in the oven, and the sight of my mother on her hands and knees scrubbing the linoleum on the dining room floor filled me with such tenderness that I could feel my senses reaching out to embrace every single object in our household. One Friday, after a morningin school spent on the voyages of Henry Hudson, I returned with the phraseAmong the discoverers of the New World singing in my mind as the theme ofmy own new-found freedom on the Sabbath.
My great moment came at six, when my father returned from work, hisoveralls smelling faintly of turpentine and shellac, white drops of silver paintstill gleaming on his chin. Hanging his overcoat in the long dark hall thatled into our kitchen, he would leave in one pocket a loosely folded copy ofthe New York World; and then everything that beckoned to me from thatother hemisphere of my brain beyond the East Rivert would start up fromthe smell of fresh newsprint and the sight of the globe on the front page. Itwas a paper that carried special associations for me with Brooklyn Bridge.They published the World under the green dome on Park Row overlookingthe bridge; the fresh salt air of New York harbor lingered for me in the smellof paint and damp newsprint in the hall. I felt that my father brought theoutside straight into our house with each day's copy of the World. ”
-
Arjantinli ressam Eduardo Sívori’nin olum yildonumu ( 5 Haziran 1918 )
El despertar de la criada ( Waking of the Servant, 1887 )
https://www.bellasartes.gob.ar/media...ccion/1894.jpg
En el taller ( In the workshop, 1891 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%C3%ADvori.jpg
-
Belle Époque doneminin Fransiz oyun yazari Georges Feydeau’nun olum yildonumu ( 5 Haziran 1921 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Lille_2918.jpg
“ Raymonde Chandebise, kocasi tarafindan aldattigindan suphelenir. Hôtel Minet-Galant’da gizli olarak bulusarak onu tuzaga dusurur. Bay Chandebise, sadik arkadasi Tournel’i oraya gondererek cagriya cevap verir. Daha sonra yanls anlamalar, yalanlar ve aldatma mekanigi, kimsenin onu durduramayacagi bir sekilde sacmalik tiyatrosuna donusuyor… ”
https://images-na.ssl-images-amazon....1NslrEoCmL.jpg
“ Raymonde Chandebise soupçonne son mari d’adultère. Elle lui tend un piège en lui donnant rendez-vous anonymement à l’hôtel du Minet-Galant. Monsieur Chandebise répond à l’appel en y envoyant son fidèle ami Tournel. L’hôtel devient alors le théâtre d’une farce gigantesque où la mécanique des quiproquos, des mensonges et des tromperies s’emballe sans que personne ne parvienne à l’arrêter… ”
-
Fransiz ressam (Julius Mordecai Pincas) Pascin’in olum yildonumu ( 5 Haziran 1930 )
Les petites américaines ( Little American Girls, 1916 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-Unis_1916.jpg
Portrait of Lucy Krohg, circa 1925
https://upload.wikimedia.org/wikiped...es_Pascin.jpeg